22 Ağustos 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

22 Ağustos 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— kürs açmayı kar EL HALK FİLOZOFU Bundan beş ay küder evvel, mahallelerde helk birliklerinin kurulması mevxuubalıs olduğu sıralarda, bu sütunda yazdığım bir Tıkrayı batirliyorum, Bir. taktm şartlar tehakkuk etmez- »e, bu birliklerden hiçbir fayda temin edilemiyeceğini kaydet- miştim, İstediğim şartlar, o ne- viden idi ki, bizlm alışageldi- kimiz usul ve göreneklerle pek te'lif edilemezdi. Bincenaleyh tehakkuku çok zordu. Nitekim, böyle oldu. ı-ı;mı maballelerde evvel haber verilen halk lı-lk- kerinin — eümzütankadan farkı olduğunu samimi olarak söyli- yecekler, beri gelsin. Bu arada, birçek kâğıilar dol- duruldu, bir sürü kırlasi mal- zeme sarfedildi. Halbuki, şu x manda, küğıt ne kadar kıynretli bir şey.. ÇAST AF— BİZİM MAHALLE arşısında AA AAA BÜYÜK BÂDİSELER Ajanslar, geçenlerde şöyle bir habor veriyarlardı; «Büyük bir büdisenin vukuu pek yakan..> Hacbin buşindanberi, arasıra, böyle haberler verilir. Hulbuki, üç yıldır, dünyada ne kadac bü- yük hödiseler olup, dutuyor. Geçmiş hüdiselere şöyle bir be- — kanl, Daha büyük nal bir hâdıse bekleniyor, akal ermez! YAPILAMIYAN HESAP Rus harbi başladığıadankeri, âmha edilen Ros ordularınsa ade- di kaça buliğ oldu, Aliah bilir. Fakat, mütümadiyea, Rus ordu- mehte devam adiyorlur. zera şekilde harıflatmış - olduk: Tarı tmsana küyret veriyor, Maki- katen, bu kadarmı khose besap edememiş.ş” FINDİK O MEŞNERİ v İstanbalda bir fındık — imeşheri açılacakınış. — Burada - furdrklan — mamul gide maddeleri gösterile. — cek ve müsabakalar tertip edile- cek,. İstanbul fındıkçı meşherle- “gingen brktı, usandı; - bakikaten, bicaz da dındık meşheri görelim', Bensin tacarrufu dolayısile, ge- çenlerde şelir otobüslerin tün bütün kaldırılması fi < rirle durulmuştu. Şu İstanbul şeliri, ne barplen evvel, ne de harp içinde oınıı. meecelelerimdon kurl veselüm! Otebüs, galiba, ln*ıiııı için uğursuz bir şey! AHMET RAUF | maydana çıkanılac b Bir makinistlik kurusu YA açılıyor. Devlet “Demirtyolları — idüresi makinist, başmakimisi ve fen me- Tiirü yekişlirmek maksadile san- migler. Ka- Barlılara yüzer Kfa aylik Üücret verilecektir. ; AŞK v s — — A, bir kere nütde oluruuğunu ÖÜL vem, yapacağin' ı? —- Kıflap Bdterk 24 — Üzü göğilyes-gim, yolur bekli. İari mütermndiyon mubetebe ©l- | Ruşların, Besıl gizlice ve amar- | 4 SGM yak ıdan göceceğim, Ko | f wi mektebi mecunları için bir | REŞAT FEYZİ Hatalarımızdan biri de, naza- | riyala pek fazla saplanıp kal- mamızdır. Fikirler, projeler hi- zi, fa gönlümüzden — bir anda Sariveriyor, Tatbikat ne şekil- de tezahlr edecektir. Cemiye- ti hususiyetleri, bariz karak- teri, elemanlarımız. nelerdir?. Bunları pek uzun boylu düşün- müyoruz, Diğer bir tabirle, az realist oluyoruz. Kâğıt üzerinde mü- kemmel gördüğümüz her fikri, hemen ertesi günü tatbika geç- mek