FRANSIZCADAN İKMALE KALANLAR Kaç gündür, gazetelerde, gözü - me küçük bir ılân ilişiyor. İri harf. lerle hulâsatan şöyle vazılı: «Fransızcadan ikmale kalanlar için filân yerde bedava kurslar a- gıldı.r Garip değil mi?, Fransa, sınıfta ipka kaldı, hâlâ fransızcadan ik- keseriz, göyle vavarız, böyle ederiz. diyen- ler?. AMERİKANIN ALTINLARI Ajans telgraflarını - okuaunuz, tabü... Yalnız haziran içinde, Av. rupadan Amerikaya giden altın- ların mecmuu 20 milyar, 14 milyon lira değerinde imiş.. ve bütün dü: ya altınlarının yüzde seksenl bu- Kün Aneşikada bulunuyormuş!. Ben, Amerikanın, neden harbe girmemekte olduğunu şimdi, da- ha iyi anladım. Çünkü, Avrupada hangi devlet harbe girerse, altın- larını Amerikaya yolluyar. Bu harp, Amerika için bulun - maz hint kumaşı kadar kıymetli birşey oldu. Kendisi harbe girsin de, bu sefer, topladığı bütün al. tanları, kendi elile, haşka kıt'alara tüi yollasın?, KESE KÂĞIDI BUHRANI Bir de kese kâğıdı buhranından bahsediyorlar. Piyasada kese kâ- adı bulunamıyonmuş! Kese kâ - #ıtlarına ne oldu?, Malüm ya, kese kâğıdı bir nevi kâğıt torbadır. Yoksa, bu torbalar, b “Avrupada söylenen nutukları içine sokmak için mi kullanıldı ve bitti? Lâf torbaya sığmaz, derler, amma i olmaz, bakarsınız, bir kola- yını bulmuşlar, sığdırmışlardır. Ben, ir de şunu farkediyorum: Lâf torbavâ sığmaz da ne olur?. ye mi karışır?, Tevekkeli değil, herkes, bol keseden boyuna atıyor. ENKAZCILARDA YAHARRİYAT VAR Belediyemizin faaliyetini tak - dir etmek sırası gelince de, bu fir- satı kaçırmam... Efendim, beledi. ve, müzeler idaresine bir tezkere yazarak demiş ki: «— Şehirde, bazı enkazcılarda, bir takım tarihi eserler göze çar- pıyor. Meselâ, Bizans, Selçuk mi- marisine ait bir takım sütun baş- likları ve saire... Bunları enkazcı- lardan istirdat ediniz.» Şimdi, müzeler idaresi, bütün vangın yeri arşalarındaki enkazcı- ları birer birer dolaşacak, bütün enkazı birer birer didikliyecek, ne kadar tarihi eser varsa, hepsini is- tirdat edecek!. Allah razı alsun!. DEFE KOYUP SALMALI! Efencdim, delikanlı şayımtaki ba. zi gençler, bir nevi kıyafet modası | altında, garip, acayip bir şekilde | giyinip kuşanıyorlar. Siz de, sık sık raslıyorsunuzdur. Bu modaya | göre olan kıvafet şöyle: Ceketin tzları düşük, göğüs içeriye kaç- | mış, sırt kanbur, pantalon kısaca ve paçası dar... İşte bu kıyafete | Bob Stil divorlarmış.. Bu manzara, | hastaneden yeni taburcu edilmiş | olanların hali!. Bir muharrir arka- daş, bu lete şiddetle hücum e- diyor. Hücum da lâf mı?. Böyle giyinenleri defe koyup çalmalı!, AHMET RAUF vrupa Harbinin Yeni Meseleleri Harbin neticesine dair kehanetler dair ehkâm cıkarmak da - batıra gelmektedir. Bazı haftalık İngiliz matbuatı bu itibarla bir iki sütun- larını müneecimlere ayırmayı da anutman . Bu itibar:a mül- neccim H. Naylorun yazdık'arına Birimizin Derdi HepimizinDerdi Sultanahmet park- ları hakkında bele- diyeden bir rica Sultanahmet civarında Üc- ler maballesinde oturan Alâ- ettinden aldığımız bir mektup- ta ezcümle şüyle denilmekte. dir. ü. Havalar 1sın- e— Yaz geldi. dı. Sultanahmette öturulacak hava alınacak ve oturulacak zaman bu saatlerdir. Bu semt- te oturanların - çoğu işçi - ve memur kimselerdir. Bevoğlu cihetindeki parklar gece yarısına kadar açık du - rürken - İstanbul cihetindeki parkların saat 19 gibi bir za- manda kapanması büyük hak- sızlıktır. Gazeteniz vasıtasile bu üç parkın hiç olmazsa saat (23) e kadar açık kalmasını ve bol zi- ya ile tenvir edilmesi için kıy. ye reisliği İstanbul cihetin - deki parkların da g#ece geç va- kitlere kadar açık kalmalarını bu kere kararlastırmıştır. Fu- kat bu kararların henüz alâ. hd: -dıı:hıı tebliğ olun- madığı bu şikâyetten anlaşıl- dığından belediyenii ikardaki yıldalar aşa- kıda alanları şuyle göstermektedir: Taarruzu oğuyan Danimarka in saşacağı bir sarette bir gün kerloluverecektir. Bu işe A- merika da zurışacakmış. Norveç ne olacak diye merak edilmesi tabüdir. Onun mukad . deratı şimal denizi ile Baltık de- değil, Bunları yazarak İngiliz okuyu- cularını meraklandıran — münce - cim, söylemeğe hacet yek ki, hare- kâta dair askeri mütalealar yü - rütmek davasında değildir. O yal- niz yıldızlardan işaret alarak ka. suca iyor, İsveçin yıldızı - Greta Garbo de- ğil - o sen derece ilerlemiş, fakat şimdi tarihinde çok müşkül bir devre geçirmekte olan İsveç iı şöyle bir işarelte bulunuvormuş: Oradaki Alman taraftarları da- ha ziyade nitfuz kazanacaklarmış. Onun için İsveçin ergeç kendisin- den daha çok bahsedileceği anla- İngiliz müneccimine göre merak edilecek harp faaliyeti denizde o. lacaktır. Büvük harplerin mukad- deratı cok defa denizde halledil- Miştir. Bu sefer de büyük rolü de- niz oynıyacak. Müneccim için daha fazla sara- hatle söz söylemek kaide olmasa gerek. Eskidenberi en meşhur kâ- bulunurken sözlerinde mutlaka müphem bir taraf bırakırlardı. Tâ ki dinliyenlerde anlayışlarına gü- re bir mana versinler diye, İngiliz müneceimi de şimdi yalnız denize ehemmiyet veriyor görünerek Bal. tık ile Şimal denizinin ve Akde- nizin adlarını kaydederek geçiyor. ALİ KEMAL SUNMAN ıMektep kitabı mevzuu Bu sene mektep kitaplarının za- manjuda yetişeceğini gazeteler ha. ber veriyor. Geçen yıl, mektep ki- tapları etrafında çok tapların yanlışlığı meydana kondu. Ümit ıııyıııı ki, bu yıl, çocuk - larımız mektebe başladığı vakit, ellerine kitapları vaktinde vere - Tim ve bu kitaplar, her nevi eksik ve hatadan salim olsun. Ve artık, bu memlekette, mek- işik söndürme | Gayri muayyen bir ge- icede şehrimizde umumi! bir tecrübe yapılarak lâmbalar maskelenecek Pasif korunma tatbikatından ol-, mak üzere şehrimizde de gece vak- ti bir ıuııun.u sışık söndünme: tec- rübesi yapılması tetkik olunmak - tadır. Bu tecrübe hususunda icabeden hazırlığın icrası evvelden tebliğ ve ilân olunacak fakat gecesi, saati gizli tutulacaktır. | zino ve emsali tokmil dükkânlar - da ışıklar tamamile söndürül cektir. Bu kabil olmadığı takdirde per- deler sımsıkı kaçatılarak dışarıva aşık sızmasına movdan verilmive- cektir. Sokaklardaki umumi ten - virat lâmbaları da tecrübede :nas- kelenecel:tir. 'Teerübe zamanında tavvareler de sehrin üzerinde dolaşarak ışık Rörülüp görülmediğini tesbit ede- ceklendir. Gecen gece bu kabil bir tecrübe Malatyada da muvaffa - kiyele yapılmıstır. Memleketimîz;eki Suriye ve Lübnanlılar Memleketimizdeki — Surive Lüfmanlılar hakkında Dahilive V kâletince dün vilâyetlere bir emir gönderilmistir. Bu emirle Suriye ve Lübnana izafeten Fransızlarla yapılan dost- luk ve iyi komsuluk mükavelesine bağlı olan protokol mucibince hak-, kı hıyarlarını tebliğ edip 15 kâ - nunusani 1939 dan evvel İkamet- gâhların: nakledememiş olan Su - rive ve Lübnanlı optanların son verilen 7 ve 15 günlük mühlet icin- de ikametgâhlarını Surive ve Lüb- nana nakletmeleri. aksi takdirde hakkı hıyarlarını kavb-derek Türk vatandaşı addolunacakları bildirik| miştir. Belediye kooperatifin- de fevkalâde içtima Şehrimiz belediyesi memurları koopetatifi azaları 25 temmuz per-, şembe günüsakşamı saat 17 de ya- Bu toplantıda, üzerinde birçok müzakere edilip ayrıca $ mürakıp seçileceklir. B a Açık iş ve memuriyetler Ankara defterdarlığı mubake - mat müdürlüğünde veni ihdas o- hanan 120 lira ücretli kalem şef - liği münhal bulunmaktadır. Hukuk mezunü talipler 15 tem- muza kadar mezkür muhakemat ıındurlumnı_- müracaat edebilir - Hl.ıvt Vekâleti ceza ve tevkif evleri umum enüdürlüğüne 90 lira| asli maaşla 1 mimar ve yahut mü- hendis ai —— Amerikanıu müdafaası çok zayıf Amerikada, memleketin müda- faa sisteminin kâfi değil, hatta çok| noksan olduğu kanaati vardır. Av- rupa harbinin son safhası bu ba- Tına nazaran, tayvareleri de ikinci derecede kalır. Hele ordusu hic yok gübidir. Asnerika ancak simdi silâhlan- mağa başladı. Düne kadar olan si- lâh kuvveti hayret verecek dere- cede zayıftır. Meselâ tayyare dâfi topları 164 idi. Yeniden 900 sipa- ris ettiler. Tanklara karşı toplar sipariş 1000, geçen hampten kalma | 75 lik 5000 top, 1000 yeni top, 1200 sipariş. Orduda tayyare miktarı 2422, si- pariş 3128. Deniz tayyareleri 1127. Şimdi Ruzvelt milyarlarca tah- sisat istiyor. Bu tahsisatın — bar malzamesi — imalâtına ne suretle taksim edileceği kat'i surette ma- Tüm değildir, Yalnız 1641 temmu- zuna kadar 1000 tayyare yanıla - caktır. Bundan maada muvazzaf ordudan maada bir milvonluk ye- 1765, sipariş 300, sinariş 400. Hafif tanklâr 100, | bö yoktur. Bu hüküm, ğ ifadesi değil, hakikatin, tâ kendi- sidir. Görünen köye kılavuz ister mi?, İşte şehir, işte hayat, işte on- kar.. Hür, rahat, asude yaşıyor, çalışıyor. kazanıyor, yiyor, içiyer ve eğleniyorlar. Çünkü, Türkiye, politikasının bütün hatlarında dürüst bir dev. lettir. Bir de, diğer memleketlerdeki anüzmin ekalliyet meselelerine göz | atınız. Yer tarafta, ekalliyetler di. | ye bir dava vardır. Hattâ, dost, | komşu, müttefik Balkan memle - kahvenin müsteciri değişti. atandaş burasını tuttu, Bir çocuk var, her gün, akşa- ma kadar, matbaaya kahve, çay