HÂDIİSELER.KA e KDD Son Telgraf KADINLARIN HAKİM OLDUĞU ADA Cenubi Amerikada yeni bir ada keşfedil miş.. Bu adanın 700 kadar #akimi ve kücücük bir de İdaresi yarmış.. Yalhız isin güzel darafı, İdare tamamen kadınların elinde imiş! Kadınlar, o derece — hâkim tmişler ki erkek, izin almadan ka- padan dışarı çıkamazmış!. Evlenire, ken de, erkek kadına değil, kadın erkeğe talip oluyormuş!. Yeni kesfedilen bu adanın, her hakde, henüz ismi konmamış ol - malı, Bari, bu adaya, kılıbıklar a- dası, deseler... SOĞUK DALGASI DİĞER DALGALAR | Bu gene, soğuklar, epeyce hatı - aımuzı saydı. Amerikada daha müt- hiş! Gelen haberlere göre, bir se- Ruk- dalgasından 350 kişi ölmüs. Dünyada, ne de çeşitlk dalgalar var, Bir dalgadır, gidiyor. Bazı dal.| Ra var, insanı - Öl Finlandiyadan gelen bir Türk ailesinin anlatlığına göre, orada devam eden harbe rağmen, Fin - dlandiya gayet ucuzlük bir mem - leket imis! Meselâ, tereyağı T0, BÜt 4,5 kuruş imiş!. Bilhassa, tere. yağ deyip geçmeyin.. En cok gıda gahibi madde... Kalorisi yüzde bil- Tabanca le bir kızı tehdit eden adam Bayramda Erenköyünde vukua gelen bir kız kaçırma davasının muhakemesine dün 2 inci ağırce- gada başlanmıştır. Meşhut suç kanununa göre âçı- lan bu takibat, Yalovalı Rauf Se- mner isimli bir genç aleyhinedir. Kendisinin, bir talebe kızı sevdi- Ü, peşine düştüğü, babasından is- tediği, sonra da hâdise günü oto- mobile çağırdığı, kız gelmeyince tabanca gösterdiği, tehdit üzerine kızın imdat çağırdığı ve kurtarıl- dığı iddla olunmaktadır. Diğer ta- raftan, müteakıp safhada, kız. © civardaki Habibin kahvesine ge - tirilince de, Rauf Şenerin ordya Kizdiği, elindeki silâhı kıza çevir. diği, fakat s'lâhın ateş akmadığı tahkikat cümlesindendir. Rauf Şener, mahkemede hiçbir geyden haberi olmadığını söyle - miş, adli t:bta Muayenesin! iste - miştir. Kendisinin adliye bekimi- ne muayene ettirilerek, eğer lü- zum görülürse adli tıpta müşahe- de altına alınması ve başka şa- | Finlerin, bütün soğuklara rağ- men, nasıl kahramanca harbet - tikleri sümdi anlasılıyor. Demek, ucuz ucuz yiyarlar tereyağını, bu- nun kalorisi ile de arslan gibi sa- vasıyarlar!, ARTİST OLMAK İSTİYEN GENÇLER Amerikaya kaçıp sinema artisti olmak sevdasına düşen iki çocu- Bun rüyası tahakkuk etmedi. Po- lisin eline düstüler. Yapılan tahki- kattan anlaşılmış ki, bu delikan- lılardan biri, Holivut seyahatini ilk defa değil, üçüncü defa yapı- yormus! Bu sefer, yine, yakayı ele vermiş! Amerikaya artist olmağa giden | çocuk, kimbilir, simdi, ne kadar matem içindedir. Peki amma, ma- dem, bu kadar artist meraklısı de- Bikanlılar var, ne diye, sehir tiyat- Tosunda artist sıkınlısı çekiliyor? | YUMURTADAN ÇIKAN “PARA DA NEDİR? Yunaniştanda, bir köylü, tavu - Bunun allından aldığı yumurtayı kırmış; bir de ne görsün?, Para... | Evet, yumurtanın içinden para çıkmış.. Bütün köylüler, merakla yumurtanın başına toplanmışlar.. Acaba, bu para, vumurtanın içi- ne nereden girmiş?. Fakat, bizce, morak adilecek bir cihet olmasa gerek.. Çünkü, insan- lar nasıl para yiyorlarsa, tavuk Öyle para yemiştir. Şu farkla ki, insanlar bazan, para ezerler; ta- vuk ise, zavallı, parayı ezmesini | bile bilememiş.. Taoplatılan bir mecmuaaleyhine açılan dava Vilâyetçe görülen lüzum üzeri- ne kapat.lıp nüshaları piyasadan toplattırılan «Bozkurte mecmuası sleyhine açılan davaya dün sabah asliye 2 inci cezada bakılmıştır. İlmi ve edebi neşriyat için im- tiyaz almış bulunan mezkür mec- muanın siyasi yazılar neşretmesi ve ayrıca «Türk köylüsü» isimli bir yazısnın da sınıfları birbiri a- leyhine tahrik mahiyetinde gö « rülmesi bu davanın sebebini teş - kü etmektedir. Mahkemenin dünkü celsesinde «Bozkurt» sahibi Mustafa Kızıltuğ ve neşriyat müdürü doktor Vefik Vessafın vekili avukat Mahmut Öven hazır bulummuşlardır. Neticede *Türk köylüsüe isimli yazının ve mecmua münderecat- nin tetkiki için Çankırı meb'usu Hüşeyin Cahit Yalçın ehlivukuf tayin olunmuştur. KARAARARARARARARARMARAMARD hitler cağırılarak tahkikalın ta - mamlarması kararlaştırılmışlır. Semih vavaşca şezlongun yanına ekildi.. Selmanın ensesini şaran kesik kırmral saçlarını okçadı. — Sen sahiden nefis bir çiçeksin! Seni koklayana ne mutlu.. Diye murıldanıyordu. Selma bu #özleri duymuvardu. Zavallı kiz « gağız kendinden o kadar geçmişti ki.. Semih Kâmran tilki gibi, uzun geyrek dislerini güstererek Sırik mmağa başladı. Selmayı bu kadar kolay tuzağa düşüreceğini hiç de ummuyordu. — Genc kızlar ne çabuk da gö- BüÜl verirler, diyordu, simdi Cemi- ün fenalıklarından bahsetmiş 6- Baydım. muhakkak ki ondan nef- get ederdi. Fakat o zaman da bu- taya gekmek fırsatını kaçırmış o- Hacaktım. Ziyanı yok.. Bu rolü de yyarın sabah oynıyabi'irim. Onun —— Cemilden netret etmesi icin birçok #ebepler var. Yanıbaşımızdaki oda-| (da Sebboyla koyun kayuna yattı- der, nasihatlerimi dinlemediler, de- €im., Tekrar şezlonga eğilerek, Sek ansrun yanaklarından öpmeğe, onu| “gevmeğe baslıdı. Tecrübesiz kız - gağız bulyalarının rüyada tahak- Yazan ; İskender F. SERTELLİ BAR ÇİÇEKLERİ No 57 kuk ettiğini görüyor gibiydi.. Göz- lerini bir türlü açamıvar: — Cemil. Sen misin? Beni se- ven, beni okşıyan sen misin? Dive mırıldanarak tekrar uyku-| ya dalıvozdü. Semih birdenbire ürperdi. — Ben bu kadar bayağı Tuhlu bir adamı mıyım? Kendisinin rıza ve muvafakati inzimam etmeden, bir kadının parmağının ucunu Üp- mek bile bayağılık, alçaklık değil de nedir? Dive söylendi.. Vicdanı ona isyan ediyor, onu telin ediyor gibiydi. Birdenbire kendi kendinden utanarak, sifa - Tasını yaktı. Ayakla — dolaşmağa başladı. — Onu, uyanıncıva kadar bek- Hyeceğim. Ve uyandıklan sonra, kendisini delice sevdiğimi itiraf e- deceğim, dedi. Semih tekrar içki masasının ba» şına