20 Mayıs 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

20 Mayıs 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

def ğ v “Ajunaa bültenlerinden alanmıştır) eden: Muamrmner Alalur pöerlinden — bildirildiğine göre, gazetelerinin — Ruzveltin kasına karşı giriştikleri şid- BC mücadele ve Amerikanın fansa işlerine müdahalesini red. mahiyetteki neşriyatı Al - ü mehafilinde alâka ile takip Ülnektedir' miral Darlan tekrar müzake. devam etmek üzere bugün gidecek iken, dün hareket gtir. İşredilen resmi bir tebliğde 100 fazla Fransız esirinin ser. N bırakılacağını bildirmekte - " Fransız mehafilinde bunu di- inin takip edeceği ilâve e- lektedir. Ancak 'bu esirler av- ide hemen iş bulamıya - rından, bu müzakere Paris Üzakerelerine mevzu teşkil ede- iktir, Gelecek esirlerin iskânları Şit Kızılhaç teşkilâtı tarafından W Mbirler alınmıştır. İşgal edilmiş tdilmemiş mıntakalar arasında. hattı fasılın değiştirileceği de olunmaktadır. GİZLİ ANLAŞMADA NELER VAR?! | 'Deyli Ekspres» gazetesi, Dar. müzakerelerin sona ermek & olduğunu yazarak, bir gizli tşmadan — bahsetmekte ve şu ümatı vermektedir: , Musolini, Hırvatistandan tavi- aldığı için Nis ve Savua üze. Nekı iddialarından vaz göçe - ir. Fakat Amiral Darlan İtal. üln Korsika üzerinde hakkı ol- u kabul etmektedir. Bu nok. İ ieride iladesi takarrüz e- | ir, Amiral Darlan, bir Ame « veya İngiliz hareketi kar - Almanya ile tam bir iş bir. Sİ Yapacağını vadetmişlir.. NSIZ. MÜSTEMLEKELERİ- NİN VAZİYETİ ! Veygand'ın vaziyetini | edın ayni gazete, şimali Af. peğda kâfi derecede mühimmat | benizn olmadığını, bu sebepten Oplanların istilâsı veya diğer ko- lklar gösterilmesi hakkında üa gelecek talepleri reddede, **'uıve“e bulunmadığını ya - ni sattıktan sonra, şimdi de hl*u'-ll-—hılı- .—m sevdiği t m_ü—v_) İsminde bir genç ayni köy hal Abmedin kızı Neş'edil ile se- e nişanlanmıştır. İ gencin evlenmeleri için nikâh ve hazırlıkları yapıldığı bir sıra- UŞT meseleden dolayı - Hüseyin ile a kizan ve kızi çor seven — Hü- Btçen gün Neş'edili gizlice gö- Bubasını — dinlememesini —teklif l ı VĞt eu yüada yöylüler Hüseyini yaka- da gözleri dönen | N Vür kuvvetiyle firara başlamış- | SÜÜ üriyü göre maaçlarını a hk%llıımı vize ettirmek suretiy- | Ü ücnele. yapacaklarla maaşlarını | defa demlik ettireceklerin - müra> | ise altı Hazirzan Cuset gü- | İtibaren — kabul . olunmuşlar- A alacağımdan cekisinin olinadığı ilân olunur. AĞlN Teveli”'ü Trammanla Muslafa Cüce larla müzakerelere de- vam etmek üzere tekrar Parise gitmiştir. İlk ola- | rak Almanların serbest bırakacaği 100 bin Fran- sız esirinin yerleşmesi ve bunlara iş bulunması me- selesi görüşülecektir. Vi- şi mehafili müzakerele- rin daha çok şümullü mneticeler vereceğini bil- | dirmektedir.. lere karşı» General demiştir ki: «Alman ga. zeteleri, bülün Airikanın tek bir kontrol altına alınacağını şimdi- den ilân etmişlerdir. Fakat Fran - sanın istikbalini silâhları ellerinde | tutanlar tayin edeceklerdir.» | Hür Fransız mebalili İngilte - renin Vişi hükümetine karşı aldığı ve alacağı bütün tedbirleri şim « diden tasvip etmektedir. Vişi hükümeti de, Dö Gol ta - raftarlarına karşı çok şidde'li dav. | ranmaktadır. Klermon Ferrandaki | askeri mahkemenin üç küçük zas | biti idama, 17 küçük zabiti de on seneden müebbed küreğe kadar giden muhtelif cezalara mahküm ettiği söylenmektedir. AMERİKA HARİCİYE NAZIRI- NIN MÜHİM BİR NUTKU Amerika Hüriciye Nazırı Kordel | Hııll Radyoda söylediği bir nutuk. | ı — Gönderilen harp malzeme-| sinin İngiltereye varması çarele. rini Amerikanın temin edeceğini teyit etmiştir. 2 — Huli, sülh tekrar teessös ederken, Amerikah hükümetinin | dünyaya rehberlik - etmesi lâzım geldiği prensiplerini ilk dela ola- rak izah etmiştir. Diğer taraftan Amerikada Al . man ve İtalyan tebaasının tevkif- lerine devam edilmektedir. Poli. sin kahvehane ve lokantalara gi- rerek, yaptığı tevkifler yüzlerce. dir. AMBA - ALAGİ NASIL — | TESLİM OLDU! | İtalyan tebliğinde, Amba - Alaği | garnizonunun her türlü — imkân fevkinde bir mukavemet göster- | dikten sonra, yiyecek ve içecek. sizlikten, yaralıların her türlü te- I davisi imkânsız bir hale girdiğin- den, bu gamnizona muharebeyi tâ « | til emri verildiği bildirilmektedir. Tebliğe göre, İngilizler İtalyan- ların cesaretlerini tebcil maksa - dan çıkarken yapılan geçid res - minde İngiliz müfrezeleri selâma gdurmuşlardır. İngiliz tebliğinde bundan bah. sedilmemekte, son derece mebzul ganaim ve külliyetli esir alındığı bildirilmektedir. Alınan esirlerin miktarı 7000 kadar tahmin edil - mektedir. İtalyan orduları kumandanı Dük Daost, General Frauci de esirler arasındadır. Sollum cephesinde mühim bir değişiklik olmamıştır. 236 (1 imci Bahileden Devam) B. Ahmed Demür, polis Şube Mü- dürleri ile diğer zevatın bulun . 'duğu ve kalabalık bir halk küt- lesinin alâka ile takip ettiği me- Yasime tam saat 10 buçukta İstik- birincilikle ikmal etmeğe muvaf. fak olan 31 numaralı B. Cahit Ak- han arkadaşları namına bir mutu? söylyerek vazifelerinin ehemmi. yetini ve polisliğin şerefli mesa - itimi tebarüz ettirmiş şiddetle al. kışlanmıştır. Nutuklardan sonra yeni polis - derimiz hev bir ağızdan and iç. mişlerdir. And içme merasimini bi geçid resmi takip etmiştir. Poliz Okulunun Ş4 üncü dev - Tesini ikmal edenlerden bugün 2? Cilikle, 16 numaralı Sefer Düzel, ikincilikle, 156 numaralı Fevzi Ay- kaç da üçüncülükle ikmal etme. | ge muvafjak olmuşlardır. Bugün - k!ımbndemtdaıi | seyahatten Londraya dönmüştür. | son'u ve Bahriye Nazırı B. Knox'u ve diğer Amerika Nazırlarını gör. müş ve Kanadada teşkil olunacak yeni Polonya ordusunun icar ve isre kanuna Son Tel Kanada'da teş- kil edilecek Polonya ordusu Londra 20 (AA.) — Polonya | Başvekili General Sikorski Birle. şik Amerika ve Kanadaya yaptığı Bu ziyareti, Polonya hükümeti â- zasından biri «fevkalâde muvaf. fak olmuş bir ziyaret» diye tavsif eylemiştir. Genecal Sikoraki, Reisicumhur B. Ruzvelti, Hariciye Nazırı B. Hull'ü, Harbiye Nazırı B. Stim - (K inol Sahifeden Devam) künse yapınış olduğumdun dolayı mü- teselliyim. Kumandanlığımı elleriakza tevdi e- diyorum. Bütün bir sene bana müzü- heret ettiğiniz ve İtimat gösterdiğiniz. €«dn dolayı size teşakkür ederim. Bir kere daha İtalyan kaniyle — su- lanmış olan bu müntakaya — yakında tekrar Göneceği Tayyare imaline yarıyan zengin cevherler Tayyare imalinde büyük ehem. miyeti olan ve alüminyomun ham maddesi bulunan Boksit cevheri. nin memleketimizde Bandırmadan gra fFl DA N Amerika ordusu büyük manevra- lara çıkıyor Vaşingion, 20 ÇAA.) — Cümhurre- isi Ruzvelt dün sekiz hava filosunu ve bir piyade Taburunu ve bir hava mü- dafaa Otabarumu fi hizmete — çağır- muştır. Her filb 31 “subaydan ve 116 erden müteşekkildir. Nevyork, 20 (AA.) — Harpteaberi Amerikan ordusunun en büyük — ma- nevraları Vaşington — hükümeti dahi- linde başlıyacaktır. Piyade, topçu ve tankların bulunduğu bu manevralara 364000 kişi iştirak temektedir Atlantikte bir Miısır vapuru batırıldı Nevyörk 20 (AA) — İngiliz Amtrikan seyyar hastaneler ce- müyeti tarafından — bildirildiğine | göre cenubi Atlantikte battığı söy- | lenen Zamzam adındaki Mısir va-| purunda 24 Amerikalı şeyyar has-| fane sevkiyalcısı bulunuyordu. — | General De Co! (1 incl Bahiteden Devam) Nota şöyle devam etmektedir: «Fransa, yaşmım ilerlemesi yü- zünden iradesi zayıflamış 85 lik bir ihtiyar tarafından idare edi- mektedir. Fransa, Vişi hüküme- tinin harekâtından mes'ul tutula- maz. Fransa bütün silâhlarile mü- harebeye devam etmektedir. ve binacnaleyh müşlerek düşmana karşı mücadele eden bütün müt- tefik devletler tarafından muharip başka Antalyada, — Zonguldakta Kokarsuda, Alanyada, İçelde Se- Bil köyünde zengin miktarda bu- | lunarak Maden Arama Enstitü « İ, bir millet olarak telâkki edilmek- tedir.r sünce fealiyete geçilmiştir. ıhyık Mmbudıııııı Baker matazası Adliyeye verildi Beyoğlunda Baker — mağazası kundura fiatlarında yüzde yüz kırk nisbetinde ihtikâr yaptığı id- ölerile Yüf mürâkabe Komlsyo - | nuhca Adliyeye verilmiştir. 4 (1 imet Rahifeden Devam) Vişi 20 (AA.) — Beyrutlan bıl-l dirildiğine göre Suriye ve Lübnan | #evkalâde komiseri General Deniz | umumi emniyete, milli müdafaaya ve askeri — vaziyete git-her türlü haberlerin neşir ve tamimini ya. sak eden bir emirname çıkarmış- ti HARP VAZİYETİ (A kacl Sahifeden Devam) donanması da yenmekten başka bir şey yapmıyor. Alman ordusile Ne olacak? Evet benim kendime sık sık sorduğı lerden birisi de budur. » Amerikanın harbe müdahale- sinden önce Almanya için bir kat'i netice cephesi gösterebiliyorduk. | Bu cephe Britanya adasıydı. Fa- kat Alman orduları bu adaya çık- maktan ve işgal etmekten icizdir. Böyle bir şey olduğunu farzetsek bile harp asla bitmiş olmıyacaktır. Almanya bu harbe girerken harp iktısadiyatı bakımından iki esasa iştür: 1) Harp stokları ve Alman sa- nayiinin takati 2) Avrupa kıt'asının iktisadiya- fanı Alman menfaatlerine göre tanzim., Birincisini Alman milleti, ikin- cisini de Alman orduları temin etti. İngiltereye karşı zafer temin etmek için belki bu imkânlar kâfi idi. Fakat Amerikan sanayij hâr- be girince, bu iki Alman esası e- peyce zayıflamıştır. Artık Alman- yanı harbi kazanması için tesa- düf ve talihe yer kalmamıştır. Bu mülâhazalara dayanarak söylüyorum ki, bu harbin topye- kün cephesi harp iktısadiyatıdır. Bu terkipten maksadım: Silâh, yi- yecek ve maneviyattır, İşte top- yekün cephe budur, Bugünkü Al- Mman şefleri, Almanyayı geçen har- be nisbetle daha tyi hazırlamışlar- dır. Zira Alman sanayij imdadına yetişmeseydi, Alman orduları bu kadar zafer kazanamazlardı. Bun- dan sonra Almanya harp stoklar- na güvenemez; zira Bay Hitler son nutkunda harbin 141 sonunda bi- teceğine dair Alman milletine hiç birşey söylememiştir. Bundan son- 'va Almanya Alman sanayiinin ta- katini arttırmak mecburiyetinda- Kh, yiyecek Ve maneviyatça İn- giltere ve Amerikadan daha fazla dayanabilecek mi?. - Almanyanın nldığı yeni tedbirlere bakılırsa, Alman şeflerinin de buna büyük itimatları — olmadığı — anlaşılıyor. Alman - Fransız anlaşmasanin - be- nim fikrimce - başlica sebebi Fran- sız sanayönden ve Fransız işçile- rinden istifade etmektir. Alman- yanın Sovyetler Birliğine karşı ham madde, yiyecek vepetrol me- selesinde beslediği ümit de gün- den güne zayıflamaktadır. Bu za- man geçtikçe daha ciddi bir me- sele halini alacaktır. Avrupanın iktsadi tanzimine gelince, Almanya bunu en mükem- mel şekilde yapabilse de harp ik- tısadiyatını müvazenede tutamaz. İngiliz - Amerikan deniz abluka- | &t yüzünden Avrupa ithalâttan mahrumdur. Halbuki Almanyanın işgal ettiği memleketler iyi tan- zim edilememişlerdir. Bu memle- ketlerde oturan milletler kıtlık ve açlık çekiyorlar. Zaman geçtikçe kıtlık ve açliğin artacağı muhak- kaktir, Tarihte büyük cihangirler görülür; fakat isilâ ettikleri yer- leri iyi tanzim edemediklerinden, oalardan istifade etmesini bileme- diklerinden ykılmışlardır. Tarihin bu büyük derslerini Alman şef- leri elbette bilirler. Fakat Avru- pa kıt'asının coğrafi vaziyetini, di- iler dört kıt'a ile olan ilemal ve mu- wasala yolların: değiştirmeleri on- Jarın küdretleri haricindedir. Bu tabiate ve Allaha mahsus bir iş- tir. Onların bu noktada yanıldık- larına kaniim. İngiltere ve Amerikanın büyük gdenizlerde uzanan hayat damarla- | zını kesmek için, Almanyanın Av- rupa kıt'asına yayılması kâfi ge- memistir. İngiliz - Amerikan ab- Tukasile Avrupanın bir çok damar- ları kesilmiştir. Fakat İngiltere ve Amerikanın hayat damarları ho- nüz sapsağlam duruyor. Almanya Avrupaya ikmal ve muvasala yol- ları açmağa çalışıyor. Bu çalışma- nin ağırlığı Akdeniz havzasında görülüyor. Pakat hava kuvvetle- Tile denizde ve deniz geçitlerinde hâkimiyet elde edilmiyeğini bu böıg&du harekât göstermiştir. Ö- nünde deniz maniası bulunan AL manyanın arkasında silâh, yiye- cek ve maneviyat derdi - vardır. Bakalım Almanya bu işin içinden mastl çıkabilecek?. Kime karşı müdafaa? (Başmakalden Devama) celbedecek mahiyettedir. İngiliz- ler; ilk tedbir olarak Filistine ya- kın bulunan bava üs ve meydan- Tarını bombardıman etmişlerdir. İcabına göre bunü diğer müselsel hareketlerin de takip edeceği mu- bakkaktır. Zira, Suriye başıbaş veya Fransamın elinde mihvere açık bir kapı halinde bıraklamaz ve. her ne pahasına olursa olsun; Orta ve Yakın Şark emniyetinin muhafazası bakımından — birakıl- mamak lâzımdır ve hattâ işgalin- de gecikilmektedir. Vaziyet bu derece ciddi. hayati ve aşikâr iken; Suriyedeki yük- sek komiser General Dentz; İngi- liz hareketini tasvip veya tered- dütsüz Hür Fransaya iltihak ede- ceği yerde; bilâkis mutku ve zih- üyeti ile İngiltereye karşı Vişi- | den ve Amiral Darlandan daha hasmane bir dürüm almakta ve ona göre nutuklar vermektedir. General İngiliz tedbirini haksız göslermek için Suriyedeki Fram- sız müsamahasımı şöyle teksir et- mektedir: “— İngiliz hükümeti; Fransayı Suriye üzerinden uçan ve yahut tesadilfi olarak yere inmeğe mec- kuvvetle pükürtmemekle etmek suretile Fransaya karşı bu tecavüzünde kendisini haklı gös- termek istiyor. Hiç birşey bunu hakkı gösteremez. Dünkü muha- sımlarımızın kullandıkları salâhi- yet mütareke, şeraitinin lam tat- bikinden doğmaktadır. Gencral Dentz Alman ve Fran- sız hattı hareketini müdafaa için söylediği bu sözlerle iye bahsi ile alâkalı efkâcı umumiyeleri ya- taştırmakta değil; hilâkis şüphe ve tahrike sevketmektedir. Eğer Alman tayyareleri hususi bir anlaşma ile Suriyeye inmemiş- ler ve Suriyeden geçmemişler de mütareke şartlarının tam tatbiki ile Sariyeye gelmişlerse; bu da hiç şüphe yok ki hususi bir anlaş- ma kudar tehlikeli veya ondan da- ha tehlikelidir. O halde, yarın mihver Suriyeye 5S00 tayyare veya birkaç metörize tümen getirecek ve peyderpey asker geçizecek ve bütün bunlar «mütareke şartları- mın tam tatbiki» mahiyyetimde te- Tâkki olunacak, demektir. Generalin müsaadeleri ile teba- Tüz ettirmek lâzımdır ki, buzünkü harp karşısında ve mihver plân- Tarımın açık dürümü Gdi inde böy- le bir müsamahaya, bilhassa Su- riyenin ifade ettiği hususiyet ve ehemmiyet bakımından ne İngil- tere, me de şu ve bu alâkalı asla göz yumamaz. Hattâ, bu vaziyet bir an evvel Suriyeyi emin bir duruma sevketmek mecburiyeti- mi gözönüne çıkarır, Yine Suriye yüksek komiserinden sormak lâ- | #ımdır ki, Suriye havalarından u- çup Iraka girmek ve İngiliz hava kuvvetleri ile muharebe etmek de mütareke şartlarına ve bu şartla- vın tam tatbikine dahil midir ve tesadüf eseri midir?. Görülüyor ki, General Dentzin mulku bir itimat ve emniyel hava- sı yerine tamamile bir şüphe ve tahrik havası yaratmakta ve Su- çiyenin icabında olur olmaz tef- girlerle tamamile mihver emrine göstermektedir. bir cümlesi de bilhassa şudur: «— Mareşal Petenden Suriye ve TLülbaanı müdafaa etmek vazifesi- ni aldım. Bu vazifeyi sarslmaz bir tarıda ifa edeceğim. Mukaddera- tına emin bulunan Fransa Suriye we Lübnan halkının sadakatinden ve muhabbelinden emindir. Şark ordusu kuvvete kuvvetle müukabeleye hazırdır.» En kuvvetli farzedildiği anda kuvvetsizliğe en kötü misal aımu eden Framsadan sonra ve şimdiki halde bir şark ordusundan bahse- dilmesi ne kadar tuhafsa; Suriye we Lübnan balkından sadakat ve muhabbet beklenmesi de o kadar tuhaf ve garip görünmektedir. Ha- kikatte, Suriye balkı Osmanlı İm- yeti Akvamdan ayrıldıktan — ve manda hakkını kaybettikten son- za dahi; Fransanın Suriyelilere tereddütsüz, kayıtsız ve şartsız istiklâllerini vermesi Tâzım gelir- ken; bilâkis Sariyeyi artık huku- ki bir manda ile değil, tam ve fili müstemleke halinde ve elinde tutması Suriye halkında nasıl bir muhabhet ve sadakat ifade ve izl bırakabilir?. Bu vaziyette Surtyeli ancak barn sonunda Suriyeve hür- * »et istiklâl ve kuvvet getirecek | bir adam tan 5 —SON TELGRAF — ZU MAYIS 1841 GAŞŞA Yazan: Francis Machard Bir Casusun ——— Gizli Defteri No. 19 Çeviren: İskender F. SERTELLİ Hayatımda, çok yaman bir casusla boy ölçüşmiye çıkıyordum — Evet. Ernin olmasam, onun vü-| cudünü ortadan kaldırmak için, kosköca bir gemiyi batırır mıy- dun? Kendisi bu sene (Nevyork Ce>us Mektebi) nden birincilikle dıploma almıştı. Çok güzel alman- ça konuştuğu için *Entellicena Servis» tarafından Almanyaya gön-| derileceğini duymuştum. — O halde iıı. tebrik ederim Faberlayn vapurunun - ambat kâtöbi bu izabatı verirken Mister Ceymis renkten renge giriyor ve htddetinden dişlerini gıcırdatıyor- du. Kaptan Tomas, ambar kâtbine: Verdiğiniz — malümattar do- layı size teşekkür ederim, dostum! Ümiüt ederim ki, geminin batışına dair yapılacak tahkikatta — sizin bu malümatınızdan da istifade e- “Gilccektir. Ambar kâtâbi: — Acaba, Vilyamsın boğuldu- kunu sevinçle haber verdiği bu casus kimd:? Onu tanıyor musu? nuz?. Dedi. Tomas: — Hayır.. Diye başını salladı. Ambar kâ- tibi kamarada çok durmadı. — ©O halde sizi fazla rahatsız etmek istemem. Hambürgda ge niş geniş konuşuruz. Ambar kâtibi gider gitmez, To- — Görüyor musunuz, azizim. Febarlavnde ne dolanlar dönmüş. Vilyamsın hakiki hüviyetini şime di biraz daha açık olarak görebi- liyoruz, değil mi? — Evet. Çok vaman bir adam- miş. Bir casısu öldürmek için, bü- tün bir vavuru ve yüzlerce yolcu- yu mahvetti. — Boğulduğunu iddia ettiği İn- #tliz Casısu acaba kimeli?. Böyle e musunuz” Tomas düsi amı tanıyabil! » dalein ve muztarip ya- fıyordu. — Beni denizde boğmak için bir çok kimselerin can:ma kıyan Al- man casusu Vilyamsla günün bi- rinde karşılaşacağımdan ve kene disinden dehşetli intikam alaca- ğımdan emin olarak, kaptanın ka- marasından ayrıldım. Şurası muhakkaktı ki, Vilyama adını taşyan Alman casusu, ku- lağı delik ve çok becerikli bir adam dt. Benim (Nevyork Casus Mek- tebi) nden birincilikle çıktığımı ve (Entellicens Servis) tarafından Almanyaya memur adildiğimi na- sil da haber almışt Nereye gideceğimi, hangi işe memur edildiğimi henüz ben bile bilmiyordum. Yeni vazifemi Pa- riste öğrenecektim. Hasıilı çok yaman bir casusla ha- boy ölçüşmeğe çıkıyordum. adamı, beni takibe memur etmişlk Kaptan Tomasın yanından dön- düğüm zaman e düşünüyor- dum: — Vilyams benim boğulduğumu gözile görmemiştir. O halde Ham» burga varır varmaz, zabıtadan ö- tenlerin ve kurtulanların listesini tetkik edecek. Benim yaşadığımı Körürse, tekrar beni takibe başlı- yacak. Şu halde ne yapmalı? Yapilacak bir iş vardı: Adımt boğulanlar listesine koydurmak. Bereket versin ki, bizi kurtaran tahlisiye gemisi bir İngiliz şirke- tine mensuptu. Süvzrisi ve mürete tebatı kâmilen İngilizdi. Derhal süvariye koştum: (Arkası Var) — İzmit Gölcük Askeri Do- li Nürllalamüen, a ÇöMelin askeri vesikamı zayi ettim. Vesikanın yenisini çıkartacağımdan kaybettiğim terkerenin hükmü - olmadığını ilân e- Hasan TAŞTOP ZAYİ — Pelürke Askerlik Şubesine den almış olduğun askerlik vesikamı zayi ettim. Yenisini — çıkartacağımdan eskisinin hükmü yaktur. 1ti2 Yevellüllü Nazif ALTINTAŞ Tunada açılacak yeni kanal Bükreş 20 (AA.) — Tuna üze. rinde bulunan Cecnaloda'yı Kara- deniz sahilinde bulunan Kösten- ceye birleştirecek olan Kanal 60 | kilometre uzunluğunda olacak ve Tunada seyrüsefer eden vapurla. rın doğrudan doğruya Ki ceye gitmesine imkân verece! Kanalın açılmasına haziran bida- yetinde başlanacaktır, Kanalı: Ro- manya hükümeli yapacaktır. Al. Taan hükümeti mali ve fenni mü. zahecette bulunacaktır. olan demekrasilere sadık ve mu- habbetkâr kalacak ve belki da bu. nazik anlarda Suriyenin müstak- mevzuu olması beklenemez, Ge- neralin bu cümleyi sırf İngilizlere karşı kultandığı aşikârdır. Fakat, Generalden bilâkis, — Suriye havalşıza, Kayıları ma karşı gelecek herhangi bir mih- ver uçağına ve kuvvetine karşı kuvvetle mukabeleye harırız.. Demesi beklenirdi ki, bu takdir- de, herhangi bir gün ihtiyati veya hakiki tedbir olarak İngilizlerin Suriyede meşgul olmalarına da mahal ve meeburiyet —hasıl ol- mazdı. Fransadan — ve Suriye yüksek Sariyede 10 mayısa takaddüm e- den vaziyelin olduğu gibi iade ve | muhafazası ve mihverin herhangi bir askeri faaliyetine fırsat ver- memesidir. Ru çerçevenin dışına Önük her hareket mubakkak Ki teyak- kuz ve hassasiyetle mukabelecini derhal görmekte asla gecikmiye- cektir. ETEM İZZET BENİCE Yakın-şark mu- harektesi (2 inci sahifeden devam) miseri, İngiliz limanlarna uğrama- dıkları halde Yakın Şarka her tür. kü silâh ve harp malzemesi naklet- meğe başlamışlardır. Vaziyet böyle olmakla beraber, Almanyanın bu sahada yalnız kene di silâhlarına ve askerlerine gü- venmediği anlaşlmaktadır. — Bir” defa Arabistanda İngiltereye kar- Şt başlamış bir muharebe vardır. Almanya bu vaziyetten istifade et- meği düşünüyor, Sonra Almanya, Arapları İngiltere aleyhine tahrik edebileceğini ummaktadır. Filistin meselesi urun zamandanberi İngil- vaziyetleri istismar etmek fırsa- tını kaçırmamıştır. Diğer taraftan mihver pelitiza- sının hedef ve gayelerini yakından bilen münevver Arap zümreleri, Arap istiklâlini Almanya ve İtab ya ile işbirliğinde aramanın ne de- rece beyhude olduğunu takdir et- mektedirler Bir düzine Avrupa milletinin is- tiklâline bu derece wz hürmetkâr olun mihver devletlerinin, bilhas- sa İtalyanın Trablusgarptaki feci idaresi karşısında Arap istiklâline daha çok hürmetleri olmuyacağını bildikleri için aradaki ihtilâflarım hallini sonraya bırakmağa ve İn- giltereye bu gırada zorluk cıkar- mamağa taraftardırlar. Herhalde Arap sempatisi ve antipatisi, ye- ni başlıyan bu İngiliz - Alman mücadelesinde ebemmiyetli — bir rol oyatyacaktır. —————— ZAYİ — Arapkir Askerlik — Şube- sinden almış olduğum askerlik terhis terkeremi zayi ettim. Yenisini slaca- #ımdan eskisinin hükmü yoktur. 1315 Değumlu Hüseyin Veli YILMAZ

Bu sayıdan diğer sayfalar: