v 9. ÖN TEL 1 S HALK FİLOZOFU VATANDAŞ HA Söyle bir iddiada bulunabi. lir miyizi »— Mürskabe Komisyonüt ü. zasından başta, biçbir vatan- daş yoktur ki, flat tesbiti işine aklı ersin, bu mevzuları daha iyi bilsin ve muhakeme ede. bilsin.e Böyle bir iddia tabil gülünç olur. Obalde;şu darzıla bir teklif yapmak hem makul, hem de haklı alacağı düşüncesile diyo. rum ki: Fiat Mütakabe Komisyonu, herhangi bir marldenin fiatini tesbit ederken, neden bu fiati “ kabul ettiğini, esbabı macibe. vatandoşlara ilân, etmeli. dir. Maliyet fiati, makliyesi, vergisi, sair masrafları ve ve- £aire, madde madde izah olun. mülıdır. Bu takdirde, hâdise, şümul. Tü bir anket halini alacak, bu işlerden anlıyan - vatandaşlar ——— — ADİZELER D F LA SONTELGRAF FAYTONUN ASALETİ Faytonlarla otomobillerin üc. retleri ayni olurak tesbit edildi. Araba, motörlü nakil vasıtası ile müsavi muameleyo tâbi olmak. dan ülütevellit bir zarur içinde. | dir. Allah vere de, bu gurur, onu, şımartmasa ve daha yükseklere uçurınasa, bu seler de atlı araba #eretlerinde bir ihtikâr başlama- sön Taribi faytonun asaletinden in. şallah böyle bir hareket sâdir ol. maz. İMTİHAN ZAMANI İkmale kalatn musiki san'atkâr. larinın ikinci ve son imtihanları Kinunusanide — yapılacaktır. O zaman da muvaflak olanıyanlar, artık hiçbir yerde çalışamıyacak. lar.. Fakat, imtihan tarihi, musikişi. nasların aleyhine. Çünkü, 6 mev- simde grip, boğaz ağrısı, soğuk algınlığı fazladır. Bunlar, ses üze. rihe lesir etmez mi?, bahçelere radyo koyacak.. İşte bir tedbir ki: «Çiçeklere, çimenlere basmayınız. — levhala. daha tesirli., çünkü, bütün parklar bundan soora gürültülü, patırdılı olacağı için, oralara bit. tabi kimse gitmylecek! - DÜNYANIN ÇİLESİ Geçenlerde, bir başımuharrir, makalesine —şu seclevhayı koy- muştu: «Dünyanın çilesi dolma. Karilere, bi me ta. | | | aşmakalelerle | 26 ve yeni hakikatler öğretildiği. ni görüyorsunuz ya.. Halbuki, KKI REŞAT FEYZİ yaziyeti kavrıyacak ve eğer, aksak, yanlış bir taraf- varsa, Komisyona müracaatle bildire. ceklerdir. Bu da, şüphesiz ha. yarlı bir memleket hizmeti o- Tacaktır. Bu iş, hüsaüniyetle, sistemli yapılırsa, eminim ki, çekviyi neticeler alınacaktır. Kemiz. yonun ne gibi esaslara daya- narak filân maddeye ©e fiali koyduğu malüm olunca, bu mevzulara dair bilgisi olmuyan yatandaşlara da, duha ziyade bir kanaat gelecektir. yle bir ha- mecbur. ad. #etmiyeceğini rannetmiyorum. Bilâkis, Komisyon, bu takdir. de daba rabat çalışmak imkân. Jarını bulacaktır. Konan fiat hepimiri alâkadar ettiği, niha- yet keselerimizle münaschat. | tar bulunduğu için, sanırım, | yatandaşlar, bu izahı istemekte | haklıdırlar. |Çocuk sayımı 8 Teşrinisanide 7-16 yaşlarındaki çocuklar evlerinde bulunacak 8 toşrinisani — cumarlesi günü şehrimizde ve diğer tekmil Viâ. yetlerde yapılacak olan «ik lah- Sil çağındaki çocukların say hazırlıkları ilerlemektedir. yetimizde bu maksatla bir ko » | misyon teşkil olunmuştu: Sayım fişleri de ihzar olunmak- tadır. HANGİ ÇOCUKLAR YAZILACAK? Sayın memurları yüksek öğ - retim müesseseleri hariç, Müarif Wekâleti toşkilâtıina dahil bu - | » lunan eğilmenli ve ilk, orta, lise öğretmen, sanı'nt ve ticanet okul. lari ile kız enstitülerinde, eğit . men kurslarına, akşam erkek ve van'at okullarında çalışan ve Yürk tabüyetinde bulunan, kâtip, memur, eğitim, baş öğretmen, ilk Ööğretim müfettişleri arasından se- çilccektir. Sayım ev, ev gezilmek suretile yapılacak ve T l 16 yaş arasın | da bulunan çocuklar sayıma (âbi tutularak yaknız bunlar yazıla - caklar, o gün evlerinde buluna - gaklardır. (HALK SÜTUNU ) Bir kasiyer aranıyor. Sirkecide yeni açılar - büyük bir lo Kaatada Kasiyer olarak çalışmak isti- yen hesabi. küvvetli bir bayan aran- maktadır. Halk Sütununda — Kasiyer rumuzuna acele yazılması mercudur. Ders vermek istiyor ve Fransizcayı iyi bilir, İngiliz mktetinden merun bir bas yan, çocuklara dera vermek ve onla- Tia terbiyeleriyle meşgül olmak istl. ip teklifleri kabul eder, İyi lanlar Son Telgraf Halk Sü- fununda <Mürebbiye> rumuzana mü- gecaat etmeleri mercudur. Genç bir kız iş arıyor Kimsesizliği dölayisile ilk mektebl bitiremeden hayala — atılmak isteyen 15 yaşında bir kiz fabrika ve müecs - geselerde ve yazıhanelerde iş aramak- e ü.y..- ve tadır. Muhlerem iİş sahiplerinin Son e Z Telgrafda (Adile) rumuzuna müca - AHMET RAUF | czat etmeleri rica olunur. Tefrika No: 91 Sürü Çıngırakları Yazan: CAHİT UÇUK Örgülerim çözülerek saçlarim, ormuz- larma, sırtıma yaşıldı. Uzun- kulaç- darla boydan baya gidiyor, suyun ya- ninda devrilmiş bir çam kütüğüne o taran — Rectbin önünden göççrken, gülürstüyordum. Bazan sırt Ünlü ya- tarak, kipırdisiz. dürüyordum. — Başi- mih Ömtünde, altın ve zümrütlen örü- Ki bir gök var. Bir fısıltı, hiç susma- dün rüzgârla eriyor Recep, beni yanına çağırdı. Kumsa- da oturdum, Şefişt su dumlacıklariyle örtülü vüçadüme, slak — büklüm göğsüme, Gmuzlarıma gökülen aç cak bir heyranldkla uzun urun brktiktar. sancat İ — Biliyor musun Fiğey dedi. Bana Çocukluktan çıkma, ilk gençlik yılla Şrum hatırlattın... Yorgun göçen gün- lerin gereleri aleş gibi sicak bir uy- Ukuyla dalar, rüyalarımda senin gibi kızların yüzdüğü, derin sular görür- düm Onları yağatamak — istey'nce, bin türlü çiçek açmışı yosil koçarlar, 4 yerinde sürükliyerek koşarlardı. Şim- rak seni seyrediyorum... karımı canlı olarak bana armadan et | U, Onlr hiç tululmaz kaçarlardı. Fa. kat sen ekimdesini, Kalmu bana uzalıyordu. — Kahka- balarka gülerek, bir kaç kulaçla, göl'- fin ortalarına kaçtım, ve karı kıyının kumlarına uzandım, — Fiğen yapmal Diye yalvarıyordu. Dölaşarak yazı- ma gelirken, öbür yana doğru yüzü- yordüm. - Kıyıdan kiyiya, - gözlerinde alevler.e koçuyordu. Bir aralık durdu. Ona hüyretle bak- tam., Gülerek soyunuyordu: taramam boğulunsan... Diyordum. Sakin, beni dinlemiye- TEk soyundu. — Mütereddit —adımlarla #uya girdi. Ona dikkalle bakıyordur. Hayretle bir feryat kopardım, Reccp, vsta bir yüzücü gibi geniş kulaçlarlı yüzerek bana geliyordu. Bu o kadar ÜG tsi ci e AŞ | Recop, gölümüz derin!.. Seni kur. vei3ün uğursuz'uğu Teşrinler velin gn üçü İdi 13 raka- mirin üğürsüz olduğu söylenir, Ben, bu gibl yeylere pek İnanmam. Fakat, bulunan etki bir meklep arkadaşım var. Çok senli benliyiz. İçtiğimiz su ayri gilmiz. O demek, ben demektir. Bu arkadaşın mütemadi srarları Ü- zerine, göçenlerde, bir kaç gün şüren kısa bir #eyabat yaptım. Bu arkada- Ha Vüzife ile bulunduğu — kasabaya gittim. Öreyü: gittiğim zaman, . ayın 12 inci günü akşamı (di, müthiş bir soğuk vardi. Teşrinlerde görlüülmemiş ve alişılmdmış bir soğuk.. Hayret et- tim. Gece yâttık, uyuduk. — THlavanın fevkalâde soğuk olduğunu anladım. Yataktaa Kalktım, dışarı — baklım: Bir de ne göreyim?.. Yerler bir karış kar ve bir taraftan da kar yağmakla devam ediyor. Tarıh: — Teşrinievvelim ©n Üçü. Hey müberek kar, dedim, beni ml bekilyordun?. Sözde o gün arkadaşla | likle gezniye çıkscaktık. Neredet. | gün alşama kadar. odanin içinde | apis olduk. Bü vaklisiz kar ve kış, | arkadaşırmı da, tıpkı benim gibi, gö fi avlamıştı. Kışi dürmemişti. Mangalları — teptleme aleş doldüri. tuk. — Başıla geçtik, çene çaldık. Mübarek kar, akşama kadar dinme- di, Gect oldu, yattlık, Tokrar sabah olup gözümüzü açtı- ki$ parlak bir güneşle kar- we Diraz karilmış, — fakat, | soğuk tamâmen geçmemişti. Seyahat, bulâsa ağzımdan, burnumdan — geldk. O gün, öğlelen sonr, yola çiklem, İs. tanbmla geldim. Seyabat elilğim yer, İslanbula ya- Erzurum | -. karafı vardır. Şürkta, kış erken Tünde Teşrinlevvel on üçle kar sizlerden — neden şlnm — evinde, gördüğümüz o 13 Teşrinlev- el akçamı, mangalla isitilmiş odada bir küçücük, mütevazi masa kurduk. üzimdi. Di- taraflım şar- k. Böyle bir havada ve günde ne şarkısı söylenir?. Arkadaşla — benim, ikimizin ağzın- dan, gayri ihtiyari 'ik olarak şu şarkı Çikti: Kış gölmede firak açmadadır. sine- vire yüre, | , Kim ne derse desin, kiş özlenccek bir müvsm aeğll, vessetâmi R. SABIT İzmir 19 (Husust) — Menemen- Adiyesine şayanı dikkat bir ih. mıştir. Bu ibbara göre geçenlerde Çamaltı tuzlası civa. Tında elektrik haltığı tamir eder- ken cereyân çÇarpıp ölen hat ça vuşu B. Sadık Çıplak kasden öl. dürülmüştür. Bilâhare de cesedi Gekirik telinin üzerine vırakıl - miştir. Keyfiyet ehammiyetle tet- kik olunmak! e | | Trenlerde bBayram tenzilâtı yapılmıyacak Her yıl bayramda — İstanbul - )Ankara arasında Devlet Domir. yolları idaresince Labbik edilmek. te olan tenzilâtl: tarifenin bu yıl tatbik olumamıyacağı anlaşılmış. tır. ŞAİ RER Ham deri borsada muamele görecek Koyun ve keçi derisi - fiatleri çok artmışlır. Alâkadarlar bunu sebepsiz görerek tetkiklere geç « mişlerdir. Şimlik ham derinin — borsada | muamele görmesine karar veril- | miştir. aril, — birdenbine — olmuştu ki; bir am sonra demir pençöleriyle beni yüka- damışı. Heyecanl. titriyordum. O, büyük bir neş'e ve zevkle pannak- larını sıkıyor, beni sarsarak, konuşu- yordu; — Seni alabalık seni!., Elimden ka- Çıp kurtulamaztın diyorum... Benimle alay ettin... Çocukluğum «Allım De- 2e> de yaptığımız bentlerin denizinde yüzmekle geçli. — Her fırsalta orada yüzerdik.. Dağ adamıyım dedim, e- Tarden kurtulacağını sandın!.. | Kollarınn, göğsünün — adalelerinde | | düğüm düğüm Kuvvet taşıyan Recep; beni İlk delikanlılık rüyalarında gö- | zülen aşk kızlarına benzetirken; ken- dicinin tisunli bir güzellikle bas dön- dürdüğünün furkında değildi. Güzle- rinde yeşil yangınlar — tutuşan vücu- dünde küvvet, rubunda ataş İlâhları- nn bütün kudretini taşıyan — adam; beni doğduğum, büyüdüğüm, yaşadı Zum mubitlerin cazibasinden koparıp almış, varlığının alevden — ağlariyle sararak kendine bağlamıştı. BSular erimiş, şeffaf lüvlar halin- de beni yâkıyordu. Dudakları, bir pts mara uzanıc gibi dudaklarımı örttü. Sülar makaddes bir sihirle günül- lerimizi yıkamış, — kederleri eritecek, bize ilk ruh sükünunu ba- Bişlamıştı. başına geçtik. Bi> | Cinayet mi, kaza mı?| İnanınıyorsun — bana öyle mi Hamdi?, Şimdiye kadar kaç defa ya- lan söyledim sana.. Aldiım da verime- dim mi yorsa? Bir kaç defa donlan- dırdim mi seni?. Anlamıyorsun kl kardaşim! iyem., Tanbürem çi Sazed? iyorum. — Farisi memnu... Türkçe söyle.. Ben Farisiyi gayet iyi — bilirim. Mer zaman da — konuşunum. — Bilmez Misin?. Bizan zamanımızda — meklep- derde Arabi, Farisi dersi vardı. İkisl- ni de iyi « Men ben, Tü sen, © 9. Ms biz, siz, iyşan onlar.. Kzmen benden, Et tü senden, Er cadan. es, Kes Yeter artıki. Bende man da hak getiredir. edan?. — Bilmez misin? «Kim ki okur Fa- rist. Gider ditin yarım...» Derler. — O, dinin değii, deynindir. — Ee- kiden din ile deya bir yazıtır, aymı Farisi okuyanın borcunun . din h hah hah hay! Güleyim bo- ri... Amma da benzettin hat, Ona öyle dodin.. Peki, bu şimdi söyliye- ceğime de diyeceğin var ı — bakas hım? Ce ÜÜRlE v7 — sAraça istişen Urbana gitsin> | «Farist isliyen İrana götsin.e ePirengiler Frengislana gitsin.> *E biz, Türküz, bze 'Tückl — gerok- Ür.. — Bunlar, bilmiyetler, beceremi- yenlerin denemeleri #zizim. DÜ bil de istersen Kiptica bU.. Di dildir. — İşi yine mârtavala vurduk.. Şu meseleyi bayuna kapatmıya” uğraşı yersm. Söndap bir lira istedim.. Ya- rim sasitir, big bif dereden sır getiri- | un. Ne Farlsisi kaldı.. Ne Arabi- Ne Kıpbısl... Bi Mepi gu Karagümrükte oturan — Fatma | isminde 55 yaşlarında bir kadın | Mmangalın üzerine düşmüş, muh- | telif yerlerinden Yanarak ölmüş. | tür, YOĞURT YERKEN ÖLDÜ Fatihde oturan 70 yaşında Sü- leyman dün İtfaiye caddesinde bir yoğurçuda yoğurt yerken öl. müşlür. Cesedi Morga kaklınl - amaştır. Yoğurt tahlül edilmektedir. Palto hırsızının — muallimlik | iddiası doğru değil! — Üniversitede palto hırsızlığı ya- pan Tarık adındaki Tuksim lise. | Bizbize | Seyyar esnafı hi- | maye etmeli Şehrin muhtelif semtlerinde, “haf- taa muazyen — günleri kurulan pa- rarlar, İstanbulun cuzluk meşherle ridir. Gazetelerin yazdığına göre, pa- zat yerlerinde hülkâ ucuz satış yapan sayyar esnaf son zamanlarda — dük- küncılarla — rekabet — edememektedir. Bunün sebebi nakil vasttalarının pa- balılığıdır. Seyyar esmaf, şehrin mutı- 'telif yerlerindeki pazar yeclerine sa- tacakları malı arabalarla — nakleder- İstanbul halkının mühim bir kismı, | Yiyecek maddelerini bu pazar yerle- Tinden tedarik eder. Hakikalen, bum Talarda da Hatler yükselecek olura fakir balk için çok mühim bir vaziyet Köztl olur. “Çantama bak.. 60 kuruşum var.. Yarı yarıya paylaşalım.,, bir Hrayı vermemek için. — Halbuki, #i Ha bir kere benim hakkm., Senin şahidinim.| Madem ki işahil göster. din, yeviniyemli vereteksin, Sonra be- nim yevmiyem bir lira da — dağil. 'Tam iki buçuk Zira alırım çalıştığım zamân,.. —— Çalışmadığın — zaman, — hava!. Şimdi boştasın.. Havayı nesim! —alı- yoretm demdş.. Bugün çalışıyorum ya işte. Şimdi şahtlik edeceğim... — Sabitlik edeceksen, Allah — rızâ- © için şahitilk edeceksdla.. Henim na- Buma yalancı şahitlik edecek — değti- zin yat. — Neyar.. Uzun lâfin kisası, yarım papel ver de, yarın değil öbür gün koçakarıdan alır, veririm. — Vallahı bak, çantamı güstere. yim. Altlmış kuruşum var.. Yarı ya- Tıya paşlaşalım... — Oimaz.. İdare etmez. Bans ca apağı iki mecidiyo lâzım... — Haydi peki. Bak, yinmi kuruş- la da ben eve gideceğim. Tramvay DAras, sigara parası, hepsi İçinde... — Yahı., İnsanan davası olur, mahkemeye gelir de, yanına — para aknaz mi?. Möselâ şimdi bir lira yol parası işleisler me yapacaksın? AĞ | müzaheret kararı alacak değiksin yal. — Para olmayınca ne alâyım ya- nıma? Yok öşte, azielın... — Peki, haydi ver iki mecidiyeyi.. Çok süylenme... — Gel şöyle mahkemeye doğru gi- delim.. Sıramız nerdeyse gelir. A haydi. Mahkemaonder d ürlerken, çazlaşımı çıkar- di muaridı açtı.. İçerisindeki bo- Tak Düralardan saymıya — başladı. O bu paraları çıkarirken, çantanın — Gi- #ör tarafından bir an Ncalığın —ucu sırttiyorduu. Bir kadın yanarak, bir erkek de yoğurt yerken öldü sinde öğretmen olduğu tahkikat esnasındaki ifedesine alfen ya . zzi ksim Üsesi müdürlüğü bunu tezkip etmişt BN Eskişehir Valisi vefat etti * Almanı hastanesinde tedavi edil. mekte olan Eskişehir Valisi Şük- vü Yaşın dün vefat etmiştir. Ce. mazesi buğün kaldırılmakladır. Mareeaka e Güz devresi imtihanları Üniversilede yapılmakta olan Büz devtesi ikmal imtilanları so- na ermek üzeredit. Hukuk ve İk- tızat Pakültelerinde — Imtihanlar ayın 26 sında — neticeleneceklir. Notlar ayın 28 inde talebelere tebliğ olunacaktı: İ — Ankarada tahsi ücretleri arttı Ankara 19 (Telefonla) — Ben- zin ve Histik pahalslığı yüzünden şehrimizde taksi ücretlerine yüz. de 25 nisbetinde zam yapılmaştır. birinin — kapısına | | 4009 yeni-| yatak Şehrimiz hastaneleri- ne ilâveler yapiılıyor Hem Tıp Fakültesi talebeleri. nin daha verimli çalışmalarını te. min elmek ve hem de hastamdle. Timzie daha fazla hasta ahınması için Belediyemiz hastanelerin - deki yataklar sayısına 350 - 400 yeni yatak ilâve olunması karar. laştırılmıştır. Karar bu der$ yılı içinde tat. bik olunacaktır. Yeni imar A Dah!löye Vakâleti her vilâyet | ve kaza merkezinin imar plân - larını yaptırmaktadır. Sarnsunun imar hazıtlanmaktadir. Bozöyük kazasının imar plâ - ninin tanzimi işi de — 3850 raya münakasaya çıkarılmıştır. - R A Manifatnra eşyasımı saklıyan bir tâccar yakalandı Alıcılara malı olmadığını söy. liyen Fincancılarda Vahram Ber- betyakın ardiyesi aranılmış, bu. Belediye kendi — kamyon ve kamyonetlerini peyderpey azal - tarak bunların yerine araba koy. İ mağıi münasip görmüştür. İnhi. | sarlar İdaresi bira fabrikasi da | srabularda 'ade edecektir. | | Açık iş ve memuriyetler Sümer Bank Umum Müdürlü. Kü tecrübeli bir desya memuru | aramaktadır. Ayın 11 ino kadar müracaal — olunmalıdır, - Ziraat Bankası lise ve lise mezunları arasından imtihanla memur ala- caktır. Yaş haddi 21.35 tir, Mü. racaat müddeti 11 Teştinisaniye kadardır. Teksütlük hakkı da vardır, Mersin Liman İşleri Ano- nim Şirkeli römorkörleri için iki çarhçı aramaktadır. Kasumpaşa. daki Deniz Hastanesine 120 lira aylık ücretle bir kalorifer memu. ru aranmaktadır. KÜÇÜK HABERLER VİLÂYET ve BELEDİYE: e Sovyet, Pramsiz, Macar xonsolos- ları dün Valiyi ziyöret etmişlerdir. “ir Belediye fayton arabaları —ücret tarifesini tesbit etmişlir. - Bncümence kabulünden sonra tatbik edileceklir, MÜTEFERRİK: *& İnhisarıar Umum Müdüzlüğü ya- kında Ankaraya taşınacaktır. *& Ünyon Fransez binasındaki bü- yük satonun Uyatro heline getirilmesi " İ için Bulediye teşebbüste bulunmuştur. EDEBİ ROMAN: 142 Bir Cinayet Davası Yazan: ETEM İZZET BENİCE — Ağır bir itham- karşısında Seyyar emafı himaye etmek şehir | bulunduğunu evvelki cesede sa. İ İktişadiyat namına lâzamdır. İ BÜRHAN CEVAT v Boğuk bir küpek havlamasiyle gz lerimi açum. Pencerede mavi, bir ay aşığı vardi. «Kurb havlıyor. — Rocopt, Cevap — vermedi, Titriyörek — dön- düm. Yatak boş. Kapıya baktım. Ara- hğından ince ay çizgisi Sızıyor: Ağam kupkuru. Bir daha, feryada benziyen bir sesle haykırdım: — Recepi.. Recepi.. Kapının aralığından, fısıllılarla mi- rildanan gece cevap veriyor. — Başka 05 yok. — Recepl.. Recepl.. Daha şiddetle baykırıyordum. Daşar- ds ayak söaleri belirdi. Kapıdan — gi- ren İnce ay çizgisi kalinlaşırken; o- nün #iyah bir kaya porçası gibi vü- cudü eşikle belirdi: — Ne oluyorsun Fiğen?... — Nerdeydin? Seni — bulamayınca, çılglı bir meraka düştüm... Elindeki silâbı, duvara asarak ka- pinin sürmesini sürgüledi. | — Biraz sonra beni kolları arasına ah | Mişti. Onun acak göğsü bana fenitiği | umuturuyor. | —— «Kurte havlıyordu. Moraklana- | rak dişarı çıktım. Mevalın biraz daha | geç alsa, ağıla kurtlar geldi sonırdım. | — Niçin havlamış!.. | — Bilmiyonm!. (Devami Var) na söylemiş, cevaplarını da al. muştum. Fakat, bu celse kulağınla duyduğun ağır ithamlar karşısın. da kaldın. En kısa yoldan haki- kati bana söyle, Ayşe setin met. resin miydi? ” Ferdi: — Hayır... Dedi, sözüne ekledi: — Onunla daima bir kardeş, bir arkadaş gibi konuştum. Hâkim, bu sefer Ayşeye döndü: — Ayşe böyle mi?, Dedi ve tok bir sesle sualine ilâve etti: — Vereceğin cevap kat't olsun. Sonra, kendi kendini yalanlar. san çok ayıp olür ve varsa suçun iki misline çıkar! Ayşe murıldanarak cevap ver. — Hiçbir şey söyliyecek halde değilim. Hâkim, kürsüye vurarak asabi- yetle: — Bu cevap değil. Bana doğru. yu söyle. Dedi. Ayşe: — Hayır, metresi değilim. Diyerek hemen gözkapaklarını yumdu ee Sekrar sandalyaya o. turdu, Hâkim bundan sonra Cevada dönerke; — Şimdi sıra senin. İçinde hap. settiğin osrara geldi. Söyle bakalım, bu sır nedir, eü;ı:di nereden aldın, nereye ge- Dedi ve keskin bir bakışla Cö. Mvıdm gözlerinden gözlerini ayır. Cevat yine deminki gibi sakin. di, dalgındi. Bir film seyreder gi- bi Güzinden başlıyarak Ayşeyi, Ferdiyi, Vedadı, avukatları, bü. tün dinleyicileri süzgün bakışla. rile gözden geçirdi ve titrek bir sesle anlatmıya başladı: — Şükriye Rumelihisarının ü. zerindeki fulya tarlasında öldü- rülmüştür. Mahkemeyi dolduran ve kapı. lara kadar taşan herkesin ağzın. dan bu ifşa karşısında birdenbire: — Vay.. Diyen sesler yükselmiye başla. dL Cevat, hiç kimsenin yüzüne bakmadan ve önüne eğik gözleri- ni kıpırdatmadan, daha çok tit. reyen sesile anlatmıya devam e. diyordu: — Ayşe bir gece önce bana ken. disinden aşrılırken Bebeğe gide- ceğini söylemişti. Kendisi ile bu. (ÇArkası Var) Amerika'nın kararı Yazan: Ahmet Şükrü Amerika meb'üslar merika ticaret gemil Tandıcılmasını temin içİR hukukunun — hükü; y bilaraf bir devlet, tcaret rini silâhlandırabilir. mak öyle bir müdafaa ki, devletler hukukü ret gemisini bundan MA demez, Fakat Amerikâ lık kantnile kendini Kaft Ti aldığından ticaret gö Tâhlanınaktan ve İJ— lere uğramaktan me tarallık kunununun bi Almanyanın işine veriyordu. p. Önceleri, Amerikan'iı Şyl ticaret gemilerini a saeedin kaydı değil ” mileri tehlikeli — böli maktan alıkoyan — bül kaldıracağı zannedili anlaşılryor ki Reis yaflık kanınunun kayttlif ” g dirmak meselesinde yürümeyi daha muvafik tür. Anlaşılıyor ki Reis " halk efkârıı — zerlıyara” ona uyarak yürümek i$f velt Amerika elkârının tılmıyor. Onun ark y yor, Bu da Reisin Ve Ü Mihver yi merikalıları, kendi 2 fına olarak harhe ğini anlatmaktadır. HSY dar ki Ruzvelt Amerik? rükliyeceği yerde, belki efkârı Ruzvolti sürükl Ruzyellin Amerikayt rüklemekte oldağu iddizlar, Amerika yanlış anlayışlar savaş karşısında fikirleri olabilir. şüncelerini büyük bir ye zorla kabul elti giltere ile düvüşen devletleri yardımda — bi vermiştir. Fakat yardım yolunda Tünmesinde ısrar gün *kirelama ve kanunu kabul ıl:; bitaraflık kanununu! desi değiştirilir. Baskf |i bu kanun büsbütün fır. Amerikanın adıst * cevabı aranırken, Âf yae Ü bir zaman, resmtf M ») ıııl.vıteilı’ıld bilmek / rika bir yol tutmtii, Vi ilân dllıullhnı.? f Bu yolun ıııı:_"_,.' rikanın harp ilkmi, F ta olduğunun - muş bir iştir.