olurmuştu. ©, kondine malik olmıyan bir kadını sevip okşamaktan da zevk duymuyordu. Bir aralık düşündü: — Selma şimdi şuurunu, hüvi- yetini tamamile — kaybetmiş bir mecnundan farksızdır. İrsan naml, tımarhanede gürdüğü bir deliyi Elektrik paraları Elektrik tahsildarlıkları lağvediliyor bu işi bele- diye şubeleri yapacak Beleliye reisliği ile Belediyeye merbut idare ve müdürlükler yeni! yıl bülçelecini hazırlamakla meş- Zul bulunmaktadırlar. Yeni bütçe ile Besediyede başta sihhat işleri müdürlüğü olmak ü- zere fen heyeti, imart müdürlüğü ve iktasat isleri müdürlüğünün de kadroları genişletilip yeni Hâve - | ler vapılmaktadır. Diğer taraftan «Elektrik idaresi» müdürlüğü kadrosunun da tevsi o lunması kararlaşlırılmıştır. Bu a- | rada mezkür idare fen müdürlü- | ğünde yeni 2 muavinlik daha ih- das alilecektir. Aymea; tesisat işlerinin daha | sür'atle icrası da derpis edilliğin- | den bu kısma da yeniden bir şef | lediyeye mülhak bir müesseze h: line girmiş bulunduğundan muha- sebe ve tahsilât işleri hakkında da) | yeni bazı esaslar tesbit olunmak- | tadır. «Elektrik idaresi tahsiklarları - nin kaldırılıp thsilâlin doğrudan doğruya «Belediye tahsil şubeleri» taralından yavılması da bu meyan-| da bulunmaktadır. Bu yeni şehlin tarmamile tesbit ve tahkiki takdi - rinde elektrik istihlâk üc.etleri abonelerden her semtteki Bele - i ül şubeleri — marifetile Elektrik idaresi tahsildarları bu gubelerdeki vazifelere yerleştirile-| ceklerinden hariçte memur bus- kılmıyacaktır. Adanada su tesisatı Her vilâyetimizi bol miktarda suya kavusturmâk ve modern su- lama tesisatı vücude gelirmek için| Renis bir faoliyete geçmiş olan Na-, fıa Vekâleti «Adana sahi! sulama kanallarır ile recülâtörlerini de hemen yaptırmağı kararlaştırmış- tır. Yalnız bu tesisat için 2 milyon 200 bin lira sarfolunacaktır. Bu suretle Seyhan nehrinin sağ sahilleri sulama tesisatına kavuş- muş bulunacağı vibi. sevlâp feye- zan tehlikeleri de önlenmiş olacak- tr, ILLÇUK ıı.umnı.ı;nı ** Temizlik işleri hakkında Ro - manyadan bir proje getirilmiştir. Belediyete tetkik olunmaktadır. *& Demir tekerlekli arabaların 'Taksim - Dolmabahçe - Galata rıhtımı - Küledibi - İş Bankası önü ve Ankara caddesinden geç- meleri menolunacaktır. * İngiltereden 5 tane posta tay- yaresi slmacak ve Balkarı şehir - leri arasında hava seferleri yap- lacaktır. & Milli sanayi birliği kongresi şubatın 8 inci perşembe günü sa- at 15 buçuğa talik olunmuştur. 4 İhtikâr yapan müesseselerden| şehrimizdeki bir civi fabrikasının kapatılmsı münaesebetile burada- ki isçilerin 15 gündür yevmiye - lerinin verilmediği alâkadarlara şikâvet olunmuştur. Ameleler mahkemeye müracaat edeceklerdir. - dünya güzeli olsa bile - bayvani bir hisle kucaklamak — ihtirasını duymazsa, — muvakkat bir zaman için şuur ve muhakemesini kay- betmiş bir sarhoş kadına kazyı d ayni duygusuzluk içinde sende - liyor. Hayır.. Ben o dezece hay - vanlaşacak bir erkek değilim. Sel- amanım uyanmasını beklemeliyim. Semih vicdanile mücadele edi - yor ve o, bu mücadelede İnzanlık | tarafının hayvanağından daha kuv- vetli olduğunu seziyordu. Semih, Se.mayı çok sevmişti. Onu ne yapıp vapacak, Cemilden | ayıracak ve kendine bağlamanın yollarını arıyacaktı. Gerçi Semih — Kâmranın biraz eşıpsevdi» liği yok — değildi. O | (Zambak) 1 da böyle delice sevme-| , miş miydi? Semih (Zambak) yüzünden az ni rahatsız ölmüş, az mi para sar- fetmişti? Her gece Baltalimanından oto- mobil ile Beyo?luna gelmişler, Bü-| yükdere gezintileri, sabahlara ka- dar içip eğlenmeler.. Ve nihavet, sonu gelmiyen bu se-. fahetten sonra, (Zambak) Semihin elinden bir kelebek gibi uçup git- mişti Semih Zambağın — ölümünden sonra: — Ben artık uslanacağım.. Hiç bir kadına gönlümü kaptırmıyaca- Rim. Dediği halde, neden ve neası! olmuş da yine barklıra, müzikli lo- knlalara devama başlamıştı? Eğlence içki.. ve kadın. | atlarının artlırılmasını istemişler, Diploma- SIZ g_iîçiler Suç üstünde 2 sahte dişçi yakalanıp mah- | kemeye verildiler Şehrimizin bazı semtlerinde gizli ve diplomasız dişçilik yapıldığını haber alan «dis tabipleri cemiyetir we zabılta sıkı kontrollarda bulun- maktadır. | Bu cümleden olarak — Beyoğlu | ve İstanbul semtlerinde 2 sahte | dişçi yakalnmıştır. (Muhtar ve Setrak iszminde olan | bu diplomasız disçiler — adliyeye teslim ve dün sabah asliye 8 inci | cezada muhakeme olunmuşlardır. Diğer taraftan bazı semtlerdeki yaşlı berberlerin hacamat yapmak,| kan almak ve di$ çıkrmak gibi işlerle de gizlice meşgul olduk - darı hakkmda ihbarler yapılmış- tır. İzinsiz. ve diplomasız bu kabil cerrahi işlerle uğrasmak da şeha- | detnamesiz dişçisik gibi yasak ol- duğundan bu — bususta İcabeden kontrollar yapılmakladır. ON aai Bir gazete dava edildi Doyce Öryent Bank İstanbul şu-| besi müdürlüğü — tarafından Tan | Ğzu!'—eıı aleyhine bir dava açılmış- ir. Mezkür bunkayı Alman ajanlığı ve ilân keslirme teşebbüsle,| ile Atham eden Tan gazetesinin bir yarı zısı Üzerine Doyce Öryent Bank «Tan» a bir tekzip göndermişse de bu tekzip neştolunmamıs ve Noter| vasıtasile yollanan 2 inci tekzip de) dercolunmamıstır, Bunun üzerine banka müddei - umumiliğe müracaat etmiştir. Bu #avaya önümüzdeki ayın 7 sinde asliye 7 inci cezada başlanacaktır. | Yeni iskele yapılacak Belediye reisliği; Bakırköy taş iskelesini yeni baştan ve güzel bir| şekilde yaptırmayı kararlaştırmı fır. Bu işe 5000 lira sarfolunacak - tır. Diğer taraftan yakında yap - tırılmış olan Yeşilköy iskele cad- desi asfah insaatının bazı kısım - larının da katran ve kumları dağıl. mak süretile bozulduğu da görük müstür. Bu caddede, veni baştan ikum ve katran döktürülmek sure- tile tamir olunacaktır. Çarpışan menfaatler Ekmek meselesinin, yine bir dert olduğunu, güzeteler yazıp duruyorlar, Değirmenciler, un fi- Dolayısile ekmek flatının tekrar artması mevzuu behsoluyor. Hal- buki, İstanbula buğday veren ofis, kâli, hattâ fazla buğday verildi- iini İleri sürüyor. O halde, mesele nedir?. Mesele sudur ki, bu şehrin ek- | mek işi beş on menfaat düşkünlü odamın keyfine vasıta yapılmak isteniyor. Beledive, elbette kişbu- | ma meydan vermiyeceklir. BÜRHAN CEVAT | İşte Semihin en zayıf tarafı.. —| © içince mutlaka kadin arardı. Semihin fena bir buyu daha var dı: Gecici eğlencelerden hoşlan - maz - kısa bir zamana İnhisaz et se bile - her balde bir kadın sev- mek ihtiyatını duyar ve bunu arar, bulurdu. Selma onun ayağına kendiliğin- den gelen bir kızdı. | Hem temiz bir aile tahsili yerzinde.. Hem de çok gü- zeldi ©. Semih Kâmran (Zambak) » çok Onu yıllarca unutmamıştL. ıcaktı da. Fakat, Sel n ve Büyükderede onun'u bütün bir geceyi bi odür da başbaşa, yanyana - geçirdikten sonfa; ğ | — Selma, Zambaktan daha yük-| sek bir kız.. Demeğe başlamıştı. * Sabah oluyordu. | — Bevkozun yüksek sırtlarına pem- be gölaeler düşmüştü. Semih Kâmran hâlâ uyumuyor.. Hâlâ irki masasının başında otu « Tuyor ve yavas yavaş içiyordu. ©: Selmanın üzerine bir batta- niye örtmüş, iskarpinlerini çıkar- mış, başının — altına bir kuştüyü yastık koymustu. Selma yatağında| yatar gibi, mışıl mışıl uvuyordu. Semih sendeliyerek ayağa kalk- tı. Denizde doğan balıkçı kayık- İşrına bakarak: kızı, hem | ( Devamı Var ) p | Bize dair Bugün tekrar gazelecilik mev- | zuuna dönüyorum. Yeni basın bir- | liği azası meyanında bulunmuyan kimse, kanunen, Türkiyede mün- teşir hiçbir gazetede — çalışamaz. Ve böyle bir adam, muharrirlik, | Bazetecilik vasfını asla kendisin- de bulamaz. Halbuki; şurada burada duyu- yoruz, işitiyoruz Bir takım tu - feyüler, serseriler, kendilerine gazeteci unvan ve süsünü vere - rek, kimbisir, vasıl bir çirkin men- fant için, icrayi faaliyet eimekte, yahut da, bu sıfatla dolaşmakta - dırlar. Tanıdığınız, hürmet ettiğiniz bir zat bir gün, lâf arasında, size şöyle diyor: — Muharrir bay filânla görüş- tük.. Gezeteci.. İ Siz bülün dikkat ve tecessüsü - müzle hafızanızı - yokluyorsunuz. Bahsedilen isimde, «Babıâli» cad. desinde' bir mesleklaş tanımıyor. | sunuz, Bövle bir adam, hiçbir ga- zete ile bilflil alâkolı ve intisapla | değildir. O halde, bu, kimdir?. Bu tinte bir adam, birçok adam- | lar vardır. Bunlar, temiz Türk mat- | buatı ile zerre kader alâkadar ol- madıkları halde, zabita vak'ası kadrosuna giremiyen, kücük, fa- ket, maalesef, mahiyet ve şekil | itibarile büyük bir takım büdise- lerin kalıramamdırlar, Ve bunlar, bilhassa bir takıra saf ve hüsall- | miyet sahibi vetandaslar kuzu - Tunda, muvaffakiyetle rol yapar- Bu tipte adamlardan, edilen şi- kâyetleri az mi duyuyoruz?. REŞAT Spor müşıvirlerimiıîn" harcırah ve _muşlan geldi Vaniköyündeki «beden terbiye eğitmenleri kursu» nu muvaffa.- kiyetle bitiren gençler «Uludağ, - daki kayak sporu tatbikatını da ikmal etmişlerdir. Beden terbi - yesi umum müdürlüğü memleke - iimizin ilk e«beden terbiyesi eğit- meni» ünvanırı ihraz eden bu 36 genci 36 muhlelif vilüyete tavin etmiştir. Valilere «spor müşaviri» olârak refakat edecek olan genç- lerimizin maas ve harcirahları da beden terbivesi İstanbul mıntakası| â_'ııuıhı dün Ankaradan gelmiş - Mekteplilerin müsabakası Şehrimiz marif müdürlüğü «be- den te:biyesi bürosu» tarafından | tertip olunan ekız mektepleri vo- | leybol» maclarına devam olun - | maktadır. Yarınki çarşamba günü | de kız muallim mektebi sahasında saat 15 de Boğazici lisesi ile Cum- huriyet lişesi, saat 15,30 da İnönü Hsesi ve İstiklâ! lisesi, saat 16 da da çamlıca lisesi ile Erenköy lise- sinin genç sporcu kızları karşıla - şacaklardır. Bu müsabakaların saha komi - serliğini Bayân Semihe Özdemir, hakemliğini de A. Kanter ifa ede- ceklerdir. Bakkallar şa_ş._ır_dı | Evvelki günden beri francalacı'ar da bak- | kallara bo/kotilân etti Fırıncıların bakkallara ekmek | vermemeleri hâdisesinin şehrimiz- de gündengüne genişlediği ve tek- | mil semtlere yayıldığı görülmek - | tedir. Bilhassa, müteaddit fırnc- ların birlesiv sirket teşkil etme - Jerinden songa bu mesele umumi- f İeşmiştir. Diğer taraftan bu kepe ekmek çıkaran fırıncılar gibi; francalacır lar da birleşip bir şirket teşkil et- Tmislerdir. | Bu sizket: ilk-iş olarak evvelki ünden itibaren bakkallara teb - ligat yaparak 1 kilo francala ba- şına evveklenberi fırıncıların ver- mekte oldukları «60» para conda- Lks 1 badema veremiyeceklerini 1 bildirmiş ve kârsız francala sat - mak islerlerse halka verilen fiata alabileceklerini ilâve etmiştir. E- sasen fırınlardan <«ondalık» la ek- mek alamıyan bakallar; bu sefer bir de efrancala» satışından mah- vum kalınca müsterilerinin azalaca-| ğinı düsünerek bu iyeti Beledi- yeye sikâyet etmişlerdir. Diğer taraftan bakkallar; azası oldukları «bakkallar cemiyeti, nin! de hemen tekmil İstanbul bakkal- larımı alâkadar eden - fırıncıların | bu hareketleri karşısında teşeb - büslere gecmesini ve biraz faaliyet| Röstermesini istemektedirler. Bilhassa uzak ve tenha yerler - daki ekseri halkımızla müteksitler| ekmek ve francalalarımı da - diğer Rıda maddeleri gibi - mahallele - rindeki bakkallarından everesiyer almağa arlşmış olduklarından şim-| di bakkalların ekmek ve francala satamamaları üzerine bunlar da çok müşkül vaziyete düşmüş bu- | lunmaktadırlar. Gerek belediye reisliğinin ve ge- Tek «Bakkallar cemiyeti» nin key- fiyeti ehemmiyetle tetkik etme leri umumiyetle beklenmektedir. | ee lağğlüünize Bazı ticarethaneler kapandı Mermleketimizde uzun rman - danbri faaliyetle bulunan bazı Al-| aman ve Sovyet ticazel müessese - İ çalısmalarını tahdit ettik-| leri görülmektedir. Ezcümle Doyçe Levant Linye i- simli Alman sevrüsefain şirkeli bu kere Ticaret Vekâletine müra- caat ederek şirketin Mersin şube- sini kapattığını resmen bildirmiş- tir. C. S. S. ittihadı müessesatından «eSoyuznefleksport Nelt Sendikate şinketi de İzmir şubesinin tatili faa.| liyet eltiğini bildirmiştir. Ticaret Vekâleti iç ticaret umum müdürlüğü bu iki tatili faaliyeti şehrimizdeki ve diğer sehirleri - .:.mux alâkadarlara tebliğ etmiş-! tir. i vrupa Harbinin Yeni Meseleleri I Müttefiklerin istedikleri olacaktır | t İngillerede —mocburi askerlik kanununun kabulünden sonra, ö- nümüzdeki günlerde yeniden as- kera çağırılacak olanlarıa İngiliz ordusunua — 1,700,060 1 bulacağı bildirliiyor. Artık eskiden briçok itirazlarla karşılanan mecburi uskerliğe şim- di İngilizler de alışmaş bulunu - yorlar. Mecburi eskerliğin kabulünü istiyenler şöyle söysüyorlardı: Fransa Avrupada mutlaka İn- Kiliz ordusunun yardımına muh - taçlır. Avrupaya bir İngiliz ordu- su göndermek için her İngiliz er- keğini askere aımak İâzımdır. İn- gikere büyle bir orduya malik ol- medıkça, bem baskalarına karşı sözünü geçiremiyecek, hem de dostlarının ve müitefiklerinin ili- madını kavbedecek, deniyordu. İngilterenin meeburi hizmeti kabul etmekle ne kadar İsabet et- tiği şimdi daha iyi anlaşılmakta- dır. Gerçi İngilterenin harbi göz ö- müne alarak, ona göre hazırlandığı ilk defa vaki olan bâdiselerden de- gildir. İngilterenin bu harpte beheme- hal galip gelmek için, ihtiyar et- tiği ve di edeceği fedakâr - lıkları İngiliz milleti yerinde gür- mekte ve bu fedakârıklara canı gönülden razı olmaktadır. Deyli Essyres gazetesi, her İn- gilizin verdiği verginin ağırlığını söylerken şöyle diyor: «Kazancın çoğu vergiye gidiyor. Zaten ka » zenci ol olmamaktan daha hayırlıdır. İngüterenin katlandığı hu foda- kârlığın hedefi malümdur; Kuv- vein hakka değil, hakkın kuv - vetc galebesi.. Eğer hak tek başına kuvveti yencmiyorsa, kuvvete karşı kuv- yöle mukabele,. Şimdi yapuian iş budur, Gerek Çörçll olsun, gerek Lord Haütfaks olsun, Tirsat düştükçe, harbin sebeplerini izah ettiler. Bu sebepleri herkes biliyor. Bu se - bepler sulhun geri gelmesine en- gel olan sebepler gibi basittir. Harbin sebepleri basittir, Sul. bun geri gelmesine engel olan | sebepier gibi. Ve basit olduğuna göre, Alman propagandası, har - bin ilânında beyhude yere bir ta- kım sinsi maksatlar aramaktadır. Alman radyolarına bakılacak ©- lursa, tere Alman mületini Kkıskandığı için harbe girmiş. Ev- velki aksam da İşçi sınıfı için Al. manyada yapılan reformları İn- gilterenin çekememesi harp se- bebi olarak ileri sürülmektedir! Eğer Almanyanın şüphesi varsa, Halifaks tarafından geçenlerde i- leri sürülen makul ve mutedil tek- ifleri derhal kabu ettiğini bildir. sin. Eğer ondan sonra da harp de- vam ederse, o zaman İngiltere, rih ve insanlık karşısında idame ettirmenin mes'uliyetini Ü- DA e ati aa eei di irir ha vergi vermek, kazancı | — (DiŞ POLİTİ! Üç ihtilâf Yeazan: AHMET ŞÜKKÜ Birkaç gündenberi gel haberleri, biri İngiltere ya, ikisi de yinec İnş merika arasında elmak Ü mizlerde muharip ve bil letlerin hakları etrafında V lâfin belirdiğini bildi: sındaki ihtilâf, bilaraf de milerinde seyahat eden # deviet tebansının düşi gemileri larafından te' p iyeceği ği Batan bir Alman gemisinli fası ve bazı Alman teki Almanvaya avdet etmek japon yolcu gemisine japon sahillerinden kırk, kadar açıklarda bir İngi gemisi, japon gemisini derek içinden askerlik Yi bulunanlardan yirmi k manı almış ve Hong Kongi müştür. Japon hükümeti | gemisi içinde seyahat edi man tebaasının tevkif edil ceğini iddia ederek bu protesto etmiştir. İğbirarı doğuran sebep, ların tevkilinden ziyade gemisinin Japon sabilieri! derece yakın sular içinde rularak tefiliş ve muayent sidir. Bu meselede İngiliz zarının su oiduğu anlasıl mizlere hâkim olan devlet, | hlikümetinin iddin ettiği taraf gemi içinde seyı düşman askerlerini değik Tik yaşında bulunan düşt asını da tevkif edebilir. mecburi askerlik hizmetili bik edildiği memleketler yatandaş ana valanımnın Tarına ayak basar basmaz, bizmete alınacaktır. 2— Amerika ile İngili sındaki iki ihtilâfin bü merika kıt'asının etralınd sularınım üç mil yerine ÜÇ olarak tesbiti hakkındaki dır. 4 Bu karar müuharip tebliğ edildikten sonra sularında meşhur denit besi yapılmıştır. Şimdi Af hükümetleri, bu hareketi. İngiltere ve gerek Almal dinde protesto etmişlerdir. İngiltere hükümetinin mazarı, hiçbir. devlet b verilecek bir taraflı kı sularının genişlemiyeceği tere bu kararı kabul sa, mezkür sular içinde devlete ait ve devletler tarafından — tasınmış vazgeçmiş olacaktır. 3— Ücüncü ihtilâfa geli? bitaraf ticaret ve yolcü leri içinde tasman vost harip devlet harp gemileri fından sansür edilip © ceği meselesidir. İngiliz haff mileri Amerika gemileri dan sakledilen Almanyaf mektupları ve posta #carak muayene etmi merika postanın muayene sürden masun bulunduğu! ediyor. İngiltere ise, mektiff de para gönderilebil para da kacak esya - olduk! mektupların ve paketlerin çıkan de toplanıyor. Çünkü eğet / hususiyeti addederek bunlafr” Ja ehemmiyet vermemek Birimiz'n Derdi Hepimizin Derül Yıkmak kola; v fakat... Nuruosmaniye — ca oturun bir vkuyucumuz yör: «Bizim çaddemiz V ağaçlıdır. İstanbulun N maniye camibe açılan HO kwtee güzel bir cnddesidif" zamanlar, asfalı yapmak £ nasebelile enddemizin yafı kazıldı. Yerultı U narlara alındı. Nihayet nin bir tarafı kapatıldı. öbür teralı aylardır olduğ bi duruyor. Yıkmak kolay! Lâkin ne birşey yapmadıktaf yakıntıyı olduğu gi tan sonra neye yarar' ma, bir yol yıkılınca nisi hemen yepılmalı. madıktan sonra, ve o zamana kadar İse VE | bir binayı ve vahut ve! neliğe kalbetmekte mi