a|—i MN A PC İN SONTELGRAF EBEDİYETE KADAR nÜl işleri muharririne şöyle soru. yor: «Seviştiğim adam, ebediyen sana bağlı kalacağım, diyer, ina- | nayım mif.. Gönül işleri muharririnin, bu genç kıza verdiği cevap, bir takım nasihatler ve saire. tacak derecede sağlam ip yok. Sen, kimin evini soruyorsun?. KEDİNİN MARİFETİ Geçenlerde gazeteler yazmıştı. Bir kedi, gazinoda oturmakta olan bir genç kızın bacağını isiriver- miş.. Hlemen kediyi de, kızı da al. mışlar, kuduz hastanesine götür- müşler.. Bizim Osman Cemal, bana yaz- dığı bir mektupta diyor kiz *— Boşuna zahmet etmişler. Kedi, kuduz filân değildir. muhtemel ki, kızın bacağı çıplaktı. Kedi de can taşıyor, imrenmis isirivermiştir. GARİP BİR ANLAYIŞ Geçenlerde, Vü . Lâ bir yazısın- da, Üsküdarda Salacak plâjında | balık olmadığından bahsediyordu. | Felek Bürhan cevap verdi. Vâ - Lâ'yı cerhetti. Galiba, Vâ - Lâ, Üsküdarı hiç ftanımıyor. Birader, Üsküdarda, | İstanbulun ca taze ve güzel balığı çıkar. Üsküdarlılarla garip — bir tarzda alay edereesine bu yazı yazılır mı?, Vâ - Lâ, diyesiye ki Üsküdarlılar neden balıktan mah- rum bırakılıyor, Korkma, azizim, | onlar, ağızlarmın tadımı, ea ax zatı vülüları kadar bilirler. AHMET RAUF Azker allelerine yardım Iiçin devlet yeni mevsust hazirliyor. Bugüne ka- dar alınaa tedbirlerin ve yapılan yar. dımların Kâfi olmadığı — anlaşılmıştır. Bu hususta hazırlanmış kanua lâyiha- | lart vat. Yeni kâyihalarla, dümyanın fev. | kalâde vaziyeti dolayısile silâh altına alınmış olan askerin ailesine iyi bi yardım temin edilecektir. Bunun için de aylık - kazançlardan bir mikter para kestlecek, diğer serbest meslek erbabından müayyen bir para toplanacaktır. Türk Cemiyeti, hec ba- kımdan ideal olmağa doğru koşuyor. İçtimaf yardım fikri, tnsanlık baslet. lerinin en yükseğidir. Şetirlerde rahat ve işinin başında bulunan — vatandaş, hu dutlarımızı bekliyen Türk askeri sa- yednde bu huzuruna ermiş vaziyet - tedir. Binatnaleyh, bu askerin geride Bıraktığı ailesine, çocuğuna yardım, he- pimiz içii hem bir vatan vazifesi, hem de bir vledan borcudur. BÜRHAN CEVAT Tefrika N: kumaşlar |Fiatlar ucuzlatılıp imalât yurda teşmil edilecek İktısat Vekâleti Hatay mıntaka. sında dokunmakta —olan beyaz yazlık kumaşların tekmil yurda teşmili ile memleket ihtiyacına ye- tecek miktara yükseltilmesi ve fi- atlarının da bir miktar ucuzlatı.. ması için tetkikler yaptırmakta- dır. Beyaz kuraş imalâtı teşvik edilecek ve yardım yapılacaktır. İMRALIDAKİ İMALÂT İmralı adasındaki mahkümla- Tın dokudukları beyaz kurnaşlar çok rağbet görmüştür. Bunlardan bir takım elbise kumaş!le beraber | orada sipariş üzerine $ liraya di. Bilmektedir. Sarhoş kadın! Sokakta rezalet çı- kardığından bir ay hapsedilecek Olga isminde bir kadın evvelki gece Beyoğlunda körkütük sarhoş bir halde rezalet etmeğe başlamış ve kendisini karakola götürmek istiyen memurlara da hakaret et- miştir. Suçlu kadın Beyoğlu cür. mümeşhut mahkemesinde bir ay hâpis ile 20 lira para cezasına mahiküm edilmiştir. Yeni İstanbul Matbuat Müdürü İstanbul Matbuat Müdü: den itibaren vazifesine başlamış- | tır. EÜÇÜK HABERLER VİLÂYET ve BELEDİYE: *& Romanyadan yeniden 25 bandaj Betirilmiştir. Bununla 13 tramvay se- tere çıkarılmıştır. *&r Feneryolu, Eyüp, Kanlıca, Ki sıklı, Anadoluhistrı, Kalamış ve Çifle Havuzlar semtlerinde kuduz hastalığı çoğalmıştır. le vergilerinde Bti yapılması kararlaştı TİCARET ve SANAYİ: * Şehrimize 30 ton kauçuk gelmiş- tir. «& Cikolala fabrikaları kakto yola çıkarılmıştır. 25 ton kakao gelecektir. *e Dün bir aitın 28.80 Tiradan mua- mele görmüştür. Külçe #ltn ise 338 kuruştur. için $0 ton Mısırdan dü MÜTEFERRİK. Pazartesi gü- imti- yardım pro cümeninde müza- ufak tâdillerle ka- bul olunmuştur. CHALK SÜTUNU ) Şahadetnameli bir daktilo i$ş arıyor Örtamektep T incl sinıfina — kadar #kumuş eski ve yeni yazıyı mükem- matlanı bilir ve elinde — daktilo diplo- mast bulunan bir bayan iş aramakta. dir. İstiyenlerin Son Telgraf Halk sütununda Dektila rumuzuna — müru- caatleri, 19 Sürü Çıngırakları Yazan: CAHİT UÇUK birbirini koğalayım düşünceler, son Kular uçuşuyor. Bu köy adamları ne #arip şeyler? Benim bir genç kadın oluşumu nasıl görmüyor? İslanbulda genç bir kadının ruhu bir yalnizlık içine düştüğünü sezen, en yakın dost erkekler bile, değişik, kötü makı toprağın msanları böyle hep mert mi clar? Düşünüyorum. — Temiz içinde, yakın güneş işıklı yıldızlı. geceli cin temiz sü. sin yiyecek - yetlşen insün nasil kölü ola - | Birden süze başladım: — Beni buralara kadar fırlatıp atan dertler çok büyük Recep... Gözlerinde hep 6 yumuşak pirili « Jarla bana bakayor, Kisaca; ee $ Dedi, — Fakat benimki büyükt.. | Devam edemedim. İçime, uzak sapı- dığim bütün kederler doldu, Yüre - ğimde — düman gibi / yükseldiklerini, | kendimi maddi bir acıyla yaktıkla - rıni düyüyorüm. ! — Hepsini unutmak istiyorum Re- cep. Gülümsedi. Yüzünde halden 2 yan, dost İfadesi var. Mırildanarak: — Öyleyse unutmağa çalır. Dedi. Hakkı var unulmalıyım. Pa. Kat kökleşmiş hatırlar, bazan Bibi yüreğime hücum ediyo resimleri, sesleri, hareketleril niyor sükünumu bozuyorlar. Şimdi yine o günlerden, o hayattan, Çok uzaklarda olduğum halde, başım birdenibre doldu. Bir Işığa hücum e- den pervaneler gibi, rakumun sakin mes'ut ateşi etrafına — Üşüşüyorlar. Onları koğmak İstedikçe, daha şid - etle, dahâ keskin harekeilerle ko- #üyor, birbirine eğlencrek, harektten, ' ö Plâj mekiupları Bugünln genç kız tipl Nono'dur. Asıl demi Nuriyedir amma, kendirini herices Nono diye çağırır. Bir züppelik olsun, diye., Nono'nun, bir. mektubu. elime geçti, Eski nesli temsil eden Hatice ha. UN yazıyor. Nono 18, Hatlce hanım 68 yaşındadır. Gkuyacağınız mektupta #ikirler Nono'ya siltir, İlade benim - dir. Çünkü, Nano, düzgün bir ibare karamaz. Böyle şeylerle uğraşmağa vak,| ti yoktur. Nono yazdığı mektupla pll- Ji anlatıyor, «Bonjur Haticel. Bugün şarpinin na- sıl uçtuğunu görseydin, 40 yaş birden gençleşirdin.. Ne güzel, ne zevkli.. Yel. ken Necl'nin elinde (Neci, Necml de - | mektir.) Neciyi tanısan, bayilırsın. Ne bon çocuk.. Admirabl! Öyle kuvvetli kolları var ki.. Denizi tantyor. Tubli ta- nıyacak, günkü, kadını - tanıyor. Şair Abdülhak Hâmit deniz kadın — gibidir. dememiş mi?, ( rete sit olduğu tab üin ne rehat ve sakindi. âüm. Sonra, yorulmuştum Bir| Ar- kaldıramıyordum. Bak - sm.. İmdadıma Neci yelişti. O çocuk olmasaydı, belki öle- bilirdim. Beni aldı, şarpiye çıkardı. e— Hayatımi sana borçluyum: de- dim. Nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum. Güldü, yorgundum. Uzandım, yattım. Neci yanıbaşımda idi. Yorulan kulları- ma, omuz başlarımi uğuşturuyordu. Cok çocuk! Sonra bilmiyorum, uyu- muşum! , Plâja döndüğümüz zaman müthiş kar-| rum aştı. Vücudüm pelte gibi idi. Cazi. moya oturduk. Mükemmel bir yemek yedik. Hatice, denize doyfunıyorum. Denliz ne güzel!. Deniz herşeyt. Sen denizden mahrumsun!. O halde, herşeyden mah- rumaun.. Zavallı Hatice! hergey deniz demeki, Yarın Neci, beni yine açıkta bekli. yecek! yüzerek şarpiye kadar gide - Ceğlm.. Ah, o çocuğun ne kuvvetli kal- lari var, Tam erkek çocuk!, Dir görsen Hatloe bayılırsın!. Bonjur Haticet.r Hatice hanım Nono'ya bir cevap ver- di ki, sormayın.. Önu da yarın neş- vedeceğim.. R. SABİT —a S<terberlik Müdürlüğü muhaberatı motosikletle yapılacak Vilâyet Seferberlik Müdürlüğü için bir motosiklet alınması ka- rarlaşmıştır. Seferberlik Müdür. lüğü ile diğer teşkilâtlar arasın- | daki muhaberat ve temaslar bu suretle daha seri görülebilecektir. Motosiklet — bugünlerde - alınmış olacaktır, ——— General Cemil Taner 2 ay mezuniyet aldı Beden Terbiyesi Umum Müdü- rü General Cemil Taner rahatsız. lığı dolay:sile Başvekâletten iki xy mezuniyet almıştır. Bu müddet zarfında yerine Cemal Gökdağ vekâlet edecektir. Pazartesiye kahve serbest satılacak yest Kahve satışları Pazartesi gü- tiyaçlarını — Vilâyete — bildirmişlerdi: Kuru kahvecilere yarın - kahve vi mesine başlanması mühtemeldir. Pazartesinden itibaren de halka ser- best satışlara başlanacaktır. Perapalas yeniden açıldı Perapalas Oteli yeniden müş- teri kabul etmeğe başlamıştır. O. telin caddedeki antresi kapanmış- tır. Yan sokakta büyük bir antre yapılacaktır. Eski antre büyük bir salon haline getirilmektedir. aşiktan, kokudan, — hüyalden, bislen, | kederden, aşktan örülm ni kuşatıyorlar Orada gürdü. n manzara. Maroken koltuğa ra- yazlanmış genç bir kadın, sa- kocama doğru akları o sarışin kadinin dudakların! saklamıştı. Kapıyı o kadaz yan ma hatça Hayat, zevk, a | Hayretle sesin geldiği yana başımı im. Recep, gözlerinde keskin dakpana dalmıştı. şan bir sap- dt bir yere gitmek, bir akşam yemeği yemek is. tiyordum. — Sonrat.. — Sonra, onu birdenbire sevindir. mek için yavaşça açtığım kapıyı, ha- yalImın bütün şasdetlerine veda ede. v eeti GD Ü e ae İMAHKEMELERDE| sosrat'tince | “Bununki feci iflâs birader, Allah kimseye göstermesin!..., İki arkadaş, Adliye korldorunda ko. | muşuyorlardı | — Ticaret dediğin işte böyledir. Za- | rar kârin ortağıdır derler. Bazı öyle olur, bazı da büyle olur. — Bununkl feci iflâs amma, birader. Böylesini Allah kimseye göstermesin.. İşte hep, dost kazığı.. Zaten belliydi bi- rader. Şevket ticaret adamı değildir. Kvvelâ çekirdeklen yetişme değil. Me- mur adamdan tacir olur mu? Oluzsa iş- te büyle olur. Biçareye acıyorum da, biliyor musun? O saltanatı, hademi, ha-| gemi, şimdi hepsi hapi yuttu. — Heceyi Ne derler? aSeyretti havlk üzre — denir tahtı Süleyman> yeller eser şimdi yerinde> O köşk, 0 aparlıman, o araba, oto- mobil... Allişan adama da ne zar gelir, bilir misin? Allah kimseyi gürdüğün den yadetmesin! Aman n6 ağır gelir, ne ağır gelir. | — Ne denir? #Takdiri ilâhi, tedbirle bozulmaz!» ben Şevketi severim. Ne alan söyliyeyim. İyi adamdır. Faki. Te, fırakaya, elinden — geldiği kadar yardımda bulunur. Yanında da kaç kişi vardı. Onun yüzünden kaç aile iyordu. Doğrusu üzüldüm bu işe.. eessir oldum.. Kaç alle de ek. meğinden oldu... — Ben de üzüldüm.. İyi, tatlı, hoş sobbet, sevimli adamdır.. Hem kadeh, hem pokcer arkadaşıdır. İçki masasın- da dn, poktr masasında da, tam ma- a8 adamıdır. - Kaç parâ eder? İçki, poker ma- sasında masa, adamı olacağın iş ma- sâsında masa adamı olaydı da bu hale gelmeseydi daha iyi değil miydi? Za- ten bütün bu halin sebebi o İşret ma- saları, poker masaları değil mi? Sa- bahlarf kadar uykusuz, zevk ve safa peşinde, gündüz akşama — kadar bu plâj benim, gu gzlno senin,.. İşte « cami böyle olur bu işlerin.. En gü- vandiğin adam külüh ders giydirir «Ol saltanatın Yalan yere şehadette bulu- nan bir tüccar tevkif edildi On dokuz bin Hralık kendisine satılmış gibi gösteriyordu Balatta dokuma fabrikası sahi- bi Sami Ozana 16 bin liralık ya- pağıyı 19 küsur bin liraya satan ve Ticaret Vekâletinin koyduğu fiattan fazlaya yapağı sattıkları için cürmümeşhut halinde yaka. lanan tüccar Zeki Sambekir, İh- | san ve Yorgi Kabasakalın muh kemelerine dün Asliye İkinci Ce. za mahkemesinde devam olun- muştur, İbrahim adında bir şahit tüccar evvelce bu malların kendisine satıldığı bakkında bir ifadede bu. lunmadığı halde dünkü celsede, bu yapağıların kendisine satılmış olduğunu beyan etmiştir. Hâdise sorih olduğundan Müd- delumumi, İbrahimin — ifadesinin yalan olduğunu iddia etmiş ve mahkeme İbrahimin evvelce böy- le bir iddiada bulunmadığı halde şimdi bu iddiayı serdetmesini kabul edere! ve İbrahimin tevkifil yalan şehadetten dol: me açılmasına kara Esas dava bazı hususlar talik olunmuştur. Adliye önünde bir hâdise Dün adliye önünde bir hâdise slmuştur: Kemal adında biri ayrıldığı ka- rek lekrar, fakat yine yavaşca çek- ti Onlar bemi görmediler. — Sonra Recep, hemen yalıya döndüm. Bir ba. vula elbiselerimden çamaşırlarımdan Tn kayarak, bir. — otomabille Haydarptşaya gekdim. Akşam trenine yetiştir. Görüyorsun ya şimdi bu - Rocep, başını önüne eğ - Milş, yüzündeki ifade kararmış düşü- ce geçti. Bir Aralık yavaşça kalkarak dişarı çıktı. Kurt, bşinı kaldırarak onun gidi « şine baklı. Sonra yine ayni yeti. alarak yattı. Ben de düşüncelerimi koptuğu yere bağladım. Başımda ha- yatım, birdenbire kırilan hayatım can. lanmıştı. © zamanlar niçin yaşıyordum? Gü- € A da her a aşlar vardı. O, beni ken- müuhakkk ki koc: du, Tipki kür: adama... Üü doldurur. postuna'a — Geliyor işte Şevket.. Bak zaval. lya, nasıl çökelş az zamanda. O - muzları nasıl düşmüş. — Yana! Tanınacak hali kalmamış... doştüna, saman 1 Orta boylu, zayıf, sevimli yüzlü, küklik kadar tahmin edilebilen, ai- 'tün dişli bir adam yanlarına yaklaştı. Yüzünün bütün şirinliğine, sevimli - liğint rağmen, teemür altimi, çeh - Tesinde gün gibi aşikâr, —dalgalanıp durüyordu. Gülümsemeğe çalışarak. — BSize müjde vereyim. Vaziyetimi düzeltiyorum. Bizim gu Hüdal zade yök mu? — Hangi? Şu Refet Bey mi? — Eveti. O elli bin lralık bir kredi açıyor. Zaten benim vaziyetim de if- Vâs veziyeti değil ya!. Borecumun iki mislinden fazla alacağım var. Artık işimi düzeltip aklımı başıma devşi - Teceğien. Ne şüna, ne buna, iş bırak- miyacağım. Kendi işimi kendim ceğim. Alacaklarımı alacağım.. Boao- ları tahsil edeceğim.. Bi a da kimseye ne iyilik, ne m Zaten. Çok zarman, merhâmetlen maraz bastl olur. Ben bunu çok dö- nedim.. Hakikaten kime merhamet e- dip İyilik et düm. Peygamberimize demişler ki — Falanca seni öldürmeğe geliyor. Düşünmüş, düşünmüş — Ben ona hiç iyilik ettiğimi ba- fırlamıyorum.. Olamaz! — demiş. Ne doğrül — Durun çocuklaf; ben şurada bi. risini görüp beş dakikada geleceğim. Beraber çıkarız, On beş dakika sonra tekrar geldi. — Haydi çocuklar dedi, yürüyün. Size şimdi izlediğiniz yerde bir bira ziyafeti. Yocot dediler. Bugünkü ziyafet bizden... Senden de soura adamakıllı bir ziyafet bekleriz. bir yapağı part/s'ni Tısından olan Eki çocuğunu vasıtasile dün aldırmıştır. Buna muğber olan Kemalin e- ki karısı Hayriyenin yeni kocası Selâmi ve Hayriye ile Kemal dün adliye önünde karşaşmışlardır. Kemalle Selâmi arasında vukua gelen münakaşa esnasında Selâmi tabancasını çekerek Kemalin üze. rine yürümüşse de o sırada vak'a mahallinde bulunanların muave- netile Selâminin elinden tabanca alınarak bir facianın önüne ge- çilmiştir. icra OA BAl l AA YENİ MESELELERİ Vaktin kıymeti.. Ali Kemal SUNMAN Yazan: İnsan yaşlandıkça en ziyade merakla okuduğu daha ziyade «hatırat» olurmuş. Filân meşhur adam — ne yapmışlı?, Diğer bir meşhur devlet adamı şöyle müş- kül bir zamanında nasıl karar ver. miş ve kararında neden isabet güs- termi Bgibi, Yaz günleri büyük bir ağacın gölgesinde konuşulacak mevzular- dan. Fakat zihni çok yormamak suretile, İmsanların bilgisini arttırmak, onların saadeti için çalışmak emeli ile ömürlerinin büyük bir kusmmu unutulmaz mesai ile şenlendirmiş olan büyük adamların hepsi de hatırat yazarak bırakmış değildir. Buna lüzum görmiyenler pek çok. Fakat onlara dair başkaları tara. fından, yanında bulunmuş olan- lardan öğrenilenler var. Büyük denecek adamların hayatında da güze çarpan en mühim keyfiyet medir?, diye merak edilince — şu moktada hepsinin birleşti; lüyor: Vaktin kaymetini bilem Vaktin kaymeti umumi olarak bilinmektedir. Onu boş yere ge. çirmemek Tüzumu hep takdir & dilmektedir. Fakat bir de büyük keşiflerde bulunmuş, ilim ve fen âlemine yeni malâmat ilâve etme- ğe muvalfak olmuş, dünyanın bi. linmemiş nice yerlerini bulup ta- | selerin vakit mefhumuna verdi leri ehemmiyetin pek başka büsbütün yüksek olduğu o zaman | Diğerleri yıkılacaktır. | büyük adamlarına acımak lâzım Güvercin yuvaları Belediye Güvercinle- ri himaye için tahsisat ayırdı Belediye, bir müddet evvel çı- kan rivayetlerin aksine olarak şehirdeki güvercinlere bakmağa ve bunların muhalazası için bu. lundukları yerlerde yuvplar vü- cude getirmeğe karar vecip lah- sisat ayırmıştır. İlk olarak Beya. Zt ile Eyüpte modern güvercin yuvaları yapılacaktır. Bu suretle İstanbulun kendisine mahsuş ta. rihi hususiyeti muhafaza edilmiş olacaktır. Ekmek imalâtı Sıhhat Vekâleti Belediyeye bir emir gönderdi ile Sıhhat Vekâleti de yakından alâkadar ol- makladır. Vekület alâkadarlara iği —bir tamimde halkın #:hhatine dokunacak şekilde ek- mek İmal edilmemesi ve ekmekle- rin iyice pişirilmesi için sıhhat tüfetlişlerinin de kontroller yap- masınt bildirmiştir. Tarihi medreseler boşaltılıyor Alâkadarlar, depo olarak kuli nilmakta olan birçok medrese zerinde tetkiklere başlamış'ardır. lerden tarihi olanlar tesbit edilerek boşaltılacak ve iyl bir şekilde muhafaza olunacaktır. | Yeni atış poligonu 30 Ağustosda merasimle açılacak Beden Terbiyesi Umum Müdür- lüğü tarafından Sarayburnunda yapılmakta olan atış poligonu 30 Ağustos Zufer Bayramında açıla- cak ve o gün mükellefler tarafın. dan ilk atışlar yapılacaktır. Bun- dan sonra poligon halka da açık bulundurulacaktır. Vali muavinile Maarif Müdürü bu sabah Yalovaya gittiler Vali Muavini Ahmet Kanık ile Maarif Müdürü Tevfik Kut bu sabah Yalovaya gitmişlerdir. O- rada iki gün kalacaklar ve bu | müddet içinde kaza köylerinde tet, kikat yapacaklardır. Yaz günü koyu bir ağaç gölgesinde oturmak vak- ti öldürmek sayılmıyor. manın ayrı zevki vardır. Bu zevk olmasaydı hakikaten insaniyetin gelirdi, Fransanın meşhur fikir adamla. rından, politika erbabından, tarih yazanlarından Gabriyel Hanoto bir zamanlar senelerce - hariciye nazırlığı da etmiş, on dokuzuncu ve yirminci asırları birbirlerine bağlıyan ea canlı bir devrede de Fransanın yetiştirdiği bir çok lim 've kalem sahiplerile dostluk tesis ederek bunu devam ettirmeğe mu- vaffak olmuştu. Daha Vikter Hü- go sağmış. Pastör, Sorel, Ton ve Zula da parlak devirlerini yaşı. yorlarmış. Hanoto 6 zamanki Av- rupayı düşündüren — türlü türlü siyasi meseleleri, devletler arasın- daki tü ihtilâfları — anlatırken her biri kendi sahasında şöhret kazanmış simaları da sırasanı bu. larak birer suretle hatırlatmakta- dir, Yalnız bunlardan da ibaret değil. Fransanın o zaman yetiştir- miş olduğu niceleri var ki hülâ şöhretlerini koruyabilmişler, u. nutulmamışlardır. ğ Devam edecek, kalacak eser rakmak için vaktin kıymetini bi- Yerek çalışmak bahsinde diğer ba. kılacak bir cihet daha var ki 6 hakikaten büyük fikir adamları- mın hayatındaki sadeliktir. Meselâ eski Yunun filozofları herşeyden evvel sade birer insandı. Bunlar da yaz günü yüksek ve yaprakları sık ağaçların teşkil ettiği koyu gölgede oturarak düşünmeyi se- verlerdi. Gölgede zevk almak vak. i öldürmek olmuyor. Çünkü o ka- bil müştesnalar için gölgenin zev- ki büyük fikirlerin doğmasına yol açıyor. Alnlan - Fean3h “Cişbirliğİ » Ç Yazan: Ahmet Şükrü P Muhtelif kaynaklardâl haberler, Almanyan:n, Vf metini daha sıkı bir işbü vet etmeğe başladığını bil tedir, Bu işbirliğinde fuzuna tâbi olan Paris | nin de ısrar ettikleri hab€f Üİ yor; Paris gazetelerinin y şudür: Fransa, bir sent ÜŞ müstemleke — imparatoft' T büyük bir kısmını kaybetitif Fransız imparatorluğutl çalarıdığı bir vâkıadır. Hât bugün doğrudan doğruyf nüfuzuna tâbi olan bir S tika kalmıştır. İmparatorltl ğer kısımları, şu ve bu G ya istilâsına uğramiş, Yâ © altına geçmiş, yahut da * bağları gevşemiştir. Fakât « bunun sebebi, Vişinin AMĞ le daha sıkı bir işbirliği Yf çekinmesi mi?. YokSâ | işbirliği siyaseti takiP Almanya sonbahanda bir tişbirliği> teklif etti. Bö Ğ Tiğinin ne olduğu ve hangi g| matuf bulunduğu hâlâ h“, | Petenin bile bunun mahiyt” || hyabildiği şüphelidir. Şu var ki Fransa, daha Çögi Vi hükümeti, Almanyâ W Avrupa kıt'asına hâkim BU, letle işbirliğine karar Avrupa dışındaki kuvyetlfi : dan okuyor ve binnetice dırındaki müstemlekelerifi, keye düşürüyordu. İngilttfiğ fak muahedesinin sarih P 0 lerine rağımen, Almanya k:,, reke akdettiğinden Fraf' fetse bile, herhalde bü siyasetine karşı da lâkaY mazdı. Fransa anlaşılan VU Şi liği iktızası, şimali AMT müstemlekelerinden AlmAh lerinin geçip Libyaya git Siğ| muvafakat etmişti. F | yedeki tayyare meydan! manlar tarafından fagilterğg'| $t kullanılmalarına muvsf l mişti. Vişi nazırları mağlübiyetini açıktan — gi basladılar. Fransız matbuğl, sanın kurtuluşunu — İn hezimetinde — gördüğünü Bu şartlar altındadır Kİ | kıt'asının dışındaki kuvvtt bi olan Fransız'imparatofi C) bağları çörülmeğe başlar edilirse görülüyor ki, #MP' yi luğun müuhtelif kısımları, 4 devletinin nüfuzu altına £ Amerika kendi kat'ası ÜS kısımları nüfuzu altına japonya Uzak Şarktaki f lekeleri almak için el VAf Diğer sahalardaki m"nıl,/ ları da İngilizlerin istilâfi ramak tehlikesidir. Vişi g# tinin Almanya ile yapacâfli sıkı bir işbirliğinin, impafiLef) böyle bir âkıbetten nasi bileceği anlaşılımıyor. n dur ki bu âlobeti doğul di daha sıkı işbirliğinin olabilir?. Filhakika imi ğun uzak kısımları, üç İf letinin nüfuzu altına ÖÜM sonra geri kalan kısımlâ” e pa kıt'asına pek yıkınl”ı; rupa kıt'asına hâkim olsf letin nüfuzu altına pt’;İ zettir. Anlaşılan, dabir SİP g birliği bahanesile Aım;!.:, ri kalan bu kısımlar Ü ler temin etmeğe çal! Bu suretle Fransız impf' a nun, İngiltere, Amerikfi İigi ve Almanya arasında tamamlanmış olacaktır. Kasımpaşa harabidef Kasımpaşada mukiü €ati Tortop yazıyort | | «Fuki ve değerli J;ı’g olan <Camli kebirr . Pij ’/ Kasımpaşa camii şerifi NC bir Nülde ı—.ı-_-nmııuf;,,ı ,i dökülmüş, tuğlaları SHİ vi gereleri ve çerçevel mi kâmilen bir ımnu’“ kırılmıştır. Daha/ #iY8 g ye meydan verilmedefi 4i burasını tamir etmesii Son Telgrat — K Müdürlüğünün nataf koyuyoruz.