23 Ekim 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

Yurdun her taratından, baş g- damız olan ekmeğin mutlaka ve- sika ile satılması lâzın geldiği mütaleası ileri sürülüyor. Bugün, ekmeğini kendisi temine mecbur bir kıstm iaşta belediyelerinin içinde bulunduğu vaziyet cidden çok müşküldür. Belediyeler Banr kasına müracaat ederek, ekmeklik un mübayaası için ıstikraz akdet- meğe teşebbüs edenler dahi vardır. İstanbul için — vesikasız ekmek usulü, tasavvuru dahi muhal bir hüdisedir. Nihayet, ekmeğin vesi. kasız satılacağı bidayette ilân edi- len bir çok kasaba ve şehirlerda, balediyeler, mahalli vesika usulü- nü ihdas elmeğe mecbur kalmış- dardır. Yine İstanbul belediyesi de bu üsidle ittiba ederek — mahalli karneler terlip ve tevzüine başlar anış buluumaktadır. Harbin ikinci yılında, ekmeğin vesika ile satılacağı şayiaları kar- şısında vatandaşların nasıl bir ür- küntü duyduklarını hatırlarsınız. BAYAN AVUKAT İstanbulda mevcut altı yüz ki- Sür avukatın 23 tanesi bayan imiş! Maşaallah!. Fakat, bu yeküna, biz de hepimizin evinde mevcut olan, fakat boroya mukayyed bulunmı- yan birer avukatı ilüve edersek, bu şehirdeki hakıki bayan avukat miktarı meydana çıkar! EYTİNYAĞI ÇOK VAR | Bir habere göre, pamukyağı, bir | vi ameliyo neticesinde sey- dnyağı haline geliyormuş!. Bu da nedir?, Yahu, biz, bu gaemlekette zeytinyağı azlığından pkâyot etmiyoruz, Zeytinyağı çok olduğu hakle fiatlar neden pahalı, diye, şaşıyoruz. UCUZ OLAN MADDELER Belediye, Sürpagop ıı:ıhlı da metre murabbanı 150 İlraya sattığı arsaları, 100 liraya indir. meğe karar vermiş'. Bir de, bütün Gatlar hiç dur- ymadan yükseliyor, diye, şikâyet e- deriz. Görüyersunur ki, böyle, son evece ucum clan şeyler de vari. ÇANAK TABAK Dünyada, en çok tabak çanak kırlan memleket İngillere ı—....._ ğ Bazı memleketler de vardır ki, - zalarda >m çok pot kardar, Meselâ, | Amerika gibi. Herhalde, tabak çanak kırmak, pot kırmakten daha 22 zararlı bir harekettir. AHMET RAUF Bu yıl dişçi mektebinde kabul İmtihanı yapılacak mı? Üniversite dişçi mektebine bu yil atmış kişi alinacaktır. Şimdi- ye kadar kaydolanların - sayısı 43 ü bulmuştur. Eğer kayti —için Mmüracase sayımı alımışı olursa talipler arasında tıp ve sezacı fakültelerinde olduğu gibi bir ientihan iora oulnacaktır. | «t mektepleri müdürleri önütmüz- SON TELGRAF—23 16i TEŞRİN ISt #HALK - FİLOZOFU — — BİR İTİMAT MEVZUU REŞAT FIYZ] Bu sefer vesikasır ekmek satışı riva yetleri çıklığı zaman da uymi ür- küntü duyulmuştur. Zaman ve büdisalerle, bir zür niyet ve kaymetin bu derece z safhalar arzedebileceği hatıra ge- Tir miydi?, Bugün arzu edilen tek şey, ek- meğin devlet ve belediye elinden satın almmasdır. Baç çanu gös- tetir kı, halkım, serbest ticarete, daha türkçesi, tüccara ekseriyedle itimadı kalmamıştır. "Tüccatın binbir mevzuda, dev- lete verdiği sözleri düşünüyoruz. Verdikleri söalerin hiç birimi tut- muyan veya futamıyan iasanların elinden ekmek satın almak, var ııııdı.lmıııiııııı,-ıı-.bıııııçıııl görmem k Jârzımdır, Çünkü, bun- lardan hir çoğunu, bir çok defa- | lar tecrübe ettük. Tecrübelere hülâ devam etmek istemiyoruz, Kahve ve çay daha bir müddet açık satılacak İzmit küğrt fabrikası talep olu- nan miktarda ambalüjisk kâğıt ve karton remin edilemediğinden