23 Ağustos 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

23 Ağustos 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | | | | Urfa yagının topten — fiati 135 Bazı İtalya KABAHAT KİMDE? TEDAVİSİ ADİSELER KAREISINDA HMASA VLFA | kuruş olarak tesbit edilmiş. Bu mvn üzerine kâr nisbeti, nakliye- | Si vesair masraflar ilâve edile . cek, perakende satış fiati ortaya çıkacak. Bugün Urfa yağı iki llraya sa tılıyor. Bahsedilen kâr ve nakliye vesaire de zammedilince, yağın perakende fiati bakalım ne ola . cak? Ben, korkarım, bu sefer iki li- rayı da geçmesin! 10 YIL ME SÜRECEK? gazeteli yaz- dığına göre, bugünkü harp en yıl sürecektir. Geçen Büyük — Harp 4 sene sürmüştü. Ve yeni harp - K artık böyle wzun sürmi; ceği iddia olunmştu. Eğer, haki - katen, buzünkü savaş on yıl de - vam ederse, yıldırım barbi sözü- nün bir fanteziden ibaret olduğu anlaşılır. Fakat, bugünkü harp fa. elalarına, insanlık on yıl daya - mabilecek mi? Bütün mesele bu. rada Ajansların haber verdiğine gö- re Fransada bir çok yeminler de - Hişmiş. bu arada, ordunun yemi. ni, adliyenin yemini var, Fran - sanın yıkılmasından sonra, bu in. hidamın sebepleri de araştırıldı.. Galiba, kabahatin bir parçası - 'm da yemin şeklinde olduğu an- laş: olacak!. Yemin ile iş hallolursa, âlâ! İm. şaallah, kuhşhat eski veminde - VEREMİN Gazetelerin yazdığına göre, bir Macar âlimi, veremin tedavi ça - resini bulmuş. hastaların kanına b . maden tuzu zerkedilerek koh denen mikroplar imha ediliyor - İi İyi amma, harplerde ölen in . sanlar, veremden ölenlerden her. Halde daha çok., acaba, harbin te. davisini bulan bir âlim ne raman zuhur edecek? AHMET RAUF İdare edilemiyen iş Geçen senelerde, Belediye, — çehrin bir iki aemtinde ucuz halk hamamla. ri açmıştı. Bunlardan biri de — HBalat Halk Hamamıi İdi. Fakat, bu halk ha- mamları mecasimle, nutuklarla —açıl. maş olmasına rağmen pek te faydalı bi iş görmedi. İlk zamanlar, mütemsdi- suyu — kesildi, — bozuldu, tam: muhtaç bir hale düştü. Günlerce ka: palı kaldı. Hulâsa, halk lâyikiyle is. tifnda edemedi. Çünkü, binaları, 2a- ten, teki, harap şeylerdi. Son günlerde haber veriliyor ki, Ba- lat Hamamında bir yolsuzluk görül. müştür. İkl müstahdeme iştan el çek- tirilmiştir. Bi halk hamaminda yol- Buzluk olması cidden hazindir. Bu ka- dar çirkin bir hâdise tasavvur edile. mez, Bu hâlk hamamlarının masrafı da epeyce tutuyor. Belediyenin üzeri- ne büyük bir yüklen ziyade üzüntü o. luyor. En İyisi, esasen Tâyıkiyle isti. fade edilemiyen bu hâmamları kapa- maküir. BÜRHAN CEVAT fSürü Ehliyet | Tekmıl musikişinas- lar eh iy t alacak Musiki san'atkârları -igin Ce miye'te açılmış olan kurs bit - miştir. 