11 Şubat 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

11 Şubat 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Taksim 'sudeposu | Şimdiki deponun ye | kılıp yer altında bir YENİ İLİM : İHTİKAR Bizde zincirlerne usulü ih- tikârın başladığından haber- dar mısmız?. Gazetelerin vere diği tafsilâta göre, bazı tüc - car, bir malı, birbirlerine devr. etmek suretile, piyasada, bir zincirleme ihtikâr sistemi vü- cude getirmişler. Kuyruklu ihtikârdan bah- sedildi, zincirli ihtikâr mey - dana çıktı. Görü ya.. İbtikki deyip geçmeyin.. Bu, mühim bir ilim halini aldı.. Bin bir ZÜKS İDDİASI — Efendim, biz, lüks ol - «en az, yüzde yüz kâr etmeli - gçoktur. Eh, bu kadar esbabı muci- be karşısında, bu zavallı fa - kir (1) mağazalara lüks ol - mak hakkı verilmez mi, ca - mrm?. Zavallılar, nasıl geçin- sinler?. BİKÂYE fransız muharririnindir ve bi- zim muharrir bey de, kimse duymadan oradan adapte 0- divermiş! Vay efendim, bu, nasıl iş di- yorlar, depo inşası kararlaştı Taksim meydanındaki su depo- larının yıkılması için tetkikler yar pılmaktadır. Bunun yerine yeral . tında bir depo inşa edilmesi ka - rarlaştırılmıştır. Bu takdirde Tak- sim meydanı bu taraflarında ge- nişletilecek ve su depolarının arka tarafına merdivenler inşa edile - cektir. Diğer taraftan Taksim stad.| makla meşguldü. Kendisine: yomunun caddeye bakan kısnı - han yıkılması işi de dün bir mü- ve yıkılan yerde <İnönü gezgisi» yo> ları yaza kadar açılmış olacaklır. Zi öpram ği Yakacık yolları için belediyece bu yıl 3000 lira ayrılmıştır. Fakat bu para çok az görülmüş arttıml - KÜÇÜK HABERLER VİLÂYET ve BELEDİYE: * Sehir Tiyatrosu artistlerine be- sılâttan da bir miktar verilerek vee- fihleri ve Çecuk Tiyatrasunun da müstakil bütge ile kikresi tetkik olum- maktadır. *ir Sehir Mectisi bugün saat 14 be *& Tepobası Bahçesindeki Şehir T- Yalekmay yazlık sahnesi yakında yı- Kılacak ve Dürscr umumt, meccanf bir bahçe haline gelirileceklir. Yarımdaki €eki Halk Baliçesi e bu yaz da kiraya verilecektir, Şundiden wlipler - bile vardır. MAARİF, ÜNİVERSİTE: «& Dansbıg veri burlara giden orta- okul ve lise talebeleri görülürse bum- ların derhal tardi muvakkal cezası ile tecziyeleri alâkadarlara bildirilmiştir. *i İztanbul ilk tedrisat müferişleri- min birinci devre teftişleri sana ermiş- tir, İkinel devre yeflişlerine Mactla baş- Janılacak ve zam görecek mualümlerin isimleri de Vekâlete bir rapola bildişi decektir. »e Dün Eminönü Halkevinde yapı- lan Kız Liselileri Voleybel maçlarında Cümburiyet Kar Lâsesinin genç veley- bolcuları Şişli Terakki Liseli arkadaş iarris G1 yenerek galıp gelmşlordir. HALK--— Filezofu Vazife ahlâkı Aşağıda okuyacağınız — hüdise, saym profesör ve kıymetli dış pa. litika muharriri Hüseyin Şükrü Büban'ın naklettigi bir hatıradır. Pariste tahsilde idim, diyoe, bir yor, yatağımı yapıyer, döşemenin muşambasını cilâlıyordu. Bir gün, öğle üzeri odama gel dim, Kadın, muşambaları cilâla. — Şimdi çalışacağım, muşam . Kadın, peki, dedi, çıktı, gitti. Birkaç gün sonra, öğle vaktin. den biraz daha evvel odama gel dim, Baktım, kadın yine muşam. baları cilâlamakla meşgul, Bu sa. fer kendisinez — Odamı şöyle bir süpürün, ya. tağımı düzcitin yetişir, dedim, mu. şambaları faaftada bir cilâlasanız, kâfi.. İ Şehir Suları İçin her zamandan daha erken eve gel dim, Ne göreyim, kadın, yine mu. şambaları cilâlıyordu. Kendisinec — Cilâ, istemeni, demiştim. Siz yine yapıyorsunuz, etrafı şöyle bir | toplayın, kâfi.. Kadın bama çu cevabı verdi: — Fakat, sizden ayda 5 fzank alıyorum, Sir bu parayı bana, ba işleri görmekliğim için veriyorsu. muz. Sayın Hüseyin Şükrü Büban, bu eski hatırasını, bizde maslesef az olan iş ve vazile ahlâkına — bir misel diye anlatmıştı. | — Hakikaten, etrafınıza —bakınız: | Bir çoğumuz, aldığımız — paradan daha ax çalışmak yollarmı ara - mez mıyız?, | REŞAT FEYZİ — Araba çarpan — yavru öldü Bir hafta kadar evvel Üsküdar « da Hasan Güldar isminde bir arar Bacının arabası altında kalan ve ağır surette yarılanmış bir halde Haydarpaşa Nümune hastanesine kaldırılan 8 yaşında Ahmet dün ölmüştür. Suçlu Hasan adliyeye verilmiştir. Yeni köy okulları Vilâyet, maarif müdürlüğü İs . tanbula bağlı köylerde yeni okul- lar açmak üzere tetkikler yapmak- tadırlar. Evvelce inşalarına baş - Tanmış köy okulları hazirana kadar tamamlanacak ve bundan sonra yeni okulların inşasına başlana - caktır. Silivri ve Şile kazalarının her köyünde mektep yapılmıştır. Şimdi diğer kazalara ve bu arada Yalavaya ehemmiyel verilecektir. | Yeni çocuk kütüp- haneleri Şehrin muhtelif yerlerinde ye - niden cocuk kütüpbaneleri tesis edilmesi için tetkikler yapılmak - tadır. Bu kütüphanelerde bilhassa ilk mektep çocuklarının istifade e- Sön Telgrafın Edebi Tefrikası: 25 BİLLÜR KÖŞ BÜYÜK AŞK ROMANI SELÂMİ — Hoş geldin! dedi. ae | Cemal annesinin elini öptü, son- | Te yüzüne baktı: | — Maşallah dedi, eei çok iyi gördüm annel.. Zebra hanam oğlumu şöyle bir öptü, dudaklarını yanağına yarı dokundurup çekti: — Çok şükür iyiyim... Gel bar kalıın... N Yukarı çıktılar. Zehra Cemalin eda kapısını açtı: — Odan olduğu gibi duruyor da. di; sen yorulmuşsundur, elini yür zünü yıka, ben de fabrikaya kadar gideyim... Sazt bir buçukta geli. gim, sofraya otururuz. ' İZZET Yeşilköyde değişmiş hiçbir şey | » zekra hanım peçetesini göğsü- yoktu, Ne Zehra değişmişti, ne de| y sir ada iliştirirken: Şu kücük oda. Herşey yerli yerim- de, eskisi gibi, olduğu gibi duru « olması, bıraktığı gibi durması Ce- | yalnız kalamayan ana oğul isle - mali şaşalatmıştı. Coketini çıkar. dı, musluğa gitti. Elini yüzünü yr karken her Gmidin suya düştü . #ünü hissediyordn. Annesini ram #edemiyecekti. Bascen inatçı olam yoktu. Giyinip debileceği kitaplar - bulunacaktır. Kütüphanelerin yerleri maarif ide- Tesi tarafından tesbit edilecektir. Yeni Talimatname Sakalar, seygyar sucular için de esaslı hükümler kondu Bünce bazırlanıp şehir meclisince kabul olunan yeni sular talimat . namesinin tatbikine başlanılmış - tır. Buna göre sular üç grupa ay- rılmışlardır. 