İn- hisarlar idaresi daha bir müddet katwe ve çay satışlarımı açık ola- rak jera ettirmeği karurlaştırmış- tır. İnhisarkır adaresi bayilere bie çeşit çay tevzi elmiştir. Bundarın Yeni Emniyet Birinci | Şabe Müdürü Bir müddet evvel Istanbul Fi lan ve Hülvan kaymırkemliğine tayın edten değerli zabita erki- nimezden Zeki Akabn bu defa şebeimiz Emniyet Müdüzlüğü bi- rinci şube müdürkiğüne getiri- miştir, Kendisini tebrik eder ve başarılar dileriz. BMüdürler toplantısi Lise ve orta mekteplerle san- dek layın üçünde İstanbul kız - sesi konferans salonunda yglin #k müdürler woplantısın; yapa- caklardır. Toplantıya Maarif müdür mu- avini ve vekili Faik Öz riyaset e- decelktir. Toplantıda bilhassa ta- lebe kaçkaları ile telebelerin na- kil işleri hakkında — görüşülecek- Yerinde kullanmak | Bazı maddeler var ks, ueden cu ke- Mt Şikâyet noredeon? dstanbul halkı, meb'usdarına difeklerini tekrar ederken, Tak- sön nahiyesinde de bir kaza yoş- Snn ıın—m* Taksim ve oi- varı çok kalebakklaşmıştır. Yine bu civazda Maçka, Nişamlaşı ve Toşvikiye vardır ki, koce koca mahabeler olmuştur. Şişli, Kur« tuluş tarafları da kalabalıktır.. Bütü buralarda oturan hemşeri- lerin resmi işleni Beyoğlu k kazası ni omuzlarına yi Habuki, bu kazscım işi zaten gaktur. Vaktile, Boyoğlu mutasarrıf- lıkla idare edilirdi, Buna rağıman nüfusü bu kadar fazla, hudutjsrı bu derece geniş değikli, Binarı- #leyh, şimdi, Beyoğlu kezasından bayia, bör Taksim kazası kurmak yerkde olur. Bu kazaya, Şşi, Maçka ve teşvikiyeyi bağlamak Kizamdır. Yukarıda hütüsa etftiğimiz mu- cip sebepler, doğru bir mubuke- me toranın neticesidir. Fakat, '€en fazla şiküyet, kaymakamlık lardan değli, belediye şubelerin- den geliyor. Unulmayalım ki, İs- tanbul şehri içindeki her kayma kamlık aym zamanda bir beledi- ye şubesidir. Bive şöyle geliyor: Şikâyet ye- Tindedir, Fakat bir hata vardır. Halkin UWUH etiği pey, gebie deki kaza teşkölâtinin — ühtiyaca kifayet — esmemesinden — değik, mevcut kaymakamlıklarta, bole- diye şubelerinin birleşsirümiş ol- masındandır. Kaymakamlakiların işi çoktur. Balediye hizmetleri ve delerile lâyık olduğu kadar 'a lüzumu derecesinde meşgül olamıyodlar, Bir kaymakamın kü- Bit İmzatımaktan, kazanın gün- d kt bir gün, Ly:ınbuld.ı. vilâyetle belediyenin ayrılması Mzımgeliği bakikati nihayet teslam edül . R. SABİT Kadının elinden çantasını kapan serseri! Şiştde Osmanbey — caddesinde 30 numarali aparlımanda oburan Safya Hemrinde bir kadım - evyelki alaşam Kadıköyde iskele cadkle- sinden geçerken önüne bir adam çıkmaş, içinde 132 Hira bulunan €l çantasını kaparak kaçmağa başlımıştır.. Bu eonada iskelede nokta bek- leyen bir polis memuru soygun- cunün pşine düşmüş, kısa bir ta- kip sonunda bu adamı yakala- mıştar. Çanlayı gşaranın Ali adım- 'da bir sabkalı olduğu anlaşılmış- miştir, (© TAKVİM © BAZ BİR DE MMcbarrin: bir ahbap olsa? | decek ve Cabi- | kodkandırabilecokdi... Fo Kut bütda ümütler manvaluyordu. Çün- Kü genç kdın artık onun / mevcudiye- he İeç tbemmiyet vermez görünüyor- du. Biröra gözlerine #nanamadı. - Dal- gınlikla trameayın Curdüğüna dekkat Bknemişu, Genç kadın kaltınış, oraya kadar pez zıkışik bir halâr uhnkı'ıı- Balığın Grasindan yol bulup - çıkmıya | Hostrlanayondu. Ratip hemen yerinden dirladi, Güsel yol arkadaşının Ml BünA tomus edurek adım adam dişari Çilemaya başisdalar Bir aralak — küşede T Gürmn bir genç kizin seslendiğini duy- du: — Ay Fabireciğim! Nereye böylet A burada müydın Şudan? Külabalık Kf ae izahi ve Milli Roman No. T BİR PALYAÇO DÖRTCAN- HOKKABAZ — Güle güde şezerim. Ralip ve çocuk gibd şevinmişti. Artık aNN Yamini öğrenimişti. Falare,.. Te da Cabidw ile mukalla,.. Bebamlığa çıkecakları sırada Fabire- zi kist ve hait bur mesle: .— Otaman! Değiğini duydu. Güzel kadızın herhalde bir arürmsebotsz kü- gücük aşağına baamış olacakıtı. — Ratip | gevik bir haceketle atılörak tramway- | Harp V'az'izel:i Doğu cephesinde General kış tekrar sahneye çıktı DOĞU CBPHESİNDİ: Stalingrad'da ve Kallkasyadaki ikesimlerde — Almen teseruzları pek ağır inkişef ediyar; bu taas- Tuzların çabuk netice vermemesi ihtimali götükçe kuvvet buluyor. Ortaya yeni bir mâni daha çık- müştr: General kış. Rus ve Alman tebliğleri — şiğ- detli yağmurlardan, fırtıncdardan baheediyorlar; Gğer kaynaldlar- dan gelen haberlerde Cenub Rusyada kışen geldiği anlaşılmak- tadır. Kafkasyada bütün yalee karla örtülmüş, dağlara yeğen kar tabakası 5 metrest bulmuş- tür. Sonbatarın ve beliren kışın da- ha #k günlerde böyle şikletle hüküm sürmesi, şüphesiz Rusla- rın lehimedir. Onların şimdilik iş- tediği şey, Stalingrad'da, Tuapse limanı çevnesindeki kark dağlar- da ve Geczmiy ormarıtarında bo- Alman ordusunu dürme- Za ve kışlamağa medbur etmek- tir. Akman çedusunun - kışlamak için de şimedilki cephe kesimlerin- de duramıyacaklarını biliyorlar. Taamc, belki de Don dkseği çe ııkıg çekilmeyi tercih — edecek- Mareşal Timoçenke'nun yardım- | ci Rus — ördüsile tekrar taarruza Volga - Don ne Alenan kilit ın-vkne ve daha yeninda Don nel Alman öprütb: y kuvvetlerle hücum etmiştir. Bu tasrruzların da sirabejik bir ne- tice vereceğimi tahmin — edeme- yiz. Fakat şurası mutsdakok ki Tabingrad müdafaasını uzatma- a yerıyacık, Alman ordusunun büyük kısmımı, Stalıngradla ta- arruzdan — tokrar alıkoyacaktır. Don cerhesini müdefaa eden İ- talyan - Macar kıt'aları bosula- cak olursa, o zamam Ağman ordu- K e Krom Madeni Cihan Savaşında £ 'Mühim ve Tarihi bir rol oynuyor Bugünlül cihan saveşında, meydanlarında çarpışan on bin- tecce tanik — ve arelerin hep krom çekiğinden yapilmış - olma- larından ilezi geliyor. Bu maden bu hambin talihinde ve tarihinde mübim bir yer alâcaktır. Krum madeninin dünya harp Sanayimde oynadığı rol büyüktür. (25) sene evveline gelinceye kar dar kram madeninin eberraniyeti Myikile anlaşılmış değildi. Birin- ci cihan harbinden Sönra Avrü- pa, Amerika fzik ve kimya lâ- boratuarlacı, bu meadenin demir- le veyahut diğer bazı madenlerin — Zçk geh arlik scim geç — Dömek arkadeşlığonı kabül miyonmunuz? Kadın tokcar gözlerini süzerek gül- öü — Üyle bir gey söylemediem — Ah ne İitufkürsmez... Demek müsükde Cölyorsunuz?. — Size tekrar legekklr edezim... Sitmiyelinler iümak — etmemek — trlan- kün mü?, — Bunu sbat eder midrfat, — l küfi değil... — Ya e istiyorunuz?. — Bönimle bereber bir çay İçmeği dav kaklırıma stladı ve ena ai ifee | kabul elmenizi... de eden güzel kadıma ceki bi dost gidi | gini umlarak inmesine yardam eliz —| — Oh teşekkür ederim. — Bdağfirsllah. Fakat yaliba oe nmız yandı? Genç kedin dürwük bileğindeki sa- a0 baktı: — Bugün msaleser kabil aeğil. — Bürbütün — reddetmediğiniz — için mürmettarım. Si yarın betkyebilir mi- | Taalümmumuzdur. — Evet ... Bir$ ayağıma bastı... Bak- | yim. Fahiro Hanmefendit sanızla iskarpinin üstünde izi bile vur. — Vat vah vah hanımetendi, Duru Kacizı bir haynet nidası çıkardı: _.qııınıu Bilyocuunuz?, de ilğve süretile — karıştırılması 3k basıl olduğunu muvalfak oldular. Bundan sanra- dir ki, krom dünyada en mühim mradenler sırasına geçmiş — bulu- nuyordu. Bunun sebebi de — (kvom - de- mir) halitasınım bilhassa çok sert Olması ayni zemanda kroen made- ninim pıs tutmaması idi. Hattk sertlik temini bakımından olduk- ça kıymetli mevkileri olan (Tüngsten) ve (Molibden) çe dükleri ble, krom çeliklerile boy Glçecek bir durumda — sayılma- maktadır. Kroenun pastanmamak hassasından istifade edilerek i- mal edilen çatal, biçak, karyola vesaire gibi kramaj eşyanın her tarafta kazandığı büyük — rağbet Fakat kromun asıl mühim hizmeti ve kıamca, Harp sanayiinde oynadığı büyük rolde toplanıyor. - Filhakika bir kere kromdan (Mq tuğlası) ya mlaj ki, bu hmdc 4 | Bükreş Ateşemiliteri sunun muvasıla hatları da teh- lükeye Güşebilir. Bu yüzden Sia- agrad'daki Alman küyvederinin geri çekömesi lüzimgeler. Batı Kafksayada, Alman dağ kıt'aları giddetli yağmurlar, — sü- gekli fırtanalar ve artan kar do- Tayıske yüksek dağlardan Kara- deniz Sabiline doğru çekrik aşa- mayorlar, Bu sübarla Tuspee'ye yaklaşmak ve sonra burasını mu- besara edevek zaptetmek gislik- çe göçleşiyor. 1. Teşrin #onuna kadür Akmanların buna muvalf- fak oölebleceğini tahmim edenlee bulunabikr. Biz II, Teşrün ayıman Di büyle mevzil savaşlarkı geçe- Çöğini ve mihayet Alman hare- kifanın kışlamağa yüz tucacağır ni zanmediyoruz. Doğu Kadfkasyadıar — Almanlar Gromay'ye karşı taarruzlarını tar zelemişlerse de, Rus mukavemeti önünde tekrar duraklamıçlardır. Hülâaş, Doğu cephesinde gene- ral kaş tekrar aehneye çıkmış ve Almen tebliğinin tiklmiiği veç- bila taarruz hareketlerini ehem> miyetli suretle sekleye uğratmış- tır. Şehrimizden 400 izci Ankaraya gidiyor Cümhuriyet Bayramında An- karada yapılacak olan büyük res- i doktor ve bir hastabakr c da bezsber gidecelmir. İzciler ayın 26 sında şeheimizden hace- ket edeceklemdir. eee İnhisarlar müskirat işleri müdürlüğü İnhisarlde idaresi münkiret iş- leri müdürü Ekrem Necmi umum müdür muavinliğine ve umum | müdür muavini Ömer Refik Yalk- | kaya da müskirat işleri müdür- Tüğüne naklen tayin edilmişler- dir. Türk Kromculuğunun Önemli Durumuna Bir Bakış —— Yazan: ' B Tevfik Tansel l recesine dayanabilecek büyük e- Titme fıranları meydana getirmek müüzmkün olmuştur. Bundan baş- ka, iktam çeliğinden en kudredi ve mükavemetli meemiler, tank- ler ve tayyarelerin de yapılma- sı da kabil olmaktadız. Bugün harp sahnelerinde çalı- şan ve çarpışan on binlemce tank ve tayyarelerin mermilere ikuşa hayret ve dildkati çeken muka- vemetleri, hep bu madenin çeliği sayesinde temin edilebi'mişlir. Bilmukabele delme ikwtetleri çok yüksek oltr mürmiler de yi- ne bu sayede elde edilmektedir. Bu ikinci cihan sevaşında, uçak natıl ki büyük zaferi kazanmağa namzet bir silihi olmuşsa; krom da bu “etleler, maksatlarını u- faştıracak birinci plâada bir ma- den olmuştur. * Şimdi de bu madenin islihral durumuna ble göy gerlirelim. Krom elmas gihi dünyada az bu- dunan madenlerden hüridir. Esa- sen, pahalı olgunun bir sebebi de budur, 1889 senesi istatistiklesine gö- re, kramun dünyada bir senelik (L) milyon (300) bin tan kadandır. Ve bunun yüzde alftmış besi de İngilsilerin elinde bulun- müktadır. l)wın.l) CNUMA.H- Döngesi, ulunan. Hedtay G MAHKEMELERDEe Zeytin yıltırıuıı tuham tutmuş... İi aeraktılar. — Bini ütüyünden da- wacı... Düvder ortak, davacs olduğu ymm—nm—ıuuuır. — Ortağın, Geki — manavlardandır. j Oukta atedüm sanımen Memedisini. Bir | Sün bana gekip dedi Kİ — İsmil| Elezlil Senin elimde — biç (Leç pasen ver, Ben dü dükkönmml devrediyorum. — Benim elkme de bir Kkaç para göçtcek. Ürtam o slan. Bü- yücek bir işe giriçelim. - Kabamallığa başlığalım, Şendi, bunda ölan para hiç bir işte yek! Dedi, Benlm ne iye, € güce, De hesaba, ne kilaba aklam | ecer, — Mudemki piralı iştir... Yapalımıi Dedüan, ÜÖncç bendem İki bin beş yüz lira bes yüz İina daha ver! Onu da çıkarıp vendim. İi hağta Bonra, — Eyvah Orlak... Mabwolduk. De- Ğ. Firlar düştü. Pazla mel gel- Ğ Tumn alli bin lira zanatımız var, Üçer bin Sira sineye çekeoeğia — dedi. O bunu göyleyince, bende de - gafak mttı. Eğe dosta mordum. — Üç ağda sekiz n bin — İireda fatla psek Kazandı; dedilge, — Şabille. rim de vürdir. Benl kandırıp dolan- dımdıği İçin davaoıyam. Paralaranı ve Haktomu islerlm. Öbür orlak Seyfi, ne direceği saru. — Zarı kğrın orlağıdır. beylim... Dedi. Aldığınaz bütün mellardan 2a- Taz ettik. Hesaplarım, kilaplarım, al- göğma, setthm, bepal müydünda... Şa- biklerin de var. Altı bin lira marar gi tiğlnidi idbat ederim. Buhükeme, tablıkadın tovsli için büğe ka güne bL"lıkı di Mabkemrden çıklılar, Yhme menav eei bulunan birldi Seyti Hiç | okmazsa, ünceleri kündan biraz göslü Tip ağzına bir parmak bal çılmalıyden. Ti, Berils ımıınwıı!u — Serdle zarar edecek — gör var ma be Dedi, Sen gt te onu benim gece- Bk külütimae anlak! Körütarak yürüdüler. HÜSEYİN BENÇET — 3) Rusyanm Ural bölgesi. 4) Tür- kiya 5) Yeni Kaledonya, Bun- Istdan baçikir (Yugostavya), (Ro- manya) ve (Bulgaristan) da da- Bi pek az miksarda krom çika- rılmaktadır. Görülüyor ki, Tüm kiye ve Rusya müstesna bütün krom ocakları İngilizlerin elinde bulunmuktadır. Ve ayni zaman- da Avrupada bilhassa Almanyada krom yoklur. Balkanlarda çıkarı- lan kromlar da devede kulak ka- | Memlekelimiz zengin krom de- marlarına maliktir. Gerek Esi- bank, gerek hususi krem müstah- gillezi, 1938 senesinde (200) tona yakın krom çıkaenağa muvaffak olmuşlardı. Bu mâktar metmleke- timizi — dünyada — kromculukta döndüncü dereceye çikarmıştın Kromun 1938 senesinde bir tonu (14) lizaya satılryordu. Bu tarih- lerde en küvvetli müşterimiz de Ağmanlardı. Bugün ieramun bir tonu — (10) İiraya yükselmişir. Avrupalılara senelerdenberi sat- tığımız krotnlar sayesinde merir kkete müyonlarca Ilsehk (Dö- viz) temin edilmesi de ikesadi at vaffakiyetlerimizden — biri sa yılabilir. * Muhakkak ki krom meden'nin bu cihan harbi sanayünde yap- tığı büyük inialip, oynadığı rol, bu savaşın beklenilmiyen — garip ve mühim hüdiselerinden biri o- e $ Di) UA 941de yeni bir "Hamlet,,mi? Yazan: Ali Kemal Sanman Bugüntü Almanyanın erkânın- dan bir kısmı Rusya ile anlaşmak bir kısmı İngiltere ile kavga çe karmamak — fikrinde — olabilirler. Fakat artık İgiere ile muharcbe- ye tutuşmamayı Ahnanyanın men faatine ayxın görenler de, Rusya ile kavga etmemeyi ötedenberi müdafaa etmiş olanlardır. Harp ber iki taraflar da bir cm- rivaki olduktan sonra birşey söy- İyemez olmuşlardır. Her vaktin kendine göre böyle siyasi adam- ları vardır. Geçen seferki harpte de Kayser Almanyası eski buyve- kil meşhur Prens Fon Bülovdan is tfade etmek 1stemiş, kendisini Ro- maya göndererek İtalyanın olsun Almanya aleyhine harbe girme- mesini temine çalıştırmıştı. Lükin Fon Bülovun bütün mesaisine rağmea buna muvalfak olunumna- dı, İtalyanın müttefiki Avusturya ve Almanya aleyhine barbe girdö Üi görüldü. Fon Bülov misali kendiliğindem balıra geliyor. Zamanın icabma Köre şa veya bu meslektle sebat et- maiş bazı diplomatların yerine gü- re mühim vazifelerle bir yerdem bir yere yollandıklar bep olazan hallendendir. Ancak doktor Hesin bundan bir buçuk sene evvel A manyadan bir tayyareye binerek İngütereye gitmesi bu hallerdea ve misallenlen hangisi ile mukayese Almanya ertık İngiltere ile mu>- barebe ediyordu, Böyle apaçık mu barebe halinde bulunulmasına rağ men birisi kalkatak düşman tara- fma kaçarsa . bu firar velevki tay- yare ile olsun - hakkında verilecek ceki hükme yemi birşey ilâve etmi- yecekti. O eski hüküm de muha- rebe olutken düşman taralına gi- den kim olursa olsun herhalde ber gidişinin kolay kolay affedilir gi bi olmadığıdır. Eskidenberi düş- man tarafına gidenler haşta düş- manları olduğu halde hiç hir taraf. tan tasvip edilmemişlerdir. Memleketi muhurebe balinde » iken düşman tarafına geçen için hafifletici sebepler aramak, bulmak lizlerle kendi memdeketli arasında h(bıhvuphıını.hhıbv çıktıktan sonra dokter Hes aca- ba ı...ıı başma bu harbi durdurar bilir mi?, Daha bune benzer bir çok suak ler sıralanıyorda. En ziyade ileri süritimek istenen do yu oldu: — Zaten hir zamandımberi He- in halinde bır gayritabölik görü Tüyordu. Gitgide gam kasavet - çinde görünüyor, düşünceye dalr yordu. Onun için bir gün kendi kendine karar vererek etrafında- kileri de kandırarak bir tayyareye binmesi ve kaçması mümkün ol müştur, Bu sutotle Hes 1941 senesinin dokter Hes için Alman tarafından ortalığa şayılanlar kendisinin şur urunda bir durgunluk, bir yorgun luk olduğu merkezinde idi. Böyle bir hasta kalkıp da İngiltereye gi- der ve İngilizlerle barışmak için konuşmak isterse ve sözleri dinlen mezse “e olacaktı? Cevap aşikirı Şuuru bezuk bir hayalperestin her çhaotiği bir teşebbüsünden hiç bir “Aataf bir mes'uliyot ve taahhüt al fına girmiş almazdı. Doktor Hes o'zAMan ortalığı bir müddet meş- gul etti. Sonra bir buçuk senedir hâdise ye mesele daha mühim va- i kayi ile unutulur gibi olmuştur. Şimdi Hesin İngilteredeki vaziye- di Ruslarca münakaşa edilir gibi ; görüldüğü için doktor Hes bahsi yine açıldı, Uzan sürmese gerek. | — Narh istiyen kasaplar! * ekişehir, 23 (Hususi) — Şeb pirnizde kilosu yüz on kuruşa sas tılmakta olan erin, «Narh> usu- Tüne tâbi tutulması ve kileda on Jarak sanayi ve harp farihinde | kuruş bit zam yapilması kasap- yöc alacaktır. lar tarafından belediyeden — istes Beha Tevfik TANSİ. İ aölüştür. < c G — — |