HALK FİLOZOFU 2 —SON TELGRAF— 24 TEMMUZ 18z BAHT IŞI dusanın, ba şekrin talihi yok, diyeceği geliyor. İstanbuhm imarı, ne fema günlere rastladı. iyi bir Belediye Reisi olan Lüt- $i Kırdar, eline kazmayı küreği aklığı günler, dünya ufukları kararınıya başlamaştı, Ve çok gecikmeden, cihan sağnağı baş- Tadı, Eteklerini, bu sağnaklan 1s- lanınadan kurtaranlar pek a1 dı. Ve bu bahtiyar memleket. ler garmakla gösleriliyordu. Fakat, bahtiyarlık ölçüsü de, Bormal zamanların mikyasını elbetle kaybetmişli. Birlakam zer şyartlar, imkânsarlıkler, mali darlıklar ve fiat hayalanma- ları İcrayı hi ediyordu. İstanbulda imar böyle bir ha. va içinde başladı ve devam ct V. Nihayet, imarın, harp sonra. sına birakılması kararlaştı. Ba, elbetle makul bir hareketti. İşle, gimdi, jekrim çarasada REŞAT FEYZİ burasında görülen imar faali- yeti, ilk ağızda programlaştırır. | lan ve başlanan işlerin icmali- me matut hâdiselerdir. Yoksa, yeniden teçebbüs edilmiş geniş imar hareketleri mevcut değil- dir. Bu manzaraya bakınca, insa- min, bur şebrim - talibi yok,-di- yesi gelâyor. Yıllarca, en müsait ve güzel şartlar altında imarı hatıra gelmiyen İstanbul, tam devlet kuşuma — kavuştuğrı za- man, dünya sağnağı eleklerin- den yakaladı. Bugün, udaktelek bazı imar harcketlerini, me kadar pahalı- ya ve güç şarilar içinde ta- manihyadiliyoruz. Bu da, bir ayrı talihsizlik., Temenni edekm ki, İstanbul, güzelliğinin zevkine ve garu- runa daha fazla urün zaman hüsret gi mesin! | Hadiseler. - Karşısında LA LELLIZ HARBİN SONU Bazı emaçelere göre, harp se- nuna yoklaşmaktadır. Krbak di rayet ve firaşet b fikir üzerinde san günlerde fazla Guruyerlar. Fakat, harp nasıl, ne şekilde bi- tememni ediyor. Galiba, tek haki- kat de bu temenniden ibarettir. SATILIK GAZİNO Geçenlerde. gazeteterce, salılık bir gazine ilânı okudum, Bu gazi- mo neden satılıyor, diye düşün- düm. Çünkü, şimdi en kârlı tca- retlerden biti de gazinoculuk ol- sa gerek.. İstanbulun dört bir ta- galı yazlık gazine ile doldu., Satılacak bu gazinenun acaba ne kusuru var?, Yoksa, Belediye müfettişlerimin fazla uğrak yeri KARPUZ KARUĞU f Denize girme mevsimi münaka- ga ediliyordu: — Karpuz kabuğu suya düştüğü Zzaman.. dediler, — | Bir arkadaş. — O halde, bu yaz hiç denize girilemeyecek.. çünkü, bol bol kar- puz alıp, kahağunu şöyle aevkle firlatıp denize — atamıyoruz ki. dedi.. BİR YANLIŞ VE DOĞRUSL Bon, yakarıdaki — fıkrayı yazı- yordum. Omuzbaşımdan bu sa- tırları okuyan bir urkadaş: — Hayir, yanlış, dedi, öyle bir zamandayız ki, herkes birbirinin ayağına karpuz kabuğzu keymakla meşgul., binnenaleyh suya düşe- “cek karpuz kabuğu yok., AHMET RAUF Cüm Fabikan İ Paşabahçe fabrikasına ilâve | olunacak kısmın makineleri Almanyadan temin edildi Bit müdlet ervel Almunyaya gitmiş olan Paşahuhes şişe ve cam fabeikası müdürü —Ewhem Bilera bir kaç gün> kadar şeh- Timize avdet edecektee. Ethem Eülem -orta — Avrupa memleketlerindeki ve Almanya- daki şişe ve cam sansyi mücese- Beletini dolaşmış vz Paşabahçe fabrikasera İğve olunacak cam kısmınan makineleriir daa temin etmişti: ——— Kızılay Alemdar şubesi bir sünnet düğünü hazırlıyor Her yaz okluğu gibi bu yaz da | Kuzılay kaza ve nahiye &oiları ta- zalından fakir çacuklar için mec- €ani sünmet düğünleri teelip et- meksedirler. Bu meyarda Alem- dar Kızılay cemiyetinin ağustos ayı içinde Sarayburnu garinosun- da büyük müsamere ve sünnet düğünü tertin etmekte olduğu öğ yenilmiştir. Müsamere ve düğü- nün çak paekık ve “ntzamlı ol- Tması için azarni gayret sarfedil- mekte ve şimdiden tedbir alın- maktadır. Yeni bina Zeyaep Hanım konağı yerinde yap- lacak yeni Fen ve Edebiyat Fakül. bincem İâydk okluğu ekemmiyet vertiyor. Bu bina, İrtenbalça ea bü- Kök binalarından biri olacık. — Praje Ürerinde tetkikler devem ehnekledir. Yeni bir hubarg göre, Sultanatnretle- ki Kifaya Ensiltüsü de, yeni — yapılar Cak Pen Fökültesi bisatı İçipe gre- coklir, Ü Bu kürar çok indedir. — Kimya Bnstitüsü, Pen Faküldesinin bir şube- #idir, Bumlan başka, Ünüversite yube- Terinta böyle Mmülelerrik ve tski ko- zeklarda bulunmasının bir çok ba- kamlarden mahzuru vardır. İstanbul yeni - Pakülte binaları Üle mühlm bir kazanç ölde etmektedir. BURHAN CEVAT EDEBİ ROMAN: 41 j | AŞK v e GÖZYAŞI| SELÂ DiZzzZET BİRİNCİ — Zarar yek, biraz da moterlikle bekleriz. Tup Öğrenecidi. yürekli — olumu Püa, Bdi Müsum Bir ködemma göz yiş- larına düyütümaair, Facianın iç yü- zünü öğrenince de Kenanta — adresini TECAKİK çöleü Sevmia nolere hor şeyi olduğu gx anlatarık Sirimdeydi. İlçin seviniyorduz — Biçme Sagin biç bir şeyin far- dand> değl; elerden çıktıklan sonra Cd Gellde — verebiğinein ne — mu'du banz: ? Baginin te derece teselliye muh- deç olduğunu — tasavvur — ediyorum... Bir yancan oçanaın katalığı yeliş- iş KDi bir yandan da evlât ae dım gçakiyor... Ona teselli için de e- - Biz gep gelmiyor... Acainm Mmı—-q—m ben dö azap icinde kıvra- Maydi ne a — kandeşim, Ça #en artık git, Sevgla akdığı haberi hemen Aliye söşlyeceğini vadederek çıktı. — Yalda Keslbi çarpıyordu, Noter henüiz gelmemişl: — Nürede ise gelir, biraa — beklüyi. | Bisi Değler. Sevgin bekleme odasında oturdu. —W | “Yazım snak senra noler gelik. Dağ- | Tusunü Üöylemek İözim gelrse, Sev | Bine bir gözüşle hayran oldu. Sevgin, güzleri karmaşlıracık kadar güzel bir kadındı, Uzun zamandanberi — çekliği azaba, iztraba güğmen, güzelliğteden hiç bir şey ekellmİş değiki. Notür yer göslerdi, — Sevgin — olur düktan Bara sordir — Harinizt. — Estatirullahi... Sinden gu — mek- Subu aklım dü... Noter yazılan müktube Bür göz atlır / demek - Bayan Kunan Sazın aşkla münaşebeti Bir iki göün evvel, a gea İçalarıı ma, e aletlerine İsir bi yı yucum, Düna bir hayli ielat eti Sanre, 6 süz babulne dair, uzun parça kssltarac, aymea aAşıdıya yöri- yanım: İ *Eski İslanbul mabal/elerindeki ev- | ler, ekseriya Üi veya üç Kakkır, Bun- | Tar ahşaptır. Üç katlı olunlar büyük- çe evlerdir. Dürt katlı ev puk & Bu yükseklikle olanların ceplş geu İi de tazladar. Ve bunlar * ekseriya, zaARarın kidarlarının konak yavrula- eadır, Konaklar daha büyük olur. Dörecik sıkakların Öi kwafı Daşkarı sıra evlesdir, Karşıdan kar- aşulur. Cumbalar, kafeder vardız. Kapıtun yanındaki aşağı odu, deriya, donu korşunun — toplandığı ve sabah kalvesi içilen odadır. Bu o- Oana çiseriya e penceresi — vardır. Biri kafesli, Gğen hafif cumbalı ka- tezildir, Yerden yüksekkis bir. boçuk | iki mctre arasındadır. | Zamshan genç kızları, w, tanbar, | kanum ve daha sonraları keman meşk- | Jerini bu odada yaparlardı. — Veyahal, | iki üç arkadaş Soplanınca, — fasılları bu odada geçerlecdi. Sokakian geçen Tırmazlardı. Şarkı sesleri çok — derim den ve yavaş gelindi, Daha ziyade sax #çeleri aksederdi. Vaktiyle kaç güç vardı. — Kadınlşı, genç küzlâr kafesin, cumbanın —arka- Sından Zeçen emkekleri görürler, fae kan, cebekler, içeridek kadırları bit tabi görmezlerdi. Her genç kızın gön- dün hallenin — delikan'ılarından | bisinim Bayali veya' aşkı vardı. Bu | Açk Büyet gizli tutukurdu. Bu delikanlığın — kapıin — 6 Meçceriğ — saltler Belli d, — İceridtki gerğ küz, bu saatleri - kollar ve wdiy- le, delikanlımın çehre ve baline uy- gun biT şarka çalardı. Bu, bir nevi sazla iân aşktır. Dokkanlı da — bunu ve harekei- ciyle mukabele edendi. Böyle, biribirleriyle hiç görüşüp ka- Czişmm A yekdliğisine kaıyı seviğ düyen çilTer vazdı. Ve bo Galin ay- Tarca, hatlâ, yıllaren — devam ettiğ e- davda. Eğer, aşk Brmmalı bir bal a- lırsa, delikanlımın vakdesi, o eve gü- rücü Çider, Allahın #nci, Peygombe- |- Düşüp yaralananar Tabitakslede Yemiş hanında o- I feran Mebmet hanın 26 syak aerdiveninden işine gitmek üze- ve izerken düşmüş, ağır surette yaralandığından Cerrahpaşa has- #anesine kaldwrilmıştır. Arapcamiinde Sarzeybek so- kağında 1 numaral evde aturan Yakubun oğlu 2 yaşlarında İs- ) met adında bir çocuk da pence- reden düşmüş, başından yaralan- dığr için o da çocuk hastanesine nekledilmiştir. © TAKVİNM © Dağlı ezsini? Nöler şaşmışlı; bu kâdar güzel bir Kadını Dirakip gitlmek paşılacak çeydi. Sevgin'n seği Bti — Evet etendim. Ve heyocan içinde, —menak İçinde, Büzleri yaşararak şorduz — Kucsn görlünüz müt Sevgin Beyminden vurukmuza Gca- | dü j Demek tahroinleri doğru idi, demek | kacısı İstanbuldan çıkıp Bimet. Kocam onu birakmıştıl... Noter hiç belli etmiyerek genç ka- dima Maline bakiyor, senkten renge Birdiğini görüyor, ilk heyecanı Re ah diği haber üzerine kapıldığı yelsi in- celiyordu. Kadının Hali doğruu tuhafına git mişli, Kadin ilkönce memnundu, ala- eüği paranin malklarını duyurca Sarar- maşti .. Sefkatli bir seile sordu: — Porayı az mı bulduma? O enda parayı aklından bile geçir- müyen Sevgia boyaunu büktü, — içini gektir Devamı var) | MAPKEMELER: | , | Harp V_azi' eti UKOMŞUNUN | 'Mısır'da meydan muharebe- sini hangi taraf kazanabilir ? (Yîz_an: İ. S. Eski Bükreş Ateşemiliteri ) | Mesir cephesinde: İngiliz ordusu 22 Temmurda, Yazıın bir fopçu ve hava Lombardı- manırdan senra Mihve, müdafaa cephesinde ızarruza geçmiştir. Ge- | neral Auchinleek (Ohintek) tank ve zırklı birliklerini Mihver tara- fın merkez ve cenup cenahina karşı kullanmaktadır. kagiliz or- dusunun sayıca ve mahemece üs- tün olduğuna ve bu delfa uzun he- defli bir taarruza giristizine hük- medilebilir. İngiliz donanması da, Mersa Matruh'a — bombardıman etmek suretile İngiliz ordusunun harekâlmma iştirak elmektedir. Mareşal Rommel, bulunduğu mevzilerde dayanmak surelile İn- giliz taarruzanu — kırmıya çalışı- yer. Pakat fazla yıprandığı tak- dirde, büsbütün mağlüp olmamak için muntazam ric'atten başka ne yapabilir?. Kahireden gelen haberlerden, hngilizlerin Mihverin ilk müdafaa batlarıma girdikleri ve bazı mev- zileri ele geçirdikleri anlaşılmak- tadır, Mihver kaynakları ise, bü- tün İngilir taerruzlarının mukabil hücumlarlta püskürtüldüğünü ve 1000 kadar İngiliz esiri alındığım bildirmektedir. Bu mad malümat karşısında ilk savaşta hangi tarafın muvaffak olduğunu — bilemiyoruz. Bunun için, neticeyi hangi tarafın kaza- nabileceğini şimdiden kestirmek keramelte bağlı. - Fakat General Anchinleek'in - en feci bir anda - sön Mihver taarruzumu —mucize kabilinden nasıl — durdurabildiği hatırlanırsa, onun şimdi sayıca ve malzemece üstün olan bir ordu ile bu taarruzu başarucağına illimal verilebi Doğu cephesinde: Abman tehliğinden anlaşıldığı- na göre, Varomej kesiminde Rus baskısı şiddetle devam ediyer, ba- radaki Rus taarruz cephesinin ge- mişliği — şehrin şimalinden şömdi çenubuna — değru uzanmakladır. Ruslar cenupta Don nehrini gar- —— 19 Tazan müshedesinin aiali Av- Tupanın siyasi tarikinde baslı ba- şma bir hâdisedir. Bunun üze- vinde ne kadar erar edilse yeri dir. Çünkü Türk milleti istiklâk yvarlığı için her törkü feda- kürlıği gösterdikten sönra bunu Avrupoya — kebul -ottirmiş oldu. Türk milleti ne istediğini biliyor du. Kerdi mili budutları dahi- lnde inkişaf etmek, Sulh ve te- rakki imili çgkmak istyen bir Vür Ytye vardı. Dünya dbunu gördü ve Türkiyenin hazkı kabul edild. Fakat bu hakkı kabul ettirmek mümekere sahısırda da 32 çetin olmamıştır. Büyük devletler 922 ikincileşrin ayının / sonlarında toplanmak üzere Türkiye Böyük Millet Meclisi hükümetinin mu- rahhaslarmı Lozana çağırmışlar- d Bu konferansa Avrupanın en tanınmış Gipbmatları geliyordu. İngilterenin v zamanki Hariciye Nasirı Lond Gürzonun da bulun- ması kozleransa dünya madbua- tında ve efkârında daha büyük bir ehemmiyet verdirmiş olmak» tan geri kalmıyordu. Bir tarafta konderansa gelen- lerin şahsiyetleri, diğer feraftan da konferans müzakerelerine mevzu olacak meseteleri düşünü- Türse burların aylarca âlemi meş- gul edecek olduğu anlaşılıyordu. İşte meselâ Osmazilı İmparasor Toğundan alscaklı olan Avrupar kları meşgul eden 'bir mesele: Düyüsü ümumiye işleri, Biz- der, kuponlar. İşte Yakın Şark- taki ortoduksluk âemini düşüm düren diğer bit mesele; Türkiye ile Yynanistan arasında — ahali mübedelesi, İşte Avrupanın siyasi tarihin- de büylk devletleri o kadar meş- gül et tan Bağazlar meselesi, Daha lüve edilccek en mühim | ! | ı | t | ! ; be geçmek için keşif taarruzları- na başlamışlardar. Almanlar bu kesimde muvaffakiyetli müdafaa savaşları veriyorlar. Cenup cepbesinde Alman ordu- ları başlıca üç barekette bulunu- yöor: 1 — Rus sol cenahınin dayandı- in Rostol'u sür'atle düşürmek ve buradaki Rus kuvvetlerini esir et- Almanlar şehre çok yaklaşmış- lar. Bu vaziyette Rusların şehri terkederek Dön nehri cenuhuna çekilmeleri bile güç olabilir. İş bu hale gelmişse, Timoçenko'nun Kax. tof'da fazla kuvvetler tatacağına ihtimal verilemez, Rostef Alman- ların eline geçmek üzeredir. 2 — Almanlar, Doneç nehrinin Don nehrime birleştiği noktamıa ler. Bugünkü tehliğde bunu teyid eder mahiyette hiçbir kayıt yek- Don dirseği içinde ilerliyen AL man erdüsunün — nereye vardığı fhakkında da Alman tebliğinde bir malümat yoktur. Hulâsa Rostof'da Ruslarınm vazi- yeti çok sıkışık görünliyor. Fa- kat buradaki Rus kuvvetleri mu- Harebeyi kaybeltikleri takdirde bir kısım kıt'aları feda etmek şar- tile geri çekilebileceklerdir. Erkek san'at mektebi Sayas mıntakalar san'at mekte- bi müdürü Rifat Şancı İstarbul erkek san'at mektebi müdürlü- ğüne tay'n olunmuştur . İstanbul san'at mektebi müdü yrü Yusuf Ziya Kitman da san'at Mektepleri beşi -- yin olunmuştur , SENE EVVEL BUGÜN —— LOZAN SULHU NASIL İMZALANMIŞTI? Yazan: mesele: Yabancı devletler tebaa- Sının Türkiyede — balz oölegeldiği bir takım imtiyazların, hakların kaklarılıp kaklırılmaması, Amlatmak İâzım gelyordu ki yeni 'Rürkiyede herkes kanun na- Zarlımda müsevidir. ve kanunun himayesi yerk ve yabancı herkes için birdir. Bundan fazlası Türk- Jerden istenmemelidir. Birinci Lozan konferansını ilk hamlede en ziyade uğraştıran Teseleler bunlardır. Daha bunla- T teferrilatı vardır ve murabhas heyetlerin' geceli gündüzlü yoran o teferrüae çok defa konferanıı içinden çıkılmıyacak — safhalara & getirmiştir. Lükin telti başlı Glacek her tarafın en ziyade hangi meselelerde daha hassas olduğume anlamak için çok va- kit geçmemiştir. Meselâ Boğaz- lar meselesi ile Çanakkalede ölk müç İngiliz askerlerinin mezarı için verilecek arezinin ayrılması meseleleri daha z:yade İngilizler- le münakaşa ediliyordu. Fransız tarafınm düşunu umumiye, falz ve kupon işlerinde hassasiyeti görülüyordu. — İtalyan tarafı ilo belli başlı uzun sürecek bir ihti- Tâf yok gibiydi. Fakat, Oziki a dayı almış olur İlalra da Mels adasını — Türkiyeye iade etme- maekte isrer göstermiştir. Hulâsa ilk Lozan konleransı böyle çetin müzakerelerle bir reğdeye geldi ki şubat ayında imkıtaın önüne geçilemedi. O zaman bir sufh projesi verilmiş, Türkiye tarafın- dan da devletlere bir mukobil proje gönderimişti Fromsa, İngiltere ve İtalya arar — TAVUĞU... TÜcÜMÜL * vuklar keşka yere gidip zarar vezme- sin deği... Plamgtlardam biri, natıl &e yammızdaki Meliz elem Ginin bkçesine olarış. Melik efendi tavuğır bahçede göcmüşse, eline küşe | kacaman bir tüş almış. almış. Şimdi | |& A kaça p, biliyonmunm? Huyvan daşi yeyince düşmüş. — Ben görmedin, binm Herjuhi ponrereden, Görarüz. Prnceroden gürmüşe, — Müyrik! deyi bir bağırdı; yüre- [ Gün ağzıma geldl. — Ka yüvrea; - değlmi; me öicörsün?| KKaden e kencorlar, D — Ka zeyiik, £ ne Güğümlenerk, dedi. Tavuk biztm Bahı- mam yıkdış Çiçeklerini, | vdu. Kövmak iça| k bi . Ne metcik camı cr'ş. Hemen ölüverdi. Metikin vekili vurdi. Vekii kalkıp ı Göz akdı: — Bizira böhçemiz, türlü türlü kiş- Kü ççekleric süslüdür. Emztli bu- Tummıyan çiçeklerimiz. vandır. Mück- kerlim Mielik, Zarilinin tavuğumu bülr çede çiçekleri tahrip edazktn görmüş, ı kovmak için taş atımış, isabet eden taş Tavuğu öldürmüştür. Cera Kanam Bum S2t inei meddesinin — dördüncü fikrasinda — eTarla ve ararkice — kuş veya kümes Bayvanları ginmiş — olan | geu bunları zarar ika ederken gö- | Tüp de öldürüre cezaen mes'ol ol- maz> Genümükledir. Ba de tavuğt zatar Ra ederken görüp dç öldürüü. Bümüz için cevgen mes'ul olmamumız *ı icap oder Şahilter dinlenildi, Melikin, tavuğu | Gahçesinde tahribat yapanten görüp | öldürdüğü sabit görüldü ve Cema Ka- | #unumun 421 inc meddesinin dördün- Cü fokram bülemünü göne cezaen ee | vi olanıyacağı bildirkldk. | Mahkemeden çıkan Mebk, avukata, Kararlışırdıkları — paranın bakiyesini | verirken, | — Al dostum, Giyordu; ananın ak ol #öi helâl aleni Güle güle, 4fi | Çedr, göğlenkir sarfet HÜSEYİN BEHÇET sında cephe birliği var görünü- yocdu. Sulh perojesi de her üçü srasmda bazırlarmıştı. Türkiye tarafını çr verilen ce- f vap ayrca vesika teşkil | eder. Türküye &sulh için fedakâr- | Gik ertiğini anlatmış, fakat şerat ve istikiidine tsallük eden mese- dclerde son derece hassasiyet gös Birine, Lozan kotferansı çu- batta inkstas uğradığı zaman bu- na Avrupalıke bir dekita> de- mediler, Çürkü konferansım fa- aliyeti büsbütün kesilmiş olduğu- nu kabul etmeğe hiç bir tarafın dik varmıyordu. Lâkin muvakkat olürsk «tatih tabiri daha iyi ge- mişti, Hulfisa ilk konferans böyle tatil edildikten sanza ikinci kon- fderans nisanda tekrar açıldı. Bu sefer Lord Gürsen gelmemişti. Ancak bher tarafın mursbhssları işleri bir an evvel bitirmek için bir arzu besliyerek gelmişlerdi. Bununta beraber daha üç ay geç- ti. Mevcut pürüzlü meseleler halledilemişdedu. — Müzakcreleri © kadar sarp bir hale getirmiş biralımiş olan düyünü umumiye ymeselesini nihayet konferastan dişarı çıkanmaktan — baçka çare görülememi ştir. Osmanlı İmpara- tarluğundan alacakiş okunlarla 'Türkiye kükümett arasında doğ- rudab doğruya müzekere edilsin, sufhtan sonra bu iş halledilsin; dendi. Böylelikle haftalar, aylar geç- dükçe konleransın neticesi için de ümüler kâh küvvetlenemiş, - kâh zayıflamıştır. Teremuz da geldik- ten sonra helecan daha arttı. İ- kinci bir <inkıtar veya etatib hiç hoş olmıyacaktı. Sürüncemede kalan müzakerelerle konferansta (Devami Saç 3, Süz 1 de) | kakkıtde yapıdan Amesikan te- l İ DIŞ POLİTİKA Vişi ve Demekrasil İskenderiyedeki Fransız (0osü şekbüsü Vişi ile demokrat dev- fetler arasmdaki- münasebetleri bir kat daha — gerginleşlirmiştir. Esasen daha Lavalin iktidara ge- | gişi Amerika ile Vişi ürasındaki Münssebetleri gerginleştirmiştir. Bu taribe kadar Ameria, İngik tere üzerine tesir ederek bu dev- letin d | bir zikmiyetle hareket etmesini zemine çakçırken, bundan sanra Birleşik Amerika da Vi: arşa İngilterenin politikasını takip e$ meğe başlıdı. Bi çi | şiden geri Çekti. Amerika basıms | Vişiye sert hücumlarda bulune dülar Lavalin bir mihver âleti olduğu ileri sürüklü, Dananmayı mühvercilere teslim edeceğinden bahsedildi. İngilizler Madagaska- v işgâl eekler Amerikalılar “Mat' tnik DA nüfuzları altına ah mıya çalıştılar. Gerint ı St valarda İtalyan gazeteleri de .Ni Savua, Körsikr, Tunus, d. leri atmlar — Pakat bir 7 sonra vaziyet tekrar | Laval dotönmayı Almanlara tes- im etmediği gibi, İl; rine karşı sert bir v Madagaskarın — işgalini protesto etti. Martinik mese'esine de de Amerikaya boayun eğmiyes ceğini anlattı. Bu azimi; poktiks Lavale Amerikanin da saygsıne kazandırdı ye Amerika hükümetü Martinik davasını takip etmekti vazgeçti Fakat ondan sonra La- vaBin bazı sözleri ve hareketleri, Zaman zaman, Amerikan ve İn- gliz basınınm hücumların; Vişi üzerine yöneltmiştir. Amerikalır lar, en çok Framsanın kurtuluşu- mu bir Alman zaferinde görmeke | te okluğu bakkında Laval taras fından şöylenen Söze takılmışları duır. Bu, samemi bir kanagasin ifa- desi mi? Yoksa Almanyaya tti- mat telkin elmek için söylenmiş bir söz mü? Bu suale kesin ala- Tek cevap vermek mümikün de ğilir. Esasen Laval, Si mihver devletlerile samani bit işbirliği polütkasıtı takip için iktidara gehli? Yoksa mücadele- ir renuna kadar vaziyeti idı etmek içn büyük bir politil manevrası mi çeviriyor? Bunlar | ancak herbin sonuzda cevap ve- | rilebilecek olan sualterdir, Ancnk Lavalin takip ettiği polikayı a lanuya çalışrken, Framsarın b güt içinde bulunduğu olağanüs” tü şartları dalma hatırlamak ge- rektir, Franza harbe hiç girmes miş olan bir devlet imiş gibi tam bir tarafsızlık politikası tuk p e demez. Çünkü muharebeye gire miş ve döğüşüm ilk safhasında | yenildilten sonra mücadekden çekilmiştie, Mağlüp olmuş, fakat | büsbütün ezilmiş db değikdir. tinde hem eski düşmanlarına ve hem de eski müttefiklerine karşt kullanacak bir kuvveli vardı€. Kendisi bir tarsisızlık poBl takip etmek istiyor. Halbuki Ab manya, Fransayı mağlüp o'mu$ bie devler saymaktadır. - Berlin Fransa ile Almanya arasında «si” yasi münasebelten bahsedilemi” yeceğini çok defa tekrar etmişr Gr, İngilizler ise, Fransayı, ittir iakn icaplarını tatbiksen kaçılt” maş bir devlet addediyorlar, Bi Gertce karışık bir vaziyet dçinde Vişinin dümenini idare etmeli kolay iş değildir. Şimdi İskerd söyedeki filb meselesi esanen hlar, filonun İskenderiyeden ay” rılmasına yani mihver nüt allına girecek bir Hmandan zaklaşmasına Vi; &ı islediler. Vişi vafekat etmesi milmi Di Awcerikalılar da Vişinin bu yaldi hareket etmekle haklı olduğun! teslim etmekle beraber herhali ganları sıkılmıştır. Esasen Vişi den böyle bir islekte bulunmak zoru karşısırda kaldıkları zami da Canları skalmeti, Bu karşısnda kaltlığı ve menfi cevif vermek zorunda bulunduğu iÇ? Vışinin de canı sıkıtmıştır. G sülüyor ki soranların da eef verenlerin de cevap tlanların © ganlorı akılıyar, Fakat biltün lâkadarlar 'cin başka türlü h ket eunek de mümkün değil LA ÇAPAPRA v