SA i | t | i ç k ! B HALK FİLOZOFU YANLIŞ ÖLÇÜ Dört beş sene evvel, şehrim ikinci, üçüncü derecede rağ. bet gören bir semlinde, metre mürabbat 7 - 8 İiraya v arsalara bugün 25 lira istiyor. lar, Hayret, Daha doğrusu hayret etme. mek lâzım. Çünkü, yine 9 sene. lerde, en makbul addedilen semtlerde 80 - 90 liraya araa bulabiliyordunuz. Bugün, ayni yerlerde, metre murabbamnı 150 Hraya nazla veriyorlar. Hazin değil mi?, Bir karış toprak 150 Esas filân yok. Bokmuşlar ki, bütün fintler yüksek, bülüm ar. salar pabalı satılıyor, burasma ADİSELER KARŞISINDA SON TELGRAF YENİ nıx:l;.. ESKİ USUL izdihamı öalemek için, arabalara arka kapıdan Binilmesi ve ön ka. pidan irilmesi asul ittihaz olun. du. Gazeteler, bu hâdiseden yeni buki, bu, vakif vakil © len pek eski bir usuldür. Bakalım, Bu sefer, hızımı kaç GENÇ BİR MUHTEKİR Geçenlerde, 18 yaşındı bir genç kız da ihtikâr suçundan tevkif edildi. Bu hüdiseyi arkadaşlar a. rasında görüşüyorduk da, birisi dedi. ki: Bu yaşta da ihtikâra lüzum görmesi hayret, doğrusu! KÖPRÜNÜN BOYASI Guzü Köprüsü için, Almanya. dan hususi bir boya getirtildi. | Köprü bu boya ile boyanacak. Malüm ya, bu köprünün boyası. min tulmadığı, uzun zamandan- beri söşlenen bir şeydir. Aman, bu köprü bir an evvel boyansın, şehrin münakalesindeki izdihamı belki bir dececeye kadar tahfif edet. Yeni bir dedikodu mevzuu çık. tı; Musiki san'atkârlar; gibi, yazı san'atkârları, yani, edipler, şair. ler de bir imtihana tâbi olursa, vaziyet ne olur?, Fakat, bence, edip ve şairi, şimdilik imtihan ct- mek mümkün değil. Çünkü, imlâ imtihanı yapılsa, imlâ henüz tesbit edilmedi, Dil lihamı yapılıa, iam İügat he. nüz ortaya konmadı. Galiba, en kolay imtihanı edip. ler AHMET RAUF Tefrika No: Çıngırakları Sürü —— —— Ben hiç bir şeyden — korkmuyarum, Recebin yanında oldukça, ölüm, ruh dünyamın hudullarımı aşamdz. Ruhu- ma giremiyen hlsler, uzaklarda — kal- Gikça, korku bana yaklaşamdız. — Korkamuyorum!.. Bunun hakikat kuvvetini ölçer gibl dikkatle Daktı. Yüzünde emin bir ita- de belirerek, mahzun güldü — Ben, ne şaşkın adüm oldum!.. Se- ni Biç düşünmüyorum... Sabahtanbe- Ti açsın... Yavaşca doğruldu. Onu hareket e- der, kosuşur görünce, yüreğimde bir hafiflik, ilik, Büzünlü bir mey'e doğ- du, — Banâ yemek mi yapacakım Re- cep?. Başiyle evet işareti verdi. — Sana yardım edeyim mi?. — Bu gece misafirimsini.. Bundan sonra, karlım pişirecek ben — yiyece- gn . İkimizde de anulmuya #ayret eden, ada aeyelegmiye. çalışan bir ha Va İ | | Yazan: CAHIT UÇUK REŞAT FEYZİ da böyle bir ft koymayı mü- masip görmüşler.. Yüz binlerce lira sahibi beş on zengin, keyif için, zevk içim, bu arsaların en güzel taralını satın ulmak istiyor. Ve 150 ye. Memur evleri Hububat mübayaa merkezlerinde mo- dern evler yapılıyor Toprak Mahsulleri Otisi hu - buba! mübayaa ve biriktirme yer lerinde memur ve müstahdemleri zmodern evler inşa etmeği ka. rarlaştıtmıştır. Bu cümleden olarak Sarayönü, Çumra ve Çay istasyonlarında 57 bin lira şihan ve Çerikli istasyonlarında dz 62 bin İiraya memur inşa olunacaktır. İnçaata ayın 20 sinden sonra başlanılacaktır. (Avrupa tron seferleri! Yüksekkaldırımdan — inmekle olan Muammer isminde biri e . lnde bir şişe ile koşan bir Çocu: a çarpmış ve ikiği de yere düş. Müşlerdir. Muammern bacağı kı. Tılmış diğerine brişey olmamıştır. (HALK SÜTUNU ) İş arayan bir genç kız Örta mektebin B inei sınefında bu yü bir dersten ölemeye kümliş, di. diğer mumaraları iyi, yazısı — düzgün XT yaşında, fakir bir aile kızı, “hem gelecek imtihan zametna kadar ham boş geçecek olan bir yılını talâfi et- mek ve bem de kendisiyle annesinin imaişetin da bulunmak . züfe mmünasip bir iş aramı disine iş vecmek süretiy sevindirmek- istiyen lernin Son Telgr bir yardıı İngilime ve — Fransızcayı iyi — bilir, İagiliz mktebinden mezun Bbir ba- yan, çocuklara ders vermek ve oclâ- rın terbiyeleriyle meşgmul olmak isti. yor. Münasip teklifleri kabul eder. İyi ve nezih bir mürebbiyeye ihtiyacı o lanların tütfen Son Telgraf Bzik 5ü- tununda «Mürebbiyes rımuruna mü- racast etmeleri mercudur. B5 el Kalkarak dışarı çaktım. İçi çam fısıltila e kokular diri, seria bir dağ ge. gökün liciveri yüzün- da yanıyorlar. On- lar Alçalmış. Ayvanın bir kaç basa. makla bahçeye —inen merdivtinerine oturdum. Kurt Olraz ileride — yalıyor. Ortalıkta esrarli hir aydınlık var. Her tarafı göreöliyorum. Çümlar inçe Ul- vek iğnelerden dokunmuş büyük kol. larıns rüzghra — açmışlar. Gürip, gixli bir beyazlıkla aydınlanağı göcenin koynunda, siyah sivetleri çizlli. Havuzun suyunda, — yıldızların — kı- Talmış ipk pirilliları titreşiyor. — İçere den Roccbim ayak secleri - duyuluyor, serin, reçine kokulu rüzgâr, ruhumun derin sükünunu trmalıyan kederlerin, sivri, yalçın uçlarımı yumuşatıyar sanki.. Derin soluklarla bu çifa veren bas vayı eiğerlerime — çekiyorum. — Yüre- Kizide bir tazelik, bir Giriliş var. Döm evleri | ! nerek arkama baktim. Evimin pence. alm. Yahut yıldızm | OU u LüLiiĞ Eski an'anoleri muhaflaza edelim , an'anelerimize pek gasda iltifat etmeyiz. En çok an'ans- perest Gemiyet olarak İngiltere #ürülür. “Oruda, asırlarca evveldenbe- Ti devam edegelea ne Adetler, usuller buğün için, bunlurdan Fakat, vardır ki, ruhta hiç te eski değildir. Ve onların iptidallikle bir alâkaları yoktar, Mahalfle bekçiai bence, daha ziyzde Bu senbolü garip ki- yafete sokmiya Küzüm yok. — Eiklden olduğu gidi muhâfaza elnek &x ye- riride harekettir. Beltçilik teşkilâti e- lah edilebilir, elemanlar gençleştirille, fakat, sopa ipka olumabilir, Bekçinin kafasını, rubumu rgodera bir hale getirdikten, anu, bugünün | icaplarmü göre tam bir emniyet ele. mani haline / soktuktan sonra, sopası varmiş, bundan bir şey çıkmaz. Sopa bir fazlaık değildir. Nitekim, buğgün de, elinde sopa ol- madığı halde, öyle bekciler — vatdır ki, dünüm sopalı bekçisinden —daha haflf bir emniyet elemamıdır. Nihayet gaha meselesi, Elinden sopasımı aldi- Gmiz her bekcinin derhal ve tataa- men modern bir insan olduğunu iddia edebilir misinla?, Bümlk ve aklı şe- Hm etbette bünu kabul etmez. Hulâsa, ben bekçi n tacafta- fım, Eğer, büyük ble mahrur yoksa, bekçilerin sopalarinı iade edelim, ve bunu, güzel bir an'ane olarak muha- faza edelimi. R. SABİT - | Nüfus idarelerine mu- | akkipler girmiyecek Nüfus idarelerine muakkiplerin | girip iş takip etmeleri menolun - ' muştur. Herkes kendi işini bizzat takip edecektir. | Her Vilâyette büyük bir spor sahası yapılacak Beden Terbiyesi Umum dürlüğü her vilâyet merkezin İ modern, — büyük bir spor sahası mıştır.- Te n lira sarlile afta içinde inşaata | — Topkapı dönemeci | genişletiliyor Topkapıda tramvay — dönemeç mahailinin çok dâr olduğu ve bil. bassa Trakya otobüsleri için bir tehlike teşkil ettiği görülerek is. timlâkler yapılıp birkaç evin ve dükkânın yıktırılması kararlaş - ştir. Bu suretle yol geniş. relerinden kızıl bir aydınlık taşıyordu. ©O renk, birdenbire kalbime, bir yan- Kin gibi sokuldu. Recep, isi, beybetli vücudiyle dolaşıyor. —Ateşlen bir. a- dam gibi. Ona bakmak bana sicaklık | veriyar Nezik, ölümü, ve bütün Geki hayat, görlerimin göremiyeceği, seslerini yi temkyeceğim kader uzaklarda. — Meç- hul bir hit menbamdan, ruhuma, dam- l dündla hüsret yağıyor. — Yilla; beri Recobi gürmemiş, şah dan rında atan kalbinin vuruşlarını duye mamiş, onün ateş çemberinin tahak- Kümünde yuşayıp, ölümü — düşünme- miş gibiyim. Yaşnaklarıma bir sicak- UK yükseliyordu. Kalbimin çarpışla- rında bir değişirlik var, | — Recepi.. Recept.. | Düdaklerim — gönlümün istek | Kayarak, bana / sormadan enü - ça mişti. | aBütün vücudüm ttriyerek, kapıya bakıyotüm, — Çerçevenin kızıl — rengt içinde, vücudünün siyah gekli — belire dL Bir kaç #dımda yazıma geldi. Onu elinden — yakalıyarak, — otur- düğüm basamaklaâra - çektim. Biraz #aşırmış. gibiydi. — Recep, Recep dedim... — Sovgi- Hm'. Birak kederleri!. Ölüm — bizim olmadıkça, işıklarımız. kararmamalı... Yazan: HÜSEYİN BEHCET “Üç beş yüz liram olsa dün- yanın parasını kırardım,, — Merhaba be Recep.. Ne o, bura- larda ne arıyorsun? Ne işin varf, — Aman be Sadık.. Sorma -başı- ma gelenleri... Hani sana — anlatsam, gaşar da kalırsın. Roman olür valla. ME benim Beimdün göçenler., — Romam olur, — Hayır olâ yahat.. Ne bu raman Glan?. — Bak dinle.. Bir akşam meyha- nede bir adamla ahbap oldum... Bu diyortar, ettik. Bir akşa ı beni evine davet et Kiç orada İçtik, İçerken, 146 —arasın- da: — Üç boş yüz lira param olsa, bu mevalmde - düziyanın — parasını kırar- Gim, dedi. Bu sene tiyatolar iyi — iş yapıyor.. Düşündüm, — taşındım.. — Çalıştığım yörde bizim yardım sandığı vardı. O- rada 3 mişti kere söz ve:miş bulundum: — Bon burulum beş yüz lirat de- dim. Ertesi akşm yine €rine davel et & beak.. Bu sefer, iği lane de kadın , Onları Dana parrenle etti. Bi- 7 İçin, dedi, dür bökayım * teydi oç hay Allah belikinr versir, dilimin w Genda da söyliyomiyorun. Hah, bul. dum.Paratona — dedi- Öbürü için de Sabret... Bea onları da görünce vüs- bütün gevşedim. Kodinlar da — hani, hâra kadın... Söz Ürtine, bir söz da: ba verdim. Erlesi günü de, çalıştığı yere gidin. — Kardeşimi evlendireceğim. Sar diktaki parayı verin! dedim. Alı yür | yirmi tra para birikmiş. “Papelleri Topkapı dışarısın yunda oturan çifti yelin evine, Futma kadın girmiş, La sırada Ayşe is- rainde bir kâdın gözcülük elmiş ve Fatma konsoldan entari, hava ku, Çorap, kravat, iskarpin aşır. mıştır. Eve zayıf girip şişman çı- kan kadının halinden şüphelenen, konişulardan Eda, Fatmanın çal- dığı şeyleri bir torbaya doldurup yeldirmesi altına zakladığını an. lamış, her iklilm de yakalatmışlır. Sultanahmet İkinci Sulh Ceza mahkemesi hâkimi Celâl, meşhut süç kanununa göre hemen ge « kirilen iki kadından Fatmayı iki, Ayşeyi bir ay hapse mahküm isminde Bir yol besabı Bu sütunlarda Lic kaç defa tekmır ettik: Şehrin muhtelif ozalırında her yıl bir fakam yolların tamiti için bir çök masraf rdiliyor. Tamir — edilen yöllar Arnavut kaldırımı olunca, me- sele çatallaşıyor. Çünkü, mevcut taş- ları sökerek, fopruğı Dirsz Kazıp e taşları yentden sıralamak — hiç bir fayda vermiyor. Helo, bir yağmur yağdı mt, tamir Zören yol, esikisinden —beter - oluyor, Bizce, şöyle bit sual sorualbilir: Aca- ba, bir yılda, kaç Arnavut kaldırımlı yolun tamir masrafı ile yeni bir par- ke yol yapılabilir?. BÜRHAN CEVAT Tanrinin yazısı bul., Bize aleş ver. di.. retindeki ucu boşluklara — göz Dudaklarımızla susayan rüh- n serinletici alevlerini, kana içtik.. Bu beyaz, sihirli boşluklar - rüya- sından ayıbnca, Recebia yüzüne bak- fim, Kapidan taşan kizıl renklerin vurdüğu — çehresinde, (lâhi bir — iyşık tutuşüyor- vardı. Cözlerinde slevler dü. Kollariyle omuzlarımı sararak, be- — Güneş adaanm'.. Yalız benim erkeğim!.. Diyorum. Dadakları, ateş soluklar- da başımda - dolaşıyor. - Sonra — beni kuvvelli kollariyle — yerden kaldırdı. Serin geceden ayırarak, ilik havalı odamıza getirdi. Beraber atladığımız eşik bizi azaplardan, — karanlıklardan kurtaran bir sevinç köprüsü gibiydi. Orada, ocağın karmamda, vücutla- rımuz, ruhlarımızın Nâhi — beraberli- Gindekt mukaddes benzeyişle, biribi- rimize yakın durduk. (Devamı Var, ı I alıp cebe İstif ettim. Doğru yine © a- BSenin Aalıyacağın, beş yüz Kirayı onu verdim... Yüz yürmi Mcuyı d yemiye başladık.. Her akşam, vur çal oynasın!.. — Yer gün de, bana bir masal okuyor, Dir martaval 'i Eığğî WYRH Tn ! %î & E Muhakeme şahillerin celbi için baş- ka güne burakıkdı. Recep, diyarda ar Kadaşma dert yanıyordu: — Bu kadınlari - şahit gösterdim amma, kadınlar bu herifin adamı. Aı:.— doğrumunu söylerler ml — der- Topkapı Gümüşsuyunda bir | evden eşya çalan iki kadın! Her ikiside suç üstünde yakalanarak 1-2 ay hapis kararile tevkif edildiler! derek, haklarında tevkif müzek- kereleri kesmiştir. ğ —— S- —— Yanan idrofil pamuk fabrikast yeniden yapılıyor Geçenlerde Yedikulede bir yan- gın neticesinde yanmış olan «Türk idrofil pamuk fabrikası» nin ye- niden İnşa olunması kararlaştı . rılmışlır. Bu süretle piyasada ha. kikf idrofil pamuk bollaşacaktır. ol lüşbedn Hariciye Vekâleti memur Hariciye Vekâletinde baremin 1 inci derecesinde münhal olan Mmemuriyetlere yüksek metkep me. zunları arasından tayinler yapıl- mak Üzere bir imtihan açılmıştır. İmtihan teşrinisaninin 17 inci pazartesi günü saat 14 de Anka- rada Hariciye Vekâletinde lcra olunacaklır. ı YENİ UN TEVZiİATI Lokantalarla mahal- lebicilere cemiyetle- rince un ver —şor Mahallebici ve lokantacılara 1 tevziatının *Lokantacılar Cemiyeti tarafından icra olunması karar - iştırılmıştır. Toprak — Mahsulleri Ofisi bu Cemiyete 2 inci ve ! inci nevi un vermiştir. Dünden — itibaren het istiyen Cemiyet üzasına tevzlata Başlanılmıştır. Tevriat her gün nutkile açılacaktır. Bunu bir pro- fesörün ilk dersi takip edecektir. ÜÇÜR VİLÂYET ve BELEDİYE: *ir Sehrimizde Cumhuriyet Bayra- ni kutlama pragramını / hazırlıyan TİCARET ve SANAYİ: e İpekli kumaşların - fiatleri yaptıklan sonra Edirneye gitmiştir. MÜTEFERRİK: ** Sehir Tiyatrosu Rejisörü B. Muhe zin Ertuğrulun Türk Tiyairomu Mec- muasmda yazdığı bir yazıyı giddet- H bulan muhazrir. Celdlettin Frine EDEBİ ROMAN: 126 Bir Cinayet Davası Yazan : ETEM İZZET BENİCE Hâkimler de dahil olarak bü « tün muhakeme beyeti, dinleyici. ler bu gürleyiş karşısında şaşır - dılar. Herkes onun ağzından çi - kacak lâkırdıların devamındaki yeni yeni ifşaatın neler olâbile. veğini öğrenmek istiyordu. Şim. diye kadar, iki noktaya temas et. mişti, Bunun birincisi olan Cevat bahsi Ayşenin muhakeme huzu. rundaki ilirafları ile sabit olmuştu.| Ferdi için ise, Ayşe ved ve inat ile hareket etmekte devam edi - yordu. Güzin bir gün kalkmış, hâkim. lere doğru ilerlemiye başlamıştı. Ayşe başını çevirip ona bakabi. lecek halde değildi. Profesör Ce. mil dik dik Güzinin gelişine ba - kıyordu. Onun muhakemede bu. lunuşundan ve işleri bir tarzda Arap saçma çevirerek karışlırı . şından hiç memnun clmadığı apa- Çık görünüyordu. Ferdi de şehadeti bitmiş olma- sma rağmen mahkemeden çıkıp gitmemişti, Oradaydı ve sinsi bir hevecanın yüzüne hâkim olduğu gözlerden kaçmıyordu. Muzaffer sadece etrafı dinliyor ve kritik ediyondu. Vedat oturduğu suçlu sandalyası üzerinde gayet mem. nun görünüyordu. Ve., dinleyi . eiler sırasındaki esmer delikanlı. nin heyecan ve alâkasının da a» rada bir, bir dalgınlık enginli » da idi. Onun , BÖYi mesine mân! oluyordu. Güzü iyice hâkimlerin karşısına sokul. duktan — sonra, sert ve yıpralıcı bakışlarla Aygeye baktı ve.. yine gür bir sesle: — Aktörlüğün de — yeri var. Burası liyatro sahınu değil. Kanı akıtılmış bir ananm ve kanı aki. tılmak istenen bir babanın mu- kadderatı mevzuubalıs, Bu mevzu karşısında Ayşenin rol yapma - sına hayret ederim. Diyerek söze başladı va.. de. vam et — 'Ferdi ile hiç rabılz ve mü - nasebeti olmadığını iddla etti, Ce. vada benim tekliflerde bulundu- Kumu ve kabul etmeyip kendisini tercih eylediğini, bunun için on- dan öç aldığımı söyledi. Daima sakhı, gizli, dolambaçlı şeyler zöy. ledi. Bunların hepsini yüzüne vu. Tacağım.. Güzinin hiddetli hiddetli söy - lenişi, tok sözleri karşısında mü. hakeme salonunda çıt çıkmıyor, bütün gözler ona bakıyor, bütün kulaklar ome dinliyordu. Onun pembe beyaz teni heyecenından * kıpkırmızı olmuştu. Bun loğlıld Yazen: A. Şükrü F Amerika Birleşik n Reisi Mister Ruzvelt, j gönderdiği bir n.ıuuv':gy ka ticaret gemilerinin wsj dırılmasını temin e! ğu gibi, Ahmanyay tocavüz imkânları bildirmektedir. Bitaraflık kanumları devleti tercih için meneden hükümler iS€k leri İngiltereye — eşya alıkoyduğu için İngileli” rişli değildi. İlk bitaraflık kanunu ';'ç da, yani İtalya - Habeş hSi &ğ sırada yapılırış OÜĞ ya ayaklanması hükümlerini kuvvetli ’/' deler eklenmiş ve 193 sonra da berkitilmiştir- 'p yıldanberi savaşa kari Jp gn durümünda bÜyük şiklik meydana nlnilw')’ ka Nazi Alınuıyııw' niyeti bakımından # N AA de A smasındaki dünyanın bugünkü çeti sanda büyük. değişiklikir guttur. Ü Hakikatte değişiki durumündü değil, ’“’:.9/ vaş karşısındaki dU Arterika, lk zamanlâfı Yf 4 ne olursa olsun, WZ&Kİ paf istediği bir savaşta, f /, olursa olsun, bir W/ v masına müni dmlyw miştir. Bitaraflık hn’u A kunmıyarak bunu € çalıştı. Mümkün olmAk raflık kanımlarının Bini istiyor, Bu da ticeyi temin etmezsi büsbütün udn:';f" belki de doğrudan şa girecektir. lıö:, bir yandan bu bitaFA Dix larının bükümlerini # ken, öle yandan 68 büsbütün aykarı olat ödünç verme ye yardımda bulu Rüzvelt'in koagrei”, giltereye daha büyülk dıma taraftar nlıl'"/ kutuna düşürmüş // kü Reis, mektabundü zit merika ticarot ge Pa landırılmasını M.ıüf’" lerin kaldırılmasını y / buki Ruzvelt'in, * ,.Pj' ni tehlikeli minta mmyuımM masını da istiy du. Ruzvelt ve ır”:',f: taraftar olduklarını f"v"?; mişlerdir. Fakat A0 velt, âyan âzalari ';ım% görüşlüklen sonrü Ö metke t le bir adım atmama)' ., daha uygun ı'"_“_"_".;fl pahaya olursa 018 şında kalmıya taraft firatçıların» mukav mak için adım & mek lâzım geldiğini ta bir politikacı takdir em.k::_"ı-,;y lık kanumlarında HU,