2 Eylül 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

HALK FİLOZOFU Bir Tebessümün Tılısımı REŞAT FEYZİ leye yardım — esasının gayesi, memlekette çocuk yetiştirmeği teşviktir. Yardım gören aile, Bir başmuharrir, dünya po - Lük büdiselerinin ca civcivli demlerinde dahi olsa, kalem #ebjektifini ara stra memleketin iç memleketlerine çevirmeli . dir. Bu düşünce ile hareket et. miş bulunduğuna hükmeyledi. Bimiz bir sayın — başmubarrir, geçenlerde, —içlimai — yardım mevzuu üzerinde durmuş, çok gocuklu ailelere yardun —bah - tazelemek kelimesile ifade e . dilmelidir. Çünkü, dava, belki doksan dokuzuncu — defm ileri sürülmüştür. Bir cemiyetin belli başlı fa. aliyetlerinden biri de, çok ço . cuklu allelere yardım olmüli - dır. Âlâ, fakat, bu işi nasıl yap. amali, masil başarmalı, elimize yüzümüze sürmeden nasıl ne - ticeye vardırmalı, yardım lâfda değil, hakikaten — müsmir bir şekle nasıl koymalıdır?. Bütün bunlar teknik ve ihti. sas mevzuu. Ben, bir haşka nokta üzerin- de daracağım: Çok çocuklu ai ——— ADİSELER BN LA a SÖNTELGRAF YÜKSEK KALDIRIM Yüksekkaldırım mezayik par - ke olurak inşa olunacak. İnşaatı, belediye bir müttahhide —wvere . cekti. Bu iş için kimse talip çık - miyormuş. Neden acaba? Yokuşta — inşaat daha zor ve masraflı mı? Halbuki olması beklenirdi.. çünkü, ekse - riya, Yüksekkaldırımda her şey daha ucuz ve kolaya tedarik edi- li TEMİZLİK ARABALARI En güzel fikir, işle but Beledi. ye, 300 çüp arabası yerine, 70 ta - ne kamyonet alacak ve işini da. ha çabuk, daha iyi ve temiz gö recek. Bir tek kelime ile: Beledi. ye temizlik vesaitini — motürleş - tiriyor. İyi amma, şumut hâatırlamak ye. rinde olur; İstanbulun bazı ma . halleleri, sokakları, yokuşları var ki, oraya çöp arabası değil, sır . tında çöp küfesi, hayvan gönde - riyoruz. Herhalde, bu gibi motasiklet MEVSİM BİTERKEN İstanbulda — Ağustesun yarısı yaz, yarısı kıştır, derler. — Doğru. Zaten, bu sene, Temmuz ortala. radaki on, on beş günlük — sıcak müsteşna, fazla bir yaz olmadı. Plâj sahiplerinin, gazinocula - rın, bahçecilerin ağzımı bıçak aç - mıyor. Artık, — Eylül de girinco, yaza veda demektir. Birkaç gün, ara Sıra steak olsa da kulak verme - yin. Hele pastırma — yazına hiç kulak asmayın. HET RAUF yerlerde de Tefrika — Hİçi, Dedim. Nezik, daha büylk bir me- güklk yüzüme baklı. Sonra - eğilerek kucağındaki hasta, yarall etveivi öp- H, İşini eline aldı. m Çocukluğumdanderi av — yaparım... Başımdan birçok vak'alar geçti. — Anlat Recepi. sAlhin derer nin ağaçlarla — örlülü kumsalında bir taş üstünde — ol yardum. Recep biraz — geride yeşil ler üzerine bağdaş kurmuştu. sAltin derdr, güneşten düşen işık Dağar sin geliyordu. uğuldayan sesi bize ada © her zamanki keskin — hatlar, kat'l ifade var. Güzleri buğulu yeşillikler Bibi uçsuz, bucaksız, gözlerine bakar. kan, © çeklci, derin yeşil renk başımı önü yaklaşınak azıyot, |ZİRAAT Yüksekkaldırıma — herkesin- talip | zerrelerile pırıldayarak, âkiyor, «Çağ- Reçep biraz daha yaklaşlı. Yüzünde dürjan gibi varlığıma doluyor, hasret, hösreli içimi — Yedi çocuğum var, der . ken, yüzünde öyle mes'ud bir tebessüm dalgalanıyordu ki.., İçtimai yardımla beraber, bu muavenetin Ulısımını da propa. ganda etmek gerek. ' Kongresi Ankarada on beş Ey- | lülde büyük bir toplantı yapılacak 15 eylülde Ankarada — bütün Ziraat Müdürlerinin — iştirakile büyük bir kongre aktedilecektir. Vilâyetimiz Ziraat Müdürü de bugünlerde Ankaraya gidecektir. | Kongrede ziral vaziyetler tetkik Olunacak; ve ziraate müusallat o. | lan hastalık ve haşaratla mücn. dele işleri üzerinde alınacak yeni | tedbirler kararlaştırılacak'ıı KÜÇÜK HABERLER TİCARET ve SANAYİ: “ir Ticüret ve Sanayi Odasi Umuml | Kâtibi B. Cevat Nizüimi Dözenli İz- | mir Ticaret ve Sanayi Odası ” Kâtibi Umumlüiğine tayin olunmuştur. Bura- daki işleri Muamelât Şubesi Müdürü B. Avni Abaci vekâlelen idare eda. gektir, *& Deniz nakliye vasitalarına bea- zin ve yağ tevzüme dün başlanmış'ır. Dün yüze yakın motörcüye karneleri verlimiştir. -MÜTEFERRİK: —— *& Dahiliye Vekili B. Falk Özirak dün akşam Ankaraya dönmüştür. Hay-i darpaşa istatyonunda Val; ve Beledi- ye Reisi namına Musvini B. Lülfi Ak- 20y tarafından teşyi otu-muştur. * Adliye Vekili Hasan Menemen. cloğlu tcaret, oeza, noter ve harp ta- kanunlarında esaslı tâdilât ya. BİR USTA İŞ ARIYOR Peynireilikten anlarım, Her çeşli peynirin imini bilirim. Sütten soğuk tulkal yaparım, Fubrikalar, vapurlar ve konirplük fabrikaları için tutkal yaparım, İhtiyacı olanların — Malkâlı Zirsat Mektebinde Sütçü B. Süley- man ustaya yazmalarıni rica ederim. AÇIK KONUŞMA: Ya. nişehirde Taburuğası — sokağında — 19 a terzi Bayan Kalyopiye: ticarl olduğu için Ücnete tübi- No: 44 Sürü Ç ıngırakları | ! T Yazan: CAHİT UÇUK —aaaaaamz? Gözlerimde bir wıll“'ı.pıl.ınıx. | tartm ağır, göğsümde, o ataş çizgi hiyor. — Anlat pi ©, gözlerinin engla #sararak, sesinin bana li ahengile anlatıyor: — İlk ve son iki büyük av hikâyem war ki, birisi çok acı, ödürü güldü . TÜCÜ... yeşilliğile beni hükmeden ka- Klümdeki sopayı kumsula — batıryor, çekiyordum. mnm kumda bıraktığı | yordu. Karağım, — biraz ilerideki yoncalıkta ba - boş dolaşiyor. Bazan küçük ku- daktarını dikerek bana bükiyor. Onunla| nekadar dast oldum. Beni hiç yadır . gamiyor, Razan Umarını ben yapiyo. Tum, Yemlerini veriyorum. — Üç sax İlerlde, «Kozukçır kö - yünde bir düğüne gitmiştik. Bundan & senelerce evvel. Henüz ön yedi yaşın-. | | biner, silâh kullanır, Köy detlikanlıları hep bir olmuş, at | oynatarak kız evjne gelin almağa Hi i 1 boşluk, hemen billür bir guğla dolu- | | İ JİGİÜNÜN TENKİDİ Büyükada neden gözden düşüyor Şehir plânının yapılışında Mütehas- sın Mimar Prost, Büyükudaya çok #. henimiye verdi. İaşoallah, ayni ehem- miyel, plânin tatbikalında da de- vam eder, Verilen haberlere göre, bi. Fi Nizam taraflarlında, diğeri Madan. de almak üzere iki iskele daha inşa e- Ma, a K y bu sene, Adada ev Kiraları bir hâye | — pyzarlik elik. Yüz yirmi beş n ni beş kuruşa Hi düşüktü. Bu, her yi büyledir. Buna | bıraktı. “Ticaret fena değli.. — Aldım. WMW—J*W gerleri, | iç ceplecinden de, İki tane altmış baş- meseli, yarası, gitlürçe daha | Jix çıkardı; onları da satın Aldım, Er- ııııa.n:mx tesi gün de iİki lane yarım kilolukla Adanın bu halinde, — vapurların da | / bir tane kiloluk getirdi: Onları da âle- tesiri vardır. Ada yolculuğu —muhök- | dım... Hâkim sordu: bucük " İstanbulda Avrupa harbinden — evvel, bazı zavvurlar vardı. Adaya yarım söaite | gidecek s€vi vapurlar işletilmesi düşü- aülüyordu. Herhalde, Ada yolculuğu yarım santte nihayet bulmalıdır. Adanın zamanla — rağbetten düştü. #üne diğer bir misal evleridir. Bütün ikametgihlar eskiden yapılmış — şey- | krdir. Ve bugünkü kunfor şartlarını vek Azı halzdir. Halbuki, Ada rağbot bulmuş olsaydı, son on, on beş sene- denberi, arada da yeni bir çok evler yapılir, eskiler — yıktırılırdı. Büyüka- danın bir çok evleri, eski İstanbulun tahta mahâlle içi evleridir. Bunlara sayfiye evi demek — için bin şahit lü. zamdir, Hatiâ öyle İç sakakları vardır. ki, daracıklır, damlar basıklır, civar. imar piâamda, müte. r Prost'un bülün bu moklaları düşündüğüne şüphe yoktur. Elbette, Ada, görel havası, manasra. S ile llyık olduğu — mevkli bulacak- tar, Adanın su — ihtiyacından bahsetmi- yorum, Çütikü, 0 da ayrı ve uzun bir hahistir. R. SABİT Et fiatları Canlı hayvanlar ucuz- ladığından etin de ucuzlaması bekleniyor Şehrimizdeki alâkadarlara ge - len malümata göre, canlı hayvan fiatlerinin yerlerinde ne miktar düştüğü bildirilmiştir. Bu husus. ta tetkikler yapılmaktadır, Şe) rimizdeki et — fiatlerinin de bir nisbet dahilinde — ucuzlatılması | mühtemekir Teket 'dahiline dahisar ediyor. a | Puar ııınıuıııhıuııınl yolcu miktarı üdü - tur. bul iğer yurt Mektep müdürleri ha- | SA BT B deme tayinedemiyecek / rnüaki idihamdan şikâyet - ediliyor. Bazı okul idarelerinin açık bu. lunan hedemeliklere derhal mü. nasip kimseler bularak tayin et. tikleri görülmüştür. Vekület ta - rafından yapılan bir tamime gö. re-bundan sonra alınacak hade - meler hakkında Maarif Müdür. Tüklerine teklif yapılacak ve tas. dikten sonra bunlar tayin edile. ceklerdir. diyorduk. Bir aralık farkına vardım Kt silâhimin fişenkliğini köyde unut- . Hemen kafileden — ayrıldım. Geri dönerek fişenkliğimi aldım. Tek. rar yola düştüm. Fakat Arkadaşlara ulaşamıyor, nekadar uçsen oalara ye- | kamçılar ona değmiyormuş gibi ge- rilemek istiyor, ve trtir - ttciyordu. Onu sürmek için bir zaman uğraş - tam, Kıpırdamiyordü. bile. Kulakla - Hemen atımdan — inerek büyük bir Ağacın göğdesine siper aldım. Heye - candan titriyordum. — Böyle devam &- dörse, hayvan beni görecek üzerime saldıracakı. Silâhinu bir kaya parçası üstüne dayayarak, hayvana nişan ale | Ş, dim. Tam kamınt isabet etmişti. Ayı, Çirkin seşler çıkararak, kendini yer- den yere vurüyordu. — İ beynini deldi. Yere eumsiz serildi. E- lime küçük hançerimi ularak, yavaş yüveş oraya doğru yürüdüm. Tam hayvanın Üzerlne doğru — eğilmiştim O, sıcradı, İşle 6 zaman müthiş, bü- ta $ gözlerini bir noktaya dik. İkinci kurşun | vük blr korkuyla, ben geriledim, Gençe a ”A F 75 'On yedi an #sekiz yaşlarında, sofil kayaletli, yalnayak bir çocuktu. Mah- kemede mahzun mahzun etrafına ba- den davacı olan, ıhıldıblr..k- kaldı, Bakkal, şikâyetini an - — Bu çocuk, bir gün elinde bir ki. Toluk gişeyle geldi. Şişe kapalı ağzı mühurlüydü. Aznca, bit yişe rakı var. Alır mi-| ledi. .. Bunları çalmış olacağını edin mİ? Bu kadar ucuza Ya çalmıştır, yahut da hileli bir şeydir.. Bunlâr aklına gel - medi mit — Hayır! Çalması akılma gelmedi. yerden büulmuştur, yahut ver - lerdir diye düşündüm. — Buna bir yerden, $işe şişe rakıyı kim yerir? - Sanıa etendim, bu bir daha gö- | rünmedi. Kiloluklardan birisini bizim mühallede müteahhit Yusuf Hey aktı.. Birar sonra geldi.. «Şişeden rakt ye- rine xu çıktır dedi. Ben Içi 0 vakit aa Altıncı kattan İskele üstünde ansızın Dün yüksek bir iskele üstünde | bayılan ve caddeye düşen bir bo yacı büyük bir tesadüf sayesinde muhakkak bir ölümden kurtul . müştür. Nişantağı tramvay durak yori karşısındaki apart.manlardan bi - rinde çal;şan Ali oğlu Mustafa, | yapının altıncı katında iken bir- denbire bayılmış ve müvazene . sini kaybederek iskelelerin üs . | tünden aşağı düşmüştür. Düşme esnasında Mustafa biran için ken. dinden geçmiş ise de düşerken beşinci kattaki taktalardan biri- bahsediliyor. Bu, her sene böyle olur. Fuar bitince, lâ- kırdı da kesilir. Bilhassa Avrupa yöl- larımın kâpali olduğu bir devirde, se- yahat, ancak ve tabiatile yalnız mem- İzmirde otel meselesi ayrıca bir. me- sele. Yurdun diğer köşelerinde, diğer vi. lüyet ve kazalarında, nahiye ve hattâ köylerinde, turizm mümkün ve ma- | düm bir iş değildir. Yol meselesi, ve. aati nakliye meselesi, otel, hallâ la- kanta, hâmam meseleleri vardır. Her | Bçlediye bu işlere ehemmiyet verme. | Hdir, Artık, memleket içinde rahat, ; | üzülmeden, yaralmadan dolaşabilme- İ BÜRHAN CEVAT liği büyük yapmıştam, Bunun zaman duyduğum — Şimdi korkmuyorsun — değil ml | Başını önüne eğdi. Yüzünde Kgizli | bir tebessüm dolaştı. Çocuklaşmış gi> biydi. Yumuşuk, mahrem bir sesle: — Şimdi çok korkak bir udam ol. dura!.. | Dedi: Bununla, bir müddet —evvel | Böylediği «beni kaybetmek> korku - sunu ima ediyordu. Gülümsedim: | — Ya, Rücep dedim, acıkli av hi- | köyen nasıldi?, Başını kaldı yüzüme baktı: — Hepsini birden anlatırsam, sonra BeDİ ulacak hikâyöm kalmaz ... imdeki sopayı kumsala batıra « rak, mini mini kuyular yapmakla e- deniyorum, «Çağnağa> nin datlı uğul- Kuları bazan rüzgürla dahr yukından duyulüyor, Bu ince rüzgür — derenin © sürütünce, — sular ürpererek | ttreşiyor. Salkım söğütler mazlı nazlı sallanıyar. Recep, «Zorbahan> m tepesini sa . | ran koyu renkli bulutlara bakarak: — Tanrıya şükür, dedi. Köyün bü- tün barmanları kalktı... — Ne demek İstiyorsun? , güzel —güzlerile Recep, elile bulutları göstererek: CArkası Var) Yazan: HÜSEYİN BEHÇET “Bunlar öyle rol yapar ki Da- rülbedayi artistlerinin ağzı hayretten bir karış açık kalır!,, ladım. Sonra, yarim kiloluklardan bi- Tini de terzi Kizim elendi aldı.. Mi- berim yok.. Ben buna ne rakı satlım, Bu sattim. Eğer bu adamı tanirsam, türlü belâmi versin! Hâkim, davacı bakkala sordu: — Senin, rakıları bundan aladığına Bir keresinde kayinbiraderim dükkândaydı; bir se- ferinde de, peynirci Sâim efendi vardı. Davacı bunların — adroslerini verdi. Mahkeme, bu İki kişinin şahit olarak | ecibine, kanuni ikamotgâh güstere - miyen maznunun da tevkifine karar verdi. Maznua çocuk, mahkemenla ka - pisi önünde hüngür hüngür ağlıyor, — Vallahi birşeyden haberim yok? diyordu. Bakkal başını salladı: — BSiz bunları bilmersiniz. Bu ağ- lama yapmacık... Bunlar öyle rol ya - pürlar ki, Darülbedaği ağı bir kariş #çık kalır, düşen bir bo- | yacı ölümden nasıl kurtuldu? bayılan Mustafa hızla sokağa düşmeğe başladı.. fakat birdenbire.. ne tesadüfen ilişmiş, Mustafa bu | surıll/' kald rımın Üzerinde ezil . en kurtulunca bu seler bü . tün küvvetini bağırmağa — ver . mişkir. Etraftan yetişenler Mus - tafanın kurtulması için bir şey yapamamışlardır. Bünüun üzerine vaziyet polise bildirilmiş ve polisde itfaiyeyi ha. berdar etmiştir. Yirmi dakika sorira vak'a Mmahalline yettşen itfaiyenin — merdivenli — arabası Mustafayı kurtarmıştır. Mesta fa baygin — bir hâlde hastaneye! kaldırılmıştır. Yeni fasulye ve çuval fiatları Yeni mahsul kurufasulye için 18 kuruş fiat tesbit olunmuş!ur. Zahireye mahsus çuvallarla bir defa kullanılmış olanlar 180 - 200 kuruş arasında satilmaktadır. Bu ise pahalı görüldüğünden çuvala da nerh konacaktır. EDEBİ ROMAN: 96 artistlerinln | | PETROL Tevziatı |Belediye hudutları haricinde bu işi kay- | makamlar yapacaklar Belediye hududu dışındaki köy ve kazalara petrol tevzlatı bun « dan sonra İaşe Müdürlüğü emrile | Kaymakam ve Nahiye Müdür « leri yapacaktır. Bu hususla hazırlıklara *başla. rulmaştır. Diğer taraftan — kârı az bulan bazı bakkalların gaz satmadık - ları anlaşıldığından her semite kolayca gaz — bulunması için de tedbir alınacaktır. İhracat mevsimi Yeni mevsim tedbir- leri için Ankaraya heyet gönderiliyor İhracat Birlikleri kendi ara « larında toplantılar yaparak yeni ihracat mevsiminin gelmesi do « layısile alınması icabeden ted . birler etrafında Vekâlete dilek - Terde bulunacaklardır. Toplantılarda seçilecek heyet - ler Ankaraya gidereke Vekâlet. le temaslar yapacaklardır. Vekâ. tet bu hususta alâkadarlara teb- Higat yapmıştır. Buğday ekmiyen köy- lere un verilecek Buğdây istihsal etmiyen köy lere bundan sonra Toprak Mah- sülleri Ofisi tarafından ekmeklik Un tevzi olunacaktırd. Alâkadar. fara bu hususta emir gelmiştir. Kaput ve ambalâj bez- leri için beyanname verme müddeti bitti Ellerinde kaput ve ambalâj be. zi bulunanlar — beyannameler'n! vermişlerdir. Beyannameler tas- nit edilmişlir. Bugünlerde mü - baysata başlanacak veyahut da bu malların fiatleri tesbit edile. rek ona göre satılmasına müsa - ade olunacaktır. - Yalmız hurusl fabrikalar imalâtlarını doğruca Yerli Mallar Pazarlarına vere - ceklerdir. Peynire yeniden narh kondu Fiat Mürakabe Komisyonu dün beyaz peynirin kilosuna toptan 62 ve perakende olarak da T5 ku- ruş. kaşar peynirine toplan 108, perakende 130 kuruş narh - koy - muştur. Bir Cinayet Davası Yazan : ETEM İZZET BENİCE — Anneniz bu — mücevherleri nerede saklardı? Güzin hiç düşünmeden cevap verdi: — Mücevher kutusunda sak - lardı. — Bu kutunun durduğu yer muayyen mi — Evet muayyendi, Daima ya- tak odasında. karyolanın sağın « daki komodinin üzerinde durur. — Anneniz bu mücevherlerin gulınırımıdın hiç endişe etmez —— Oda hizmetçisine çok gü - venirdi. O, kendisinin mutemedi idi, Annem odasında bulunduğu zamanlar kepıyı — dalma kiltli tutardı. — Annenizin ölümünden sona ra onun tabil varisi sıfatile bu mücevherlerle hiç meşgul oldu - nuz mu? — Aklıma bile getirmedim: Güzin bunu söyledikten sonra gözleri yaşaza yaşara ilâve etti; — Annemin ölümü karşısında Oonun matemini ciğerlerimi par - çalaya parçalaya sezerken nasıl bu mücevherleri düşünebilirdim. Hâlâ da düşünmüş değilim. Beni bu davada yorün, — üzen, deliye | çeviren şey annemin öldürülmesi, babamın da katil.. diye yakalan. masıdır. Biribirinden feci bu iki hâdise karşıs.ında aklımı az çok sağlam olarak nasıl — muhafaza ettiğime bile şaşıyorum. Avukat Muzatffer bu cevabı al. dıktan sonra hâkimlere hitap e derek titrek ve müessir bir sesle: — Bü nokta üzerine —yüksek hey'eti hâkimenin nazarı dikka - tini bilhassa celbetmek — isterim. Çok mühim bir servet ifade eden Şükriyenin mücevherleri de meye danda yoktur, Parası olmadığı gi. bi bu mücevherlerin katilden baş. ka biri tarafından ortadan aşırıl- mış olduğu zannedilmez. Çünkü cinayete zabıta ve adliye el koy. duktan sonra yapılan mücevher. lere ait hiç bir şey yoktur. Eğer, odada böyle bahsedildiği gibi bir mücevher bulunsaydı ve onun da meydanda olduğuna göre behe . mehal tesbit edilirdi. Bu kutu o gün ortada olmadığı gibi bugün de yoktur. Binacnaleyh bu kayıp da cinayetin her şeyden önce pa- raya tam'an yapıldığını gösteri . yor, Güzin kadar bu mücevherle. rin nev'ini şeklini, kıymetlerini Ferdi ve oda hizmetçisi de bilir. Vaziyet bu olduğuna göre her ü. çünden de izahat alınarak zabıta vasıtasile kuyumcu dükkânlarında ; incelemeler yaptırılmasını talep e- diyorum. Eğer, bu mücevherler münle . rit veya toplu bir surette satılığa çıkarılmışsa muhakkak ki birin - den birisi herhangi bir dükkânda bülünabilecektir. ÇArkası Var) İ Amerika ol"" ı Yazan: Ali Kemal SÜ Amerikanın İngiltereyt F dımindan bahsedi xıu;ı ; — Grevler, ler' ların imalâtrı F;ııı yürmak çin bu grevlerin menfi saba katılımıyacak mif Diye düşünenler İn az değilmiş. Onun ıçııı zetelerinin yeni dü habirleri için bu mevru Bf | kit tazelemek bir iş oli Bi , rupa hırb; başlıyalı befi T kanın — İngiltereye bahsi de türlü ı.nıımi'ğ miştir. Harbi kazanmasi yi giltereye yardım hususund$, tün Amerikalıların 01"/ bir isteği yoktu. Fakal geçtikçe bu da bir mkl" etti. Öyle ki bir gün AY binin bu üçüncü senesil eg rikanın yardımı müsbet z essir bir keyfiyet halih bulunuyor. merikanın vaziyeti Şi tereye istediği malzeı kaltların çok çalıştıkları # yiden iyiye anlaşılıyor. F gf tulur gibi değildir. Butlâ necek? Amerikadaki IM*. İ 'nun da bir cevabı olmak İ tir. O cevap da şu M (l ğ yor da neden yapılan Sal edilen neticeden V bir haldedir ki 1,000 vetinde 2 motörün 1 nayiinin bu munye"”:; )) tereye âzami yardımı kadarının kâfi olduğufU İ memeli, Nitekim bi dar, İngilterenin bu gide nekadar — kar Börülmektedir. Geçet ll İngiltereye yardım bâli tirmek. Bunu temin iSİR gll yük fabrikalarda gmvll hahirlerin yozdıklar" ııı ile veriliyor: Grevler göğü V yor? Amerikadaki ııılı!" dığı görülmektedir. | meğe çalçılmaktadır. kalılar da bunu kâfi harbi 4 “nacağına olan kanaat ğ dın Amefrikalılar ara bu sonbahar at zarfında bu itimadin kâh sarsıldığı, kâh lendiği aylar olmuştur" şimdi her halde pek Ki düğü muhakkak. At 8 Ö devre ile şimdiki arısll Tülen Yark ise aşll 'g' kalılar vekayle bakara maatlerini — kuvvetleğ İ ” | Tikbaharda İngiltereniü karilarda, Adalar dî; ritte pek aksi gitti y et z y ın#"*“' | raftar olmuyanlar İni olanlara manalı manal gi — İşte gördünüz müt j renin bu harbi ka; ihtimal Seriyor n-ıu-“"' ’/ Diye soruyorlardı Taber İngiltereye olanların emniyet vaziyette ise İngiliz netice içit şimdiki arasında vardır. İngiliz « messisinin daha inki#t l salt bir fark, ; Yr—nıınry TlllW'ı Boğaziçi — yerlerind mektedir. Bunu iZAİ gl darlarn merkezden de daimt kontroilef Kârla meşgül