taşır. Balkanlardan İstanbula yeni gel- diğini, dilinden anladığım bu ço- cuk, kendisile azıcık ahbaplık edin- ce, hana içini döktü. Yuguslavya. dan bu yıl gelmişler.. Yugoslav- yanın meşhur Kalkandere halkın- dar Türkiyede bulunduğu bir | diği huzur ve sandetle göğsünü şişirerek, derin derin ne- fes alıyor. Yugoslavyada, bugün yüz hin- lerce Türk var, Bu ırkdaşlarımız, ba kan kardeşlerimiz, gece, gün- düx anavatan hüsretile yanıyor; | rüyalarında Türkiyeyi görüyar; hepsi, bir an evvel, aramızda ol- mak istiyorlar. aa Baleti muhiyenin sebebi nö. lir?. Basit.. Bulundukları yerde rahat | değiller... Bizim, burada, ekalliyetlere ver- diğimiz huzuru, hattâ saadeti, bazı Balkan memleketleri, maalesef kendi ekalliyetlerine veremiyor - lar, Bilâkis... Anlıyorsunuz, ya?, Bir tefsir uğruna depolar- da çürütülen milli servet “Tosba kâğıtçıları tarafından Def- tondarlığa vapıldığımı yazdığımız müracaate henüz bir cevan veril- memiştir. Şehrimiz muamele ver- Risi şelliğinin garip bir teisiri yü- zünden veni muamele vengisinin defter tutma mükellefiyü arasına ithal edilen torba küğutcıları, def- terdarlığın bu vanlıslığı sür'atle düzelteceğini kuvvetle ümit et » mektedirler. Bu suretle Kem esnaf ve halkı- mnız torba kâğıdı buhranından kur- tarılmış ve hem de kullanılmış ga- zete, mecmua kâğıtları gibi mü- him bir “milli servetin depolarda İ önlenmiş olacaktı. Harbinin İ Siz ateşe devam ediniz! «Evet, ölüyorum! Fakat siz ate- Mülâzim bir kursanla yaralan - mnış ve yere düşmüstü. Bunu gören | neferler bağırdılar: «Kumandan. öldü!... Mülâzüm Kornillier büvük bir gayretle yarı doğruldu. su sözleri | söyledi: «Evet, evlütlarım, ölüyo- rura, Fakat siz ates etmekte de - vam' ediniz... ve son nelesini verdi. San muharebelerde fedakâr Fransız zabilli rülmedi. ğ Norveç'e dair Nerveçin nüfusu 3 milyon, me- sahai sathivesi de 321000 kilo - metre murabbandır. Narvecin ticaret filosu çok bü- yüktür. 1850 de 200000 tonilâto idi, 1836 da bir milyon 500 bine çıktı. Bugün ise 4 milyon 614 bin to - 1 nilâtodur. Narverin 4 zırhlısı, 3 tornito ge- teri, 3 birinci, 22 ikinci sınıf tor- pido mühribi vardır. Fakat hepsi eski modeldir. Bunlardan baska | mıılMe! Ti RÖ-| ni bir ordu teskil edilecektir. Bun- tep kitabı diye bir mesele, — bir vermemelidir. mevzuua yer BÜRHAN CEVAT lar bilhassa Dilotlardan, teknis - | yenlerden ve makinistlerden mü- | rekkep olacaktır. 2 torvidosecer, 40 torgido muhribi,| 1 denizaltı, 2 mayn gemisi vapıl- maktadır. Parasız plâj Üsküdar halk plâjının gördüğü reğbet üzerine 2 plâj daha açılacak #ski Üsküdar kaymakamı, şim- diki Belediye reis muavinimiz B. Lütfi Aksoyun çak yerinde ve ha- yırlı bir hizmeti olarak geçen yıl açılan #«moocani halk Çlâjı» ümidin cok fevkinde bir rağ-| bet görmüstür. Bu rağbete karşı belediye rels- HKöi; plâjı tevsie ve güzellestirme- Be calışmaktadır. Bu vıl bir atlama külesi ilâve edildiği gibi rıhtımı da| betana çevrilmektedir. Ayrıca 9 | kayık aha alınmış ve çamlar al - tındaki setler de tanzim - olunun büfe genişletilmiştir. Plâjın bir sıhhiye odası, sıhbat memurü, ve bir egnkurtaran san- dalı vardır. Yazın bu ateşin günlerinde Üs- küdar halkı ve civardan gölenler bodava bol bol yıkanmakta ve çam-. lar altında gölgelenerek belediı sevvi ve sükranla anmaktadırlar. Diğer taraftan belediye reisliği biri Floryada, diğeri de Boğaziçin- | de olmak üzere yeniden 2 parasız halk plâjı tesis câmek için tetkik- lere gecmiştir. SS Üsküdar tramvayları lişçilerinin yeni elbiseleri Üsküder tramvaylarında calı - san vatman ve biletcilerle diğer işçilere de İstanbul ciheti tram - ) waycıları gibi, yeni elbiseler van- tırılması kararlaştırılmıştır. Bunların 22 takınm rütbeli, 208 takımı da rütbesiz olacaktır. Di- kim işine ayın 20 sinde başlanı | lacaktır. Üyeeğe Evkaf mütekaitleri Sehrimiz evkaf müdürlüğünden maaş almakta olan mütekalt. ev- tam ve eramile yeni kanun muci- bince verilmesi ieabeden vüzde 25 zamları el'an tedive olurmamıştır. | Evkaf müdürlüğü bu hususta u - amam müdülrükten emir bekle - mektedir. | Hayvanların muayenesi Seahrimizdeki ıdnm:ııh. ve emsali gibi yvan- larının sıkı bir geçirilmesi alâkadarlara bildiril - miştir. taraftan 15 gün içinde ölmüş ve kasmen de Ziraat Vekâ- letince öldürtülmüstür. Bir ay ii de de muhtelif yerlerde 619 bin 904 havvan muayeneden geçiril - miştir. Valinin Y_alova :eyahıti BEvinde banyodan tıkarken dü - serek kolunu inciten Vali ve Be- | lediye reisimiz B, Lütfi — Kırdar | iyilesmektedir. Yarın — Yalovaya | gidecektir. B. Lütfi Kırdar birkaç gün Yğ- lovada istirahat ettiklen sonra va- zifesine başlıya «ktı çinden ... Oran'da tahrip edilen filo Oran limanındaki deniz muha- | rebesinde İngilizlere teslim olmak istemiyen Framsız amirali Jansua iki seneye yakın tbir zamandanberi Fransanın Atlântik filosu başku- zaandanı idi. Emrinin altında bu - lunan cüzütamların en mühim - leri Dünkerk ve saffı barp gemileri idi. Amiralin mü- him bir erkânı harbiyesi de var- d Kumarda ettiği deniz kuvvetle- rinin heveti umumiyesi Terrible tipinde torpido mnuhrivleri, hafif kruvazörler, tâhtehbahirler, hava tarassut fırkası #le, dünyanın en geri ve ayni zamanda en modern memilerini teskil ediyordu. Bu fi- kdaki gemilerin hiç biri bes ya- sını doldurnmamıstı. 1914 de Alman ordusu Gecen umum! harbin bidaye - tinde Alman kuvveti 73 buçuk fır- ka idi. Ve şu suretle taksim edil - mişti: Muvazzaf 25 bucuk kolordu, | Mhtiyat 33 kolordu. Bunltın mev- cudu 3 milyon idi. Almanların Fransız cenhesine | yığdıkları kuvvet 82 kolordu, yı 2,100.000 nefer idi. Alman veva Rus taarruzuna karşı son sistem istihkâmlarla tahkim edilmiş ve buralara ağır toplar yer-, leştirilmişti. Fakat, Almanların âni baskını sebebile Narwd.ıht bun- Norvec sahilleri. mubiemel hir * lapdan istifade POLİS MAHKEMELER İdamı istenen metres katili Beyazıtta Tavşantaşımda otu « Tan eski metrosi Furihayı bıçakla öldürmekten ve metresinin âşıki Ali Anahıtarı da katil kasdile ya- ralamaktan suçlu Hıdırın muha- kemesine dün 2 inci ağırcezada başlanılmıştır. Müddeiumumilik Hıdırı idam talebile mahkemeye sevketmiş bulunmaktadır. 'Takkikata göre Hıdır, Feriha ile cinayelten beş altı ay evvel tanış- miş, Tavşantaşındaki evde — bir müddet beraber yaşamışlar, bilâ- hare aralarında geçimsizlik baş « göstermiştir. O aralık rahatsızla - nan Hıdır, hastaneye yatmış. Hı- dür hastanede iken Feriha, Ali ile tanışarak, sık sık - buluşmuşlar. Hastanecen çıkan Hıdı?, vaziyeti öğrenince kıskançlıkla ter ikisini de öldürmeyi tasarlamıştır. Gece, karanlığında, evin bahçesinin ha- Tap kapısını itmiş, kolaycacık aç - mmış, oradaki dut ağacı altına ayak- kaplarını bırakmış ve bu süretle Yolunu bildiği rer girmez, etralı görmek üzere bir kibrit çakmış. 'Tam bu sırada da Ali, Ferihanın ai Soğrulmuş, y lamış. İkisi cinayet yerinden kaçmış. n de yakalanmıştır. cmiş ben öldürmedim. Aliyi de yarala- Belki © dada başkası var- lemiştir. hâkeme şahit celbine kal - | Bir arkadaş katili 6 ay | hapse konuldu ! Sultanahmet camli avlusunda | top oynarken topa el koyan arka- daşı Refeti çakı ile öldüren Sıtkı, i ağırceza mahkemesin- dikkatsizlikle ö - küçük aldu"uııdın bu ceza 6 aya tenzil oluumuştur. Bir kavga ve bir ısırma Hüseyin Kaymak ve Hidayet | Biri isimlerinde iki sebzeci dün reka- | bet yüzünden Büyükadada birbir-! lerile kavga etmislerdir. Bunlar - | dan Hüseyin, iciteluk bir dirhemi | ikantığı gibi Hidavetin koluna 'at- mış ve bileğini kırmıstır. Diğer taraftan Sehremimin de 11 yaşında Sabri isminde bir cocuk da beygire su verirken — hayvan Röğsünü msırmıştır. Sabri tedavi ıkmı alınmış az- gönde- 19 içkili lokanta cezalandırıldı Belediye reis muavini B. Lütfi Aksoy beraberinde müfettişler ve kaymakamlar olduğu halde dün şehrin mühtelif semtlerindeki iç kili ve iekisiz lJokantalarla, caleılhı, cakarsız eğlence yerlerini teftiş etş miştir. Bu tefkisler neticosinde B—ıwğluw anıntakasında 14, mücesese hakkında veza zantı uı- j tulmustur. Ayrıca Kadıkövünde 1. Bevoğlun-. da da 2 içkili Jokantanın tarife ha- | rici vüksek para aldıkları tesbit olunmuş ve 25 lira para cezası ke- gilmiiter. fik Remzi, Muzaffer, Sadi Irmak, Ziyaettin Fahri, Kâzım İsmail bu akşam şehrimizden Erzuruma gi- | doceklerdir. * İstanbul radyosumun en geç ağıstosun haftasına doğru faali- | yete gececeği anlaşılmıstır. * Galatasaray yerli mallar ser-| gisinin bu yıl niçin açılmadığı sa- nayi birliğinden sorulmuştur. v Kızılay Samatya nahiyesi ta-| rafından temenuzun 13 üncü günü Yediküle sinemasında tertin olu- nan sünnet düğünü ağustosun 24 üne tehir olunmustur. ** Güzel san'atlar akademisinde- ki heykel sergisi dün Maarif Ve - kili taraf:ından açılmatır. Serxi a- | vyın 20 inci aksamına kadar her gün herkese acıktır. * Akdeniz lümanlarında biri - ken Lcaret eşvyasının nakli icin de- sişorta edeceklerdir. * Rumen bandıralı Sulina şile- bi buradan Romanyava satılan tif- tik ve yapağıları #ötünmek üzere sehrimize gelmiştir. Vesikalar neyi ıxbıl etti? Yezan: AHMET SÜKRÜ ESMER Türkiyenin Sovyet dostluğuna karşı bağlılığı ve sadakati bakkın- da en ufak şüphe besliyenler var- sa, Alman istihbarat ajansı tara- vesikaları fından neşredilen - kusunlar, Almanların bu vesikala- e. vesikalar, gerek Ankaradaki Fran- sız büyük elçisinin ve gerek Gene- ral Veygandın Türkiyeyi Sovyet- ler Birliğine karşı tahrik etmenin imkânsızlığını anladıklarını, Fran- sız hariciyesine ve .ıu...ı.ıııı - yesine yazdıkları gi: bildirdiklerini ı.ıııımııı.ı.ı. sulh imza edileceği bir sırada. Ha- tırlardadır ki bugünlerde İngiliz- ler ve Fransızlar Finlandiyaya kendilerini Sov, Birliği ile bir muharebeye düşünerek — cenuptan geçmek çarı lardır. Malümdur ki bu aralık, ve tihbarat ajansı, Türkiyenin de İşe tirakile müttefik devletlerin Sov- yetler Birliğine karşı Kulkaslar « da bir tanrruza geçmek üzere bu- Tunduklarımnı sık sık haber ver - mekte idi, Vesikalar ne anlatıyor? Vesika- lar, hakikaten, Framsız politikacı- larile Fransız askerlerinin Sov - yetlere karşı bir hureketi düklerini gösteriyor. Telgra! areketten balısediyor: 1— Bıll— havadan bombardımanı. 2 — Karadenize harp gemilerinin geç- mesi, 3— Karadenize ablukanın teşmili. Finlandiya harbi sırasında faraltan İngiltere ile Framsa, diğer taraftan da Sovyetler Hırllıı sındaki münasel Kgözününe getirilecek ıılıını. Fram- sızların bu çeşit hareketleri dü - sünmeleri akla gelir. Fakat Fran. sızlar, Türkiye- kuvvede kulan bu hareketlere iştirake davet et- meğe bile cesaret edememişlerdir. Neden?. Çünkü Fransa namıma Ankara ittifakım imzalıyan Fran- sız elçisi, Türkiyenin Sıwyda Birliğine karşı takip ettiği politikayı ıııııy-ıııı. Ve ııuııııı de şandan anlıyoruz: «Evvelki muhaberatımda 'l'ül— kiyönin Sovyet Rüsya müvacehe- sindeki vaziyetini tasrihe eıl_— ken, Türkleri Ruslara karşı ileri sürmeğe çahşmanm boş olacağını tebarlz ettirmiştim.> Gerçi Fransıx elçisi, bazı şerait altında bizleri peşlerisira Ruslara karsı vaziyet almıya sürükleme- ğe muvaffak olacağını ümit etti. Fini» yazmakta ise de dün nıo- hlnlı çıkan mektubunda — yine kendisinin Hfade ettiği gibi, böyle bir ümit gucak eşahsi faraziyeyo udur.> 4| Fransız elçisi, bundan sonra ra- — porunda Türkiyen'a Montrö mua- hedesini tatbik edeceğini, bu mu- — ahedeye mugayir hareket etmiye- gecmesi mümkürm olmıyacağını bil dirmektedir. Ablukanın Karade « nize teşmiline gelince; — Türkiyo harbe iştirak edip de Karadeniz deki Himanlarını Pramsırlara ter- olmadığını nin bunu yapmıyacağını Hâve et- mektedir. bombardıma: General Vc;ıııd.ı atfedilen teb grafta Türk toprakları üzerinde uç mak meselesi hakkında deniliyor ki <bambardıman için müayyen bir müddet beklemek mecburiye- | tinde değiliz. Bu teşebbüsün Türk- derle bir anlaşma mevzuu yapıl - masına lüzum yoktur. Esasen böye le bir anlaşma akdinin imkânsız inde müttefikleri hayale düşürecek bir harekette bu” Tunmamıştır. İki numuralı proto- bu noktada hayale kapılmaları dü mümkün değildi. Eğer Alman ise tihbarat ajansı bu vesikaları neş- Iııl.ııılıılıdu.l(ldı“lil" icüstlük. & b