7 eylülde ilk imtihan ya- pılacak ve muvaffak — olanlara | *hliyet verilecektir, Bu imtinana, kursa devam etmemiş olan san. '"atkârlar da girerek ehliyet ala. caklardı;. Ehliyet almamış tan. atkârlar bundan sonra ça şamı- yacaklardır. İmtihan heyeti Kon. servatuar profesörlerinden mü - rekkep lacaktır. |Piyasayı kontrol Belediye İktısat Mü- dürlüğü teş- kilâtı genişletilecek Belediye İktısat — Müdürlüğü teşkilâlının, hem piyasayı daha sıkı kontrol — edebilmesi —hem de ihtikârla mücadele işlerinde Mürakahe Bürosuna bir yardım. ci olabilmesi için genişlelilmesi kararlaşmıştır. Yeni kontrol me- mürleri elinacak ve bunlar da- iml surette piyasayı mürakabe altında hulunduracaklardır. nnn z ae aa Zeytin yağı flatleri Ticaret Vekâleti, zeytinyağı fi. atlarının tezayüdünü ve iştihsal Hatlarını nazarı — itibara alarak yeni mahsulün — idrâkine kadar zeytinyağı ihracının durdurül - Masını kararlaştırarak şehrimiz . deki alâkadarlara bildirmiştir. KÜÇÜR HABERLER VİLÂYET ve BELEDİYE; »e Beşiktaş kaymakamlığına edilen Sabri Sözer, yarın abaşlıyacaktır. *& Dahiliye Vekileti, kaymakamlar- la mektupçular arasında yeniden ba. ö değişiklik yapılmasına karar . ver- miştir. Bu husustaki hazir- lanmasina başlanmıştır. *ir Adliye Vekâleti hâkimler arasın. da bir tebeddül listesi harzırlamakta. gir. TİCARET ve SANAYİ: *ir Fiat Mürakabe Komlayonu dün- kü toplahtısında toptan ve perakende kuru fasülye fatlerini tesbil. etmiştir. Barbunya fasulyesi toptan 15, pera- kende 18 kuruşa sakılıcaktır. Horoz, tombul ve findik fasülyelerine de top- tan flat konmuştur. ir Ticarbt Vekâleti İstanbul Piat Mürukabe Bürosunun kadrosunu tak- viyeye karar vermiş ve bu arada An. karadaki kunsu bitiremlerden üç kan- trolörü İstanbul teşkilâtına — ilâve e- müştir. tayin MÜTEFERRİK: “ir 32 Eylülde başlıyacak oları Üni- vecslte imtihanları için Fakültelerde hazırlıklara başalnmıştır. — İmtihanlar 22 Birinciteşrinde bitirilecek ve ted. risata İkinciteşrin —iptdasında başla- nAçaklır, sir Dün zsat J1 de Aksarayda Valde camli kurşisında 351 numaralı — apar- tımanda yangın çıkmıştır. İlfalye yan- Banı çabuk söndürmüşlür. v& Hasköy ua fabrikasında çalışan amele Mehmedin sağ ayağına 300 ki. lo ağırlığında bir demir parçası düş- müştür, Sağ ayağı hurdebaş bir hale gelen amele Balat hastanesine kaldi- tılmıştar. * Kızıltoprak civarında köpeklerin sürü ile gezerek kuzulari yedikleri ve gocukları da kovaladıkları Belediyeye #ikâyet olunmuştur. Köpeklerle — şid. dele mücadele edilmesi — bildirilmiş- ur. Tefrika No : & mgırakları | Yazan: CAHİT UÇUK Hiç cevap vermedi. / Ortalıkta bös | eklerin, öten bülbüllerin, akan suyun sesi var, Bülbüller, kuşlar, böcekler, su şartlası, bütün koruya hâkim... Gözlerimi belirsiz. titreyişle — salla. nan yaprakların yeşil kökünden ayı . Tarak, susan Recebe baktım. Suyun kenarına çömelmiş, sağ eli- ni, kayalardan ükan suyua İçine u « zatmıştı, Gözlerinde yangılı, gimşek gibi keskin bakışlarla bana baktyor, yüzü alev ve akislerile tutuşmuş tun renginde. Bakışlarımlz İki sıcak hüzme halinde birbirine çarptı. — Güzlerinin ici ataş dolü. Bakışları - değdiği yeci yakacak sanki. Başım dönüyor, gözlerimiş önünde heryey silindi. Miknatise tutulmuş dee | mir gibiyim. Bütün arman — Recebin gözletinin derinliklerine dolmuş. Ya. nan, tufuşka, — ucsuz yöşilikler.. Bu genç dağ adamının güzlerinde bir kuva' vet var. Gözlerimi onun gözlerinden “ayıramiyorum, Kulaklarımda — uğultu. lar başladı. Kalbim göğsüme sert Yine hiç ctvap yok. Ayni tereddüt. süz, Cesur bakışlar, bent kuücaküyan, ruhümün en derin, — girli - köşelecine işik bölinde sızan yeşil bakışlar — göz- lerimde... —— Niçla büyle bakıyorsun Recep? Aramızda korunun — seşleri genişli. yor, Esen bafif rüzgâr, sarı <Tavşan Çubuk> larının baygin kokülarını ge- tirdi. hasanın gözlerini kapatan, — içi- me tatlı bir ezginlik veren dağ, kir, kokularına kârişan bu baygin çiçek kokurunda, — taprağın meçhul — tilsimi var. İradeyi yok eden, bu meçhullerin esirl olduğum mubakkak, Her soluk. da içtiğim bu çiçek kokusu, beni l hir bir âleme götürüyor. Vücudüm bir ateş seli içinde yanıyor. Dudaklarım kupkuru, Recep, hâlâ bakıyor. Vücudüm onun gözlerindeki aloşle yanıyor. galıba, — Niçin susuyorsun Recep? Gözlerimin — çizgileşen —aralıkların- düan onu görüyorum, Sağ eli hâlâ, a. kan suyun altında, Dudaklarım ne kadar kuzü. vazitesine | | —a Emlâk Bankasının nıımıcııı yeşll saha ve park Herşey hatıra gelirdi; fakat, Kâğıl- hanede bir Yeşil Saha ayrılacağı, ve bir. Park yapılacağı hatıra gelir miydi?, Mühterem — Şehircilik — Mütehassısı Mözyö Prost, geçenlerde, bu civarı gez- miş ve Küğrthanenin manzarası kar- gaında derhal bu kürarı vermiş! Kâğıthantde Yeşil Saha ihdası ka. rarını biraz garip bulmaz misiniz?. Çünkü, du mübarek sahanın zaten her darafı yeşildir ve asırlardanberi bu yeşil sahadan istifade edilir. Derenin İki tarafı çayırlıktır. Buraya Hadırel- lezde, salr günlerde, tatil zamanların. da bir çok halk gelir ve sere serpe o- | turarak çayırlığın, — yeşilliğin safasını sürer, Kâğıthüne âlemleci eskidenber Fi meşburdur. Henüz ne şehircilik il. imi, ne Mimar Prost octada yokken, burası, kendiliğinden Yöşil Saba ihdas edilmiş ve halkın İatifadesine terke- dülmiştir. Park mevzuuna gelince: Kâğıthane. de Park yapmak fikri eskidir. Malüm- dur ki, burası caki Südâbât'lır. Lâle ve Gül Bahçeleri ile tarihte nam bi- zakmıştr. Bilmiyorum, yeni yapılacak Park, eski Südübüt kadar güzel, zevkil ve parlak olacak mı?, Gallba, Kâğıtlanede asıl yapılacak iş, ne Yeşli Saha, ne de Purktır. Dahâ evvel derenin — temizlenmesidir. — Ba dere günden güne dolmakta, plslta- mekte ve mapzarasını, güzelliğini kay. betmektedir. Bir gün gelecek ki, dece, tamamen dolacak, akar su olmaktan Çikacaktır. Küğıthanenin — yanıbaşında — güzel bir su da çıkıyor, Bu su çidden güzele dir. Kâğıthane safası der, bu sudan İstifnde etmelidir. Bsciden, Kâğıthanenin hususiyetle- Tindön biri de sandal gezintileri idi, Derenin gittikçe dolması dolayısiyle, sandallar, düha ilerlere kadar — gide. miyarlar, Şimdi, sekidon olduğu kadar fazla sanda! yoktur, Bir çok sandallar, dereden çekildi. Sandalların çekilme- sinin sebebi, derenin dolması kadar, derede işin azalmasıdır. Bugün, bühasa adi günlerde, Kâğıt- hane Çayırı bomboştur. Şair Nedimin anlata anlata bilire. mediği Sâdâbât lemlerini — bırakın; bundan 30 — 40 yıl evvelki Kâğıttıa: ne safaları dahi Çok şayanı — dikkalti, Bugün orta yöşlı ölan bütün İstanbul. | tular, Kâğilhanenin bu geki ve zevkli | Tini hütırlarlar. O zamanlar, Kâ- ihane yalnız bir kısım halkin ueuz- €a eğlendiği bir yer değildi. Zamanın aalizadeleri, kibarları, Paşazade — ve Beyzadeler de buraya eğlenmiye, gez- miye gelirlerdi. Buzünkü Sundiye, A da ne İse, Kâğıthane do o İdi. Hattâ, Kâğitbâne Köyüne, yazın oturmuya #idca biz çok kimseler vurdı. Fakat, düne nazaran, bugün, Kâğıt- hanenin bavası çok bozulmuştur. Ha- liçte kurulan fabrikalar, mezbaha ve- salre, Kâğıtbaneyi bozdu. Silihtarağa civarındaki bahçe ve kır kahveleri, artık eturulmaz hale gelmiştir. Baka- him, Köğıthanede yeni ihdas — ödilen Yeşii Saha ne zevk ve safalara sahne olacak?.. R. SABİT yeni müdürleri Emlâk ve Eytam Bankası U - mum Müdür muavini vekili Fe- rit Renda, Etibank Umum Mü. dür muavinliğine nakledilen Ko. mal Türkerin yerine mezkür Ban. kanın Umum Müdür muavinliği- ne tayin olunmuştur. Hukuktan mezun bulunan Ferit Renda kıy. metli bir bankacımızdır. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da kenidsine muvaffakiyetler te. menni ederiz. Emlâk Eytam Bankası İstanbul şubesi Müdürlüğüne de Ankara şubesi Müdürü Nizamettin Tez. can tayin edilmiştir. Nizamettin 'Tezcan da vazfeşinaslığı ve dü - rüstlüğü ile tanınmış kıymetli bit bankacıdır. Yeni vazifesinde ken. disine muvaffakiyetler dileriz. — Biraz su ver Recep'.. Gevgek parmaklarını biribirine ya- pışlirarak, âkan suyun allına — tuttu, Vücudü öne doğru eğik, yavaş adum- larla bana yaklaştı. Onun bileğini ya. kaladım. Kuru dudaklarımı — avcuna yapıştırarak, son damlasına kadar iç- tim. Dudaklârımdan sular sızarak ba. gımi kaldırinca, Recebin gözlerini göz. lerimde buldum. Yüzlerimiz birlbirine yakın. Gözlerinin birer damla siyah #imaş gibi parlıyan bebeklerini, yeçil birer halka kucaklamış. -Koyu renkli | Uzun kirpikleri ne kâdar hareketsiz, üstleri dariyle gülüm. #üyor Zibi. Soluğu ikl ateş teması ha. linde yüzüme dekunuyor. — Recep niye böyle bakiyordu: Parlak, mercan dudakları gerilerek, dişlerinin arasında — ezilen kelimeler kulağıma çı — Güzelsin! rüm Güzel olduğumu bir çok — kimaeler söylemişti. Faka Recebin yüreği ko. muşuyordu. Nasil sicak, nasıl içlen blr | itirazdı bu?, | Beni dinlemiyen — göz — kapaklarım şetfat birer örtü halinde — gözlerime indi. Küçük suyun sesi, büyük şarıltı. larla - kayalıklardan - düşüyor. Yap- rakların, kuşların böceklerin sezt çağ- Gözlerimi alamiyo- vakti işlenen v geçil. Gözlerimi açınça, Recebi diyor, Her sölük #lişla «Tüvgan Çü Diş tabibine dişçi demek Yazan: MAHKEMELERDE | vüsevix'özncer hakaret midir dersiniz ? Celse açıldığı — zaman, davacı ile maznun yanyana geçtiler. Da. davasını — anlalmağa - ıl—-ndxın Salâhattin Bey hem komşum, hem mektep arka. daşımdır. Sevki talih ve tesadül, onu tacir, beni de diş tabibi yap. tı. Hâlâ, eski dostulğumuz, ah « baplığımız baki idi. Yalnız, Sa. iâhattin Bey, beni, nedense, hakir görür. Hatta, bana diş tabibi de. meğe dili bir türlü varmaz.. Diş. çi, der. Müteaddit defalar ken - disine: — Kardeşim, Salâhattin, de « dim. Sen bana mütemadien «diş. Çi> diyorsun. Halbuki, edişçi» ay. ri, ediş tabibi» ayrıdır. «Dişçi» diye kalfalıktan yetişip de ehli. yetname alanlara, «diş tabible diye de, diş tababeti mektebinden mezun olanlara denir. «Diş tabibi» âli mektep — mezunudur; «dişçi» değildir. Rica ederim. -Bundan sonra bana «dişçi> tabibi e. Bir türlü dinletemedim dim., Yine her zaman «dişçi» di. yor. Geçende bir gece, tanıdık - lardan birinin evinde toplanmış. tık, Hemen otuz kişi vardık. Top- lantıda bulunanlar arasında, ta . nımadığımız ve yeni tanıştığımız bazı kadınlar da vardı. Salâhat. Düşman olduğu genci düğün gecesi öldürtüp gömen muhtar Kartal'ın Başıbüyük köyü civarında bir gece ayetin muhakemesine başlandı Kartalın Başıbüyük kâyü civarın. deki mandırasına bir gece yansı gi derek mühtedi çoban Muradı döve dö- ve ve telle boğarak öldürmekten maz- mun köylülerden çoban — İbrahim ve Sabahla bekçi Halilin ve bunları ci. nayete teşvikten suçlu mmuhter Musta- fanın muhakemelerine, İstaobul İkin. €i Ağır ceza mahkemesinde dün baş- danmıştır. Köy muhtarı Mustafa ile bekçi Ha- Mi, bu işle hiç bir alâkaları olmadığı- ni göylemişlerdir. Çoban Sabah, suçu Yeni istimlâklere hazırlık Belediye İstimlâk Müdürlüğü bu yıl içinde yapilacak istimlâk. leri tesbit etmektedir. Eldeki pa- a ile bu işlere kışa kadar giri « şilmiş olacaktır. Bilhassa cadde « lerin genşletilmesi ve yeni end. deler açılması hakkındaki istim- löklere ehemmiyet verilecektir. Maliye Vekâleti memur ve daktilo alıyor Maliye Vekâleti merkez teş - klâtında 12 dereceye kadar ma. aşlı ve muadli ücretli memuri - yetlere iise veya muadili mek - tepler mezunlarından imtihanla memur alınacaklır. 17 eylül çare şamba gününe kadar müracaat olunmalıdır. İmtihan 18 eylül perşembe —günü saat 14 dedir. Yine Maliye Vekâleti merkez teşkilâtina memurin kanununun 5 inci maddsindki şeraiti haiz o « lanlardan daktilo alımacaktır. İm- tihan 19 eylüi cuma günü saat 14 dedir. Müracaat müddeti 10 eylül akşamına kadardır. buk> İarinın baygin koküsunü içiyo- rum. Başımda Uâhi bir sarhoşluk var. Şimdiye kadar böyle bir sarhoşluğun | Tüyalı sirana ermemlştim.. Recebin solukları yürümde. — Tıpkı «Tavşan Çubuk» ları gibi başdöndü. rücü bir hususiyeti var. Birden yumuşak, Gcak — düdaklar, sert hâkim bir kavrayışla dudakları. mi örttü. Bir ateş cenretinde kendimi kaybetmiştim. Yapımda sarkan kolla- Fun, şaursuz bir hareketle kıpırdıya: rak uzandı. Recebin — kalın boynuna kavuştu. Bü ateş, dudaklarımdan bütün * huma sıziyordu. Yavaşça onu İterek, kendlnden uzaklaştırdan. Basım ağa- ca dayahı, Gakikalarca gözlerim kapa. k dürdüm. Bütün karum düdaklarım. da gibiydi. — Mantığım - dürmüş, yal- nat derin, ve ebcdi bir zevkin ölçüzüz kazıtı duyüyor, önü kaçırmaktan kore kar gibi, kıpizdisiz kalıyordumi, Arsdan — da belki maatler tek dizi üstüne çökmüş blr oturuşla kar. Simda — buldüm. - Yüzü — bembeyazdı. Yalnız gözleri büyük birer menba gibl kaynıyoz, dadaklari ateş gibiydi. Göze lerimle karşılaşınca, derin bir örpertli ile bülün vücudü sarsıldı. — Kısık bir sezle — Beni öldür! dedi, 4Devamı Var) 'me.. «Diş tin Bey, yine bermutat, ikide bir de bana #edişçi» demeğe başladı. Her vesileyle, — Bizim dişçi şöyledir.. — Bizim dişçi böyledir.. gibi, mütemadiyen beni öne sürüyor ve mütemadiyen — «dişçi» diyordu. Orada — hiçbir şey söylemedim. 'Takdim ettiğim istida ile dava ikame ediyorum. Bu hakaretin . den dolayı bin lira tazminat hük- medilmesini istiyorum, Müddeialeyh de dedi ki: — Dişçi demek hakaret etmek demek değildir. Benim dişçim Mesih Nebi vardır. O da diplo - malıdır; o da âli mektep mezu - nudur. D na da #dişçi» derim. Hiç bir zaman: — Hakaret ediyorsun! demedi. Dişçi demek, dişle, diş ilerile uğ. Taşan adam demektir. Bence, diş- çi ve diş tabibi gibi bir tasnife lüzum olmadığı gibi, dişçi demek de hakazet değildir. Sami Beye, dişçi demekle de hakaret etmeği im. Bu mürettep dan — beraetimi isterim. On on iki kadar şahit dinle dı, Şahitler, Salâhattinin Sa: mütemadiyen ve musirren dişçi dediğini söylediler, Muhakemenin devamı, başka güne bırakıldı. Mahkemeden çıkıldı. karar ikrarla «ben, arkadağım İbrahim — ve bekçi Halil, bu işi köyde düğün yapıl. dığı bir gece mandıraya giderek bir- likte yaptık. Bizi teşvik eden muhlar, © göce kendisi köyde eğlendi, bizi man. diraya yalmız gönderdi. O, yaptırdığı işin suç olmadığına, ceza — görmiyece. Bimize bizl inandırmıştı. — Muratla a- yası açık olduğundan onu bu maksut. Ja öldürttüğünü, geçtikten iş iştön gonra unladık» demiştir. Muhakeme- nin devamı, İbrahimin sorgusu yapıl- mak üzere kalmaştır. Belediye Rets Mua- vininin teftişleri Belediye Reisi Muavini Lüti Aksoy şehrin bütün kazalarında | bizzat Belediye teftişleri yapma. | ğa başlamıştır. Reis müavini bu teftişlerini âni yapmakta ve her kazanın fırınlarını, esnafını kon- trol timektedir. Lütfi Aksoy gör. düğü kusurlar hakkında yalnız esnafı Jeğil bunları kontrolle mü: kellef alâkadar memurları da ce zalandırmaktadır. TT YENİ - MESELELERİ. Yıl dönümü.. Yazan: Ali Kemal SUNMAN| Ullıuîulıın'lnl bir yıldönümü —ol. | sa gerek: 23 Ağustos hatırlardadır. ki Rusya — Âlmanya mizakının aktedil. 9 senesinin 23 Ağusto- Bu çok ilen bir gün — olmuştur. Rusya ile İngilltere ve Fransa arasın. İ bürında başlıyan müza- Si O TP aa paA Viz üü bütün dünyâ z çok hayretle şu ha- ber karşısında kalmıştı: Almanya — ile Rusya bicibirleri ilişmemeği, — birle birlerinin işin! kol laştırmayı — taaha hüt ediyorlar.. Böyle bir hâdise G2 çok — hayretle karşılanıyordu. Yoksa büyük bir ta- aorüp uyandırdı denemez. Çünkü Si TaMNE. Blaklhan, baedülibi Yer yakikl. Her hâdiseyi beklemeli imiş, Rusya Ve Alımanyanın arasında 999 Ağustosa | gelinciye kadar allı yedi - senedir Kavga çıkmamış İse de öyle gıpta edi. lecak bir döstlük Ca yoktu. Gerek Al- müayatın, gerek Rusyanın göçen barp, ten sonra artık halırı sayılmaz — bir haülde bulundukları bir devir vardı. O taman, 922 de BRapallo bunları biri birleriyle unlaşarak dost olmayı ta. ahhüt ettikleri görükdü. Bu tabil bir hati Sonra o devir geçti; gerek Alman- yaya, getek Rusyaya otrafları — ilti. fatlar arltı; her ikisi de kuvvetlan. miye başlamıştır. Arularındaki o dast- Juk muahedesinin yırtılmamışzş” olması. a rağimen Berlin İle Woskovanın mü. | nasebiti büşkalaşmıştı. Öyle ki gitgi- ge her iki tarafın birihirine açıktan açığa düşmanlık İlân edecekleri gün. derin yaklaştığına bükmedildiği oldu. Çimento | Fiatları Toplnn—vve perakende olarak tesbit edilecek Fiat Mürakabe Bürosu top'an ve perakende çimento flatles'ni tesbit edecektir. Kendi namla - rına çimento alan tüccarlar ko - misyonun fiatı üzerinden Satış yapacaklardır. Ayrıca halka ya. pulacak satışlar için de perakende | flatler tesbit edilecektir. Ziraat hakkında Resimli bir broşür: hazırlanarak köylüye dağıtılacak Ziraat Vekâleti, ziraat usul « leri ile ziraate zararlı — haşerat ve hastalıklarla mücadele şekil - kerini gösteren resimli bir bro- şür hazırlamağa karar vermiştir. Bunlar Ziraat Müdürlükleri ta . tafından köylüye ve toprak sa - hiplerine dağıtılacak, — köylerde duvarlara asılacaktır. Belediyede bir kü- | küphane vücude getiriliyor Belediye Neştiyat Müdürlüğü bir kütüphane tesis etmeğe ka - rar vermiştir. İstanbul hakkın - da yazılmış bütün eserlerin bu - rada toplanmasına çalışıfacaktı Bu suretle şehrin bir tarihi vü . cude getirilmiş olacak ve şehre ait her türlü malümat burada bu. lunabilecektir. Ziraat Mektebino alınacak parasız talebeler Bu yıl İstanbul Ziraat Mekte. bine parasız olarak alınacak ta- lebelerin Hstesi hazırlanarak Ve- kâlete gönder.lmiştir, Liste tas . dikten geçtikten sonra kat't kayıt ve kabul müamelesi yapılacaktır. Tei Kiz Muallim mekteplerinde Kız Meslek Muallim mektebi » k 40 ders saatinin 39 a indirilmesi ve cumartesi günleri öğleden ronraya ders bırakılma. ması Maarif Vekâletince karar . laştırılmı İnönü Ansiklopedisi için vilâyetimizden malümat istendi Dahiliye Vekâleti Vilâyetimize gönderdiği bir tamimle — İnönü Ansiklopedisi için lüzum görü . len şehir, kasaba ve meşhur yer. lerin eski işimlerinin acele bil . dirilmesini iştemiştir. İki seneyi bile doldur - var. Bununla böraber Rusyanın - Orta Avrupa işlerinde serbent bıraktığı görüldü. 038 de ne Avustur. ya, ne de Çekaslovakya — meselelerine karıştı. Rusya Asyada meşguldür, A« Tupa işlerine karişabilmesi için daha yirmi beş sene lüzam., dediler, 939 Ağustosunun 23 üncü günü Moz- kovada pek samlmi bir renk veril. | mesl islenmiş, merasimle imzalanan o | misük İse işle senelerden sonra - hem 927 Hapallo muahdesini canlandırımış oluyor, hem de Rusyanın — hakikaten Uzün bir zaman için Avrupa İşlerine karışmıyarak komşusu Almanyayı ser- best bırakacağı — fikrini kuvvetlendi. riyordu. Ondan sanra neler oldüğü duha ue nütükmadi. . Rüryanin bundan klrlı Çıklığı söyleniyordu. Fakat onun İi büyük enldşesi olduğuna daha o za- manlar İngilizl Almanya ile herhangi bir harbe tü , Japanya ile bir kavga ç- Lâkin bu siyaset biz ya- tıştırına siyaseti Idi ki me vakle ka- dar devam - edebileceği — kestirileme. mişlir, Vakayiln nereye vardığı — gö- | yüldü. Ağustosunun 29 üncü günü ile Moskova arasında misakin yaklönümü — münasebetiyle — karşılıklı tebrik telgrafları çekilmiyeceklir. İki | yaşını doldurmadan müziye gümülen v misakın akti öyle büyük bir hayret uyandırmamış İse aztık tarihe karışmış olması da pek şaşılacak gİbi değil.. Bugün Rus ve Alman orduları ftam (ki aydir geceli gündüzlü —ciha. ni en şiddetli bir muharebesini de. vam ettirmekledirler, Şimali 4irik İ Üsiler î / Vişi, Almanya ile mütaffl ç) yah, on dört ay yvel gelirse, Al prensip itibarile işbirliği || ya razı olalı da bir seneyt ” Ç caktır. Fakat — İngilti mağlübiyetine (: KzENlİ | rekeyi ımzalıyan ve sorira Üi ş manya e işbirliği mü girmiye muvafakat eden VöN müddet zarfında Fransız ratorluğunun parçalanmas” L DE hit olmuş. Ne İngilterenin Ü3i lenen mağlübiyeti tah J miş, ne de Almanya ile İf için prat'ik bir zemin bulu miştir. | Bir sene içinde — Vişi PÜi Hindiçinisini, Suriyeyi, İ kıt'asındaki müstemi Fransız Hattıüstüva — m kesini ve belki de CibutiYÜRE betmiştir. Bu müstemiekt” gün, bir veya iki şekild yaya, Birleşik Amerikayl Vö giltereye tâbidirler. Bintt geniş Fransız imparatori” | dan Vişi'nin elinde kalat Tij dar, Tunus, Cezair, ıhı* İ Afrika müstemlekelerine etmektedir. Şimdi Almaf? —'f kalar bu memleketlerin kede olduğunu ileri sürtl İ ların müdafaası için wl“' | Hği yapılmasımı teklif etf : Almanyanın önünde biri V' yi anlatan, diğeri de — tölüğgl kurtuluş — temin eden M vardır: Vişi, Suriyeyi KAMİŞE | tir; çünkü bu memleketi başına müdafaa edeceğinli mişti. Diğer taraftan JaP anlaştığı için Hindiçini bir İngiliz tecavüzündeN İği rılmıştır. Bu örnekler iken, Almanya, Cezair, garbi Afrikanın da kurl için Vişi'yi işbirliğine GÜĞÜ | miştir. Bu işbirliğinin PC #b I malüm olmamakla berabt rilen haberlere göre, çeklil G4 Taklar üzerinde Almanyüi ler verilmesini istilzam dir. Müzakerenin memıu" eden topraklara müstef veriliyorsa aa, bunlar Avrupadaki Fransız topf#” Afrika içine doğru uzaDif bassa Cezair, — bütün © a, Fransız vatanının bir yetindedir. Ve Avrupadâ İ 'nin uğradığı felâketten # Ög Rün Fransız istiklâliniğ ğ mesnedi olmuştur. Peteti Üj topraklar üzerinde hÖf Di naenaleyh Cezair üzeriff ) fuzunu kaybettiği gü meti hikmeti mevcüd betmiş — olacaktır. f»" İngiliz ve Japon nüfü diğer Fransız. müstemif ği den ayrı bir hususiyeti Y 4) Amerika yakın zan dar Vişiyi “Almanya il€ Öf Hinde fazla İleri gitmi nedebiliyordu. Çünkü giltere arasındaki mt çoklan inkıtaa Suriye hâdisesinden , SO0f g devlet resmen değilst , de filiyatta birbiriyle Tp yetinde bulunmaktadirİi yi Görülüyor ki Vişi ğ" karşı düşmanca bir g ettiği gibi, Amerikayi müstakbel bir di miye — başlamıştır. Almanyanın ıelı“l'leldı mütalea ederken, d' kiyle veyahut da yüğ " yi dostu ile olan müh belki de hiç düşünM ” — g de Baba Haydar 6ö marada-oturan B lerden — aldığımız bilhazsa o mıntaki ralardan eRafra> ÖÇ zuk - vt ekseriya

Bu sayıdan diğer sayfalar: