15 Nisan 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

Xç BİZİ NEDEN ÇAĞIRIR, NEDEN KOVARLAR?. seleci denen insan, bizde, ekseri- ya, methüsena edilecek işlerde kul> darodan bir vasıta â edidir. Moselâ, ayoi konperatil ber yenil n küşedini Ün zere olsaydı, bizlere, konacları yal- dızli davetiyeler gönderilir, izaz ballandıra anlatırdık. İşlerbozuk gitti, altından çapsın- oğlu çıktı m, gazeteciyi çağırmak değil, bilâkis kapı dışarı etmek, bizde <sısuldür. BİR YILLIK KAHVE STOKU VAR | Yertiiden külliyetili müktarda kah- ve gelmiş.. Sehrin bir yıllak stok kahvesi varmış! Çok şükür.. De- mek, istediğimiz kadur kahve içip, keyfimtze bakabiliriz. Kahve tir- yakileri bilirler ki, bu nesne, küs Çük, ehemimiyetsiz birşey gibi gö- ü kadar havur VE OKUYUCULAR v Hazp havadisleri hararetlenip, hüdiseler kruşinca, herkesin alâ - Birader, dedi, bazan, insan şa- gazip kakyor. Türkü menbalsı gelen bir sürü havadis içinde bir- birlerine Jutmıyanlar var. Haogi» sine inanmalı?, Dünya radyoları, dünya ajansları, hep ayrı aynı teb den çalıyorlar. En sahih haberleri veren ejans veya radyo hangıs: - dir, acaba?. Bu vaziyetin en çok şikâyetçial gacete yazı müdürleridir. Binbdir çeşit havadisi tebf etmek, önleri- ne gelen yığın yığın telgrafler g- raya koyanak için uğraşır, durur- lar. Yine de okuyucuların arzusu- 'nu verine getirmek yüzde yüz de mümkün değildir. YANARDAĞI DA SAKLIYACAKLAR... İtalyada, hava taarruzlarına kar- $ı alınan tedbirler meyanında, meş- hbür Vezü yanardağının da mas- kelenmesi düşünülmüş.. Geceleri, tülün ışıklar söndürülecek.. Fakat, Vezünün alevleri nasıl saklara - cax?. Bunun kolayını da şöyle bul- Teuşlar: Dağın üstünü, kalın, siyah sun'i bir duman tabakası örte - ceklermiş!, Ya, rüzgür kuvvetli olur da, bu dumam dağıtırsa?. O zaman, iş du- man olur, vesselâmi, KADINLAR DA lar da, erkeklerin yaptığı her tür- Ki işi yapacaklar. Fakat, kadınların erer Vay babacığım, senburada mısın? Dün Hasırcılarda vukua gelen bir yankesicilik hüdisesinin suç- lusu vak'adan 1,5 saat sonra mu- hakeme olunarak cezasını bul - muştur: Bir taşralı; memleketinden şeh- rünize henüz gelmiş ve Tahtakale civarında oturan hemşerilerini zi- | yarci etmek Üzere Hasırcılardan geçerken yanına oldukça temiz giyinmle, orta yaşlı bir adam yak- laşarak: »— Vay babacığım sen burada masın? » KHitabile kendisini kucaklamak istemiştir, Mehmet Ali, hiç tanımadığı bu adamım kendisine ahbaplık et - mesine karşı: *— Yanlışın var ahbap.. Ben se- ni tanımıyorum'a demiş, öbürü de bir müddet stabımı dik - katle süzdükten sonru: *— Yazılmışım birader. Seni bizim köyün meşbur «baba> sına benzetlim. Affedersin!.» deyip a cele acele uzaklaşmıştır. Mehmet Ali ancak birkaç sani- 'e kadar süren bu garip vak'aya zını kısa hir; BAR Va Samihin göğsüne ayağile şkk detli bir tekme vurdu: 1 — Akak köpek! Benimle alay ı ediyorsun? | —- Sizinle alay etmek haddim #4? hakikati söylüyorum. Bir esir, bundan başka ne yapabilir? Salma, Recebe: — Vurma! diye bağırdı, Şimdi ine sinirlerim oyaiyacak.. Bu se- fer bayılırsam, bir daha