B HİKÂYE? İstanbul hasreti Yazan : RI Sedat Tekin, İstanbuldan dört gene uzak kaldıktan sonra, karlı, | fırtınalı. soğuk bir kış aksamı, Top- hane rıhtımına çıktı. Trabzondan buraya kadar günlerce süren de- niz yolculuğu, onu epeyce yor - muştu. Bu soğuk havaya rağmen, ken- disini karşılıyan bir arkadaşı var- di: Aziz Selçuk. İki genç adam, rıhtrmda sarılış- tılar, övüştüler.. Sedat Tekin, uzak bir Anadolu şehrinde — mimardı. Aziz Selçuk: — Hir değişmemişsin Sedat, de- di.. Hatta, gittiğinden daha genç döndün.. — Övle söyleme.. Yaş artık 35.. Pek genç sayılmayız. Rıhtımda, arkada iki hamal, a- dor ağır Karaköye doğru yürü - yorlardı. Vapura, yolcu karşılamağa ge - len kalabalık arasında güzel ka - | gınlar, bilhassa, Sedat Tekinin na- zarı dikkatini çekiyordu. Yanın - dan, uzun boylu, iri siyah gözlü. fevkalâde cazip bir kadın geç - Mişti. Sadat Tekin, Aziz Selçuka dön- — Yanımdan her güzel kadının Recişinde. hayatta, nelerden mah- Tum olduğumu bir kere daha ha- tırlıyorum, dedi Aziz Selçuk gülümsemeğe ça - Tıştı: — Fakat, unutma ki, zenzin bir adam olarak İstanbula dönüyor - bun.. Sonra, ilâve etti: — Para her sevyi ifade etmez mi? O hâlde, mahrum olabileceğin tek gev lasavvur elmiyorum. | Bir taksiye atladılar. Sedat Te- | kin, o gece, A: ğun Par « makkabıdaki apartımanı safir kaldı. * — Yalnız on beş dönmeğe meeburum.. İzinim bu ka: dar., — O hakde, mi Tumivetlerden bah: Sen, hayatın, çalışmanın, kazancın zevkini almışsın.. Görüyorum aklın işinde.. İstanbulda adeta di- ken üzerinde oturuvarsun.. O halde Mmes'ut bir adamsın.. Sedat icini çekti: — Vazifeye bağlıhk. insanlığın birinci şartı değil mi?, On beş gün! istirahat kâfi.. Ne yaparsın. Ma - demki yaşıyoruz. çalışmağa mec - bur değil miyiz? Bu muhavere, iki arkadaş ura- sında. Sedadın İstanbula gelişinin ertesi #ünü, oluyordu. Aziz Sel - cuğun Parmakkanıdaki apartımanı cok rahat ve hatta lükstü. Bekâr- dı; burada, bir hizmetci ile, yak Biz oturuyordu. Aziz Selçuk: — Perşembe aksamı bir eğlence yapacağım, dedi.. İstanbula gelip Piden bir insanın, vurbet elde has- 'retle anacağı hatıraları olmalıdır. Sedat Tekin yerinden doğruldu. i— Perşembe yarın değil mi? — Öyle ya. Ortada bir çok fırıldaklar dönerken, birden- | İstanbulazafer bire — Sehzade Cemi bir an evvel adişah ilân etmezsek, Allab mu- faza eylesin ortalık — Yıldırım | (Beyazıt devri fitretine döner. — Sen askeri inzıbat al. Sata- yı bümayuna geli, Cemi iste ve fahta çıkarıp biat eyleyiniz!, — Başüstüne sultanım!. Fakat, Süleyman Bey ne buyuruyorlar.. Sülevman Bey, ne diyecek... Askerin isteğine karşı koyacak de- il ya? — Doğru buyuruyorsunuz sulta- nun!, Fakat, bir anda herşeyi alt- | üst edebilir.. — Ne gibi?, — Ulemayı kışkırtırsa, o vakit askerin dediği de suya düşer, — Pekâlâ, Süleyman Bey ile bir konuşayım.. dedi. Halbuki, Çiçek Suitan iyman Beyle konuşmuştu. Sü « Onu AT FEYZİ 1 — Demek yarın akşam «Tlene- ceğiz?. — Şerefinize tertip edilmiş, ta- | mamile husus! bir eğlence. — Çok kalabalık mı?. Davetli çok mu? — Hayır, sen, ben.. Biraz durduktan sonra ilâve etti: — İki güzel kadın. — Fevkalâde.. Sana mütesek - kirim Azizciğim.. Desene tam ter- tip bir şey olacak. | Aziz Selçuk, hizmetci Marikanın setirdiği kibritle sigarasını ya - karken, kıs kas gülmekten kendini aramıyordu. | Sonra, kıza dönerek: İ — Yarın akşam geliyorlar, de- | Kil mi, dedi. Marika önüne — Geliyorlar, ete: — Masayı sen hazırlıyacaksın, değil mi?. Amma, fazla yorulacak- sın, kızım.. Sana — yanı: yardımcı bulsak.. | — Ben temin ettim efendim, bir pastanede calışan kuzinim var. Onu çağırdım.. Yarın için gelecek..| — Oh, âlâ... Kız dışarı çıkmıstı. Sedat Tekin, Azize dönerek, ha ran hayran: — Desene işler tamam. Aziz Solçuk ayağa kalktı. Oda:- e dolaşarak: — Tabii, dedi.. Şerefinize ba - yım.. Bütün bunl şerefinize.. | zengin bir Si pE kadar & kler. arım ki yarın a) dece nya rüya gece Tophane rıhtı! tesyi ediyordu at e yolcu valnız değildi. Yanında bir | Sivah manto - | n. yesil gözlü kadın, A: çuğa elini z dik, Azi Yine görüşürüz. genç kadının elini öptü: 'e güle Nesrin.. O ta cevi unutma, Vapur kalkıyordu. Aziz. merdi- venleri inerken düşündü. Sodat Tekinin, dört sene sonra, bula ilk ayak bastığı akşam, n tım üzerinde söylediği su cümleyi düşünüvardu: Yanımdan her güzel kadının ge- çisinde, hayatta, nelerden idüğumu bir kere da BSahibi ve neşriyatı idare eden Baş muharriri ETCM İZZET BEX yemekten SABAH, ÖĞLE sonra günde 3DEFA Dişlerinizi muntaza- man fırçalayınız. 1000 Lira İkramiye Beyoğlu Ağacamli Sakızağacı No. 31 Ermeni patrikhanesi altında Lütfâ Kardeş Hususi Aksini isbat edene 1000 lira he: daktörü nezaretinde kıvırcık eti ve tereyağı semte yemek gönderilir. dört kap bir övün 10 ve 3ki övün | Aile Matbahı kullanır. Ayda Tediyatta kolaylık, tiradır. Firmava dikkat, Deniz Levazım Satınalma Komisyonu ilân anı 98.000 kilo sığır eti 28000 kile kuzu eti . 365 kilo koyun eti . i— Tahmin bedelleri terilen üç kalem etin 30, at 13 de kapalı zarila eksilti 2— İlk teminatı «5201» kuruş bedel mukabilinde alınabilir. Tahmia be d 926 46.31 ALx3 € Beher » » miktarları yukarıda hizalarında gü n/940 tarihine raslıyan Salı günü sa- esi yapılacaktır. '9 *68» kuruş olup şartnamesi her gün <395 3- İsteklilerin 2490 sayılı konunun tarifatı dahilinde tanzim edecek- mukabilinde vermeleri, 1200 kilo sığır eti . 7425 kilo kuzu eti . . 22113 kile koyun eli . 1— Tahmin bedelleri, cins ve miktarları vukı etin 30/2. Kânun/940 taril zarfla eksilimesi yapılacaktır. 2— İlk tem misyondan alınabilir. “İleri kapalı teklif mektuplarını en geç belli gün ve saatten bir saat ev veline kadar Kasımpaşada bulunan komisyon — boşkanlı; 4236 na makbuz Tahmih bedeli 2426 4631 ALB8 Beber kilosu ıda yazılı üç kalem e raslıyan Salı günü saat 14.30 da kapalı | tı (1005) lira (96) kuruş olup şartnamesi her gün ko $— İsteklilerin M90 sayılı kanunun tarifatı dahilinde tanzim ede- cekleri kapalı teklif mukabilinde vermeleri. "wBeyoğlu Tahsilât Müdürl Muamele ve istih mektuplarını en geç belli gün ve saatten bir saa! evveline kadar Kasımpaşada bulunan komisyon başkanlığına makbuz | ) üğünden: lâk merkez şubesine muamele vergisinden borçlu bovacı Artin Solmazgülün Şişlide Büyükdere caddesinde 8/1 No. lu bovahanesinde haczedilen bir adet gilindir ütü makinesi, bir adet islim kazı nı, bir adet santirfüs, 6 adet tekne, 2 adet dolan, bir adet yazıhanc |ve iki masa 16/1/540 tarihine müsadif salı günü saat 11.30 da mahallir- de galeni müzayede ile satılacağındam taliplerin yevmi mezkür ve sâatir Imahnlhnde bulunracak icra heyetinemüracaatları ilân olunur. WS8le Devlet Denizyolları İşletme Umum Müdürlüğü İlânları üzere evrakı resmiyeler #i müdürlüğüne müracaat vrrerm —e — a n ee le bi etmeleri te Uumumi mü- Tüzumu ilân İ | | tada Ömer Abit İstanbur asliye ikinci ticaret mahkemesinden: Beşiktaşta Vali kı apartımanında M âh C. Emek| at Recal Gala- hanında 21 No. da Mehmet Ali Kunt, Galata Assikü- rasyoni Generali handa Furuzan avukat Jak tarafından 135 lira 65 kuruşun temini isti - | fası 4 No. lu gaz dübası-| nin ipotek irsesi İçin 9726 No, hu yledi- Diyakon zade tediye etmiş ve n cere hin gıyabın 6 müddeaa idel vekil an 50 lira vekâle ti taki ittifakla, kabi myiz olmak 10/929 tarihinde ka miline, mü için mraktu- Ü- lip Dma - ere 2, ar V ddei vekiline tefhim kı ina binaen müttehaz karar metgâhi meçhul bulunan müdü aleyhe ilân yolile tebliğine vı rihi ilândan itibaren kanı det icinde temyizi dava edilmediği| takdirde işbu — hükmün kat'iyet kesbedeceği tebli im ak Üzere (838 - B4) ——————— —.. Doler 1358 Hleri Zilhicee 1 inel Kânun 4 1 1940, Ay 1, Gün 14, Kasım 68 — M İkincikânun PAZAR Vakitler | E”selsa'ıı 21455 Rumi | s ka- n rda yazılı gü POKER Traş Dünyacın ce iyi bıçaklarıdır. traş biçakları geldi. Her bulunur, markasına dikkat Jak Dekalo ve Şür. Tahtakale No, 51. İstanbul İstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğünd Gümrüklerde sahipsiz eşya satılıyor İhale günü 5/2/940 Mıktarı — değeri MKN marke — No, kilo G. Lira K. Eşyanın cinsi Pey 2 151 8715 500 10613 85 M 70/100 Gir. Ç ve  75 41 - 58 kasarlı pamuk Tmensucat Tnale günü 8/2/940 2 3847BAKER 366 2240 00 5054 00 M 150/200 Gir. C ve  SHOVVA “385 34/30 ipliği boyalı far dik mensucal yazılı eşyalar 15 nlerde 2490 say zarf usulile Sirkecide Resadiye dahilinde Gümrük satış salonunda müdürlüktı arasız verilir. Hil pey akçesi m: uzile W aranır, Bunların usull yanın ihalesi gününde ? kabilinde — verilmeti € yazılması mt unda — açılacağı İsi amesinde a ve saat 13 de sa Hayv_a_n Sağlık Memurları ve Nalbant lektebi Müdürlüğünden Miktır azı tahsis fiatı tutarı ik b Ma'ın cinsi çoğu Lra Lira güni Ekmek (. nci) 6000 8000 10. Narh 800 60 — 26/1/40 cüma mali yılı ekmek ihtiyacı eksiltmesi acık olarak, ve saatte İstanbulda Ca#aloğlunda Yüksek Mel muhasebeciliğinde toplanan komisyonda yapılacağından vericli ayyen saatten evvel teminatlarını vezneye yatırarak kamisy0” (180) Beyoğlü Tahsilât Müdürlüğünden : | — Eyünte Bahariye caddesinde Hamivet kontrplâk fabrikasında male vergisi borcundan dolayı hac-zedilen bir edet <A. Ruller B markalı ve yeşil boyalı torna makinesi 17/1/940 tarihine müsadi jba günü saat 11 de mezkür fabrikada açık erttirma suretile * Cağından talin olanların yevmi mezkür ve sawite mahallinde bull | olan iera heyetine müracaatları ilân olunur. — «379> lıM. M. V. Deniz Müsteşarlığındı | — Bir kömür gemisi alınacaktır. Bu geminin 3000 1lâ 5000 t0f | sında kömür alması ve «15> yaşım tecavüz etmemiş olması İl İsteklilerin, satacakları gemiye ait evsaf ve malürmalı 30/1/940 kadar bir mektupla müsteşarlığımıza bildirmeleri. — *160» teminat — eksilt Mektebin haberi geldi gürültüler ve fırıldaklar dönerken birdenbire İstanbula zafer haber- | leri geldi. , Uzun Hasanın ordusunu Mahviperişan eylemişti. Fatih, tarafından gelen zafer - nameler münadi ile sokaklarda - lân olunuyordu. Bu haberler hal- kın dedikodusunu bir anda kes- miş Ciçek Sultanın fırıldaklarına da | Çünkü; yeniçe- | ri ağası vekili xafer haberleri lze- rine Çiçek Sultana karsı vaziyeti- ni, tamamile değiştirmişti, Süleyman Bey, aktilı hureket et- tiğinden dolayı memnumdu. Maa- | zallah, ya, Sultana uyup da de - diklerini yapınış olsaydı muhak - kak kellesi uçmuştu. | Fakat; Süleyman Bey kârâşina | tecrübe görmüş bir rattı. Tewmkinli olduğu icin öyle kolay kolay ka - rar verebilecek bir adam değildi. İstanbuldan Sullan Mehmede ha- berler sızınıştı. Çiçek Sultanın oğ- | lu Cem için aleyhinde cevirdiği | etmişti. Ona vâtlerde bulunmuştu. * fethine lüzum göründü. Fatih, İstanbula geldi. oğlu ile, Çiçek Sultanın rıyocağına kani idi. Fakat Sultan Mehmet, hiç de düsündüğü gibi hareket etmedi. Süleyman Beyden lâzım gelen | k ldı. Hemen Çiçek Sultanla Cemi taşraya attı. Lâkin, yeniçeri ağası vekilini ve birkaç kişiyi katletli. İşte; Cem; babası havatta iken böyle bir sürç ile malül idi. Çiçek Sultan, fevkalâde muhte- ris ,harisi saltanat bir kodındı. Oğ- hanu da bu suretle yetiştirmişti. Cem, babasına bir hal olursa, kardeşi şehzade Beyazıt Padişah | olur olmaz katledileceğinden emin olduğu icin bulunduğu Karaman | diyarında âdeta müstakbel hükü- | metini hazırlıyordu. Çicek Sultan, veririazamı — elde Veziriazam, Padişaha bir hal e- larsa Amasyada bulunan şehz: de Beyarıda haber yollamadan evvel Karamanda bulunun şehza- de Ceme haber yollıyacak ve Cem Beyazıttan evvel İstanbula gele- rek padişahlığını ilân eyliyecekti. Koskoca Fatih, hayatta iken o - ğulları arasında sallanat davası büküm sürüyordu. ADALARIN FETHİ İstanbulun fethinden sonra Ru- melide icra olunan ilk hareketi askeriyede Meriç nehrinin men- bamda bulunan «İnoz» kalesinin demek olan mezkür iskelenin baş- kaların elinde bırakılması | değildi. «İnoz> hâkimi sahile karip kt- Çük adalara da hükmediyordu. A daların Limniye, Limninin de Mi dilliye münasebetleri verdi. İnozdan sonra, nöbet ona mer- but olan küçük admıara geldi. Kü- çüklerden büyüklere iş #irayet et- ti. Fatih; Zağnas Paşayı huzurunu çağırarak: — Lala, İnozu zaptetmek za - manı geldi. dedi. Zağnos Paşa; İnoz hükimine şu yolda haber yolladı — İnoz ve elinizde bulunan a- daları Padişahım namma terke - diniz. Din ve vicde y nuz. İnaz hâkimi, şövalyelerin ver - diği kuvvetle İnoz kalesini kendisine tâbi adaları muhafaza ve müsdafaaya karar vermişti. Fakat Zağnos Paşa kuvvetleri İ- noz üzerine yürüyerek bir bam - lede zaptetti. İnozun fethinden sonra, Türk donanması kücük adacıkları zap- ta muvaffak oldu. Rados şövalyele lar denizine el attığını görünce a- şağıdan almağa baylamışlardı. Fatih, Sırbistan ve Yunanista « mın fethinden sonra adaların zap- tına karar vermişti. Rados şövalyeleri - karşılarında bulünen Anadalı sahili ile ser- best alışveriş etmek üzere Pa şahtan müsaade istemişlerdi. künüze sahip olarak oturu- Fatihin Ada- €esiz | hürriyeti, mal | ve | i | ! ki, artık bu zehirli, kaynatr göz yaş- ları açık alınlı, temiz ve idealist , Emirgân ko: hidin kolları arasına kendisini ve- ren Belkise aslındaki benliğini ver- sin, bu vücudün içinde kir ve gRü- nah.. Diye ne varsa hepsini yusun gö İ * Gene bir saniye susmi geldi ki, ben m, Fak; ağu acık kalan bir çeşme gibi, » gidiyordu! O, hayrel icindeydi. alnında ve yüzünde hüzün ve n çiz - gileri kat kat olup birikmişti. Be- lece bir tek kelime| ledidtini isitlim: — Yazık!, Ve.. En son hük KA adı, başımı göğ: sladı. yordum, © düşünü- nün üzerine y Ben gene ağ yordu. Onun| tamamile sustuğu bir ! di Ruhum sakin ve temizdi. Başı unda Ca- | tum, söyliyeceklerimi bi - | , gözlerimdeki yaş| )vuşıuı TTT B — Yavrucuğum kalkmıyactk sın?.. 4 Dediği zaman vözlerimi 200 2 tım, Zavallı kadın üzerime yor: beni gördükçe — ağlamdli n kendisini zor tutuyar. F sinde, tayışın cok daha Sinirlerim vumusamış, omuzla - rımdan sanki senelerin pranga gibi sırtıma yüklediği ağır, taşınmaz bir yük kalkmış — gibi Idi. Fakat, kendimde bir bosluk buluyordum. Kararsızdım. Hayat ve itiyatlarile | | bütün bağları kesilmiş ve ortaya | bizakılivermiş bovnu bükük, dili n a | dönmez, kafası işlemez, tutuk, ser- hiş de q'm“î Bir dHA]ıİf' y a İ ş 'Ne yapa.| ik. Sık sık sancılanıyor, öltğ cağımı bilmeyordum. Gene ilk ha- | ZAbi cekiyor, Damarlarında reketi o yaptı. Ellerimi, ellerinin | Bir damia kan varsa cok iyi icine aldı, oksadı. ve.. Birden ve- | #i zaten sarı idi, Bözbütün S#f rilmiş bir kararla: mış, koyulmuş. Sanki beyst ğ miş ve üzerine koyu $£ <— Baydi kalk gidesellar renk çökmüş gibi. Nefes #ij ü maiyor, merdivei alıstı mı kesil fendi öldükten sonra, Emine gelip ona va © kalktı, ben de kalktım. O ben de giyindim, o vüri düm, O ilerledi, gibi onu takip ettim! | Onun temamile esiri gibi idim, | hükmü altında idim! ek lüzım: daha mı az cileli? gefki onu ayakta ve biliyor. — Daha ilk görüsündü ğ | sefkat kanat olup yüzüme REfİ) ve Ben | effe — Yirmi gün sonra — Öğleye kadar uyumuşum. An « | nem uyandırdı. larımı açamıyorı yun — damarlarımda bir şişkinlik vardı. Bilmem cok uvkudan mı. m var. Bövle hir avzıı venaları dEÜŞ |