İ—SOI I'ILGIAI'—ZS I!LDL 1940 HADİSELER KARŞISINDA 'TİYATRODAN ÇIKARMIŞLAR birleşti. LM: bu hüdiseyi leessu'le karşılamıştık. Neden ayrıldi, rılmağa ne lüzum var, diye, nüyordul Halbuki, bir Razeteye söylediğine göre, tiyatro- dan kendisi ayrılmamış, € Halide Pişkinin lar... Hakikat bu merkezde ise hayret!. Bir taraftan san'atkâr yetişmi- yor, diye şikâyet ediyoruz. Halide Kibi bir kadın san'atkâr &z camlan- da mı yetişir?. TIRHANIN SÜR'ATİ Arkadaşımız Naci Sadullah, Tır- han vapuzile yaptığı İzmir seya- hatinin tamam 30 saat sürdüğünü yazarak, bu yavaşlıktarı şikâyet c- diyor. Fıkrasının sonunda: — Acele işi olanlar, İzmire yü- Tüyerek gidecek.. diye güzel bir de espri vapıyoı Fakat arkadaşımız haksızlık ve insafsızlık ediyor. Yahu, o meşhur kazayı geçir- diği zaman, Tırhan vapurunun ha- yatından bütün bütün ümit ke- imişti. Öyle, onun üzerine pek fazla varılmağa gelmez. SEYRÜSEFER İŞARETLERİ Arkadaşımız Felek Bürhan, İs- tanbuldaki seyrüsefer memurla - rının, nakil vasıtalarına ve yolcu- lara - geçiş müsaadesi verirken, hepsinin avrı ayrı işaretler yaptık- larını yazıyor. Kimisi selâmlar gibi, kimisi yel- pazelenir gibi, kimisi sinek koğar Kibi işaret veriyormuş. AYRUPA HARBİNİN YENİ MESELELERİ Bakır, petrol ve demir Yazan: ALİ KEMAL SUNMAN Ayrupa harbi çıkmadan daha evvel istikbali mümkün olduğu kadar isabetle keşfederek © gün- kü tahminleri sonraki vekayi ile de şayan dikkat surette teyit edil- miş olanlar yok değildir. Bunla- rın böyle büyük bir nisbet daire- sinde tahminlerinde isabet etmiş olmalarının sebebi aşikârdır: Bun- dan çok evvelki vekayii biliyorlar. Bugünkü bali iyi tetkik etmiş bu- lunuyorlar. Sonra da dün ile bu- günü birbirine bağlayınca yarın için az çok isabetli bir keşif zuhur ediyor. Bu da kat'i değil. Az çok., İşte Avrupalı askeri bir müte- hassısın, bilhassa dünyanın pet- rol meselelerindeki bilgisi ile şöh- ret kazanmış bir muharririn 939 baharında, daha harbin çıkmasın- dan evvel yazılmış bir tetkik ma- kalesini aradan şu kadar zam geçtikten sonra tekrar ekuürken bu düşünülüyor. Muharrir o vakit milletler arası vaziyetini şöyle çizi- yordü; Herkes huangi safta olacağımı ta- yin etmiştir. Herkesin - bayrağı belli olmuştur. Almanya, İtalya ve japonya bir tarafta. Bunlara mer- kezi Avrupadaki Macaristan da iltihak etmiş oluyor. Fakat bu dev- letler müstakbel harbin - ki bir senedenberi artık emrivaki ol - müştür - uzun sürmiyeceği ümidi- ne kapılacaklardır. Hattâ talih bunlar için müsait gider. Kendi besaplarına pek bahtiyar olarak Fransayı, Belçikayı ve Holandayı da çiğniyebilirlerse - ki bu da öyle Son Telgraf'ın edebi romanı : 68 | GÖZYAŞLARI , ETEM -İZZET BENİCE Böyle adamı değil, değme gi- yimli kusamlı efendiyi bile bu a- 'yaz tamımaz. Yine biz az çok iyiye de kötüye de, soğuğa da, rüzgüra da idman ettik. Ruhi bey mükel- lef paltosunun içinde dolaşırken iki günde bir nezle olurdu. Camur Ru! anaşmaktan za- ftüzrce bile korkup cekiniyor!. Hos| Zaten herşeyim değişti. Zahiri hü- küm ve telâkkilere göre: His, fikir, | muhakeme, iz'an, idrak. 2evk, a- salet. seciye, vicdan, fazilet namı- na hiçbir şeyim kalmadı. O kadar alcaldım, o kadar bayağılastım, o kadar benliğimi, hüviyetimi, var- Tağımı kaybettim!. — Camur... Dedikleri kadar, belki daha faz- la, çamurum!. Bırakamadığım tek bir itiyadım var. Hatıralarımı yaz- i UZANAN 5 TABANCA ASFALT YOLLAR Son Telgraf- Arkadaşımız, memurlarının yeknasak bir işaret şeklini kabul etmeleri Peki amma, efendim, teferrüata nasıl karışılabilir?. Her yiğitin bir yoğurt yiyişi vardır, bütün seyrüsefer | 250 kuruş alacağını bir türlü tahsil edemiyen açıkgöz adamın, nihayet, bu parayı nasıl istirdat eyleditini okudunuz mu?. Bir gece, zifiri karanlık.. ala - caklı köşebaşında bekliyor.. Borç- lu, sakin ve soğukkanlı, herşey - den bihaber, yolda ilerliyor. Bir- den karanlıkta bir gölge.. Bir ta- banca namlusunun parlaması da ayni saniyede vaki oluyor: — Ya parayı, ya canını... 'Tabil borçlu, derhal çıkarıp 250 kuruşu toka ediyor. Alacaklı memnun, şu ifşaalla bulunuyor: — Tabanca tahtadan... İşte, bazan, böyle uydurma si- lâhlar da tesirini gösteriyor. Hasan Kumçayı — arkadaşımız, Kadıköy semtinde, bazı asfalt yab ların makul bir plân dahilinde ya- puUmamış olduğunu, asıl lâzım o- lan yerlerde, yolların bozuk, tek- tük köşkler civarında ise, yolların asfalt yapıldığını yazıyor. Masum ve hüsnüniyet sahibi ar- kadaşımız, bu halin sebebini bir | türlü anlıyamıyor, yahut, anlama- mazlıktan geliyor. Birader, o civarın mahalle muh- tarını bulup, o taraflarda kimle- rin oturduğunu bir kere sorsana... AHMET RAUF ) | oldu - bu darbe ne kadar müthiş | olursa olsun faclanın bu ilk per- | desi indikten sonra da iş bilmiş | aktır. Çünkü İleride â kııd d gösterecektir. Slrir Söskllllern. BfeeRl Onun için Almanya ile mütte - fikleri Avrupada muzaffer olduk- ları takdirde de harbe daha uzun sencler dayanabilmek mecburiye- |Yangın ve kazalar için ibir deniz sıhhi imdat| Denizde imdat teşkilâtı yapılıp motör-| ler alınacak | Karadaki kazalar için sehrimiz- | de kullanılan belediye imdadı sıh- | hi otomobillerinin büyük faydalar temin ettiği ve bu suretle bir kaç | yılda yüzlerce yaralı vatandaşın | hayatlarının kurtarıldığı anlaşıl- mıştır. Bu münasebetle Adalar, Kartal, Beykoz, Boğaziçi gibi de- niz aşırı ve uzak yerlerde ve ya- hut limanda vuku bulan yangın ve kazalar için de deniz imdadı sıhhi teşkilâtı vücude getirilmesi kararlastırılmıştır. Bu teşkilât için ilk partide 2 modern sıhhi imdat motörü ahna- | cak ve matörlerde doktor ile has- tabakıcı ve yaralar da ilk kullan:lan il; caktır. Ayrıca kara ve köyler icin de 4 sihhi imdat obomobili daha temin olunacak ve bunlardan bir daima Beykoz veya Çubukluda | duracaktı Parti nahiye kongreleri başlıyor Cumhuriyet Halk Partisi şehri- miz ocak kongreleri pazartesi ak- şamı bitecektir. | teşrinievvel sali gününden itibaren de nahiye kong- | relerine başlandacaktır. O gün Fatih merkez nahiyesi ile Yalo vada Kılıç nahiyesi kongreleri ic- | ra olunacaktır, Kaza koüngrelerine ise teşrini - #aninin 4 üncü pazartesi günü baş- Janılacak ve 1 avda bitirilecektir. O gün yalnız Çatalca kazasının ve 9 teşrinisanide de Beyoğlu kaza- sının kongresi yapılacaktır. Tek - mil kongrelerde tesbit olunan halk dilekleri müteakiben de vilâyet idare heyeti reisliği vasılasile An- karaya biklirilecektir. b Apartımanlarda yeni bir hile! Sayfiyelerden sehre göc mevsi- mi olan bu ay içinde Beyoğlu ve tinde kalacaklardır. Seneler uza- dıkça petrol ihtiyacı şiddetle ken- dini duyuracağı gibi harp malze- mesi yapmakta elzem olan demir ile bakırın da eksikliğini günden güne anlıvacaklardır. Almanlar biraz bakır ile hirçok demiri İs- vecten alabileceklerini ümit ede- ceklerdir. Ondan sonra da Yugos- lavyadan bakır almak istiyecek - lerdi de Komanyadan düşüneceklerdir... temin etmeyi ve saire, Muharririn daha başka mülüha- zaları da birbi; takin ediyor. Fakat vekayiün şimdiye kadar te- yit etmediği tahminlerden uzun uradıya bahsetmeğe lüzum olmusa gerek. Onun israr ettiği nokta üç büyük maddeyi iptidalyedir. Petrol,| bakır ve demir, O zamanki rakamlara göre İs - veçin senede demir istihsalâfı 11 milyon 229 hin ton hesap edilmek- tedir. Yugoslavyanın bakırı da 40 milyon ton çıkıyor. Romanyanın petrolü 6 milyon 715 bin tonu bu- kuyor, Fakat Almanyanın bu mem- leketlerle yaptığı anlaşmalar ne kadar müsait olursa olsun istih- salâtı arttırmak işi bir çok vesaitin kullanılmasına olduğu gibi bunla- TI getirmek de nakliye vesaii çok iyi temin edilmesine bağlıdır. Bugünkü halde Fransa Avrupa kıt'asında mağlüp olmustur. Fa- kat İngiltere bütün setat ve guy- reti ile durmaktadır. Daha ilâve edilecek bir nokta var: Amerika ile İngiltere arasın- :ıll teşriki mesai daha ilerliye- mak, Nedense andan bir türlü vaz- gecemiyorum. Defterimi — bucak bucak herkesin gözünden, teca - tırları vazarken de eski Ruhi deği lim, İyi düşünemti y miyorum, İyi göremiyorum. Ka- lemim durdu. Kabalaştı. Hissede- | miyorum, duyamıyorum, duyar - sam bile yazamıyorum. Hattâ beş ön kelimeyi bile bir arava getirip nasıl yazabildiğime hayret etmeliyim, Aralarına ka - rıştığım insanlar, hayat hep okumağa yazmağa, dü- şünmeğe ve nihayet İnsanlığa düş- 1 man!. İp Ömer, Kel Recep, Karadu- man Ali, Keş Mustafa, Senyör Mehanet, Kör Reşit, Dino Yusuf, İstanbulun bazı — semtlerinde ev ve apartıman kiralarının yüksel- diği anlaşılmıştır. Halbuki milli korunma kanunu- na göre kiralar için geçen vıldan fazlaya kat'iyyen yükseltilemiye- ceğinden takibattan kurtulmak i- icin bazı apartıman sahiplerinin kalöriler, elektrik, asansör ücreti namile bazı yüksek zamlar çıkare dıkları ve hattâ sığınak ilâve et- tiklerini de söyliyerek yine kirayı yükseğe getirmek hile ve kurnazlı- Rına saptıkları duyulmuştur. Bu kabil vaziyetlerle karşılaşan kira- cıların şikâyet ve ihbarları üzeri- ne hemen takibata geçilerek hile- ler önlenecek ve muhtekirler müd- deiumumiliğe verileceklerdir. Bu cevabı beğenimedik İstanbul sanayicilerinin İzmir fuarına karşı gösterdiği lâkaydi- den, İzmir belediye reisi şikâyet etmişti. İstanbul sanayicilerinden bir kısmının, bu şikâyete vudiiı ce- vabı bir gazetede okuduk. Hayret Meğer, İzmir fuarına iştirak etmemelerinin sebebi şu imis: İstanbulda bir sanayiciler sergisi açacaklarmıy Olabilir, açabilirler. Fakat, bü- tün memlekelin iktısadi ve sımai işbirliğinin toplu Hadesi olan İz- mir fuarına iştirak etmemek, bir nevi oyun bozanlık olmâz mı? BÜRHAN CEVAT Çakar Ali.. Şu bu. Bunlar beyin ve hiş üzerinden geçen öyle birer | silindir ki yalnız insant Ceğil, in- sanlığı bile ezip çökertivarlar!. Artık kendi kendime maziye ait hiçbir varlık hissetmiyorum, Hiç- bir hatırayı muhafaza edemiyo- rum. Naranın yüzünü bile unut- tum, Yalnız onu, o ismi, o | — vi- yeti hissime, ruhuma, benliğ me, varlığıma gızan ve sginen bir akide gibi muhalaza ediyorum. - Sanki bana vücudümün derisi benim, içi hep onunmuş gibi geliyar. Onun için nefes alryorum, onun için â- yakta duüruyorum. andan küvvet alıyorum, ona sığınıyorum, onun sevpisi ile, onun damarlarıma bı- raktığı lezzetle vaşıyorum, — Bu tamamile ifade edilemiyen, anla- tılamıyan, en aklımın erme- diği, kalemimin tesbit edemediği bir mesele, Onun yüzünü unuttum. Kendisini görmek istemiyorum!. Nerede olduğunu bilmiyorum. Kaç senedir yüz yüze gelmedik!. Bir saniye bile başbaşa kalmak istemiyorum.. Dedikten gonra, — Bütün hüviyelimle onunum, | olsun. Ona ben karışmam!. Avrupıdı tahsil Bir devlet dairesi, bes altı sene kadar evvel, 13 kadar genci Av- rupaya tahsile göndermişti. Geçen gün, bu çocuklardan birine ras adım: — Geldiniz mi?, — Evet, dedi.. — Tahsil tamam oldu mu?, Evet... Hepiniz muvaffak oldunuz mu?, ) — Hayır.. Aramızdan üç kişi, e- rada bes sene kaldıkları halde, hiç birşey yapamadan döndüler, | — Vah vah.. Sebep?. — Gezdiler, toodular; işi hovar- | dalığa vurdular., | gelince, —hükümete | 12 - 13 bin lira tazminat ödemeğe mecbur kaldrlar. | Bu arkadaşın «Avrupada tahsil» mevzuu üzerinde bana uzun boylu — anlattığı hüdiselerden sonra, şu | kanaati edindim: Gerek kendi hesabına, gerek devlet hesabına Avrupaya tahsile | gönderilecek talebede şu sartlar aranmalıdır. A— Lise ve yüksek - tahsilimi Türkiyede ikmal eden gençler an- cak Avrupaya tahsile gidebilirler. B— 25 yaşından küçük her bir 'Türk Avrupaya tahsile gönderile- mez, Askerlik vazifesi mıiş :cııckı Avrupaya tahsile gi- demez. Bunlardan başka, — Avrupaya tahsile gönderilecek talebenin bu- rada evlendikten sonra gitmesi şa- yanı tercihtir. Normal zamanlar avdet edince, bu şarilar gözönün- de tutulursa memleket için her bakımdan hayırlı olur. REŞAT FEYZİ Açık iş ve memuriyetler Asgari orta mektep mezunların- dan İş Bankasına alınacak olan memurlar için açılan müsabaka- ya şehrimizden de bir hayli talip cıkmıştır. Fakat İstanbul için me- andan bunlar ya- | kın olan Bursa şubesine müracaat | - Bursada da müra- | caatlar azami 5 teşrinlevvele ka- | dar kabul olunacak ve İmtihan da 7 teşrinlevvelde yapılacaktır. Sümer Bank U. Müdürlüğü de gerek kendi subeleri ve gerek müh- | telif şehirlerdeki fabrikaları için tecrübeli muhasebe ve yahut ti- caret şefleri ile memurları ara - maktadır. Talip olanlar arami 1 | teşrinievvele kadar Ankarada mez- kür Banka U. Müdürlüğüne mü- racaat etmelidirler. MÜTEVFERRİK İŞLER Ortaköydeki deniz ticaret mek- tebine asgari orta mektep mezunu l iliye memuru aıınucıklır mektepte yiyip yatabilecektir. Tw lebelere sabahları beden hareket- leri de ve sıhhatli olması icap eden talip- ler mezkür mektep müdürlüğüne müracsat edebilirler. Nişantaşında doktor Kenan Tev- fik hastanesi hastabakıcı aramak- tadır. Türk Hava Kurumunun Gü- lata nahiyesi şubesine seri yaza- Dilen bir daktilo aranmaktadır. 3 gün meccanen tecrübe oluna - caktır. Şubeye müracaat olunma- lıdır. —— İktısat Fakültesi imtihanları Üniversite iktısat fakültesinin eylil devresi imtihanlarına teş - Tinlevvelin 2 inci çarşamba günü başlanılması — kararlastırılmıştır. © gün 1 inci sınıfta «mufassal ik: tısat teorisi» 2 inci sınıfta da «dokt- rin, para, kredi ve banka» imti - hanları yapılacaktır. onun için yaşıyorum. Onun deli- sivim!. Demek ve, hakikatlte de büyle olmak nedir?, Bunu izah edecek olan herhalde ben değilim. Ruh doktorları, filozoflar, pisikoloğlar buna teşhis koysunlar ve bana; — | — Sen şusun!, * Desinler. Burası beni alâkadar etmer. Son söz — Ben varım!. Hâlâ onu seviyorum!. Gözlerim onu unuttu. Fakat ruhumda yaşıyor!. Ona malik olmak istemiyorum. Ona malikim, sahibim, o beni içimde, hissimde, — dimağımda, hüviyet ve. varlığımda!, Cismi ne- rede ve. kimin koynunda olursa Yaşayış akidelerim de bu hisse, bu muhakeme silsilesine tâbi, o- nun için de şöyle diyorum: — Ben cisme bakmıyorum!. Bo- gdenimle yaşammıyorum!. Sefil ola- bilirim, zelil olabilirim, olabi- lirim, kötü olabilirim. Cisim Pe » rapalasta da yatabilir, Yenicami avlusunda da sabahlıyabili: Ben ruhumla yaşıyorum! vamı — var) *Ana caddelerdeki dük-| Kalkacak tabelâlar kâncılar isterlerse hiç! tabelâ asmayıp sade resim verecekler Dükkânlardaki kırmızı tabelâ- ların değiştirilerek yerlerine kı » ristal tabelâ kııvıul'r:sı Hakkındaki leri mucip olduğ_mu yazmış ve bu cam, kıristal pahalılığında es- naf için böyle bir mecoburiyet çı- nn doğru bulunmadığır Dün memnuniyetle öğrendiği - mize göre belediye reisliği de kı- ristal tabelâ koymanın meeburiyet le olmasın: esasen muvafık Börmemiş olup sadece caddelerin güzelliği bakamından yeni bir şe- kil teemmül etmiştir. Bizzat Vali ve Belediye Reisinin dün verdiği izahata nazaran ana caddelerde istiyen dükkâncılar kırmızı tabelâları kaldırıp xüzel olsun diye kıristal tabelâ koyabi- leceklerdir. İstiyenler de hiç bir tebelâ asmıyacaklar, fakat tabelâ resmini yine eski miktarda vere- ceklerdir. Ve bu yeni şekil şimdi- lik valnız Beyoğlu, Eminönü ka- zalarında tatbik olunacaktır. ——— —— — Durdurulmıyan inşaat Kadıköy Halkevi inşaatının dur- durulduğunun doğru olmadığı an- laşılmıştır. Bu hususta alâkadarlar demiştir ki: «-— Bahariye cadde - sinde yapılmakta olan yeni Kadı- köy Halkevi inşaatı tehir edilmiş değildir. Binanın çatısının alınma- sı da dahil olan birinci ihalesi ta- mamlanmiış ve bu inşaat teftiş he- yeti tarafından çok beğenilmiştir. Birinci ihale bedeli yazıldığı gibi 200 bin lira olmayıp 147 bin lira- | der, Binanın mütebaki kısmı için Avrupa malzemesine değil, valnız yerli çerçeve, swvaya lüzum oldu- Buna göre yakında takriben 200 bin liralık ikinci ihale de yapdıp inşaata devam olunacaktır.. — Dünkü âni teftiş Belediye iktısat müfettişleri ile polis kontrol memurları dün şeh- rimizin mubtelif semtlerindeki kömür ve odun depolarını ant bir teftişten geçirmişlerdir. Bu teftişlerde eksik tartılıp tar- tılmadığı ve odunların fiat muru- kabe kömisyonu tarafından tesbit oluman cinslere ve fiatlara göre sa- tılıp satılmadığı kontrol olunmuş- tur. İKUÇÜK HABERLER y Sirketihayriye sonbahar ta- rifesi uybasında başlıyacaktır. * 13 yaşında Mehmet Olgu ise | müindeki sabıkalı bir çocuk Kan- tarcılarda bir kutu çorap çaldı - Bndan 19 gün hapse mahküm ol | muştur, * Amerikadan limanımışa mal getirmek üzere hareket eden Yu- nan vapuru İngiliz kontrol heye- tinden müsaade alınmak üzere İz- mirde kalmıştır. * Bulgarlar memleketimizden | mühim miktarda Torik ve Pala - | mut balığı alacaklardır. w Emniyet Sandığında gecen bir | haksret hâdisesi dün Sultanah - met birinci sulh ceza mahkemesi- ne intikal etmiştir: Davacı mez - kür Sandık memurlarından Sahip Seref; mücevherat kasmı memur - larından İbrahimin; iş sahibi ba- yanlar önünde kendisine hakaret ettiğini iddia eylemiştir. İbrahim ise kendisinin 31 yıllık bankacı ol- duğunu ve hakaret etmediğini, mu- kabil dava açlığını söylemiş, mu- hakeme tevhit ve şahit celbine kalmıştır. e Yumurta ihracatına dünden itkbaren başlanılmıştır. No. 171 Çünkü, Beyazıdı Veli devletin budutlarını talan eden ve sahille- rini yakıp yıkan düşmanlarla öyle bir sulh akdeylemişti ki, eski de- | virlere nazaran küçüklük adde- | kumabili, urlırlı sulh akdettikten — sonra biraz nefes alabilmişti. Venedik ve Macarların sulhu ehlisalip tertibini de bozmuş ve | felce uğratmış demekti. Zaten Mücarlarla öyle bir şe- kilde sulh yapılmıştı ki, sulh şart- larının içinde Almanya, Yani, Macarlar bu saydığım dev- letler namma da etmiş gibi oldular.. POLİS vi MAHKEI:IELER Suç üstüne suç | işliyen bir sabıkalı ! Suç üstüne suç işliyen bir sabı- Kâlının son marifetinin hesabma dün 1 inci asliye ceza mahkeme- sihde bakılınışlır. Hüseyin oğlu Hıfzı adında bulunan bu uslanmaz hırsız ve yankesici Fatih semtinde bir hırsızlıktan dolayı asliye 2 inci gezu mahkemesi tarafından 1 sene hapse mahküm edilmiş, fakat ce- zasını ikmal edip çıkar çıkmaz Be- yoğlunda bir yankesiciliğe kalkış- tığından bu sefer de Beyoğlu 2 inci sulh cezasından 9 ay hapis kararı almıştır. Hıfzının 9 aylık mahkümiyetini çekmek üzere hapishaneye gönde- rildiği bir sırada yeni bir vak'ası çıkmıştır: Bir gün ğ ederek karısı ve kızı ile Bakırkö - yünde trenden inerken birisinin kalabalık arasında evvelâ karısını, sonra kızı Maryantiyi sıkıstırdığı- mı ve gsönra da kızının kolundaki kıymettar bir bileziğin aşırıldığını bildirı FOTOĞRAFTAN TESHİS Bunun üzerine memurlar sahı- kalıların fotoğraflarını şikâyetçiye göstermişlerdir. Şikâyetçi de bun- Tarın arasında Hıfzinin resmini i- saret ederek: «— İşte bu adamıdı: demiştir. Memurlar Hıfsınin bu jyeni marifetini tevkifhane müdür- Tüğüne bildirmişler ve tahkikata girişmişlerdir. Neticede suçlunun filkakika Hıfzı olduğu anlaşılıp bi- Tinci asliye ceza mahkemesine ve- rilmiştir. Dün dinlenen şahitler Hıfzıyı tanımışlardır. Müddeiu - mumi bu vak'adan dolayı 1 yıl :: is cezası İstemiş, dava karara Üniversite meclisinin dünkü <- ,plantısı Ü ite profesörler — meclisi dün Rektör Cemil Bilselin reisliği altında toplanmıştır. İçlimada ye- ni ders yut hazırlıkları görüşül - müştür. Uzun zamandanberi müzakere edilmekte olan yeni asistanlar ta- limatnamesi de ayrıca bu toplan- tıda kabul olunmuştur. Maarif Vekâletine gönderilecek olan bu talimatname asistan nam- zetlerinin imtihanları ve staj müd- detleri hak a yeni esasları ve hükümleri ihtiva etmektedir. dmir “ir Arpa fiatları dün 5 para yük- selmiştir. Bazı cins buğdaylar da 10 - 12 para tereffü etmiştir. ** Şeker fabrikalarında günde * fazla'çalışdacak — ve saat başına amelelere münzam ücret verilecektir. Birimizin Derdi / Haplmizin Derdi ocuklar ve sinem Bir okuyucumuz yarıyor: «Sinemanın çocuklar üzerin- deki bıraktığı tesiri artık ben 'bapların çocukları, zabıta filim- Jerini, lııl_l sinemadan çıkma- Şah Ismail aslen Türktü Bütün bu garp gaileleri bittik- ften sonra sıra şarka gel - _ı.ıı Şarkta büyük bir ateş ya- nî: Bu da Şah İsmaikli. an Sahı olan Şah İsmail aslen Urlıdı Şiilik, Sünnilik davası vardı. Şah İsmailin aile şeceresi Uzun Hasan tarafına dayanır, Uzun Hasanın devleti büyük ve kavi bir devletti. Fatih Sultan Mehmet, Uzun Ha- sanın ordusunu Otlakbelinde mahv ve perişan etmişti. Uzun Hasan, uzun müddet Fa- tih Sultan Mehmede karşı koy - mustu, Hattâ, Trabzon Rum impat l ı (DiŞ POLITİK | İRoma ziyaretinden $ Yazan: AHMET ŞÜKRÜF Alman Harlelye vıkill'""l ma ziyareti nihayetlenmi Ribbemitrop üç gün evvdl ne geri döndü. Birşey kaf'i olarak söv“’ Mücadele mihver plânlarına uygun olarak ,.d yor. Hitler harbin 1940 içinde nihayetli lııı rak söylemişti. Göri | taarruzu "'d' man çocuklarına Iııııbıl _J nutukda: «Führer bu yaz hAY hayetlendirecektir. demisti, man harp plâmı 1940 yazıni? lesi, Holanda ve Beıal' ve. nihayet Fronsa hamlesi 4 vaffakiyetle yapıldı. M ni teknik ile sürprizlerle V, da hile ile hedeflerine Almanya 15 ağustosta alınak için 8 uğustosta İ başladı. On gün lııvl_l : ilk bombardıman, İngili raç hareketinin yapılmasi Ü7 likeli olacağını Almanlart Fakat Almanlar ,yılı e ettirdikleri bİF ff tâbiyesile, ağustosun son hüÇ P da yeniden taarruza "5 da hbir netlce vermedi. | man propagandası için €H lan vaziyet, arada 15 rihinin gelip geçmesi idi. pazandanm propagı pağanda olduğunun anlı sındadır. İngilterenin 4 f idant kümiyeti hakkında Tiyati siz kalmıya başladı. Eylülün yedinci günü terör bombardımanı, haki man ihraç hureketi teşti herkalde şimdilik yapılmif FY a aabelıyörda. Bundiri M —man; mukabelebilmi .1 selmeğe başladı. Uzun BÜ sözleri, İtalyan ;ııııılcl tunlarında yer buldu. lar altındadır ki mııııeu""' plânlar üzerinde gürüşmek Romava gelmişti bariz hususiyetidir. Bu öyle oldu. Fakat bir takil? ler, mihver devletlerinit da teşehbüse girişmek runda olduklarını anlatüi İtalyanın esasen Mısifi istilâ teşebbüsüme ınll': Tümdür. Fakat İtalyanın büsü yalnız başına çok şüphelidir. Mihver ortakların bt şebbüsüne karşı İspanya' bir vaziyet alacağı belli Dahiliye nazırı s»uiı;y Berlinde bulunması, Hi Tüşmesi, hattâ avdette Taması, bu devletin de şebbüsünde vazife aldi /| | ” 'e olarak güsterilmektedir: İğin y) tün bunlar kâfi delil | €i Suner karar "e olsa, İspanya derhal ,, tılır. Çünkü dahiliye sist temayülleri, İs denberi malümdur. Fakâf bu mücadelede İspanyA'İ b raya sürüklememek #i3' kip etmiştir. Ve bu siyi rılmıya karar verdiğin€ yabilir. Fakat daha İ? reket eden Frankonul havalarda İngiliz mukt' kuvveti tebarliz Musoliniyi memnun helidir. | ra, Uzun Hasanın post kavgası uğruns duğu imparatorluk ©ç ve şaivetini kaybetmek? İşte şark budutları! imparatorluğunun açmak istiyen Şah Hasan sülölesinden Ç çar iğit, cestf Tam manasile bir Uzun Hasan devi sonra, ötede beride | Bit kümetçikler ııul ei eeet () » e) eeti Y