1 — Terkos, Ekmalı, şehir suları. 2 — Kuyu ve sarnıç tarzındaki sülar, 3 — Memmvbe suları. Bütün sanayi ve ticaret mücsse- seleri ile han, otel, apartıman gibi toplu ikamet mahallerinde ve ha- mam gibi temizlik yerlerinde sar. mıç ve kuyu suları kullanılmıya - caktır. Memba suları da kova, maş- raba ve hortum gibi vamtalarla bo- şaltılıp taşınmıyacak, - belediyece kontrol dilmiş alümonyum ve gal. kul yüksek yerlere konulmuş, — yahut “yere gömülmüş depolardan el tu - İumbası ile veya başka şekilde su alıp satmak yasak edilmiştir. Bar- dakla su satan yerlerde kuvvetli cereyanlı su bulunacak ve bardak- lar o cereyanla el değdirilmeden yıkanacaktır, Seyyar sucular ve da kova, testi, bakraç gibi la su satmmyacak ve suların anın içinden kepçe gibi kardir. Sakaların tenekeleri sık sik mü- #yene olunacak ve sırtta sakalık | ——ARI İYFE' V. PO/ İÇA ——? ADLİYE Ve POLİS53— Kat'iyyen yapılmıyacaktır. Esasen belediye reisliği sakalığı peyder - pey kaldırmak kararında bulun - maktadır. Memba Suları İçin Hükümler Yeni talimatname, memba sular rında bazı tesisatın vücude geti « rilmesini de âmirdir. Bilhassa memba suları mazbot kaplarda ner kil ve bü kaplar talimatnamesinin tarif ettiği şekilde imal edilecek- tir, Günlük sular şişelere otama - tik vesaitle doldurulacaktır. Memba suları şekerci, tütünecü ve saire gibi muayyen bazı yerlerde satılacaktır. Memba suları sahipleri olan eşhas veya müesseseler bu su. ların membalarında - belediyenin tarif ettiği şekilde tesisat vücude getirmeğe mecburdurlar, Halen bu tesisalın mühim bir kısmı ikmal edilmiştir. Bu tesisat vücude geti- rilmedikçe satışı menedilecektir. Techizatı tamam- lanan ekipler Şehrin pasif korunma ekiplerine yeni gar maskeleri, gaz elbiseleri ve hava hücumları esnasımda kul. Tanmak üzere vesait ahnacaktır. Şimdive kadar beş ekipin bütün techizatı tamamlanmıştır. Diğer- lerinin tamamlanması için 25 bin lira tahsisat ayrılımstır. Aşk yüzünden boyacılığı bıra- kıp kemancılığa kalkışan genç! Lostracı Ali san'atkâr olup evlenmek için konservatuara Birinci ağır ceza mahkemesinde da ayakkabı boyacılığı — yapan Ali isminde bir genç mahallelerinde oturan Nazmiye adında bir kadına fşık olmuş fakat Nazmiye: e— Ben boyacı ile değil bir san- atkirla evleneceğim.. Hayatımda yanız kocamı seveceğim!.. — diyip Alinin aşkımı reddetmiştir. Bunun üzerine de Ali bir keman tedarik ederek konservutuara de. vama karar vermiş ve bu suretle aşk uğrunda san'atkâr (!) olmak azmile konservatuara kaydolmuş tur. Nazmiye ise buna alayla mukar bele etmiştir. Nihayet bir gün Ali Küçükziba sokağındaki kahvede — oturürken Nazmiye geçmiş, Ali kalkıp peşi- me takılmış ve gene ilânı aşk et « mek için bu fırsatı ganimet bil - miştir. Fakat yür bulamayıp ta genç kadımın kendinden kaçtığımı görünce tepesi atmış ve tabanca - sanı kacmağa başlıyan Naz- miyenin arkasından o da takibe devama başlamış! başlamıştır. Büyükzibaya sapmış Tar ve Nazmiye Öjeninin evine gi. rerek ikinci kata kendi — odasına çıkmaş, arkasından Ali de ayni or daya girerek iki el ataş etmiştir. Çıkan kurşunlardan biri Nazmiye- yi yaralamıştır. Bunun üzerine bo- yacı Ali yakalanmış ve adliyeye 10 ÂMME ŞAHİDİ NE DİYOR? Mahkeme, bu hâdisede 10 kadar âmme şahidi dinlenmiş, hepsi de vak'ayı böyle anlatmışlardır. Dün dinlenen müdafaa — şahitlerinden kahveci Acem Ali ise: — Nazmiye kahveye gelir, İ Bu adamdan para isterdi. Ilb!ııı'“- 8 lira borcun varmış ver, der alır.. Çorapçıya borcum var ver, der ge- ne 4 lira alır, fistan lâzım, ver der 6 lira alır, bize 8, 10 gazoz ısmarla der, smarlattırır. Bütün bunları bu zavallı Ali de verir ve öderdi. demiştir. Mahkemeye gösterilen bu şahit. lerin dördüncüsü gelmemiştir. Bu- nun celbi için arar edip etmediği mevkufa soruldu. Gön İsterim, demiş. Ve dava şahit celbine kalmıştır. trollarını azaltıyormuş Enstitü Yeni bir kimya ens- titüsü inşası için proje hazırlandı Üniversitenin Sultanahmetteki kimya enstitüsü binasınım ihtiya - ca kâfi gelmediği hakkında yapı - lan şikâyeler artmış ve bunum ür zerine yeni bir bine yapılmam kar Tarlaştırılmıştır. Bu hususta bör porje bazırlan - mıştır, Projeye göre yeni enstitâ Balkanların en modera bir kimya enstitüsü olacaktır. Diğer taraftan bunun — inşçasına kadar mevcut binada bazı tadilât yapılarak genişletilecektir. ——— Böyle ağaç budamak olmaz Belediye bahçeler müdürlüğü şehrin bahçe ve caddelerindeki e- Baçları budatmağa başlamakladır. Fakat bazı müfehassıs kimseler bil- hassa çınar ağaçlarının budanı-a- “sının doğru olamıyacağını ve bu- danma isinin de çok fena bir şekil. de yapıldığını söylemekledirler. Ezcümle Tepebaşı bahçesindeki ağaçların çok güdük bir şekilde budanmak yüzünden kuruyacağı ileri sürülmkeledir. Diğer taraftan kesilen ağç dal- Jarmın yakılacağı düsüncesile bu- dama işleri ifrati bir şekilde ya - pıldığı da söylenmektedir. Ağaç budaması böyle olmıyacağına gö- re alâkadarların dikkatle hareket. leri icabetmektedir. Şahitlik ihtikâr kon- San thtikâr bâdiseleri çoğalmıştır. Kontröl işlerile meş - gul olan memürlar da çalışmala . rın: azaltmışlardır. Buna sebep her gün mahkemelerde görülmek- te olar birçok ihtikâr davalarında suçu tesbit etmiş olan memurların ga şahit olarak dinlenmekte olu - şodur. Bir cok kontrol memur - ları hergün bir mahkemeye şa - hitliğe gitmeğe mecbur olmakta ve bu yüzden ası! vazifelerini ya. pamamaktadırlar. M ae Sarhoş mütecaviz Sultanahmet meydanında 24 nu- marada oturan Mehmet evvelki gece zi zurna sarhoş olmuş ve ö- nüne gelene sataşmağa başlamış - tır. Bu sıradz Küçükayasafyada e- turan Hüseyin ile kavgaya tutu . şarak elinden ve yüzünden bıçakla yaralamış, yetişen bekçi ve polir- ler tarafından karakola götürül - müştür. Karakolda polislerin üze- rine hücuma yeltenen suçlu hak- kında takibata başlarmıştır Aktif Müdafaa Tecrübesi Hazırlıkları İlkbaharda yapılacak büyük ha- va denemesi için şimdiden hazır- hhklar yapılmaktadır. Bilhassa şeh- rin aktif müdafaasına taallük ede- cek olan bu deneme işile hava mü. dafan genel komutanlığı meşgul olmaktadır. Denemenin ne şeki- de ve ne günü yapılacağı tamamen komutanlık tarafırıdan tesbit edile- cek ve alâkadar daireler de dahil olduğu halde günü günü herkesten gizli tutulacaktır. başında hizmelçi yemeğin hazır ol duğunu haber verdi. Annesini sofra başında buldu. Yemek odası geniş, yüksek ta- vanlı, duvarları lanbrili, tertemiz | bir odaydı. Bu odada, köşkün, her yeri gibi, insana bir hürme; hissi, | vekar, ihtiyat, temkin telkin edi. | yordu. Rir yerde bir tek toz görülr müyardu. Her yer pırıl pirildi. Cemal annesinin karşısına otuz. — Çok acıkmışsındır! dedi. fakal odadan ancak başka bir ye- için çıktığından, Gikleri gibi konuşamadılar. Cemal kızkardeşini, — eniştesini sordu. — İkisi de iytler; damadımdan şünüyor artık... Gekliğini haber — Fabrika işleri nasıl gidiyor? — Şöyle böyle.. Yalnız rakipler çoğaldı.. Her halde senin işlerin de fena olmasa gerek... Bir de artak aklığına göre... — Hem de çok iyi bir adam. — Dikkat et, insan kendinden başka hiç kimseye itimat etme . melidir... Sen de işi serip İstan - bulda oturduğuna göre fabrika o- mun eline kalmış oluyor.. — Dinlenmeğe ve biraz da eğ. Jenmeğe ihtiyacım vardı.” Zehraa Hnm gözlerinde, müz. tehzi bir ifade belirdi; ornuz silktü ve bu dinlenmek ihtiyacının ne demek olduğunu — keşletmiş bir eda ile: — Senin bileceğin şey dedi. Her halde bitden zengin olup fabrikayı kapamak fikrinde olmasan gerek.. Dur bakalım, daha gençein!.. Bana söylemek istediğin şeyler nedir? Cemal masanın etrafında dolar çok memnunum. Onlar burada ra. hat edemediler, Bakırköyde bir köşk yaptırdılar... Herkes başka - aşağı ineeken merdiven | larmın değil, kendi rahatını dü - şan hizmetçiye bir göz attı: — Yemektlen sonra konuşuruz! dedi. Zehra başını salladı, sözü de . Hiştirdi. Sotradan kalkıp kahve - lerini de içtikten sonra Zahra pen- gereden bağa baktı: — İstersen biraz dolaşalım! dedi. Cernal açık havada söylenen söz. lerin havaya dağılacağından kork- tuğu için —annesinin bu teklifine yanaşmadı: Yukarı çıkıp odanda konuşsak Çak daha iyi olur. Oğlunun ne demek istediğini an- hyamıyormuş gibi baktıktan sonra kaşlarını çattı: — Ha... Şimdi anladım... Bu ge- ©e rahat rahat konuşuruz. — Gece Peridunla Faika gele « cek... Ben seninle yalnız konuşmak istiyorum. — Öyleyse fabrikaya gidelim. Ben bulunmazsam ambalâjları baş- ftan savma yapıyorlar, Bahceve çıktılar, iki yanı taf - lanlı düzgün bir yoldan fabrikaya girdiler; üst katta, küçük bir odada oturdular, Zehra pencereye arkasını dön - “tüştü, wık karşısında oluran Cer malin yüzüne vuruyordu. Zehra: — Söyle bakalım dedi, seni din. Tiyorum. Cemalin kaçındığı ân gelip çat - mıştı: Bir türlü nereden ve nasıl başlıyacağını bilemiyordu. Zehra oğlunun dara geldiğini farketti; fakat Cemalin neden bu derece sıkıldığını, bu sıkıntının se- bebini anlıyamamıştı, — tamamile başka bir şey tasavvur etmişti: — Sana peşin söyliyeyim Cemal dedi, eğer para istiyeceksen vere - nüz gırtlağına kadar borçlusum... Cemal gülümsedi: — Para mevzuubdeahs değil anne.. Uzun zamandanberi bir kadınla be. raber yaşadığımı biliyorsun... Bu kadının kim olduğunu da biliyor - gem... Lemanın kocası hayatta iken bu kadının benimle yaşamasını hoş görmemiştin... O zaman belki hak- h idin... Fakat bugün vaziyet de- Bişti; kocası öldü. Leman dul kab di ÇArkaa ver) Büyükbır | DA K — Yeni “Kaperecito,; Yazan: Ahmet Şükrü ESME İtalyanın Afrikadaki hecime tinin ölçüsünü tarif edebilmek içi «kaporetler kelimesini kullanın icap ediyor. Çünkü Kaporetto Bi harebesindeki hezimetin dercce sini ancak kaporetto kelimesi izt edebilir. İtalya, Almasyaya ol! üç senedenberi bir ittifakla b: Aulunmasına rağmen, İagiltere Fransa ile giriştiği çetin bir zarlıkta büyük menisatler teu ettikten sonra 1915 senesi ilki harında harbe iştirak etmişti. 1 senesi iİlkbaharından 1917 sen sonbaharına kadar İtulya oldı yerde sayıp durdü. Nihayet 19 senesinin birinci teşzin ayı sonl rma doğru İtafyan cephesine len Alman fırkaları Avnsturya kerlerinin de iştirakile i doğru taarraza geçtiler. İtalyı lar bezimcte uğradı. Kısa bir man içinde Venedik - eyaleti mühim bir kasını Almanların ci rine geçti. Almanlar iki yüz bin esir aldılar. Bir yığın tep çok külliyetli harp #<aizemesi İ tinama ettiler. Yirmi beş kilom zeye kadar yaklaştıkları Vened şehrimi almaları bir gün iken, Fransız ve — İngiliz kıt'alı Lombardiya ovalarmı aşarak İtali : : E î İm beki, yanların yardımınu koştular Alman taarruzu Frui tz rinin yardımile durduruldu. farihte nevi kend'ne mahsus hezimet olduğundan kendi adr Tan kaporetto kelimesile tarif mektedir. Şimdi İtalyanın Afrika ehzii ni izah edebilmek için de gene kelimeyi kullanmak icap eti ke E B tedix. Mutara ye Süveyyi l zediliker ceklerini bildiren İlalyanlara kali Ş1 taarruz, iki ay evvek, yani 9 #İK ” rinei kânunda başlamışlır. SIf Barranide bozulan — Misir «i ordusu- bir defa daha duzı Tobruka kadar İtalyanlar, velce bazırladıkları istihkâ çekilerek şehirleri mecalaa ize çalışmışlardır. Fakat bu tahkem şehirler, İtalyunlar birer tuzak olmuştur. Çölü faklarına alan bugilizler, yü İtalyanları PPT EZ muhasara altına mışlar ve istihkâmlar içürdeki kerleri esir etmişlerdir. fak olamayınca çekilmişterdir. Hf buki Derneden sonra, arazinin ziyeti, müdafaa harbi yapmağa elverişli idi. İngilizlerin en büy sür'atle ilerleyişleri Derneden ra olmuştur. Filhakika Tobruktf işgalinden sonra İngiliz ku ikiye ayrılmışlardır: Biri sahil yunca ilerlemiş, diğeri de c tan Makalle üzerinden doğru Bi gazi üzerine yürümüştür. — — Bingazmin işgalile İlalyan $| mali Afrika imparatorluğunun $f kısmı tamamile İngilizlerin el geçmiş bulunuyor. Bu şark kı mı, gürp kısmından ayıran bir çöl vardır ki, İngilizlerin çölü geçerek Trablusgarba cekleri şüphelidir. & diz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: