RUPA HARBİNİN UT p -RABLUS ve ' PN Ali Kemal SUNMAN harbi Afrikaya geçil. | Sene evvel İtalyanın çı. , PP ve kendi istediği gibi hak . M Söylediği Habeş meselesi 3 Alrika harekâtımı ta. tken her gün bir yerin is. a . Adları yeni vem . Şebatırlatılan o yerler ise ta- | a Beçmiş devirlerini dü. | kâfidir. Libya sahil B tip ederek garbe doğru *8 sonra şimdiki harekâlım | cağını yakan bir istikbal artık bunda şaşılacak da kalmıyacaktır. (Grap Barp ocakları, korsanlık şimdi yine birer birer : ir. Garp Trablu. * zaman büyük bir mü- ' Süş olan Karamanlı Meh./ Valiliği zamanında , nde aktedilen bu bütün maddelerini bu. 4, “Eneğe lüzüm ve ma. Kerek, Fakat başlan - ile İngiltere devleti T Ti mevcut olan h lahsedilmektedir. Ka KUF akdi merasi, ga oğlu ve Trablusun he nekle maraf Ali bey r&ıı.ı.ıı.mıbııııı. di ı Sin iki taraf arasın. A ü üzere şunu #luyor: Trablus kor. ın kâğıtlarına ba. 7 N.ıı.nı.ıxı—ı. SĞOMAN: 45 iyorum. Beheme. Süp yi bana söyleyiniz. Ş, bir miralaya bir Fir. bnl Uzun müddet dü. üi M bulamadığı kadar w Tiyete de sahip ol *den bir kararla: ARI de seveceksın n seh — Yezen : ETEM İZZET LO Ş güne yazıyordu: Sizi behemehal öğe | Ve- Bünü Bekli, <0 a dostça ayrılacaklardır. :,:ıld Sle genileilerimin kâğıtları unda olduğu halde korsanlar ta. Tafından eziyet görecek olurlarsa Kana cesaret eden korsanların ter. | ilmesini istiyecektir. TEDİLeN n fık göstermeyi taahhüt ediyordu. Fakat bir madde vardı ki © da Trablus ocağının harici pelitika - sında İngiltereye nesil bir yardınm. da bulunscağını gösteriyordu. Bu. a göre eğer İngiltere devleti Ca. ms ocaklarile muha - Tp ocağı ta- rebe edecse Troblutgurp v en e artık mazinin sahifele - kalımış batıralar.. Fakat İn. gili in tam iki yilz seoe evvel Trablusgarba Zağrebe geldiği kendisini alkışlarııştı. eden Hıvat - Sirp ENİCE ardak su verin, oturdu. Ve W — Bapa bir b Diyerek hemen li in. k.ı.lılw. Suların üstünde sahte mübhürler Üsküdar civarında oturan Birçok vatandaşlar, şahsen yaptıkları müracaailarda ve- 'ya gönderdikleri mektuplar- da benden bir müşküllerinin hallini istediler. Hatiâ, içle- rinden bir kısmı, Üsküdar Kaymakamlığına açık mek- tup yazmamı dahi rica etti. Hâdiseyi yazayım. Elbette, alâkadar kaymahamlık, ted - bir almakta kusur etmiyecek- tir. Üsküdar ve civarında o turan halkın mühim bir kus- fmu o civarın ve hattâ İstanbu- | lun en güzel suyunu — içebil. mek talüne mazhar olmuş in- sanlardır. Büyük Çamlıca, Küçük Çamlıca suları burada- dır. Ve bilhassa Tomruk suyu buradadır. Fakat, maalesef, bu membalardan alındığı mu- hakkak ve mutlak olan temiz, saf sa içmek Üsküdar halkı için oldukça müşkül bir iştir. | İddia ve urarla ifade olun- dağana göre, bir kısım sucu- lar, damacana ve fıçılarının üzerine sahte mühürler tahkı- yorlar. ve sıryu şuradan bura- dan doldaruyorlar. En şayanı dikkat nokta şu: Bu sahle mühürleri nereden yorlar? . DT BÜRHAN CEVAT İBelediye Mütekaitlerinin Zamlı| * Maaşlarının Tevziine Başlandı| Şehrimiz belediyesile diğer be- | | Jediyelerden tekaüt, eytam ve &- | Tamil maaşı alanların maaçlarına | zania yapılan ve biriken yüzde 25 n verilmesine dünden it Zirant Barıkasınca başlanı! Rasta bir udamın doktarlar fa- Hlk defa Budan başlamasına hayrel —ei memeliyiz. Ağdn bu süzelle mua- ayenesi, mütlaka vüculla bir has- talık olduğundan değil, belki de | mühtelii uzuylarımızın, bilhama bazım fletlerimizin iyi işletip İş- demediğini — bildirmesinden — ileri gelir. Ağrın içine bakmak güç bir sey | değildir. Hastanın ağzı bir aydın- Tağa çevrücrek lüyikile açılır, APız içinin göslereceği renk mütesddü hastalıkların çok ehemaniyetli bir işaretçisidir. Meselâ diş etlerinin solgun rengi anemiye mükemmel a SAA mavi ren- muşsu. Merşeyi biliyor. S erşoni biliyesi. — Rerşeyi biliyor!. Deyince, Dummar bağları hâdi. vesini öğrenmiş sandım., Ve kendi kendime * — İşte bu.. fena oldu!. Dedim, düşündüm: Kimbilir Salihe nasıl akset. miştir?, Fakat kendi kendime kısa bir muhakeme yaplım ve, karar ver. dim: — Kenrdiliğimden sebep oldu - ium hiçbir hâdise yok, Beni mes. ul edecek birşey de olmuş değil. Nihayet bir adamın bayağılığı ve tecavürü. Kendimi müdafna etme. sini bildim, onun da haddini bil. girdim. Beu, dimağımı bütün bu muha, keme ve karar silsilesi içinde se. ferber etmiş bulunurken ablam: — Salih ayrılmıya karar vermiş gibi görünüyor, Kışlada kendisini ikma edemedim', AA YN Ki Sporcu delikanlı lyan köpek sah lira diyet istiyor Siyahlar giyinmişti.. Orta yaşlı, fakat güzel bir kadındı.. Giyiniş tarzından, matemli gibi görünü - yordu. Yüzündeki siyah peçe açık.| şapkasmin üzerine devrilmişti. günü aşmıştı. M du. Aradasırada he Bibi görünen, mavi gözlü, sarışın, | boylu, yakışıklı bir gençle mahke- | me kapısında konuşuyor, zaman zaman ayrılıp koridorda, kendi ken. dine başı önünde, bir aşağı bir yü. karı geziniyordu . 'a bir davası, ya bir ası vardı. Merak bu yam iğrenmeden bir türlü ge. çemiyorum. Bir sırasını buldum.. | yanına yalaştım., «Madame diye ceğim amma, belki kızar diye, di- yemedim. — Matmazel, dedim Baliba, davanız var? — Hayır! dedi.. Benim davam yok.. Komşumuz.. Zavallı çocuk.. k ediyorum da, davanın ar. kasından, benim davam gibi ko « şuyorum... z Müslüman olmadığı, matemli kı- nihayet, den belliydi. — Fakat, öyle k yordu ki, mü- kıyafeti olmasa, üman olmadığına, hatta İstanbullu ol » madığıne kimse inanmazdı, tam, aksaksız İstan! - Dava nedir? Anlatmağa başlad — Bu çocuk, Örtaköyde komşu- muzdur. Ailelerimiz, yirmi senedir Ellmize doğdu, üdü. Yırtıcı, haşarı blr. Ele, avuca sığmazdı. Bü- üdükçe de ele avuca — büsbütün sığınaz oldu. Spor yapardı. Amıma nasıl spor? Atlet komple.:. Kolleje' Bidiyordu. Bulun gün, denizde, kü. | Tekle, koşuda, herşey, her şey ta- mam. Ben de koliejde okudum.. İyi ingilizce bilirim. fransızca bi- dirim. Voleybol, basketdol oynadım. Kürek çektim. İyi yüzerim. Koşu yaptım., Sporu çok severim.. Spar-| cuyum, Hâlâ, evde her sabah jim. pastik yaparım. Spor merakı için, bu çocuğu çok severim. Bunun, bir de biz merakı vardır: Ski.. Senede bizkaç delfa Uludağa gi. der. Burada da, kar Yağdı mı, Ortaköyde yukarı tepelere çıkar,, Ski yapar, Geçen kış, karlı bir günde, ka- yak için yukarı tepelere çıkmış.. Yine komşumuz, — demir tüccarı Mmnösyö Aram vacdır. Aramın, bü. yük bir kurt köpeği vardır. Hiç #okağa bırakmazlar. O gün, köpek nasılsa kurtulmuş.. Tepelere çık . muaş. Bu kaaykla kayarken, köpek birdenbire karşılamış, > bi saldırıp pantolonundan yakalamış. 'Yere yuvarlamış.. Üzerine sulmağa başlamış. Bir bacağını, dizinden topuğuna kadar parçalamış.. Çocuk da sporcu, köpekle ön dakika bo- Buşmuş.. Köpek büyük.. Yırtıcı,. Kollarını filân parça parça etmiş.. Çocuk bayılmış.. O bayılınca, kö- pek de bırakıp dönmüş.. Uzaktan, * Dedi, ve devam etti: — Öğle yemeğine çağırdım. Söz verdi amma bakalım gelecek mi?, Herhalde çok sıkılıyorum. Bu sözleri işitince; omuzlarımı silktim, — Sıkılacak ne var sanki?, Ayrı, Brsa ayrılsın, Ucunda ölüm yek yazı, Dedim. Ablama bu sözüm çok dokundu galiba ki, fena halde si. nirlendi, gözlerini parlata parlatar — Çocuksun Lütfiye. Söyleme böyle istemiyorum!. Dedi ve., sanki daha çok kıza, rak sözlerine ekledi: — Bir kadın için en büyük ayıp kocasından ayrılmaktır. Hem ay. rılmak en kolay olan şey. Kolaya heves etmek kadar hoşa gitmiyen şoy yoklur. — Amma beyhude hiddetleni . yorsun. Ayrılmak istiyen ben de. Bilim, ©. Ablam bu bahis üzerinde konu, şulmasını hiç istemiyen bir haleti ruhiye içinde idi. — Onun için de ayıp, senin için nirleri parçalamış köpek... Dikkat | ) da neye yarar ki... || MAHKEMELERDE: Bir bacak on bin lira ile yerine konabilir mi bacağını parça- ibinden 10,000 evlerden bunu görmüşler.. Koşuş. muşlar. Çocuğu kaklırmışlar.. Ku- cakta evine getirdiler.. Her tarafı parça parça, kanlar içinde... Dok. tor geldi. Sardılar., Baktılar. Ya. raları kapandı.. Amma şimdi, sol ayağı sakat kaldı. Damarları, si- ederseniz görürsünüz.. Biraz to « palliyor. Dikkat ettim. Hakikaten, deli - ürken hafif aksayordu. Matemli kadın devam etti — Bacağını görmeyi olsa, ölürdü. Bereket versin ço « Cuk sporcu... Şimdi, Aramdan, o bin İira ırlar Amma, çocuk sakat kaldı., On bin lirayı alsalar Mabhkerzenin kapısından epey u- zaklaşmıştık. Uzüktan, birisi gee — Madam Vartui! girdiler. Demek benim matmazel dedi . Bim, Madam Vartul imiş.. Neyse, fena bir şey söylemedim ya... Mat- | mazel dedi Madam Vartui: — Girmişler. dedi. Mahkemeye | girmişler.. Gidelim, davayı dinli- yelim. ÂAcele adıralarla yürüdü.. Ben de | im. Mahkeme salonuna gir. Biz girdiğimiz zaman, çocuk hak- | kında verilen doktor raporu oku- nuyordu. Rapor, delikanlının sol bacağında devamlı zâfiyet oldu . Bunu bilidiriyordu. Kendisinden dava edilen demir taciri Aram söz alıp ayağa kâlktı.. — Benim küpeğim adam ısırmaz! dedi. Bunu ısıran benim köreğim değildir. en, köpeği evden dı- şarıya da bırakmayız. Sokağa ken- dimiz, beraber tasma takıp çıka « yırız. Jozefi ısiran bizim köpek de- Kildir, Davacı vekili söz aldı: — Josefi Aramın köpeğinin ısır-| dığını karşıdan görenler — vardır. Adreslerini takdim ediyorum. Avukat, birkaç isim ve adres saydı. Bu şahitlerin celbi için mu. hakeme başka güne bırakıldı. Mahkemeden sonra yanyana yürüdüğümüz — Vartuhi, biraz önce söylediğini tekrar edi - yordu: — On bin lirayı alsa da neye ya- rar.. Böyle bir gencin bacaj bin liraya değil, elli bin lira ile yerine konulu rmu? Sakat kaldı | zavallı!.. KULAK MİSAFİRİ Aranılan — İşçiler Gölgük donix fabrikaları umum mü- dürlüğü âzami 1 yıl müddetle çalışmaki Üüzere inşast işlerinde (htiçacı olun ve Tesimden anlar san'atkârlarla — ayrıca levhadı, aklafatçı, tesviyeci, perçinci ve elekirikçilerle oksljen kaynak ustaları aramaktaıdır. Talipler nüfus cüzdan « ları, polis hüzmühal vesikaları ve bons gervislerile - homen mezkür| fabrika müdürlüğüne müracaat cime- Hidirler. de. Herhalde bu mesele bitirilme. H, sen de aklını başına devşirerek kocanla iyi yaşamalısın. Dedi, Baktım,ne söylesem da. ha beter ölkelenecek; — Buy hay, ben de sizim istedi. #inizi İstiyorum zaten.. Dedim ve. sordum: — Ne yapıyordu o kışlada?, Ablam ce yermesini bekler. ken içimde de bir his diliyor, san. ki bir yumru halinde gelip bo . ğazımı tıkıyordu. Ve,, © hissin ü. zerimdeki en büyük ihtarı şuydur | — Neyine güveniyorsun?, Tek | başına, anasız, babasız, kimsesiz bir | kadın olduğunu unutuyor musun? Firdevs ablan nihayet semi everin. tiye kadar baktı. Bakalım tekrar senin dönmeni istiyor mu?, Bu his, bu ihtar tutuşfurulmuş bir kundak gibi bir yıldırım hızile Bütün damarlarımı dölaşıyor — ve dimağ hücrelerimde sanki yangın. Tar çıkarıyordu. Firdevs: — Kışlada yalmızdı. Epeyce ko. nuştuk, Fakat, hiç uyuşulacağa Evlenmek istiyenler, iş ve işçi arıyanlar, #ikâyetler, temenni- ler ve müşküller İzdivaç Teklifleri *& M yaşındayım. Boyum 1,14 kilem 65 dir, Kaşımı ve gözlerim siyalı, Temiz bir aile evlidiyaz. Tahsilim ortadır. Buna mukabli görgüm vardır. Askerli- imi yoptam. Elli lira maaşlı devlet me- muzuyum. Çalışkan ve atlganum. ben 'yaz tan üzerine siyah kaş, siyah gözlü balık etinde neşeli, - kumral da tercih elidir - uy3al tablatli ük veya orta mek. tep tahsili görmüş tam bir aile olabile- cek kablliyetle ev şlerne yabancı olmar .yan br ev bulunan, mazs tema; 17-20 yaş arasında bir bayanla toşriki hayat etmek istiyorum. Arzettiğim şartları ha-, iz bulunan taliplerin Son Telgraf Halk #sütunununda (R. K.) rumuzuna totoğ Fatla müracaatlarını diler; anlaşama - mazlık olduğu takdirde mektup ve fo- toğraflarının ayai mühremiyetle iade e- döcceğini hürmetle bildiririm. e 1 T4 bayunda 72 kilo, buğday renk- N karakaş karagözlü bir gencin. Kim- gesizim. Göünlük kazancıyı *kt lira oİ-İ /duğuna göre bana eş olacak bayanın da bir evi biraz d geliri olmasını istardim. | Yaşırala mütenasip, tip mevzuubabu de- Bil ev idare edebilir bir buyan (e bür-| leşmiye talibim, Yaşım 33 tür. Teklifim Son Telgraf S.N.M. ramuzuna hazma- yaşında 1.50 boyunda sarışın, İ tabrirli İlk tahsili olan ve le kızıyım. Bv işlerinin bülün incetik- derinl bilirim. 30-35 yaş araa, aylığı 60 Uzadan aşağı olmuyan boyumla mü- tenasip bir devlet memuru ilç evlenip ebedi, meşru yuvasıı kurmak ram, Talibimde güzellik değil iyi ah- Tâk, evine merbusiyet arıyorum. Alkol kullanmaması da lâzımdır. Bu ciddi tek, Hfime cevap vererek evlenmek istiyeni | mühterem bayların Son Telgruf Halk sütunu F. D. | rumuzuna müracsatla- van rica ederim. Gelen Mektuplar Buyan H. Özkün (Heybeliadalı): Pane| ga'udan — Bayan H, B: Falihlen — Bayan H N. Y: Galataden — $. B 14 Çengelköyünden, matbaaya bırakılmış, Fatihlen — Hay 5, A, Hoşman: Beşik- taştan mektuplarınız vardır. Bayan Martı Denit — Bay R. Toşy- can — Naci $. — Bayan M Uygur — Üz tangaç Bayan Şizin ve Hotoz — Müs| K iân ettiğimiz mektuplarının © rteki akgamı saat 19 a kadar ale madığınız Lükdirde sahiplerine iade için ilân olumacaktır. Bayan 23 Nermin: Dünkü mektupla- riniza ğve olurak Büyükçekmeceden —| pbaneden tazhhütlü — Ç. P. 202: Eyeaköyünden — Dayan S. G: Ane| karadan mektuplarınız vardır. Lütfen '| Snat 15-19 arasında behbtmehal alimanız veya aldırmanız riçe alunuz. dırlar. Evvelce de kaydettiğimiz — gibi tekmil mektuplar geliş sırsalle neşro- dunmaktadırlar. Binacnaleyh sıralarına İntizaren tasa bir müddet beklemeleri- Hİ rica ederiz. Bayan Aysele — Mektubunuz alın- maş ve Bu sabah adrecinize mektup gönderilmiştir. Kimsesiz bir genç iş arıyor Ortamektap merunuyum, — Fransızca ve riyaziytden aularım. Klmsesiz ve ta- kir bir gencim. Ticarethanelerde sabah- fan akşama kadar veya gece de çalı- tirim. Arzu edildiği takdirde taşra- ya da gidebilirim. Merhametii ve iyilik #evenlerden şefkat ve yardımı bekiyo - ram. Lütfen Son Telgraf Halk sütunu | N. B rumucuna inümrcaat olunmasını hürmetle rica ederim. Bir genç iş arıvor gİstanbul Erkek Lisesinin — 939-940 Gdere yi mazunlarındanım. Yaşım 19 dur, Abevi vaziyetim müsalt olmadığı için tahsillmi yükseltemiyeceğim. Tuh-| alilimle mütenasip bir 4 arıyorum. Lü- Hum görülürse dişarı da giderim. Talip- derin Son Telgarf Halk Sütunu lise me- Zunü İ. S. rumuzuna mektupla müraca- atları lan olanur. | | benzemiyor. Herhalde — kendisini wwmk çok gücendirmişsin.. k. a Seendirecek birşey yapma; < Bilmdesi Airdlmayü <kdtür verdirecek hale sürükliyebildiktem sonra daha ne yapılır bilmem?, Cevap vermedim. O, — Haklı değil miyim?, Diyor, gözlerimin içine dik dik Bakarak ilâve ediyordu: — Bu böyle işte. Herhalde ha. talısın!, Artık dayanamadım: — Abla ne hatalıyım, ne şa me bu, Anlaşılan e adamcağız evlen. diğine pişman, Şimdi ayrılmak i çin vesile arıyor. Dedim ve. ilâve ettim: — Galiba o kadın alıp bir iki deği, birçok kereler ahş. muş olacak ki bu kolaylık ve alış. kanlık içinde beni de bırakmak is. Ablam; | VArkası var) 1 çok temiz bulunan şerefli bir al- | Universitedo kitab- sızlığa bir jubilo yapmalı Üniversite rektörü, talebe: | ye çay veriyor.'Bu- toplantı. lar, iyi vesilelerdir. Çocuklar, dertlerini, şikâyetlerini söy - lüyorlar. Geçenlerde, hukuk talebesine verilen çayda, ço cuklar kitapsızlık derdini, tas lebe yurdu meselesini ortaya atmışlardı. Bir gazete şöyle diyor: Üniversite talebesi, yedi se- nedir tekrar ettiği kitapsızlık derdi ile, talebe yurdu ihtiya- cını ileri sürdü. Eh.. Yedinci senesini dok duran bilhassa kitap mesele- si, inşaallah, yakında 9 uncu scnesini, sonra 15 inci senesini, daha sonra da yirmi beşinci | senesini idrak eder. ek a ki lesi, üniversitede kitap yoklu- ğu hâdisesi, gelişi güzel bir çay toplantısı mevzuu değil, bir kitapsızlık jübilesi mev- zuu olur. Demek ki, talebe ve üniven site idaresi, bu tarihi ve mü- him jübile için şimdiden ha- zırlanmalıdır. Birçok -ecnebi profesörler şimdiye kadar o- kuttukları dersin kitabını yaz> mamışlar.. Aceleye ne lüzum var?. Yavaş yavüş yazarlar.. İyi iş ağır olur. Hem, bu pro fesörler, jübile zamanına kı dar daha çok saç sakal sahibi olur, ilmi vukuflrı artar, esere lerini güzel bir şekilde ciltli- yerek, jübile merasimine ge- tirirler, alkışlar arasında kün süye çıkarlar ve okurlar. Sonra, zaman dedğiniz ne- dir ki?. Çabuk geçer.. Gözü. nü açıp kapayıncıya kadar, bir de bakarsınız, 25 yil do muş.. Amma, diyeceksimiz ki, o | vakte kadar, üniversite tale- besi, kitapsız ne yapsın?. Der. nereden öğrensin, âlimler nasıl yelişmişler?.. Hem, hazır kitap alıp okuma- yı kim olsa yapar. Marifet, kitapsız öğrenmektir. o lbni Sina hangi ders kita- bından çalışlı da yetişti?. Gençler, biraz aceleci, hara- retli ve ateşli olur. «Şıp» de- yince, çabucak kitap yazılır, basılır, satışa çıkarılır m?. Üniversitelilere sabır - tav- siye ederiz. Sabrın sonu selâ- mettlir. Bir Tramvay Kontrolünün İzahı 18 numaralı tramvay konleslürü B. Ziya geçen gün <Birimizin derdi, hepe mizin derdi> sütununda çıkan bir kar mektubu münasebetile matbaamıza çe lerek kendisine gayri nazik bir gekilde vevap verildiğini iddia eden B. Halilin iddlasına karşı şunları söylemiştir — «Ben 17 senelik bir wanyay me- muruyum. Halka nezaketle muanıcle ok- um için 17 yılda hiçbir şikâyete mu- balap olmadım. Biletçiliğim zamanında GA Ayni oezaket ve dürüst e hartket terkos muslukları Beyoğlunda Tarlabaşında otu - Ta Tarlabaşt ve Beyoğlunun diğer birçok yerlerindekf apartınanların ve evlerin üst katlarında mu bul- dir. Belödiyenin ve sular Idarasl- nim gehrin en merkeri yerinde o- Biran halkı biran evvel susuzluk- dan kurtaracak tedbirler almasını bekliyoruz.> mek vazilemin birinci pronsiplerinden-