AM SAA 3a datdeatık döükt SA A A G OD G UA Dublin 26 (A.A.) — Amerikaya hitzben radyoda söylediği bir nu- hukta da Valera, bir sureti tesviye bulunması için harbi idare eden- lerin bir konlernas akdetmelerini feklif etmiştir. Hatip, Amerika ile İrlandanın fecayiine maruz — milletlere karşı bir sempati — hissettiklerini töylemiş ve şimdiki mcd.ca harı> | te galiplerie mağlüâpların barp bit- Guğu halde Romanya - Sovyet Rusya | hududunda kâis Akgeriman şehrine va- &l olmuştur. Paris 26 (AA.) — Havası — | Sabah gazetelerinden bazıları Hit- ler ile Stalin arasındaki münme- Üzeredir. Şimdiye kadar Hitler'in Stalin'e ihtiyacı vardı. Fakat Sta- lin Hitler'e pek muhtaç değildi. 30 De Valera bir sulh konferansının| Romanya kralı toplanmasını Amerikaya teklif etti |bir nutuk söyledi tikten sonra da senelerce mahra- miyete katalnacaklarını ilâve et- miştir. Bu hal, bir surcli tesviye bulunmasına salk olmalılır. De Valera metice olarak tir kk ha. sonra korferanslarla ıuın-ı-.—ıııı-dlıi dccrube . Akliselim bu mulün harp tahribatını tamemile isra ct- meden tecrübe edilmesini emircdi- yorr Romanya başvekili Rus hududunda ; u münasebetle Başvekli İHe refaka- Hinneki sevat, Alman, Ukranyalı, Erme- Bi ve Yahudi ekalliyetlerinin mümes - gillerini kabul etmişlerdir. Bu mümes- siller Krala, hükümele ve orduya olan gedakatlerini beyan elmişlerdir. Hitlerle Stalin arasındaki müna- sebette bir değişiklik beklenı'yorl serbest olduğu için orduları ka - Tada ve denizde mücadele halinde bulunan Führer'e yüksekten hitap edebilirdi. Fakat Finiandiya seferi ve Kızılorduya indirilen darbeler kendisini şimdi İmanyaya — karşı | daha müsamahakâr davranmağa mecbur etmiştir. Bu hal Von Rib- bentrop'a yeniden ümide düşmek fırsatını vermistir. Rus - Alman is birliğinin Skandinavyada ve baş-| ka yerlerde yeni bar tarıda mü - essir olmadığı yakında anlaşıla - caktır. 21 Amerika cumhuriyetinin muhariplere gönderdikleri nota Nevyork 26 (A.A.) — Panama kanferansı tarafından tedbit edil- Mmiş olan emniyet mıntakasının ta- Tassudu meselesi hakkında dünkü Bazeteler, bir takım — mütalcalar serdetmektedirler. Gazeteler, 21 merika Cumhu - Tiyeti tarafından muhariplere gön- deri Londra 26 (Hususi) — Stelin 60 ci yıldönümü münasebetile Alman Hariciye Nazırı Fon Rib- bentropun tebrikine verdiği ce - vapta, Finlandiya hâdiselerini tel- mih ederek şu cümleyi kullanmış- Mayne mi çarptı, Oslo 26 (A.A.) — Oxslo'dun İn - gütereye — gitmekte olan Lappen adındaki ve 500 ton — hacmindeki Norveç bayrağını hâmil vapur, şi- mal denizinde Bergen açıklarında bir infilâk nelicesinde batmışlır. Batan vapurun tayfası kurtulamadı!. imdadına | Londra 26 (A-A.) — İtimada ga- yan bir membadan - bildirildiğine Eöre 2,400 ton hacmindeki Dani - marka bayrağını hâmil Seotia va- purunun 7 ilkkânın tarihinde bir Alman tahtelbahri tarafından tor- pillendiği esnada Halnia adın - gaki diğer bir Danimarka karyo- sunun mürettebalı — torpillenmiş Nevyork - Tribune gazetesi, ken- dilerine bu nota gönderilmi olan devletlerin bunu kabul — etmeleri olduğunu yaz- gazçt Cumhuriyet- lerinin ittihaz etmiş oldukları hat-| t ıhareketin bukuku düvele muva- tar: «Kanla tarsin edilen Rus . Al- man dostiluğunun artık — bundan sonra devamlı olarak idamesi lü- zumludur.. Stalin Hitlere de bir teşekkür gönderiniştir. tolgrafı yoksa torpil mi ? 13 kişiden ibarel olan mürette - batının kâflesi tahlis edilmiştir. mayn irı, yoksa bir den mi vukua gelmiş olduğu meçhuldür. yapur mülrettebatının Kkaşmak istemişlerse de tahtelbabir, tekrar suyun yüzüne çıkmuış ve kendilerini lelâketsedeleri almak- tan menederek aksi takdirde kendi- lerini de torpilliyeceği — tehdidini savurmuştur. Bu yüzden Seotia'nın taylasın- dan 20 kişi telef olmuştur. Efganistanda seferberlik yok! Roma 26 (Hususi) — Kâbilden şimdilik tır, Vaziyet, hiç olmazsa böyle tedbirler alınmasını istil - zam etmemektedir. Fin cephelerinde muharebe şiddetli ! (X iaci sahifeden devam) evler yıkılmıştır. İnsanca zayiat azdır. Kareli cephesine en yakın | bir şehir olan Viborg dün akşam - danberi uzun menzilli Rus topla- vınm aleşi allına almmış bulunu- yordu. SAHİL BATARYALARİLE BİR DÜELLO Roma 26 (Husust) — Sovyet | li lamla - | bataryaları ile şiddetli bir topçu dücllesu olmuştur. Fin tayyareleri Murmansk lima- nını bambardıman etmislerdir. “ Helsinki'de Noel yortuları mü - temadi alârm işaretleri üzerine sı- tes'it edilmiştir. ğ SOVYET TEBLİĞİ Moskova 26 (A.A.) — Tnasst Erkânıharbiyenin 25 — ilkkânun tarihli tebliği: Keşif kıt'aları arasında beşliyan ateş teatisi birçok — mıntakalarda | ciddi çarpışmalar şeklini almıştır. Suomasalni — civarında kat'aları düşmamı ciddi bir hezi - metle uğratmışlar ve müstahkeı mevkilerini işgal etmişlerdir. Tolomantsi mıntakasında Sovyet kıt'aları birkaç Fin tabuunu sahil| muhasaa ve mağlüp etmişlerdir. | Finlerden birçok ölü vardır. Bu mın- takada 25 esir alınmıştır. Sovyet bava kuvvetleri keşif uçusları yap- mışlardır. Cereyan eden bava mu- harebeleri esnasında 6 düşmam tayyaresi düşürlülmüştür. Bir Sov- yet tayyaresi üssüne dönmemiştir. Bükreş 26 Remanya Krahı Macar Büdudü yakınında Gradenmarede bir maluk söyliyerek, Romanyanın — sulh fikrine kuvvelle bağlı olduğunu, Ro- | manyanın kendisine alt olmuyan şey- derde gözü olmadığını söylemiş ve bü- tün Remenleri memleket müdafaasında POLONYA BAŞVEKİLİ DE BİR NUTUK. SÖYLEDİ Parls 26 (MHusasi)— — Poloniya Baş- veklli General Bikeriki Nocl münase- betile Leh milletine ve askere hitaben söylediği Bulkunda Polonyanın barp- den büyYÜMÜŞ ve kuvyetli alarak çıka- cağına emin olduğunu bildirmiştir. Finlandiyaya yardım. ( imci sahileden devam) kınlık ve tereddüdünü kaybeden İs - veş, Norveç, Danimarka, Halanda gibi devleller de Finlandiyaya mücesir yar. damlarda bulunmuya başlanışlardır. Bunlar ve Dilhassa İsveç Finlandiya- ya top gönderdiği gibi Danlmarka ve Holanda da gönüllü göndermiye başla- muşlar; hattâ lik İsveç, Danimarka gö- | Müllüleri harp sahasına girmişlerdir. Eker, barp Ukbahara kadar iki karafın Kkarşılıklı beklemesi gibi — bir vaziyet alırsa Finlandiyanın baharın unla- Kalarda gelmesi ayı olan mayısa kadar geçecek dört ay zarfında kendisine hâs | daşamcı çalışkanlıkla tahkimat ve her | türlü silâk tedariki bakımından lâakal '€n misli kuvvetleneceği tahmin cluna- bilir. Bu arada Fizlandiyada Şimal memleketlerinden ve diğer devleiler- den gelecek gönüllülerden müleşekkil büyük bir erdu kurulması itimali de vardır. ETEM İZZET BENİCE | Korgeneral Halis Bıyıktay vefat etti (A iaci sahifeden devam) Cenazesi yarın sabak saal 11 Ce Oülha- e kaşlancsinden buyük merasimle kal- dırılacaklır. Merhum 1317 de mülüzim olurak Harbiye mektebinden neş'et etmiş ve yarartıklar göslermiş - ve müteakiben Millü Müdafaa Vekâleti ordu Gairesi releliğini Wa etmiştir. Oradan da İstan- bal Komulanlığına layin olunmuşlur. GAnkara savaşır, «Melenin savaşın ve .Timuran Anadolu seferte isim'i üç | kaymetli eseri de mevoat bulunmakta. dır. «Son Telgrafs bu acı kayıplan dola- yi değerli kamutanın kederli altesine €a derin ve samlmi taziyellerini sunar. MİLLİ ŞEFİN YEGENLERİ İZMİKDE VEFAT ETTİ MUTi Şefimiz İsmet İnünüzln 19 ya- gındakt yeğenleri Reşlt Temelli İzmir- de vefal elmiş ve cenazsi vali, belediye vesi ve İzmir komatanlle büyük bir ka- | Tabatığın İşlirakile defnolunmuştar. — | Cumharrelsimizin biraderleri Ah - medin eğlu olan bu zeki ve çalışkan | genç, İzmir lisesinin son sınıfımı bu se- me ikmal edecekti. «Temelli> ailesine derin taziyelleri- mizi bildiririz. — — v00—— Orgeneral İzzettin Ça- lışlar şehrimize geliyor. Kendi arsuslle tekalit edildiğini ba- ber verdiğimiz İkinci Ordu Müfettişi Örgeneral İzsettin Çalışlar dün Konya- dav vehrimize harcket etmişlir. çer LÂLE — Yeni seneye yeni bir zaferle giriyor. CLAUDETTE COL - BERT - DON — AMECHE - JOBN BARRİMOR - MARY ASTOR - FRANCİZ LEDE - RER gibi Amerikanın 5 kud- zetli yıldızının yarattığı Para- munt'un 939 - 40 senesi GECE YARISI KONTESİ Herkesin gözlerine neş'e, du- daklarına kaha, kalbine saadet aşılayacak bir san'at harikasıdır. İlâveten: Renkli MİKİ ve son dünya haberlerini gösteren METRO JURNAL ç Bugüân LÂLE siverasında | İ “HORE BELİSHA | İngiliz Harbiye Nazırı | nasıl bir adamdır? - Bugün İngilterenin Harbiye Na- zırlığı vazilesini gören Here Be - lisha günün en mühim simaların- dan biridir. İngiliz gazeteleri na- zırın tercümel halini şöyle anla - tıyorlar: «Hore Belizha'nın babası Lon - dranın zengin tüccarlarından biri idi. Beliza ailesi, uzun senelerden-| beri mal #lmak ve satmaktan e$lu geçer, tezgüh bozulmaz, alış | veriş sekt-ye uğramtzdı. Fakat Hor Belişa. büsbütün baş- ka türüü dütünüyordu. Babası da- | ima ticarethanenin idaresini ele | slmıya du. tivor, Ticarele ehemmiyet ver - lejinde okumaya | , Yalnız Parise gitmek, Sorbon — Üniversitesinde tahsil etmek sevdasında. — Sanki Sorbunda okuyup ta ne kazanacak.. ime karşır — Babacığım, diyor, tcaretin fena bir şey olduğu Iddinsında de- #ilim, Pakat ben büyük bir şah - siyet olmak istiyorum, Memleke- time hizmet İçin.. Baba Belişa, oğlunu fikrinden caydıamıyacağını aalayınca ba - şanı sallı, — Pekâlâ, diyor, Parise git, Sar- bonda oku, ne islersen yap!.. Nis hayet yine bu dükkâna gelecek, su tezgâhın Haydi, yolun açık olsun!.. P 'A Genç Belişa Parise geliyor. ceh-. resi her zamanki gibi mütebessim, Sorbona kaydoluyor, Fransızca - sını ilerletiyor. Bütün ilinleri öğ- Teniyor, dünya edebiyatını tetkik ediyor. Fen, siyasi ve ad'i fakül - telrinin bir kursunu kacırmıyor.. Bilmdiği bir şev var: Takip ede - ceki mes'ek.. Ekseriyetle arkadaş-| lerı soruyorlar: — Gazeteci mi, yoksa mü olmak niyetirdesiniz?.. Genç Be'işa cevap vermivaor. Fa-| kat bu süallere meruz kaldığı za- man kalbinin çarntığını hissediyor, Kartiye Lategin kolubalığı arasına karızan bu gencin yüredinde bir sır var. Bunu ancak kendisi bili- yor. Ve kendi kendine: — Büyük bir şahsiyet olmak is- tiyorum, diye söylüyor. 1914 - 1928 1914 harbi başlıyor, Belişa, Fran- gelen bayiliz ordusuna gö- yezilivor. de harp bitivor. İngiliz or- ir “Kızıl İrmak,, vapuru (1 iaci sahifeden devam) mın karaya çevrilip bu emada da ka- yalıklara — çarparak battığı — kuvvelle | fahmin olunmaktladır. GEMİDE BULUNANLARIN — | İSİMLERİ Facla mevklinin tahlijye istasyon - 1 darından,çok uzak bir yer olmasış için- deki kaptan ve mürettebatından kam- senin kurlarılamamasına aebep ol - muşlar, İzinirdekt «Çortalir tozlasından taz yükü ile kalkıp İlmanımızdan Sinoba harrkel eden Kızılırmakta bulununla- mn islmleri şunlardır: Büyari: Hasan Şakir, ikinci kaptan Yusuf Mehmet, Birinci çarkçı İbrahim Yeşlikaya, ikinel çarkçı Şevket Hasan, güverte lestromosu Mehmet Memiş., çe- mici Hakkı Memiş, Resul Mülhat, ilur- gil Ömer, Hasan İsmall, Ali Mustafa, makine loslremosu Kelik Kaya, Yağcı Ali Rifat, aleşçi İsmall Salih, Hasan Muharrem, AN İsmall, Numan İsmali, Lütfi Mehmet, Kömüreü Mehmet Ali, Hasan Ali, Necmeltin Abdullah. Ayrıca bir de dez memuru ile bazı işçilerin de bu seferde gemlde olduk - darı anlaşılmaktadır. Bütün bu zavallıların kat'i âkıbetleri henüz malüm değildir. Gerçi gemi batmışsa da; içlerinde yi yüzme bilenlerin ellerine zeçirdik - dikleri lahta parçaları sayesinde hali bir bahile sığınabilmiş olmaları muh- temel görülmektedir. Bu cihet gözönüne alınarak İstanbul Timan rebsliği civar Timan rekliklerine telgrafla müraesat elmiş ve lâzıma ge- den bütün aramaların yapılmasını bi - dürmiştir. KURBANLAR «Kımlırmak» müretlebatından yal- mar İki tayfa Sinoben Feneryolu üze - Tinde öÖlü alarak bulunmuşlardır. Yüzerek Gümtaden sahile kadar çık « dusumün Trofolgr Sguar'da yap - ftığı geçid vesminde zabitan arasın-| da bılhassa genc bir yüzbaşı dik - | kat nszarı çekiyor: Hore Belişa... 1923 te, Hor Belişa'yı, kitapları arasında çalışır görüyoruz. Avu- katlığa hazırlanıyor. On sene son- Makdonald lât Nazırı oluyor. BÜYÜK BİR ŞEHİRCİ ©O devirde Londra sokakları pek: dar ve pek kaiabalık idi. Otomo- | bil, araba kazaları eksik olmuyor- du. Halk şikâyet ediyordu. | Hor Belişa, köşe başlarına birer direk, direklerin üzerine de koca- man cam küreler koydurdu. Şe - förlere, yavaş yürümelerini ihlar içim.. Fakat bu eam küreler kırılıyor, veya çocuklar tarafından çalımı - | yordu. Sokeklarda oynuyorlardı. | Hor Bel'şa, bunun önüne geçmek için küreleri çelikten yaptırdı. Şo- förleri de yola getirdi. Artık kaza- Tar, yok denilecek derecede azal - | mıştı. Hergün binlree kişi ezil - mekten kurtulmuştu. Nevil Çem- berlaya iktidar mevkiine gelince; harbiye nezaretine, her şeyi ca buk ve iyi yapmırsını bilen birisini getirmeyi düşündü. İlk evvel ak- kha gelen Hor Belişa oldu. İngil- | tere silâhları brrakma — taraftarı idi ve bu politikayı takip ediyor- du. Haibuki bazı devletler müte - | mediyen silühlanıyorlardı. Bilhasta Almanva gündenzüne kara, deniz ve hava kuvvetlerini | arttırıyordu. İngilterenin de ordu- | Tarımı islah etmesi, harp levarımını arttırmesı lâzım — geliyordu. Bu büvük isi başarmak icin çelik ira-| deli. yılmaz ve yorulmaz bir adam| lâzımdı. Hor Belisa, Harbiye Nozırböma tavin o'unduğu — heher'ni abmnca Cemborlaya'in büresımdan cıktı, ilk telefon merkesine gitti, baba- sınt buldur — Baha, dedi. Harhiye nonrı oldum. Hangimiz haklı imişiz?.. HARBİYE NEZARBETİNDE HBor Belişa, nazır olur olmaz tay-e| yare, mühimmot ve tank fabrika- İarı gece ve gündüz ir Temeğe başladı. Yalnız mühim bir şey vardı: Gö- müllü usulile asker ioplamak... Bu muvalık değildi. Çünkü askerler, | Kündüzleri kışlalara geliyarlar, ge- celeri evlerine gidiyorlardı. İngüterenin diğer devletler gibi muntazam ve dalmi bir ordusu bu-| hunmak gerekti. İ 1939 da, mecburi askerlik kabul edildi. Az sonra da harp çıktı. Üç | aydanberi yüz binlerce İngilix »s- | keri cephe'erde harbediyer. Birkac Av sonra bu miktarın milyonlara | yükseleceği muhakkak... mağa müvallzk olan bu (kl bedbahim fakatsizliklerine inzunam eden mülhiş soğukun ve acı rüzgârların tesirlle ka- raya kavusluktan sonra donup öldük- deri anlaşılmışlır. Bi . birisinin parmağındaki altın nlçan yüzüğü içinde «Sadiye 1035 | yazısı bulunmakladır. Bundan da talfhsiz tayfanın henliz & yallik evli olduğu anlaşılmaktadır. Diğer müretlebalın çeğu da evli ve goluk çocuk aahibi eski denlzellerdir. Bunlardan ekserisi şehrimizde olür - Mmaktadırlar. Büyük faclayı dün akşam — öğrenen Zavallı kadın ve çocuklar zevç. baha ve Kardeşlerinin âkıbetlerinden tek bir ha- | ber elsun alabilmek için bu sabah li- mana ve şirkele müracaai cümişlerdir. “Akşama kadar Sinoplan yeni tafsilâ- 'dan gelmesi beklenmektedir. FACİA KURBANLARININ AİLELERİNE YARDIM İki sene evvel Karadeniz boğazı ha- Ficinde vukua gelen ve müteaddi! de- mtz çocuğunun boğulmaları ile netice - lenen «ilksar vapuru faclasını hatır. İatan bu kaza kurbanlarının âkıbetleri belli elanca allelerine Şilepcila Şirketi daraf odan makden yardum olunması is- tenmektedir. Hatırlarda olduğu veçhile | «llkar vapuru acenlesi de kazazede - | lerin allelerine para vermiş ve aynıca bir de lane lislesi açılmıştı. ZARAR NE KADAR?T 4500 ton hacminde olan batan vapur şim Giye kadar ? defa tamir görmüş, bunun fçin 100 bin Hra sarfolunmuştur. İçin- deki hamulesile beraber kiymeli 200 bin liradır. NASIL BATTIT Vapurun ne süretle battığı hakkında tahkikal yapılmaktadır. Kuvvetle zan- nedildiğine göre, vapurun bu civarda | fener olmaması yüründen karanlıkla is. | Gikametini şaşırıp kayalıklara bindirmesi ve bu süretle parealanmış olması kuv- veile mühlemeldir. g Yazanı ZIYA ŞAKİ *AKDENİZDE: L GA P ge N A R No, 23 Galata tamamile bir Lâtin beldesi halinde idi Tına nisbelen daha zayıf olan — Maliç gurlarını taryik etmek Iaa Halbuki, liman ağama gerllen Kincir, Türk do- Banmasının İlmana rirmesine mâni e- duyor. Humun için, harp gemilerinden bir kısmını karadan Halice aşırmak lâ- M Padişahın bu fikri, dinliyenlere biraz garip geldi. Hati çekrelerde, — bazı tereddütler ve takâasızlık alümetleri belirdi. Fakal (Falih), me bunlara dik- kal edecek ve ne de ebemmiyet vere- cek halde değildi. O yalmız, hayalinde Cazlanan bu cür'etkârane projeyi der- hat tazbik içla büyük bir sabırsızlık | içadeydi.. Nitekim, havazım karırısa- #ıra rağmen, sözümü ya cümlelerle bi- tirdi: — Haydi Bakalım, kalkın.. Şu daki- Kadan ilibaren işe başlıyacağız. Dedi. Faih ile maiyetladeki kumandanlar Gerbal allarına bindilpr. Eyüp ve Kâ- Bihane sırarından Goleşarak — şimdi (Kasımpaşa) dediğimmiz yere indiler. O- vadan İi.baren buzün Delmabahçe sa- rayının bulunduğu yere kadar, bülün © araziyi gezdiler ve gemllerin geçiri- deceği yolu Kesbil etliler. Bu yol, (Galata kalesi) min Gsi ta- rafındaki dağük ve ormazlık araziye tesadüf ediyordu. Bagün, —üzerinde, (Deyağlu) nazalle annan koca bir ma- mare bulunan ba arazi © tarihle ol » dakça sık bir arman ile muhat Bulü- müyerda, Galala şehri, kasvelli bir kale Ve gevrümişik. Gerek bu şehri ve gerek elrafudakl kaleyi evvelk (Amalüb il- der Mle ÇPiza) Hlar ve sonra da Ürne- vizlilerle Venedikliler - gibi, Bizans Hicaretile alâkadar olan (Lâtin) mille- tine mensup tilecarlar ve gemiciler - foşa etmişlerdi. Galata, hemen hemen tamamlle bir Kâtin beldesi idi. Ve takriben, bugüa Tephanenin bulundüğu yerden haşlı- yarak Galata kulesine kadar uzanan, oradan da cenuba İnerek, Haliç sahi- ede burün (Çeşmemeydanı) denilen yerde mihayel bulan bir sur e çev- Tilmiyli. Fatih, İslanbulun saplına deşabbiüs elliği zaman Galata balyozu ile anlaya- Tak çanala bir müuahede akdetli. Bu müakede macibince — Lâlinler bitarai kalacaklar, Bizansılara hiçbir — surelle yardım elmiyeceklerdi. Vükma Lâünler, bitaraflıklarını mu- hafaza ediyor gibi görünüyorlardı. Fa- Kat (din) ve (Hearel) delayısile büydk Yaları olan Bizanslılara gizli gisli yardımdan geri durmuyorlardı. Fatih, bunu biliyordu. Ve bana, son recede kızıyordu. Fakal, giriştiği bu iyük İş srasında, kendisine enzel e- lacak kuvveller çıkarmamak içim (0a- İnla) hilara husümet göslermeklen çe- kiniyordu. Yeksa, elindeki o muzzzam kuvvetle, Galata kalesini birkaç zün zarfında yere geçirivermek, (Fatih) 1 çin güç birşey değildi. Ve büyle bir Hareket te, onuu işlerini bir kat daha kolaylşşterabilirdi. Fakal, sağlam dü- günceli zene hükümdar, meselenin s0- mana düşünerek, Avrupadaki ÇLâtin) dövlet ve millelleri kendi — aleyhine kışkırtmamak için, (Galala) ya de- Kunmaktansa, büyük ve çetin bir işe deşebbüs ederek maksadında muvaf - fak olmayı tercih etmişti. (FATİH) İN HARİKULADE PROJESİ, TÜRK BAZULARI SAYESİNDE NASIL TAHAKKUK ETTİ?. Kabalaş önündeki Türk dosanıma - sından mühim bir. kasasmın (Haliç) Genizine Basıl ladirlldiğine dair, ta - rihlerimizdeki malümat çok azdır. Av- Tapa müverrihleri arasında da, bu ve ihtilâflar vardır. Biz, bu farkları ve ihillâfları ayrı aynı tetkik ellikten senra, bunların en Küvvellilerini tercih ederek bu büyük ve harikulâde işla nakline girişeceğiz. (Fatih) bir dakikalık zamanı bile boş geçirmedi. Gemilerini karadam makle- Geceği yolun geçtiği yerleri tesbil eder etmez, derhal işe girişti. Büyük erda- gühtaki sülkher efrat ile, (Zağnos Pa- a) nın kumanda ettiği bir kolonduyu, yıldırım sür'atile, Galata surlarının ar- kasına çekti. Silâhsız efral bu yolu a- garken, Zağnos Paşanın askerleri de anlara yardım edecek, Şayel (Galata) kar, bu yolun açılmasına mâni olur” Tarva, o zaman da meseleye gilâhla mü- dahale erliyecekti, Ayni samanda, Galatayı tehdi! ede- 'vek olan topların yerleşlirime ameliya- © da, büyük bir sür'alle ikmal edil - mişl. Ve tahminlere nazaran bu lop- darın bazıları, Galata külesinin arka farafına, (yanl bugüm Tünelin üsi b- Mic), bazıları da, yimdi (Tepebaşı bah- gesi) nin bulunduğu yere yerleştiri- mişti. Yerleştiği dakikadan ilibaren aleşe Başlıyan bu toplar, derhal teşlrini güs- kardi, (Galâta) Hlar, korkünç bir rü- Tültü İle başlarının — üzerinden geçem taş güllelerin seslerini işitir. Işluasa, butün Galata şehrimi buyük bir dekşci ve sükünet istilâ etti. Atıdan lik mermi, boşa gitmişti. Pa- Mat, arkasında simsiyah bir duman İzi burakarak Galalanın üserinden aşam İinel mermi, tam hedefe kabel elti | Limanda bulunan bir gemiyi deldi. Bit kasım tayfasının kurlulmasına — vakl Bile berakmadan, © gemiyi batırıverdi. Bedbaht Büleyman Beyin yerini e- İan, yeni Amiral (Lacmza Dey) de, bu top aleçlerile ayni zamanda harekele geçmiş. Büyük bir sür'alle tazalm et Hai bir kasım gemilerden küçük — bir donanma yaparak, Hman ağıma hü- cum etmişik Fakat Hamza Beyin va- 2ifesi, zinciri zorlıyarak Himana girmek değildi. Çünkü anlaşılmışlı Ki, eldeki kuvvet ve vesaille bu zinciri paralıya- Yak limana hâkım olmak pek güç bir işik Yeni Türk Amiralinin şu andaki vazifesi, zincirin gerisine demirleraiş elan düşman germilerini (s'aç elmeklca dbaretti. Bizans Amirali; bir faraftan Türk gemilerinin, diğer taraftan da Galala #zerinden aşıp gelen korkunç taş rül- delerinin tehdidi allanda kalmca, artık orada barmanuyacağımı hissetii. Gemi- lerini derbal Galata şehrinin ilmanına (bugün (Kalalatyer.) dediğimiz sahile) çekik Bizanı denanmasının böylece kaçacak (ölü zaviye) —içine girmesi — üzerine, Türk topları mteş kesmedi, O güz ak- yazna kadar, yüz elli mermi endalit et W Zalen maksat, Hizaas donanmasını tahrip etmek değli; Galalalıları leihiş ederek, Türk gemllerinin karadan re- gecekleri yolu bir an evvel ikınal e- mekten Mbaretik Yolda, binlerce amele ve asker çatı Hrordu. Bir hamlede, bütün ağaçlar kesilmiş. yol tesviye edimişi Ayal samanda, kesiler ağaçlardan da istifa- Ge edilerek. bunlar da Upki kayıkla- melerdeki (felek) ler gibi, yollara dö- sarayının önündeki saat kalesinin bu- dunduğu yerden itibaren: Gazhane yokuşundan çikıyor; Yelun sen noklasık Haliç sahilinde, (Soğuksular) yahsl (Kaynaklar) de- milen küçük hür (key) dur ki, sanraları bu key doldurülmüş, üzerine (sabık, Bahriye Nezareti hinası - bir rivayele mazaran da, (havazlar) - kaşa edil- miştir. ( Devamı Var ) M.Turhan Tan'ı kaybettik (£ Kai sahifeden devam) Birçok tanınmış simalarla basın bir- Tiği azaları, tâbi ve kilapçılardan mü- rekkep büyük bir kalabalığın kelirak etliği cenaze Kadıköy iskelertsden me- dörle Sirkeciye zeçirilmiş ve merhuma karşı son teşyi vazifesini yapmaz isti- yen kesif bir kalabalık daha — burada genaze alayına Bühak etmiştir. Cenase Ankara caddesi - Türbe yek Küe Beyazıt camline gölürülüp namaza kılmacak ve mülcakıben Edirmekapı- daki şehilliğe defnolunacaktır. Malbual ve tarih haygtından başka Iğari sahalarda da çalışmış çok kiy « metli ve değerli bir yazıcı olan M. Tue han Tan 1586 senesinde Svasla doğ- muş ve tahsilini mülcakip Sivas idadi. sinde tarih, ve coğrafya okulmuş, 1908 de İstanbul belediyesi muhasebe baş- Kâtİbi olmuş, daha sonra Üsküp tisesi edebiyat muallimliğine tayin edilmişiir, Daha sonra mühtelif kaymakamlık larda bulunmuş, banları mütcakıp da Çorum, Kayseri ve Üsküdar mutasar- Tıllıklarını yapmışlır. Sivas meb'uslar Aundan sonra siyasi hayatlan çekllmişe dr. Serveti Fümundan itibaren 1$ sene dir müteaddit yevmi zazetrlerle mee- mualarda pek çok yazılar ve tarihi ro- manlar yazınıştır. Eserlerinden — bir kışmı fransızca, ingilizce, almamca, ruse ca ve rumcaya lercüme olunmuştur. —| Merhuma Allahlan mağfirel diler ve- Kederli ailesine samimi tasiyederimlel | gndaki (Kulekapısı) dediğimiz meve — sunanı.