HÂDiSELER | KADINLARIN TİTİZLİĞİ Belediyemiz, temizlik ametesi kadrosunda Boşal yerleri kadın Çövçülerle doldurmağa karar ver- “niş' Eftendim, bu işte de bermutat kadınların daha şayanı olduğu görülmüş.. Evvelâ, kadın- lar daha intizamperver, daha te- miz pâk, daha titiz, daha itinalı - luyorlarmış! Pek kat'i söylemiyeyim amma, bazı bayanların evlerindeki temiz- liğe son zamanlarda az itina ettik. lerini görüyoruz. Saçını süpürge yapan eski kadınlar nerede? SELİM ADI ETRAFNDA Bizim Osman Cemal Raygılı yâ- man çocuktur. Kaygılı soy adını almış olmasına rağmen, asla gam ve kasayet taşımaz. Duha ziyade alay meyzuu arar. Geçen gün bana gunları söyledi: — Şu Tasviri Efkâr gazetesin- de çalışan bütün muharrirler mut- laka Selim ismini taşıyorlar. Ev- velce bir Selim Sabit ve Ömer Se«< Hira vardı. Şimdi bir de Selim Naz- Mi çıktı. Bari, oldu olacak, Selim Sırrıyı, üm Ragıbı, Mehmet Sa. limi de alsın.. Gazetenin ismini Se- limiye koysunlar, matbaayı da Sultan Selime nakletsinler MUZİPLİK YAPAN YILAN insanlar şu dünyada az Doğrusunu isterseniz, on- | hat, onlardan keyifli de oktur, ya... Efendim, bir adam, tanıdığı bir çöpçünün çöp arabasına bir yılan bırakıverimiş.. | Avrupa Harbinin Yeni Meseleleri l Fransanın kalkınması ve parası Amerikaya geçenlerde Framsa- dan bir çok altın - gönderildi #azeteler yazarken her büyük dev- let gibi Fransanın dg mali bir ta- kun sergüzeştleri - olduğu hatıra geliyordu. Fraasanın bu harpte mağlüp olması üzerine mali vazi- yet ve kuvveti ehemmiyetle mev- Yüz elli senedenberi Fransada türlü inkılâplar oldu. Fransa bü- yüdü, küçldü. Mağlüp oldu. İstilâ gördü. Her türlü müşkülüta uğra- d Fakat Fransız parası olan fran. gın kendine mahsas olan bir tarihi var ki en müşkül zamanlarda btle bu paranın bir çok sarsınlılar ge- Çirmiş olmasına rağımen batmadı- kı görülüyor. Sallanıyor, fakat bat- miyor, yine suyun yüzünde. 1830, 1848 ihtilâlleri ile 1870-71 de Fransanın Almanyaya mağlüp olduğu tarillerde yine frank lamış, fakat batmamış, kendi kurtarmıştır. Öyle ki Framsız fran- Kgamını 19 uncu asırda İngiliz liras mı ve Amerikan dolarını kurtardı- ı bile olmuştur. Fransanın devlet bankasındaki altınlar bu işi mu- vaffakiyetle görmüştür. Bu bön- ikanıt biriktirdiği altınlar ise ban- ka 1800 de tesis edildiğine göre nice senelerdenberi artmakladır. Ufak bir misal: 1820 de 40 mil- yon altın frank. Üçüncü cumhu - riyet Fransasının ca parlak bir devri olan 1880 da ise 1 milyar, 256 milyon küsur altın frank., Fransanın bu mağlübiyettea sonra kalkanması mevzuu tetkik edilirken unutulmuyacak bir key. fiyet olarak şu da gözününe geti- rilecektir. Geçen umumi harp Fransaya çok pahalıya malolmuş, senunda galip gelmekle beraber memleketin büyük bir Kısını Al- man işgali altında kalarak tahrip edilmişti. Geçen harpteki madı zayiatı telâdi etmek için Fraysa | sonradan cok para sarfetmeğe mec- bur kalmış, Fcansa bankasının bir çok altınları gitmiştir. Fakat bu da büyük birsey değilmiş. Biri miş altınlardan çoğunum sarfedil- mesi harbin tahribatını tamirden fiyade sulhtan sonra — Fransada muhtelif sebeplerle bir çok para- ların harcedilmesi yüzünden ol. du; diyorlar, 1914 de harp çıktığı zaman Frau- «a bankasının elindeki altın 3 mil- yar 500 milyon frank imiş. 918 de mütareke olduğu zaman ise Fran- sa bankasının elindeki altın 5 bu- çuk milyar franktan çokmuş. H esnasında Fransa bankası İngil- tere bankasına da 1 milyar 900 milyon altın frank borç vermişti. © da bu hesaba dahildir. Hulüsa mereden bakılaa iş iyi gitmiş. On- dan sonra çok para sarfedilmiş. Bankanın altınlayına mtiracaat e. dilmiş. N istifade | TUSELN Sön Telgraf Arabanın arkasına çekilmiş, baş- lamiş gülmeğe. Bakalım, ne ola- cak Muziplik daima gülünç değil, bazan da acı neticeler — doğurur. 'ilan, arabadan çıkmış, çöpçü, tam bir tenekeyi boşaltacağı sırada za- vallıyı sokuvermiş!. Yılanı deliğinden çıkarmak, di- ye buna derler!. EMANETEN AÇIDI. Su Florya plâjları —açılamadı derken, nazarımız değdi, galiba.. Bakzanıza, pazar günü, plâjları be. lediye emanelen işletivermiş! İyi yanmuış, doğrusu... Çünkü, beledi- Yemiz, bu işi emanelen yapmamış | olsaydı, İstanbulluların hali nice olurdu?. İyi, bu pazar bu iş ema- neten oldu, bilti. Ya, gelecek pa- | zara ne olacak?. © yakte kadar Allah kerim.. İs- ter misini, emanete hıiyanet olma- sın, diye, bu plâjları kimse ** 9. Sın, işletmesin?. KARA! Edirnekapıdaki bir kısım çocuk- | lara yeni bir huy ârız olmuş. Ci- | yardaki bahçelerden karadut top- | kek Ayakkabı | * ihtikâri Beyoğlu - İstanbul ar: sındaki 9o de 50 fiat farkı resmi narhla önlenecek Fiat murakabe komisyonu şeb- Timizde ayakkabı fiatlarının müle- madiyen yüksekdiğini görerek tekb| kiklere geçmiştir. ! Neticede geçen yıla nazaran ok-i seri yazlık ayakkabıların fiatla - rının yüzde 100 nisbetinde yük - seltildiği anlasılmıştır. Herne kadar deri ve malzeme fiatları artmışsa da komisyon, ar- tışın bu kadar bir fiat yüksekli - Bini icxp etmiyeceği mütaleasile ayakkabıların ne miktarda naha - hlasması iktiza eyliyeceğini tes - | bit etmektedir. İ 35 LİRAYA SATILAN h İSKARPİNLER * (Diğer taraftan Bevoğlu semtin- de bir kaç büyük dükkânda er-| iskarpininin 30 bir kadın a- | yakkabısının 35 liraya satıklığı da hayretle görülmüstür. Ayricaş Beyoğlu semti ile İstan- bul cihetinde avakkabı fıatları a- rasında umumiyetle yüzde 40 ve hatta bazan yüzde B0 e varan bir fiat farkı mevcut bulunduğu da bilhassa nazarı dikkali celbetmis- luyorla., avuçlarında biriktiriyor- lar, sonra, o civardan geçen bazı | bevaz ekbiseli bayanların üzerine teker teker atıyorlarmış!, Demek, beyaz elbiseler, siyah le- | kelere sahip oluyor | Mesclâ bir de bakmnışsınız ki, | dut lekeli beyaz kumaşlar, gele- cek sene için moda oluyor. İ AHMET RAUF Fransızlar altına çok kıymet ve- Hava kurumuna yardımlı Sehrimiz hava kurumuna yapılan yardımlar artınıştır. umun İs- tanbul subesi şehrimizdeki doktor. avukat ve noterlerle czacılara, ge- çenlerde Ankarada topvlanan hava kurumu kongresinde Başvekil dok-| tor B. Refik Saydam tarafından söylenen açış nutkunun bir nüs- hasını göndererek bir mektupla kendilrini bu vatani ve milli yar- damın ilasına davct tmiştir, Cemiyetler ve muhtelif teşekkük- irle doktorlar, avukatlar, eczatı- lar, noterler de yandımlarını artwes-| amışlardır. ği Hatay halk türküleri Anadolunun muhtelif verlerinde| halk türküleri ve halk sarkılarını toplamak üzere Maarif Vekâle - tince teşitil olunan bir heyet Kon- va mıntakasında işe baslamıstır. Hlevet oradan cenuba ve Hataya| giderek mahalli türkü ve sarkıları plâğa alacaktır. a— e— Denizcilik ve bankacılık Bir gazete şayanı dikkat mevzua temas ediyordu. Bir yük- sek deniz ticaret mektebimiz var. Buradan mezun olanlar ticaret fi- komuzda vazife alırlar. Fakat, ti- caret filomuzda, kaptan, çarkçılık gibi vazifeleri üzerlerine alan bu yormuş ki, bu gençler, denizcilik. | vazgeçip, Sümerbankta çok =ıyuı.—ı maaşla iş bulabili - | yorlarmış!. Bu hâdise tuhafımıza Kitti. Demek, deniz ticaret mek- tebi, asıl kendi sahasına değil, ban- kacılık sahasma eleman yetiştiri- ver. Bu işin önüne geçmek lâzım. BÜRHAN CEVAT , tir. Bu tetkikler ikmal olununca fiat Mmürakabe komisvonu toptan ve perakende ayakkabı kâr nisbet - lerini de tesbit ederek halka ve esnafa ilân ede © vakit perak. tanlar toptancıl, tura ile mal alacaklar ve fatura - daki fiata ilân olunan perakende narhından fazla ilâve — ederlerse milli korunma kanununa göre he- men müddeiumumiliğe verilecek- lerdir. z lll Trakya borsasında | yeni mahsul Burün yeni mahsul, 150 kilo k- zılca borsamıza gelmiş ve satıl - murtır. 'Yeni mahsulü cıkaran rençbere borsa idaresince mükâfat veril - miştir. Edirne 10 (Hususi) — Üç dört #ündenberi şehrimiz — borsasında | yeni mahsul koza satışlarına ha - | raretle devam edilmektedir. Son Künlerde 20 bin küoya yakın mal Batılmıştır. Fiatlar Bursa borsa - suna “öre 41-61 kuruş arasındadır. en fazla alıcısı Bur- Sa koza birliğidir. Uzunköprüde — kurulmus olan kora birliği de mübavaata devam etmektedir. Spnaz Polislere yeni elbise Zabıta Mmemüurlarına — verilecek veni elbiselerin diktirilmesine em-| niyet işlri umum müdürlüğünce başlattırılmıştır Umum müdürlük; memurların kıslık İkaputlarının da simdiden diktirilmesini kararlaştırmıstır. Bu, mnaksatla 3500 kanut düktirilmek | üzere 4600 alnıştır. İşte otorite Sayın ve güzide Başvekilimiz Relik Saydamın zirasi seferberliği münasebetile valilere yaptığı son tamiminde bayıldığım birçok kıy- metler, namütenahi — güzellikler var, Evvelâ, yazının müthiş bit önerji çelilesi helindeki kat'i ve acık beyan tarzına hayranım. Bun- da, çok hoşlandığım askeri emir- lerin sarahat ve metaneti var. Ha- yalden, idarei maslahattan, mua. melâtçı zihaiyetinden uzak, rea- Tist, safi hakikatçi, öze ve müs - bete ehemmiyet veriei, Hükümetin bu en salâhiyettar mes'ul makamı, hiç lâfügüzal, sav- saklamak, işi oluruna bağlamak taraftârı değil.. Gayet açık konu- guyor, şunü, şunu İslerim, bunu, mu yapacaksınız, diyor. Tatbikatta ruhsuz ve elâstikiyot- İgiz memur kalatı ile değil, mut- laka müsbet netice alacak iş ada. mı düşünüşü ile hareket edile - cek, vatandaşların iki ayağını bir papuça sokmak, enları üzmek maksadı. değil, — bir memleket meselesi olan asıl davanın halli esas olacak, Yani, yanyattın, çamara bastın, diye, derhal, milli korunma ka- Bununun 37 inci maddesinin tat- bikine kalkışılmıyacak. — Devlet çarkı, bu mühim mevzuda, kuru bir tekerlek gibi değil, kendile - Tine hitap edilen idare adamları- mın bütün iyi niyet, samimiyet, e- merji, “ahsiyet ve zekâlarının mu. hassalası olan bir üstün görüş ve ruhun iriten gelen yumuşak — ve gönüllü ibresile döndürülecek. Bu işte baştan savma, mes'uli- yetten kaçınma ,havale etme, mu- amelâtı ruzumerre izleri ve hisleri bulunmuyacak. Hele, olgun Başvekilin tamimii de, her emrin hemen yanıhaşında- ki fikri takip cümloleri birer mer- dane halinde yürümekte. Şunu, bunu, onu yapacaksınız, şu zamanda, şu takdirde bana so- racaksınız, yaplıkça bildirecek, hesabını vereceksiniz, diyor. Başvekâletin bu tamimi kuru lâf değil, bir büyük davayı hallet . meğe mutlaka azmetmiş, onu ne- ticelendirmeğe karar vermiş, en ulak teferrüatına kadar düşün - müş, tatbikatında, kıl kıpırtısı de- recesinde küçük hareketlere kadar yakından takip edeceğini bildirem etoriter bir hükümet emridir. RESAT FEYZİ Açıkiş ve memuriyetler| Konya belediyesine 260 lira ay- lık ücretle bir mühendis aranmak- tadır. Maliye Vekâleti merkez da- irelerinde münhal — daktiloluklar icin 1 ağustos perşombe günü saat| 14 de müsebaka Hmtihanı yapı - Tacaktır. Bu vazifelere daktilo bilen er - kekler de alınacaklardır. — Tahsil kaydı yoktur. Ankara insaşt ceza evi müdür- lüğü bir İn memuru, iki insaat us- fta basısı ve bir sıhhi tesisat usta V basısı aramaktadır. | tekâmil ziraatçili Garson dertleri |Garsonlar kontrolsuzluk ve cemiyetin alâka- sızlığından şikâyet ediyorlar Yazlık içkili, içkisiz, çalgılı, cab fmsız bahce ve Kazinolardaki bir rek garsonların gamsonlukla alâ - kası olmuyan ve cemiyete kavıtlı bulunmıyanlar arasından bu yer- ler sahipleri tarafından gelisi gü- zel seçiktiği anlaşılmıştır. Reki, emektar gamvonlar bu var ziyetin kendilerini işsiz burakmak tehlikesini — doğurduğunu. sıhhi muavene .cüzdansız adam calıs - tırmamasının usul ittihazını Har- sonlar cemiyetine bildirdiklerini fakat maalesef bu hususta da ce- *miyetin bir faaliyet göstermedi- Bini sövlemislerdir. Diğer tarafflan öçeniyet heyeti idaresinin fakir azalarla — isinden muvakkaten ayrılmak — mocburi- yetinde kalanlara ikişer lira gibi pek cüz'i bir yardımda bulunduğu yüzlerce azanın vıllık akdatlarını (muntazaman ödemelerine rağmen) hatta bazan bu vardımın bile yı pılmadığı teessürle bildirilmek - tedir. — Trakyadaki köy an köylünün aydın- leri) acıl- i bakırı lanması için (köv müz amaktadır. Bugüne kadar dört — vilâyetin ge if kazalarının örnek köy - lerinde açılmış olan köy- müzele- TiniN sayısı (23) i bulmustur. Bun- ların pek yakı (50) yi bulacağı umulmaktadır. Köy müzelerinde eski senelerin istihsal vaziyeti ile bugünkü mü- mukayose ede- bilecek tarzda eski âletler el ve ev işlerile birçok mahsulât nümu- neleri teşhir edilmekte ve bu su- retle kültür bakımıdan kövlüm zün istifadesi temin edilmekte - dir. Bi Beykozda yapılacak | Pavli adasındaki MAHKEMELER deniz faciası Geçen yıllarda Pavli adası ö- nünde vukua gelen ve üç kişinin ölümile neticelenen bir deniz fa- elasının enuhakemesi dün 2 inci ağırcerada neticelendirilmiştir. Davgnın maznunu Hasan ismin. de bir sandalaıdır. Hasan; bir pa- zar günü Pendikten gezdirmek ü- zere sandalına 6 yolcu âlmış ve bunları Pavli adasına götürürken ekserisi sarboş olan yolcuların hareketleri yüzünden sandal dev- rilip hepsi denize dökülmüşler - Gdir, Neticede de içlerinden üçü boğulmuştur. Mahkeme heyeti, sandalcı Ha - Banı tedbirsizlik neticesinde öÖlü- e sebep olmak suçile | yıl hapse mahküm etmiştir, Fakat kaza esnasında Kendisi . nin yolcuları kurtarmı ması hafifletici sebepler dilmiş, bu ceza 6 ay hapizle 50 lira para cezasına tenzil olunmuştur. -Zehirli lâstik boru yutan suçlu! Sabıkalı eroincilerden Topal Muzaffer Kadıköyünde rıhtım bo- yu caddesinde 66 numaralı kahve- de ervin içirtirken suç üstünde tu- tulmuştur, Bu arada yakalanacağını sezen Müuzaffer 5 gram beyaz zehiri hâ- anil bir lâstik boruyu y derhal Haydarpaşa n has. işsa da mune Fransa - İngiltere “harbi,, Yazan: ARMET ŞÜKRÜ ESMER Petain hükümetile İngiltere ara- sındaki münasebetler nihayet in- kılaa uğramıştır. Hatta iki devlet biribirine karsı muhasamala başlar maslardır. İngiliz donanması, O - ran'da Fransız donanmasını tâh « Tip etti. Fransız tayyareleri de Ce belüttarikteki İngiliz müstahkem mevkilerini bombardıman etmiş- lerdir. Binaenaleyh harp - eder Petain hükümetinin harp yapmıye takati kakmış ise - artık bir emri vakidir, İndiltere ile Petain hükümeti a- rasındaki münasebetler, mülare- kenin imza edildiği günden itiba- ren böyle bir neticeve doğru yü- TÜyen çığıra girmiş bulunuyordu. Fransa, ayrı mütareke talama- mmak için İngiltereye karsı cn kat'l t altında idi. Bununla bes —© Fransız azkeri kuvvetinin üzerine İngiltere Pran- sayı bu taahhüdünden ibra etmeğe Mmuvafakat etti. Fâkat Pransa as- keri veya deniz — kuvvetlerinden müşterek düşmanın istilade et - ilterenin Frane sayı ibra için ileri sürdüğü bu sart akul ve mantıki idi. Düsmanın Etifade edeceği en ehemmiyetli kuyvet de donanma ndan İngiltere, Fransız gemilerinin bir teslimini istedi. Mneti gemli ol tanesine ağtürülüp midesi yıkat tırıdar .ık lâstik boru çıkarılmıştı. —| Muallim maaşlarını temin için garip bir çare ! Sehrimizdeki bazı ekallivet mek. teplerinin türkçe — muallimlerine 4 avdır maas vermemeleri alâka- darların nâzarı dikkatlerini celbet- mpiştir. Bunun uı!r he muallimle- | rinin hakkımı einiyen mek - tenlerit yeni ders yılı basında ka- matılmaları kararlaştırılmış Bu kabil ekallivet mektebleri & a düşmüsler ve va- mini için mektepleri men- faatine müsamere venmek ve bu suretle de muallimlerinin parâ - sını ödemek çaresini bulmuslar - dr. Ezcümle Tookapı Ermeni mek- yollar Beyköz - Akbaba - Poyrâz köy yollarının yeniden inçası için dün jbelediyece bir münakasa acılmıştır.| Bu yollara 60 bin lira sarfoluna- caktır. İnşaata ayın 15 inden sonra| başlanılacaktır. AA Yeni bir demir yolu Zanculdak - Kozlu arasında ya- pilacak veni şimendifer. hattının inşaatı münakasası bu aksam bit- maektedir. 700 küsur bin lira sarfile| yapılacak olan bu demiryolu varın| bir mütcahhide verilecek ve he- imen insaata başlanılacaktır. GN Avrupa Harbinin içinden l Vandom sütunu Parisin en güzeP abidelerinden' bi-| vi de «Vandon sütunu» dur, Trajan| sütununa — benziyen bu sütünün insasına 1806 da baslanmıştır. A- çılma resmi 10 ağustosta, Napolyon senlökleri günü yapılmıştır. d Yüksekliği 43 metredir. Kaidesi, bilhassa Korsika adasından geti- rilen büyük granit parçaları üze- rindedir. Aşağıdan vukarıya ka - dar bronz kaplıdır. Ve Napolyon muharebelerine ait kabartma re - simlerle süslüdür. Osterliç muha- rebesinde düşmandan alınan 1.200 bronz top eritilerek yapılmıştır. Sütunun tepesinde Napolyonun a- yakta bir heykeli vardır. 1814 de Paris, müttefikler tara- fından isgal olunduğu zaman Kra-, liyet taraftarları sütunu yıkmak istediler. Sonra bu fikirlerinden vaz geçtiler. Nabolyonun hevke - lini indirdiler; yerine 4 üncü Han- rinin hevkelini koydular. Bilâha- | re bu da kakdırıldi. Yeniden Na- | potyonun heykeli konuldu. Torpili icat eden kimdir, İsveçli mühendis Auto - B. Zandhal'dir. 1855 de, su içinde yü- zen ve katı bir cisme carpınca Dat-| lıyan bir silâh yapmayı tasavvur | etti, tetkike başladı. İlk vaptığı. üstüvane seklinde ve baharla ha- roket eden bir torpil idi. Fakat ilk J#ecrüelerinde muvaffak olamadı. Torplli istediği gibi hareket etti - remedi. Nihayet birçek çalışmadan sonra buna da muvaffak oldu. Tor- pili icat etmekle insaniyete hiz - met mi etti, yoksa fenalık mı? Bu- mun takdirini okuyuculara bıra - kıvoruz. | | | | | İlk Romen hükümdarı | kimdir? Romanyanın - “ilk hükümdarı Prens Kuza'dır. 1859 da birleşen Moldavya ve Ulah orensliğine se- cilemsitir. Prens Kuza, Kalasta doğmus, Pariste tahsilini yaptıktan sonra askerli*e intisap ve miralay rüt sine kadar terfi etmişti. Bir aralık valilik, nazırlık yaptı. Fransanın yardımı ile ve birinci Van ünvanile Ramanya hükfim- darı eldu. Prens Kuza, 1866 da askeri bir hükümet darbesile Prenslikten u- zaklartırıldı. Ve birkaç sene sonra Heidelberg'de öldü, Bordo 4Bordo» deyince ilk hatıra gelen sey «şarap» tır. Fakat Bordo şehri yalnız sarabile değil, sanayi ve li- manının islekliği ile de meşhur - | dur. Bordo, Fransanın dördüncü bü- yük şehridir. Nüfusu dört yüz bi- ne yakmdır. Azi ve işlek bir li - manı vardır, Bordo şaraplarının en nefisi Me-| dok sarabı dir. Diğer şarapları da lezzetlidir. Bordonun güzel koku- lu likörleri, et, balık ve sebze kon-| serveleri, bisküvileri, çikolataları, reçelleri hardalları, ilâh... Bütün dünyaca tanılmış ve rağbet gör - müstür. Bondoda “emi tezgâhları da vardır. 16 - 25 bin tonilâtoluk harv #emileri insa olunabilir. Çin'ilere dair... Öyle tuhaf tçlâkkiler vardır ki bunlar bir kere yerleştikten sanra) değismesi de zaman İster. Meselâ eskidenberi Çinliler aleyhine söy- denmiş neler vandır ki bu rivayet- lere inanmak lâzımı gelse Çinlile - Tin hiç bir e yaramaz afyon tir- yakisi adamılar olduğuna hükme- dilir. Kaç senedenberi Cinde de- Vvam eden harp pek çok yanlışlık- lari taahih Az.istir. Cinlinin bilâ- kis pek çok işlere yarar, birçok me- zivet sahbi bir insan olduğu gö- rüldü. Bilhazsa Çinli kadın, Çinli erkekten hiebir suretle aşağı de- Hildir, Sabır. dikkat ve calışmak istiyen handi iş varsa tereddüt et- meden Cinli kadına — verilebilir. Cinde demiryollarının idaresin - de kadınlara Dek çok işler veril mmüştir. İsveç'in demir madenleri! İsvecin demir madenleri, Avrus ühim madenlerinden biridir. Bazıları memleketin mers | kezinde (Bergslagen), bazıları şi- tmalde ve Laponya'dadır. Buradaki Kirunavava ve Gellivara maden - lerinden senede milyonlarca ton demir cıkarılır. Laponyadaki di - | ğer madenlerin isimleri şunlardı: | Savaausra, Lercanlemi, Eks - | trambers. Martenen ilâh., 'Bu madenlerden senede en azı 10 milyon ton demir cıkarılmak - tadır. Merkezi İsvecteki Danne - mora madenlerinde pek az fosfor vardır. (Nadiren 96 0.02 yi geçer). Celik imalinde kullanılan demir - lerin en âlâsı budur, tebi de bu maksatla ayın 14 üncü- vazar sünü Narlıkanıda büyük bir müsamere tertibini kararlastır - mıştır. SAai Şehrin 1 aylık ekmeği için un stoku | Sehrimizin bir aylık ekmek ih- | tiyacına tekabül ctmek üzere Be- lediye reisliği tarafından stok ya- gılmasi kararlastırıları 9000 ton ur- dan 1500 tönu dün toprak mah - gülleri afisi tarafından belediye emrihe verilmiştir. Mütebakisi de peyderdey veri- lecektir. Kasımpaşa-Kâğıthane arasında yeni bir yol Sehrimizin muhtelif venitlerinde yapılacak veni yolların istikamet- deri hakkında belediye heyeti fen- pive müdürl fından plân- lar hazırlanmaktadır. Bu mevanda Kasımpasa ile Kâ- Bathane arasında da yeni ve genis bir yol acılması kararlaştırılmıştır | ACIK MUHABERE: Bir izalei suyu münasebe - Lılf sikâyette bulunan kariimi- " Size wuüdkülât Çıkaran mde - murun isim ve memuriyetile beraber dosya numarasını da bildirmenizi rica ederiz. ÜÇÜK HABERLER * Riyaseticumhur umumi kâ - tibi B. Kamal şehrimize gekmiştir. ** İtalyadan — gazele, kitap ve mecmua kâğıtları salın alınması | Yeln vanıları temaslar müsbet ne- | ticelenmistir. * Sehrimiz muallimlerinin bi- rikmiş mesken bedellerinin tediye olunmasına başlanılmıştır. Tedi - yat evveli askere gidenlerle mü- tekaitlere vapılmaktadır. * Manifaturâ fiatları ve kâr nisbetlerini tesbit için fiat mura- kabe komisyonu tarafından yanı- ikler devam etmektedir. * Kun.u ldığını vazdığımız Ba- lide karava otur - İzmire gilmiştir. Orada tamir görün li - ıza getirilecektir. * Makbule isminde bir mani - kürcü Ankarada Yenişehirde Sa- Hh isminde bir kadın berberinin 3000 lirasını — çalarak ıımnı.uı. 1 göre 1 Almanyaya du. Petain hö- eki mütte - t ediyordu: Ev « mütareke imzala - k icin viriştiği sarih teatihü- de karsı bareket ediyordu. İkincisi, elindeki deniz kuvv, müttefikine karşı kullanılmak için düsmanlarına veriyordu. Bu sartlar altında - İnsilter Fransız donanması olmaktan cı - kan bir kuvvetin, Alman ve İtal» ne Pecmesine razı olamı- i. İngilterenin bun- nsız dönanması- reketi, Fransavı istihdaf edivor- du. Petain hükümetinin bunu an- Jvamamız olması gariptir. Eğer Petain hür ve müstakil bir Fran- | sanın mukadderatını idare etmiş alsaydı, bunu anlamımmakta'mazuı Rörülebilirdi. Fakat bir hükümet ki galip düşmanın tazyiki allında müttefikine ihanet etmis ve iha- netini mâzur söstermek icin ileri sürdüğü tek bir — sebep de artık mukavemete kudretinin vetme - diğidir. Bövle bir hükümetin do- nanma meselesi bahis mevzuu ol- duğu zaman 'e sahin tavırs , realiteye uygun de- Ziklir. Petain bilâkis donanmanın nan eline düşmesine mani ol - mak için İngiltere tarafından va- pılan teşebbüsü müsamaha ile te- Lükki etmeli idi. Ancak o zaman ittifaka karsı ihanetten doğan su- çunu hafiflelmiş olurdu. Halbuki böyle “apacalı verde donanma - nn Alman eline düşmemesi için İngiltere tarafından vabılan ha - reketi Fransaya matuf bir hare < ket imis gibi telâkki ederek, siyast münasebetleri kesmis ve hatta mu- hasamata da baslamıstır. Demek ki Fransa, her halde Petain hükü - meti, bundan bövle İngilterenin mağlübiyetini ve binnetice Almane vanın ve İtalyanın ealtbiyetini te- min için Fransız kanını akıtacak- tır, Bu badirede zavallı Fransız milletine acımamak elden gelmez. Mukadderatıni ellerine tevdi et - tiği adamlar dün kendisine kurtu- larunun Alman — mağlübiyetinde oldurunu - sö-lüvarlardı. Bunun icin kendisinden kanının akılıl - ması istendi, Burünkü adamlar da kurtuluşunun İngiliz mağlübiye- —| tinde olduğumu sörlüyorlar. Ve bu- nun icin de kendisinden kanının akıtılmasını istivsrlar. Bakalım ter ine sürüklenen - Fransız mnilleti buna ne divecektir. Eöce bir sev sövlemede takati varsa. Fakat söz söylemeğe takati olmı yan bir milletin de Petain tara - fından tasavvur edildiği gübi. İn - giltereve karşı muharebeye meğe takati hc olataz. ——— Münekaşalı konferanslar Dün aksam sehrimizden Erzu- ruma hareket eden Rektör B. Ce- enil Bilselin retsliğindeki üniver- site heveti orada halka, meslok ve ihtısas sahinlerine olmak üzere iki şekilde 12 konferans verecek- tir, Bunlardan meslek müntesip - lerine verilecek olan konferanslaf münakaşal: olacaktır. Hevet dönüşte Sıvasa da uğ- Tıyacak ve orada da muhtelif mevs zularda konleranslar verecektir.