— HALK FİLOZOFU Eski mekteplerde, bir taştahta vardı. Küçük tahta çerçeveli, çan tanuzia içine bile sığan küçük bir siyah taştahla.. Bunun, ince, ki çücük tebeşirleri de vardı. Yar Zar, çizer, bozar, yine yazardık. Bu taş, gal ba, arduardır. Bugün, o bizim eski taştahta- mızın yerini, müsvedde defteri tutmuştur, — Çocukların en çok sarfettikleri şey de müsvedde delteridir. Çabucak dolar, yeni. ni almak lâzım eglir. Bilmem kaç milyon mektep defleri hazır- danadursun, Fakat, ortada — şu manzara var ki, mektepler açıldı- iindanberi, babalar, avuç dolusu para vererek defter satın ahmış- tır, Yahut da, bir kıstım — Calebe heoüz defter tedarik edemediği için sıkıntı içindedir. NÜFUSU İstanbulun müfusu son yıllarda 130 bin kişi kadar artmış! Bu ar- tışa, şehir kalabalıklaş'yar, diye, Bev'irenek yerinde olur. Fakat, tramvaylardaki seyahat macera- İaranızı düşümüyorum da, artan bu insanlara » doğrusu - için için kazıyorum . 'NEVYORKTA VE İSTANBULDA Nevyork şehrinde 33 bin taksi varmış. Bunı bini şimdi harp dölayisile meted iniiş, İstanbulda hâlen işlediğini farzettiğimiz tak- Si sayısı 700 kadardır. Novyorkun nülusu on milyon, İstanbulun nü- fusut bir milyondur. Aradaki nis- beti tetkik ediniz. Neden taksi bulmakta — müşkülüt çektiğimizi anlıyacaksınız, ONLARDA VE BİZDE! . İngülterede, kadın iskarpinlerin e ökçelerin fazla yüksek olması menedilmiş. Bu, bir nevi kösele kasartulu tedbiridir. Fokat, bizim, İngilizlerden daha — zengin olduğumuz muhakkaktır. — Çünkü, harbin başındanberi, ayak kabılarımız gittikçe daha lüks, — daha yüksek topüklu oluyor!- — BİR HÂDİsSZ M? Bizim Osman Cemal, geçenler- de, İsmail Habibe kazmuş, fena halde atıp tutuyordu. — Osmanın harikulâde nefis bir romanı var- dir; Çigeneler., İsmail Habib, bu eseri ,garip bir şekilde tenkid e- diyor, Müellif de, clbelte buna kı- zıyor. Baza arkadaşlar, bu iki üs- tadın arasında bir hâdise çıkma- sından korkuyarlardı. Fakat, bereket versin ki, ayni | Tokanlaya devam etmiyorlar. ACABA NERELERDE? Bir İngiliz Lordu, geçenlerde, İngiliz ordusunun 13 cephede harbettiğini söylemişti. —Halbuld, hâlü, ikinci bir cephenin açılama- musından şikâyetler oluyor. 13 rakamı pok uğurlu sayılmaz. Lord, müsande etse de, şu cephe — miktarını 12 ye tne AHMET RAUF ——— -—-—— Devlete ait gayrimenkuller hakkında yeni bir emir Başvesâlet verdiği yeni bir ka- rarla devlete ait göyrimenkulle- rin umumi Muvazeneye dahil bir dalreye tahsisi veya böyle bir tahssin kaldırılması veya değiş- firilmesi — muâmeleleri muhase- bei umtun'ye kanununun 23 ün- çü maddesine göre badema Mar liye Vekâleti tarafından izah o- Tunacaktır. Ü eti Mesken ve yol parasından alacağı oları muallimler undan 1041 yılına kodar r vilâyeti emrinde çalşan ilk mektep muallimlerinden mes- ken bedeli, tevıiat bedeli ve yol LGRAF 7 rarTesai TAŞTAHTA REŞAT FEYZİ Bahsetliğim — bu e lar nasil, nerede yaplı malolür, bugün bulunabilir mi?. tedariki kabilse - bu eski taşta taların kullanılma — zamanı tek- rar hulül etmiştir. Relki, iptidai bir vasıtadır. Fakat zama larına uymak gerektir, olmasına | Yağmen, bugün fazlaca malik ola- | madığımız için hayıflanıyotz. Bana öyle gelir ki, taştahta, def fter sarfiyatını belki de yarı yarı- ya indirecektir. Bu mevzaun bir kere telkiki faydalı olur kanan- tindeyim. Eğer, tetkikler müsbet netice yermez, bugün, böyle bir vasıta bulmak mümkün olmazsa, bir diyeceğim yok, Sahte Polis Memurları| Beşiktaşta Muvakkit sokağın- | da 27 numaralı evde oturan Mus- | tafanın Muradiyedeki gazinosu- | na dün akşam iki kişi gelmişcir. Bu adamlar gazinocuya zabıta yemurü olduklarını söylemişler, burada arama yapıcaklarını bil- ettiği bu şahıslara arcma yapma milsasdesi vermemekle berber Giğer taraftan elaltından — polise haber selmiştar. Sahte memurlar gazinayu büş- tan aşağı aramışlar, nihayet bir mahakle tesadül ettükleri 44 çuval ihlemuru görerek bu maddenin nmasının memnu okluğunu femişler, 200 Hra rüşvet ver- mediği takdinde gazinocu hak- Zabi tutacıklarını ileri sürmüşlerdir. ilnceye ka- lamiş, 3z sonra gezinoya gelen memurlara açık gözleri teslien etmiştir. Ahmet ve Mustafa — adındaki sabtekârlar hakkında “tahkikata başlanmıştır. Ka b Gıda maddeleri ve akar yakıt talepleri 'Ticaret Vekâleti; Toprak Mab- sulleri Of'sinin iştiğal mevruunu teşkil eden her türlü gıda mad- deleri hakkandaki taleplerin ba- dema Tearet Vekületile yapılım- yarak doğrudan doğruya Toprate Mahsulleri U. Müdürlüğüne ya- pilmasına ve yine her türlü akar ve müdeni yağ ihtiyaçla- “mi taleplerinin de Petrol Otet U. Müdürlüğüne yapılması şehrimizdeki alikadarlara tebliğ glunmuştur. Hukuk Fakültesi son sınıf ümtihanları yarın başlıyor Hukuk Pakült sini- r dü ba | Buğday satışı Belediyeler, umamiyetle, Bat mü- Takabe işini başaramıyorlar. — Bunda, bir gok âmiller var. Birz kasım kasıba ve şebirlerde" okmek kârne ile saki- mayar. Bu gibi yerlenle Helediyelee, buğday mübayaaına — momur edilmiş &r. Fakak, Belediyeler buğday topl- yamıyorlar, Dolayiyle, on yüpami- yor ve fırınlarda eenek bulunmuyoc, Belediyelerin buğday mübayaasına amemur eükliği — kasabalarda dalkın Müşkül vaziyötte <okduğu — görülmüş- tür. Belediyelemi he şeyö kadir zane zöfeyek hatadır, Bu gibi mantakalarda buğday yülmeli — fisila baska- ellere sstılıyor. Bu suretle müsteheli köylü de tabistiyle fazla kör yokmu — tesctti BÜRHAN CEVAT © TAKVİM © ! Trumt 1888 | HEZIR EYLÜL parasadan alacağı olanlar çin bu “yıl bütçeye itap eden tahsisarın — konulluğu, bunlardan şehrimiz- de olanların acele —müraracaatı kaça | * Bu harpteki içtimai inkilâplar lerde, Fr zildi. Maneşal mak, İstöd ği Uzaketen t olup bittiği gör , tomin “ĞULA göce, öüğün Frümsa, mu- valikat ve gönü gün Fimek için bit po- | baka geği, devaralı bir rejlen kurmak | ça bir preosp gükmektedir. Nareşal Peten, Pramstz çemiyelinde, bir isulâp yapradk İâzungeldiğine kanidic. Ve bu takılâp, çok daba evve yapılmak lüm zanıkdı. Hottü, bu İnilâo, Pranaa bezimecin. miş bic erriyesti, Bunua muhleki s0- beplöri vardı. Fruma'da ölorler ve b Hanu, Mürtşal Pelen yapmalctadır Harpten evvelki Pramsaya çok ati- lip tutulüyor, O zansnrki de dürekrat idi, — Haksikat Çük bir ekalliyete dayarcn bir idare Sral varik, Bu çök küçük ekakliyet, sarmayedarlardan — ve Düyük sanayi ertabından Gi İktdar bunlarda kli, Bunlar, dediklerini yapıyorlardı. Ha- kikatte, demokrası İdaresi höklem des #iĞL Yanı halk, kükmeder vüziyette değ'idi, Politka, bir lakım zümce — ve şahat gaerfaatlerini âlett olmuylu, Bu şekil- deki bir cemiyetle, bilaraf, meafas'lere âlet olmuyan bir 'dare bulunamazdı. Ahlifk son derece sukut gimişti. Sa- Talmri inanatı tek udker, yöktu, Pransa, hiç bir geye nanmiyan, sadece, günü. mü Hog geçirmez için uğmnuşan bir tar n insmalardan mürekkep bir İdareye #ahiptt, z İktlder mevküne srbip olmak, bir ta- kam menlasileri idöre mekanizme. mnm başına geçmek idi. Bu sebepten dolayıdır. ki, klülür mevkli, herkesin hirs Ve iştihasını kabartiyordu. Simd, bütün bunları tüsfiye etnek, fonaz prensipler deyanan bir devlet Feşal Pötoa bu- Bu şekilde TULAR bin mneydana gelecek yepyeni Pransa kuvvetli ol gel Peten, böyle bir Prunam yaz tatmeğa muvaflak clacak ma: SuĞÜn cevul harp bittüden sorma, FPurmea- miyeti de bir çok devletler gibi a , Framaa, bu herpe ten, sağlam veküvvelli çıkarca <dlger bir şekilde nde edelim eğde, Fran- sa, bundarı sonra dalmümtakil biz öre. det olarak kalır ve kuvvetini hiametti- Time, Maregal Polen muyaffak olunuş, döemekdar, » çök kik | İKİNCİ BİR CEPNHE AÇILMASI LÜZUMSUZ OLABİLİR Mİ? Almanya bugünkü vaziyeti ile | İngiltere ve Amerika nazarında, ; Avrupa kil'asında elde etiği ke- | donilerle bitişik bir baş rakip sa- | yılmak lâzmı gelir. Yeryününde | denizaşırı bir Almanya —meveut * değildir. İngillere ve Amerika | için kat'i metice yeri, Avrupa kıt- ; | | asındadır. Avrupadan gayri yor- lerde yapılacak — muharebelerle müttefiklerin Almanyayı yenme- | lerine imkün yoktur, Demek asıl Almanya ile harbel- | mek için onun askeri kuvvetile | Avrupa kıt'ası üzerinde — döğüş- | mek ve kat'i neticeyi Alman top- | raklarında aramak lâzımdır. Esa- | sen İngiltere ve Amerikanın bü- | yük desteği olan Sovyetler Birl ği ve diğer memleketler de Avrupa | kıt'asında bulunuyorlar. - Demek istiyoruz ki. ikinci cephenin açıl- masıma sebep, yalnız Rusyaya yardım etmek mecburiyeti değil- dir. “—Mesele yalnrz bu moktadan tetkik edildiği iç'n, ortaya bir sü- Tü yanlış fikirler atılıyor. Dış batlar üzerinde harbeden mütltefikler, harbi kazanmak isti- manya fizetinde birleşmek, dak ma birleşmek mecburiyetindedir- ler. Müttelikler Avrupa garp sa- hiline çıkmakla ilk şafhada, Rus- yanın yükünü bafilletmiş okduk- darı göbi Atlantikte büyük bir ser- besliye sahip olacaklardır. | Avrupa garp sahillerinde buhu- | nan hava » deniz üsleri, bundan | büyük zararlar görebilir. Bundan sonra Almanya tam mânasile iki cephe üzerinde, yani iç hatlarda | harbetmek mecburiyetinde kala- | caktır. j Müttefikler Avrupa batı sahil- derine ihraç hareketleri yapıp muveffak olabilirler mi, olamaz- lar mı? Bunu göze almaları — ve başarmaları onlarm menfaatleri Har'p Va“z'ix eti İkinci bir cephe açılması lüzumsuz olabilir mi? ü K. B. Eski Bükreş Ateşemiliteri ) ve iklisadi hedeflerinden vazgeç- meleri icap eder. Buğgünkü vaziyete göre, müt- tefiklerin ikinci cephe — açmaları daha çok güçleşmişlir. Çünkü Al- manya Rusyada büyük espace eb de etmiş, yani iç hat mesafesi çok uzanuştır. Müttefikler ikinci cep- he açmıya teşebbüs ettikleri za- man, banü karşılamak için AL manya düne nisbetle daha büyük serbestiye maliktir. Rusyayı oya- | Tama müharebelerile bir müddet meşgül edebilir, Rus ordusumun binlerce kilemetelik mesafeyi kı- $8 zamamda eşması varit olamaz. Fakat bu müddet zarfında Alman ya batıya büyük kuvvetler çeke- rek müttef.klere karşı büyük bir imha müharebesine girişebilir. Götülüyot ki şimdiden sonra Rusyanın geri çekilmesi müttefik Ter için de çok zararlıdır. Çünkü onların Rusyaya yardım etmele- rine nasıl deniz mâni oluyorsa, yarın öbür gün Rusyanın kendile- Tine yardım etmesine de espace ve mesale müni olacaktır, Arkadaş katili 6 yıl hapse mah- küm olcdu! Yapkzanda — Duygu sokığında 6 Sümarada eturan Şefiği biçikle yara- Pilan duruşmasında; — Bön aikadaşım Kâmllle ber: birahanede oturuyondum, Az son- elik geldi, Ve bite evlerini mrenlz Söyledi, hep berabör Şefi K, Orada dü İçki sofrası kura- fazla içki kaktıremi. &i Bunün Üzerime ararmada kavga çıktı, Şefik beni dövmeğe biş- ladı, Bon de müdafaa müksediyle bi- çağımnı çeklim ve vurdum.» demiştir, Neticede MHakeka R. SABİT İ öküneünder. 'ai akdirde “siyast 16 SenA eee mahküm Sklmale” —— — TARİH SOHBETLERİ — —— —— Eski Gedikli Meyhaneler Gedikli meyhane aşçıları ve Galatada kanlı bir vak'a - mameci Gırbalı Ahmet - Me yhane köçekleri - Küçük Benli Ali ve Galatalı Hüseynin Köçek Destanı-Ars'an Sudü Gedikli meyhane aşçıları, ken- di devamlı midşterilerin'n Hame- tine cun ve baş ile köştukları hal- de, yabancıların işini, para kar- nda bile gör den, kanlı sına misafinleri gelen bir kalyo: cu neleri meyhane aşçıları birine pişirilmek üzere er gölür- müş, adam: «Sen bizlim şedbeti- mizi içen müşterimie değikin! düye pişinmek islememiş, bu yüz- den çıkan münazaada kalyoncu mneferi meyhane uşaklırı tarafın- dan — öldürülmüştü. Hükümet meyhanecilere kanşı şiddetli dav- ranmış, otuz kadar meyhane u- şağını, o gece, Galatanın muhte- f yerlerinde asmıştı. Gedikli meyfanelerin müşteri. leri, yalnız yeniçeri neferleri ile esnaf akşamcıları değildi. Devlet ricalnden, 'kalem öâm'mlerinden, ülemedan ve müderrisinden kı- yaletini tebdil ederek meyhane- lere devam edenler vardı. (Meyhanelende bazı r &kşam ciler da vaediı ki, bağıları güzel gazel okur, kimisi ney üfler, ke- man çalardı. öylelerini diğer- leri idare eder onlara para ver dirmezlerdi İstanbul akşamcıları içinde, sazı yüzünden el üstün- de tutulmuş olanlardan bisi, İ- memeci kalfalarından — Kırbalı Ahmet idi, Geçen asrın başların- da yaşamış oları Ahmet, daha ço- cukluğunda «Çığırlma> denilen düdüğü çalmağa haves etmniş, bu sazda, eşsiz bir hünere yükselmiş- fi; daha pek genç yaşında akşam- Cıların arasına düşmüş, yakasını ellerinden kurtaramamış, mey- n AA d Yazan: Reşat Ekrem KOÇU | hane meyürane dolaşm | Mşü; «Rakıyı bol, al | lifsiz> bulmuş, <Okkalıklar, ara- sında yeralmış idi; öyle ki, yap- tırdığı yarım okkalık tir girbays da eve giderken — doldurturdu. *Kırbah» Mikabini da bünden ö- türü almıştı. İstarbulun en namlı köçekle- re de, bu gedikli meyhanelerde oynatılırdı, yeniçeri ocağının kab dırılmasından biraz evvel <Ben- Hi» Kâkabı ile meyhur bir çingene köçeğin, İstanbulun alkışamcıları araşında baştacı —olduğunu, Ga- Tatalı Hüseyiön adındaki bir yeni- gerinin — «Küçük destanı» öğreniyoruz. On dekuz kıt'adat mürekkep olan bu destanın bazı yerleri pek- | açık saçıktır; fakat, o devein k— yölet, ahlâk ve zevklerini gösecr- mek bakımından kiymetlb bir vesikadır. Ben, neştinde hiç bir mahaur görmediğim — Şu bir kaç kılayı nakledebiliyorum: Yazayım Benliye bir şatilı destan Okunsun hey çarşı parzar bedestan| Kalem var hüner var benimdir meydan Definin <illeri altındandır altmdan.. * Hançerlide içenler yiğit hovarda Çengi Ali geliyor savulun varda Samur saçlar lüle lüle omuzda Definin zilleri.. ” * ] Yaşımı sorarsan yirmiye basmiş bos nişanın selviye asmış Ka Yüzüne bakanın güzü kamaşmış Definin zilleri... Topuk vura vura gelişi vardır Uzakla yıkmış deli rüzgürdır Sanma rüyiarzda bir eşi vardır Definin xiltek., * Ayağınmı on parmağı kınalı Topuklara düşer altım halhalı 'Ona derler Dimitokanın balı Definin zilkeri.. * Parmak basar fiskeleme kuşağsı Alınca eline beş telli sazı Yaman oynar köçeklerin şehbazı Definin zilleri.. İstanbulun eski büyük gedikli ç meybenelerinin dillere destan ol muş akşamcarındı biri de Bek- m Mustafadır. Bu ayyaşa at- fedilen fıkralar ise, günlük bir gazetede, karlleri meş'e ile şeta- rzetle sürükleyebilecek zengin bir yazı şilsilesi mevyzuudur. Evtiyaçelebi üç yüz eli sene evvelki gedikli «meyhanelerden bahsederken: ; «İstanbulun dört çevmesinde meyhaneler çoklur, atnma en çok Saraatyada, Kumkapıda, Balık- pazarında,” Unkapatında Cibalk de, Ayakapıda, Fener kapısında, Balat kapısında, Karçıda Hasköy- de bulunur, Hele Galata demek, eybâne demektir. Ortaköy, Ku« Tüçeşme, — Arcavudköy, — Yeni- köy, Tacabıya Büyükdere | Anadblu tarafında Kuzguncuk, Çengelköyü, Üsküdar ve Kadıkö- yünde de tabaka tabaka meyha- neler vardır, — (Meyhane âlemi) akı' ermez bir dolephanci — şeye dandır, Şarabin bir katresi ha. OTamklır amma hükema kavlince | | | MAYSEMELERDE: Ulan kadına bak. Amma iri kıyım! Erkek ufaktelek, kadın iri ya- | pili, kenikli, — boylü — bosluydu. | im, erkek pisırik, kili | bik görünüyordu. Erkeğin yüzüm- de, yer yer, flüslerler yapıştırıl- ;miş gaz bezleri vardı. Bu davacı idi, — Hanım, refikamdır, diye sö- ze başladı. Allah kömselere böy- lesini göstermesli Olur olmaz bir bahane bulup günde en aşa- ü1 üç dela döğer. Hem de, kızın- | ca, beni tuttuğu gibi sırtına vu- rur, Sesim sokaktan — düyülmasın diye arka taraftaki odaya götü- rüp orada döğer. Bugün yine kız- dı. Sırtına vurup arka odaya gö- türdü, Şu gördüğünüz hale gelii tiye kadar döğdü. Kendimi elin- den kunlarsam, pencereden atlı- yacaklım; kurtaramadım. Fer) dima — komşular yetişti. Bütün mahalleli kapıya toplandı. Ondan sonra biraktı gi Davacı kocadan sonra. dava ct- *i karısı, pürrzamet ayağa kalk ti söze başladı: — Zaten bu hınzır herifle ev- lenirken geçinaniyeceğim'si am Tamıştım. Sonra da umduğum gi- | bi çıktı. Ben neden hazzetmezsem | Oonu yapıyor, Ben de arlık başla- | dam döğmeğe. Bugüu de döğdüm. Amma, nasıl döğmyeyim? Sabah- Teyin kalktım ki bütün bulaşık- lar, akşamdan — biroküğam İzibi duürüyor. — Atoş yanınamış. Çay hazırlanmamış. — Bir de üstelik, bana nisbet yapar gibiz — Hanım, ben geç kaldımı; kahı valtı etmedeu gidiyorum., Alla- hasmarladık! diyor. Siz olun da döğmeyin bakalım!, Komşulardan bir iki şahit dim- Tenildi. Bunlar, foryadı - duyup kapıya biriken komşulardı. Mah keme, şahitler dinlenildikten sen ra, Zohranm suçunu sabit gördü. | Bir ay müddetle hapsine ,kabili | temyiz olmak üzere karar verdi. | Zebra mahkemeden çıkınca, ko- | cası Raufa: — Ben, “edi, en temyizederim, ne istinaf! Şimdi eve gidince se- | mi bir iyi aslatıp temyize havale ederiti; aklın başına gelir. Rauf: — Eve gelen k'm ki? dedi. Ben | şimdi doğru ablama gideceğim. Onlar hirbirlerine söylenerek yürürlerken, arkalarından, on dört| on beş yaşlarında bir külhami: — Ulan, kadına bak! Amma iri kıyım, diyordu. Usta bir maran- g0x, bundan ,kocası gibi sekiz ta- me çıkarır. Herifi bu sefer evde sağlam !, öldürür. b HÜ BEHÇET Hırvatistanda kadın- lara sigara yasak! Anadolu — Ajancanın — Budapeşleden ea tülün — veril- dükkünjandan — tüzün | Kamıyacuklacdır, Kadıköylülerin kömür ihtiyacı Körmür tevai mudeaseaesi Sust - vapur ra ile- Havzadan — Baanamıza — gelen 1300 ton kok kömürünü Kudıküy Tin ilkiyacza ayımnnaşlır, Bu kömür- ler Kadiköy — bayile verllmiye başlamnığır. Toptancı işportacılar! Zücuciye, hımdavat eşyası Ü- zerine Hcaretle uğraşan bezı top- tancı Musevilerin mallarını dük- kânlarında satmıyarak işportacı- lara verdikleri ve bu işportacı- ların toptan satış yaptıkları, bu süretle mabın pahalılaştığını — ve | bu işportacıların da kazanç vengi- si vermedilderi alâkadarlara ih- | bar olunmuştur. Keyfiyet tabkik olunmaktadır. Bu yılın son hayvan sergisi yarın T Bu yıla ait hayvan sergilerinin sonuncusu yarın Çatalcada açı- Tacaktır. — ——— mel'una «Ruhu sial> — demişler, Nüşeden canların'canma can ve- rip biheyat iken şirand cünbüşe merdane harekete başlayıp bhi- çap oluz. Yare yalvarmağa bir kimse hicap etse hemen | Bir kadeh mey kişinin cümle hicabın götürür Bunu nüşedenler «Arslan siüdü> demişler, Kadim hükemadan; «Etma yiyip sabahleyin bir kise şarap içenin öldüğüne şaşarızer demişlerdir. Amma yalan etmis- iör!> diyor. — 7 İlkteşrin.. Yazan: Ali Kemal Sunman Bu harbin başında bir juapon mirakinin neşrettiği bir makale dünya matbuatında lâyık ulduğu ehemmiyetle karşılanmış, dilden dile çovrilerek yazılmıştı, Muka- denin hulâsası belki büsbütün ha- tırdan çıkmam şirr; amiral aşağı yukarı diyordu ki: Almanyanın deniz kuvveti yok — | tur. İngilterenin bilâkis — büyük Bir deniz kuvveli var. Fransamıa » © zaman daha felâkete uğrama- mişlı - deniz ve kara küvveti var. Her iki kuvvetli devlet birbirile müttefiktir, İtalya - daha o zaman Almanya Tehine olarak harbe girmemişti - gayrimuharip kaldığına göre o da duziltere ile Fransanın lehindeki vaziyete mürait demektir. Akde- mizde İtalyanın bitaraf kalması İngillere ile Fransanın lehine de- miektir, İspanyanın da bitaraf kalmast Akdenizam garbındu ve Atlas Ok- yanusunda İng'ltere ile Fransa le- hine bir netice teşkil eder. Bu hallere bakınca Almanya için de- niz muharebesi tahtelbahr han- nden ve deniz muceralarından ibaret kalacaktır, — Deniz kuvveti olmadıkça harp kazanılamıyacak tır. İngiltere —kendisini toplıya» cak, harbi kazanacaktır. Fakat 0 zamana kadar japonya da ne ya- pacağınn — karar vermeli, fırsat Kgöçtikten sonra bir daha gelmiye bilir.. ve salı esası bu idi, Söyledikler'nden bangisi çıktı, hangisi çıkmadı?. O da bellidir. İtalya harpten uzak kalamadı. İngiltere aleyhine har- be gördi. Fransa dayanamadı. İn> giliz donanmasının ablukası ile de Almanya mağlüp editencedi. Fakat japon amirali Rusya ile Almanyanın — bizbirlerile — böyle döğüşecekler'ni — keşfedememişti. İspanya da şimdiye kadar bitaraf kaldı. Amiralin dediklerinde asıl dike | #t edilen aotanın — ne olduğunu söylemeğe Tüzum olmasa gerek. japonya için fırsa'tı kaçırmıyarak — vaktinde harekete göçmeyi ami> ral 939 sonbaharında ehemmiyeb le tavsiye ediyordu. BA2 sonbaharında ise — japonya Uzak Şarkta ve Büyük Okyanus- Ca vüsi ülkeleri ele geçirmiş ola- rak kendini göstermektedir. Jjapon amiralia'n © zaman açık olarak anlatmak islediği şu idi: Angle- sakson tarafı ba harbi kazana- cak olunca sonunda — japonyanım vaziyeti çok zorlaşacaktır. Onun için © zaman daha gelmeden jar ponya harekete geçmeli, jopon- ya urzun zaman bekledi, Evvelâ Kkavgasız nereleri almak kabilse aldı. Hindiçinide istediği yerlere hâkim oldu. Yine bekliyordu. Pa- kat bir gün geldi ki müttefiki Al- manya tarafından mihverin müş- | terek davası iç'n japonyanın da' | artık harekete geçmesi kendi: söylendi. İşle T Akkânun 842 de iaponların bzdenbire Amerikale lar aleyhine barp açması mütte- fik Almanyanın beklediği bir işe girişmek demekti. Almanya, İtal ya vo japonya arasındaki m'sak ve askeri bir mahiyet almış olam ittifakın harfine ve ruhuna sa- dik kalmak arzusu ile — beraber Bir de fırsatı kaçırıp kaçırmamak endişesi Tokyada hük'm olmuştu.. Berlân - Roma - Tokyo mihve- Tinde japonyanın rolü Amerika: mın kuvvetlerini bağlı tutabilmek ve Amerikadan İng İtereye ve yaya yardım gönderilmesine mür ni olabilmek için Amerikayı iyk den iyiye uğraştırmaktır. 7 ilkkâs mun $i den 7 ilkteşrin MM2 ye kar dar geçen ön ay zarfında ise ji ponyanın Uzak Şarkts ve Büyük Okyanus sularında kışm ve ilke baharda büyük muvaffakiyetlel elde ettiği makâmdur, Fakat ponya aleyhine İngihere de Merik ile hirleşmiş oldu. Belki İngilizlerin japonya ile harb girmiyeceğine Tokyoda —ihtima verenler vardı. Fakat bu işte At merikayı yalnır — birakmamıştı jsponyanın harbe girmesi ile ye”) ni dünya kıt'asında da büyük bil hareket başgüstermiş oldu: Y: nız şimali Amerika değil, Ame kanın cemubumdaki devletler artık harbin icaplarına göze isl kamet alınışlardır.