25 Nisan 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

25 Nisan 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ADİSELER | KARŞISINDA EİSİLİ TELGR_ğl UCUZA SATILIYORMUŞ! Bir gazetede okudum: Ba- gazeteci arkadaş, letçilerden biri ile görüş- Büür. Ezdider tce he Vüğük Kadın gös 2 —SON TELGRAF — 25 NİSAN ISi | ————————————————— | çocuklarına lif hediyeler alan bir aile re- isi dedi ki: — düşün - düm, ne hediye alayım?.» «— Ne aldın?.» diye sor- dum. «— Sonra, vazgeçtim, de- di.. Bu sene, çocuklar, zaten en büyük hediyeye kavuştu- lar.. Çocuk Bayramından ev- vel mektepler tatil oldu.. Bir Ççok para vererek alacağım hediye, çocukları bundan daha fazla sevindirmiyecek, hediye, küçük, kıymetsiz bir şey olarak kalacak..» AHMET RAUF görüşmüşlür. MÜTEFERRİK: VİLÂYET ve BELEDİYE: TİCARET ve SANAYİ: Haliç Eyüp sahilleri Dünden itibaren bir kısım yerlerin temiz- lenmesine başlanıldı İstanbul Mıntaka Liman Reis - devam olunacaktır. Diğer taraftan Münakalât Ve- kâleti de Halici esaslı bir şekilde femzilemek için tahsisat ayınmak üzere bununm miktarını tetkik et- ÇÜK | B 4 İstanbul Toprak Mahsulleri deti bitmiştir. Ofis, bu mukave - leyi, iki ay daha temdit etmiştir. Malüm olduğu üzere bu muka - velenin esası, İstanbul değirmen- | lerinin münhasıran Ofis hesabına | işlemesidir. * Yaz mevsiminin yaklaşması dolayısile Belediye Bebek bah - çesini yeniden tanzim etmiştir. Bahçnin denize mazir kısmı lüks irinet olarak ayrılmıştır. Ar- ka tarafta gile ve çocuk bahçeleri tesis edilmiştir. 'vk Malatya Vali muavini Cavit Eskişehir Vali muavinliğine, Di- yarbakır Vali muavini Orhan Sey- han Vilâyeti idare heyeti Szalığı- na tayin olunmuştur. *& Paristen gelen talebelerimiz. Berline varmışlardır. Önümüz - deki çarşamıba akçamı Köstence yolile İstanbula hareket edecek - İrdir. * Londra Üniversitesi Terbiye Profesörü M, Hamley şehrimize gelmiştir. İagilizce muallimin - * Havacı Gedikli Ökuluna gir- mek üzere şehrimiz Hava Kuru- müna müracaat edenlerin sayısı 500 ü bulmuştur. * Dün, Tarlabaşında — oturan de yangının Meryemana kandi - linin devrilmesinden çıktığı an - laşılmıştır. Yangın neticesinde e- vin ikinti katı tamamen yanmış- tır. * Galatadaki eski Yolcu Salo- nu, yeniden tamir ve tanzim edi- lerek dahili hatlanda yoleular içir. yen ibir salon haline getirilmiş - H Bazı gazeteler, buranın yıktı- rılacağını yazdığı bugünlerde ye- ni hale getirilen eski yolcu salo- punün 1 mayısta açılmasına ka - rar verilmiştir. Yeni Yolcu Salonu merasimle açılacaktır. Z çi MeĞ8E X ü ilozofu Fazla acele Genç Yugoslav Kralı Petro da, memleketinden ayrılırken, tebaa- sına hitaben bir mesaj neşretti. E- Tinden, başka we gelirdi?. Öbür tarafta, Yugotklav toprak- Tarı üzerinde hak, miras, pay iddin eden irili ufaklı birçok devletler, hezin ve feci âkıbetile başbaşa kal- muş olan muztarip Yugoslavyayı çekişe çekişe pazarlık mevzum ya- pıyorlar. Arslan payı kime düşecek?, Bittabi, bütün talipler, bu payın kendisine verilmesini arzuluyor. Halbuki, 1939 tylülünde patlı- yan silâhlar, henüz barut kokan namlularını temizlememişler, kav- ganın sonu alınmamıştır. Harp de- wam ediyor. Vaşingtondaki İngiliz elçisi Lord Halifaksın dediği gibi, bu barbin 20 yıl sürmiyeceğini kim temin eder?. Avrupa — haritasının bugünkü manzarası birçok değişiklikler ar- zeder. Fakat, kavga bitmediği i- çin, şimdiden miras ypaylaşmak uğrumda birbirlerinin gözünü oy- mağa uğraşanların bu didişmesi, fazla acul bir haleti ruhiyenin he- ba olacak boş gayreti değil midir? Avrupa harbi, muhtelif inkişaf emarelerine göre, çok daha geniş- Tiyecek, dalbudak saracak.. Miras sevdalıları, hâdiseleri bu kadar kısa görecek derecede, görüş dürbünlerini tersine mi tutuyor- lar?. REŞAT FEYZİ 19 MayısBayramın- Bu yıl Gençlik ve Spor Bayramı 'Vekâletin son emri veçhile kız ve erkek talebenin Taksimde Cumhu- riyt meydanında yeknasak apor kıyafetlerinde geçit resmi ve spor müsabakaları şeklinde yapılacak- tır. Ayrıca talebe beden hare - ketleri yapmıyacaktır. 16 mayıs cuma günü saat 10 da geçide iştirak edecek — talebeler Taksimde prova yapacaklardır. Bu hususta okul idarlerine tebligat yapılmıştır. Muallimler arasında Maarif Vekâleti, 939 - 940 yı- lunda vazifelerini üstün bir mu- vaffakiyetle yapan 35 muallimi takdirname ile taltif — etmiş, 77 öğretmene de teşekkünde bulun- Bundan — başka 577 öğretmen bütün sene içinde derslerine ta- mam olarak devam ettiklerinden dolayı ayrıca takdir edilmişlerdir. Dört öğretmen de ihtar ile ce « zalandırılmıştır. Bunlar öğret - menlerin sicillerine kaydolunmuş- Yeniden 2500 Otomobil lâstiği tevzi ediliyor Muhtelif yerlerden şehrimize gelen 2500 kadar otomobil lâsti - ginin bugünlerde tevziine baş - lanacaktır. Bu lâstiklerden — bir kısmı Anadoluya — gönderilecek, tenezzüh otomobili lâstikeri şeh - rimizde tevzi olunacaktır. Vekâ- letin yeni tevzi listesinin postaya verildiği haber alınmıştır. Elektrik, tramvay ve tünel işlet- meleri umum müdürlüğü bandaj ihtiyacının bir ı tamamlıya- bilmiştir. Gümrüklerde bulunan 50 bandaj, yapılan temaslardan sonra tramvay idaresine satılmış- tır. Romanyaya sipariş edilen ban- dajların da hali inşada olduğu ve bunların İnşaatının yakında ta- mamlanacağı öğrenilmiştir. Bu bandajlar da geldikten sonra bugün depolara çekiimiş bulunan 40 tramvay arabasının tekrar sey- Tüsetere iadesi mümkün olacak ve seferler çoğaltılacaktır. Şimdilik idarenin eline geçen 50 KİTAP | Kolaylığı Sınıf geğeıılerin ki- tapları ellerinden alınacak Maarif Vekâletinin tamimi üze- rine Okul İdareleri talebelerdeki ders kitaplarımı — gelecek seneye kadar muhafaza etmek için ted- birler almağa başlamışlardır. Bu- nun için irmtihanlar bittikten son- ra sınıf geçen talebelerin kitap - ları öllerinden alınacak ve diğer sınıfın kitapları ile değiştirile - cektir. Bu suretle gelecek sene münhal bir kitap buhranı şimdi- den önlenmiş olacaktır, v Elektrik kilovat saat ücret- derine 1 kuruş zam yapılacaktır. Dün Asliye 2 inci Ceza Mah - kemesinde bir zina davasına bâr kılmıştır. Hâdise şudur: Eyüpte oturan ve bir tütün de- posunda çalışan Osman oğlu Şev- ki, Hacer adında bir kadınla an altı senedir evli bulunduğu halde; kendi yanında çalışan işçilerden 29 yaşındaki Ahmet kırı Mürüv- vet ile beş buçuk senedenberi ka- rı koca gibi yaşamakla suçludur- lar. Bu hususta şahsi dava açan Hacer, kocası ile Kanunu Mede- niden evvel nikâhlı olduklarından yeniden mahkeme kararı ile n kâhlarının tasdikine uğraşmış ve Üçüncü Sulh Mahkemesi tara - #ından by nikâh tasdik ve karar verilerek 5/5/939 da kocası Şevki Günün meselesi: Tramvay Sefer- leri Çoğaltılıyor Yeniden depolardan kırk ara- ba tamir edilip sefere konacak | mektepler arasında lükbahar Mü- bandaj 15 kadar tramvay araba- sına takılacak ve bunlar sür'atle sefere çıkarılacaktır. Tramvay idaresi ray, havai hat, tünel kayışı ve sair ihtiyaçları i- çin de bir çok firmalarla temasta bulunmaktadır. AKTARMA BİLETLER İdarenin son zamanlarda çıkar- dığı aktarma biletler çok rağbet görmüştür. Aylık karnelerin gör- düğü rağbet aktarma biletlerle kabili mukayese değilse de bun- ların da yavaş yavaş normal şe- kilde rağbet görecekleri tahmin edilmektedir. İLKBAHAR Müsabakası Mektepler, klüpler arasında yeni bir mü- sabaka açılıyor Beden Terbiyesi Genel Direk - törlüğü klüpler, — Halkevleri ve sabakaları ismile bir atış ai bakası tertip etmeğe karar ver miştir. Gençliği atıcılığa — teşvik için yapılacak — olan bu müsabakada kazananlara merasimie — kupalar ve madalyalar verilecektir. Ay - tıca yakında Ankarada Türkiye Atış Birinciliği Müsabakaları yar pılması da kararlaşmıştır. Buna her mıntakaran en İyi atıcıları iş- tirak edecektir. — Çat G | ADLİ —ç YE ve POLİS — On altı yıllık karısının üzeri bir işçi kızı dost tutmuş! İki çocuk babası da olan mazmunun mu- hakemesinde davacı kadın neler söyledi kanuni mehil olan altı ay geçtik- ten sonra dava ikame eylemiştir. Bu ciheti göz önünde tutan mah- keme dünkü kararı ile altı ay müddet geçtikten sonra dava açıl- dığından ve müktesep hak enüruru zamana uğradığından bu iddianın düştüğünü ve mahkeme kararının bu yolda olduğunu bildirmiştir. İKİSİ DE REDDEDİYOR! — | Hâkim temyizlik hakkı olup ol- | madığını soran davacıya: — Beğenmezsen temyiz ede <« bilirsin. — A. Tabil temyiz edeceğim. Hâlâ bu kadınla yaşıyor. Göz gö- Feriköyün| | yüpte, Sarıyende de çocuk bah- Bir kısım yeni yollar açılması hakkındaki plân reddedildi Feriköyünde Omurca çiftliği a- razisinde Omurca fabrikası ifra- zının tadili ve burada Belediye Sular İdaresi atölyelerile tesisa - tan genlşletümesi için imar plânı hazırlanarak Şehir Meelisine ve- tilmiştir. Bu plâna göre Bomonti Cadde- sile fabrika arasındaki kilise ile ön sokağın sağ tarafındaki evle- rin methallerini kâmilen kapa - tacak suretle yeni yollar açılacak ve eski yollar iptal odilecektir. Fakat Şehir Meclisi dün eski yolların kapatılmasını —muvafık görmiyerek plânın bu kısmını red- detmiş ve yalnız atölyelörin ge- nişletilmesi için yapılacak imar hareketlerini kabul ve tasdik et miştir. Diğer taraftan Feriköyü - nün heyeti umumiyesine ait İmar plânı da hazırlanmaktadır. eeei Yeni çocuk bahçe- leri yapılıyor Belediye, — şehirde yeni çocuk bahçeler inşasına karar vermiş- tir. Bilhassa açıklık yerlerden ve kırlardan uzak olan merkezi kır sımlarda çocuk bahçeleri yapıl - ması için tetkiklerde bulunul « maktadır. Bu arada Taksim ci - warında büyük bir çocuk bahçesi tesisi kararlaşmıştır. Bunun için yer aranmaktadır. Dağcılık klübü civarında tetkikler yapılmakta - dır. Üskü , Edirnekapıda, E- çeleri