HÂDİSELER-KARŞISINDA PAMUKTAN YAPILAN | SUN'İ EKMEK sörü, işe yara - | madığı için atıları pamuklardan bir | nevi sun'i ekmek imaline muvaf - fak olmuş. Bu ekmek kokusuz, tat- | git inviş amma, son derece gda ve- Dici tmu ( lışan Bu naziler. şu baş podenın da Bunisini keşfettilerse, diyecek yok! Fakat, kokusuz, tal$ız ekmeğin, na- Bıl son derece gıda verici olduğu- nu cidden merak ed bütün kokusu, tadı, gıda kuvvetine mi gitmis?. Merak ettiğimiz bir taraf da şu: Demek, Almanyada, işe yaratılar madığr için atılan bol bol namuk | ANIŞAP Bi? İstanbulda 71 bin küsur ahşap, r kârgir, ö bin küsur'da yarı kârgir bina var- unma todbirleri me- b_nnm yıktırılarak boşl ukm.:. ara- hıklar açılması lâzım geliyor. De- mek ki, İstanbulda 25 bine yakın | ahşap ev yıkılacak!. Peki amma, buralarda oturan, as- gari 26 bin alle, nerede berındırı- | İacak, diye bir sual hatırımıza ge- liyor. Ümcüt edelim ki, bu tasavvur kuv- b wııır-n uıebemm- gileleri tar rafından her ay beş kilo kavurma gönderilmesi için müsaade edilmiş. Beş kilo kavurma, ihraç edilebilecek!. Bu talebemiz de, beş kilo ka- | Muhtarı yakan ve gömen katilkoca Borlan bar müddet evvet Şilede feci bkr cinayet işlendiğini ve Nevcat Şengel izminde bir adamın iddiesile kısımdlarını omana gömmek suçun. dan mahikaneye verildiğini yaz- mıştak. Halbaki kendisi mahkeme de sadece cüzerine çif.e He sleş efitim, o karlar> demişlir. Dün 2 inci ağır cezada bu şayanı dikkat davaya devam olnmştur. soğukkanlı katâlin karım Fehime | e dün şahit sıfatile dinlenilmiştir. Henüz 17 vaşkarmda bulunan bu gözlü, Sarı saçlı, masum yüz| İt köylü kızı dünkü colsede, is - | terse kocasının davasında şıba - | Gdetten çekilmesinin kanuni bir hak okkdu müddriamumi — tarafından kendisine batırlatıllığı vakit şe- hadetle var etmiş ver soğlukkan- hlıkla: e— Çekilmiyeceğim.. | Her şeyi e BC LA vurmayı $0 güne taksim edip âfi- yetle yiyecek! Talihsiz cocuklar, en buhranlı zamanda tahsile git - mişler.. Fakat, ben, buradan oraya kavurma çönderme işini, döune su e değirmek sine benzetiyorum. Dökme şu ile irmen döner mi? / Döner, derseniz. mesele yakt, | VE BİR TAVZİH Geçenlerde ıuıaızr yazmışlar- çıkmıs!. Belediye erkânından bi Zat tavzih ediyor, diyor ki: — Bütün gıda maddeleri bozuk bazı nı?, Eğer, hepsi bozuk olma, dütün İstanbulluların ber gün zehirlen - mesi, mide fesadına uğraması lâ - n bozuk olmaması, Bda yapıp satanların ) göbi, bu İşlerin iyi de ifade cimez. | Şu günlerde, bütün Avrupa ge- | zeteleri gibi, bizim cerideler de, harbin, yani büyük taarruzun ne- rede, nasıl ve hangi cephe tarafın- dan yapılacağını araştırıyorlar. Övle ya, garv cephesinde gecç, gün- düz sükünet var; sebebi malüm: Karşılıklı iki müstahkem hat... Üyle ize, bazırlanan muazzam ordular, nerede temasa #elecek?, Rivayete göre, artık, ltemas za - manı gelmiş... Fakat, taarrırzzun nerede yapıla- cağını da kimsenin bildiği yok, ha.. En iyisi niyet çekmeli: Ya, şundadır, ya bunda, helva - cının kazında... Helvacının kızı nerede ise, vay başına gelecekler... Hü üüü e paninç Mütcakıbon — Fehime anasının teyza oğlu olan mektul — Ahimet Cevdetin, kocesı — köyde yökken sarkıntılık ettiğini, bir aca bu hab ikocasının «0 akrabadandır. diye, | bu şüphewi doğbu bulmadığını ve | Beçince doğan çocuğun bir hafta kadar yaşavın öldüdürü ilâve et- igtir. Febimne Reisin: — Vak'a sebahi eve grlen jat- | d m beyni, ke- | ları, yer yer kan leke - Misler, son da #stavşan | kestik de ondam» demiş, cinayeti Sualine de şu cevabı vermiştir; — Hayır, ben evda — yaktam. Çamlıca gazinosu Üsküdar — tramvayları umum müdürlüğü bura- larda modern gazinolar yapacak Üsküdar yakasının imarı ve bu havalide yeni mesire yerkri vür cudle gölrilmesi çin Üsküder, Ka diköy ve havalisi tramvayları u - mum müdürlüğünün de çoluşması tensip OĞaMmustur. | Bu iş, umum müdürlüğün evveb | ki gürdeü höyeki umumiye toplar | tısarda Ga eh görüşül - evsaminde mesire yerlerine gidip gelen yol- cular bu havali tramvaylancan en esaslı müsterilrini t tedir. Tetil günderile yaz mevslar eümek- mektsdir, İdare; Kısı ve modem mesire yerledi ile Ha zino ve cleller inşası süretile bu yolkkuların sayısını büsbütün art- tıracaktır. İlk püztide büyük Çam- | kca tepesi civarınde büyük çelgılı bir gazino vücude ge Bu gazıno için yı r. Aynca; büyük Çamlıca ve kü- | gük Çamlıca ibe Libudidoki esdki mesine yerleri de ihya olu - nacak buralarda mehtap eğlence- leri yapılacaktır. Buralarda hiç - tol bulunmadığından Kısıkh civa- rındaki korulu köşklerden biri de tadil olunup otel haline konula» | caktır. Belediye reksliği de Çamlıcada yaçıtıracağı büyük otel icin idare L ile müşterek çalışacaktır, İKÜÇÜKHABERLERİ | * Ligor namı diğer Ke -| Malüliyeti bulunup ehliye! yesi olmadığına dair bir raporu bu- | kunan iuı.lu tımarhaneye gönderi- Tecek * Sehrimiz mardngozları bir ko-| operatif kurmuşlardır. Bu koope- | ratif müdürlüğüne marangozlar ce- | miyet; kâtibi umumisi FPuat Tezel fayin o'unmuştur. İdiye muhasıbesline mncıu— müştur. * Bugüne kadar memleket ha- | ricine ihracı memnu olan peymir - lerimizin lisansla ecrcbi memlı İik olune ıııu'h -— - Fırınlara (| bir emir | Tekmil tırınlarda ica- | bında el ile de hamur | yuğurulması temin olunacak Şehrimiedeki yekmıl değirmen- kecin her birinde, elektrikli mo - görlendim maakla ayvıca bizer de buharla igkiyen molürler bulunulr| sı hususunda değirmenciler cemi- yeline tebligat vapıldığmı yaz - Öğrendiğimize göre bu şekildi bir tebiget da fiırmoler cemiyetine | Z.ınvı'm lüzumu teb- n ihzi “ı;_ıı.ımıı-W smadüt Lnd.ı tor -Hr-: İstanbul'un suyu — | Geçen gün, İstanbul halkının en | gok şikâyet ettiği su moselesini tetkik için İstanbal meb'usları, belediyenin sular idaresinde tetki- kat yaptılar, kendilerine izairai ve- rildi. Birçok mevzular gibi, «ste da, bu şehir için bir meseledir. Çünkü | İstanbul, ihtiyaçları tamamlanmış modern bir şehir olmaktan uenüxz uzaktır. Avrupa şebirlerinde me- deni ihtiyaçların başında s1 gelir tiği su miktarımı, bizçok İstanbul aileleri bir ballada ancuk sarle - derler, İstanbulda kullanılan su <Ter- kose, Anadolu yakasında eKimalı» hri su sıkıntısma uğratan se- bir iki yıl evvel, Halkah ve çeçme sırlarının kesilmesi ol Belediye bu iki suyu kesmekte haklı idi, Çünkü, bir takım hasta- lhıkların doğmasına sebep oluyor, Kayrisıhhi ve gayrilenni bir şekilde #ehre geliyor ve dağılıyordu. Balbuki, geniş bir kısım ihtiyacı | karsıliyan bu iki sayun kesilmesi | işkyen makineler rulduğun sisat buna imkân bırakmıyordu. — Yapılan tetkiklere göre, Halkalı | | ve Kırkeeşme sularının islahi ve | vaziyet — karşısında | ilüyete müracaat ederek kuyliyei bildirmiştir. Bunun için şebrimi teknede nastl hamur yuğurulabile- rarle nesil hamer yuğurulabile- b gi p öğreti! K vv Posta ve telgraf varidalı ırhyor lgref ve te tının mülemmdiyen tezayüit cöt Körülmektodir. Adif tabligatın posta Üe yapı len — sanra ticaro büsbütün artmıştır. Bu se | d sıhhi bir halde şehre akıtılması Diğer vandan, arteziy tile Bakırköyünde, yerin altından mebzul miktarda su çıkarılab ceği ve bu isin de 700 bin lira ile olacahı gürülmüştür. Ayni tetkikler çerçevesine da- hil, bir netice de şudur: Bugün, şeh- Te günden 60 bin metre mikâbı Terkos verilmektedir. Eğer, mev- cut tesisata 8 milyon liralık bir | ilâve yanılacak olursa, İstanbula günde 160 bin metre mikâbı Ter- kos suyu verilebilecektir. | Bizce, dava, Terkosun slahı ve genişletilmesi olmalıdır. Mütefer- rik şekilde masraf ihtiyarile —su tedariki, müstakbel ve mamur İs- —| tanbulun bünyesine de uygun ol- milyon 623 b 5 muyacaktır. İstanbul, tek suya, fa- kat, bol ve temiz suya doğru git- metlidir. Dünyanın her tarafında da, bu iş, böyle olmuştur. | Su, bir sehirde hayat ve sıhhat | demektir. Bu dava, diğer birçok Kırşılıkh yırdım - Birkaç zamandır, gazetelerde kü- gük bir ilân gözümüze ilişiy Sungurlu Halkevi «bando mü - zik» kadrosunu yeniden tesis mek içia bir muallim arıyor. Ayda 40 lira ücret verecek. Tahımin el- | Mmiyoruz ki, bu çalışkan ve şebbiş Halkevi aradığı muallimi derhal bulabils'n. Çünkü, evvelâ, bu iş muvakkattir. Ücreti Binaenaleyh bu işi başaral bir eleman bıradaki işii zannetmiyoruz ki gitsin... Bu gibi mevrularda, bizce, Halk- | evleri birbirlerine yardım etmel bırakıp | dir. Mesclâ, İstanbul Halkevler: den biri, veya — konservatmarımız bir hayır yapamaz mı?, BÜRHAN CEVAT Yazan ; İskender F. SERTELLİ, BAR ÇİÇEKLERİ b koş yavrum! ; Diyordu. Fiksiye — koşlu. üst | kottaki yahtık odasına çıktı. | Şümdi, Selma ile Cevat, çay mar | sası önünede basbaşa oturayorlardı. | Cevet sinizlemine hâküm olamadı.| En sonma söylenecek sörü ilik ön- - ©e söyüedi: — Sedma hanım, sizi, dün gece- “dörberi cılgmca seviyorum! Kaf ina-| Na 106 — Fakat, karınız, nur topu gibi çocuğunuz.. Bunları unafuyor mü- sumuz? — Hüçbir şeyi unutmadım. Her mmrıumwrun Böyle eşıpsevdi» ruhlu bir erkek dlduğunusu bilmemdem, dün geca siz eve gelmeden döner giderdim. — Hayır.. Hayır. Ren eşipsevdi erkkekilerden değilim. Çocuğumu, karını, vuvaenı hartta istikbelimi | düşümmesini böğin biradamım. Ne yarayon? Kecdimi tudamıyorum. mdarberi damazlırımda VUİ-: kanlar yanıyor.. Hayaliniz subaha | kadar gözümün önünden gitmedi. «Bir gecede elli yıllık âmrüm gittü | sanayorum. Simi doya doya gönmek için bugün hestalığımı bahane e- | denek sime gimedün. Sıcak ne- Hesimizk duymek, sesinizi işitmek istiyorum. Ne olur, bugün bir Fe- Duktar Cevada söyleyocek söz bu- İ lamıyordu. Bir akşam evvel, ye- vnek sofrasında bu kadar samimi e Gdi Hürünen bir adamın şavdi Birdenbire bu derece yakvarma - | ker. sına hayret etmemek kabil miydi? At uyamnıştı. Fikriye: — Haydi yavrum, — baban seni | bekliyor! Diyerek, biricik yavrusile ko - nuşa konuşa mendövenlerden ini - yardu. Daktor Cevet - bütün sinsilitinel rağğmen - gönül oyunlarında mahir| bir camber gibi, soğuk kanlılığını mnubalazra ederek: — Aman Selma hanıra, diyordu. karım çok kıskançtır. Sakın ona bir şey sezdirmeyin! Selma cevap vermek bulamadı.. Fikriye çotuftile beraber şaka - laşarak yemek odasına ginmişti. Cevat, Selmaya döndü: — Çocuk sever misiniz? Ağfa - madığı zaman benim çok haşuma | iözler çocukkar. Selma, Fikriyenin yavr kucokladı: — Tkyweni unuktün mu, A4lâ? | Bak, baban ağlıyan çocukları sovs | miyormuş. Sen hiç ağlamazcın, de-| 85 mi? Ak fırsatını mar Sölmanm yanaklarından — Ben hic ağlamam, teyze! Her zeman beni babam ağlatır. — Neden ağlatır.. Ne yapar sa mza baban? — Yansıklarımı sikar. Beni ge | dükkar. Ağllıtır. Ahaşamki neştai | devam ediyor. Midem bozuk. Fa- — Pikriye ilâve etti: — Ve sonra, ağfladı diye sülkip | aeac, öyle değil mi ASDâ? Konuşarak sülüşerek çay içti Bir aralık doktor o karlar neş'e- lenmdiş, o derece yüksik sesle ko- nuşmağa başlamıştı ki.. Fikriye dayanamadı: Avol, sabahleyin hastalığın dan bahaxliyordun! Ne çabuk iyi- lestin? Maçalkah sesin her zaman-ı kindan fazla çıkıyor. Cevat kendini topladı: içkinin ket, başım hâlâ dönüyor. nı.—m— çayını içerken güldü: O bakde sen hic olmuazsa ayda * ikere böyle iç de, neş'en güm- y ğğ lürsün.. Sesin çıkmı - yor, Hadta, o kadar sesin çıkmı - yor ki, çok defa evde bile unutuyorum. — Peki kareıtım.. Bundan sorr| rTâ senn hiameket ©- | Keş'eye nekadar Bduğunu ben de an- olduğunu Hd * Fenerbahçede bir karşılaşma Fikriye çocu Bunu hizmetçi kadınla cayıra gör- denmirti | veçç asker göndermesi Avrapanın | harbi Avrupanın şimalinde hare- | halara yayarak garp cephesindeki şehir ihtiyaçlarına kendisini tak- dim edecek ehemmiyet ve neza | kettedir. Binaenaleyh, İstanbalun | kalkınmasında ve imar plânında, *sus ya, en önde bir yer verme- Durgun harbi harekete getirmek Avrupanın şimalindeki barp ma- lüm şek'lde nihayete erdi. Kah - raman Finlandiya kendisinden bek-| leneni ea fevkalâde bir sürette Halyan matbuatı da İngil Yansanın Finlandiyaya | gönderilmek üzere Norveç ile İs- | garbında durgun bir halde duran kete getirmek olacağımı. onun iç | İskandinavya devletlerinin buna razı olmadıklarını söylüyor, İtı yazların aldığı vaziyeti göstermesi itibarile manalı olduğu kadar h bin istikbali için de askeri müte- | hassısları meşgul eden mühim bir ( mevzua temas etmesi dolayısile bu yazılar şayanı dikkattir. Acaba müttefiklerin maksat ve menfaat- leri nedir?. Harbi bir yerç temer- küz ettirip bırakmak mı, yoksa karp cephelerini çoğaltmak mıdır? Garp cephesinde yedi avdanberi durgun kalan harbi harekete ge- | tirmek için Avnıpıııvı başka ci- hetlerinde cepheler açarak kazan- Mak meclesi bir kısım mülehan sıslarca telkik edildiği gibi karşı harbi yaymak müttefikler i- | çin doğru olmuyacağı, cünkü bu ıııııllı tehlikeli noktaların arta - cağı fikrinde olanlar da vardır. Pek tanmımnış İngiliz askeri harriri Lidel Hart şimdiye kadar hep bu fikri müdafan edegeldi: Harbin tedafüi olarak kalması, müttef.klerin daima kuvvetlene - rek beklemesi gibi. Onun için İn- giliz askeri mütehassıslarının mat- buat sütanlarında görülen yazıla- | m da Finlandiya bahsinde iki isti kamet takip etti Harbi başka sa- durgunluğu Avrupanın diğer ci- hetlerinde harekete getirmek fik- rinde olanlar Finlandiyaya mut- laka asker gönderilmesini yazmış- lardır. Diğer fikirde olanlar ise İs- | kandinayyanın bitaraflığıa ria - | yet etmek lizumunu, çünkü o ya- huda Sovyetlerle müttefiklerin har- be girmesi muvafık olmadığımı ile- ti şürmüşlerdir. İki taraf arasında. Yeni bir park Belediye Sultanahmette yeni ve büyük bir park yapıyor Dış poLiTiK Fin sulhundan Sovyetler Yazan: AHMET SÜ miyetli meselesi hal Üç ihtimalden bahsedil 1— Sovyetler Finl | tesini tasfiye ettikten ki molozları ve taşlarla toprakları onlarla Eminönü meydanma aliyedan Beleai iyeye onca bu şlı olunacaktır. Burada maliyeye att arazi ya'nız olmayıp civar- da defterdar nlar da bekiyeye ir işleri bilkükten gimi faakyetine lığın malıdır verilecektir #0Nfa are Vaşlamlacal Üsküdar - Kadıköy tramvaylarının vaziyeti Üsküdar, Kadıköy- ve havaltsi aa ediye B, Rifak Ye 3 hareket e- | Şimketi: inkişidke - | K takviyel eimek Ve eaki tesisat barcu işin: l görüşmek üzere Başvekâlrie top- kanacak okun — kürmeyon da cume mesaisine başlıyaca! | Şehir hastahanesi | ve Tekliği Meçidiye &ö - | yünde yaplıraca; Ti gebir has- | tahsisat koymuşfur. sehli hastanısinin — inşası | gwS ayunda büyük bir mü» nakasa açıdacaktır. Mütsakıbenm de| | vüslüry. evvelce Almanya ile yap' Taşmanın temin ettiği hat bestisinden istifade © fakat İskandinavyada oİdi münferit teşebbüslere lerdir. . 2— Almanya ve İtalya ..ıı bir iş birliği yapacakt? 3— Kendi hudatları icet $ lip komşularile imumte, politikası takip edecekle! Soevyetlerin bu üç şıktaf sini takip edecekleri iylet olmamakla beraber, A le etmeğe çalışlığı tur. Filhakika son zamanl munyanın en çok üzerint Sovyetlerle İtalyâ bir mukarenel tesisi Almanya eski mihver yeni dostu arasında böylt karenet tesis edilecek ma - Berlin - Moskovi desi sarihtir: Garp demek? bugünkü sulha icbar etmek tazyik vasıtası ele geçifli çaktır. Çünkü İtalya ile #i ittifaka ve Sovyetleri anlaşmıya rağmen, eski ile yeni dostu arasındaki | sebetleri telif etmedikçe demokrat devletler n ' yasi yalnızlıktan kurtalmi, ayacağını bilir. Buzünlü A va, Çarlık Rusyası ile H 1 arasındaki telil edemiyen Bizmark sına benzer, Bismark, B Avusturyayı ittifakma imparatorluk itilâhıı manlarda iki karılı bir ziyordu. Bu karılarının ima aralarında kavga Hitler için simdiki v markın karşılaşığı vazi iki noktada daha zordur: Vi 1— Evvelâ bugünkü İt y Sovyet Rusya arasındı betier daha anormaldir. nilebilir ki gergindir. VE letin menfaatlerini tolif e" ha zordur. ) 2— İkincisi: Üç imparat0f yi lâfında gerginliği yaratiii 4g imiz Avsuturya ile Ri menfaatlerin telif edi! | iken, bugün Almanya alâkadar olduğu mıntakâ rudan doğruya kendisi d€ İ | dardır. Bismark 1890 senelerine kudar $8 | rudan doğruya nlâkası $' olmuştur. Fakat söylenteğe hacet yok ki bu neşriyat güzete sülun- | larında ancak nazari bir surette | cereyan edebilecek konuşmalardan | ileri geçmemistir Yaksa müttefik- | lerin dün olduğu gibi bugün — ve | yarın da hakiki maksat ve men- faatleri nerede olduğu ve harbe bundan sonra nasıl bir istikamet | verilmek lâzım geleceği keyfiyeti | müttefiklerin yüksek meelisinin iyeti dahilindeki esrardan dır. Bununla beraber hari metine ve erbabımca bunların tah- Ki edilmesine İngil.z matbuatında daima imkün görülmektedir. Finlandiyaya müttefiklerin 8- | ker gönderip göndermemek bah - sine devam edilmesi şundan ileri | gelmiştir; Sevyetlerle Almanya Avrupanın şimalinde gitgide nüfuz ve tesir- lerini arttırırsa bunlar İskandinav- yayı ele geçirmek suretile Bahri- Mmuhitlatlasiye çıkacaklardır. İstikbal için böyle ihtimaller göz önüne getiriliyor. İşte Finland.ya harbine mutlaka iştirak taraftarı olanlar müttefiklerin oraya asker yollaması suretile şunu temin e- debleceklerini düşünmüşlerdir. l— Oraya yollanacak kuvvet nisbeten az olacaktı fakat Sovyetler ile Almanyanın Atlas denizine cık. malarına müni olabilirdi. 2— Şimalde müttelikler böyle | Vir cephe açmakla Almanyanın | Baltıktan ve İsveçlen olan müna- kalâtım da sekteve uğratabile - ceklerdi. 3— Garp cephesinden ulmarak bu süretle şimale nakledilecek kuvvetin eksilmesi Almanların müttefikler üzerine tazyik yap - masına yal açsa bile bu öyle kat'i | olamazdı. Şimaldeki hareket daima | müttefiklerin lehine olacaktı, Bugün artık müttefiklerin çi < malde bir cephe tesis etmeleri za- mnanı geçmiştir. Fakat durgun har- bi barekete getirmek keyfiyeti da- | 1ma gözül pek şayanı dikkat bir münakasa ALİ KEMAL SUNMAN Su halde Almanyanıt fi teşebbüs kolay kolay ( ücceğe benzemez, Sovyetli kandinavyada — yaptıklafı münlerit hareket etmeleri kü şartlar altında daha 4f rünüyor. Çünkü Sovyetlef, yi diya teşebbüsü ile zâflarl mışlardır. Biliyorlar ki b takalarda. girişeçekleri kendilerini demokrat d€ bir harbe sürükliyekilir. diyo meselesini tasliye e0 rar verdikleri zaman, hık vazifesini yapması ıd' Teye yanaşmaları, bu devi Kirişmek — islemi delilidir. Bu vaziyette galip i Sövyetler, bu aralık b Mmaceraya ıımnu.ı&' rek, garv demokrasilerile ya arasındaki harbi» il | zaklan seyredeceklerdir. ıııııımuıııu sı—-ııılâ ya ile ağustos paktının İf danb iriştikleri nihayet vereceklerdir. $ re, Finlandiya harbinin © ıekru kavuştukları hi İ muhafaza ııııı'L cvl.lad.ıı Sovyet matbult wb( neşriyalı da bu görüşü *7 mahiyettedi. Kimsesiz gen&'vl ” yerlerine gönd Belcdiyenin dçimsesif “p ları kuztlarma yurdü> yetişkin genrlerden Z0f ki kömür madenileri lf yerlerinde de istifade © ceği anlaşılmı belediye reisliği dürküğüne emir verercik istiyenleri Zonguldağla # tir, Esiki klmnesiz ve bu sucetle iş ve pera bileceidlerdir, Ser. -ıv:ı#ıı_n.. —zmera