istiyoruz, Halbuki pratik hayat ve hakikatler bambaşka- dır. Neticede iş, bizim istedi- Bimiz şekle değil, oluruna rıyor, Mahalle birliklerini — kurar- ken, Türk mahallesii, o ma- ballenin sakinlerini, mahalle- nin — havasını iyi tanımak lâ- | zımdır, TREN Biletleri Üzerlerine ücretlerin | yazılmasına baş'andı Yolcuların trenlerde vermeleri itap eden paralarm bilesler üze- | xne yazlımasi usulünün tatbikine | Laçlanılmıztır. İlk olarak Ankars - Haydarpa- | şa tren biletleri ücretleri iltiva edor bir şekikle haarlanarak sa- Uşa çıkarılmıştır. Bilet ücretleri- , restmicrin değişebilme- Si ihbelmaline ksrşı üzerlerinde üc- zetler yazıkı biletlerden mümkün vlduğu kadar az ücret yapılacaktır. SöreMMEEReE Nofja Vekâleti Antalya dimas umdaki mendireği esasli bir şe- Kilde tamır ve tecdit etmeği ka- rarlaştızmaışlır. Bu işe yüz eli bin” | lra sarfolunarak ey başında ö | şaata başlanılacaktır. —— Banka ardiyelerindeki mal lar da piyasaya çıkartılıyor Barkaların erdiyelerinde mu- hafaza olunan her türlü gda mad delertle ithalit eşyasının; piyasa- | ya gıkarılması için Ticaret Vekâ- Tet tarafından emir vorilmiştir. Bankalar mai sahiplerine tebligat Yaparâk mussyen — bir müddet Curfında - mallarını, çekmelerini bildirmektedirler, Sâleymaniyonin etrafı | Süleymaniye Camlifin cephe duvar. | larını İşgal eden ©- kısım dükkân- tesın buradan l n du, Keza, samlin, at deşmiş tilunan Dökmeci burudan. — kağdızılacaktır. maniye — gi — İstanboln baçla gölen biT san'at - #bidesinin bülün : hilgemisle meydana | venin blrafınm ıc.lınısı biraz geç kal- EDEBİ ROMAN: e GÖZYAŞI 1 e -— Ya ktcaasat , Ddi cAnea. kurtu! yatayı n ati Takat eĞ garuğumuzu —ali Ş kat Kenaa benan — günensiz ümu AnİME savumim böyaıma müe klar, Buna ae n'n, Böni çok süve miş değil rakdir?, BÜRHAN CEVAT 68 Mİ İZZET ÖNEK KIĞIM eee ümel Hayn' mut. Hem de kuru möyül, boş bayal... Vir Füya görüyornun — Seni u- vk iştemem, fakat a) yapa- büyle — düzünmüyorüm — ve yündı yim, be hayale hevilâmıyorun. — hevan ölmet ; — Üidi dyea yek — Müdemki yöşiyör, mademdei bana Dara gönderişer, önu nusıl etes vir gün | bulmezdim, Ömü bar yi vet Jmkânsadır. Maldia Sa, dağ dağü ka- xuşmanaş AmIma, insan İmioa Hayük gunnuşi .. — Bu döğrü, fakıt Kenen kendili- deden kalkıp zana ge'ir diye bekle. >e — gen artık sem sövmediğir a hük- — Nedent, Xüee biraz olsun sevmiş sisaydı, sendöa bu Kadar ve Vöyle uzız kap. | adı, Kalamazdı... Senini Darada ol- Cuğunü bildiği ııı'lı Tek satir vazıla- | tabalarımı kaydediyorum. mam | v Taşradaki münev- verlerin hayatı İstanbuldan çıkıp Anadalı ve Trak- f ya göhür ve karabülarını doluşumsanız, en ziyade yermi yadırgıyanların, bu. yürt köüşelerinde —otursa — münevver züMre Olduğunu farkedersiniz. Bu ge- | hir ve kasabalardaki münevver züm- TEYİ, daha ziyade memur sanıfı - teşkil eder, Vazife İcabı, orsğa olurmakta- | dır. | Bu insanların hayalı nasl geçer?. Bu, çök şayanı dikkat bir. hdizsedir. Ben, biz çok kasıba ve şehir dolaştım. Mümevver sınifa mensup — olduklarını | söykyen bu İnsanlârın günlük hayatı- W mi, esefle söyliyeyim ki, beğenmedim. Bu sınıfta hdikim olan sümiyet ekseri- yetle şudür: Bur yürt köşesine bir. la- h eseri olurak atılmıştır. Burada ge- çen günler, önrürden sayılmaz, Be an önce, bir kolayını bulup filim veya fa- Nin şehir veya kasabayu atlamak lü- | zamdir, Bu ziğmniyelle yaşıyan bir İnsan, £- deta, düken üvtünde otaryor göldi:. Ve çalışması, zammotmsem $i, lam — Tendi- man versin. Bu issanlardan bir kısnl da, kendilerini alkole — vermişlerdir. | Har akştın bi srkadaşın - evünde top- a: Masalar kurulur. İçi de vazka ne âlâ... Ve bu hal, ratleti, bem mideleri lehrip e- hem dör. Bi kammı da Vardır ki, " kendilerini Dokere vermişlerdir. Artık bu poke- cede ör yireni Tlra kaş Gök veya kazanmak kumar de medir?. Bu yürden, biktabi maaştor, Çabacak suyutu çekzmelktedir sonra, Ş faslına başlarnaktadır. Vakkt öldürmek, ekseri Anadolu ve Trakya şehir ve kazıbelarinda yışıyan münevverler gresinda mütilm bir cert. ©ür, Vakil öldürmek neden — zaruridir. Öldürülmesi Ha gelen bir. vakit var madir?. Ve bu vakit bâkikater bu kadar çok Tmudur?. Öldürülmesi istenen vakitirı büşke | törlü İstifde edlemez mit. Bu vakt, | sahiplerine dahâ faydalı olamaz nu? 1 ben vermiyece- M, Münevver iddi. O insanlar ise, el- bu suallerin cavabuli - bulmak- ta güçlük çekmezler. Ben, südece R. SABIT Yeni Fen ve | Edebiyat Fakülteleri —v TARİH MUSAHABELERİ - Ekmekci Zade S ipahi Ahmet ile Meyhanedeki Harabatı Dervış Bı ııbalı 750 binliralık birinci | kasmın inşaatı muııııı.ıayıı çıkarıldı Beyantta yanan Zeyrephanın konağı yerinde yeniden yapılacak )İ.ı Edebiyat fakültel dört eylül cuma Üraya münakasaya Bu >4! &n az bedelle kabul edecek olan bir müteahhide verilecek ve Hçrren insaala başlanılacaktır. —— — l'o TAKVİM © HIZIR Meri 1561 — Böyle deme: bana denat eti | £ günsnn — Büyüklüğünü — kavramıyor masun?. — Kevriyorum, Ralde?... İnsaf Gi öğer Zehi. n bant yaptı ı.dınııı x.ırş yeritde olsan ni kendisma d Yözdiğim sek mel üe citim sanıyor. tuplariyle onu aldatıp İstanbulda ka ©ir adamla yaşadım ve ondan da bar çocuğun tanıyardu... - Böyle dovTaruDakla Baklı, yerden göğe kötla bakki vür. *Düşün bir kere Engin: Bir adam ki, di canı gibi seviyor, 6 k kârlığı yâpıyor ve bir gün bu kadın. dün hanel gündüğünü —anlıyor. Böyle Bir erkek, böyle Bir kadına Biç bir mikamaha, göcleremez... - *Ben “Uunu bildiğim ve kendişine hak verdiğim için natıl ölsü günlerden 'bir gün onu bulmak ümldini kaybet. miyarum, Hem her geye rağmea böni Befaletiş birakkmak — istemedi, Cörnğu gülârak intikamını almakla - beraber, parl da geskler yor, , €Yinz de mert ve âlicenıp davrandı doğrusu... VDevası Varı Pasilik ve Uzak Şark: Amerikaldar Salomon adalarım- da mütebak; Japon kuvvetlerini temizlemiye koyulmuşlardar. A- zalarında Tulagi ve Florida bulu- nan 3 ada Amerikalıkirın - kat'i hâkimiyeti altma geçmiştir. Böy- lelikle Amerikahlar — Japonlara karşı giriştikleri ilk taarruzda muuvotfak ulmuşlardır. Amerikan Tüsa edilebilir: Bir taraftan Japon donanmasını muharebeye mecbur. ederek büyük kısınını imha etmek, diğer taraftan Japon adalarına hava akınları yapmak su- | Har'p Yaz ı_yeti | Birmanya - Hindistan hududun da Japon taarruz hazırlığı ve *muttefıklerın taarruz hareketı  8. Eski Bükreş Ateşemiliteri ) | İ sratejisi şöyle hu- | Fetile Japon sanaylini ve şehirles | tahrip eylemek, alılar bu stratejiyi esas tutatak harhe girişmişlerdir. Ancak Japon donanmasını büyük ile — müharebeye Amerikalrların elinde de- Hildir, Pasifik'de Japon üsleri ço- Balmış ve şarklan gazbe doğru 3 müdafsa hattı meydana gelmi tir, Amerikslhilar bunu bildikleri için Japonlar büyük hava . deniz muharebelerinden kaçındıkça, on- lar da birer birer üsleri ve oda- ları elde etmiye çalışacaklar ve Japonları geldikleri yollardan göri göndececeklerdir. Salomon ada- larma yapılan ihraç hareketli, bu Amerikan stratejisinin ilk mühim alâmetidir. Çinde Japon harekâtında - bir değişiklik yoktur. Ancak Çinliler cenup doğu Çinde büyük bir ta- arruza geçerek Japonları geri at- amuşlar; ve Fuçeu limanını tekrar geri almışlardır. Bununla beraber Jeponların — Kinngsi bir kuşatma taarruzuna — veya Yangçe nehri buyunca Çüng- King'e kurçı büyük bir cephe ta- atruzu için mal verilebilir. Japonlar — Çinde mecbur | bölgesinde | | J | | ikmal — güçlükleri çekmektedir. | Çinliler boşalttıkları şehirlerde | yalnız ihtiyarları bırakmışlardır; iş görecek erkok ve kadınları, ço- | cukları beraber — götürmüşlerdir. | Şimdiyo kada 60 - 70 fabrika garp | ülkelerine nakledilmiş, Japonlar sanayi mamıma bir şey bulama- muşlardır. Bundan başka Çinde bol olan bakır, demir, kalay ve çinko madenleri Çinlilerin elinde bulunmaktadır. Araziye gelince, Japonlar bunları ekip biçmek için çalıştıracak — Çinli bulamıyorlar. Orduların her türlü ihülyaçları Japonyadan gönderilmektedir. Bu | seheple Jeponlar - biraz iletledik- | ten soura dürimya ve geri işleri- | Hi yeniden tanzim elmiye mecbur | oluyarlar. Lendra radyosu, — kasa bir ha- berle Hindistandaki müttelik kuv- vetlerin Birmanyaya taarrur et tiklermi bildirdi. Bu hareketten maksat, hudut civarında Jeponla- Tn vücude — gelirdikleri tesisleri tahrip etmek ve düşmen hazırlık- | Tarı hakkında malümat olmak imiş, ! Ağustos ve hattâ Eylül ayında, Birmaayâ ve Hindistanda büyük | harekâta girişmek, huva ve iklim şartları doluyısile çok güçtüz. An- cak Birinciteşrin ayında harekâta başlanabilir. İhtimal Jağonlar bu ramanı bekliyorlar. Mareşal Çan- Kay:Şek mütteliklerle irtibatı te- mhm ve malzeme sevki için Çitta- ’ göng Timanı - Assam - Şöngtu - | Çungking yolunu kullanmak için | binlerce zmele- çalışlırmaktadır. Japonların bu yolu — kesmek için ! Birinciteşrinde — Hindistan hudu- dünü aşatak tazrruza geçmeleri muhtemeldir. Müttefikler, belki de bu Japon — hazırlığını bozmak için önce davranmışlardır. | | Allah sabill MAHKEMELERDE:? diyealnına dam- ga vurmadı ya!, + scakılardan İtrahim Baş- di Külsmü, davasını Hüsaü, 3 — Güzinoda otruyordum. — Şapkamı uşkm. Bi aralık gö- a VişÜ; şapkayı göre- Ayüğa kiİklem, Portmüan- Yoya doğru yürürken yanımdan bu İb- M geçti. Şapkam anun başındayaı. men yakasına sarıldım. — Sapkayı nereye — götüriyoramm? | Dedim. Ne şapkası? Dedi, Şapka benlm. kendine ge Ben, şöpkamı tartmaz müyim? — Gei | Tenkle, Borsalina şapka... — İşte, dedim...” Banim şapkam, İçiade de, H. K, mamkası vardı-, Hile- Mi Karaozanoğlu, O aralık banz külür elü, Kendisin- den hem küfür ettiği için, bem de Wap- kamı çelmiya leşebbüs ettiği soin da- | VaC gezalandırılmasını * isterim. | Hem de, sabikeli yünkesle imiş. Ka- | rakokis farıdılar. İbrahim Hasağa İknüs etü; | e<iden enhillikle bir iki kı Te harstalik yaplım, Simdi, nanıscumla çalışıyarum. Bön bunun şapkasını çak madim, Fuyorduin. renkte sapkam vargı” Hen Ge şapkamı orüya asmuştan. Yan- Hşlıkla; beniri - şapkam diye — giydim. dâ uydu; furkedemedim, Yök- *a, çalan & bip böyle kollarını sal- kesin içinde gezer mi?, subkan: harıgisi?, etendim... But ahim, dedi, Bu gapka gu say- kaya hıvıî'uıı mu bie? Haydi tengin- eskiliğinden yeniliğinden anlıya- Ezne alınca, sertlik, yumuşak- Tığınidan da mi ankaenadın?. Biri yu- muşak, İpek gibi, öbürü, pütür pütür, keçe gübil... — FParkrdemedim etendim lonildi. Bikim, İbrahimin n kapınan öntnde Gevkif mü- | zekkeresinin kosilmesini beklerken dere < Bir yanlışlıktan bak başıma nöler AHlak inaanı sabıkalı — yapma. HÜSEYİN BEHÇET zz — — On yedinci asrın birinci yarısın- da Osmanlı tahaın hukümderdan, n Ahmet, İkinci n, Döndün Murad ve Dördüncü Mehmet 7. 14 yaşlarında Birer çocuk, M yeri İmparatorluk tahtından rhame alan zincirlik bir dejenere kar, hasekiler, kaklalar, velde sul- büyük valde sultanlar, hanyrağalırı, öcak ağaları ve zmeyden ağaları adile bir takım kadınlar ve türediler devlet işleri. re k;mık fırsatınrı. buldı vet ve sujistimel kapıları ardına kadar açıldı, memleket işleri &h- liretsiz, cahil ve uğursuz ellere kaldı. seray binbir entrika yuva- & oldu, temiz v& doğru devlet a- damları, ya bir köşeye alldilar, yahut'doğrukuk ve temizliklerinin ayda gördüler, İşte, böyle bir devirde, İmpa- röterlük hezinesinin sanfına ve siz bir defte-darın, şeylana pabucunu ters giydirecek kadar zeki ve zamammın irlişasına, syix istmallerine de pek mükemimel ayak uydudacak karzakterde 0l- düğn düşürülürse devleti ve mil- Teti na: soyacağı pek aydan tah- T mak, ağız klha_rnak için de cır dillere gestan olmuş bir devletlâ vezir idi, DoRzan yaşlarına değru Sadra- zam olan meşhur Kuyucu Murad Paşa, mücessemi namus bir adam di; Aradoluda, sanayın Tevg ve fesedina karpı tutuşturulan isyan ateşlerini bir kan deryarı içinde hg-rı— mütegallibeye, zalim ve birsiz idare #mirlerine katşı a- riğcız bir mücadeleye girişmiş, fakar, birrat Valde sultanın rüş. vetim aklığı Ekmekçi zade ile. | | geldi, her birimiz bi Yazan: K!îeşat krem Koçu * cıkamamıştı!. | Ekmekçi zade Ahmed, Edirneli sipabi oğlu idi, çift çubuk mMam, bafiçe ve değirmen l Çocüuk denilebilecek yaşlarındım itibaren, arkadaşları- Din arasında el'nin açıklığı, lütlu, kevemi ve hovardalığı ile meş- hurdu. Gerişi Bdirne meyhsne ve | bahçelerinde, melrpare civanlarlı işüişret He germişti; bu âlemler- deki en meşhtur ayakdaşları Züb- de Bey, Baki Bey (Paşa), Mirim Celebi ve Sinan Beyzade gibi bi- Jâhare devrinin tanmmnış simaları ulacak gençlesdi ve «Miri meclis de dtima kendisi id. Zübde Bey, sipahi Ahmedin baht ve takh açıklığından bahse- aerken yöyle bir fıkra naklederdi: Bör gün devam edeageldikleri ireyhaneye bir harabatı demviş el niş, tek başına bir Okka şarap den şarap ve nefis ariş Gtmiş. Böyle bir - Nihayet, bir ün, harabati derviş delikanlıla- Tta yaklaşmış: Yarın Edirneden gideriz, bir kae gündür sizinle sohbet öltik, nimetinizi yedik, mükâf: murad talep edin, Allahın kapısı açıktır! de- miş, Gençler Sipabi Ahr'ad: Nola dervişim, istiyelim! de- miş. Evveki Zühde Edirneye sipahiler kethüda- S -0lmak isterim! demiş. Merim Çelebi silhtar bölüğün- üşler, den- idiz ğ| — Ben de 'xlıhnrlır kethüdası olmak isterim! demiş, bire ki lorin versin! Derviş gı l:alaır — Oğul, sen bunlar gibi di şeyler isteme', de- yince; Ahmed: Sultanan, her ne lüyık ise isti k Diye sormuş. Dorviş başını: a şağı eğerek gilmüş : — Oğul, devleti Osmaniyenin hazi sana verdiler, adın pa- * dişah tuğrasına mutabık olacak!, demz Gençler gülüşmüşler: — Akmet, derviş baba seni pi dişah yaptı!. Diye alay etmişler. Derviş babı — Alahın ihsânına payan yak- tur, sizi Allaha amarladık, hut. Deyip meyhaneden çıkmış ve bir deha görünmemiş. Bu derviş baba, acaba Haır mi leği “Glühar Kaftüdem, “Ginün Beyzade Edirne ihtisap üğası, Ka- ranfil zâde Muradiye mütevellisi olmuş. Baki Beye gelince; def- 'enlır ve vezir olmuş ve îıaum_—. e ark Bi âıo yin» olmuş,” bxı paranım ketelerine mühürünü — bastıktan * sonra'da bahtı dönmeğe başlamış.. Sipshi Ahmede gelmce; İstan- bula geldi, muhtelif mzliye me- ymurluklarında — çalış, - İbrahim Paşa serdarlığında — başdafterdar olup vezaret verildi; on sekiz yıl, tam bir istiklâl ile koca bir İme baratorluğun deflerdarı oldü. Bi. | yukarı senelere kad; Hind ılııı nııı- Neşriyat.. Yazan: Ali Kemal Sunman En çok 'söz götüren belli başlı mevzulardan birf de Hindislan meselesi olduğu malüm, — Dünya Dtbuatında buna dalr şimdiye kodar yazılmadık 'bir şey kalma- Maştır, Fak&t bu neşriyatı ikiye ayizmek yanlış olmiyacak, — Biri bütün Hindatan meselesi — diye mevcut olan ve başlargıcı — çok çıkan meve zudur. Bena dair?yazılanlar, söy- lenenler meselenin yakın, uzak çmnis safhalarını, daha bu harp- n çok evvelki senelerde olanla- rı hatırlatmaktadır. Eğer o safha- lar, geçmiş senelerin vukuatı ha- | gelmezse bugünkü hâdiseleri in etmek kolay olmaz di- yorlar. İkrei kısım neşriyat bu harp- tenberi, daha doğrusu jepo Uzak Şarkta ve Okyı Vkalıla didek — başladık!. Hindislan meselesinin duğu renge dülr y lenlercir, Neştiyalin bu ha ziyade heyecatledır. Her gün meraklı bir haberi ortaya âtarak Ame- ları, İngilizleri o kadar teh- etratı dinlemek tüzim gelince Hiin distanda ge veya bu vak'a çıktı- ğıni, Hiri relalerden birinir. şu- h âdet olmuş gibidir. Söylemeğle lüzum yok ki Hindistan .vakayifnin ne haf xla- cağı mülwer tarafı için pek ehem miyetle takin edilen bir key tir. Hindistanda umumi bir kıyana olacak, oradan İngilizler çikarı lacak diye mihver tarefının de- vam eden neşriyalı herhakde bir kaç hedefe birden varmak için olduğu cihetle yine mihver bakı- mından beyhüde — görünmemek- tedir. Hindistandan İngilizler: ç- Kstmak jşi Hintlilere- gördürül- mek isteniyor, Onlar bunu yap- Sın, ondan sonra Hindistanın is- tanımak da mihver tara- sak, Böylelikle H'n distanın dahilinde karışıklık çi- Hartmak suretile İngilizleri mej- gul etmeyi mihver tarafı — pok isliyor Fakat bundan daha az zaübun olmeyan diğer bir keyfiyet vardır. O da mihver menle! ritde efkârın Hindistan mese! mmesgul edildiğğidir. Orası « diyar olduğu için Himdistana dair süylecenleri de letkik ve mürü- kabe etmek kolay ölmüyor, İngilizler Hi standaa bigün yarın çıkm gidiyorlar diye ortaya sdi bir söz iz İmparator- a yıkılması ile zaferin ka- cağı ümldinl besiyenler çin ke'-> inanılacak kadar tatlı gelmektedir, laponya için de hal böyle, Hin- »ha Arha yakın olan japonla- n oraya dair aldıklar; hnberleri daha iyi tetkik edebilecek mevki- de lacı hatıra gelir. Fakat ja- pon efkârı da Hindistan için bü- fmitlere kapılmış, vin çıkarİması bu, Zınlik bir öş olduğuna İupönya halkı arasında inananlar imışle. Möbwer taralı, Japonya pek aşikâr bir İaal.yette. dir. Kündistan işleri her va derece dükkar ile takip ei İngilizlere Hindistanda tünlü müş külât çıkarmak yolundaki gayret derden hiç geri kalınmıyacaklır. Buna Jlâve edilecek şu vardır: Bir Harp gemisi bir yere gönder lecel en mükemmel bir elçidir; derler. Hindistanda da muvaifak olmak için ber seyden evvel İngilir ta- Tafına karşı kuvvetini göstermek lâzim gelecoj mihver tarafı, bilhrss& japon pekâlâ bilir, Hal- 'Duki Hindisten Hdiseleri bu üye da hep propaganda sahasında« kı fazliyetle dikkati çekmiş — ve yyalnız propagandadan ibaret Kal- mıstır. Şimdi görülüyor ki €liyat suhasına çıkılmak — istendiği za- der, Karada ve denizde japonların gelecek aylarda neler yepacağı beklermektedir. — Hindiştandaki Tman daha çok yapılacak işler vare — faa! propagandanın asıl tesirlerini görmek için japonların bührssa Hint sularında müwaffakâyetler termeleri lüzım gelecek, ——— rinct Ahmed cülüs etsiğinde pa- Gişahın tuğrasındaki <Ahmet bin Mehmet» künyesi, kendi künyes sönün aynı idi! Ekmekçi zadeniü maosralaşınt. gelecek vazımda tamamlıyacağım RESŞAT IKRI'

Bu sayıdan diğer sayfalar: