HALK FİLOZOFU SIRA BEKLİYORUZ Henüz, evin koşlık kömürünü a- İamadik. Aylanca evvel — siraya mizde bir mumara var. — Sıra gekli, derlerse, gidip - alacağız. Mütemadiyen, günlük hayatı- da sıraya riayet edilmediğin- ,den şikâyet eder, dururuz. Vapı- Ta g'renken sıtaya girelim, gişe ö- Dünde sıraya girelan. Fakat, şark- — da pera beklemenin nekadar ucun sürdüğüsü unutmayın. Sinçma gişesi önünde sıra bel- lersiniz, ayağınıza karasu iner. Se yizeler yüzünden zengin olmuş, apertımanlar dikmiş sinemacı, s> ze acıyıp kapalı duran ikinci gb şeyi açtırmaz, —Açlırsa, müşteri, daha çahuk bilet alatak, doha az yorülacak, Fakat, bu takdirde, o Hadiseler ! $ arşısında SON TELGRAF TTÜCCARIN SÖZÜ Bir kısum tücrar, 2 bin kişlik bir aşhane açınağa karar vermiş- der. Artık, hepimimde bir çüphe ve tereddüt yerleşti: 'Nüccar sö- zünü tutur mı?, Kaç dela söz ve- Tip, döndü!. Bekle, bu aşhane, öhükârdan kazanılan paranın zekâtı olacak- tarl İMİKÂR KİTABI Bir iltisat doçenti: —«Ihtikâre isimli bir kilap neşretmiş. —Bir gokları gibi, Selümi İzael Sedes üstadımız da İhtikârın ne oldu- Besu anlamıyanlar arasındadır. Bari, bu kitaptan birer tane -- önsek de, ihlkârla müşerref o sak!, PİRİNÇ — DERDİ. Geçenlerde, bir gazetede şu ha- yadisi okumuştum: «Pirincin ki- Yora iki baçak Kiraya kadar yük- selecek..> Son günlerde pir nçten «Pininç derdi.' diye bah- setmeğe başladılar. Eğer, iki buçuk kiraya çıkarsa, pirinç dert olmaktan — kurtulur, düğün hediyesi olurt. “KEYRUKLU YILDIZ Ajansların hader verdiğine ge- re, yeni ve büyük tir kuyruklu yaldız keşfedilmiş! Kanaatimizce, bu yeni bir kuyruldu yıldız değil, dünya harp ve polit'ka propagı daleramtan gök irtisam etmiş bir | kuyrutdu yalandır. ? AHMET RAUF Evlât katili ihtiyar baba mahküm oldu Kendisine hakaret - etliğinden mülcessir olarak öz evlidini çif- te de öldüren Kemalpaşalı 60 ya- şıbda Mustafanın — muhakemesi neticelenmiştir. Mahikeme oğlu- nu ödüren bu #hliyar babayr i- dama bedel 30 yıl hapse mahküm etmiş fakat ortada tahrik görcük düğünden yaşı da ileri olduğun- dan yünm! yıt hapse indirmiştir. — eli AŞ -REŞAT FEYZİ ikinci gişeye de bir memur oturt- mak lâzımdır. Kömür için de sıramızı bekli- Yoruz. Ses çıkarmayoruz, Sıraya riayet medeni insanım — yapacağı tek harekettir. Fakal (öteyanda, sıraya riayet etmiyen adam, kömürünü çoktan almıştır. Hem © kadar fazlasile al- anıştır ki, işin Gcaretini dahi yap- maktadır. Bu manzara, hâlâ sıra bekliyen insanın gönlünde bir dağı derün oluyar. Fakat, herşeyo rağnren, sesimizi muzlu bir günde mi, karlı bir gün- de mi, yoksa mayısm güneşli bir zününde mi?, BALIKHANE Yeni bina Hal civarın- da mı yapılacak ? Şehrimizde yeni yapılacak 'olan büyük, modema <Balıklane» bi- nasının Sirkecideki araba vupuru iskelesi yerinde yapılması Müna- kalât Vekâleti tarafırdan beledi- yeye teklif olunmuştur. Faket burası imar plânında <Yeşil sa- ba, olarak ayrılmıştır. Belediye relskiği Münakalât Vekâletine verdiği bir. cevapte «Balıkhane» nin sebze ve meyve hâk ileisinde, Unkapanı köprüsü yarunda yapılmasının daha mu- Valık olscağını bildenmiştir. Bu maksa'la tetkiller icra olunmak- tadır, ——— Vilâyetimiz hayvan sergile- Vifâyetimizin 7 inci hayvan sergisi Cuma günü Silivride açıl- miştar, Sergiye çoğu boz ırla ob mak üzere 215 hayvan iştirak et- miştir. Birinelliği Vilüyet depo- sunun düllerinden bir köy boğa- &. kazanarak sahibine 30 ura mü- kâlat verdmiştir. Ayrıca 38 bi- yincilik mükafatı, 75 te teselli mükâfetı verilmiştir. Diğec taraltan hayvan sengile- rine köylüleri hayvancılığı - teş- vik içe verilen mükâfatlar çok 2 görülmektedir. Baytar müjü- rü Ethem, bunun arttirilmasını Viğyet ve Belediyeden istemiş- tir. İhlin9 ıu—ı malı Lakanlalarda — tabldet Gülmeli mit. Ve böyle bir geyin tay- dası olur nt Bü mevzüu — Bölediye Dalmi Eneimeni tetkik ediyor, bic karara vazaı Sönta, moseleşi İntsat DMüdürlüğüne — havale ediyor. Hakikaile e bu iş ne Deml — Encü- men, nt de İletamt Müdürlüğü — işidir. Çüznkü, iklsi de bunu — kestirp —ala. mazlâr, alra, mevzuun mükhasısı Eğer, bu işi ekidön ictkik elmek 5 ehli olan — adamlardım mürekkep bir höylete Havale — cömeli, bıı hey'et müsbet veya menii, elbetiç Biç netlceye vurır, ıı-ıım tetlakat Je uzatmakta mdna yok IUIHAN CEVAT EDEBİ ROMAN: 110 K ve GÖZYAŞI Yazan ! SELÂMİ İZZET İKİNCİ Faksi ber ne gahasına — oluna olsun, mvİyot — sarfedeceğim, İkzam — gelirse Cenimı Vereceğim, fakaf oğlunuzu da, | Sevg'ni de bulacağım i Hem de bütün varlığımla sze yazima edeceğen, — Simdi bir. kere daha - Sevginla evine Eidelim, eğer yoksa, ben eve Şeif ve.e iKadınla, Tüçnelerdir. bealik. diğin yakanla bİr Köme koduşuruta, Öloretil dürd “Sevgia hali gel- meneşt, Acaba haşı kadın intikamır | mi me dere tüz, İşlç Kenanın bilmek,| öğrenmek Mtr8 Yabaycu. — Bunu hem de çabük, dörtül öğrenmek, — bülmek istiyondu... — Sevginln böyinü yine — Otrün yüzünden lelikket gelmiysi, Hem sanla ne diye T eevmediğ, sevemiyeceği bir — kadında yaşamıçlı, ne diye hâlâ yaşıyordu?. Ti Ağıye mattı — Şimdlik Allahatamarladık — dedi. fa Narli ile gö Jacağım, — omun ne olduğucutl Lereye giteğini, daha döğrumu götürüldüğünü öğreneceğim. Yolda hep Sevgini düşündü. “Süsa- ma neler söyleyeceiğni taşarladı. Büzaa gpbi bür kadın mecfasti — için nağyet Bile İşiğyebilindi, Arlık kânsat göürmşt, Sevgini ©- vinden çıkafl veya Tgikurlafi - Sü- zacıdı. Kenân konağa girer gönmez evvolü gn sordu: — Bağün bir kadın. misafr geldi tüt — Bet, — İnce, uzun boylu mut, —wt Tamamı, Kenan bir ip ucu — yakalam Yalan dünyada saadetne az?. *Âzk güzeldir. aenma, ana tutul- mauk daba güzeldir. | Bu, Holivutlu yeni çevrilen - bir #ümig aandlir. Geçdn akşam rakiyormı açıp harp, pollüka — haberleri — dinle- mek cüneti — Gtemüdi. Aetik, bu (üt Tardan usanç geldi, — Yemekten sunra, Ber koltuğu şüyle uzanmış, semsiz ken- di kendime düşünüyordum. Örrümeteki Küçük, alçak maâsmın üstünde, mec- amutlar yardı, Gölişi gözel, bir iane- Kün çekip aldım; tesadüten bir azuema meamudsı,.. Bic çok restinler ve yazı der . Hasterle — küriştiriyor. — okuyu- düm Yukarıya uldığım çümle — gönlme Aişince, durükladım. — Galiba, bu zke gü çimde romlnlk bazi tulyalar p meştu, — Cümle — boçumm — göteniçi. Bit tara€tarı harp olur, kan gövdeyi Bötürürlern, dünyada, gice #çiklar dü ver Ki büşlari Odumanlı, — görüden azsp ve heyecan İçindedir, diye dü- göndüm. A$k ve cizd münasebet öyle bir in- Biyak ve htiyaç Ki, barp değil; kıya- et alsa, durmaz. Amepkalılar, — pila tonik aşlü pok bümezler ve sövnra. lec, Onlarm ruh ve düçünce tardarı- | a, yükarıdaki film Hml nü güzel itu- delendirgyor. Aek, sarların icat et tkleri Ove — lanidıcları * saadetlerin belli başlılarırdan biridir. Fukat, mes. at dalarımız çok asdir, Aşk ta, hayü- Yamiz de, çok kasa bir zanma — mera: fesi işgal edör. Ka çök ilirap, üzüntü, —milnek ve Gectle uğraşır, — Olayal — Mücadelesi> | Amen zavga Te uğraşınız. Örmümü- zün mütüm”bir Ku — <Hayat Müca- drlesir ile geçiyor, Hcrplor, bu — <ila- yal Mücadolmi ma n — belâlmdir. Kendi kendime göylü düşündüm: gün, cöphelerde — harp #den milyon- Jarca İeman içinde, kimbilir, kaç köyi, gönlünde aş: sıması laşıyor. Gerde biralilmiş Dice — sevgüller, göz yaşı döküyor ve gecenla — ilerlömiş saktle. vazde bir dekkanlı hayaliyle başbaşa Bu- hat, daima mes'ut, da'ma gövkli göçinmedin talamını, Sirrimi bir türlü bulgmamışlar, birtirlerini — y yip durmaktan usanmameşlır. Ha- yatn kaymeti, harp yillerinde — daha iyi anlaşılıyor. — Harp bitüiden sonra, fasanlar, ebedi salh hayal ve ümidine kapılıyorlar, Bunumn için çalışıyorlar Falkst, nodense, kada! mütbiş yeni bir. boğuğma büşliyor. Kirabilir, bu boğ umlumr. R. SABİT —N Parti Reisi Kadıköy Halkevinde Evvelki gün Kadıköy Halkevi- ni gezen Parti Resi Suat Hayri Ürgüplü jimnestik sakanunun tan- humiyet bayramna ka- i, fakir halka sıcak yemek verme işinin tacilini | dar yetişi Büzen, karımını evinde — bulameyip geri dönen Kenanın heyecanmı — gör- 'Gükten sunra, dostunun, karmini cani kkadar — sevdiğini — anlamış Sevginden dahâ kotkumç insikam amıya karâr — vermişti, O kadının mrtsi Jâzderdi. Kenani elinden — kacır. maeması için bundan başka çace yak- | tü lyı amma, Sevgin kendisi kadar 2a-/| vİf Ve kendisi kadır güzel değilâ Üz- telik de Ihanot otmişi. — Böyle olduğua Halde Kenan nösil oluyor da onü hü- IA soviyordu!.. Büna mükabil Könün kendiini biç bir- zaman , Söveramn şü, — #üvmüyon. dü. Konandan ayrılacek olurma - yine kaldırana diüşecek, yine ötekinlk bes Fikinin Keyfine hizmet #decek, — yine gokaklarda sörüncceki. İlklecine Xader; ürperdi: «Hayır, dedi bu olmuyacak... O kü-: dw1 gebertirlim de, kendt — ellerimls boğarmn dü, yenidan köldrima — düş- «Ceküi Giye söylendi, büyük rol oy- namamin tan sırasura | izah odilmektedir. Bu sebepler, Gşağı yukal Üzim evvelce söyle- “Kalkasyadaki Rus kuvvetleri ta- | İbo, meşkur Kel Aliço hep Ka- Harp Vaziyeti Stalıngrad ve Kafkasya muhare- - heleri neden uzayıp gidiyor ? azan STALİNGRAD VE KAFKAS MUHAREBLERİ: Gelen haberlere bakılırsa, Star Bazrad şehitnön şimaj — kasinma teykll eden sanayi mahallelerin- de Ruslarım vaziyeti bulranlıdır. Akman kumamdanı Fon Lit bir gada Volga sahiline kuvvetle yer- leçp şehrin karçı sahille irtibat ve muvasalasını kesmiye ehem- miyet vermiştir. Buna muvaffak oluma Stalingradın işgali kolay- laşacakıtır. Fakat Ruslar mehrin şark sa- hik üzerindeki tepçusu İle Alman kıl'alarımı — yan üteşleri atında tutmakta ve Rus müdafilere yar- drma devam etmektedir. Bu yüz dem Almardar çabuk ilerliyemi- yorlar. Hattâ şehfin cönüp kı- murda Rus mükabil teneruzu ile içeri bile çekilmişlerdir. * Duhu şömakde, Volga ile Don a- arasındaki cephede ve Don mehri- min orla mecrasında bulunan köprü ve geç yerlerinde de mü- him muharebeler cereyad etmek- kedir, Buralardı iereeş & den Ras küvvetleridir. Gaye, AL maa gol cenahini mağtüp etmek we 4Dow dirseği içinden geçen Mlman muvasalasını kavramak- tır, Fakat Ruslar bu taarruzlarda işimdiye kadar mühim bir ilerle- “yiş temin edememişledir. * Ruslar, Si: temamile biliyorlar, Moskovadan gelen haherlerde Ras görüşüne göre Rus müdafaasanan sebopleri idiğimriz şeylerdir, sek neticesi şudur: Stalingradl —düştüğü takdirde, Hulâsa eder- mamen ayrdlacak, Volga ağzında bulunan Ejderhan şehrinin ük> beti taayyün edecek ve Rusyanın Bakü ile muvasalası kesilecektir, | Bundan sonra Alman ordusu ve Hava kuvvetleri dönerak orta Volga havrasına yürüyebi- lecekleri gibi Moskovayı da arka Bükreş Ateşemiliteri dan vurmak hnkânını temin ede- | ceklerdir, İşte Ruslar bu kötü ihtimaller | dolayısile Stakezrad muharebo- lerinj uzatmağa ve mütemadiyen | kuvvet getinerek vaziyeti düzek- aniye çalışıyorlar. Müdafaayı yak | niz uratmış olmaları bile Ruslar | wen Tohinedir. Kalkasyaya gelince; Almanlar san Tuspse Hmanı ve Grozmy pet- ol sahasmı zaptiç'n — giriştikleri tanrrumlar devam etmektedir. Tu- apseyo karşı garbi Kafkas dağ- larındaki boğazları — zorladıkları anlaşılmaktadır. Bunda yine Al- man - kumandanlığının - kuşatma fikri — görülmektedir. —Almanlar Kalkas dağlarında nhayet L teş rin sonuma kadar harekâta de- vam edebilirler. Ondan sonra o dağlarda harbetmek ve muvaffak elmak mümkün değildir. Şarkta | petrol havzası için yapılan mür harebolerde —Almanlar iki yehir | daha almışlardır. Fakat Rus mü- kavemetinin büyük mikyasta k- rıklığına dair orlada bir emare yoktur. Hulâsa; I. teşrin ayı için üze rinde darulacak üç hedef vardır: Bunlar da Stelingrad, Tuapse T- manı ve Grozny petrol havzası. L teşnin ayı bu hedefler uğrunda yapılan muharebelerle — geçecek- üz. İ Kurtuluş bayramı programı 6 Teyrinievvel Salı günü güzel İstanbulumuzun kuntuluş bayra- mıdır, Bü münasebetle 9 gün yapılacak olam merasime iştirik edecek kit'alar. ve mektepliler le teşekküller, cemiyetler mensup larv sabahlyin sast 9 da Suttan- ahmet meydanında toplanacak- dardır. Buruda 217 pöre top atıla- rak merasim alayı köpüye ha- çekel edecektir. Sat 11 de Tak- simde Val ve komutanların ö- ' MAHKEMELER: Anadan doğma mı, Sonradan olma mı? Orta yaşlı bir kadındı. Durme- | dan, dinlermeden, bir düriye an- Iatıyordu: | — Harsm olüm - verdiğim & | mekdler çocuğuna, O kadar, saçi- | Ü n vüpürge edip hizmet ettim de | Bonra ne yaptılar, gördün mü hemşire? İnsanağlu çiğ söt om- mişte, — Görmemişin oğtu olmuş. çe &ip kulağını kopurma. Tabli. ne olacak? sön onları adam mi zah- nedyordun?. Bunlar unadan döğ | u sengin değil, sonradan olmna.. | Ilaram olgun emeklerim; de- düm yat, Bn asan zannetden de, bu zemanda, herkesler oluz Nira ya orta hizmetçisi bulamazkan, ben Gulara on beş Hraya hizmet ettim aklı aydır. Hem de nasıl? Yemeklerin! pşir.. - çamaşırTlarını yıka, orta hizmetlerin! gör.. Sone Ta da, dolaodımağa katkaınlar Başka bir kadın lâfa karıştı: — Ne okdu hemşire, ne yaptı- lar? Ne İarında htzmet ettim: Üçtane ak faramla bir yüzüğüm vandı. On- darı da emanet olarak onlara ver miştn: Onları vermedikten baş- ka, üstelik #ki aylığımı da iç eb tiler, Son günlerde çok para kaza- Tayorlar amma, gittikçe hasisleşi- yorlar. Gözlerni hirs bürüdü ar- kakl. — Necidir bu, kurüm hemşire? — Neci placak? Bakkal... Kos koca mağazası var; para kırıp dü- ruyor. Kazandıkça da kazanmak | istiyor. — B, öykedir zaten... Bu sırada mübaşir seslendi. Kadım, mahkemaye gimdi Karşi- sında bakkalırı karımı maznun ©- larak bulunuyordu. Ködm inkör etti: — Parasını bitamam aldı. Bana da, ne yüzük tbıraktı, ve Wın... Dawvacı bit iki şahit ismisaydı.. Şahtlerin çağırılması için muha keme başka güne bırakıkdı. HÜSEYİN BENÇET ——— nürde bir resmi geçit yapılacak ve nutuklar söylenecektir. Gece de saat 20,30 da Taksim Belediye Gar'nosundu kahramen ordumuz şerefine bir ziysfet verilecektir. ıı_—'—"._ı ZE GÜREŞ MUSAHABELERİ —— Saray Baş Pehlivanları n POMAKLAR Yazan Azizin Ba Şamklancıbışısı Kavasoğlu Koca l z yinmi beş okkalık u, aslen Pomak Glup maiyeti pehlvanları da hep aks rebalarından ve Pamaklardan müsekkepti. ü Sukan Azizin Kavasoğlundan sonra Başpehlivsnı olarak Kara #asoğlunun akrabalarından bu- Tunuyordu yani Pomaklır saray beşpeklivarilığını gedik hıline getirmiş'erdi. Sarıy bıpıhinıiıgı ne lti masla olurdu ve ne de şunun bu- nun tesirile,.. Her hangi bir peh- Twvan Kırkpınandan baş alırsa ve, bütün pehliwanları mağlüp eder- se o, nihayet padişah tarafından İstarbula/ çağıtılır. sarayın baş- Ppehüvnlarile boy ölçüşüedü. E- ğ hlivan saray başpahli- şahin — huzuründa meğtüp ederie o Vakit safay başı pehi'vanı o, ölürdu. Fikat Kavasoğls Köca ı,ıı- ni, kimse mgmg edi olan Kara İboyu da, Kel Aliçoyu da kimse mağlüp edememişti, Bu sebeple' Pomaldsç sarayı Bima- yun paşpekikvanlağını bir gedik Pomaklardan evvel, gerek Sul- cit devrinde ve gerekse, Azizin ilk devrelerinde sarayı hü> mayun başpehlivanlığı Anadolu pehlivanlarının elinde idi. Bun- Tardan birisi Yozgatlı Kel Hasan idi. Bu pehlivan Suttan Mahmut devri başpehlwanlarındandı. Sultan Mabmut devninde | rruuımn Huzuranda mağfüp &- başpehli: 1 Yozgatlıların elin- ) Kastamonulu meşhüz. Aznar ğü Yozgatlileri mâğlüp ede- | Tek beşpehl'yan oldu. Sultan Aziz, tahta çıklığı za- | mar. sarây Daşpehlivanı ve, pa- dişahn hamlacıbaşısı olarak Ar navutağlu saraya hâkimdi. Arnavusoğlundan sonra Kavas- oğlu başpehlivanlığı ele aldı ve, bu surefe Pumaklar sarıya hâ- kim oldular. ve, bu hâkimiyet sonuna kadar devam edip gitli, Pornukfarla, Deliormanlılar sra- sında mütbiş çampışmnalar — oldu. Bir keresinde Makarnacı Hüseyin pehlivan, Kel Aliçaya huzur gür reşirde sçık düşürdü. Fakat bu kadarta kaldı. Ve, devamlı - bir muvaffakiyet elde edemedi. Pomak pehliyanları, saraya kim gelirse yeniyorlardı. Hele Kavas- oğlunun karşısına kim çıkarsa e- u. diyor. Nihi m Sivas valisi meşhür şair Paşa, Sultan Azize blir pehlâm tekdim etti. 'Bu pehlivan, Sivaslı idi. İsmi Keçek diye yâd olunuyandu. vadı, Keçeli, yüz otuz olika urda, iki metreden fazla malik j kemikli, adeleli idi. Lükin yağ güreşi iyordu. O, Anadolu güreş olan Karaku- cak güreşine mahirdi. Suttan Aziz, Keçeliyi gördüğü zaman beğendi. Dev gibi bir a- | damdı. Keçelinla Kavasoğlu Ko- ca İbrshimle güreşmesini irade &ili, ,, yi — Pomaldar, Köçeliyi iriyarı gö W. SAWİ KARAYEL mmekle korki Çünkü yağ ak'p gelme- Yasılsa yağ tacakfardı. Sultan Aaizin göreş icadesi ü | zerine, Keçeli! — Padişahim, kulunuz yağ gü- reşi bilmayorum. İrade buyurum sanız bir defasında yağ güreşi yapalım.. ikimçı defasında da Ka- rakucak... Bu suze'le iki pehtli- van birbirimizi denemiş oluruz. Sultan Aziz, Keçelinin bu tale- bini makul buklu, ye doğrusu da bu idi. Güreş, bir kuru bir yağlı Himek Üüzere irade etti. Bu, irade Pomakları şaşırttı, İtiraz evlilerse de dmadı, Fwelâ padişahin — hururunda Kavesoğlu ile Keçeli yağ güreşi yaptılar. Fakat Keçelinin ayağı- Da olacak kisbet bulamamışlardı. ! Yeniden kisbet sipaciş olunup ya- pimaştı. Çümkü Koçelinin kak Şaları kemikli ve iri idii * £ Hururda yapılan — yağ güreşi heyecaflı olacaktı. Keçeli yağ eşini bilmediği için Kâvâsoğ- lunun gasıl olka galp — geleceği düşünülüşürdü. İki pehtivan karşı karşıya ge- €ler .Bir saat, iki saat, üç, beş. altı aat boğuştular, Fakat Ka- vasoğlu, bir türlü hasmını ele gee bir kere dahi ol- tına almak dizlete- Sultan Aziz Pomak beşpehli- vanmnın Keçeliye bir şey yapa- madığını ve yapamiyacağın gö- Tünce güreşi berabere ayınttı. Bu hal Pomâkları inkişara — uğrattı. (Devamı Sa: 4, Sü: 1) de scablar? Altı ay yan- | DIŞ POLLRRA Mağlübiyetten son- raki Fra . Yazan: Ali Kemal Sanman Her sene geçtikçe harbe daie yürütülmüş umumi fikrler de de- Hişiyor. Başlangıçta söylenenler söyle idi: — Her işi görecek olan Alman- Tarın tankları ile tayyareleridir. Buna cevap olarak: — Hayır ,tank ile tayyare bu işi bitiremiyecek. En mücssir x- l Almanyamın abluka altına e- kamasadır. Duha buna benzer L.kirler, hü- kümler vardı. Çok geçmeden an- Taşıldı ki bu mülühazaların bir sağlam, bir de hasta tarafı vardı. Hasta tarafı pek kat'i görünmele- ridir. Sağlam tarafı hangi derece olduğunu da vakayi güsterdi, da- ba da güslerecek. Sözü Framsaya getirmek lürun gelyor: 940 hariranmda Avru- padak Fransanın yıkılması üzerir me de dünyada ne kadar çeşit müe talealar yürütüldüğü unutulma- mıiştır: — Bir an evvel Almanya ile anlaşmıya bakmalı.. ve saire gibi. Diyenler arasında bir kısmı da kendilerinin siyasetle ne kadar derin bir görüşe sahip olduklar Tını görtermek istiyorlardı. Bun- Yara karşı da büsbütün —aksine şöyle diyenler oldu: — Fransa homen İugiltere ile birleşmeli. Afrikada Pransa i» çin büyük ümüât vardır. İngiliz - Framsız işbirliği büyük netlccler verecektir.. ve xaire gibi. Bu birbirine zst olan iki türtü mülâhazenın arasında arlık de rece derece düşünenler vardı. Lâ kin Framsanın ne pahasma olur. sa olsun müttefiki — İngiltereyi bırakmıyarak onunla sonuma kar dar işbirliği ve silâh arkadaşlığa yapmasanı hisler'ne ve fikirlerine €en uygun — görenlet'n bir türlü | kabul edemedilderi bir keyfiyet vardı: — Fransanın kalem erbabi, bue gün artık resmi hiç bir sıfat ve set adaması vardır. Bunlar artık Fransada kalmamalı, çünkü ken- dilerine istedikleri gibi faalyet sahası bulamazlar. Bunlar bir aa avvet çıkıp gitmeli, — İng terede kendilerine bir çalışmık — tarzı tanzim otmsenin çures'ine bakmalı. Lâkin bunların beklemesi hi dâlına olarak Fransanın bir çok kalam erbabi, siyaset adamları, hasipleri, edipleri yine —memle- ketlerinde kaldıdar. Avrüpadaki Fransanın haricinde bir faal yıl Sahası aramağa gümedi böyle yaptılar da öyle 'ıımıdı- lar?, Bunu ancak uzaklan uzaÇa dü- şünüp mertik etmeğe cevsz var sa da uluorta kendlerime sormu ya yabancıların — hakkı — olmasa gerek. yok ki Fransanın birinei derecedeki fikir ,kalam ve | siyasst orbabından olan Edvard Heryo - Herriot - nun da neden (Devkmı Sa: 3, Sü; T de) Birimizin, E:,.,..,..DEDDI Kilosu 25 kuruş birden artan sabit mallar! (Maçkada oturan okuyucula- mmudan Bayan Nedret ya- Zayor: «— Beşiktaşta bir bukikal- dan geçen hafta zeylinyağı- Tü 200 kumuşa almıştan. İki gün sonra zeytinyağı dalma suyun üstüne çıkar ded kleri git ftatı da 210 kuruşa çıktı. Sadeyağ bulamırlağımız. için zeylinyağı ikullandığımızdan Cumartest günü —bir miktar daha admağa gittim. Bu se- fer 205 kuruş fiat Konuldu gunu hayretle gördüm. Hal- Tbaki takkalda” İk'defa git- tiğiride 10 teneke zeylinyağı durüyordü "Bwvelki gün bun- İaetdan sekizi yine yerjede (d. | | Demek mallar aym maldır, fakat sadece füt — ve etikel değişmiş sabit mal bir halta- da kiloda 25 kuruş artmıştır. «Müstahe'lden — pahalı liyo- ruz, zeytinyağ yerinden pa- halt gelyor» diyenlerin bu yak'a karşısında kulağı çın- | lasır, ve biraz uftansınlarl.r