ayılmam. — Pekâlâ. Senin hatırın için vur- Duvardaki zile bastı. Dertal kapı açıldı: — Ne emrediyorsun ağam? Recep başın: sallıyarak: — — Su herifi bodruma atan! dedi. Orada zabarsın. — Kollarını çözelim mi? — Hayır. Bağlı kalacak. — Hattâ 'azan * İskender F. SERTELLI' ÇİÇEKLERİ L — Lâhavlet. Cekip o da yoluna devam et- meğe koyulmuştur. Fakat bu sırada Mehmet Alinin arkasından seslenen birkac kişi: paraların uçtu.. Pa- «— Hemşeri Taların!.» diye yanına yaklaşmış- | lar ve demin kendisini kucaklı - yan adamın elcabukluğu ile parala Tırı ceketinin cebinden aldığını söylemişlerdir. Bunun üzerine Mehmet Ali hayırbah yolcular hemen demi, ki adamın arkasından koşmağa başlamışlar ve bir köşebaşına sin- miş olan şahsı yakalayıp polise k rcori Mustafa Kapa adında olan hda- mnın üzeri arandığı vakit para bu- Tunamamış, fakat Mehmet Aliye Bit olduğu zannedilen bir iki kâ- Bit ele geçirilmiştir. Mehmet Ali de parasını koynu- na sardığını; yankes'tinin parn « larını alamadığını söylemiştir. Neticede Sultanahmet 1 'nci sulh ceza mahkemesine verilen suçlu 20 gün hapse mahkâm 0- Tunmuş ve derhal tevkif edilmiş- A Na 131 Üüç dört saat var, Yarın sabah çok zengin olacağız. Sonra birden Selmaya döndü: — Suna istediğin kadar para ve mücevher vereceğim, şekerim! Gö. zünü altın ve elmasla doyuracı - Rım. Bu gece İstanbulun en büyük ve en zengin bir kasası soyuluyor, Hem de senin $çin... Anladın mı?. Ve gözlerini oğuşturarak tekrar koynuna gizdi... yallı. * Avukat Celâl, arka- daşını arıyor... Celâl, Semihin Kalamnıştaki köş- künde misefirdi. O akşam aFkadaşını bekledi. Semih köşke gelmedi. Avukat Celâl o gün akşama ka- dar -işine gitmedi - köşkte otur. du. Semihin kız kardeşi: — Ağabeyim acabe nerede kaklı? Diye söyleniyordu. Her ikist de Be yapacakların: kar | "Üniversite! Mütekait /'EZX7Z g7 Belediye bütçesi Yeni tahsisatla hangi noksanlar telâfi olunacak ? Şehrimdz ünivezsikesinin yene yıl kekhlestman arttırıldığını yazmış- taik. Caktar. Üniversite menkez binesının «r- Hasında yurd içim münasip bir yer bulunmustur. Buna 150 bin NWra sarfı icabetmekindir. Diğer taraftarı kinıya enstitüsü binasının yerine bir Yeni enstlü binası inşası için de hazırlıkdr ya- pilmaktadır. Bu yeci kolmya enstitüsü mem- lekriinizin en madora bir ilim Mmücesesev, olacaklır. Te Na Denizyolları memurla- rından kesilen paralar ! ; i geçen 6 yel içinde memurların ma- aşlarından kesilen *& 2 ler kendi- Airine iade olunacaklır. Bunu takiben; 1 ikincikânun 16540 tardhinden — iBibartın Maliye Vekâktine bağlı ularak teşekkül eden yeni bir sandık için badema imemurlardan tevikifat yapılacak- tır, iğyeili Bulgaristandan gelmek isteyen Türkler Bulgaristandaki — Türklerden, hükümetler iskim islemamek şar- tile mrenlekolüsizdeki — akrabam | nezdire gelmek istiyenlare müsa- | ade olunması Üzrime bu hususta mnüğtearidii müracaatlar yaprimak- tadır. Bu kabil vatandaşlarımızın be- rabenlerinde getirccekler; servet- fer hakkında da bugürlerde bir ka-| Yar ver Becektir. | ÜÇÜKHABERLERİ * Maamif va Sıhhiye Vekilleri maaşı Mütekaitler hangi de- | — recelere yeniden maaşla girebilecekler? Mütekaitlerin hangi derecelere yöniden maaşla — girebilecekleri Mabiye Vekâkiü tarafırlden Vabik olunmuştar. Buşyeni karara göre; maaşlarını almalta bulundukları — rütbe ve mrenuriyet derecesinde bir terfi müddeti veya daha Lazla bir zomnüan kaklıktan: sonra teknüt edilmiş o- kandar o derecelerde geçinddceni | hizmetler nazarı dikkate alşnarek. | tekalit olunduaları maaşın bir üst | devecesindeki maaşlı — hizmellere yeriden taylı: olunabileceklerdir. Tekaüç olunduklurı derecede bir. berfi müddetimi dokdunmadan te- kathlüklüri iora adilmiç olanlar; bu diweceye muadil maaşkı bir vü- olundukdları mazşta geçen hizmet-| deri hesaba ketilacaktır. Bulundukları rütbe veya devece| olmaların wezileyo tayinlerinde, tekaütlük - derine esas olan rütbe veya me - wesdyet dkTecederinden değil; füen mnemuriyet derecederi Üüzerirlden teyin olunacakladır. 1452 ve 1453 mamaralı kanunla- rin meriydle gimtesinden evvel tekaüt edilip de t.ikaüt olundukları | Tüllbe veya memuriyekin mezkür karcanlarıı yükseltiliniş olan dere- Gierine muadil nadaşlı memuri - yetlere tayün olunacakların mase- ları da bu yeni memuriyetlerinde daha yüksek deredye'çokarılabi - tesldir. L M Balmumcu ve Mecidiye tapu işleri Mocidiyeköyündeki tapulu bina ve arazisi olanların ellerinde mev- el olan: tapu sendit ve çaplarının Vekücine başlanılnıstır, Bu meyanda Balmumcu çifkt - | Eği arncis” de tahdit ve tesbil v | lunmatktadır, Bunu Beyoğlu kayırakam-| tr kamlevon teşkil olun- dün akşam Ariklaraya döl dür. *& Elleninde demir buluyancrın | hükümele vermeğe mecbur olduk- | ları beyamname mühleti bu akşam | bilemaktedir. Bu akşama kadar be- yanntme veniyenler milli ko - Tonma keruru hükümlenine göre cezalarıdırMacaklamdır. | v Flamek çeşnisi değiştirilimiş, | serk buğday risbati yüzde 25, yu- muşak buğday yüzde 75 olarek tes- bit edilmiztir. w* Hanp filosu komutanı Amiral Mehmed Ali Ankaradan şahrimize, Rekmistir. y Galatasaray apor kulübünüpn yıllık sile yemeği 77 nisen akşamı Taksim belediye pazinosunda ve-| Kbogktir. * Bengamada — Atatürk günü kutlanmuştur. — Vallahi bir şey bilmiyorum. Olsa olsa Seğmanın peşinden git - aniştir. Akla başka bir ihtimal gel- miyor. — Bende büyle düşünüyorum amma, Selmanın izi malüim değil ki.. Semihin onu takip etmesine imkân yok. — Belki bir ipucu bulmuştur. — Kabil değil, iki gözüm! Kabil değil... Bu ipucunu zabıta bile bu- damadı, Celâl bunu söylerken birdenbi. ve Külümsedi: — İyi ki hatırlattınız bana, me- selevi hemen Yıknaz Beye bildi- velim, — Fena olmaz, Celâl DBey! Bu kadm ağaleyimin başına bir fe- Kâket getirecek dzye korkuyorum. — Merak etmeyın! Bemih çök ih- tiyatlı bir adamdır. Kolay kol — Çamlıca hikâyesinden sonra AA p5 eei zabıtada yeni hiçter malümat yok — Böyle söytemeyin, Cetki Beyi| u? Felâket gelirken, ben geliyorum | — — Manlesef hayir. . — O halde yapılacak bir iş var; Yulmazla telefonla konuşmak. — Haydi ya, Ne duruyorsunuz. Celâl kaşlarını kaldırdı: — Beni lâfa tutan sizsiniz, ha- nunelendi! Haydi telefon odasına Semihin kız kardeşi yol gösterdi, Ürst kattaki telefon odasıma çık- tılar. Telefon, Sansihin yazı masası füstünde di Yılmazla Celâl arasında söyle y d ea A n £ Az mı methettik ? Eski Denizbankın meselelerin - | den biri olan Satiye davası görü - | lürken, bir avukat, bu işin o ka- dar mühim bir mevzu olmadığını. | gazetecilerin Satiye meselesini bü- | Yüttüklerini söylemiş. Gazeteçiler, ne yapınıslar?, Sati- ye biması değerinden fazlgya alın- | Mmadağı halde, kasten böyle mi yaz- | mışlar?, : | | İş açık... Böyle hâdiseleri gaze - telerin yazmaması istenir, ler, yalnız methüsena elmelidir. Vaktile, Denizbankı az mı met- hettik? Yetişmez mi?. BÜRHAN CEVAT biz konuşma geçti: — Semih Kayboldu. Dün gece- denberi meydanda yok. Merak & diyoruz, beyefendi!. — Dün gece neriye giğkiğini bi- Tiyor musunuz? Hayır. Kadıköyüne inmişli. | Bör daha dönmedi. | — Sıhhati nasıldı? — Hiçbir hastalığı yoktu. Hattâ | maneviyatı da kuvvetliydi. | — Garip şey! Bu gece de gel - mezse, ben yarın sebah &ize geli » | rim., Görüşürüz. — Siz bir ipucu bulamadınız mı beyefendi? — Hayır, Sadece dün Selma im- zasile bir mektap aklım. Marsi) - yaya hareket ettiğini bildiriyondu. Fakat, ben bu mektuba inarıma - dim. * Telefon muhaberesi birdenbire kesildi. Celâl: — AHb.Alla. Döyerek, Yıkmaza tekrar aradıysa da mümkün alamadı. ihin kız kardeşi: — Ne var? diyordu. Noden ke- sildi konuşmanız? Celâl; sabakı Yılmaz. Bey burayar Ve telefonun Ha oturdu: | Haşriyi Harplerin verdiği de"ıSsyyar esnaf ve dükkân-| Tanıdığım hoşsohbet bir arkadaş var. Bütün dünya hâdiselerini ko- mik taraflarından görmek itiya - dındadır. Onu müteessir eden tek mesele yoktur. Bu hali, şahsı ve sıhbati için fenadır, denemcz. Avrupa harbini dahi, ciddiye al- mamak, işin alay taraflarını bulup çıkarmak için, bütün zekâsını iş- letir. Geçen vün şöyle anlatıyordu: — Muharebeler kızışınca, gevi- niyorum, diyor, çünkü, harp saha- larına ait coğrafya bilgim artıyor. Skajerak boğazını umumi harpte öğrenmiştim. Şimdi de, Skandinav yarımada- sının Atlasokyanusuna bakan sa - hillerinde ne kadar liman varsa, hensinin ismini ezbere biliyorum. Bu mütalea, mücürret olarak doğrudur. Yeni hazpler, insanlara, mufassal bir coğrufya konleransı vazilesini de gürüyor. Yalnız, coğ- rafya dersi mi?, Skandinav mem- leketlerinden ne gibi meddelerin, hangi memleketlere ikraç edildi. Bini şimdi öğreniyoruz. Muhtelif | | Bük olunup yıkılması suretile ge- milletlerin karakterini, rul ha - letlerini, teşkilâtını harplerde öğ- reniyoruz. Tarihin baslangıcından bugüne kadar devam edegelmekte olan sayısız muharebeler, insan oğulla- rıina birçok --- '-- öğretmiştir. Me- deniyetin inkişafı, kültürün yük- ::-i' hayatın zevk ve güzellik- i, birçok noktalardı lonlııdkn?. larda, barplere Her yeni harn dünya üzerine bönbir yeni hakikat bırakıp gidi- yor. . Fakat, insanların, bunca asırlar- danberi devam eden harplerden hâlâ alamadıkları tek bir ders var: İbret dersi!, Evet, hâlâ, insanlar, harbin bir | facla olduğunu — öğrenememişler, bu ezeli boğazlaşmanın ebede ka- dar sürmesinin önüne geçememiş- lerdix, RESAT FEYZİ Çolak Hayri ile bir sarhoşun tevkifi dün gece Karaglansükle ko- muavini Zeh hakaret ettiği iddisile aslye 8 ânci ceza snahkemesine verikmeştir. Zekinin yol üstünde düran ve oradeki bir birahaneye getirmiş olan bir taksiniz yoldan çekilimesini istemesi, üt ü buna müdahahk € ile çıkan kediseden dolayı Ha muhake- mesi mevkulden yapılmak üzere tevkil olunmuştur. Diğer tareltan Aksarayda Mohe met Karaböcek taminde bir sarhoş; Abmedin kahvesinde polise ha - karat ettiğinden 32 güm hapse 31 Hra para cezasına mahküm olun- muştur. Avrupa harbinin inkişafı için başka bir saha daha açıldı. Kaç gündenberi biliyoruz ki küçük Norveç de Avrupanın büyük dev- letleri arasındaki mücadeleye ka- rışmış oldu. Harpten kaçığmak faydasırdır, derlerdi. Mukadderat insanlarda olduğu gibi memleket ve milletleri de takip eder. Bitaraf kalmaktak$ o kadar srarlarına rağ- men Norveçliler harbin kendi sa- hillerine geldiğini gördüler. Finlandiyaya karşı son devrede İsveç ile Norveçin alınış oldukları yaziyet dolayısile bir İngiliz mu - harriri Afrikadaki Zuluların bir sözünü öğretiyordu: Muharel öne düşen adam öldürülebilir. Fa- kat arkada kalan mutlaka öldü - rülür. Afrika yerlilerinin bu sözü dün- ya kuruldu kurulalı tecrübe edil- miş hakikatlerdendir. Bununla be- raber İsveç ile Norvegi tenkit e. denlerin de İleri gitmemeleri bir insaf iktizasıdır. Bugün görülüyor ki ancak 2 mülyon 900 bin küsur nüfusu olan Norveç harp mecbu- riveti başgösterince kendisinden böklenen harekete girişmiştir. Norveçliler herşeyden evvel de- mieci bir millettir. Norveçin | mnodem oyun ülcükri de konul - | Amral Mouren, Meşhur — sabıkalılardan Çolak | cezaları cılardan kesilen bazı ce- zalar şikâyeti mucip oldu 10 ay içinde gehrimlzde 17 bin esnafa para cezası vecilip 40 bin Yra ee olumduğunu — yazmıştık. Bolodiyec: seyyar esnaf ve dük - kâncılar tatbik olunan bu eceza kzsme» usükünün bazı sudlekb - meydan Bu hususla şofürler, lokantacı lar, bakkallar cemiyetleninin bazı azaları tarafından da sık sık Gimi- yetlerine müracaatlar — yapılarak Sezalların. kestümesi için gösümilen subenlerden ©w miktarlarının faz- kakğından şikâyet olunmakta. ay- rea mahkemcelir nezlinde de ek- sariyetle bilediye cezalarına iliraz alubup dava acalmalatadır. kiklere hazırlanmaktadır. semiğğre Mektep bahçeleri Şehramizdeki H nreldkep bahçe- Bearinin yonlarındakı evkrin istim-| n şletdimelerine devam olunmak - tadır. Bu kenı Nişantaşındaki 15 Ve 52 ünci fük mektep bahçelerinin 5000 lira serfolunarak danz.m) kar rartaşlarılmıştır. Genişletilen mekâip bahçeleri ile diğer bazı mrikleoderin bah- çeleri yaz tatlhnde bergün çocule- dura açık bulunacaktır. Buralara mak surdtile çocuklar yaz tali - Ende sokaklarda oynamaktan kur- tarılmıç olacaklardır. samsar Pasif korunma tetbir- leri mükemmel Türküyedeki pasif karunma ted- | birleri haklanda tetkükler yapmak üzere gelen Fransız mütehasmaı kortr Amâral Mouren memleka - #mndzdenr ayrılmadan evvel bevar | natıta bulunarak, Tückiyenm pasil korunma bhazırlıklanını mükemmel. bukluğunu söylemiştir. Mütahassıs, hadkın yandı'mı için bazı noktalara işamet eümiş, verdiği vaporda, bunları tasriy etmliştir. makamların bu mevzu — üzerinde | harardile cahşaklarını tebarüz et | Kapalı çarşının tamiri işi Kapalı çarşının imarı için teşkil olunan *Çarşı konuma cemiyetis azaları kapalı çaraının en ziyade tamire muhtac kısımlarını tesbit bikdirlecik ve haziranda da 50 Avrupa Harbinin Yeni Meseleleri Harbe girmek mukadder olunca.. ! caktır. Nuruosmaniye - Beyazıt arasın- daki kapak çarşı yolu da asfalta tabwl olunacaktır. z mll'ğî: 800 bit nüfusu olan Nor- veç Sulb zamanında ancak 15 bü kişilik bir orduya maliktir. Bu : yaz mevsiminde ve kışın bu mik- tar 8 bin kişiye inmektedir. As - kerlik mecburi ise de her seneki delikanlıların pek azı Ha y ei biye görmektedir. Çünkü bu müd- ;i.ı 1:n gün ile 84 gün imiş, İhtiyatların da ü kadar talim ve lnrhlnyı zll':üınıkdunhı Iddıv ise de buna çok lüzum gö- Tülmüyordu. İşte kara ordusu böy- le ulaktır. Hava kuvvetlerine ge- dince; 52 tayyaresi vardır. 28 de deniz tayyaresi olduğu yeni ma- anlaşılıyor. 70 - B0 bn kişi silâh- altına T Deniz küvvetleri şanlardır; Sa- hil müdafaası için 4 küçük gemi, kadar uzoğma ve kıyısına bulnuyor ki öyle büyük kavgalara bu sakin emleketin karışabilmesi | | far maynler dökmüşlerdi. eitmektedir. Bu kısımlar belediyeye öğe | sındaki «büyük Belte Üü W ; Mmeyip, adaları da ele İskrndinavya sahnesind” * — Yazım: AHMET ŞÜKBÜ F Almanya askeri kandinuvyaya intikal rekât sahnesinden mül saşırtıcı baberler : gün Norveç hükümetinis ö yaya teslim olduğu, Narvikin İngilizler gal edildiği ı.i:ı.hırıuııı h sından tekzip geliyor. " paganda makinesi vaziyeti tırmak bütün fe:mektedi Hattâ bazaf ya harbi sırasında — OldUĞT, kendi aleyhine haberler ve arkasından da tektif tedir, Polonya muıııüdn ederken, Alıman havadi$ lazı, İngiliz kaynağ oldu. Arkasından sözde havadis veren» Alman Folonyalıların muka yıflatmak için yalan r. Almanların harckâtında da aymi tâbiyesini takip etmekte ©© rı anlaşılmaktadır. Fakat bütün Alman tEğ ve Alman mugalâtası 7 miyetli hakikatin lıhlıv. sine dai ulamamıstır. Norveç harekâtının .i Tine mücssir olacak iki bundan ibarettir. i— Evvelâ İngiliz min Skajerak ve Kat aliyeti. Anlaşılayor kİ niz kuvvetleri harekâitif gıcındanberi Skajerak VE Kat sulağna ehemmiyet ç) tedirler, Narvik koyunda Şiyl gen açıklarında ııııılı_ı | zeketleri tâli ehommiyelit, dir. Eğer İngilizler Kategat boğazlarına (2 İ miyet temin ederek bi Alman donanmasile Almöf liye gemikrinin ıecı% olurlarsa, Norveçteki Ai g keri kıt'alarının Almanyt gi vasalaları kesilmiş slecaktli jerak ve Kategat sularıtâ suların maynlerini t diye kadar İngilizler icif da yoktu. Fakat Norvef üzerine Skajerak ve ları büyük ehemmiyet miştir. Malâmdur ki Baliık denizine de gedt © tedir. Baltık denizinla vardır : İsveç sahili ile Dat it olan Zeland adası ç çük belt pek dardır, ler zarfında bunun şimendiler köprüsü de diğinden harp gemileri Harp gemileri çit Zeland ve büyük Beliten geçi yalnız deniz kuyvetli için kara kuvvetlerinit muhtelif kaynaklardaf berler teyit etmektedir,