* 2—SON TELGRA HALK Fn.o;ggg Bugünkü iaşe meselesinin, bir | pols, mahkeme, belediye mesele- #i olmadığı anlaşılnağa başlamış fr. Dünyanın diğer memleketk. Tinde, bu mevzau tanzim eden polis karakolları, belediye şube- leri değil, ayrı müstakil nezaret- — ker ve mütehaussıs komlayonlardır. — Harp içinde iaşe, iktısadi mese- — İelerin en muammalısıdır. Böyle bir muammayı halle memur olan insanlar, e belediye kâtibi, ne de — polis olmamak İârimdir. Bü iş, — iktısatçının işidir. laş muzuunun ea çok üzerinde durduğumuz tarakı, kontrol — ve ihtikâr oluyor. Ve hepimiz bu ta- | rafla uğraşıyoruz. Haltbuki, asıl mühlan olan cihet iaşe maddesini temin, tedarik, tesbit, mühafaza, tevzi ve adalet dairesinde vatan- daşlara tayimdir. Kontrol ve ihtikâr cepheleri ea sonraya kalır, Eğer gıda madde- —e Hadiseler arşısında LA FROFESÖRLERE — BSORALIM — Harp ekonomisini bilen, iaşe iktısatçılara lüzum varmış! versitede, diğer bazı yüksek mek- teplerimizde, bir çok İktisal pro- fesörlerimiz var. Bu zevatın ses- leri hiç çıkmıyor, Bir kere de, bu profesörlerin fikrini alsak, baka- İım, onlar me diyor?. Belki, şifalı |©. bir merhem tavsiye ederler, MÜHİM VE PARLAK FİKİR Şöyle bir küçük havadis oku- dum: «Ticaret odası zeytinyuğ fi- atlarının yükselmesini yersiz bu- lüyer.e b | meselelerini tanzim edecek büyük | — giz buluyoruz. Marifet yersiz bul makta — deril, tedbir, çare bul« mektar, SAHTE — FATURALAR Bir kısım fiatların sahle tatı ralarla yükselüldiği —anlaşılıyor. | Hataralar, sahte olmasa da, değru — elsa, fitlar sanki yükselmiyecek — gmi?, O zaman da, erbabı, bir baş- ka bahane, sebep ve vesile bulur. Aman we mühim ve isabetli gö- | rtüş! Yahu, bu hali, hepimla yer- | F— 16 16 TEŞRİN 1M İKTISATÇI BUHRANI REŞAT FEYZİ derinin nereden gelip nereye — ve masıl gittiğini bilmiyor, mevendü avnesmuzun İçine — alamıyorsak, kontrol beybude, ihlikâr iddiaları | Kariptir. lüm iaşe matzumesinin top- yekün belediyelere verilmest kas dar muazzam hata tasavvur edi lemez. Çünkü, belediyeler, gıda maddelerinin temin, tedarik, tes- tevzi ve tevzin işini yapamazlar ve bunu bilmek için, büyük bir ikbısut mütehassısı olmağa da lü- Türkiyenin husasi $ rmak, — zihniyetimizi bilmek, sön üç yıllık hâdiselere bakmak kâli Bugün, Türkiyedeki hayat pa- halılığınm sebebi ihtikâr, gıda maddesi buhramı değildir. Bu iş- leri tanzim edecek - biz iktısatçı buhranıdı. Karton ve ambalâj kâğıdı ihtiyaç listesi hazırlanıyor Ambalâj Kâğıdı ve karterı teve Zati için yeni bir şeklin tatbi- bine başlamılmıştır: — Yalnız biz- Lk, cemiyet ve buna mümasil toeşkküller emetne yapılacak ©- lan bu tevziat için yıflık «İhtiyaç Üsteleri> bazırlanarak — bu ayın B1 ci gününe kadar Sümerbank BSelitor Sanayii Müessesesi Mü- dürlüğüne gönderilecektir. Bu te- şekköller aklıkları makarı özola- rına tevzi etmezlerse haklarında kanumi takibat icra olunacaktır. Edirnede elektrikler geceleri saat 22,30 da kesiliyor Börme, 16 (Telefonla) — Kö- mürden ve mazotlan tasarruf et mek, için belediyemiz badema geceleri şehir elektrik cereyanını #aat bir yerine yirmi iki buçukta