FYAAARIE Bir makara tüccarı, ihlikârı ar- tık o dereceye vardırmış ki, fab - Fikaya şu telgrafı çekmiş: «Fist- ları ne kadar arttırırsan, artır.. kaldıtır.. Bizim mahut ihtikâr komisyo - NU - Dasıl olduysa - bu kadar a- çıkça ihtikâra tahammül edeme- tniş, bu yaman tüccarın müesse - vesini bir ay müddetle kapatmış. Az bile. Fakat, bizim anlamadı- kamız nokta, şudur: Fiatların ne ikadar artarsa, artsın, kaldıfacağını daha önceden nasıl kestiriyor? Su İstanbul halkının, boynunuk ne kadar bükük, sırtının ne de - Tece mukavim olduğunu görüyor musunuz?. YA İLE YARDIM *İSBAT EDİLİR Mİ? Müsevi vatandaşlarımızdan zen- gin birkaç zat tarafından idare e- dilen bir ticarethanenin zelzele fe- lâketzedelçrine yardım edip etme- di#i veya kâfi deretede yardım e- dip etmediği bir mesele oldu. Bir kısımlarının iddiası 22 olduğu nok- tasında, bir kısımları kâfidir, di- yorlar, Yahu, yardım da iddia ile isbat Olunur mu?. Az görünmüş ise, az- dıir. Çokva verirsin, olur, biter, Bunun münakaşa edilecek tara: nerede?. Azsa, bir parça daha ver.. müs! TIRHAN VE CANKURTARAN Bir de, şu Etrüsk vapurunu be- yenmezdik. Halbuki, zavallın.n a- di çıkmış, Baksanıza, bir milyon iki yüz bin liraya yaptırılan, he- | Bildi. Meydanın istimlâk edilen İK DA Sön “Telgrüfm Vapur, az daha ortasından ikiye bölünüyormuş!. Bunları yapan fabrika da, ne cins lezgâhlarmış, ne sağlam mal yspıyormuş İşin tuhafına bakın: — Tırhanın | yardımına Etrüsk koşuyor ve yol- Cuları o kurtarıyor! Üstelik, Et - rüsk bir de cankurlaran izmini aldı. FIRTINA BÖYLE DEVAM EDERSE Eğer, o memlekette yapılan ber cins mal, böyle, bir fırt.nada, bir dalgada hurdehaş olacaksa, şu ye- ni yapılan Gazi köprüsünü bir an evvel toparlayıp, ilkbahara kadar Kasımpusa sırtlarına kızağa çek- meli.. Ne olur, ne olmaz. Birkaç sene evvelki bir fırtınada eski, hur- da Unkapanı köprüsü, paraâm pac- ça olmus, gelmiş, Karakây köp- rüsüne rampa etmişti. Bu sefer de öyle birşey olursa, €v:b değil ya, bukalım, Karaköy könrüsünde de, artık, bir sikleti çekecek takat kaldı mı?, İNDEKİ BİR Eminönü —meydanında, ilk is- timsak ecilen kısımsa, oır sahayı laşla çevirmişlerdi. Geçenlerde baktım, o, eski yapılanı bozmuş.ar, bu seler, daha dar bir sahayi niden taşla çeviriyorlar. Demek, ilk yapıldığı zaman, henüz mey » Ganın piâmi kal'iyetle maslır de- diğer kısımlarında, yerden bilme demir kazıklar hâlâ duruyor. Beri tarafta, taslarla çevrilmiş yeri ye- ni baştan tanzim ediyorlar, Allahasl ediyorum, bu meydanın' üzerindeki işlerin | Büz yaşı dolmıyan Tırhan vapuru, bir fırtınada kayaya oturdu ve landı. Artık “Afrodit,, müstehcen mi değilm Müstehcen olduğu iddiasile mah- | kemeye verilen Afrodit isimli ro- manın davasına dün 7 inci asliye | cezada devam olunmuştur. Muhakemenin bu celsesinde id- dia makamını bizzat müddeiumu- ai Hikmet Onat işgal etmiştir. Hikmet Onat evvelâ bu eserin WFransada bile takibata uğradığını, Muharririnin açık saçık yazı yaz- Mmakla şöhret bulduğunu ve türk- çesinin franayaca aslından bam - başka bir tarzda basıldığını söyli- bunun bir ehlihibreye tet. ettirilmesini islemiştir. Bilâhare söz alan kitapçı Semih Löütfinin vekili ilk davasına çıkan #omancı Esat Mahmut Karakurt, li kar- müddelumuminin iddialarına g: şiddetle mukabele ederek şun- ları söylemiştir : «— Evvelâ Pierre Louys müd- delumuminin dediği gibi açık sa- çık yazan alelâde bir muharrir de- Bildir. O, bütün Fransa ve bütün dünya tarafından edip, kitabi-da gaheser olarak tanınır. Eseri Pran- #ada hiçbir zaman takibata uğra- Miş değildir. Hatlâ bir operas; bil yapılarak Fransız devlet opera Cemil, Tepebaşındaki birahane- de o gece Fransız şantözünün söy- dediği şarkıdan kendi besabına bir| çök manalar cıkarıyor ve saatler Reçtikce bu kadın hakkındaki süp- heleri arttıkça artıyordu. Fransız santözü - saat on iki o Huğu halde - masasında oturduğu orta yaşlı erkeğin yanından bir türlü ayrılamıyordu. Bu, gerçekten bir tesadüf eseri mivdi? Yoksa bu Fransız şantözü, söy - ledibi sarkıyı kasden ve hassaten mühendis Cemil icin mi düzmüstü? Cemil bu muammanın içinden nasıl cıkacağını düsünün dururken! yanıbasından genç bir kadının geç- tiğini gördü. Bu kadın (Yenibar) baletlerin - gen (Menekşe) den başka biri de- Bildi. Cemil onu - Şebboy'un arkadaşı olmak münasebetile - çok iyi tar hayordu. » Menekte çok telâ: Yazan; İskender F. SERTELLİ / BAR ÇİÇEKLERİ | mustu, sıra ve derecesini kim tayin edi - yor?. | yeni hat İstanbul - Adapazarı - Bolu ve temdidi hattı için etütlere başlanıyor İstanbul ile Ankara arasındaki mesafeyi daha kısaltımak üzere bir mıştik, Türkiyenin varınki zengin tu - rizm mıntakasını bu iki büyük merkeze bağlıyacak olan yeni de- miryolunun Adabazarı - Bolu - Gerededen gecmesi ve İsumetpaşa istasyonunda Filyos hattile de bir- leştirilmesi kararlaştırılmıştır. Öğrendit'imize göre, bu yeni ve Mühim demiryolumuzun sür'atle| insası için mahallerinde hemen etüdlere başlanması Nafıa Vekâ - Tetince alâkadar bildirilmiştir. Yeni h Filyos ha nunda ilt tile, Karaı denizle birleşmis olacaktır. Bilâhare bu hattın temdiği ola- rak Samuncak - Tosva - Osman - cık - Gümüş Hacıköy - Merzifon - Alevi arasında da şimendifer iş- İsmetbaşa istasyo - ak peyda etmesi sufe - ec0——— Çanakkale Şüheda Âbidesi Sehrimiz şehitlikleri imar ce - mivetinin yıluk kongresi pazar Rünü saat 14 de Eminönü Halkevi salonunda acılacaktır. Bu toplantıda idare heyeti ra- borları tetkik olunacak ve kahra- man aziz şühedamız için «Çanak- kale» de büyük bir abide yapıl - ması lüzumu üzerinde de görü - ülecektir. ÇAT Silivri limanına talip çıkmadı Silivride vücude getirilecek yeni ve büyük mendirekle mezkür li - | manın esaslı bir şekilde temizle: nip bazı yerlerinin düzeltilmesi” isine hic talip çıkmamıştır. sında oynanmıstır. Eğer müsteh- 4 cen bir eser olsavdı, Fransa res- | mi tiyatrosuyna bu eseri sokmazdı. | İbrahim Hakkı Konyalı gibi bi- | risi bu eseri anlayamaz. Onun ver- diği raporun hiçbir kiıymeti yok- tur ve bu hareket bütün Türk mu- harrirleri için bir hakaret sayılır. Bugün Necip Fazıl, Peyami Sa- fa, Hüseyin Cahit, Refik Halit ve saire birçok edipler «Afrodite» kelepçe vurmanın feesatini birer birer yazdılar, Müddeiumuminin içtima! bir fe- Iâket saydığı tiyatro ve sinemalar- da Afroditin oymaması aranıla - cak birşeydir. Keşke bizde © ve- sait ve o artistler olsa da <Afrodi- tis sahnede ve sinemada zevk du- yarak seyretsek!. Netice itibarile eserin Üniver- sitece seçilen mütlehasss bir eğli- hibre tarafından tetkikini sistiyo- Tum..> Bundan sonra hâklm, eserin Şe- kip Tune, Sedrettin Celâl Antel ve Ali Nihat Tarlandan teşkil edi- Jecek bir ehlivukuf tarafından tet- kıkine karar vermiştir. Muhake - e şubatın $ inci pazartesi günü saat 16 ya talik olunmuştur. No 42 Menekse başını çevirince Cemilil gördü; — Bonsuvar, Cemil Bey! Ne o, yalnız mısınız? — Evet. Yalnızım. Burada ne isiniz var sizin? — Birini atıyordum., Gelmemiş. — O halde bir bira almaz m- sınız? — Hayhay, biraz -oturabilirim. Menekşe Cemilin masasına otur-| Cemil sordu: — Kimi arıyorsunuz? Menekşe etrafına bakınarak di — Bizim baletlerden biri gel - medi bugün. Buraya girdiğini gör- müsler. Kiminle geldi acaba diye merak ediyorum. — Bir erkekle mi gelmiş? — Evet, Bizim bar sahibi beni Kgönderdi buraya. — Olabilir yaşGenc bir bar yıl- dizi elbette birlerkekle gezecek.. Menekse birasifi tetiken sordu: — Şebboy nerede? Cemil manalı bir - tebessümle nekşenin vüzüne baktız İstanbul liman idâresi pazarlıkla dahi buravı. bir müteahhit bulama- dığı takdirde kendisi yaptırmağa | secbur kalacaktır. e KÜÇÜK IIABERLEI:I | Pai İ eeft ei 4 vi * Balkan hazırlık kres koşusu 14/1/940 Pazar sabahı saat 10 da (A Şişli sırtlarında yapılacaktır. v Seferihisar hapishanesinden duvarı delerek kaçan Ha minde bir adam dün şehrimizde yakalanmıştır v İş"Bankası İskenderunda bir şube acmayı kurarlaştırm.ştır. * İzin istiyecek olan muallim - lerden badema bir heyeti sıhhiye Taporu istenecektir. e Vehbi Kayadalı isminde bir mühendisin Cihangirde 2 kat ya- pacak yerde 3 katlı bir ev inşa et- tiği haber alınarak 1 sene müd - delle kendisime ruhsatiye veril - memesi Belediyece kararlaştırı!- Maştr. Ş * Yeni Taksim - Ayaspaşa yo- lunun plânı şehiricilik Mmütehassı- &ı Prost tarafından - hazırlanarak alâkadarlara verilmiştir. ğ meydanındaki in - le ikmal olunması a- Tâkadarlara bildirilmiştir. — Hangi Şebbov?i.. — Cenım, bu kadar çok sevdi- Riniz, her gece şampanyalar ikrâm| ettiğiniz. Şebboyunuzu ne çabuk unuttunüz? Yoksa kara kedi mi Reçti aranızdan? — Hayır.. Hayır.. Ne kara kedi Reçti, ne de beyaz. Ve kahkahayla güldü: — Ben evleniyorum ayol.. — Evleniyor musunuz? — Öyle ya, Garip mi buldunuz? Kırk vıl bekâr kalacak değilim ya.| — Evet amma.. Ben kulaklarıma fnaramıyacak kadar sersemledim simdi. Bir erkek delice- sevdiği “(Sebboy) undan bu kadar çabuk vaz geçer mi? Ve hemen ilâve etti: — Yoksa onunla mı evleniyor - sunuz? — O da kim?! — Sebboy, canım! Ondan bah- setimiyor muyuz?! Hayır.. Hayır.. Ben bir &ile kızile evlenmede — karar verdim. Hatta söz bile kesildi. Menekşenin kasları çatıldı: — Biz aile kızı değil miyiz, Ce- mll Bey? Siz -ekâlâ bilirsiniz ki, (Yenibar) daki Türk balet heye - tinde bütün kızların her biri biret) tanınmış aileve mensupturlar, şimendifer hattı yapılacağını yaz- Zonguldaklan gelen| İştilmesi için etüdlere başlanacak-| tır. B |Ankaraya | Yeni yeni |Hamallar toplânıyorlar| mesireier Pendik - Arifiye demiryolu Çifte Çevrilecek Memleketimizin en şirin sahilleri olan Pendik - Sabanca arasının ve bu meyanda 'mezkür demiryolu Rüzergâhının da süz'etle imar' e- dilip güzelleştirilmesi kararlaş - tırılmıştır. Ayni zamanda bu yerler, İstan- | bul halkı için en yakın ve güzel Saytiye mahalleri haline getirile - a . mevsimlerinde çok ucuz üc- retli Haydarpaşa » Sabanca tenez. züh trenlerinin — gürdüğü büyük Tağbet de nazarı dikkate almarak yazın ayrıca vapurlarla da Hereke, İzmit gibi yerlere tenezzüh pos - talazı tertip olunacak ebze, Hereke ve Sabanca be- diye reislikleri İstanbullulay için bazı yazlık eğlence mahalleri yap- n kararlaştırmış - Diğer taraftan Devlet Demiryol-! ları idaresi de, hâlen tek hat ha- | linde bulunan Pendik - Arifiyesde-| miryolunu çift hatta tahvil etmeğe| karar vermiştir. Bu hususta inşe- «ta yakında — baslanacaktır. Yeni Pendik - Arifiye çifte demiryolu; bu yıl içinde yapılıp bitirilmiş o- lacaktır. — e— Fransız matbuat büro- sunun mütalea salonu Öğrendiğimize göre Fransız mat-| buat bürosu, fransızca — öğrenen gençlere bir hizinet olmak Üüzere Beyoğlunda büvük bir emütalca salonu> tesis etmeği kararlaştır - mıştır. Hergünkü vevmi fransızca gazetelerle muhtelif mecmua ve kitaplar bulunacak olan bu salon İstiklâl ceaddesinde *Basın birliği» binası sırasında yakında acılacak- fır, Herkes burada meccanen fran- sızca neşriyatı tekip edebilecek - tir. — Yükcüler «hamallar, cemiyeti- nin yeni idare heyeti -secimi bu | avın 28 ıncı günü yapılacaktır. Bu maksatla o gün, cemivetlerine ka- yıtlı olan bütün hamallar cemiyet merkezinde tonlanacaklı Köprünün hazin manzarası Unkapanında yeni yapılan köprüsünden geçenler, buradaki hazin manzara karşısında hayret etinektea ve ztirap —duynaklan kendilerini alamıyorlar. Köprünün bütün itinasız, zevksiz oluşunu bir tarafa bırakın, fakat, görünüşü da- hi insana, yeni bir eser karşısın- da bulunulduğu hissini vermiyer, Benüx yeni döşenen tahta parke- lerin fırlamış olması da bir hazin maceradır. Gaiba, inşaatı üzer'ne alan firma, belediyenin bazı ihtar ve ikazlerına da aldırış etmemiş.. Bu köprünün büyle hiç de par- lak bir eser olmayışı, tesadüfün veticesi değildir. BÜRHAN CEVAT yapan bir bar kızı artık kendil aile- sinin yüksekliği ve asaletile öğü- memez.. Öyle değil mi? (Menekşe) nin çeneleri birden- bire kilitlendi.. Mühendis Cemile, söyliyecok söz, bulamıyordu. Cemil havretle sordu: — Neden sasıyorsunuz, Menekşe! hanım? Doğru söylemiyor mu - yum? z — Belki do”ru söylüyorsunuz. Cemil Bev! Pakat, ne bileyim, ben| sizin birbirinizden ” ayrılacağınızı hiç te ummuyordum. * — Evet, ondan bahsediyoruz am- ma, benim alacağım kız, o değil. — Tuhaf sey! Bugünlürde ev- Jenen #vlenene. Bizim bölet kız- larını da evlenme sevdası — sardı. Bir arkadasımız da on beş'gündür gelmiyor. Babası, kendisini redde- deceğini söyleyince, aramızdan çe- kildi.. Bebe*e gitli, Cemil birdenbire saşaladı: — Bebeğe mi gitti? — Evet, Zatap babasının valısı bebekte idi. O da evlenecekmiş. — Adı ne? — Karanfil. < — Hakiki adını biliyor musun? — Hayır. Bunu ancak bar sahibil bilir. Biz, bilsek de veminliyiz. Birbirimizin ismini kimseye söyli: . yemeyiz. — Ben bu (Karanfil) i bir türlü hatırlıyâmadım.. Sarışın miydi? Yoksa esmer mi | haberini aldığımız ilk günlerde i- ,den bir hamle yapmak mevki ve Burası solmuyan, fakat herhalde uzun sü- Yerine bir seyahat Bir yabancı memleket turist e- fisinin, kurban bayramı tatili den bilistifade kendi yurdunı termek ve tanıtınak maksadile, bir. seyahat terlip ettiğini gazeleler - de okuduğum zaman, asil ve fazi- letli Türk yüksek tahsil gençliği- nin zelzele felâketi münasebelile, Erzincana gitmek arzu ve iştiyak- larını hatırladım. Facianın kara- di. Binlerce Üniversiteli, heye - canlı ve şuurlu bir toplantı yap - mışlar, felâkot mıntakasına git - mek, orada büfül çalışmak gibi çok temiz ve yüksek bir urzu izbar et- mişlerdi. Üniversite ve yüksek meklep « lerin, yakında, sömeste tatili baş- hıyacaktır. Evvelli senelerde, yir- mi gün kadar süren bu tatilin, bu yal, Erzlücuna toplu bir seyahat tertihine imkân bırakmıyacak ka- dar çok kısa olacağı min et- miyorum. Üniversiteli gençlerin, yurdun her larafını gezip görme- İori, eskidenberi ist birşeydir. Bahusus ki, gençler, bu sefer, son- suz biy vatan hissi ve kardeşlik duygusu içinde, Erzincana gide - bilmek yolunda çırpınmışlardır. Gençlerimizin zelzele geçirmiş mıntakaları dolasmaları, hem ora- daki yoksul ve kimsesiz kalmış fe- lâketzedeler için eşsiz bir teselli, hem de kendileri için iyi bir tet- kik vesilesi elacaktır. Üniversiteiilerimiz, bazı makam-| ların göstereceği sühulet ile, iyi bir organizasyon altında Brzincan seyahatini mükemimel suretle ya- pebilirler. Ve, gençlerimiz, bunu yapma - ıdırlar. lıdırlar. REŞAT FEYZİ Halkevlerinde okuma kursları Millet mektevleri vazifesini gö: mek üzere sehrimizin tekmil semt- lerindeki Halkevlerinde — okuma, vazma bilmiyen vatandaşlarımız in için yeniden müteaddi! kurs- lar acılmıştır. Bu kurslara kadın ve-erkek 18 yaşından yukarı olan her vatardasın kaydi yapılmak - tadır. Bu kurslara; mühtelif va - zifelerde calı: ve erkek- çe rak gibi şahısların ve sevyar es- nafın da serbestçe istiraklerini te- aksam Üzerleri ve gece ölmak Üzere iki avrı zamanda ders- ler verilecektir. Bu suretle hem tekmil halkımı- | ta kolav bir sekilde okuma ve vaz- ma öğretilecek ve hem de avrıca 'a da kitap, defter ve kalemleri meccanen tev- zi ölunacaktır. | Avrupa Harbinin Almanyada yeniden bir hamle Mareşal Göringin salühiyeti ye- niden geniştetildi. Almanya yeni- vaziyetinde — bulunuyor. böyle olmakla beraber harp de- mek para demek. Harbe girmiş e- lan memleketlerin mali, iktisadi sahalarda masıl çalıştıkları gürül- mektedir. Ne kadar süreceği belli receğine göre hesap edilerek hazır bulunmak lüzumu muhakkak olan bir harp var. Buna dayanmak için para iâzım, Almanyanım gelecek aylarda harp harekâlında bulun- mak üzere çok hazırlandığından bahsedilirken onun bu harbi de- vam ettirmek için mali ve iktısadi sahalarda neler yapmakta olduğu az merak edilen bir mevzu değpl- dir. Fakat Almanyanın mail ve tısadi vaziyeti etrafında tam bir fikir edinebilmek için iktiza eden rakamlar cide olmadığından bu hesabı yapmak çok müşküldür. Almasyada şimdiki idare iş başına geldi geleli yedi senedir devletin masrafı nesıduğunu gizli tutmuy tur. Buna dair resmi rakamlar neşredilmemiş olduğu cihetle yal- ni varidat malüni — olabilmişlir. Yani vergilerin getirdiği pera ile dahili istikraziarın basıl ettiği ye- künlar malümdur. Buna dar Av- ropalı ihtisas erbabı için bir he- sap yürütebilmek daima ndm - kündür. Lâkin şurası da inuhak- kak sayılabilir ki harp devamı et- tiki müddetçe Almanyanın mali vaziyeti, masrafı, iradı ile masra- fnn miktarı nedir?, Bunlar eok müphem kalacaktır. Diğer tar fan meselâ Alman parası murkım kıymeti etrafında söylenenler de mühtelifir. Avrupanm - bitarat memleketler piyasasında — Alman parasının kiymeti İyor. Al - manyanın borcu no kal Söylendiğine göre 35 buçuk mil- | güreş baş antrenörü Pellinen de | üzerine dün t Pehlivan |kursu Ayın 24 ünde bir kurs açılacak,köylerde genç- ler tesbit olunuyor Türklerin en eski ve milli sporu olan güreşi halkımız ve gençle - rimiz arasında daha ziyade ya' mak için ehemmiyetle çalışılmak- tadır. Beden terbiyesi genel direk-| törlüğü: her taraftaki güreş çalış- malarında rehberlik edecek kabi - liyette mütehaasıslar yetiştirmek /aniköyündeki «beden ter- | sonra — Ankarada da bir *Güreş kursu» açmağı kararlaştırmışlır. Bu kurs ayın 24 ünde faaliyete ge- gecektir, Simdilik muh 12 müstait gi iştirak edeceklerdir. telif — şehirlerden dmiz bu kı Kendilerine ameli bir suretlte dersler vere - cektir. Bu #enclere «güreş Kakemliği» icin de malümat verilecektir. Şeh- yimizden bu kursa Yusuf / N, İzmitten Beslen Kışınbay, Konya- dan Faruk bakıcı, Kastamonudan Cemil ve Eskişehirden de İhsan işlirak edeceklerdir. Ayrıca her köy ve kasabamızda | | Belediyede geç kalan memurlar Gerek belediyenin merkez kı - sımlarında ve gerek muhtelif şu- belerdeki bazı âmir ve memur « ların islerine sec geldikleri bizzat Vali ve Beledive — retsi B. L Kırdarca tesbit alunmuştur. Bunun| nil şubelere bir gönderilmistir. Bu tamimde geç gelen memur- ların hemen maaslarının - kesilip cezalandırılmaları - tebliğ olun - maktadır. taz —— Üniversiteliler lokantası| Kız ve erkek Üniveriteliler için| acılacağını haber verdiğimiz «Üni- versiteliler lokantası» tecrübe me hivetinde olmak üzere dünden iti- | baren faaliyete gecmiştir Harbive nezaretinin eski ve - mekhanesi yerinde kurulan bu la- kantada et yemekleri 10, sebze 7 şer bucuk, bilâv ve makarna da 5 kurusa verilmektedir. Talebe - ler servisi de kendileri idare et - mektedirler. Daha ilk gününde lo- kantanın pek büvük « bir rağbet görmesi ve uzun müddet yer,bu- lunamaması dolayısile büyük mik-| vâsta ve yeni, genis bir Jokanta ha acılması da kararlaştırılmış- Yeni Meseleleri misli olduğu tahmin ediliyor. Al- manyanın şanmdaki idaresi iş başına Bgeçeli yodı sene oldu. Bu mücdet ne kadar para sarfedil « diği hariçte hakiki miktarı ile bi- haemiyor ki buna göze bir takım neticeler çıkarılsbılsın. Yalnız Al manyanın harplen evvel YÜ mik yar mark sartelmiş olduğu söyle- Hulmişti. Bu para s.lâhlanmak için sarlctildi. ve vergilerin gelirdiği »paza idi. Lâkin Aumanyanın bir - gok masrafları, nalıa işleri, inşaat Masarili vardır. Buniara giden pa- ra yukarıki doksan milyardan ha- riç sayılıyar. YÖZ şenesinde vergi lerin gelirdiği paranın miktarı 6 milyar mark iken 899 da 24 mul - yara çıkinış olması talmmin eddli - yor. Bekârlardan ve çocuksuz a- ileserden alınan vergilerle varidalı artlırmak düşünülmüştür. — Fakat | asıl ağırlık kazançların yüzde 6U veksiye Gâbi tululmasıdır. Bara, tütün, ispirte yüzde 2V vergiye Uwodur. Dünlar harp başladığı za- man eylüsde kanun halmi alan ka- rarlardır. Bilvasıla olan vergiler, resimler de başka, Bu süreile ha- zinenin varidatı arttırılmak sure- Gle harde devam etmek, harbi ba- sarmak ümidi besleniyor. Erbabı- nin anlattığına göre Asmauyada bugün şöyle hir vaziyet kendini göstermektedir. Farası olan bir adam birçok şey almak istiyeceklir. Pura arttıkça ihtiyaç da çoğalır; malüm, Fakat bugün Almanyanır hudutları &« çinde yaşıyan bir adam ne kadar para sahipi olursa olsun her iste- diğini bulup ainmaz. Çünkü he- men herşey vesikaya bağlanmış, alım sadım kayıtlara tâbi tutul - muştur. O halde parasını sarfe - | docek bir yer bulamıyan ada e- ninde, sonunda kendisine çok fazla gelecek olan bu lüzüumsuz paranın mühim bir kısmını hazineye ve- yar mharktan ibaret görünüyor, Fa- kat hakiki miktarın bunun iki rirken hiç teesslif etmiyecektir, ALI KEMAL SUNMAN | STi İngiltere'de kabin buhranı Yazanı Ahmed Şükrü Bir İngiliz darbimeseli di; Nehirdeu geçerken at değişti mez, Harp içinde nazır deği: mek de su geçerken bir attam başka bir ata hinmeğe Böyle zamanlarda siyasi #at değiştirmemeke ötedenbet af an'anesi olduğuna bu defa harbiye ve istihbaral zırlarınm. değiştirilmelerinde mühim sebepler mevcut olu dır. İstihbarat Naxırı, Lord Mac Tanan istifası hakkındaki izah düri Nazır Lord unvanmı hai duğundun. - Lordlar Kamar: ozasıdır. Ve Avı ceğinden nezaretine all işler kında bu meclisle kendisinden al sorulamaz. Binaenaleyh B kil, Avam Kamarası müzakerel rine iştirak edebilecek bir isi barat nazırı bulmak istemiştli Fakat kabinedeki daha yetli tebeddül, şüphesiz Harl Nazırlığından Hore - Belişanın kimesidir. İngiliz ve Fransız buatında heyecan uyandırdığı tebeadüle âmil ol er sarih olerak izah. Evveiâ deniliyor ki Hort' Belişanın çekilmesi — İngilteret harici politikusı ve harbi devi ettitmek noklasındaki azmi ile sında bir değisiklik husule ge' olsaydı, ilk islifa edecek olan zır, Hore - Belişa değil, ndı bi sözile beraber snılan Çörçil mnalı idi. Z— Hore - Belişa, derahte ettli vazifede muvoffak olmadığı değiştirilmemişlir. Bu da doğ Hore - Berişa, en çon 1- uvaffak mnuş nazırjardan biridir ve gel harp arifesinde, gerek barp devi ettiği bir zaman zerimda bir biye nazırının İngilizler gibi, w külpesent bir milleti memmun “mesi kolay değüdir. Şu hülde Horc - Belişanın fasına âmil olmuyan sebepler dirkiyor. Fakat istifeya âmil sebepler bildirilmemektedir. da istila sebebinin siyasi olmas! dan ziyade askeri olduğunu isl etmektedir. İngilterede sivil har” biye nazıriarile erkânıharbiye W kumandanlar arasında ihtilâf sık çıkar, Bu defaki ihtilâfın da İngiliz kâmharbiyesi ve Fransadaki gülz kumtandanları ile Harbif Nazırı arasında bir fikir ihtilâl dayandığına şüphe yoktur. F bu fikir ihtilâfının mahiyeti ne dir?. Bir rivayete pöre, Harbi ni Frai İngiliz kumandanlarının mirlerine vermek istemiş. Vı tai nazarını kabul et memişt! Diğer ve daha akin yakın gelem bif ye, ici Holanda ve icabında da İskandi navyaya gönderilmek üzere, liz askerlerinin şimdilik ar da kalmalarını iltizam otmişler. İngiliz gazeteleri, Hare - nın istifasına âmil olan seb açık elerak izahı icin Çem tazyik etmektedirler. n ki bu emek beyhudedir. İstifa se bepleri doğrudan doğruya Jiye taallük ettiğine göre, bu bepleri izah etmek mühim sırları fasetmek demek olur, Çi berleynin bunu yapmıyacağı Binaenaleyh şimdilik hesizdir. giliz efkârı umumivesi ve bu da bütün Yünya istifaya âmil miyan sebepleri / bilmekle iktif etmek mecburiyetinde kalacakt! Esasen halk cevhesinden yetli olan sebep de budur. | |Birimizin Derdi |Hepimizin Derdi Mahalleye düşen köpek aileleri Bir okuyucumuz yazıyor: Cağaloğlunda Son Posta mâl baası karşısındaki arsada yöt rularile birkaç köpek yerlet” miştir. Bunlar. her gece sabaha kâ” dar uluyup bağırarak civa * rında oluranları rahatsız V€ uykusuz bırakıyorlar. Bu köpek ailesinin her hald bakılmağa ihtiyacı vardır. F- kat her halde baska yerde? Sehrin ortasında, islek VE kalabalık bir - semtinde köY köneklerinin ne yeri var? mivetinin nazarı dikk &tmenizi rica ederim,