4 Nisan 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

F igüne [ YILDIRIM CEZASINA DAİR Herşey yıldırımlaştı. -Belediye cezaları biğe... Baksanıza, beledi- i 'ük ote'ine, bes müyterinin böür dafa yemek yaye- bllmek için ödediği para... Belediyemiz, cezalarında yıl - darım usulünü tatbik ederken, di- ğer İslerinde de, ayni sür'ati RÖZ- önüne admalıdır. İtirazı, temyizi ob> madan, derhal kesilen bes lira: ce- B müesir olurmu, olmaz mı?. Bi-. mem... Fakat, bu husustaki he - dikkat ve itinamızda yıklarım Bibi sür'atle Relip geçiyor. YOPRAK KAYMASI VE ESKİ HALILAR Artak heyelâr da âdet oldu. #lo- düadş toprak kayıyor, Anadoluda gu şehirde, bu şehirde toprak ka- yayor. Tonrak kayması da, göz kaymar d, gönül kayması gibi kokay bir- Sahte bir Üniversiteli Ünöyersitede 20 den fazla palto rilerek tevkif olunmuştur. Hüsnü gu süretle yakalanmıştır: Fen feküllesinin bininci sınıfu- Vezancder cadkitsinda udcu Seli- n dükkânı yanında kitapçı Hü- möyüne salıknak üzere bırakıklığını #esdbit eümişlerdir. Bunları bırakan in geleceği saatte o civarda slan momurdar, biraz son- ra gelen Üniversite kasketli deli- yekalmaşlar, hüviyetiri Bu gencin, Antakyalı 387 doğumlu - Lütüü oğlu Hüsnü olduğu ve üni- versite takbeliği e hiçbir alükası , bulunmadığı sadaşılmıştır. Sahte ün'versitci cürmünü ili- — Böf etmiş ve 1,5 sene evvel Antak- jyadan buraya yediğini © vakit - —ıben. 20 dkn fazla palto çaldığını idraf etmiştir. Wümaz, öündeki küfüyi Cefâlin tutusturdu: — Allaha ısmarlarık, Yatın be- Uni Kalamışta bekleyiniz. * - Avukat Celâl küfeci kıyafetinde.. Cetâl Kiıınıı geldiği zaman Haat ön ikiyi bulmustu. Cliği Kalamış Aüvekım Çıkar Çıkmaz. Sumihin köşküne doğru bızlı hizi yürüneğe buşadı. Cedâl kıvafstüöne baletikça, ken- dikendine gülüvundu. Köske yuklastı. Çaru bür aksilik.. Birdenbire köşeden kıvrılap çı- kan mehale bekcisile karşılaş - n Arvtln bakalım pirincin tas Dî)v söylenlrcen, bekçinin sesi- — Bu sazitle burslarda ne kesmiş! | Yazan ; İskender F. SERTELLİ BAR ÇİÇEKLERI #cıc v #adar çok ki, bir gün, bun- ların neşri için, mevcut renkler kâf: gelmiyecek.. Almanların beyaz kitabı, gaKba, içi boş birşey... Çünkü isminden belli: Beyaz kitapi, Halbuki, kendileri, bu kitabin igindekillerin tamamen Hafif ol duğunu sâylüyorlar.. Şeyhön kerar meti kendinden menkul!, EN KİBAR SEBZE ' HANGİSİDİR? Tıbbi yazrarile meshsr bör mu- harrir yazıyor: Dünyada en kibar sebie enginar imiş... Kibarlık, bu devinde, o kadar umumileşti ki, kibar olmıyan: insana, kibar ölmi- yan sebzeye raslamak dahi müm- kün değil,.. Hetkes bir kibar'ık, bir yükseklik, bir gösteriş sevdü- sında ve hevesinde.. Herkes ol - duğundan başka türlü görünmek iddiesuxla!, İnsanlacın bu kibarlığı, tabü, sebzelere de intikal etmiştir. Zaten gebze ve meyvalardaki kibarlık, son zamanlarda nedir öyle?, Han> fimizin evine girmeğe tenezzül ediyorlar?. Hepsinin burnu Kaf- dağında.. Şelzercilerin davası bitti Beyannsame vermeden şeker saklamak suçile adliyeye verilip tevkif olunan Liyon - Melba çiko- data ve şekerleme fabrikası mü - dürleri Kostantin ile Yorginin mu- ünkemeleri dün nefceknmişlir. Dünkü celsede evvelâ müddelu- | mumi Tahsin iddianamesini tek- ttar ederek ceza talebinde bulun- muştur, | | Asım ile Şaban Sırrı müdafaala rını yapmışlar ve beraet istemiş. ilerdir. Müteakiben de hâkim Halil ka- garını bildirmiştir. Bu karara göre hâdisede suniyet 've cörüm ihtikâr ve ist mar> maksadı mevcut - olmadı; dava edilenlerin fabrikatör olma- darına mebnl mamırdâtta ham mad- &e olarak sarf ve istiblâk ettikleri şekeri mahkemeye ibraz ett'kleri Tuhsatnameye nazaran senelik i- malât miktarına nisbetle- sani ve şubat aylarında ım fazla görmemek lâzım aed.uq. bun- da ihtikâr değil, sadece ticaret mak- “"m)J &'hlh*uyehdıunıılzn— | Bitâhare maznunların vekilleri | Eski zırhlılar Bazı batmiş zırhlı ve tor- pitolarımızın enkazı çıkarılıp satılacak stanbul Ümanında batmiş ge- başlanan fadliyete devam ornunmaktadır. Bu meyanda Kabalaş önlerinde bat- myış olan eski Vramgel yatının. da çıkarılması cin çalışılmaktadır. hilinde batmış olan eski tocpido ve zıtlılılarımızın enkazının da ç- kanılıp satılması kararlaştarilmış- tar. Bundardan (İdüliye» zuhlısına 4080 lâra, <Necmişevleet> c 3690 Bir2, dlusvenmtimliliyi Nü- munehamiyet» torpidalarına 1103 er Hira kıyınat tahmin © Bu meyande — «Sultanbi ve sYunus: torpidoları ile «Galata> yatı ve kücük bir esabih havuz> enikazıda — salılacaklardır. Şehrtimizdiki demâr ve hurda demür tücemları ııı sotaşları alâka ile & M a ae S Yüksek mühendis mektebi genişletiliyor Takstmde yüksek mühendis mck-| tebi; her yal yapılan yeni üw Kadrosunun genişletilmesi kacar- Taştarılmaştar. Bu pavyona 16 bin Tira sarfolu- nacak ve 20 güne kadac inşaata b—hnılınhm İKÜÇÜK HABERLER| * Eminönü Halkevi temsil kolu gençleri İzm't, Es ve Anka- Beyoğlu Halkevi m'atkârları da Kırk- | lareli ve Edirneye giderek temsil- der vereceklerdir. v Plüke rüsumunun indirilme- | sini istiyen şöfürler bu talebin be- lediyece kabul olunmaması üzeri- me bu şefer de Partiye müracaat elmişlerdir. * Ziraat Vekili bu akşam saat / 19,25 de Amkara radvosundan köy- lülerimize hitap edecektir. 4 Dün saat 15 de Besiktaşta Şe- vef stadında kız Hiselileri srasında ati müsabakaları yapı'mıştır: Manlalı atlamada İstanbul kız Lso- Hler, manlasız ve man'âlı koşuda Erenköy kız tiseliler tevaffuk edip finale kalmışlardır. * Limanda antrepo faaliyoti ya< Ti yarıya azalkmışlır. Bu isle bera- ber tahmil ve tahliye faaiyeti de :su 't bir şekilde l.numoünıuık— ıT Çocuklu kadına çarpan otomobil Soför Rahminin idaresindeki | 3051 numaralı otobüs köprü üs - tünde kucağında iki yaşındaki ço- | cuğu ile beraber tramvaya bin - | mek üzere bulunan Esma adındaki | kadma carpmış, her ikisini de ya- Takamıştır. —e ae sadı gözetildiği, anlasılmış ve Kona- tantin Me'opulosla Yorgi Amasli- dis, beraet kazanmışlardır. tesdz n geliyor? deli, Şiytan - | mı? Semühin sesi duyuldu: — Celâl sen misin? Bekci, Semüh Beyin sesini du - yunca ktnaca çekilmişli. Celül toölet b içeriye girdi, — Yahu, hırsız diye bekçi çe vindi beni. Kamakola gödünmek is- tiyor. Adlah aşkına şu adama bir _vıım.unı—m.mm Samih Beyin köşküm — mümdir BELİİ. Dive mırıkdandıvsa da, bekçi bör| kere sürhelenmişti. — Semih Biyin köşkünde bu sa-| #ife misallr gelmez. Soyacaktın değil mi küşkü? — Vallahi ben hırsız değilim. » Bekçi Celâlin kolundan tuttu: Haydi yüri diyorum — sana, merH(Mmün*mnmnl | &ıııw Sokekta gürültü arttikça artı - yocdu. Celdâ: W— Ben'burudan bir adım ata - mam. Semâh Bey beni bekliyor. | ——;&X_hw.&lan- iki lâf söyle, Semüh: — Mehmet ağa, sen müishü? diye seskanıdi. O benim misaftrimdlr, Bekçi; — Affedersiniz beyim. Düyerek çekilip gikti. Semih, karanlıkta Celâlin kıya- fetini gönmüyordu. — Ne haber var, Celüleciğim? Nıdın böyle geç kaldın? — Modadan geliyorum. Selma- aan izini buldum. Morak söme! Ve yavaşça konuşarak köşkün teslığına vardılar. Samih elektriği açımca, hâayretin- oın ağzı kulaklırına kadar uzan- — Bü ne kıyafet ayol? Soydu- lar mı seni? Celâl taslıktaki hasır koltuklar- dan birine otundu: — Sirma başıma gelenleri, Mo- dada dalasırkeo, Yılmaz Beye rast. kadım, — Şu meşhur polis hafiyesi mâ? — Bwvet, 'Bunların tahdit ve tanzi- Diğer taraftanı İamit körüzü dak| |Spor bayramında Edir- Herişi bilene bırakmalı esnaf mi için mühim bir proje hazırlandı Şehimizdeki seyyar — satıcıların vaziye ileri ne yakından alükadar dan t reisliği bu hususta | yaptığı detkikterini meticelerdir - miştir. Seyyar canafın her zaman iamayyen bir yerde olmamaları ve| kontral esnzsında hepsinin bulu- namaması gi sebepler yüzünden #iyyar cenaf işlirin kat'i bör disip'in #lllarıa alımması belediye reisliğince | zavuri görülmüştür. Bunu temün için de; seyyar sak- Ü lıt—ı senitde MUAyyenı yer - mraları Ve yalnız; bürer' vaziyetinde açılacak e- | lan yerlerde satış yapabilmeleri için bir proje hazırlarımıştır. Bu projeye gün me dularandarı da ist ıLıd tan aonra seyyar salir olunacakılar, Amcgk; hâlie tılamıyacak bazi çeşit üstü başı düzgün ve belediyi ar esnaf ruhsetiyesini hâmil, adresleri mazbut eetf tarafından maha'le araarıtda satılmasına mü- asade olunabültcektir. —D — nede bisiklet yarı;ı 19 mayıs spor ve günçlik bayra- mi gününde İstanbul i: Edirne w rasında büyük bir bisiklet yarışı lertip olunması kararlaştırılmıştır. O gün; Topkapıda asfalt yol baş - langıcından haceket edecek olen bisikletçöse Edirrmitye kadar gidip gel ceklurdir. | Bu gidip gelme kazananlara mü-| küfal'ar vertlecektir. —e Talebe diş muayenesi Şetirimizdeki ilk okullardaki tekmil çocukların dişlerinin esaslı bir şeki'de muayeneleri ile “cabe- denlerin tedavisi için Tmuhtekf semtlerde *diş dispenserlerir a - çılması karar aştırılmıştır. aca; İstanbul — kazaları Te köy'erindeki ilk okullarda okuyen Çocuklarn diferini muayene ve tedavi etmek maksadile 3 sey - yar diş tabibi maarif müdünüğü | kadocsuna ahomastır. | Yeni yapılan Taksim | hemen hiçbir şey olmuyacaktır. Fa- DÜDT ea Zelzele mıntakasına | gazinosu nun, belediyenin de iştirak ede - ceği bir şirket tarafından işletil. mesine Dahiliye Vekâleti müsaade etmemiş, Çünkü, bu, bir kanun meselesidir. Sonra, bu, bir ihtisas | mesclesidir. Belediyemizin, böyle bir işte mutlaka muvaflak olacağı temin edilemez. Yani zararı da gö- 2€ almalı. Nitekim, belediye, hangi sirkele iştirak eimişse, hep ser mayeyi kediye yükletmiştir. Süt | et şirketi gibi.. Nihayet, her nevi ticaret işinin | ancak erbabı tarafından görülece- iini, çünkü bir ihtisas meselesi ol duğunu kabul etmeliyiz. BÜRHAN CEVAT — O da buşün senin halite acı- müş. Bu içi takibe karat vermiş, Modaya gelmiş. Selmanarn — mabart #Dartımana - iki İngiliz askeri me - fakatinde - girdiğini görmüş. Saat anda da Selma bir etamobil ile - ya. nandda çarsaflı bir kadın akduğu hal- de Camlhcaya gitmiş. — Tulaf şeyi Kapiten Cim yar manda yok mu imüş? — Hayır, Kaptecinın anlattığına bakılırsa, İngiliz yüzbaşısı, Selma- 'anıkcada gezdirccek ga- — Ben de öyle düşündüm amma, YılmnıBeyW#ebırwv-dır dedi ve berim elbiseleimi sınlım- dan israrlı akdı.. Onları takihe gitei, dı:anııMı'im!hl'n)— ? — Bunlar Yılmazın sırtında idi, O, apartaman civarında bir küfeci kılığlle dulaşıyordu. — Vallahi yaman ademdir şu Yılmaz vessedim. O bundan şüphe- Hediyac, muhakkak bu işte - onun dediği gibi - bir oyun vardır, Cetâl, Semititen sigara istodi: — Benim tütün paketimi dç Yk- maza verdiğim ceketimin cebinde unutmusum. Demindenberi sigana içemizlim. Üstolik su sarsem herif de yakama yapıştı. Fena ha'de si- vârdendirdi beni, Semih siğara paketini uzattı: (Devamı var) Şehrin çehresi Kavaklardan tutunuz Floryaya kadar, Pendikten başlayınız a - | miye kadar hep İstanbuldur. Ve bu | geniş şehrin içinde o dağınık ma- balleleri, eğri, büğrü caddeleri, se- | kakları, kaldırımsız meydanları, ge ! | miş bostanları, sız yangın yerle- | rini düşününüz. Bütün bunlar, tanbuldur. Bu şehrin talisizliği, çok bakım- sız oluşundadır. Bi namıha hansi obur bir odamın dişinin kovuğuna giden küçücük lokma kadar, ehem- miyetsiz, nisbetsiz kalır. tanbul bu.. Arzullahülvâsina! Milyonlar dökünüz; yollar yapı - nız.. Göze görünmez.. Müstakbel imar plânı da, zaten, belli başlı cadde ve meydanları istihdaf eder, Yol güzel seydir. Bir beldenin amudülikarisidir. Fakat, şehirde, belki, dıha mühim olan müessese- dir, binadır, — - Koca, dağınık İstanbulun bir köü- şesinde milyonlar sarfederek yap- | tığınız yol, sadece, 6 semtin çehre- | sinde bir )!ulllklkr Fakat, ya, mü- essese, bi Bunca yıldır, İstanbul, hiçbir ye- | ni müessese kazanamamıştır. Çatı kurmak, nedense, ihmal edilmiştir. Bir misal üzerinde düsünelim: — | Bilfarz, on milyon liralık — yol yapınız. İstanbulda değisen, hemen kat, on milyon İira sarfederek mo- dera, umumi bina yapmız; şehir, derhal başkalasacaktır. Bir tiyatro, bir konservatuar, bir gazino, bir klüp, bir etel, bir belediye sarayı, bir hükümet dairesi, bir ticaret sa: I-'ıhı. yolun külliyen ihmali ta- raftarı olduğumuz manası çıkarıl- İse | lüğünce yapılan hazırlıklar neti masın!. RESAT FEYZİ | iki hey'et gidiyor Erzinçan ve havalisi zel&ele mın- | tukosında teikikkr yapmak üzere | gdhrimizde yeni iki heyet teşkü | dunmustur. Ünivereite pesfesörlerinden Ha | mit Nafiz Pamir c diğer bazı pro- fesörler ve mülehasaslardan mü- 'Tekkip o'an bitinci heyet önümüz- deki pazartesi günü Erzincana ha- seket edecektir. Profesör İbrahim Hakkı Doğru? ile diğer bazı — mütehössıslardan Mmützgekki olan ikinci -heyet 'de | gyni gün şehrinizden Tokadı g- | dceklür. Bu heyetlere Ankârada Nafıa | Vekileti mühendisder)) mülehas- | sıslarından muhtelif zevat ve vi-| nisiyenler da istirak edeciklerdir. Heyttler züzde — mmntakalarında | sondafler ve lmi tetlakir y kurülecek yeni mahallelerin erini tehüt cd:ceki erdir. | bukuk fakültesile Ankara hukuk j ehukukçular | imf temas imkünları da temin e- Sebze ve meyva Toptan fiyatların ilânı bir faide temin etmiyecek | Perakende sekwe ve meyva Sü- Gasınılkı İRdkaumazan adaf Lrkümsis n demin Kysih- sebze ve meywa İi- adlarımın her gün hağka ilân odil- mesi için belediye iklisat müdü Gdecmiştir. Bu karara göre het sabah söük 5 Ke 6 anasında Unkapanı sebze ve| meyva hülindeki toptan satışları tesbit olunacak ve bu fiatlar ayrı | ayrı her kaymakamlığa teefunla veya .nobosildetli momurlarla bil- dörükvtk pazar yerler'inde ve kay- müalkamlıkdar binasada — görüler mizeldere listo va ilânrlar asıla - cakkitir, BU SABAHKİ FİATLAR Bu ksteler her gün gazetölere de gönderikcektir. Bzolmik bu sabatı sabze ve meyva hâlindeki satıdara ağt listenin bir kasmı şudur: 1 kllo bokla 10 - 15, araka 20 - 38, pedates G - 10, mspanak B - 11, pıra- &a 5 -6, lâhana 10 - 14, havuç 7 - &, kak kereviz 10 - 13, yaprak kere- | viz 6 - 9, karnabahar adkıdi 3 - 25, | cagina adedi 8 - 13, taze yaprak Külosu 45 - 50 kuruş. Hena amaaya 20 - 40, elima ba - | vak 5 - 12, kesane 6 - 8, muz yerli 20 - 80, çaşşla badem 17-25, limon yerli 100 tanesi 80 - 300 kuruş, ar- mut Ankara 20 - 35 kuruş. Drğer tataftan bu ikknların müs- bet bir netices. olmuyacağı anla- şıimakiladır. Çünkü ilân danan bu Gatlar perakenda salıcıtrın. hâb- den toptan mül alarken” kilosunu kaça alkdıklarını göstermektedir. İstaribulun 11 kazası için bu - atlara belediyenin muyyen bir mrüsraf ve kür nisbeti Yüve edip perakande satıs fiatlarını da tes- bit ve Jlâne igtenmektedir. Bir tramvay daha yanıyordu Vatmen Hamdinin idaresindeki 2 numaralı tramvay Üsküdardan Kadıköve “itmekte iken kontakt vaparak tutuşmuş ise de söndürül- müstür. | A Hukukçular cemiyeti Eski Darüldünun ve Üniversibe fakil tesinden mezun olanları bir teşikkül altında — boplamaz için cemiyeti» kurulma « sma teşebbüs olunmuştur. Uzün tahsil yıdarı bür arada bu- kunduktan sonıra ayıni göve ve mes- lek için mühtelif vazife yeclerine gödüp bizbirlerinden ayrılan bu - kukcular arasında bu suretle da - dümiş otacaktır. enlerde İngillereden cesim gemi kaldırılarak Amerikaya gîllı. Yolda düşman torpiline ras- gelmeden Küin Elizabetln böyie bir sefer yapması İngilizleri mem- nun etmesi tabildir. İngiliz gazetelerinde günlerce bu | gemiden, yolculuğundan — bahse- dildi. Bunun etrafında telgraf ha- | berleri olarak da her tarsfa tafsilât | verilmişti. Bunları tekrara lüzum | yok. Fakat İngiliz matbuatının kay- dettiği bir keyfiyet var ki üzerin- de durulmadan gecilemiyecek: Küin Elizabet vapurunun ha tutulmuştur. düşman tarafımın bunu duyarak haber alması elbetiç istenilir bir- şey değildi. Bunuu mahrem tutul- mak istenilmesi ne kadar tabli ve zaruri bir keyfiy 4 ise bu ketumi- yete sonuna kadar riayet edilmesi © kadar şayanı dikkattir ve harp zamanında esrarı muhafaza et - mek, ketum olmak, yani ağzından Tâf kaçırmamak hususunda İngiliz halkının ne kadar yetismiş oldu- gunu göstermektedir. Vei geni dayüğlği tergâhin birçok ametesi vardır. Orası deniz isellerile dolu olan bir semttir, | Bunların evleri var, asileleri var. Fakat bu kadar kalabalık bir yer. | de koca bir vapurun kalkacağı gün | ve saatin gizli hlıhümqı ihmal | edilecek gibi bir keyfiyet değildir. | İste üzerinde durulacak nokta da | budur. Harp zamanında alsun, sulh | vaktinde olsun gizli lulıılıııııı lü- zım gelen ne varsa mesi lüzumuna her yerde ıuhı kanaat getirmiştir. Fakat buna o kadar kat'i olarak riayet etmenin Jüzumu her yerde lâyıkile unlaşılk- manuştır, Onun için Küin Eliza- I Avrupa Harbinin Yeni iMeseleleri | Memleket işleri ve halk —| | İskandinavya betin yola çıkması böyle bir key- | fiyetin de İngiliz halkı lehine ola- Fak tezahürüne vesile olmuştur. İngilterenin girdiği bu harbin her | meselesile İngiliz efkârı umumiye- | ılnlı nasıl alâkadar olduğuna dair | bir fikir vermek üzere Londranın |* haftalık gazetelerinden birinin sor- | Mühim meseleler etrafında va- kit vakit halkın reyini almak A- | merikada resmi olmamakla bera- ber devamlı surette tatbik edilir. Bir yenilik oldu. İngilterede de matbuatın okuyucularına smaller sorarak fikirlerini öğrendikleri gö- rülüyor. d=ılm:nln harbetmekte haklı una kansat getirmiş olan ıı. gilizlerin gazeteye yoll: Vapların tasnifi neticesinde ıvyk bir nisbet göze çarıpyor: ©, M Cekoslovakya ve Lehista- Din uğradığı — taarruzdan dolıyı. h 19 menfaatleri likeye girdiğinden, 56 21 A!ıunlo— Tın zulüm ve fenalık yaptıkların - dan, 96 27 Almanların dünyaya hâ- kim olmak istemelerinden dolayı İngilterenin Almanya ile harbet- mesini cok yerinde bulduklarını söylüyorlar, Müttefiklerin bu ha bi kazanacaklarına emin olup ol- mamak saaline de 9Ç 68 evet, ( 21 bayır cevabını vermiş. Harp dolayısile her sabsın vn ziyade neden endişe ettiği sualine de 96 49 istikbalin emin olmayı- şından cevabı verilmiştir. Netice şu çıkıyor ki İngilterenin harbe girmesinde İngiliz efkâtı u- mumiyesinin tam bir müzahereti vardır. Yedi aydanberi edilen fe- W da bunu güöstermekte- paktı Yazan: AHMET SÜ Finlandiya, imzala ahedesile Sovyetlere zahinı terketmiştir. ) kılacak olursa, bıraki kadar geniş görünm kendisini Sovvetlerdi taarruza karşı korum lerce uğraştıktan ve para sarfettikten" 80 müdafaa sistemi de K ile beraber bu küçül linden çıkmış bulunu raftan Vipuri — diğet Hangö Soyyetlere & sonra bu iki şehir ara)| kalan Helçinki şehri de pek siyade zorlaşt Mannerheim müdal raz da bütün İskandi! dafaa hattı idi. Sovye ele gecirmekle iktila #şimalden biri İsveçe, | veçe olmak üzere, ik huttt ile bu iki İskant letine Finlandiya top rinden geçit temin cti halde buzün yalnız FI Kil, bütün - İskandina tehlikesine maruz kal Bazı emareler, Sov) landiya ve hattâ büti navya hakkında istilâ lemekte olduklarını #| dır. İskandinavya dev landiya - Sovvet ıılı. dıktan sonra, gölgesi daha ,ııııı.ı: tehliki için aralarında bir kt dım paktı yapmıya tet lerdir. Böyle karşılıklı tı, Soövyet - Finlandiy| evvel yapılmış olsaydı bu kücük memlekete meğe cesaret edemiye| gün artık körler bile | mışlardır. - Fakat İ memleketlerin, — ebita verilen tehlikeli bir tikasına saplanıp ticede bugün hepsinibi hattâ varlığı tehlikeye hunuyor. devletlere temayül nettiği gibi. bu küçi kendi aralarında laşma yapmalarını memiştir. Binnenale! mavya paktı Alman: kıt'ısında takip ettiği| umumi hedeflerine V! dir, Bu itibarla A kandinavyu p.ııı.nı çalışıcağı tahmin Fakal hiçbir şev —.bu iki devletin. mul milli işliklâli doda defa harici politikada| feda edildikten ıııll hicnlbvkıllnılıl' Böyle bir meseleyi zuu yapmak dahi, ist mu ile telif kabul et ziyettir. Takip etti litikasil K y Çocuklara ero adam Nuruosmaniyede © dinda biri Saban ve £ dırda iki çocuğa € birçuk genç çocuklari tırdığı anlaşılmıştır. oturan Âris ıdmdl Z