ketmeğe karar vermiş ve bu ke- zarın tadbik olunmasına başlanık mıgur, Damgalı şişe İnhisarlar İdaresi, bir çok madde | ve malzeme müşkülük acacında, şşa e bulamıyor. Çünkü. İdare, kandi şi- gelenne kondi damgerin: — vurrmuktu. d, Diğer giçeleri beş kuruş ve kuruş I istakoz $0, barbunya yüz kuruş.. Bundan bir hafta kadar ovwçi, erddi bir dostün yerarlı davelini — dayana- güyarak, Mömnata sahillerinde — kü- gük ber gekirle oluran bu zalı ziyare- te göteşlüm, Misafiri oluruk bulundur Bum beş ait gün zarfında, bana öyle | İzram eki, öçle irnm Çt kiç kuşultü | gündüğüm vakst, isirta, İçim Ürperi- yor, Çürkkü, eyni israrm, ben - burada meml yapacağım?, Memlekelleki — ha. yat pahalılığının anormal alduğunu ve bu halin bir zaruret eseri doğil, sade- ©€ teşkilitesalik yüzünden — meydana zölen sun'i bir vaziyetten - Boret ber luckkağıma, bu . siyarelim — vesilesiyle bir kere daha anladım. * Yökmü, Türkiyede, ber nevl gıda maddesi bol bol mevctkir, Lâfi urat. madan, müafirlüte gördürlerimi an- olactik. <İlk akşamdı, zofrüya oturduk. Miek Ebi kokan İaza Gemekler, masanın üztünde arzı eradam etnişi, Dostur mun anlattığına göre, Voğday, serbest olarak sütiliyonmüş., Hele, bülsden bir iki ay eyvel külosu yizmi kuruşa imiş.. O vükit epeyce bir miktar satın almiş.. Şizeli, pamik gibi ekmnek yiyor. Sofranın Üdünde, ağınıza liyik, bir istekne yatıyordu Bunu — gürünce hayzet içinde kaldın.. Andallı, Bülike çılar, ara gea ötakoz tutarlanmış.. Bu gearmane sahil küçük şehinle müşle- Tisi pek yakımuş.. Dostum salın alıre miş.. Evvelce 30 — 10 kuruşa alırken, gicreli, çok yahalanmış.. — Kaç Yuruşa, diye, sardıra, in İstanbulu dü- gündüm. Acaba, İyi bir lokâafada, bir poriyon baburgye balığını bir kraya verirler ei İdit... Dottuma, bu elvanın çok ucuz öl- duğumu amlatmaya calısıyordum. Lâf, acılmeşh. Dostüm, bu sena, burada da Hüşıtın çalk pahal - olduğunu söşledi. Ortada, tefia bir dometea aalatası var- ı “Tabağı İşarat ederek: — Bu mübâdek bile, yödü buçuk h- Tuşa çaktı, dedi... Halbaki, bir. ay öw- vel dört kuruya Ahyecduk... İKi sa. me evveline gelinciye kadar ie, bir kuruş bile değldi, küfe ile pazarlık ederdik, dedi... , böyle — küşe- Ter de var, R. SABİT —— — Fatih kazasından ayrılıp Bahırköyüne bağlanması İstenen saha Yedikule surları haricinden Ba- kirköy bez febrikam — yanındaki Köprüye kadar olan sahanın Fa- tih kazaşına tabi ulması iş, güç sahibi hadkın Falihe kadar git mesini intaç eetiğinden — buralar zının da daha yakın olan «Ba- Kkırköy» kazasına Ghakı İstanbul Meb'usları tarafından — Dahiliye —— Geltin görüşücüz!... Engit zangır — zangır u, ağlamağa ve yül- Beze bana çocuğumun nerşde oldur Binu böyle... fublada Narlı bir aü mehamole Belp; — Kğer çocuğun nerede olduğunu Bilseydim, sana çoktan heber vere- gektimi.. Dedi, Fukat çocuğu emanet Eliğmiz Kadın — günlerden bit — gün Çocudun Kaçlığını, kaybolduğunu 18 Güğ etti... Evvelâ o kadımi — bulmak Tüzam... — Rerti bulacüğiz o kadını? Hulâsa, yükselir, vesselânı!, etiği için halk );xıw.». tüccar op kuyor. Pakat, ösar giyeleri altmiş B soLsuyu. para etlği içla, kince toplamyor, Va O ALINIZ roulan İntisar damgası, belki bu Şi k Yerli Mallar Cazarı, gülsuyu | Jeri youza vnpı= içindi. ,.= zeklânları yapıyor. Artık, kumaş | buzün, hesap yanlış çöemaça be E ve saire yerine bol bol ve ucuz _';_-'-Ğ:: YA h-w';f:-:_l; | gülsuyu alabiliriz. Gülsuyunun ne | Xr AA ee Üa Caree e bee . İşe yaradığını sormayın: Dünyayı | Ge yeni #şe #ipariş mecturiyetinde | güllük, gülüstan olarak gösterir. | kalarak Geha fazla para ödüyor. | AHMET RAUF BURHAN CEVAT * tur. V— ea ! EDEBİ ROMAN; 115 Yazaan! SELÂMİ İZZET eee (KİNCİ KISIM ğ Günerden bir gün Kenânın kargı- | ölr adam yapar, gina bir adam Çıklı ve sordu" Ve ok gibi yeninden firladı, man- — Hön etüğiniz para —müküfalı | tosunu giydi, doğru kocâsının — yazı- çiddi ae? fanemne koğtu, Mişetafa odada Kari- — Ebtile cddi, Ginı görüneğ z — ©O halde bön çocuğu kimin çal- — Hayır ola?, dağim, nerede olduğunu — biliyorum. | — Engin yakaamı | Böylersem müküfat vertotte misinlet? —Sti yakaladım, dedi, seai ço- — Evek €u harsizı seni.. — Artık inltâr — O hisde süyleyeyim, çocuğa ben | mezsin, gaklım, , Muclafa Narlı geşalamış rolü oş- Konan ürpecerek, hattâ Üksintrek; | rüdi; — Yat.. Gedi, çildude mü?, Neltr söylü. Adsen ilâve et — Ama kendi besabıma çalmadım... © gıralarda çok darda kâlm, Bir gi bir sdam tanıdım, bu âdam karısının Ketdiine ibanst eltiğinden — çüphele. ya mukstali sünde ocuğa dürmedi. Yalan anı, KA çocuğun Kaçtığını 1ddia k bu aefer sahiden Ortadan V, 1 söyle bakâyim, kardı çocuğu vdi GEŞL M — Bvet etendirn, - Mustafs Narlı da aldandı, Cü dt Omu d boşuna — alılatlık, çünkü gucuk fa — Narlınn — karısının çocuğu değildi, Gt bunu Ona ve af Gle ve bana © kedin — çabulk bul. 4 — Biy Üstüne efemdim. ” - z || Eagin Kenandan olup biteni haber almca hiç çaşmadı:. Biyordu. Çocuğunu çaldım ve fakir biri küdina verdim, Kadın muyyeyi bir-pa-, | hör ialde senin çocuğun... Hzül eimem... Bet seni zorla — baş söyle | Haydi, haydi, kardeşlmin, Söv- gönin çocuğunu benlm çacuğum u zanağ-i dip çakdırdan... Mustafa Narlı kendini topladı: — Bu heyeecamına bakılıra, Kenan Dana yalan Böylemiş olacak... Çocuk — Farzet kâ benim çocuğum. we olacak. — Demek İtirat ediyonum? — Yalan söylemeğe, hele senin g- BI bir adarma yalan süylemeğe tenez- bir yürüstü bıraklın,.. adasran kellarına altım,. — Buni Ben de gencdim, güreldim, sevilmeğe, gelula Tülyar | eh vardı. Karşıma böyle bir adam Çiktı... — Bir cerseri, . Ahlâksız. Onu ge- | bertecekiem... — Klini bile süremeziin. — Bundan gonra yapacağın bir tek gy var: Benden ayrılmak ve — çocuğumun ne- rede olduğumu söylemek ... | Bu gün Kenan konağının özünde H otomabilinden İnerkea, yanına acalı | ble adam sokuldu, Kenan şöyle irkil- ü t — Ha... Sem miln?, — Breti, ben, kanbur. şeytani, — Ne haber? — Kadını mihüyet bulabildin — Çocuk. | — Vadeniğiniz para ÇocuĞU teslim edecek, Kenan şevinçle göğüs geçirdi: — Ne mutlu engin ile se Ve BSevgin der demez kon Tadı, evvelâ zabelağa- telefn — elt Konuştu. gpotra Kambur şeytani oto- möbiüle aldı. Gitüler... SONUÇ Yürut bulemdü, Sevgini — kı da Suzan olduğu meydana © kat genç kadın bulunamıyandı bayet Kenan Sozanı tehdid etli - ve #na büyük bir parz verterkini söye |ledi. Suzt pactiyi kaybettiğini —enladi we Çıkıp gülü, fakat gimesdon —önce de Seyginin bulunduğu yeri söyldi... — Uzun biT irliraplan sonra — saadete avuşanlar mbs'ut bit Ümür yürdü- y Eavaganlar —i n mukabilinde dalayie. Tabil, yediğim, içtiim benim | mubtelit gıda maderlerinin — Satından | | Vekâletinden temenni Glunmüş- | —a a | tiriyordu, | I'_ı_î_:l v p V a":'zîyî____îr i e*t i;İsmilemüsemma!' Kafkasyada Alman ileri hare- keti yeniden inkişafa başladı ( Yazan: İ. 8. Eski Bükreş Ateşemiliteri ) Stelingyad'da piyade ve tank imuharebelerinin şiddeti azalmış- tır Son günlerde Almanların şe- hir içinde ele egçirmek — istedik- leri hedef, büyük traküör - tank fabrikası idi. Burasını hiç olmaz- sa sağlam bür hakle almak için çak uğraşıılar, fakat yeni kuman- dan Fon List'in hücum plinları da boşa gitli Bu hedef uğrunda (yapılan sSavaşlar Sona ermiş de- Hildr, Ancak, Admanlar burasını, da bir harabe haline getinmeğe karar vererek — hava — ve tapçe bamfadımanları altında tucuy lar Almanlara bakılırsa fabrika tahrip edilmiştir; Londra ise bu fabekanın çalışmakta- olduğunu bildimmiştir. Ruslar artık kışâ fazla güven- miyorlar Seslingrad'da — çok ted birtidirler. Müdlafaanın gevşeme- mesi için şebiedeki kuvyetleri ge- celeri Volga üserindeki tallazdan ve dubalardan istifade ederek ik- mal ve tekwiyeye devam ediyor- lar, kinci tedbir olarak ta, çgnak den seyyar yardımcı ordu ile gi ristikleri yan tağeruzumu ileri gö- fürmeye gayrot ediyolar, Alman- ların her ne bahasına olursa ol- sun, Stalingrad'da tekrar — cebrl hücumlar yapacakdarını sanıyor- Tar. 1. 'Deşrin ayının 3 ümcü haftası başlamıştır iyet böyle devam edecek oluma, Akmanların Stalin- gad şehrine ve rşağı Volga boy- Tarınt hökim Olmaları mümkün değitiir. ) Stalingradda piyade ve tark muharebesndn hatiflemesine mu- kabil Kafkasyada Alman ileri ha- | reketi kuvvetlenmiştir. -Tahmin ettiğimiz veçhle, oradaki Alman- Rumen kıt'alarınmn hava filolarile takviye edildiği galışılıyor. Bel- ki Adnan başkumandanlığından, Tuapse, hmanı ile Grzny petrol sehasını sür'atle zaptetmek için kat'i erir almış olmaları da çok mühtemel Batı Kafkas dağlarında harbe- den Almaz - Rumen kıt'alanı Tür çalışıyocl> yük kıt'alar, tepaler. değil, — bo- Zazları ve bilhassa harekele elve- rişli olan vadileri tatıp öderler. kip'eden Al- büyük br koldur. — Rusların bu kolü muhakkak durdürmasi veya geri atırası lâzım, Bu Almar, ko- d hon Tüapse İlmanmı ve hem de bunun şizaalinde sahil yolunu müdales ecen Rüs kitalarını tehr dit etmektedir. Maamaflh muha- Tebeler karlar içinde cereyan et- Almanlartn bi'yük güç- düklerle kargılaştıkları muhskiak. Doğu Katkasyada da Almanlar tekrat taarrıza gevcrşlerdir. Te- vek cenibunda Malgobekden Vi | dikafkas vüya Grozuy İstikame- | tinde ilerlemek istedikleri anlar şılmaktadır. Bu sebeple bu petrol bölgesinde şimdi şıddetli muha- gebeler olmaktadır. Hulâsa, doğu cephesinde Stalin gesd, Tuapse ve Guczny kesinile- rinden gayri cephelerde şöndilik MAH ŞEMELERDE« Yündön yapma, “ufuk lefek bi ae damdi, Fazat, kollarını — ealiayarak, biz Gnuzü açağıda öbürü — yukarıda öyle bir etöce, kebadağıca — yürüyücü vardı ki... Hazi, yürüyüşile, — küçük dağları böd yaratilım. Göyordu, Daha Karşıdanı geliken, U, — Ulun Karabalâi dedi, yine aiT — Yine gar., No olmuş kiz — Yine ilmi hacicsalladın? —— Bu sefer bacsnat değil., İş bü- Yük. İş, makineye dayanılı bu Geter, Aaum, bereket ki, makinede — budüea #kER yoktuş Yokma, karağu — a mânla dolduracüktüm. Kartboldyı mahkemeye aldılar. O- kunda dava evrakına göre, Karsbell Mehmel, meyiünede — iylce — içiüden soura Küvga çıkarmış. meytaanecinin on beş yirmi İiralık tabak çanağını kurmeş, öndan sönra da Küçük, toplu bir fabanca — çökevek — meyüaneciyi korkulmuştu. Karabelâ Mehmet, — Rey'z böy, dedi; tebanen boşdu; içlede kuzşun yoklu. Ben tenizlenök için yapsam, köynümda çife — kulak vardı; onu çekecdim, Yedi sekiz ikişi birden Üzerlme hücum ödince artık bilek işlemez olüm — Cetirade — bir büyük hareketler baklemek doğ- ru değildir. Stalingradı baslısı haliflemiştir. Fukat T se ve Gromiy'ye karşı tehlike raz daha yaklaşmış bulunuyor. a-. b Kabataşta durmadan geçen tramvaylar ve kız talebelerin vaziyeti Kabataşlaki tramvay tevakkuf mahallinin — eskiden — «Medburl durak» lardan sken şimdi <İht- yari> ye çevrilmesi itiraztarı mu- cip olmuştur, Bilhessa sabah ve akşam vakitleri dolu gelen bazı tramwaylar fazla müşteri zlma- mak için burada durmamakta- dırlar, Habbuki <İnönü İsesi» nin kez talebeleri için buratı tram> vay bekleme veya inme mahalli okluğundan bu vaziyetter kıa tülebeleri de müşteki bulunmak- tadırlar, Tranwvay idaresinin, lebelesi ve Kabataş, Findiklı bi ara semtlerdeki yolcular: şümerek Beşiktaş - Karal tini tekrar ihdas elmesi ve a taş durü bburiye tahvil et mesi zaruridir. Klke Bu yıl mühendis mektebine çakae aknae vandı, Çökip korkutlum. Müyhaneci, Karabelânin silâii çek- mtkden ve Göğmülter — eçenlardırıi- mmamı, karılan yürmi Ürülik — tabak, Bârdak vessirenin de tsanin — enirli. mansinİ isityordu, Sahitler inlenlldtsten sonra mah- keme karürı verdi. Mebmet, korkuk mak içm Gilâh çekmektta —ikl ay, sarboşlukla rezalet — çıkarmdlrtarı da on beş gün hapse müliküm ediliyor- du, Dertizi da Levkili karar alıralı. Meyhanecinin zarar ve siyanı olan yürmi lirayı da ödü/eookt. Mübm met, geyet pişkin, — Allah ömürleer versin Reiz bey, diyip karalilli bir temenma çaktı ve snatikemeden çıktı, Mahakemeyi — dmleyeclerden kiği kordorda konuşuyordu: — Azizim.. Herifla boğu Bir tarış ama, ga yaptığı içlere bük... Boyun- Gan Büyük, Kaç kişiyi önüne — kat- mişl — Ne diyaman, bireder, lamil mu- socmas! Kara belâ ki İsh insanı büylelerinin şerrinden mu- hafaza buyunsun. v HÜSEYİN BERÇET ——— ——— Beyazılta 100 fakir çocuk giydirilecek 'Beyazıt nehiyesi «Çocuk Esir- geme Kurümür ber yal olduğu & 180 talebe alınıyor 'Yüksek Mühendis mektebine bu yil ahnscak alar yeni takebe- lerin sayısı 180 olarak tesbit e- dömiştir. Bunlardan kıkı Arke- vi lise merunları arasında icra o- denacak bir müsabaka ile ayrıla- ütebakı 140 1 da yine ile sivil lise mezunla- Tından intihap olunacaktır. Bu müsabakada kazananler ilün e- dümiştir. Kazananlardan Teşri- nisaninin birine kadar gelmiyen- göbi bu yıl da Cümhuriyet Bay- Tamunda 100 fakir çocuğu giydim zeğe karar vermiş ve bu hutus- ta gereken hazıri'kdara başland- mıştır. vabimbN Hukuk ve İktısat fakültelerinde Üniversite Hukuk — ve İklisat Faküttelerinde güz dewcesi tah- riri imtibanlarına dün sabah baş- Tanılmaştar. İmkihanlar ayın 23 ürde sona erecek ve neticeleri de #yan 25 inden sonea bildirilecek. ür. —- — EDEBİ i&ıusAüABE —— B AŞ E Cana cansız, her şeyin bir <başe 1 vordir. Şaşilenca: Devenin başı! deriz. Fikret merhum: ” «Vaktile büyük bir devenin bir başı varmaş, Baştz deve olmaz 'ya, masal neyse..r diye yazdığı şiirini: «Haksızlık eden w:ın Bir gün diye bidirt Baş, çok önemli bir azamızdır. Sinirlendikini: — Başımın ucunda durma. de« ziz. Gazeteciler: «Başmuharrr. e ehemmiyet verirler, ebaşlık. dü- şünürler, «Baş yazınm yeri baş- kadır. Ne kadar çek manaya Başlayayım: Sinmek, itant etmek: Baş eğ- gelir. Kabul etmek Baş üstüne, Saygı göstermek, itibar etmek; başa geçirmek, beş sedire oturt mak, baş tacı, Bvlenmek; Başı bağlanmak, Meşguliyet; Başını kaşıyacak vakti yok, başından aşmış . Nedamet; Başını taşa vurmak, boş gez KAt — Yazan: ı (İMAHMUT YESARİ Samimiyet. Başbaşa, Can sıkmak: Baş ağrıtmak, Haddeden geçinmek: Başcan ayağa süzmek, Fena şekilde hatırlatmak: Ba- şa kakmak, Tazib cimek: Başının etini yemek, Reissiz: Başsız sürü, Ahenaklık:: Saltabaş, Bir çok tabirler vandır: - Beli başlı, baştan başa, başta gelir beş ucu, baş taraf, kocübaş; kuş başı, Bışlar, sayemmakla — tükenmez: Onbaşı, yüzbaşı, binbaşı, subaşı, başçavuş, başefendi. — başkitip, baş ağa, baş pehlivan, baş muah lim, 'baş hekim, baş hemşire, baş | kalfa, baş patlıcan, aşçıbaşı, bah- çıwvan başı, çıban başı, ay başı, hafe başı, pmmar başı, merdiven başı, kuyu başı, köprü başı, başı bozuk, çöşme başı.” Tarihteki başlar: —Baş mabe- yinci, esvapçı başı, seccadeci ba- g, kuyumcu başı, türüncü başı, geerelancı başı, kürkçü başı, sü- pürkeci başı, berber başı. Atslar sözlerine gelelim: . Bir ol da baş yar, Baş ci da eşak başı al, Dost kar, İ baça, düğman ayağa ba- Gülrme kamşuna gelle başına, gözmiş tavuğun bahane, Allah baştan - düşürüp ayağa baktarmasın, Büyük başın derdi büyük oluz. Bafik, baştan kakar, Sikintili bir işe girmek, sbaşa demt almak» fır. Başsız, bir şey dkmaz ve ne çokersen, hep baş- murmlan çekeriz. Zarbalare: <El kıtan büş ke- sen» derler, Orta çağdla balta ile baş keserlerniş. Fransada da giyotin ile baş uçururlar. Birinci hincimız var mi - «Başik kesilecek beriftir ol> deriz. Defet mazsına: «Başından at> denir. San'dı hayetimizda «Tepebâs şir nan mübâm bir mevkii vandır; Canımız sıkıklı me: Vay başi> a gelen diye yanarız, K Tek-heceli kelime amma, ne kadar Gerin, görüyor musunuz? Yazımı, eNedüme n — möesile bitireyim: 9 «Senkim gelesin meclise bir yer mi bulunmaz? Baş üzene yerim varl> aluna | rubu.. Yazan: Ali Kemal Sunman Orta halli bir Hind münevveri bir torsanın kahramanıdır. Roman İngiliz neyriyat âleminda kondin- den haşli bahsettirmiştir. Bir Hindli muharrir macera sahibi olan münevver bir Hisdliyi harbe göaderiyer, Avrupayı gösteriyor, Bgeri getiriyor. Bunlar geçva se- fetki dünya barbinde olmuş, bit miştir, Fakat bu seferki dünya barbi de Hindlileri de derece do rece alâkadar etmiyor mu, Hind. Tilerle İngilizler urasında bu sefer de hiç mesele eksik oluyor mu?. Bu bakımdan Hindlinin kitabı İn- gilterede çak okunmuş olacak. O zaman genç olan - çünkü geçen harptenberi yuvaralk bir. he- sapla bir çeyrek asır geçti - Hind- li münevver o yaşta kendisinin masl isyan etmeyi sever olduğu- Bu, dzimk erişemiyeceği yerlere Kgöz diktiğini söylüyor. Çiltlik sar hibinin kızlmı sevmiş, sınıf ve ser- vet farkı delaymsile o kızı kendi- sine vermiyeceklerini düşünmiyeo Aüzüm görmemiş. Bu yüzden ba- şiha — dert sçmüş ve — bulunduğa yerden kaçmaktan — başka çare görememiştir. Harp çıkınca a» ker oluyor, hârpte yaratlık gö teriyor, yaralanıyor, fakat Ak manlar eline esir düşmekten kem dini kurtaramıyor. Almanların Hindli çsizlere karşı muamelesi nasil olabilir?. Bunu tabmin ko- lay: Çok iyi munmele ediyorlar. Daha me kadar Hindli esir varsa hepsini tepluyorlar, onlara hep Hindistanın — kurtarılmasından, Hizdlilerin çahışarak İngilizleri çıkarıp atınalarından bahsediyar- lar, Bahsediyarlar değil, Hindlâ esirlere hep bu uğurda çalışma- ları nasihat ediliyor. Fakat Tind- İller susmayı tereili etmişler, söye tenenleri hep dinlemİşler, cevap müşler, genç Hindliler de Alman esaretinden kendi köylerine avdet Fakat ortalıkta büyük bir deği- şiklik — olduğunn — farketmemek kabil değil, Bindistanın yehirle- rinde ve köylerinde eskisine nis- betle bir başkalık var. Herkes o zaman et ziyade Mahaltma Gan- di'den bahsediyor. Gandi'nin şöh- reti yeni başladığı senelerde Ef- ganistanla İngilizler arasında viu- harebe var, Hindistanın ötesinde berisinde kıtlık da başgöstermiş. Fakat barptoki yararlığına göre bu Hindi; gencin mükâfat görmesi lâzım değil mi?.. Yâni kendisine atazi ve aişan verilmesi lâzımdı Bilâkis gelir gelmez sorguya çekil- miş; neden esir düştü, Almanlar ona ne öğretmişlerdi, Hindlilere nasil müainele etmişlerdi?. Neti- çede bir şey yök: Ne urazi veri- Tiyor, me bir şey. Eli boş olarak köyüne döndüğü zaman orada da bir şey kalmamış siduğunu görü- yor. Maceraların kahramanı olan Hindli yine gençliğindeki ihtilâl. cilik ruhunu muhafaza etmek is- tiyor, onun için giderek Gandi buluyor, onunla görüşüyor. Lükin Mahatma Gandi'den aldığı intıba biç müsait değil, Gandi onu cez- betmemiştir. O Gandi'yi o kadar gazip göremiyor, dönüyor. Niha- yet bu hiküye eski aşk macera. sinin neticelenmesi ile bitiyor? Çittlik sabibinin kazmı seven gönç nihayet o kızın sevgisini ka- zanmış, birlikte kaçmışlar. Hikâyelerin da zamana göre siyasi mevzular aranarak yazıldı- d devirler vardır. Şüphesiz ki Hindistan meselesinin Anglo - Sak son âlemi için bu seferki dünya “harbinde bu kadar ehemmiyet al- “dığı bir zamanda bu Hintli gencir macerası az çok şimdiki vekayi ile de münasebetlidir. Te GAT K N © TAKVİM ©