g&ğ BÜPA HARBİNİN. ENİ MESELELERİ wMakedonyanın sahipleri ?. — | aöi “Yrupanın Mmüstakbel baritası * keslirme cevap v İnce çok acele edilmiş olur sürecek olan bir harbin içinde üölğen Avrupanın mukadderat: belli ğliildir. Bununla berabe gn harp sahnesi olmu; Bun ihlilâflara Miğis büzı yerk sahipl İNi tayin nek cihetine gidildiği | ü kavgalar çıkmış, | | ülüyor sındaki davalar n yerler deyince “kedonyayı hatıra getirmemek Rbil mi? silmemiş ol Makedonyayı istiyenler az değik Sıtplar, Bülgarlar ve Yunan- 'ar hep oraya bükmetnek emeli Uğraşmışlardır. Asırlardanberi 40i Unsurlar ©, topağın üze. de yaşamış, öyle ki bu lardan birinin Makedonyaya tamamile P Çıkabilmesine imkân kal 'amıştı. Asırların otada birbirini" kip ettirdiği Yrklar gelip geçmiş. akedonyalt Filip devrinden ka, Aarı yalnız birakmamışlar: Yu. nh gelmiş, Romalı gelmiş, Slav: imiş, Arnavut ile Ulah da unu: Tinamalı. Dini ve siyasi türlü nü- Y7 ve tesir altında Makedonyalı Yüzlerce sanedenberi devam Hlen bir mücadele vardır. Bu te- 4 sadi sbepleri de ilüve e. ce kendi muhitindeki hayatır Makedonyalıyı mem: kelinden ayırarak çok uzaklara içbar ettiği de göz- üne geliyor. Makedonyalı eaki | imandanberi nesilden nesle gel- Ş sıtma ile de uğraşmağa mec- ör kalmış, o yüzden de çok kur- nlar vermiştir. Dağlardan inen * birdktiği yerler sıtmanın n'u= kadar meş'um birer v teşkil edeyelmiştir. Tepe- d, © Üzerinde yaşıyanların hı?:zı Ba bi başke türlü; Senenin u- bndilini Tüddeti diğer taraflarla e 'inden münasebeti kes''en Yüksek yerler deği T::ım olan yel “Bay " Asırlarca evvelinden kal- __'"M âdetlerini o lq)tkr':î— ı'd'.:“"'n arasında görmek ko- ği Evlenmek bu getin hayatı ettirebilmek için, erkeğe V olacak bir arkadaş bul- Mörbiiç, Fadinin işi çök — ağırdır: B ':;:'!urd,nqıukhrı bak- İ işlerini gördükten baş- M' :'h_ de yardım etmek gibi. n DAt AFaZİ bÜtün emek Dcali vğ lür. Onun için k SiR. . =N'Hbdımr2 köylü> lay aneğinin mukabilini almak B ea adai lere rılı, | v ğ < ş ç vn' aa ASA ÜD Baire olarak hi An:m“î* Yerlerine git- ida Va da yollanarak o- Gidmil€in olmayı düşünmüüstü. Mraral Bitmiş, bi bi İ KEÇREN çi Tebilmiştir. Gide- kaççekekler için de şü bard ŞAcLolmak. Yahut kor 1 barındırmak; nadillinen v I’:fr. #rdınca başgöst 4 Kendilerini Makedon. İ seS yanın ta- | tarihi sahip ve Vârisi olarak | EDE EDERİ KOMAN; ; ) Muzaffer: l n de iz brakmamak imkün müydü? " 'ı*İL A—uh soruyu da vör. / D L'-l-tı'ı ayakkaplar bü işi gö *——_ me de olsa bir iz>bira:! Par n aa Bi Diye; "mak isiimütokassısı bunun | | ayar h"')xeı olmaz. | “medi, zumani bir iliraf yaptı: | n incelemede bir iki | ldum. Fokat bunlar lne:ıı':: | . Kati ada Ünkü di Yoktu. Çün. | :' Ter di attığı Ha | izleri boca- | Makedonya yetmiş, sen senedenberi hep' ko- sek- mitecilerle kendinden bahsettirmiştir. Bugün de, :l n da bir kavga ocağı- ar.. —H sayan uusurların birdiri aleyhin- deki & ları hiçbir zaman dür- Böyle bir sahada sü kün ve asay uhafaza edebi iftek işitin ne müşkül olduğu ko- layca takdir edilebilir, Hariçten DU anasırı türlü maksallarla teş ahrik edenler ise ikidebir ale için fırsat bulmakta ge- cikmiyorlardı. mamıştır vrapalılarıtı bir kısım yazı ya- 1 bilir bilmez Makedonya- z bafıisederken © devirlerde tür- lü maksatlara hizmet ediyorlardı M ürlü nüfuz ve lerin çarpıştığı bir sahne ol- Tuştur. Onun için oraya dair söy- lenenler, yazılanlar dinlenirken, okunürken asıl maksatların ne duğunu araştırmak lâzım gelirdi. Hulâsa ne tarzda olursa olsun Ma- kedonya hep kendisinden bahset- tirmiştir. Yaliz yetmiş seksen se- ne evvel değli. İşte bugün için de bir kavga oc: - Yarın da böy le olacağına şüphe edilmiyebili | Yaş yaşamış, saçı sakalı iyiden iyiye ağarmış, bir köşeye çekile- Tek, Yahut bir manastırda kapan- Müş olan Makedonyalı bir ihtiyar ise bugünkü Avrupalı tetkik er- Babi için şöyle bir adam olsa ge- vek; Bir zamanlar senelerce tüfekle Oynamış, eline bomba almış, köy yakmış, yol kesmiş. Artık yapacak rolü kılmım.ş Hem dünya onun eski bildiği gibi değil, hem de ih- tiyarlık gelmiş, yapışmış. Yazılı bir defteti yok. Fakat vaktile ö- dürdüklerini hafızaşında saklıyor. Dünkü Makedonyalı öyle büyü- müş, öyle ihtiyarlamış. Bugünkü- nün gözü önünde de başka fecayi geçiyor. Yarınki de mücadelesine devam edecek, Kimsesiz Bir Genç İş Arıyor 17 yaştıda Lise 2 de kimsesiz bir genç iş arıyor. Riyaziyesi / küvvetli, yazimı güzeldir. Ehven ücretle kaşraya da gilneyi kabul eder, Talip olacak mühleren — iş sahiplerinin Son - Tei- | aret Halk sütüunünda (Çalışkan Türk) rumuzuna müracaatleri rita olunur. Fakir Bir Türk Genci İş Arr Lise 11 el sinıla kadar okudum, Ma- | N vaziyelimizin bozukluğundan, hu mayı teshhüt ederim. Arru edenlerin, Üsküder 986 No, lu | Yıldız. Öleünde İoruhim Allıntaş'a bir mektapla müracaatlerini dilerim Sıhhatli, Fakir Bir Sütanne | akir, sülü temiz, shhatli genç bir veye ihtiyacı nlanlardan Bir aileyi sefaletten — kurtamak — isii- yen şefkat sahiplerinin Bulatta Sinan Çeşmesi yirmi üç namarali Müracaat etmeleri rick alunur, Dir Cinayet Davası Yazan : ETEM İZZET BENİ_CE Sak, karışlıracak —hareketler de YAPmayı ihmal etmemiştir. "_îılıını katilin en mükem- tarıda ve herşeyi hesap edi ” d "“::.="h yaptığını kabul e- vet, Merdi vendeki ve toj v K prak üze- rindeki kan yeridi ile de meşgal oldunuz mu?, giç © Penim ihtisasım haricinde- leşul olmak ihti, nEREiDe mak ihtiyacı da du- Si Bilmiyorum, uralfer, bu © şasında hâkimlere döndüz — ” Z — Görüyorsunuz ya hâkimler, tahkikata gelenler 6 kadar tesir altmda kalmışlar ki Vedadın katil oldu, hasıl ettikleri » haneye | | î | |di şartlar tesiriyle Hiatler “miye mul Fiatlerin tanz.mi Soruyorsunuz; şu cevabı | veriyorlar : «— Herşey gibi, yükseliyor.» Bahsedilen madde yağlar, | hassaten zeytinyağıdır. Ki- losu 50 kuruşa satıldığı gün- leri tabii hatırlarsınız. Son- ra altmış oldu, daha sonra yetmiş oldu. Yetmiş beş, sek- | sen ve seksen beşe hadar yük- seldi. | Türkiye, bol miktarda ve | €n iyi cins zeytinyağını çıka- ran bir memlekettir. Hati normal zamanlarda, mühim ! miktarda zeytinyağı ihraç e- deriz. Zeytinlinlerimiz, bir çok sabun Fabrikalarına ipti- dai madde verir. Türkiyede sabunculuk: mühim bir sana- yi şabesi haline gelmiştir. Bir takım zaruri ve iktısa- ba da | yükseliyorsa, bir diyeceğimiz yoktur. Fakat, hâdise böyle değil de, beş on tüccar piya- sayı kasden yükseltiyorsa, © zaman fena... Bizce, zeytin yağ Fiati me- selesi ehemmiyetle ve sür”. | atle tetkike değer bir keyfi- yettir. Zeytinyağının bir müş- takı olan sabun fiatleri de der- hal yükseliyor. Halbuki, bu maddelerin — meleketimizin bazı mıntakalarında çok da- ha ucuz: tedarik edilebildi- gini duyuyoruz. İstanbelda, Hiatler daha | cezri bir şekilde tanzim edil- bur ihtaçtır. | BÜRHAN CEVAT eee aa gaa Belediye Reisliği, bozulan ve harap olan Boğaz rıhtımlarım e- saslı bir şekilde iamir ettirmeğe karar vermiştir. Bunun için büt- , çeden para ayrılacaktır. Tamir & | ditecek rıklımları tesbit için bir | heyet sahillerde tedkikler yap - maktadır, Kadınların ömrü — erkeklerden daha uzun oluyur. Acaba neden? Kadınların erkeklerden daha çok yaşadığlarına dülma dikkat edli- miştir. Vaktyile bunu, erkçklerin içtimal hayatta dahu çok zâhmet gektiklerine atfederlerdi. — Halhbu- ki içtimal hayatta biç zahmet çekmiyen — erkeklerin de — ömrü, kadınların öimründen dühu kisa o- lüyor. Renüz içtümat bayala gi memiş sayılan erkek — çecuklarda bile vefiyal kiz çocuklarından Tazladır. Doğuşla kız, erkek — ço- cukların miktarı aşağı yukürı mü- savidir, Yakat ölümde öyle de- Bi Çünkü kakin vücudü erkek vü- cüdüne nazaran daha sz sartederek yaşaır, Kadın vücüdü yediği gıda- hai daha çok — arttırarak — yaşar Erkeğe nazarı dahi tambul ol- Mmları da bundan iler gel Vü- cutlarında daimk ibtiyat gıdaları vardır. Bu, tabiat kaldesidir. Ralbukt t...u bilmiyen — kadınlar. iaadına zayıllamak isterler, çin başka hiçbir işle meşgul ol- mayı tasavvur bile etmemişler. Herşeyle bir aksi kazıye uramak | ilk şarttır. Bu çarta asla riayet | edilmemişti Bu nokta çelbederim. Diyerek parmak izi mütehassı- | sından bir soru daha yaptı: | — Vedat katil suçu ile tevkif e- dildikten sonra parmak izini aldı nız. O yakit hiç merak edip bul- ğumuz bir iki ayak izile kend'- sinin hakiki ayak izi arasında bir mükayese yapmadınız mı?, — Hayır. — Cinayetin masıl yapıldığını ta- savvur edersiniz? | — Benim görüşüme ve tetkiki- | me nazaran katil gecenin sessiz- | liği içinde odadan içeriye girmiş, | Şükriyenin hiç kıpırdamasına bile imkân vermeden ateş etmiş ve ka- | dıncağızı öldürmüştür. Kadın yat- tığı yerde kalbinden aldığı kurşun yarası le hemen ölmüşlür, Muzakler srarla her şahitten sorduğu gibi Adnandan da sordu: | izerinde — dikkatimizi | pefes almaktan bile korkuyormuş MAHKEMELERDE: “Neolur benitevkif ediniz Bay Hâkiml!,, Kötü arkadaşlarla aşkın suça sü- rüklediği toy bir gencin macerası Asliye ceza hâkiminin önündeki suçlu üde iki jandarma - nin artasında 17 - 18 yaşlarında | temiz giyinmiş bir genç başı öne | yertici eğik dürüyordü. — Yüzünde en büyük — bir felâkete — uğramış insanların — mahzun — hali vardı Zal kkt tahkikat evrakını araştırırken sanki kıpırdamaktan. 'gibi hiçtiir. hareket dalgın ve mağmum yordu Onun diğer suçlulara benze - miyen bu durgun, nadim vaziyeti nazarı dikkatimi celbetmişti. E. sasen sararmış, çökmüş çehresin- de asalelin izleri görünüyor, kı- yafetinden temiz bir aile çocuğu olduğu anlaşılıyordu. Biraz sonra tahkikat kâğıtları okunmağa başlayınca — dikkatim büsbütün arttı. Ve Faruk isminde- bulunan bu genci hangi kötü his- sin cürmün ateşine attığını, han. gi zalim tesadüfün mes'ut bir ha. yat yolundam suç — uçurumuna sürüklediğini bütün dinleyidi - lerle beraber ben de öğrendim. Farukun macerası dikkatle ü- zefinde durulacak bir vak'ayı Hem öylebir vak'a ki her müte. reddi hisli gence ibret levhası o. lup ders verecek — müessir bir vak'a Küçük bir tesadüften doğan büyük bir gönül masalının saadet hayallerile süsleyip kabahat ve felâketle bitirdiği bu hakiki ma- ! cerayı bir hikâye gibi kaydedi. yorum: Faruk; anna ve babasını bir | gece İzmit limanına — girerken | batan «İnebolu. vapurile beraber denizin karanlık sularına ebediyen gömmüş, bir gecede en muazzez iki vücütten ayrılmış yelim bir gençtir. Bu hain kazadan sonra her şeysiz kalan bedbaht çocuğu hayır sever bir komşusu yanına alıp evlât gibi bakmıştır, Feyzi ismindeki bu adam onu okutmuş, büyütmüş bu yaşa getirmiştir. — | Haddi zatında mahcup, sıkıl . | gan ve durgun bir çocuk — olan Faruk son zamanlarda mahallede | kötü arkadaşlarının tah'ı tesirin. de kalarak huyunu — değiştirmiş, babalığından habersiz sigaraya ve nihayet içkiye de alışmıştır. Ar- kadaslârı önu Galatava. Bayram sokağına da götürmüşler, evden sık sık kaçıp kırlara, sinemalara | gilmeği âdet yaplırmışlardır. İş- te bu gezintilerden birinde bir pazar günü bir Ada gezintisinii dönüşünde — vapurun alt kama. rasında vâki olan bir tesadüf Fas| rukun hayat ve İstiğbalini büs- | bütün değiştinen bir hâdisenin başlar # ci olmuştur. Farak burada Perihan isminde genç güzel bir kızla evvelâ ba - kışmış sonza da tanışmıstır. | Perihanın. iri yeşil gözlerine | vurulan | — Üç el atılan bir tabancamı evde hiç kâmseyi uyandırmıyacı ğinı zanneder misimiz?. | Bu sual karşısmda Adnan du- rukladı, sönra mirildanarak söy- Tediz k — Ne diyeceğimi bilemem. Eğer | hakikaten silâhı patladıysa birin- | cidi, ikincisi duyulmasa bile üçün- cüsünün ölüm uykusunda bile ev- | dekileri uyandırması şarktır. | — ©O halde bu duyulmamazlığı | nasıl tefsir edersiniz?. Adnan da avukattan sordu: — Duyulmanış mı, duyan ol- manış mi? — Ha Adnan, — Hayret ederim.. Dedi, ilâve etti — Bu olsa olsa ya fiziki bir ke- şifle kabil olur, yahut da sessiz bir barut ile doldurulmuş kurşun- Ta olur, — Hangisidir dersiniz? — Aliçlsir şey söyliyemem. Ne söylesera yanlış ve indi olur. hiç künse duymamiş. Yazan: SADETTİN IŞIK | gidemem. Alnımda bu siyah dam. bu toy genç kalbinde baş kaldi. ran ilk sevgisinin histerile ona di li gibi âşık olmuştur. Perihan da duygulrina karşılık verince ça« bucacık sevişmişler, ailelerinden gizlice buluşup gezmeğe koyul- muşlardır. İşte bu gezmelerde para ihti - yâcı bütün şiddetile baş göster . miştir, Küçük sevgilisine büyük hayaller kuran Faruk para bula. mayınca bir gün kendisini büyü- tüp bu hoya getinen adamı takip ederek paralarını nereye sakladı. ğını öğrenmiş'ir. Ertesi günü a. damcağız evde — bulunmadığı bir sırada Odasına girerek dolabının titreyen ellerile boşaltmış. | k aşkının — rahaveti içinde şaşkına dönen genç büyük bir sukulu hayale uğrıyarak bin- lerce lira bu zanne' dolapta ancak ) tir. Bay Feyzi ertesi gün bu hır. sızlığı anlamış hemen polise baş vurmuştur. j Yapılan kısa bir tahkikat ha - kikati 24 saat geçmeden meydana | çıkarmış, hırsız genç yakalanmış- tir, Faruk karakolda ağlıyarak cür- münü (tıraf etmiş ve sevgilisi jle beraber zevk, neş'e âlemlerinde eğlenmek istiyen hislerine kur. ban gitliğini söylemiştir.» Tahkikat evrakının okunması burada bilmişti. Ayni nedameti şimdi de duydüğü — gözlerinin etrafında damla — damla — sira - lanan yaşlardan anlaşılan Faruk hâlâ önüne bakıyor, işlediği suç- la beraber kendişine evlât gibi bakan bir adama karşı yaptığı nankörlüğüne de pişman tir tir | titriyordu. Bay Feyzi onu yeni | bir şefkat tezahürile atictmişti. Fakât kanun; cemiyete karşı fe- nalık işiliyenlerin. tecziyesini, a. daleti âmirdi. Müddefumumi cezalandırılma. | sın: fakat ilk kabahati bulundu- ğundan tecilini isteyince olduğu iği İ | , kibine başlamış, bunun neticeni Paşmuharrirler Ne Diyorlar? B. Yünüs Nadi li — bugünkü büş yazısında eğer duğrü ise — Süriyede kadar — kaplumbağa — sür'atiyle | Yyürüyen harbin yerini sulhe törket- K lüzam | İt mülüreke müzakeresinin | söyliyerek ezcümle N tadır | sAnlaşılan buzı şartlarla Vişi bü- | karüeti böyle bir muamelenin doğru hükmetmişlir. Bu haberin Türkiyede bilhassa memnuniyetle kar- | gılknm Temecti olunur ki Prunsa gibi İngiltere dahi müzmin ve cidden ZaT bir anlayış ka- telikki ve öylece de en esirle isâl elmiş olsun. etmiş olduğu veçhile büriyede devaim eden harp hâk memleketlmizi yakından a- lâkadar etmekten — hali kalmiyan — bir vaziyetti, ki ddeta Cenup — hudülları- 'da ayağımıca bütmiş Dir diken tes yapmakta , harp Halkan memleketlerinin hal ve İstikballerine de ayni yakın alaka | otiyle temas ederek bu mem- iözetlerin — kürriyet — ve istiklâllerine Mit Mnut ve işeretleri memnuniyetle | bahis mevzuu eylermiş bulunduğu has | turlardadır zin tacihi nutkunun bu hükümetlmizin — memlekel ünde hakiki sulh Layatının * ©n İyi bir suretle te- | e ne kadar ehemmiyet vendis | miz çevri bir & Evvel Carüz Zini gösteren - €a sen;cünli — deliller- | A2 | TASVİRİEFKÂR | «Nutkun bariçleki akinlerir — İsimli | bügünkü bağ yazısında Haşvekilimizin | hariçirki tesirlerini — Lahlik | icilin nulkunun, — tahminimiz | veçhile, hâriçte iyi tesirler bıraktığına | dair haberler gelmiye başlamıştır. Dün | Berlia ve Romadat çekilen telgraflar | NUtkun oralarda bilhâsna — memmüni- yeti mücip olduğu bildirilmektedir. Retik Saydamın nutkunun — ba; meziyet ve hipasiyeti bu galleli bidireli zamanda yütün dünyayı al. ve Omeşgal — edöa meselei birer birtr tedkik nazarından geçirefek hepsi hakkında — söylenecek sörleri açık ve samimil itüdelerle söy- | demiş olmasıdır. Halbuzi bü meselelerin mazik ve hatlâ Çok vahimdir, metlerin mesul vical bir çoğu Hükü- müpbem ve kaçamakül İşin içinden' çıkmayı tercih ederler. Güzahüriyet — hökümeti ise, — içinde bulunduğamuz harbin zahuru günün- Genberi açık ve lemix bir siyaset ba- alar Tak 1 hükümeti idare eden zat dal- MA açık kemuşmuş, söylenmesi — lüzim Belön hiç bir şeyi söylerneklön çekin- aemiştir. Bögünke Kuvvetif vaziyeti. mizi, bilhassa sagımızda, — solumuzda mütemadiyen valür — kopmasına Tağınen zağlaın bir sulh muhafaza - et- yerde büsbütün sarsıldı Artık | inemizi hep bu dürüst ve temiz siyar hıçkırıklarını - zaptedemiyordu. sele medyu demektedir. Te VAT j *— Son söz senindir. oğlum!» dedi. O vakit, azap ve ıztırapla kiv- fanan Faruk başını yavaş yavaş kaldırdı. Ve boğula boğula ağlı. an, titriyen bir sesle — Ah bir kere oldu bay hükim.. İstemiyerek yaptım bu işi.. Be. ni fena arkadaşlarım başlan çıkar. dilar. — Zehirlediler.. — Sevgime, toyluğuma da şerefimi, istikbali- mi kurban verdim!. Dedi. Ve daha perişan bir inle. yişle yalvardı: Ne olur beni tevkif ediniz bay hâkim... Beni — hapishaneye gönderiniz.. Çünkü artık evime gayla o beyaz, temiz yuvaya dö- nemem. Nasıl; bundan sonra na- (Devamı 6 ıncı sayfada) Muzafler bu cevabı da hâkine- lerin dikkatine arzetti vı — Görüyorsunuz ki, bu nokta- n içinden kimyse çıkamıyor, Fa- | kat ben bu moktayı kasa hir zaman içinde halledeceğim.. | — Hâkimler tahkikatın baştan | büşa yanlış yapıldığı; bakiki mile: rimin aranmadığı. söylenen sözle- re kapılarak, Vedadın tevkif edil- diği ve tehdit karşısında müekki- | linin zırani bir itiraf yaptığı kana- atinde prar ediyorum. Bunun böy- | le olduğunu sarahatle izah ede- | Bu sözler ve ağır itham sında ilkönce mürdeinmumi: — Avakatın bu sözlerini red- dederim. Bu sözler zahıla ve adli- ye mekanizmasıı işlemediği | rşk | | hakkında bir yanlış kanaat peyda l edilmesine sebebiyet verir ki, çok | hatalı olur. Hattâ, bu sörler mu- | hakeme huzüuründa xöylenmemiş olsaydı, zöz Gnhibi Hekkında ta- | kibat yapılmasını dahi icap etti- | rirdi. B Ahmet Emin Yalman «Yakın B Ümitleri var mi?.> isimli — bugün- kü paşyaysında Almanyürun S, Rüs- yaya sön kaarruzu — başladıkları sanca zülh ümidinin yakın olduğunun — söy- li fakat tahakkuk — etmediğini söpledikten sonca — vaziyeli tahlil et- mekte ve: <Herhalde şurası muhakkaktır. ki, bugün suih teşebilsü ancuk Almas- yadan gelebilir. Alman «Buyü- Fan, şerefli bir sulh içia pazarlığa gi- rişelim> demesi sülh yolünü açmağa kâfi değildir. Togallüp — slsteminden vazgectiğine aair İnagillere ve Ameri- kanın beklediği teminalı veriniye ka- rar vermedikçe sulh beklemenin mâ- masi yaktur. Bü Tükdirde bavbin ya | İngiltere ve Anlerika, veya Almanya tanmaniyle yere serilinciye kadar de- vamanı beklemek Lizim gelir ki, bu- | nun İçin zaman tahmin etmek — şim- düllk kuteetin haricinde bir şeydir.> demekledir. Dedi. Müddeiumuminin — arka. sından profesör Cemil haykırdı. — Katil elimizdedir. Muzafler bu çığırigan oda kar- | şısında ilk dela — soğukkanlılığını kaybederek bağırdi: — Asıl katil benim elimdedir. Onun maskesinin düşeceği günler yakındır. Vedat da Muzafferi takviye etti: — Asıl katili bulacağız. Ve Güzinin sesi bi leri bastırdı: — Katil-babam değildir. — Ben | katili bulacağı Bütün bu bağırışmalar — karşı- sında avukat Şekip: — Palavra istemiyoruz.. Ceomil, * — Muhakemenin huzur ve se- Tümeti ihlâl ediliyor.. | Diye bağrışıyorlardı. Hâkim kür- | siye şiddetle vurarak: — Suysunua. bu söz- (Arkası Var) Daüssıla, hasret ve” urbet arasındaki farklar Bugün aklıma nereden ex- ti, bilmiyorum, Süleyman Na zif merhumun Daüssila isim- Ki manzumesi hatırıma geldi. ' Daüssıla, malümu ihsanınız, yeni tabirle nostalji'dir. Fi vâki, nostalji de türkçe değil amma, daüssıla gibi koyu a- rapça bir terkibin yanında, insanın kulağına daha munis geliyor. Fakat, gurbet kelimesi daüs- lanın tam mukabili değil- Gurbet, bence, daüssıla- nın yanında daha mücerret a mâna ve mefhum ifade e- ler. Daüssılanın, bir hastalıl. olduğunu söylerler. Bilmemn, hiç sılaya hasret çektiniz mi?, İçinizde bu heyecanı bu duy- gu ve acıyı hissedenler varsa, anın mânasını daha Çocukluğumuzda bir ta- kım hasretlerimiz vardır. Za- man zaman, önler haltırımıza gelir. Gurbet, hasret histeri- ni en iyi ifade eden v4:04 ve şüara meyanında t ue Nafiz Çamlıbeli, Ömer be vetimi, Kemalettin Kâmiyi zixrede- | biliriz. Divan şairleri aras.nda be- nim en hoşuma giden gurbet ve hasret şairi Büzulidir. Bu Azeri lehçesi ü...1, Kanaa- timce, gönlümüzun hissetlaği bu gibi heyecanları eu ae rin şekilde ifade edevimuş san'atkardır. Hasret, gürbet, — daüssila muhakkak ki, başka başçka şeyler.. Denize hasret 4a sevgiliye hasret kalı ., u- fata hasret kalırıs kescicığa hasret kalırız, yuvamıda ah ret kalırız, köyümüze, t ..k lemize kasret kalırız, âşına- lara, eşe, dosta hasret xui- rız, iyi kahveye hasret xai- rız. Hasretten — bahseden bir çok şarkılar, piyasa tu. <uleri dahi vardır. vu besteler, seve isine hasrsi kazaş a . a hislerini, inubalarıaı icsse — der. Erbabı. ilim ve merak tetkik etmiş ve görmüş xi, hasret çeken insanlar, çok rü- ya görmektedirler. Çünsü: canlı, cansız, bir çok varirk- lar, kaymetler, gözrermazin önünden uzakcır. Umur &- zerinde uzun mudaet dahı va- aliyette bulunur, yami, düşü- nürüz, Gece, yattıgımız 1z- man, âsabımız, hucrelerimiz hâlâ çalışır. Dimağ, muvhuş bir faaliyet merkezidir. Bu halde olan bir insan, rüya görür. Fakat, rüyanın | tadı ve lezzeti muvakkattir. Bir efsane gibi. gelir ve ge- lar, bir teselli - olmak . bakı- mından en kıiymetli olanları: — dır. R. SABİT Yeni çocuk kamp- ları açılacak Maarif Vekâleti ve Beden Ter- biyesi Umüm Müdürlüğü müş - terek olarak yaplıkları todkikler neticesinde çocuklarımızım. sıh « Katli ve gürbüz yetişmesi için ba. zı tedbirler almağa karar ver - mişlerdir. Bilhasta — memleketin en güzel — yerlerinde — yeniden kamplar kurulacak ve & manlarımı çocuklar buralarda a. çık havada spor yaparak geçire, ceklerdir. Kamplara zengin ço - cukları 42 para ile, fakirler para. sız alıntıcaktır. Altın fiatleri Altın fiatleri yeniden yüksel » miye başlamıştır. Dün bir altın 2495 den müamele görmüştür