20 Temmuz 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

20 Temmuz 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HALK FİLOZOFU Eskiden dükküncı pahalı sey- yar şalıcı ucuza satazdı. Dün- yanın gidişi, telâkkileri, şekli, mumzarası, encamı gibi, bu 1ş de değişli. Şebrin muayyen pa- zar yerlerindeki büyük birçok monavlar sebze ve müyvayı ka- pt önünden geçen seyyar salı- çıdan daha ucuza - satıyorlar, Bu seyyar satıcıların hera hııı-ı değişti, hem suyu. Sata- malın flatım, — evvelüâ, öz lııı misli fazla söylüyor. Son- ra, çetin bir pazarlığa girişiyor. Daha sonra, Ük Hiatın yarısına malı veriyor. Terazisi lamam mıdir, ayrı bir mesele, Malı iyi cins midir, Hok ge- tire, O, yüni seyyar satıcı, çok za- man budala bir odamdır, Kur- Khdis KA se I ı S arısındu SON TELGRAF OYUNLAR FESTİVALİ Ağustes içinde, İstanbulda bir müllki oyunlar festivali tertip edi- lecok.. yurdun — muhtelif köşele- Tine mahsus zmilli oyanlar, o ma- halden gelecek — ekipler tarafın - dan oynanucak.. Fakat, programa dikkat ettim: Bu oyunlar hep n pahalı gazine- Tanda verilecek.. demek, biz gidip seyredemiyeceğiz.. AYAKKABI HİKÂYESİ Karbin başındanberi, ayakka:- bilar hakkında gazelelerde yazır lan yazılar toplansa, kimbilir, kaç ton küğıt tutar, Bütün mesele, bildiğiniz gibi, tek Üp ayakkabı İşi! Birbiri ar- dınca tavzihler bile neşrediliyor, Ankaraya gönderilen bir tek tip değil, dört muhtelif Üp imiş! İyi amıma, bu meselenin soy adı tek tip olarak kaldı, ya. ŞİDDETLİ MUHAREBELER, Rusyadaki muharebelerden bah- seden buzı tebliğler, son günlerde yine, dünyanm görmediği şiddette müthiş çarpışmalar - oluyor, yek- Tinde bir ağız kullanıyor. Harbin başındanberi, hep, gö- rüklmemiş şiddette çarpışmalar oluyar, Bir de, gürülmüş şiddelle bir muharobe olsa da fazla beye- cana kapılımadan seyreisek. TEK TİP MOBİLYE Geçenlerde, bütün mekteple- tin mabilyelerinin ayni tip olacağı ve san'at mekteplerine yaplırıla Cağı gazetelerde yazılmıştı. Pakat, bazı çok kodaman mektepler var ki, müdürleri, odaları en lüks tarz- da döşemek hevesindedirler. Ta- bü, bunlar yine müstösna olacak... AHMET RAUF EDEBİ ROMAN: AŞK ve GÖZYAŞI Yazan ! SELÂMİ İZZET BİRİNCİ KISIM St yedi de.. Size dabah yedide işi görneoğimi söyleme- mişmiydent, Anjatayım, Kölülüğü yapaalar bile yaptıdların. dan biram olanırlar, uslafa N kötüllüçlen Utandı. ve v isledi: Biruz düşündükten sonra sordu: — Çucuğu 'ne yapacakamı?. — Bunun için emizjeriniz, —almıya â ne bileyimi No Düeykm me demek öfendini... Hu çocuğu bendecir kesemden * besli- yemen ki.. Eğer # bundan sonca Kacırazla barışmak ömidimi — beslemi- ŞERLcE, çocuğu alip urak bir viliyete Cötürür, orada bırakerm;edtr köylüye desinn ederka; amma oadan sonra da Mi Caha gocuğun yözünü göcemezsi- ai Muslafa Narlı düşündük. 2 --SON TELGRAF- 20 TEMMUZ 18902 TİCARET TELÂKKİSİ REŞAT FEYZİ narlığı çok ârızi ve - sathidir. Kulağına bazı şeyler çalınnış- tar; Hayat pabalı, herşey pa- | balı, binaenaleyb, o da, sebzs | ve moyvayı pahalıya satmalı- | dir, Fakat, fiat, pahalılık nis- | betleri — halıkında biçbir fikri yöktur. Bütün kurnazlığını is- | Hmal ederek H#caret yapmak | sevdasındadır. Çok defa gülünç | olur. Çünkü, müsandenizle, 1-- | | | | | tanbullu müşteri, endan daha kurnardır. Bazı zaman, partiyi bu beriki kazanır. Dilediği fista derbul rıza gösterilmiştir. Artık sevinç içindedir. Hele, teraziye bir 'e dirsek atlı mu, İş tamamdır. Birçokları, ticareti bir dala- vero ferzeder, Halbuki, seyyar esmul, hu işi bir hokkabazlık olarık kabul etmektedir. lâbetini iki misli | arttıran madde | bulundu Kaystrideki — Eroiyet dağında, çi- mentoya Karıştırıklığı lakılinde, çi- mestogan salibetini iki misli artlıraa bir madde bulunmuştur. Bu madüenin — cevherinin — Ereiyet dağında mebecl olarak bulunduğu an- daşıklığından Hetisat Vekilei — müle- basteları taratından — totkikata — boş- lanmıştar. Vaktiyla, — Ankarşdaki — Karadeniz Havuzu yapılırken, kullarılan çimte- tonun sakâbetini arttırmak İçin mez kür madde İtalyaya ait bir adadan te- darik edilmek aerunda çalmınıştı. Kula mensucat mağazasının ihi tezgâhtarı tevkif edildi Fazla fiaela & top kumaş sattık- ları kddiasile İzmirdeki Kula men sucat mağazası tezgihtarlarından Nuri ve Mehmet Belevi mifif ko- runma mahkemesine yerilerek tevikif otunmuştardır. dan da kurtulmuş olur. Yamanlar kampı sahasi verem mücadele cemiyetine & Şi verildi Ka n Billrassa veremliler için çok KlPlı' çarşıdaki yan- büyük şifai hassaları olduğu tes- bit olunan İzmirdeki «Yamanlar kamp> sabesı verem mücadele cemiyetine verilmişlir. Verem mücadele cemiyeti bu- rasını islah ederek könforlu bina lar ve tesisat yapacaktır. Kazıpa şehrimizlen de hasatlır gönderi- lecekkir, Kontrol farzı Eğlence yerleri yez münasabetiyle çoğalır. kee dinler eğlence yenlerinin sdka bir suretle ti. 1ân ve Glâaca günleri içtüş edileceğ- x yazdıler, Bize göre, teftiy ve kontmeller — ant ve hübersiz olarak yapıklmalıdır. Ak- €i hölde, kantrolün neticesinden 37 — Çönüğu ne yaparlart — Bumu düşürmneyiniz. — Çocuğa #enalık — gelmesini iste- #mem.., Hele öldürürlerse böşem der. l Ge girer.. Ham çocuğun nemede - ol- duğunü, ve yaptığını dilmelşiin. — O balde yam yenmeniz. Jözm. — Veririm... Bir müdüçi veririm... | — Vonüla, gocuz ayda elk Jiradan aşağı bakilmaz. — İstediğim zaman çocuğu geri a- Tabilir mişim?. — Üstediğiniz zarnan, emiz, size çocuğu Musftafa Narlı viedanında arap duy- maya başliyordu. At ber. hiddellg gaklığı çocuğa acıyondu. —Aslık ülke. Bi yalışmıştı. İşletliği einayetin netice- leraden korkuyondu... Cürdanını çıkmedı. para saydı, Tas Kat vermedea evvel: — Her ne olursa olem betilm ba- şema dert açılımıyacak yat... Bveduz . Bana yazar. Çimentonun sa- | : Diye | İç Ezecküyünde, çamlar — arasında #eki, azşap Bir közk sahibi olun des- tumu, geçenlerde bir akgam ziyarele Böüm. Brin otrah hep — bahçelikti. Köğk, eeki bir yol Üzerinde Ği Gali. ©a, vakfiyle, şimdi boruk olan bu yöl. bir Şöve imiş. En berbât yol, yipran- mmaş şösedir. Akşam yökeğini yemek üzere, bah- çede çemlar altında — otunmuşluk. O gömgeşil olması İcap eden çamlar, purtralanmış gbi, bombeyuzdı. Ve a kı bir rüzgür celnce, tozlarını — dükü- yer, üstümüze — yağdıryomk. — Bonim vik sik ağaçlara ve boalara baklığı- mi Zönmn #Y Sshöl, yolun torürdan epeyce gikdyet ekti, Ben de kendisine hak vendim. İs- iasyolklan buraşa gelinciye kadar, e- U yüzüm Tz içinde kalmış, gömle- © yakası âdela syahlağınış, — yü- mdeki terler, ince çamur habbecik- sobur İşla ü ta- SN soğuğura — kar © keadimizi —imkanlarımız — mevcut Be, yani paramaz Varsüm koruyabili. ziz. Fakat, yazın, kadan #asıj konu- nacalasınız?, Dahâ doğrümu, yaz, teelü mevdlen ol- mşmmak Kizımdir, Toclu olan İstanbul şeheldir. Bir sayfiye köyünde, oe faprak İanın luhaline gidiyor. Şeh- Tin ortasında öyle mahalleler, sokak- ©e zamaa yazan sadan — kutulumak, getiria imarına tsmama olduğuna hük- maedebillriz. Tozu kaktınmak, —sokak- Jarı sulmmak meseloai değüdir. Bülün şehir yölleri baştan —aşağı ve sübah- tan akşıma kadar hiç dunmadan — su- Tanamüz. Buca madâl üzkân yoktur. Ve düngyenim hiç bir şebri bu imicina sekip değildir. | Toru kaldırmak, inşa, imar tamziyle | mümlkündür. Tazu kaklırmak gayesi'e bir gebir inça ve imar edildikten aoa- m dir Ki o bekdenin ceddeleri sulam mUr ye yüzımı. İngazllah, teremni cdelim, İ-tanbu- içm Türklee tarafından zaptediltzinin 500 önclt yildörümünde, bu şehir tora gin söndürme tulumbaları süs mü? Kapalıçarşıda iki gün evvel vukua gelen ve 4 kuyumcu dük- kdrınan yanmasile — neticelenen yangında çarşı esnafı cemiyeti- nin yangın tulumbelaın:n hiç bir istifade temin etmediği görüle- zek şikâyedleri mucip olmuştur. Esnvaf iarafındân para verilerek satın alman bu tulumbdaları işlet- Tmeğe mecbur ölen teykeilitm yan- göna rağönen o gün hiç bir hare- kete niçin geçmediği tahkık olun | maktadir, — Bu hurusta merak, etmeyiniz. — Tabil çoruğu arıyacaklar; bu &- ada berim adan Güyülır — Kat'iyyon. yt Adliye el koys bile... | ge. Çocuğu el altın. | tacaklardır. Ulak tefek hdi söler olma bile sizin adınıt karışmıyı çaklır. Bu işi sizin yaptıdığınmı ben- İK küDü — Var, var ammna o ölür de ağzı- Mt açmmaz.. — Akodaşım — asilzadedir; ©0 beş Seneye mühküm bir hapikane | kaçkıtı... Bunu niçin hiç merak ekme- | Tn ai gocağunu “wiğerma dK | odur.. Kabahati Ösize — yüklemekle | kendisi kuttulmuş cümözr Sini ele ve. | zicse, kendisi çifte kavrulmuşa — dö- | mer... Çocuğunuru gelince, çocuğumu za İyi bakılacaktiır. — Çocüğüm mü?. — Elbette çocuğunuz... Kanun na- zatında karının çocuğu sirin çocu Bunuz saşılır... (Devama tar) İ | böğelerde kasden ağır çekildiği- l | melinin muhtelif pehlivan kay. Harp Vaziyeti Aşağı Doneçte Sovyet kuvvet- lerinin vaziyeti ve Rus plânı ( Yazan 8. Eski Bükreş Ateşemiliteri ) Doğu cephesinde: — | | Almam tebliğine göre, Doneç tle Dan nebri arasındaki yolların ha- rap olmuş bulummasına rağmen takip hardketi devam