Bır yaz mevsimi idi /, | Yazan: REŞAT FEYZİ ı Bütün insanir gibi, Semsi Güler-, yüzün de gayesi biran — eyvel zengin olmak, — baylın her nevi nimetlerinden, zevk ve eğlence - lerinden istifade etmkli. Ümrün sonunda ve ihtivarlıkta zengin ol- mağı istemiyordu. O zaman, zem Kinliği ne yapeğım, diyordu. Şim- di olmalı ki.. Şimdi diyince, Sem- si üleryüzün ceksiniz. Söyliyeyim: 29, Delikan- h, genç, çocuk.. Ne derseniz, di- yiniz.. Şemsi Güleryüzün bir “urkadşı vardı, — Durmuş. Durmuş. tur - nayı gözünden vunmuştu. Maa - mafih, pek de fazla duriüş sa - yılmadı. henüz 32 yaşında idi, O- do hayalı ve istikbali, tam Sem- sinin ideali, rüyasında, havalinde gördüğü bayat idi. Muhtar, cok zengin bir fabrikatörün kızile ev- lenmiş, ham, 18 yşında ayın on dördü gibi bir kadın sahibi olmuş,| heri de milyonu bulan biz servetç) kaonmustu. Muhtar Şemsiye daima nasihat derdi. Böyle zengin bir ailenin kı- zanı alabilmek için tek çare aşk idi.| Kızın önüne çıkacaksın, kandıra- sana âsık olacak ve ev - | Xten bahsedeceksin:.. tamamen kap - körkma.. Halta, yaşını merak ede - | | mesi lüzımdı! an, sen biraz müstağni bile avranabilirsin!. Kız, sızlar, evinden kaçar, haytn kıyacazı dan bahseder, 'hulâsa, bir kolayını | ni babasını kandırır ve onları bu izdivaca razı eder, Kızın ailesi evvelâ, siddetle red- dedecekler, kızı vaz geçinmek için cilerinden gelen her çareve, tâbire| baş vuracaklardır. Fakt, sen, is - tikbalden emin olarak, soğuk kan- hlığını muhafaz edeceksin!. Sonra evet, en sonra, partiyi vuracak, kızı alacak, milyon sahibi eve, âlâ damat gireceksin!.. İste Muhtarın — Samsiye yap - tığı nasihatlerin hulâsası böyle idi.| Şimdi, Şemsi, gece gündüz, bun-! ları düşünüyor, böyle, zengin bir kıza, nasıl, nerede tesadüf ede - ceğini düşünüyordu. Mufhtar, Semsiye nasihat eder- ken, şunları ilâve ederdi: — Bu gidişle, senin kendi ba - | Bına zengin olmanın imkânsızlığı açık!, 40 sene sonra, maaşın belki üç yüz Hiraya çıkacak!, Bütün ha- yatın mahrumiyet içinde gececok! Semsi ile Muhtar, payet sıkı fıkı arkadaştılar, İçtikleri ayrı gitmez- di. Bir banıkada, ayni serviste ca- | hışan iki arkadaşdıl. | Akşamları beraber çıkarlar, ya Muhtar, Şemsinin evine uğrar, ya-, hut da, Semsi, Muhtarın evine ka-| dar giderdi. Aylarca na€ihatten sonra. Semsi Güleryüz, gein istikbalini, an - cak böyle bir izdivaç vasıtasile yapabileceğini anlamış, arkada: nin dediği yoldan gitmeği karar- Taştırrmıstı. dür, Aradan bir kış geçti. Semsinin eli hâlâ boştu. Mubtar, ona kızı- | yar: — Aptal, enayi, diyordu bir- şey bulamadın?. bizim eve girdin, çıktın.. O zengin misalirler arasında bir tane seçe- medin mi?. Poker oynarken, da- ha ziyade kartlara bakacağına kar- şındakinin yüsüne baksan... Semsi, Muhtara söyle demişti: — Fakat, bu yaz göreceksin. Böyle şeyler hep, yazın sayfiyede olur. Deniz, kırlar. asfalt, yürüyüş. | ağaçlıklar bol günes.. Ask daha ziyade yaz mevsiminin çocuğudur.| Hakikten, Şemsinin — vaziyeli Muhtardan dah müsaitti. Evvelâ, büyük bir şans eseni olark, böyle zengin bir arkdaşa sahipti. Bina - #naleyh onun evine, onun muhi- tine, onun sosyetesine girin çıkı- vordu. Oraya “elenler, hep zengin insanlardı. Bu müsait — muhitle Muhtardan daha cabuk, kendi is- tikbal «i parlatacak yıldırı seç « * Yaz bitti. Sonbahar geldi. Artık Başfiyelerden anartımana dönü Yüyı Bütün mevsim çok par lakk ve eğlenceli geomisti. Abpar - tamana taşınacaklarının arifesin de idi. Muhtar, Şamsiye şöyle de- — Hiâlâ bir sey bulamadın, bü- | tün vazı da baş geçirdin.. Ben de zannediyordum ki, kışa girerken, | ra, kapı çalındı. Postacı bir kücük kart getirmişti. Muhtar,| evvelâ imzay bktı! Nalân!, karısının ismi , iri Yzryondu: «Beni artık arama... Şemsi ile Hilâ | Bütün kış, | | , SATIŞ İLÂNI Üsküdar icra memurluğundan Bir borgtan dolayı maheuz olup pa- Markoni — markâli radyo bir adet 4 dalaplı dört çekmeceli büle 10 adet kanape maa — kokuk ve sigara iskeralesi iki adet saksili pöri- manto © adet maroken imkemle | adet gözleag | adet somya 4 ödet tahta is- Kömle 1 adet tahta mazaların açık art ambalı 12 den 14 de kadar satış icrasına mez- kür gün arttırma bedeli muhammen Kıymetinin — yüzde 78 ini bulmadığı | takdirde ikinci arttırma olan 13/8/910 salı sant 12 den 14 e kadar açık art fırma ile satılacağından talip olanların, satış mahalli olan Erenköyünde Nazım) bey köşkünde hazır bulunacak — olan KZAYİ: Fatih nüfus memurluğundan “ldığım nüfus cüzdanmmi — ceketimle beraber kaybettim. Bulup getirene İ nakdi müküfat verilecektir. Aksaray Murartpaşa — Kazgani — Sadi mahallesi Cami sokak 11 No. Recep —— . | RASİT RİZA TİYATROSU HALİDE PİŞKİN beraber 30 Temmuz Salı günü akşamı Bakırköy M adi bahçesinde «Onlar ermiş muradına» Kornedi 3 perde * E. SADİ TEK TİYATROSU Bu gece (Heybelide) iakele gı Program Cazbant (pl) Çocuk saati Müzik: Çocuklar için (pı) | Fasıl heyeti Ajans haberleri Çiftçinin saati Konuşma (ciftçi saati, Küme ses ve saz heyeti Serbest saat Radveo gazetesi Radyo salon orkestram Ajans haberleri Radyo salon orkestrarı Cazbant (pl) Yarınki program dırma ile salışına karar verilmiş ve | Birinci arttırma €/8/040 sah günü aat ÂZ El fısnhmır Bir kı;mprıme hayat karşılıiğıdır En sıkışık zamanda size en büyük yardımcıdır. Kalori, gıda, lezzet ve nefaset bakımından tatmin edici mahiyeti ve yüksek evsafı haizdir. Merelmek, bezelya, buğday vesair çorbalık kompcümc erimizi her yerde bulabilirsiniz. ÇAPAMARKA MÜSTAHZARATI M. NURİ ÇAPA Kuruluş tari! Deniz Gedikli Erbaş orta okulu müdürlüğünden : 1 — Doğrudan doğr 3 — Müracaatlar nihayet beraber gidiyoruz. Onunla evle - niyoruz.> REORRARE LA ı Yurttaş! indeki malzemeyi lüzu - mu olduğu kadar sarelder ve hiç bir şeyin ziyan olmaması- na dikkat edersen, milyonl: tasarruf edilir. Şimdi öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, malze. meyi israf etmek değil mı.ıı_ mak borcumuzdur. Her zi; Glan şey, hayat pahalılığını arttırır. ULUSAL EKONOMİ İ ve ARTTIRMA KURUMU ekulu müdürlüğüne yapılmalıdır. 4 — İlerde Türk donanmasında gedikli erbaş alarak denizlerde — çalışmak sareti'> mernleketine hizmet elmek ve hem de hayatını mükemmelen temin) a A isliyen orta okul mezunu gürbüz ve kuvvetli Türk — gençlerinin bir an n okula müracaat ederek kayıt olunmaları ve diğer| ilân olunur. <6403> eheramiyet İstanbul Emniyet Sandığı Müdürlüğünden: | Burhaniye maballesinde eski Hallitbey yeni Taşoca- | 2 mü. yeni 10 No, Ju evde oturmakla iken hatlen! BAA İ GNBN NUŞÜL0 Sakireye iÜân yolile son. tebilğ. alünğiniz 200 “rayıi “tardı' yokarıda sdk Evvetce Beylerbeyinde Pi sokağında eski 2 yeni 8 ceki izümesgâhı maçhul bulunan 7410 hesap No, sile Sarıdığımızdan ryesi yazılı xi ahşap evi birinci derecede ipolek etmiş idiniz. Vadesinde ödenme- diğinden 19/7/988 tarihinde borç miktarı faiz, kanleyan ve diğer — masraflarla beraber 388 lira 49 kuruşa varmıştır. Bu sebepile ve 3202 No. lu kanun mucibin- €e yapılan, takip ve açık artlırma neticesinde mezkür gayrimenkul 53 lira be- delle sandık namina muvakkaten ihale edilmiştir. İşbu ilân tarihinden — itibaren bir ay içinde 38/1383 No. ile sandığa mür: borcu ödemediğiniz takdirde kat'i ihale kararı verilmek üzere dosyanın icra hâkimliğine tevdi edileceği son ibarname makamına kaim olmak üzere ilân oli (6602) Yazan: M. SAMİ KARAYEL Bütün ümidi, hayali Macaristana geçmek, oradan Rumeliye akın yapmaktı Cem Sultan kat'iyyen hiçbir ye- re kitmemeyi ve hiçbir teşebbüs. te bulunmamayı karar altına al mıştı. Sehzade kardeşi aleyhine yapı cağp her hareketin vatana karsı bir hiyanet olduğuna kat'iyetle hük- | metmiş bulunuyordu. Sultan Cemin bu haleti ruhiye- Papa da kat'iyetle anlamıştı. Papa, bir gün Şehzadeyi yanma davet etti. ve şunları söyledi — Şehzadem!, Sizi Macar kralı- ma yollamak istiyorum Sehzade, evvelce fevkalüde ha- heşker bulunduğu bu file muva fakat cevabı vereceği yerde red- deyledi. - Şehzade, Macaristana geçmek üzc! Temişti. Bütân ümidi, hâyali M: caristana geçmek, oradan Rume- liye akın yapmattı. n sözlerine şu vap verdi: — Şimdi ben sizin reyiniz üzere Engürikee (Macaristan) varıcak, anın askerile ehli islâm üzerine varınak lâzım gelür. Anların ü- zerine bu veçhile varıcak ol yerin uleması benim küfrüme bükme. der. Ben hot dinimi cihan salta - natına vermezüm, Osman memle- keti kande kaldı? | Papa, Cem Sultanın verdiği bu cevaba hayret etti. Papanın bü- | bir an evvel tün maksadı onu Macarislana ver- Pupa, hiristiyan katolik deylet- lerini ikna ederek Sultan Cemi | Macaristan kralına vermek.. Ro - mada toplıyacağı hiristiyan hükü. | metleri elçilerinin bu yolda kara- | rını almak.. bundan sonra, Ma - carlar başla olmak üzere bir ehli salip ordusile Rumelide Türklerin üzerine çullanmak.. bu ehlisalip ordusile de Sultan Cemi harekete getirmek.. Halbuki, Sultan Cem, bütün ar- zularına rağmen şimdi bunu red- dediyordu. Macaristana geçmek Rumeliye geçerek kardeşi Sultan Beyazıt ordularına saldırmak ve galip gelerek sal- | tanata sahip olmak istiyen ve bu | yolda hıristiyanlarla akdi muahede € Sultan Cem bunlara bi- güne kalmıştı. Papa, hayretlere düştü. Sultan Cemin hıristiyan devletlerden nef- ret ettiğini ve hattâ hıristiyanlar- dan. iğre anlayınca kızdı, başmı çevi — Var imdi it gibi bir bucakta bekle yat!. dedi, Papanın bu sözleri çok ağırdı. Papa bu sözlerini lâtince söyle - mişti. Zannediyordu ki, şehzade | ecnebi lisani bilmez, Halbuki, Türk padişahlarının | rini hemen ekserisi ecnebi lisan bilirdi. Cem de habası Fatih Sultan Meh- met gibi altı yedi lisan bilirdi, Lâ- tinceye mükemmelen vükıftı. Bu süretle Papanın ne söylediklerini | anlamıştı. Tabü tercüman bunu şehzadeye söylemiyecekti. anım bu sözlerini duyan Cem kükredi. Olduğu yerden doğrul- ruldu, fasih bir lâtince ile muka- bele etti: — Pes size gelen itten beter ol- mayıp ya mice olacaktı'. dedi. Papa, şaşırdı. Hayretlere düştü. Mahçup oldu. Bin türlü itizarla erden kalktı. Şehadeyi AL talep etti ve sarayı- na yolladı (1). Papa, hayretlere düldi. Şeh; denin verdiği cevaplar müthişt Papa, Romada hıristiyan devletle- elçilerini bekliyordu. Ro - mada akdolunacak kongrede ehli- salip meselesini halledecekti. Halbuki şehzade Cem, Maca- ristana gitmekten imtina ediyor- du, Bütün emellerini, ümitlerini ayak altına almıştı. Sultan Cem olmadan ehlisalip harekâtma girişilemezdi. Ehlisa- lip harekâtının bütün kuvveti 'Türk şehzadesi olacaktı. | Türk şehzadesinin imtinar Pu- panım düşündüklerini altüst et - miş bulunuyordu. Şehzadenin bundan sonra hıris- | tiyan devletleri nezdindeki mev - cudiyeti bostan korkuluğundan haşka birşeye yaramaz olmuştu. Papa, bir yandan hıristiyan dev- letlerinin murahhaslarını bekler - ken, bir yandan da şehzade den aldığı cevabin tesirinde bulu- nurken Venedikte elçisinden acip Abir haber aldı. (1) Vâkatı Sultan Cem S, 23, (Devamı var) Yazan; Iskender E. SERTELLİ ve macera romanı; 7T7 birdenbire hastalanması yü- zünden tehir edilmiştir. Da « vetlilere özür dileriz.» Cemal bey bu satırları bir kaç kere okudu. | — Kabil değil, azizim! Nebaha- tin ağtı bahanedir. Bu işte | de kimbilir ne dolaplar vardır. Ben bu aileyi gittikçe esrarengiz bul- mağa başladım. Birbirini çok se- ven ve iyi anlaşan bu çiftleri bir- Neriman ne kadat nasihat etti, ne kadar yalvardı İse, müessir o- lamadı.. Nebahat bir türlü yatış- Taıyordu. © gün nikâh geri kalmıştı. Gazetelerde küçük bir ilân Polis müdiriyetinde, Yıldırım | al yeni tıraş olmuş ve mua - | ine: — Haydi, hazır mısın? geldi... Diye seslenmişti. Cemalin muavini, henüz yeni gelen bir akşam gazetesini elinde sallıyarak, manalı bir bakışla o- dadan içeriye girdi: Ben hazırım amana, gidemi. yeceğiz. Niçin? Rahatsız mısın?, Yok- sa mühim bir iş mi çıktı?, | Muavin, gazeteyi uzi — Ne olursa olsun, üstad! Ni kâh geri kalmıştır. Hazırlanmağa Tüzum yok. Başka işlerimize baka- lan Yıldırım Cemal piposunu yaktı. Gazeteyi masasının üstüne bıraktı. Ben bu nikâhın tehirindeki sebenleri de çalınan gerdanlıkla alâkadar görüyorum.. Sen ne der- sin?, — Ben usandım bu işten, Pukat, reyimi sorarsanız, gerdanlığı ça- | Nebahatin annesidir, d al bey güldü — Amma da garip bükümlerin Val telefonla da rica etti. nikâhında bulunmağa mecburuz, turmustu: atırlar — Bu, benim görüşüm, benim bir kere göz- uzla okumağa ere de bu | Görecek- &iniz ki, gerd çalınmıs değil- dir. Tevkifhaneye girip gkıanlar- dan boş yere süphelenivoruz. raz da Neriman hanımı sıkıştır - malısınız! iulefasından mer- m Kadri beyin kerimes bahat hanımla mühendis Sadi beyin bugün Beyoğlu beledi. yesinde icrası mukarrer olan nikâhları, Nebahat hanımın | | h olarak yeni şüpheler uyandır- Maarif Vekilliğinden : Bölge san'at okulları özel 4 üncü sınıf elektrikçilik talebe alınacaktır. Namzetlerden aranılacak vasıflar: K olmak & okul mezunu olmak 19 dan yukarı olmamak Sıhhi ve beden! hali san'at okulu tahsiline müsalt olduğu okuldakl yeti sıhhiyece sabit olmak. €e — Fizik kimya ve matematikten orta okul müfredat programına gört pilacak müsabaka imtihanını kazanmak. Kayıt işlerine 25 temmuz 1940 perşembe günü — başlanacak başka günlerde 8 - 12 ve 13 - 15 € kadar En son müracast günü 28/VTT/940 Fazla tafrilât için: Ankarn, İstanbı yubesine parasız v , cumartesitif| devam edilecektir. perşembe günüdür. TÜRKİYE CUMHURİYETİ Ziraat Bankası Kuruluş Tarihi: 1888 Sermayes': 100,000,000 Türk Lirası Şube ve Ajansa adedi: 265 Zirai ve itcari her nevi banka muameleleri Para biriktirenlere 28,800 Lira İkramiye Veriyor Ziraat Bankasında kumbaralı ve az 50 | ihbarsız tasarruf hesaplarında € bulunanlara senede 4 defa çekilecek kur'a ile aşağıdi plâna göre ikramiye dağıtılacaktır. 1000 500 250 100 50 40 20 adet 4 4 100 120 160 DİKKAT: Hesaplarındaki parala: aşağı düşmiyenlere ikramiye çıktığı takd 1 Eylül, cektir. Kur'alar senede 4 defa: Lira Lirahk 4000 2.000 1600 4000 5.000 4.800 3200 bir sene içinde 50 Nradafi le 9C 20 fazlasile veriler 1 Birincikânun, 1 Maft 1 Haz'ran tarihlerinde çekilecektir. Çocuk Hekimi İDr. Ahmed Akkoyunlu ı Taksim - Talimhane Palas Ne. 4 Pazardan maada her gün saat 15 den sonra. Tel: 40 — )OKTOR Feyzi Ahmet Onaraf Cildiye ve zühreviye mütel Adres: Babiâli Cağaloğlu YÜ kuzu köşetinde No, 43. Tel, 338 Sahip ve neşiryatı idare eden Başmuhbarriri ETEM İZZET BENİCE Batıldığı yer: SON TELGRAF Matbaası Yıldıram Cemal, o gün müdiri- yettaki odasında oturamadı.. Mu- avininin sözleri de onda pek hak- mişti. Acaba, gerçekten, kaybo - | lan kendisi midir? ortada Sehsuvarın firar Nerimanı zehirleme vak'- ası dürüp dürünken, bu veni şün- heler üzerinde yürümete mahal ve lüzum var mıydı? iyetten kimseve görü! meden ayrıldı.. Göztepe yolunu tuttu. Yolda siderken, göyle düsünüyordi Muavinimin söylediği sözler | »ek de manasız değil. — Neriman hanım acaba Sehsuvarı — sevdiği icin mi, onun kabahatini örtüyor? Yoksa gerçekten, gerdanlığı ça - la nikendisi midir? Kendi kendine konuşarak Göz- töveve vanmışti. Taharri komiseni| Cemal, o güne kadar böyle karı- gık, içinden çıkılmaz bir meseleve| elini koymamıştı. Gerdanlık — hâdsiesinde — kimi sümheli görmüs ve tevkif etmişse | sonunda şüpheleri bora çıkmış ve mevkufun yanında mahcup düş- kendi bendine Cumal Gözleteye vardığı za man, su kararı verdi: Biraz da - muav an banımı icap ederse, kel sini müdiriyete de celbedeceğim. Cemal bu maksatla Güztebe po- lis merkezinden * yanına bir de resmi memur almıstı. Köşke var- dağı zaman,-Neriman hanım kızile bahçedeki mahut kameriyenin al- tında oturuyordu. Cemal kapıyı actı.. Ve sert bir " tavırla bahçeye gindi. l — O.. ne güzel tesadüf.. Bol*—# hanımeftendiler.. — » Diyerek, — ikisinin de zU“J İ Bekti. bi Cemal bey ne maksatla gekliği ihsas edecek ve biraz sonra başlıyacaktı. , Neriman hanım, masanın Üf tünde duran bir mektubu ı&’ rerek; — Beyelondi, dedi, siz de b, Cok üzüldük amımna.. M mevdana çıktı. Bakınız. Şel bev Anadoludan neler yazıyof ı#" Cemal Bey tereddütle m bu aldı. Gözden geçirdi #«Hanımefendi! Beni / Zur görünüz.. Gerdanbığir g) ben Çaldım amıma, on , kursağıma girmedi. ]ıl*) harbine iştirak etmele İi 4 rar venmistim.. Memlek€j, mi müdafaa için, paray& tiyacım vandı.. (;cmnıı:!,’ Zi bir ecnebi zengine Sat mukabilinde akinm xuaıp,ı bin Hirayı Anadolu müd'igi millivesine hediye ettim. jf 'tık benim hakkımda isttüyi giniz hükmü verebilirsi! ilâhe Cemal avaba kalktı: — Müsmaade — ederseniz. hakkındaki hükemmü bendenif reyim: Diki Aldığımız mektuplar sini ve birinci gele kında nesredeceliz.