2-SO0N İILGİA'—Z!IAYP 1940 AT ONLARIN AHINI DA ÇEKECEKLER Heyp sahalarına dair gelen na- Vadislerden, Alman tank birlik- lerinin nasıl taarruza kalklıkları ni da öğreniyoruz. Bir telgrafa göre, Alman tank- kendi yaralılarını da dinle- çiğneyip Üzerinden Reci - yorınuz!. : İnsan garip garip düşünüyar... Belki, tarihi devirlerden önceki savaşlarda bile, bu derece insafsız ve duygusuz hareketler görülme- miştir. Bilmem amra, bu cinayetlerin sah> a yine bizzat kendileri çek- miyocekler mi?, VATİKANIN MESAJLARI SŞu harp günlerinde en şayanı dikkat bir köşede Vatikan.. Ma - lümadur ki İtalyan topraklarının bir , Papalık ayrı bir deve let halindedir. ÂAyrı idaresi, büt- çesi, küçücük bir ordusu, bayrağı, nazırları ve saire var, Papa, har- bin aleyhinde... Tıpkı, Ruzvelt gi- bi.. Mütemadiyen, muhariplere, yahut harp arifesindekilere me - sajlar, tavsiyeler, teklifler günde- riyo: Yeni Avrupa harbi, ahret işleri- le uğrasan insanları bile dünya iş- lerine karışmağa mecbur ediyor. KAÇAKCILIK EDEN NAZIR. Vaktile, Orta Asyada bir Çin devletinin hariciye nazırlığını ya- pan bir zat, şimdi İstanbulda dö- viz kaçakcılığı suçile tevkif edil - miş! Eski bir nazır... Hem de ha- riciye nazırı.. Sonfa kaçakçılık.. Bu hâdiseler yanyana gelince, insan gayrühtiyari şaşıp kalıyor. AD İNYN YN n ) Y » AY . M ge GA üi K p ARŞISINDA D . ben, bu eski nazıra pek faz- la hayret etmiyorum. Çünkü, şu günlerde, bazı bitaraf —Avtupa devletleri nagırları da. ayni şekil- de kacakcilik yapıyorlar, Yalnız şu farkla, bu berikiler v kaçırıyorlar. MAZHAR OSMANA GEÇMİŞ OLSUN Akıldan Bahsederken, muhte - vTem akıl doktorü Mazhar Osma » nin hatıra gelmemesi - mümkün mü?. Sayın doktor evvelki gün bir otomobil kazasında yaralandı. Ken- disi, hususi otomobilile Bakırkö- yünden akıl hastalarının t #inden gelirken, müessif hâdise oldu. İşi tahkik ettik, Meğer, delile - rin abı tulmuş... Deliler, şu gün- lerde, dünyanın halini uzaktan seyredip, kendi hallerine bin şük- redivorlarmış'. Mazhar Osman da onların iyi olması için çalıştıkça, sayın doktorun bu gayretlerini, Mevsimsiz telâkki dar: — Aman, doktor - diyorlarmış, dünyada akıllı geçinen insanların su yaptıklarını görmüyor musun?. Bizi kendi halimize birak! İSTANBULUN MESİRELERİ Hürriyetiebediye tepesinde bir park vücude getirilmesine mem- nun oldum. Burası, n en Büzel yeridir. Havası, manzarası i- tibarile hakikaten seçme bir me- sire mehalli. Bilhassa, ilkbahar- da, buranın tadına doyum olmaz. İstanbulun ekseri guzinti yerleri modaya tübidir. Halk, zaman man muayyen yerlere gider. Hür- riyetiebediye tepesi ve civarı da, halka şevdirilirse, rağbet derhal artar, AHMET RAUF 24 saat içindeki muhakemeler Edirnekapıda bir haydutluk hâ- disesi olmuştur: Demiryolları idaresi mekinist - lerinden Alinin yanında nişanlısı Sıdıka bulünduğu hakde Edirne - kapyda gezenken karşısına Halil #dında birisi çıkmış ve kendisinin polis memuru olduğunu söylive - rek üstünü başını aramış, Aliyi bir hayli de döğmüştür. Bu suret- le eskidenberi sevdiği — Sıdıkayı Alinin elinden almak istiyen mü- tecaviz, gürültü üzerine yetişen- | ler turafından yakalanerış, dün de cürmü meşhut dördüncü — asliye ceza mahkemesine verilmiştir. Halil muhakemesi sonunda üç ay hapis cezasına mahküm edile - im, halı ve saire aşırdıkları iddin- sile müddeinmüumiliğe gönderlen Necdet, Nusret, Recep adlı üç geaç Sultanahmet birinci sulh ceza mahkemesinde sorguya çekildik- tem sentn tevkif edilmişlerdir. — | 4 Ercin kullanmaktan beşinci | asliye ceza mahkemesinde muha- | keme edilen Roşatla Mehmedin, | ersin müptelâsı oldukları muhte- | | | Yazan: iskender F. SERTELLİ böşyere müdafaa etmiyor, diyor- du, meğer onda ne cevherler var- mış!. Defterin ikinci sahifesini çevir- di.. Dikkatle okumağa başladı: li « «En bedbaht kadın, parası için sevildiğine inanandır.» —H— «Karı koca arasında sedakat, kuvvetli bir sevginin ifadesidir.> -— «Yaldızlı muhabbet, sahte mü- cevhere benzer. Foyası çabuk mey- dana çıkar.» —16— <«Kafası kafanıza uymıyan ka- dın, çocuğunuza İyi bir ana ola - bilir.. Fakat, size eç olamaz!» —İT7- «Kadını, bir çiçek gibi itina ile kokla. Fakat, bir çiçek gibi kaldı- Tip atmal.> e|HİRSİZ KiM? )») Hif delillerle ve müşahede altında tutuldukları müddetçe eroin ihti- yacını bariz surette izhar ettikle- rine dair raporla sabit görülmüş- tür. Her ikisinin de, allışar ay has- tanede tedavi görmek üzere tev- kiflerine karar verilmiştir. * Bir müddet evvel Sebze ha- linde bir kavga sonunda arabucı- lar kâhyası Aliyi selsiz yerinden ağır surette yaralıyan Tahir ile kendisine kavgada yardım eden İsmail ve Ahmedin dün ikinci &- ğir ceza mahkemesinde duruşma- larına başlanılmıştır. Tahir Aliyi öldürmek değil, ya- ralamak maksadile ayaklarından vurduğunu, diğerleri de kavgayı ayırmak istediklerini sövlemiş - lerdir. Neticede muhakeme şahitlerin çağırılması için başka bir güne birakılmışlır. EYÜPLÜ HALİDİN MARİFETLERİ Kendini komiser gibi göstere - rek Galatada umumhane işicten Bertanın evine bir gece yarısı gi- rerek orada bir kadınla #eceliyen ve sonra haraç almağa kalkışan Eyüplü Halidin dün il — Aşk ve macera romanı; J6 —B- «Para ve kadın... İnsan, en bü- yük uztırabı bu iki şeyden duyar.» —-1-— «Herkesten muhabbet bekle - ll « «İnsan, dinden daha mukaddes- tir. Çünkü, dinin müessisidir.» - üğia #«Âcizin en büyük silâhı. Tabas- J 10 na kadar taksiler, Taksive otobüsler mil motörlü kara vasıta- edilecekler Evvelki günkü gazetelerden bi- Ti şehrimizde işleyen otobüsle - rin Müayene — olunarak hemen hepsinin bozuk cıktığını yazmış- sa da belediyo seyrüsefer ve oto- büs komisyonu relisi ve Belediye $ muavinlerinden B. Lütfi Ak- 80y bu sabah kendisile — görüşen bir muharririmize bu haberi tek- Zip etmiş ve umumi muayenele - rin henüz başlamamış bile oldu - ğunu ve halen işlemekte olanla - rın da &ıkı bir muayeneden geçi:- rilmiş bulunduklarını söylemiştir. Mumaileyhin göre tekmil taksi, hususl otomodil kamyon ve kamıvı bütün motörlü kil vasıtaları 3 üncü gününden n umuüyül lik muayeneye Lâbi tutula- ra nâ - caktır. Ayın 3 ünden 8 izine kadar o« tobüsler, 10 nundan — temmuzun temmuzun 29 undan, ağustosun 20 sir a dar da hususi otomobil! plâka sayılarına göre muayene oluna - caklardır. Muayene gününü — geçirenlerin her gün 1 lira cezayı nakdi ahnar IKLÇUK HABERLERI * İstinye yolunun sür'atle ya- pılması için burada yıkılacak o'an evkafa ait binaların tefviz bedel- | leri hakkında belediye ile bir an- | laşmaya varılmıştır. * Yeni ders yılında leyii moe- | cani olarak mühtelif mektopları- mize devletçe 1500 talebe alına- caktır. * Bir müddettenberi bödrekle- rinden rahaisız olarak Budapeşie- de bir sanatoryomda tedavi edil - mokte olan Peşte elçimiz Ruşen Eşrefe dün prolesör Gosa tarafın- dan muvaffakiyetli bir ameliyal yapılmıştır. * Kübadan memleketimize şe- ker ithal olunması kararlaştırılmış ve ilk partide 1500 ton şeker ge- tirilmiştir. '& Yeni vergilere dair olan ka- mun aybaşında olunacağın- dan Maliye Vekâleti izahnameler hazırlamağa baslamıştır. evvel demir parmaklıklarını kıra- rak kaçan İzmitli Fehmi, Bursalı Mehmet ve Muratlılı Osman ya- kalanmışlardır. * Sanayi tetkik heyeti reisi Be- kir Sıtkı dün Ankaradan şehrimize gelmiş ve bu sabah saat 10 buçukta demir sanayicilerile sanayi birli. Rinde bir toplantı yapmıştır. ——— zatla muhakemesi — yapılmıştır. Müddeiumumi muavini suçlurun dolandırıcılık, hırsızlık ve sahte- kârlık noktasından tweecziyesini 1s. temiştir. Eyüplü Halit bundan başka yı- ne komisez gibi görünerek Hara- lambo kızı Marikanın çanlasır dan 8,5 Jira ile iki yüzüğünü, Pan- galtıda oturan Karabet kız: Klisin evinden de 71 lira çalmıstır. Müdafaa ve karar için muhake- me başka güne bırakılmıştır. bir adamdı. Onun bu kçük, lakat çok kıymetli defteri, Neriman hu- nıma Şehsüvari tetkik Tırsatını vermişti. * Defter kimin eline geçti?.. Bir gün, Neriman hanım, yine bahçede oturmuş, şairin okumağa dalmıştı. Bu sırada kom- şu çocuklarından ve Nebahatin ta- liplerinden mühendis Sadi koşa- rak bahçeye geldi: — Neriman teyze, dedi, mühim bir inşaat işini ilk defa yalnız o- larak üzerime aldım. Nebahat ev- de yok mu?, — Hayır. Bugün terziye gitti. Hâlâ dönmedi. — Terzi nerede? — Beyoğlunda.. — Cok uzak. O halde geç gelir. bustur. Bu silâhı herkes kullana- maz.» ö eBir hayalin tahakkuku, gölge- ye can vermek kadar güçtür.> Neriman hanım defteri tekrar çantasına koydu. vi Ömrümde bu derece derin üsü İlâhi lere dalmamıştım.. Şehsüvar, zihnimi altüst ettin!. Diye söylendi. Neriman mais... Şehsüvar cidden tetkike Delikanlı sevii yerinde duramıyordu. Neriman sordu: — Bu haberle Nebahatin ne alâ- kası var? — Şüphesiz hiçbir. alâkası yok. geçen gün konuşurken, bana: «Büyük ve kârlı işler yap- #mıyan mühendislik neye yarar demişti de, Ona, benim için söy- lediği sözün yerinde olmadığını bu süretle isbat edecektim. Gülerek ilâve etti: — Tamam yirmi dört bin Hiralık bir iş, teyze! Bu inşaattan benim cebime en aşağı üç, dört bin lira ginecek. — Keşfini bsen mi n? — Evet, Huritasını da, keşfini de ben yaptım. Şehrimizde işliyen tek- Tekmil halkevleri arasın- ları ay başında muayenel verdiği izahata | & Çorlu hapisbanesinin 6 gün | Foto sergisi | da açılan müsabakayı şehrimiz halkevlileri kazandı Cüumhuriyet hâlk partisi genel Bekreterliği tarafından Ankarada tertip olunan «amatörlerin yap - tıkları resimler ve cektikleri fo - tograflar sergisi» bu akşam saat 17,30 da genel sekreter B. Fikri Tuzer tarafından merasimle açı- lacaktır. Momleketimizin her tarafındaki Halkevleri san'atkârlarının işti - rak ettikleri bu sergiye gönderi - len öserler arasında — büyük bir jüritarafından evvelki gün tasnif 'Neticode şehrimizden yollanan zesim ve fotogratların çoğu birin- ci, ikinci ve #çüncülüğü kazana - rak takdir olunmuşlardır. Bu meyanda resim kasmı sını - fında! 1 inciliği Şehremini Halke- vinden B. Turgudun natur mortu, nciliği Bursa Halkevinden B. Faikin peyizajı, 3 üncülüğü Be - Bunlara 150, kâfat verilecektir kısmı B. sınıfında da: 4 Beşiktaş Halkevinden B. k manzarası» leyhe 25 lJira para Tilocektir. ardan A sınıfında: An- karadan Nacinin *İstinyes si, 2 in- ciliği Fatih Halkevinden B, Erkilicin «siss i, 3 üncülüğü Be yoğlu Halkevinden B. Adil Arıka- nin — «portree Si kazanmışlardır. Bunlara da 100, 75 ve 60 ar lira mükilat ita olunacaktır. Foto - | graflardan B sınıfında da: Eminö- nü Halkevinden B. Kemal Bay - galın «dere> si, 2 inciliği de Bursa Halkevinden B. İbrahimin «Ulu- dağ* 1 almışlardır. Bunlar da 50 ve 40 ar lira mükâfat kazanmış « lardır, Londra radyosu Londra radyusu önümüzdeki | perşenibe gününden ilibaren türk- | çe neşriyatın. Türkiye sadifi ile 7 ye beş kala yerine 8 i 10 geçe Oradaki çocuklarımız Avrupadaki harp vaziyeti dola- yısile, İsviçrede, ve daha buzu memleketlerde okuyan Türk tale- besi birer ikişer yurda avdet edi- “yor. Gelenlerin anlattıklarına gö- rve, daha bir kısım talebe o mem- “deketlerde kalmıştır. - Avdet için emir almamışlardır. Bizim fikrimize göre, bu çocuk- karın bir an evvel dön- mesi lâzım. Belki tahsilleri mu - | yakkat bir zaman için sekteye uğ- rıyacak. Fakat, hâdiselerin vüzuh veyda etmesine kadar böyle bir hareket, daha isabetli bir iş olumuz BÜRHAN CEVAT mı?, — O halde yirmi dört bin lirg- ya çıkarabilcceğin bir İşten üç, dört bin lira nasıl kazanacaksın? — O bir sırdır, teyze! O, mimar- hığın bir sırr'dır. Onu da size ifşa edersem, bana birşey kalmaz. Bal tutan, elbetle parmak yalar... Değil mi?. Sadi bu sırada, hasır masanm üstünde duran küçük deftere elini uzattı: — Bir roman mı? Hayır. Bir şairin felsefe def- teri.. Sadi defteri — Garip şey! Ne kadar da ba- na uygun düstü.. Yüksek sesle, açtığı başındaki düşünceyi okudu: «Mahrem olarak tevdi edilen bir şeye el uzatmak, terbiyesizliğin en büvüğüdür.» Sadi havretini gizliyemedi: — Büyük annem bazan er Havvamdan, ve yahut Mevlânadan tefe'il ederdi de cidden üzerine düşürürdü. Bu da tıpkı öyle çıktı. leta bana bir ihtar.. — Evet. Netameli bir kitap, O- kumamak daha hayırlıdır. Sadi ısrar gösterdi: — Bunu bir gece okumama mü- saade ediniz, teyze! Çok yalvarı- yım size. Gece yatarken ben de işim için tef'ül edeceğim. dü. Neriman hanım: — Bana emanettir, dedi, Şeh - süvar Beyin defteridir. Kayt En büyük silâh Bugünkü harplerde her nevi üs- tünlük zafer için şartıazam. Silâh- ta üstünlük, sayıda üstünlük, ta- Tim ve terbiyede, sevk ve idarede üstünlük.. Bilhassa, atoş kudreti fazla olan silâhların, teksif noktalarındaki rolü, bugünkü harğlerin canda marını yaratıyor. Tekniğin bütün bu inkişafına rağmen, maddi üv - tünlük yine birinci plânda değil- dir. Çünkü unutmamak lâzım ki, nihayet makineyi kullanan in - sandır. Taarruzda ileri hamle ka- rarını veren insandır. Mütearrıza mukavemet eden insandır. Et ve kemik iradesinin ve ina- dinin zirlili. vasıtalar - yanındaki mevkü, bir hatve daha ileride de- iilse bile, hiç olmazsa, atbaşı be- raber olan bir çerçeve içindedir. Devam eden harp günlerinin ve aylarının çetin mücadeleleri gös- teriyor ki, ordularda bugün dahi en'kıymetli silâh maneviyattır. Bu ezeli tal ilâhından mahı - lan orduların bütün zırklı birlik- leri bir sahun köpüğü gibi erimek zorunda kalıyor. Hücum arabası- nın veya tankın volanı başında e- turan insan, dün olduğu gibi ba- gün de, irade ve azim sahibi olur. Sa zafere hak kazanacaktır. Bü - tün tarih boyunca, güzel ve iyi çaz- pışan orduların nihai zaferleri, son “ayret, son cesaret, ölümü hiçe 'an soön savletle temin edilmiş- ür, Türk kudretinden bahsederken boşuna bir tefabüre kapılmıyoruz. Asırlara bakın: Türk tarihinde silâh şakırtısından başka ses yok- kur. BEŞAT FEYZİ Dolmuş seferlerinde Şehrimizde bazı dolmuş taksi sufürlerinin; halktan belediyenin tesbit etmiş olduğu fiattan fazla para istedikleri anlaşılmıştır. Bilhassa Taksim - Eminönü ara- sıpda bu halin fazla — görülmesi 125 kuruş yerine 15 kuruş iste - nilmesi üzerine dün belediyece tokmil soyrüscler — memurlarına tebligat yapılarak bu kabil fazla para almağa kalkışan taksi oto - mobillerinin bir daha — *dolmuş. selerine müsaade olunmaması bil- dirilmiştir. —— rimizin ihtiyaçları Vali muavini B, Halük Nihat Pepeyi dün akşam Ankaraya ha- reket etmiştir. Mumaileyh mali yu ihtiyacları 've yeni pasif korunma tedbirleri hakkında Vekâletlerle — temasta bulunacaktır. Şehrimizin sık ahşap evli ma - hallelerindeki ahşap — evlerin bir kaısmının yakılarak aralarında 25 er metre genilsiğinde caddeler a- çılması ve bu suretle hava taar- ruzlarında yangın tehliksinin a - zaltılması projesi hakkında da bu meyanda temaslar yapacaktır, İtalya'nın muht İtalyanlar Arnavutluktan 100 bin ton ham petrol istihsal edi - yorlarmış. Petrolün bu harpte oy- nadığı rol düşünülünce İtalyanın bu mübim maddei iptidaiye nok- tasından vaziyeti az calibi dikkat değildir. İtalyanın hariçlen — gelirtimeğe muhtaç olduğu petroltin miktarı senedon seneye arttığını rakamlar vardır: 938 de 1 milyon 500 bin tow petrol ulan İtalya da- ha evvel, 9$7 de daha az getirtmiş- tir: 905 bin ton. Demek ki ihtiyaç iki sene arasında yarıdan fazla art- mış, Buna karşı dahildeki sarfiyatı azaltmak düşünülmüştür. — Onun için 997 de 2 milyon 598 bin ton sarfiyat varken 938 de bu mikta- rın 2 milyon 466 bin tona indiril- diği görülmüştür. Fakat ne kadar tasarruf etmek düşünülürse dü- şünülsün petrolün sanayide oyna- dığı rol gözününe getirilince ge- rek harn mülzemesi ve gerek di- ker sanayi mamulâtı için petrol görülür. Haboşistan harbinden - beri İtalyada her sahada azami ta- sarruf cihetine gidilmiştir. İhti - yarlar azalsın denmiş, sarfiyat a- zabın diye çalışılmış, hariçten getirilmesi zaruri olan mevaddı iptidaiyonin tahdidi cihetine gidilt mistir, Buna güre b lursa, pek maheup olurum. » TNevamı var) “aket odülmmnlr kaz alkya leyedi edilen tasarrafım neticeleri görül- zla para istenmiyecek| b<i Pasif korunmada şeh- l Avrupa Harbinin Yeni Meseleleri l sarfiyatının lâzumu aşikâr olduğu Kanalizas- yon işleri Belediye reisliği munzam bir bütçe ile 100 bin lira tahsisat istiyecek Şehrimiz kanalizasyonu işleri - | nin ikmali için yeni mali yıl be- lediye bütçesine konulan 300 bin | lira tahsisat şehir meclisince çı- karılarak bu işe ancak 15 bin lira ayrılmıştı. Halbuki bazı semtlerde kana - lizasyonun ve fenni mecraların acilen ikmal olunması icabettiği enlaşıldığından — Belediye reixliği ay başında yapacağı munzam büt- çeye 100 bin lira tahsisat koymağı kararlaştırmıştır. Diğer tarafltan 15 bin lira ile de semtlerdeki lâğımların üzerleri| kapatılacak, muzır dereler örtü - lecektir. Taksim - Emirgân arasında otobüs Şehrimiz otobüs seyrüsefer ko- misyonu dün belediye reis mua - vini B. Lütfi Aksoyun reisliğinde toplanarak seyrüsefer işlerini tet- kik etmiştir. Dünkü içtimada şu yeni kararlar da verilmiştir: da otobüs |: dilik 4 otobü: 2 — Keresteciler - Eyüp - Ke - az hattına 1 otobüs daha Her istenilen yerde çiroz kurutulmıyacak Kadıköy, Balıkpazarı, Kumkapı sahilleri ile Boğaziçinin bazı ka - labalık yerlerinde açıkta, araalar- da veya evlerle dükkânlar arasın- $ nu gören be- lediye reisliği bunları menetmeği kararlaştırmıştır. Badema ciroz kurutulacak yerler için de mahalli! yelerden izin alınması mec- | buri tutulmuşt —e — Yerli malzeme ile yapılan arözöz Büyük itfalye — vesaitinin yerli malzeme ile ve şehrimizde yanıl- ması hakkındaki tecrübeler mu- vaflakiyetle neticelenmiştir. Fatihdeki belediye atelyesinde ilk olarak 2,5 tonluk bir arönöz imal olunmuş ve dün — belediye merkez binası önüne getirilerek Vali ve belediye reisi B. Lütfi Kır- dar ile muavini B. Lütfi Aksoy taraflarından tetkik olunmuştur, 15 gün sonra bu tipte iki büyük arözözün daha inçaatı bitirilmiş olacaktır. Tamir edilecek caddeler Belediye reisliği Yedikule - Ba- Tiklı, Kocaragıp paşa - Ağaçeşmesi caddelerile, Sürpagop — mezarlığı dahilindeki yolları, Taksim - Tar- labası - Tozkoparan, Sıraserviler - Taksim, Boğazkesen - Türkgücü caddelerini hazirandan itibaren e- saslı bir şekilde yapmağa karar vermiştir. Bu işe 422 bin lira harcanacak- tır. aç olduğu petrol harp motörlü vesait ve saireyi işletmek çıkınca bu ihtiyaç art - maktadır. İtalya bir gün harbe ı'mm'l:.llıtiyıç kendini daha zi- harbi osnasında İtalyanın her ay 30 bin tog petrol sarfettiği hesap edilmişti. Bu takdirde eğer İtalya ne kadar süreceği belli olmuyan şimdiki harbe iştirak ederse pet- 'acına öyle ayda otuz bin radan yine uyanmışlır. | hiz ve kara muharebelerilİli — DIŞ POLiTiK” Holandadan alınaf ders b Vazan: Ali Kemal SÜ? Alman taarruzuna Karfi holünda edehildiği udl;ır vemet gösterdi. Daha İ#E yapmalıydı?. W ğ Geçen umi hargte gerefli bir bitaraflık temit hafaza el 4 ilen H beri harp nedir bilmez sulh ve terakki içinde H& tişti h olduğu di kücük Holandanın aZi v kuvvetlerine karşi az ehemmiyetli ve manali mıştır. Demek ki tehliketir, didi karşısında görüler hat çiddi olmuştur. Bir zatifo İ küçük memleketin giliz ve Fransız — dom karşılaşmıştı. Onlara AĞi İspanyolların, Franstalttti A Mareketlerini pekölâ #kilan muvaffak olat Z M d F | asilt Çiç ve ibret nazarile ı.aıııılı:’ het var ki e da bir zanM#f4p ililı rada ve denizde ıııeııdıd" müdafay etmiş olan BN , askerliği bırakmış olmasi yüzden azim zararlara KFT Lela On yedinci asrın ilk a rında bu küçük nııı-l""'u. panın en iyi asker yetiği | yeri imiş. Avrupanın î&:, Tinden giderek orada İ renon, Holunda ordi asılzadelerin buddi hetül muş. Fakat sonra bunl maşlır, Bütün dikkat ,;J' para kazanmağa sarf hayet rahata alışılarak :’,ı lar barp san'atında da ÜYü Holandaklar işi gücü S# ibaret sanmışlardır. da yint Bununla beraber j Lti nelerine dünmüştür. Bel e! larda bu uyanıklık gecef FÇ Tısından şimdiye kadar Ş4 çah din gelmiştir. O cihetleti y kan, vatansever farip günlerinde ı_lı"w kimse yok. Yalnız diğef Pa noktası daha var ki oMÜ Üçifi, iz muharrirleri KÖt çelir Holanda yalnız deniz KÜy Pi güvenmiş, bir zamanlaf lak olan ordusunu muhtelif tecrübelerle Hını da anlamıştır. y Zamanın neler li 'a miyor. Rahat ve huzur şanırken harbi uzak / bitaraf kalmak arzusu ratın önüne geçememisti”, İraklı bir pre"' şehrimize g* Emir Zeydin Prenses Fahrünnisa bi lunduğu — İsviçreden DÜ ekspresle şehrimize Bir kadın pa makineye kâl Büyükdere kibrit ff çalışan kadın amı makineyi temizleri Bint makineye kal Birimizin Detl Hepimizin DelZ yarı ken “, ş İBir memur İŞ FE EF $ kolaylıkla edilebelmektedir. f ü