etmektedir, Mariapol (Taganrog'un batısında | bir Rus şehri) doğusunda bir Rus çıkarma teşebbüsü püskürtülmüş- tür, Voruşilofgrad çevresinde çe- | kilmekte olan — mağlüp — Rus kuvvetlerine hava Bambardıman- | ları yapılmıştır. Ruslara göre, Rus kıt'aları Mil- lerevo cenubunda Alman kıt'ala- | rile şiddetli savaştarda bulunmuş- lardır, Stakholm ve Vişi'ye göre aşağı Doneç havzasındaki Rus kuvvetleri çevrikmiştir. Stokhelm bu hükmünde daha makul davra- mıyor; çevrildiğini farzettiği Rus kuvvetlerinin Rostof bölgesinde kat'i bir müharebe vermesini, ya- hut Don nehrinin cenubuna çekil- mesini mürmkün görüyor. DNB. nin askeri sözcüsü şun- Jarı söylemiştir: — Mareşal Timoçetikonun Tic- && emri ilkönce bir sürptiz teşkil etimiştir. (Bizim bahsettiğimiz yo- ni Rus tâbiyesi) Faket bu sürprig 2,5 saat sürmüştür. Alman kıl'a- ları Rostof şarkında aşağı Don neh- rine varmakla Timoçenkanun (Do-| neç orduları) için bir felüket baş- Tamış oluyor. Bu Sovyet Mareşali- nin şimdiye kadar uğramış oldu- gu hezimetlerin en büyüğüdür. Sovyet stralejisi iflâs etmiştir. Demek, telimil Timoöçerko or- dularının çevrildiği ve imha edi- Teceği hakkında evvekce teknare lanmtş olan haberler doğru de- Bilmiş. Artık, Almanlar da şiradi yalnız Voroşilolgrad çevresinde ve Rostof bölgesinde toplarımış o- lan Rus kuvvetlerinin çevriklği- ni iddia edebiliyorlar. Şimdi şu stı> eli sorabiliriz: Rostaf ve Vomoşi- lolgrad bölgesişdeki Rus kuvvet- leri hakikaten çevrilmiş midir? Biz Mareşak Timoeçakonun bu ne VE Tmukavemele devarmm etei- ğine ihtmal vermiştik. Buna se- bepolarak da Rostolu uzun zeman mürlafaa etmek istediğini gösler- miştik, Bu son haberlerle bu ka- naseim'zi değişlirmiş değiliz; ak- sine olurak bu kanmatimiz kuv- vet bulmuştur. Stalingrad aşağı Volganın — ve -| Rostaf Kafkasyanın kapısıdır ve her #kisi de detmiryolu üzerinde birer petrol istasyonudur. Mare- g8l Timoçenko cenahlârını — bu iki mevkie dayıyamak aşağı Don nebri boyunda bir yeni müdafaa cephesi tutmak fikrini takip et- mektedir. Sağ cenahın çekilmek- te ve sol cenahta rebeye devam eimekte olan Rirs ocdula- Tnin ümüMi — vaziy başka törlü a imkân yokzur. Mareşal — Tirmoçenko tulmak için — KâTT mul verecektir. Muvaffak olamazsa ceniba çı buradeki virmeleri, Don nehrini cenba geçmelerile ve şehri ceneptan sahile kadar kuşatmalarile müra- kün olaböir ! Rostofu beler ——— S Yaz mesai saati İzmiz (Hususi)— —Yaz mesat santinin talbik olunmasına baş lamlmıştır. Bu suretle resmi dal- relende memurlar saat 8,30 - 12 ve 15-18 arasında çalşmaktadırlar. tahisarlar İdaresinin İzmirde imal ettirdiği şaraplardan şimdi- lik yalız Sek şarapları tekrar fiçi Ve satışa çıkarılmışar. Bun- lamı behoer Titresi müllf müdafaa vergisi dahil olmak üzere 40 ku- ruşa setılmaktadır . Gazinolarda gece fiat kantrol memurları çoğaltıldı Beyoğlundaki bazı içkili - ve çalgılı gazinolarda bilhassa tap rahlardan — ve kalabalik L= momurlatı çoğal | “Ayetle,hadisle MANKEMELER: rakı içilir mi?,, Esmec, düzgünce kıyatetli, oldukça yalüşikir bir gençil 2.dliye ı.ıınd-ı. Tunda bir kanapede — olurmuş, sinirli Binieli, tırasklarını kaminiyordu. Yaşlıca, ufak tefek, gözlüklü bir a. | döm ona doğru yaktaştı. Sinirli sinirli tıcmaklarımı — yiyen geoç, bu —sdamı görünce, bürmetkürane, yağı kalkmak istedi. “Yaşlıca ağum, ö elini vastıp kallımasına mâni — ol- mek İstiyerek, — Yo yo yo yo! Allah aşkına kalk- «nal Diyo tekrar yerine oturttu. Doli- kanlı, yaşlıcı adamm gline — sarılıp öper gibi yaptı. — Nasılimız amca veyt — Afiyetle- #niz İnşaallah! — Çök şükür evikdim... Sen na- silem? Peder ne âlemdet. idir etendim... — Senin ne işin var buralarda, Cabirciğim?. — Hiç efendini Şöyle geldim. — Pek sinizli, pek dalgın | yordun. Şöyle bir gelmişe * benzomi- yorsun. — Dün gece bir hâdisş gaçti de... Ne hüdisesit. | — Btendim... Pederi omcamı - Koz- yatağına, köştüne davet ekil, Vakdey. Taber, iki Bg günlüğüne — oraya vde yalmız Kal- | dem, — Sakın evde yalmız kaldım Giye, eve sevgili me — Hayır eti Yalmız kalınca, Bodrası kurayım, dedim. Bir de acka- Gaş vardı. Berabar aturup İçmiye baş- dadik. Bir tarâflan da radyoyu aç- era... Güzel istasyon buldum. Bir senfonl Güliyoruz. Diz Ayetle — zala İçip sentoni dinlemekte olalım. Aman evlidim... Ayetle, Hadis- le rakı içilir mi biçt Günah... Böyle Mit söyleme! Delikseti bir kahkaha koyuverdi... — Örle 46t delil amca bay... Ar- kadaşımın adı Ayet. Ayelullah çocu. pi çalındı. Bizlm bir edepsiz — komgu vardır... Kapıya dayanmış. Sarhogun, Ne rezaleti bataz ediyocranuz! — Filan diye Kü Tenmiye başlodı. Ben de kurdam. Pona Certden, bir maşrapa su boca — öltm buşından aşağı... İlşe mesele bu ame €a bey... Ba sudda, delikanlıyı mahkameden çağırdılar. — Girlp aidseyi amea be- ye anlattığı gibi uılattı. Mahkeme, davacı Nazifa idfsana Tağrnön Tadyo çalmayı bahusus saat 22 dön evvel gürültü yapıp hajkı y —— GÜREŞ MUSAHABELERİ —— Beş Yüz Lıralık Bir İddia anlık denince aklımıza ilk o1 gelen Dekormandır, Rume- lidir. Evvelden İstanbullular, pet- | Bvanı yalnız Rumeliden çıkar bi- Hirlendi. düne kadar Türk pehlivanlığını Deliormana ve Ru- yerlere istinat eiti- uşur ve öğünür dütür- Büyle düşünmemizin sebep- | leri vardır. O da:Türk pehliwane | bömi yağnız yağ güreşi olarak | bilir aktuğumuzdan Anadoludun | pehlivan çdemaz olduğuna kani bulumurduk. 'Tanzimatı Hayriyeden sonra Baray etrafenda toplanam pohli- wanlar hep yağ güreş petilivanları dır. Bunlar da Rumelinden kol kol gelerek mevki alan erlerdir. Tan- zimattan evvel ise pehlivan tök- kelerimizin hemen hepsi serhad. Tere yalkın yerlerde ve menciller. de okduğu ehietle gözümüzün ö- nünde Rumeli canlanır ve oradan gçıkan Türk babayiğillerinin des- fanları şen alırdı. Bvvelden Anadolu, metkez ve | göbek yer olduğu cihetle bu di- yarda ne menziller ve ne de peh- Tvandık tekkeleri vücut bulma- mişti. Anadoluda yalnız Ki | ni vardı, Amasya ve Manisa | şebzade durağı yerler olduğun- dan buralarda da birer — küçük | menzil bulunurdu. Konyadan sonra bir büyük men- zil de İsftendiyar oğulları diyarı | olan — Kastamonuda - mevertti Kooya eski Selçuk İmparatorlu- | ğunün merkezi, Karaman oğul- İarının sahtanat yeri ve İsfendiyar oğlu ülkesi de ayni kuvvet ve kudrette olduğu cihetle buraları da menzil tesisatı serbadlerde bulunduğu - gibi chemmiyeti ca- Kuvvetli menziller (stadyom ve spor tekkeleri mahalleri) 'To- rosu aşar aymaz başlardı. Çürikü 'Torostan aşoğı Arabistan ve Mi ©x serbaddi sayıkdı tam dakuz vukfiy datta da on bir mencii h.:Je'de ıeçuı ettiği mm)kv!le inden ve Rumeli an münasile bir serhad yeri ae bu Tüvk diyanında pel ik daba ehemmiyet al- maş bulunmuştu. Anadalu Türkle- esasen kökten ve ecdaden peh- divan idiler. Zaten Rumeliye ge- çen Anadolu Türkü pehlivanlığını bu istiğ diyarında yerleştinmişti. Anadolu, yağ güceşi bilmedi ve yine de bilmez. O, yağlarıma- dan kupkuru güreşir, Fakat Ana- doludan - çok zorlü pehlivan çi- kar, Esasen Rumeli pehilvanlığı- non kökü Anadoludur. Yaknız bi- risi yağlı, diğeri kuru güreşir. A- | sıl 'Türk güreşi de kur Anadolu ginde dalma baş olmuşlardır. Lü- göreştir. kin Rumeli Türkleri hiçbir vakit | kuru güreşte baş olamamışlar, hattâ kara güreşte “hiçbir Amı- dolu pehliyanını yenememişlerdir. Ben, bu tddiamın ve tarihin kay- dettiği bu muvaffakiyeti elle tu- r bir surette şehidi oldum, ba- Kamız nasıl oldü: «Harekâtı. Milliyenin bideye- tinde miralay Çolak İsmail Hakkı Kovayı esinde iken Kütah- yadam bi iştim, —Allah rahmet — eylesin Gümülcüneli Mustafanın yazıha- nesirde merhum Kata Meb'umu Husrev Sami, jandarma yüzbaşısı İlyas, Bakişchir poölle müdürü Tevfik ilh... buluşur vazifelendi- Himiz içleri konuşurduk. Merkezi. miz Hasan bey dteli |di, Bir gün “Mustafanın yazıhanesine gelirken Porsuk söyu boyunda o devrin pehlivanları yağ güre- | iş için Eaekişehire gel- | başpehlivanı Mihalıçlı Hasan peh- livanla Nakkaşlı Hüsnü jle kar 'ı!nşlvn. Doğrusu hayret ettim. Mihaliçli “r»ımn. Nakkaşlı Hüs- irde ve hele bü bir buhranlı devirde ne işleri var- dı?. Hoşbesten sonra işin içyüzü- lılar, Mihaheı Basan, ailesini brra- xuı İhntcüta yolünü tutmuş... Hüs- nü de, o civarda güreşlere git- miş, Hasana misafir olmuş, Yu- nan harekâtı dölayısile o da Mi- halıçlı He yola düzülmüş, küy ve kasabalarda güreşe güreşe Eaki- şehire kadar düşmüşler... Ben, yi sevendim. Hüs- nü ile beraber ikisini himaye et- tim. Bu babayiğitler © vakit işe yarıyacaklardı. Kuvayı seyyane- ye adam lâzemdı. Her ne hal ise bir gün Mustala- man yazıhanesinde şu iddinli ko- nuşmiya giriştik: — Samni, senin pehlivanları gü- reştirir — Ebette güreştiririi — Yok Mmü?, Ben, senin pehli- vanlarımın #kisini de bir çupıda üstüste yendiririmi. Demesin mi? Bu gülü da Hd O devirde M mağlüp edecek pehlivah )n)cfıı. Ve, kimce de yenememişti, Eski- şehte gibi bir yerde kim yenebi- || oçlyı ve Nakkaşlıyı... Buna imkün yakta, Ben, bü u pakâlâ bilen bir adamdım. giriştik, O beş yüz İrayı (ı.kınp ortaya koyda. Bu, benim için bir koodu Zavall; pehlivanlarıma — para Çıkmıştı. Ben de beş yüz İirayı Çıkardım. Paraları Hüsrev Sami- ye verdik, Ben, tekrer tekrar Söyleniyordum. (Dovamı Sa; 4 Sü; 3 de) ——— | Harpte ve giyasetld ftaaliyet Yazan: Ali Kemal Sunmati Harp sahnelerinde başka tüclüş siyaset #leminde dt başka türlü, bir fasliyet var. Fakat bunlarıdı her âki türlüsü de — birbirindem daha a7 ehemmiyetli değildir. Si yaset âleminin hareketi bazı var kitler pek mahdut bir sahaya kar panmt; kaltmış gibi görünüyut. Halbuki o biç durmadan devami etmektedir. Harp ile o kadar <ıki surette bağlı olan siyaset faaliyer tinin bugünlerde en ziyade nes relerde cereyan ettiği çıbuk gör ze çarpmaktadır. Hindistan mes selesinin alacağı irkişafı takip etmek bakenından mevzu tazee tam kendisi tayin etmesi Tüzeml geleceği geçen barptenberi ilâl edilmiş olduğu hakle — Hintllet Haklarma sahip olamamıştırdı!. Onun için İngilizler de şimdi ge- çirdikleri şu müşkül devrelerde Hindistandan yardım bekleme | meli, Buna mukabil İngiliz tarafınıd neşriyatı ne olduğu da malüme dur. Bunu azıcık bulüsa etmek Tâzım ki FHindistan meselesindi İngiliz efkârında da geçen harf ile bu seferki arasında geçen za* man zarfında başhyan tekümnül farkedilsin: Hindistan mosolcsi artık bütün İngilizleri derece de- vece alâkadar ve meşgul eden mesele olmuştur. Bu alika geçel harpteki gibi değil, daha pek fazr ladır, Günden güöne artmaktadır. Çünkü bu sefer bütün İngilizler harbin kendilerine nasıl yakın ge daha iyi anlaşılmıştır. Böyle oluz ca Hindistanın istikbali Ce eskit den kalmış usükleri değişiirme' le kendini gösterecektir. Milyonlarca — Hintlinin - kendf | memlekederinde hakiki bir vas*| fığı olacaktır. Bu noktayı kabul etmek ve | vesile ile tekrarlamak ıngd- deki neşriyatta yeni bir tel sayılmaktadır. Üç senelik harbiri devemı Hindistana karşı düşüğ zögte heyli değişiklikler vücudü getimmiztir. Bu tekâmül daha dd ilerliyecek. Yeşilköy kampına iştirak edecek talebeler Gazi terbiye enstitüsünün bef den terbiyesi ve izcilk şubeli talebeleri için Yeşilköyde açılar cak olan kurs ve kamp bu ayıtl 22 sinde Yeşilköy ilk okul bina* kız ve 38 i erkek olmak 64 talebe iştirak edecektir. ai Gazi terbiyo enstitüsüne alınacak talebeler Leyli ve meccani o'arak bu «Gazi terbiye enstitüsü» nün yaf bancı düller, pedayoji, türkçe, €) debiyat, müzik; meramatil; tWf b ve coğrafya; resim ve elişleri şubelerine 1: be kabul olunması kararlaştıı maştır. Lise ve muallim mekteti| talebelerinden ölemale kalmış © Yarlar'da Kkabul olünücekeedif Şehrimizdeki İmthanlara 10 Bustasız başlemimcaktır BAAti Şehrimizde imtihan ktz san'at mektebi taleb İsmemaşa Kiz enetitümün! mesleki öğretmen şubesine 3i7 nacak olan talehelerin müsali ka imtihantarı tekmil vilüyetle” de olduğu gibi şehmimirde de aliyele geçmiştir. Bu imtihan' Kadıköy, Selçuk, Üsküdar ve gantaşı enstilülerinden 42 talebi girmiş ve amtihan evrakı Anl İn saya

Bu sayıdan diğer sayfalar: