HALK FİLOZOFU DOĞRU Gazetclerde makale ve fıkra iyazan muharrirler metzularını * ekseriya yine gazetelerin ha- c süturlarında arar ve bülür- lar. Koz olarak eilerine aldık- — Tari hâdize, okudukları gazete- nin haber sülununa yanlış ve- ya eksik olarak aksetmiş İse, tabiatile fıkra veya makale muharriri de hüküm ve müta- Icalarında, bilmiyerek yanlıştı. Ba düşer. “Maalesef Türk gazetelerinin istihbar teşkilâtı - hele üç se- nedenberi - bem keyfiyet, hem kemiyet bakımından çok zayıf- tır. Size ulelâde. basit bir haber üzerinde, taze bir misal vere- ADİSGELER KARŞISINDA Gazetelerin yazdığına göre, kö- mürcülerin yeni bir hilesi daha kişfedilmiş.. Bütün kış kömürcü- derin hilesini keşfetmekle meşgul kluk. Meğet bu adamlar ne de- bir zekâ ve fikir adamları imiş. Hâlâ akıl “erdiremediğimiz birçok moçhul tarafları var. BAHAR Gxı.ı)lnın lllıhıı ıddliı için şehre yi- ne az odun getiriliyor. Ve bu yüz- den bomamcılar odun bulamıyor ve hamamlarını kapatmak mec- buriyetinde kalıyorlarmış. Biraz sonra yaz gelecek, o za- man daha az odün getirilecek. Eğer bu akılla devam edersek ö- nümüzdeki kış da seyredin siz gümbürtüyü, ' YANLIŞLIK OLMASIN Ajansların bildirdiğine güre Hindistanda bulunan Krips'e mü- zakereler için, İngiliz hükümeti tarafından tam senbestlik veril- Müş, Halbuki bu tam serbestliği Krips değil, Hindliler istemiyor mu? Hindistana gelen «Tam ser- besiliksin adresinde sakın hir yazlışlık olmasın. PROFESÖRÜN BİR CÜMLESİ Bir bukuk profesörü bir ankete verdiği cevapla şüyle diyor: «Ben- ee bir. memleketlte fazla roman düzkünlüğü bem ruhi, hem de içüimsi bir hastalıklır ki Kadesini hakikati hayale feda temayülün- de FHulara Profesörlerimiz bu telâkkide o- Tursa artık bizde edebi remanla- &ini pokâlâ anlıyabilirşiniz? tandaşlar ayni günde bayram | le dükkünin 7 gön müddetle ka. | sına sebep olmalıtadır. Bu elveriş AHMET RAUF *' yapmışlardır. patılmasına mahifim edilmiştir. ( li durumu - fırsat bilen Japonlar süylediği hâtırirtmıştı. * latm: belki bu Edebî Roman: 84 Leylâ, ı—a::m:ş:;.:;—ı genç n | ::.ud::&ı::lı: ıııT ::n gellle. lSenı AĞA tereliyerek yanından uruklaşıp v Mi idit, Ö gürkü cesaret ve Kayvelç mekabli, bugüm, " icini Vpf yan korku şaurunda ihtilkçlar yapı- bir zevallı mıydı?, Caku — şeyden — kaçan insanlar gibi, Leylâ da Süsviden kaçmak, w zaklaşmak istiyordu. Fakat bunu yi pabilmek iç.n yüreğini yokluyor, ora- da on büylük bir irade kuvveti bula. anıyandu. Silavi bir gölge halinde —Zenç kızın Başa'na girmişi, Ley Güğü anda nefesi daral. z, beyacandan kabi Genç adam. öna nelor stdu? — Bülün bu sözler doğru Ona ksanmak bir bursizs İnan. z mı dit Bir gün Leylâ Faküllenin çayında Soavi jile kargı karşıya geldiği züman; gcac kır düğüp beyılacak gibi olmuz ni HABER RESAT FEYZİ saplar şirketinin yıllık kongre- sini yaptığını haber verdiler. Bir gazete adı geçen şirketin son bir see içinde bir milyon liza, diğer bir gazete de 500 bin liza kâr temin ettiğini yazm yoardu. Aradaki nisbet gördüğünüz gibi yüzde ellidir. lhslrhv şirketinin bir yıllık kâr mikta- fının şu yeya bu kadar oluşu, bizi zerre kadar alâükadar et- mez, Ancak, doğru haber öğ- renmek ihtiyacında olan bir e- kuyucu, bu iki gazoteden han- gisinin rivayetine inansın? Küçük, büyük her nevi ha- berleri verirken daha clddi ol- mamız, mesleğimizin ve mes- Tekdaşlarımızın menfaati ikti. zasındandır. |Beyanname | | verilmiyen ŞEKERLER Bir kahveci ve bir bakkalmahküm edildi Çemberlitaşta Piyerloti adde. sinde kahveci Bohur gükkânında beyannamesiz 63 kilo Vx geker ve 30 kilo da kesme şeker sakladı. ğindan adliyeye tevdi olunmuş. tur, Neticede Bohurun 25 lira pa. ra cezası ödemesine ve bulunan şekerlerin de müsadere olunma. sına karar yerilmiştir. Kartal Malteyesinde G Vsuyu caklesinde 40 numarada bakkal Halü oğlu Osman bir sandık &e. ker için beyanname vermediğin. den Üsküdar asliye 2 inci ceza mahklemesince 25 Pra para ce. zasina ve mezkür bir sanlık şe. Yerin müsadere olunmasına mah. küm edilmiş ve bu cezar kesbi kat'iyet etmiştir. — Pul yapıştırılmıyacak müdafaanameler komisyonlarına — verilen müdafa. anamelere pül yaşırdırılmasının mecburi olmadığı, bunların dam. ga reşminden muaf bulundukları alâkadarlara tebliğ olunmuştur. ae AA N İlk ve orta mektepler ne vakit tatil edilecek? ilk tedrisat mü. fettişleri yaptıkları aylık iotima. ga İstanbuldaki i!k mekteplerde bu yıl 30 mayısta derslerin kesil. mesini ve 5 inci sınıflarda imti. fanlara bir faziranda başlanılıp on iki haziranda mihayet verik mesini kararlaştırmıslardır. — Bu karara göre köylerdeki Hk mek. deplende dersler © mayısta kesi decektir. Müfettişlerin bu teklifi vilkyet ilk tedrisat meclisine ve. rilecektir, Diğer taraftan liselerde ve orla mmekteplerde dörslerin 22 mayısta kesileceği tahmin olunmaktadır. — Kırmızı Yumuarta paskalyası Kırmızı yumurla — paskalyası dünkü pazar günü başlamıştır. Bu yil katolik ve ortodaksların paskalyaları ayni zamana tesadüf ettiğinden Rum ve Emmeni va. Unutmadım REŞAT FEYZİ — ——” tu. İçinden bağirmak, haykırmak bü- tün dönyayı imdada çağırmak ihi'ya. cını hiseediyordu. eee İ aa ame kıza dansetmek Seklifimi yaptığı zaman, Leylü, ebayır diyemmidi, Gene «O Yeşli Güzlerin> fsil / aplatıyordu. alerken Çok-sert bit iç- aŞ gibi idi. Salonun deköru ha insleşmli, işiklar daha memlercünde BSüavi İle Laşbilşça ve yapayalmıcdır. Orada, büfün o kalaba- k, bülün o lasanlar hakikaltön var mıydit. Fokat genç kizın kalbinden o müt. hiş korku çıkmıyordu. Genç adamla Gözgöze geldiği zaman yüreğinin bu korkusu, düşmana teslim olaa bir mü- endelbel rihundaki aciya benzişordu. Süavi © gün ilk defa gene kıra, onun bir takımı yaniış fikirier «Gençler her romanı — okumali mi. dar?> meyzulu b.r ankctle cevap vertn bir. hükük âllmi ve — profesörümüz, imaalesef bir takım hatalara, garabet- Vere düşüyor. Bu halalar ve garabetler bar ilimli, gözlerinden hiç meşgul ok Tnddığı ömüşban bur Ban'ak şulcesne dü- iz köcüşmak arzusundan doğüyür. Söyin Hlm gammin ankeetç vendiği Cevap arasından yanlış olan cümleleri birer birer işaret edelim, hleselâ pros Cenubi Pasifik'de Japonların Avustralya doğusundaki takım a- dalara karşı yaplıkları istilâ ha- reketi, bir tevakkuf devresi ge- d Bü adalarda mi faa tedbirleri almak için, Japon- ların bu tevakkulu Avustralya- hların çok - işlerine yarıyabilir. General Mac Arthur'ün bu fırsatı kaçıracağına ihtimal verilemez, Yeni Gine adasında Japonların kara ve hava faaliyeti durmuştur. Yağmurlar kesilmedikçe, ortalık düzelmedikçe Japonların — ciddi hareketlere girişmesi — beklene- mez. Bununla beraber Japoa de- niz kuvvetleri de eskisi gibi tak- dire değer teşebbüsler ve mux fakıyetler göstermemektedir. Ak- sine olarak müttelik hava ve de- miz kuvvetleri küçük olmakla be- reber, ilerisi için müttefikler le- hinde büyük ihtimallere bahis mevzun olacak hareketlerde bu- kunuyorlar. Bu cümleden olarak Amerikan denizaltıları Cava de- nizinde Kristmas adası yakınında 2 Japon kruvazörünü batırmışlar ve Japon deniz tayyarelerine le- yazım taşıyan 4 gemiye torpil isa- bet ettirerek hasara uğratmışlar- dir. Pasifik harbi başındanberi Amerikalılar 21 Japon harp ge- misi ve 132 nakliye gömisi batır- dıklarını iddia ediyorlar. Filipinlerde Japon laarruzunun muvatfuk olmadığı anlaşılıyor. Aanerikalıların mukavemeti sar- sılmamıştır; — Amerikalılar bura- daki kuvvetleri hava birliklerile yaktinde takviye edebildiler. Bu yüzden Japonlar takviye kuvvet- ber hiç fikrim yok ta diyemçen.> Bu cümle bir illm adamı tarafından söylenemez ve süylenmemelidir. İlm adami böyle komüşmüz. Profeslirün bir başka cümlesi: «Be. nim de yerli ve yabancı romaryardan okuduğuzn oldu. Bu cümle de lüzumsuadur. Bir Tud- nevver bı'hassa bir Alimin bir kaç tar ne değil kabur üstünde kâlan bütün Tomanları okumuüş olduğu kabul edi. ür, Ve bu asrufldir. Profesöeden bir başka cümle: #Romuncalk edebiyalın bir gube. sidir, Ve soman, odeb.yat manzumesi içinde, yükmek Zeşefe ve ahiğik düşün. celerlui Azlkâ kadar yaymak için kuv- vetij blr vasıladır.> Brvelâ, zomancılık — edebiyatın — bir gübesi değildir. Roman edebiyatın bir nev'idir. Belid sayin proiesöc - böyle söylemek — istemiyi - Ve bundan başka roman yüksek felsele ve ahlük düşüncelerini - halka kadar yaymak için bir vasıta değildir. Hakiki roma- nin ne Clduğunu anlatmak ise bu dar sütunda münkün değildir, Lise ede- biyat kitaplarına mürsehat oluna, Profesörün Ülr başka cümlesi: eRsason her gekilde edebiyat, halk. Taştırıtmış felsefe dencektir, Böyle bir tarif ve Ckre dünyanın hiç bir aoktasında, hiç bir edebiyat katabında rastlanmâz Çünkü odebıyat bu tarifte aclatılar şey — değildir. Bu tarif ventıştır. Sayin peotesörün tashihe —muhtaç daha bir çok cümleleri verdir. Fakat me yapayım Ki yerim müsalt değil Bu hotaların nereden ileri geldiğini yazım man haşında, kaydetmiştim. R. SABİT | yeri çıkarmakta bile çok güçlük çekiyorlar. Vazife saatinde kzh- mrm::-wmıîıı “n,ıı;__u istika- tle ' - vede Oyun OyDIyaN | Gi Şittang vadisinde İlerliyen 2 gece bekçisi kol Tungu'nun 15 kilometre şi- maline varmıştır. Japon hava kuv- bomba- yebriai Tamışfirdır. Bu istikamette İapon hedefinin Mandalay şehri olduğu anlaşılmaktadır. İravadi - vadisi ilerliyen kolun Prome sşehrine girmesi bekleniyor; zira İngiliz. ler burasını boşaltarak şehrin şi- malindeki mevzilere çekilm'şler- dir. Bu Japon kolunun da hede- fi, şüphesiz daba şimalde bulu- nan — petrol havzasını istilâ et- meklir, Japonların Birmanya batı sahi- Tnde Akyab Jimanına asker çı- kardıkları teeyyüd etmemiştir. | Ancek, Bengale körfezi sularında bir Japon filesu görülmüşlür. A- merikalıların uçan kalelöri bu fi- loya bir taarruzda bulunmuş, 1 kruvazörde yangın çıkarmış ve ? nakliye gemisini hasara uğrat- mıştır. Herhalde Jpon filesunun Bengale körlezi kıyılarında bir çıkarma teşebbüsündeb ulunması m k Tagiliz - Hind müzakerelerinin Şohzadebaşındaki —tarih. Zey. nebhanım konağı yangını Tuhiki. katı bitmiştir. Ateşin ilk çıktığı anlarda Üniversite Fen fahültesi gece bekçilerinden — Mustafanın ve Sallhin kahvede oyun oyna. makl; meştul oldukları tesbit e. . Müddeinmumilik tara. bekçi alevd.ine eted. Gelik, Gikkatsizlik, davası a. aştur. İdare momurlarından bazıları hakında da takibat icra olunmuktadır —— Fatara sa*lamıvan bir mani- | faturacı mchtüm oldu Perabrtdoci emmafm topluncı. dardan aldıkları faturaları sakla. maları ve her talep vukuundu göstermeleri mecburi olduğu hal. &. İkiçeşmelikte — Uzunyolda 10 numaralı evde oturan ve Hında. vatçılarda 19/23 numaralı meğa. ik yapan Ha. san oğlu Kâmil Özserdar bunları saklamıyarak milli korunma ka. nununa muhalif harekette bulun duğundan birinci asliye ceza zmah | bâlâ tatlıya bağlanamaması Hin- hemesine verilmiş Ve neticede | distanda seferberliğin ve müda- yüz seksen İire ağır para cezasi. | faa hazırlıklarının - yapılamama- dama şöyle demlşti. «Bicaz da düşün- | rişe gremiyeceğin. Fakat inanınız Ki meğe vüktiniz olsa idh, #özı, bütün ha | ben zannettiğiniz kadar serseri ve ah yatmısı yekından — danldığımı pek 44 | Yüksiz değ'lim. hâtırl.yabi. nimüiza Geiç kız, Süsviyi hiç cevap vermt. Bözvi, Leylkya söyle dedi. | den anöyordü. Bir erkek bu kadar — Vazla valtim olmadığina —tmanıs | yalancı ciabilir-mişdi!. Genç kız bu 'mız. Söy.ediğiniz doğrudur. Çünkü bü- ' Sua'in cevabin; bulabilse ya, başını tün vakitlerim sizı düşünmekle ge- | bifden Cnun göğrüne bızikücük, —hiç. sııı b'ınwıuıneı.ıba_ Kira Bekire Gğayacak, yühuütün Bör | anda öonü - tokallıyarak, yanından - zaklağıp gidecekti. Leydü, içindek o konku İle, ürpere- vok, Gafı suçlarının çergevelediği yü. ÜÇ ERIr ağır kaldırarak, genç sdüs u söyab gözlerinin İçine bak- 'bir deniz Üstündeki — güneşe | | bakmş gibi gözleri kamaşlı. Güz kâ- | peklari yavaş yayaş immişti Şimdi Benç adamış üğün klpikli, siyah göz. lerimi küfısinin içinde seyrodiyor gi- bi 1âi. Başı hetilçe Süzvinin omuru. na daysamış Kibi idi, Kudağının di. binde geziç adamın kalb çarpırtılarını Süsviniz — ayuçlarının Junmadığı içln hatı- yamıkrak — arsuladığın bir taktik değildir. İnanınaz ki her şeyi bi. İyorum ve s'ain neler ü Buk kanlılıkla düşünüyorum. — Çünkü şimdi yamınızda bulünürken kati ka, var sahbiylm, Bir macera — aramıyo- | rum, gönümü eğlendirmek İslemiyo- Tum fakat gene billyorum kd sizi bune | düyüyordu dora İnandırmak ne zor. Mümkün olsa | (eldoği elleri bir Tâvâ — sokulmuş gibi da yüredimin çarpıntılarma kulağınızı |— Yanıyorda. koysanız ve gene mümkün olsa da içie | — Loylâ, Hece geç Vakk —apartımana Uzak Doğu'da Hindistan'ın müdafaası ve Japon taarruzunun inkişafı Bükreş Ateşemiliteri lJUBlLE YAPILIYOR bir an evvel Hindistan hududun- da görünmiye çalışıyorlar. Yola çıktığı bir hafta önce haber veri- len İngiliz filosu Hind denizinde benüz harekete geçemediği için | Japonlar denizden de ilerlemek- ten geri kalmıyorlar, Bu yüzden General Wavell, mukabil taarruz yerine herhalde müdafaa kaygısına düşmüş olma- hdır, Müzakerelere karışması, bu hususta da epeyce endişe duydu- ğunu göstermektedir. Hakikatte, Birmanyada ve Hind denizinde yaklaşan Japon tehlikesini asker gözile gören ve doğuracağı fena #kıhtoleri takidr edecek iki bü- yük kumandan Mareşal Çang- Kay-Şek ile General Wavell'dir. Fakat ne çare ki, askerler siyasi- Terin uzun senelerdenberi işledik- leri hataları - ellerinde kuvvet de olsa - eksel telâlı edemez- der. Bu itibarla, Birmanyada İngi- tiz - Çin kuvyetleri daha bir müd- det oyalama mubarebelecile vakit kazanmıya - çalışacaklar ve arazi terkini göze alacaklardır. Pr.Dr.Hayrullah Diker Fakülte- den ayrıldı Üniversite Tıb Fakültesinin kıy metli doktorlarından — Hayrullah Diker yüş haddini doldurması se. bebile vazifesinden ayrılmıştır. Eh son vazifesi sinir hastalık. ları kiniği — profesörü olca — ve memlekete yüzlarce talebe yötiş. tirmiş bulunan bu kaymetli ilim a. damı için bu ayın 13 üncü pazar. tesi günü aat 14 de Üniversite foukuk fakültesi - dershanesinde bir eJübile> tertip olunmuştur. Bu «jübilee yi Rektör Cemil Bilsel açacaktar. Müteakiben Tib Fakültesi De. kanı Profesör Dr. Kemal Atay ve değerli sinir, rüh hastalıkları mü. lehassisı Prol, Der. Fahroddin Ko. tim Gökay birer hitabe ırat ode. ceklendir. acak —dava : ediyordu. | Ki Kalığına kiyâ- isman, bunun o0 bin lica daya edecek bir adam değil, Cuna on para konacak bir adüm oldur Bina aükmederdi. — Sırtırdaki pulia. On bin İireyı elddi elddi dava edi- yardu. Kuzsindaki adam dâ, Hihaki. ima bundan Ga hin İlca aldığımı, lakat, bir kağmu ödediğini Söylüyor. kendi. sinden fukriş fal — befediğln, o hesöbü Köre on-bin Hra barçlu düşürdüğünü sedia edöyardu. Bazı cihetlerla tahki. Ki İçin üuhakemenin — devsem” bogka Güne birekildi. Matikemeden çıklılar. Davacıyı, koridorda, binisi karşıladı. — Yahu hazret, dedi. Nedir senin bu halin? Günder san.. Külüsti iyorBun. Tün, malın, mülkün olmasa, yok yök- Sül bir adam olsan meyse ne.. Nefzae böyle eza, cefa etmek doğru mu ya? — Nem var yahut, Ne yapayım &- tyoram?, — Re yapacakmın — be ddi gözüm? Kendiae bir kat iyt elbise yaptır.. Bir adamakılb palto yaptır. Bir şapka, bir Çit iskarpin al. Kendine bir çeki dü- z€n ver Şu ballaı, kıyafetin, Doğenle. yör Tausun?. — Şianli, elbise. palto yaptırmanın, ayekkabı almanın sirasi mif şapka, Hergöy atez pahası, — Onu düşünccek sen mı knldın?. Allah verrin, aç değilee Üp yüz bin hrakık adamsın Çoluğün — yok. çocü- dun yaki Kime birakacalaın bunları? Birdetirenler kime bırakmıs Allah ge- Cinden versin, bak maşaallâh altmışı. Bi buldun Drha yaşısan De kadar yâ. garsin? (Bu 'söz, adamı epey sarelı. Hiç hoşuna gitmedi. Yüzünü buruştur. du Ötekt devam ediyordu.) «Kismetindir gezdirtn yer yer seni> «GAfil cuma skuübet yer yer seni> Tüziktirenler kimlere — berakmış ta gitmiş? Hani — Hâtemlerin bazineleri? Hani kraların, padişahların taçları, elinasları, mücevherleri? — Canim., Sen de, büyütlükçe bü. yülüyvesun... Elimdeki öç beş kuruşun yarısını zaten kaptırdım.. Ellerde kal- dı Kıuııınıdı senin — dediğin gibi — Ah Seni klr!ı Çikın seni! Ben se- ni şimdi, şu halinle Üç yüz bin liraya alırım. — Yok, devel — Artık, dgeve mi, fll mi, ocasanı bil. mem! Ben seni sevdiğim için söylüyo. yorüm, iki görüm, — Yazık değil mit. Yoksa, neme Lüzım! — Fksik olma umüm, ipe sapa ge- lir Mf söylemiyormm Ki... Bu âralık, bir mübaşirin sesi yük- seldi. Mahkemeden çıkana bu — nasl- hatleri veren adam, koşarak ucaklaş. H Mahkemeye girdi. - Öbürü, kendi kendine iüylendi ve yürüdü; — Eiblse, patto japka, Bkarpin âl- melı imis. Benim para bancıyacık ha- Kim öni var? Hele bu zamanda? — Bak #a yediği naneyel HÜSEYİN BEHÇET Edebi Roman: 50 OVUK PALASIN ESRARIİ N— Yazad; Usman Cemal KAYGILI meroradan data âlâ macera olur mu? Bu kadarı. Dide — yeter de artar bile, Kalâmı artk kendileriniş olsun! * ALTINCI KISIM Hey gİdi Kovuk Polus hey, nö idi 6 ReRİP acaİP geyler. manzaralar, ölen- iect Şima, onları birine unlatacak ol yam Va yulan — diyecek, ya rüyat Ne ti » Gtik Diyojen Genlleci adün, e Uptyo curacı Davut Baba, ne tipli o Negâc derilen küdun, rç tipti o Üzün. tülü Ahmetlo Tentan Ömerler? n 20- murda Nigür denilen o kadın bana musal'at olmak istedi amma, meyse o- gu da, yınındakı Selmüyı da, Numan Bey denl'en herifi de dehledim de kur. işldüm. Şimdi kizibilir nerededirler ıılu'ıu iki yıl oluyor, ne kendile. rim gördüm ne de lâflacını duydum. n. olduyas o ravallı şeför Kenana ol- dü. Oğlancağız. — pislakine gürüllüye Bitt, Kendi kendime büyle düşünerek Topkapı Cıpındaki anlalttar Mevlâne- kapıya aoğru yavaş yüvüş yürüyor. dam. Buna yürüme denmez, Mayıs akşamlarnın yaprak Kunuldamıyan sa. aüsrinde, 35 oldun diye. Tasigele bir tacafa doğru ayak sürüme denir. Eğer yarı yolda, yuhut biraz Decide cayıp | da dünmüz veya rota değişlirip sağa, | sola Kirmmtam, savite bir çeyrek ki- I lömetre gidişle Şilivri kapısına kadar uzünacak, orada kapının dişirklaki 4 yemgeşli bahçek kahvede bir nangile içeceğim. Fakat oraya kadar gidemedim, Mev. ianekapı dişindeki — öhçeli kühvede bir çay Küim, biraz olurnum, döndüme ve dönüşte asdaltı bırakıp ortada hen- l dekten kale dübine arlım Üçümenli yoğı| takibe başladım. Yolumu değiştirmek. te mahut Kovuk Palasın da tesiri ol. giz yer $imdi ne halde acaba, şarayı yakından bir daha göreyim Alyordum. dardan moştorlaşmışlar, hiç durmâdlah tazli, gesli, kalinü, ipctli, karmakarı. Çık otüyorandı Yalıa ayak, başı kabak iki oğlan Kaletin bir kenarına - ilişmiş. bem birer şeylan — uçurtması uçurluyor, hem de; | R Sürmeil gözlü çapkır Aşyem Ne de fikırdaksın Türküsünü — söylüyoriğndi. -—ıt Palasa yakiaşlikça — bakden, Bafitten Uplamıya başlamazın mi oııı küvvetil vak'alar, maceralar yıllar da Bgeçse icsirlerini kaybetmiyorlar. Bu güzelim Mayış akşamında bir metre karlar, korkunç sağanaklar, ya- «nân Üpiler insanın gözünün önüme gellace, ne tahaf oluyor. İşte Kovuk de bakacağım ki fşık Diyojen bir çu- valın üzerine bağdaş hııııı gnp yuvarlyor, Nigir balık — kızarlıyor, Neyzep Tevfik neyi İle taksim yapıyor, «& Karagöce benziyen Davut Baba da perlan'n arkastından — büşimi uzatmiş hana dilisl çıkarıyor. — * ©O xo ya, Kovuk Palasın tan kapı. gının önünde bir İebleblci leblebi tar- tayor, araba bunu kirhe tarlıyor? A dam, düşündüğün şeye bak, kime tar- tacak ya orada duran bir çocuğa, ya. but ta mahut Kovuk Palasa yerleşmiş olan demirei Çingeneler... Hixh, — içle oruda *Ki Ce Çingene goperı at ollatı. yorlar, Koyuğun —Önüne geldiğim x- Tmân birez dürakladım ve açık kapi- dan içerge bakacağım — yende beşini Kargt mezörlik ve böstanlara çevirdim, gözlerimal bir müddet o taraflara dik. tim, Sanra kapıyo döndüm, İki adim min hislerni olduğu gibi görebilse. 'niz. Emin olun Ki Leylâ Hanım, o zâ- man bana inanımunız. Aylâr var ki hayalınızın bir gölgesi gibiyim. — Sizi döndüğü vakit, kapının önünde- Süm. | DOlkl ism Bir sant | CDevamı Var) du. İçimden şu mahui, acaip, Esrartn. ı Kale dibi mevejm dolayısiyle çok gü- | atım, başımı içeriye uzatlım ve u- zeldi. Ot ve çiçek kokuları, #delâ in. | zatmam'a birlikte içeriden şu 5e- gö zantn Üstüne sinecek kadar keskindi. I di Çeşitil babâr kuşları bu keskin koku- (Devamı Var) Knıuı Pertisinin cevabı Yazan: Ahmet Şükrü ESMER Sir Stafford Cripps ile Hindis. tan ikderleri arasındaki görüşme. kerit inkitan uğradığı ve hâtti bir çıkmtaza girdiği tddin edilemezse de-herhalde elverşli bir gelişme safhası çinde bulunmadığı İngi. lizler tarafından da itiraf edilmmek tedir. Hind milli kongre isinih Sir Cripgsin teklillerine mukahil verdiği cevap, Hindlilerin de an. laşmıya varmak için samumi bir arzu gösterdiklerini anlatmıkta. dır. Esason başka türki olsaydı, Sir Staffend Cripps Himdistanda kalmak kâarârımı vermezdi, Parti. nin cevab: göyle hulâsa edilebilir. Hindisten mihverin saldınganlık politikasını taklbih eder- ve de. mokrasi prensiplerine bağlılığını dekrarlar. Tecavijze karşı koymu ya hazırdır. Fakat kendiler'ne i. darede mes'üliyet Verülmni'laş memleketin müdafaa ve kaynaklarını harekete getir. mek noktasında işbirliğinden çe. könecektir. Kongre partisi, ı.yn. zamanda bir anlaşmıya mmı için Sir Staffond Cripps tarafı. dan sarfedilen gayretleri ııhü:ıı anmıştır. Görülüyor ki Hindlilerin takıl. dakları nokta, bütün meselenin hıw sonraya bırakılması tok. lfadir. İmgilizler, hrap içinde ve ueıı düşmenin kapılara — dayan. dığı bir sırada idüre mekanizma. sında şümullü bir devrim yapılan amıyacağın; lddia ediyorlar ve bu iddlanın doğru tarafı alduğuna şüphe yoktur. Diğer taraftan Hindliler de harp sonuna kadar her şeyin olduğu gibi devamında amahzur görmektedirler. Kenda. lerinden müdafaa noktasında iş. birliği stenildiğine göre, bu va. Teyi Tâyakile — görebilmek — irin #nes'uliyete de iştirak ettirilmele. Tini istemektedirler, Hindistandan gelen haberlere bakılacak olursa, ildsi orlası bir formül bulunması. devam adım adım Hindlilere devri temin adilecektir. Kongre partisinin cevabı, mih. vere kargı takip edilecek politi. kada İngiltere le Hindistfan ara. sında herhangi bir görüş ayrı'ıdı olmadığını bir defa daha belirt. Teektedir. Esasen Kongre pa-lisi, bir kaç vesile ile mihverin politi. ka felsefesini ve dış politikasını takbih eden kararlar venmiştir. Japonyaya sığınan bir kaç Findli müstesna olmak üzere, Hindu, Müskiman, Parya ve dini ve ırkı 'her ne olursa olsum, bütün Hind. Tiler bu mücadelede demokrasiler tarsfında yer ardır. — Bu bahiste Gandinin söylediz: — bir sözü unutmamak gerektir. Hind li. der, Fransanın yıkıldığı ve İn. gillerenin de zor duruma düştüğü bir sırada demişti ki: — İngiliz ve Fransız demokra. &isi yıkılırsa, Hindistanın kazana. cağ Mırrşu ve damokrasinin ne değeri alabilir?. Esasen Hindülerle İngiltere ara sında bir anlaşmıya varılmasına yardım eden en önemli âmil de Ji olan sert bir yıkdırım hai yap. taktan sonra Japoayayı, 300 mila yon . nüfuslu bir kıt'anın istilüsr gibi muazzam bir teşobbüse gitiş. müye cesaretlendiren durum Hin. dislarıdaki dağınık manzaradır Himdistan için tehlike büyükti ve bu sebepledir ki bu tehlikenin gölgesi altında yapılmakta olan İngiliz . Hind — görüşmelerinin Çivi istihsalâtı arttırılacak Uzun bir zamandanberi azlığı hissedilmekte olan çivi istihsalıni encenleket ihtyacını karşılıyacık bir hale solimak için İktmat Ve. killiği yeniden hazırlıklara başla» mnıştır. Bu maksatla çivi fabrikd hn uhnıkrlk temaslar yapı'acak eden tedbirler alınacak. 1ıı- Hükümetçe fabrikatörlere Zam olan her türlü yardan y Tacaktır,