açılacaktır. Kadın doktorları- nın toplantısı Türk Ginekologi Cemiyeti bu ayın toplantısını Dr, Ahımet Asım Onür'un başkanlığı altında ya - pılmıştır. Bu celsede, âzalığı tek- Tif edilen üç mütehassıs meslek - daşıı intihapları yapıldıktan son- Tra, Dr. Hadi İhsan Gediz tarafın- dan bir (Gazlı gangren basili in- Xani) vak'ası takdim olunmuştur. Bu hastalık hakkında yapılan münakaşalara: Prof. Kenan Tev- fik Sezenel, Prof. Bahaeddin Lât- fü Varnabı, Dr. Ahmet Asım O - nur, Dr. Orhan Tahsin, Dr. Hadi İhsan Gediz, Dr. Şükrü Fazıl İlkel işlirak etmişlerdir. 19 Mayıis Piyangosu Milli Piyango idaresi 19 Mayıs tir, Bu tertibin biletleri de bir ve iki Hiralık olacak B mayıstan iti- kocası Şeviki ise: — İkisinin de ölüsünü öpeyim efendim, diyordu. Ben bu Mürüv- vetle beraber değilim. Söylesin işte kenidsi de.. Mahkme kararına çok memnun olan ve bu sevinçle - gülümseyen genç kadın: Ne münasebet!. — Demiştir. Ben neden karısı olayım onun. Hacer de arkasından: — Ben de değilim. 'Tam altı se- Te göre de olur mu artık? İki ç- | nedir ayrıyız!» demiştir. Edebi Roman:40 KOLKOLA Müellifi: Nizamettin -NAZİF Dediğini duymuştu. #akat bu- na bir insan sesi değil, oda kapı- aından bir gölge gibi fırlayıp ko- ridorun duvarına çarpan, Kırılıp tazbuz olan bir vazonun şangırlısı gevap vermişti. Bunun — üzerine hizmetçi, bir an avazı çıktığı ka- dar bağırarak kapıcıyı, polisi ça- şgarmak, bülün epartıman halkını ayaklandırmak istemşiti. Bere - ket versin ki tam bu sırada Se- mihin bu yarı deli yarı kuduz gösterişli misafirle kolkala kori- dora çıktığını ve onu küçük sa- Jondaki kanepeye — oturttuğunu görmüştü de susmuşlu. Semih, bir dolaptan çıkardığı yarısı içilmiş bir Porto — şişesini göstererek: — Yavrum... - dedi - bu sinire birebirdir. Evvelâ ikişet kadeh | | Gi; bir yuvarlayışta diktikten son- yuvarlıyalım da sonra konuşu - TUZ. Daniş verilen kadehi Teddetme- ra tekrar doldurdu. Onu da bir yuvarlayışta midesine izdirdi. O zaman Semih yancebinden çı - kardığı tabakayı uzattı : — Söyle bakalım. Daniş tabakayı görünce bir en- gerekle karşılaşmış gibi irkile - Yekki — Koy şunu cebine! - diye hay- kırdı - yoksa kırıp pencereden fir- latırım. — Neye? — Başıma gelen belâ hep bu ftabaka yüzünden değil mi? Sen 'beni, eski arkadaşını bu elmaslı tabaka ile değiştin. — Anlamadım valllahi, — Perihanı kandırdı. Perihanı elimden aldı. — Kim? — Kim olacak? Naei Galip... — Şimdi anladım... Demek se- nin #inirlerin manasız bir .kıs - — Mizrak çuvala ginmez. — Gözlerinle gördün mü? — Şüphesiz. — Neredet — Alman çiftliğinde. İkisini bir odada yakalattım, zabıt varakası yaptındım. İ — Ne diyorsun? Polisli molisli baskın mı yaptın? — Tabit. — Senin deli olduğunu bilirdim amma, bu derece zıvanadan çık- tığını bilmezdim doğrusu. — Bu işi yanlarına bırakacağı" mami sanıyordun? Semih, derin bir nefes alarak çakmağını çaktı, bir sigara tel- lendirdi. Bacaklarını birbiri üş - öti ni — Ve sana düşen vazifeyi ihtar etmek islerim. —NM — Derhal git, Naci Galibi bul. Evvelâ iki ellerinden sonra da yanaklarından öp. — Deliriyor musun? — Hayır. Bilâkis gayet makul konuşuyorum, — Nişanlıma dağ — ötellerinde randevu veren, haysiyetimi iki paralık eden bir adam... — Fazla dırdır etme, Ben sana ne söylüyorsam yap. — Maderki böyle söylüyorum... — Bana emir mi ediyorsun? — Estağturullah. Her halde bil- diğim bir şey varki böyle konu- şuyorum. Semih öyle sinirsiz, öyle rahat bir eda ile ve öyle telkin edici ainirleri biraz gevşer gibi oldu. Fakat hâdise, genç sporcu için o derece ağır bir darbe olmuştu ki Bene şiddeti elden bırakmadı, ge- ne haykırarak mukabele etti... Amma bir parça sesinin perdesini indirerek: bir eesle konuşuyordu ki nnı.ıı' — Hayır! Senin bildiğin birşey olamaz. Sen ne pahasına olursa olsun şu Naci Galibi müdafaa et- mek istiyorsun. Onu bize arka - daöa ı':," yutturmağa kalk- ma. 'or ki o senin düpedüz efendindir. — Hakaret etme! — Seni todiye — ediyor. Sana tğır hediyeler — veriyor. Sen de bunlara tanıdığın kadınları ve ta- midıklarının sevgililerini — peşkeş çekerek mukabele ediyorsun. — Delirme. Bir erkek için en büyük felâket sevilmeden seyil- diğine, istenmeden istendiğine i- nanmaktır. Semih sana Naci senl 'bir felâketten kurtardı dediği za- aman bil ki Perihanın seni sevme- — Yalan söylüyorsun! t Demiş gökriyerek ayağa kalkmış- tı. Semih oturduğu yerden hafitçe doğrularak onu göğsünden itti ve ftekrar kanepeye oturtarak: — Yalan değil... - dedi - sen o kızın bir zaafından istifade et - tin. Benim karşımda da sana'ken- disini istiyerek, gönül rızasile ver- miş olduğunu iddia edemezsin ya? — Edersem ne olur? Semih, gevrek gevrek güldü: — Yalan olur. Zaten gördüğün nimet de Adadaki celseden ibaret, Perihanın &ana motreslik ettiğini söyliyebilir. misin? — Ben öyle olmasını mi? — Sanmam. Sen dürüst bir er- keksin. Fakat isteseydin olur muy- du? Ayni evlerde, bu evde ve çok geceler senin evinde sabahladık. Çok sarhoş olduğu göclerde dahi, Crkası Var) istedim e vwfr W — olitikr Yunan Yazan: Ahmet Şükrü Altı aydanberi dünya man mücizesi karşısın nen büyük de olsa, nüfuf rile küçük bir millet, Avttlf bellibaşlı askeri devletleii birinin tecavüzüne karşı rinı ve istiklâlini kahı n müdafaa etmiştir. Bu mi kuv binin başlayışı da inkişaf Yunan efsanelerini andı! kahramanlık nümünesi olMökeiç;, Bir millet ki hudutları içi miş sulh ve sükün içinde maktan başka bir emeli Mücadeleye karşı titizlikle kalmiş. Tahrikât ğ kün ve vakarını muhafazâ Böyle bir milletin Başvekili | gece yarısı yatağından ki yor, Ve dişine tırnağına Ki Tâhlanınış büyük hir devle! rur bir elçisi bu Başvekile matom veriyoyr. Başvekil tomu okurken, büyük ve #f devletin orduları küçük hudutlarını geçmişlerdi. sas mücadeleyi bu derece müsait şartlar altında olsa bul etmekte tereddüt gö Metaksasa bu kararını il den kahramanlığın kayı nu takip eden aylar içinde ? yavaş anlaşıldı: Yunanlı ve teçhizat bakımından kt kerlerine kat kat faik * İ z ; münakalât ve nazırlığında bulunmuş mlli bankasının umum Künü de ifa etmiştir. Bu yeni Başvekil Yunan tari' mazik günlerinde üzerint # br vazileyi Tâyikile yaP' malümat ve teerübeye Altı aydanberi devam cadeleyi yakından denler, hakikaten hiçbir da «yüksek maneviyatın madığım. görmüşlerdir. V millet istiklâlinden ve toprağından mahrum " k Ş ! ğ a n İ * K K Ş b İ : A |

Bu sayıdan diğer sayfalar: