19 Ekim 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

19 Ekim 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HADiİSELER RAMAZANDA İFTAR SOFRASININ MANZARASI Ramazanın n çok sevdiğim taralı Aiftar sokrasıdır. Bizim nesil iyi sof- ralara yetlşiik. Üzerinde kuşun sü- tüne kadar mevent olan sofralar ku- rulurdü. — Pideler, similler, hurmalar, paslırmalar, sucuklar, zeytinler, pey- nirler, reçekler, daha da neler, meler.. Bu sofraların manzarası pek haş - bir- Şeydi, Kunların arkasından — çorbalar #ökün ederdi. Sonra da yumurta.. Üst tarafını saymıyacağım, çünkü, zörüyorum ki, ağzınız sulandı. Nerede ise, orucu bozacakamır. Böyle iftar sofrası kurup davet ya- pan ehli hayırlar, elbetle, şimdi de vardır. Bilmem, bDizi hatırlıyan ahar mut, ARSLAN SÜTÜ VE AMERİKALILAR ——— «Amlan sütüm havadisini Son Tel - grafla okudunuz mu?. Efendim, Ame- Fikalılar, bizim rakıya bu isasl ver- | «Arslan sütüs tabiri hoş! Birce, İnhi- garlar idaresi, bu isimde yeni bir rakı çeşili çıkarmalı, Amerikâya ihrac eb. melidir. Amerikahlar diyorlarınış kiz Bir kadeh içince issan ceylüm e- luyor, üç kadeh icince, arslan kesiliyor. | Amerikalılar, —vıuld-k'i—ı A.oîG Iıl.(ğ KARS | LGRAF-19BİN Dömebil sahipleri e AYT İT DA A 50" Ti'lgr"l Kece, sant TI den sonra, sinemadan çık- fğınız esaada, Beyoğlu caddesindeki arslanları görsünler! 'ONLAR DA BİZİM GİBI TRAMVAY BEKLİYECEKLER Gazelelerin yazdığına göre, bususi etomobillere bundan sonra benzin ve- Tilmemesi yolunda bir tasavvur var- maş! Demek ki, yakında, hususi ole- müsavi olacağız, Onlar da, Bizim gibi, tramvaya bine- cekler, kışın, yağmur altında, onlar da Bizlm gibi, Eminönünde, Karaköyde, dakikalarca boş iramvay bekliyecek- » Tet Eh.. Ne yapalım, Allah, onlara da başka keder vermesin! Letilrada çarip bir muhâkeme ce- | reyan etmiş. Henlt 26 yaşlarında çene bir delikanlı, evindeki havazunda bes- lediği kurmızı balığı yiyoceksir burak- fığı ve suyunu değiştirmed' di için 5 ll | za cezaya çarpılmış. Şu hale bakın. | Suyu değiştirilmiyen kırmızı balık, ne küymetli nesne imiş?. Ririm meyhanelerde acaba, müşle- rinin önüne getirllen sa bardaklarının mühteviyatı, her defasında değiştirii- miş midir . İasanın kırmızi balık olacağı geli - yor. A.BM!D BAUF ıııım: Bugün bütün sazetler başmakale- Jerini Sovyetlerle neticesiz kalan Mos- kova müzakerelerine hasretmişlerdir. <İkdara> da Ebürziyazade Velid diyor | Ki: <Vakıa Ban zamanlarda Avrupa- denbire canciğer dost oldular. Sov- yetler Baltık denizinde İskandinav- ya devletlerini tehdit edebilecek hâ- İim bir vaziyete geçtiler. Fakat bu hörlüsat Türkiyden © kadar uzaktır ve Asım Uz Türk - Rust münasebetle- rinden bahsederken şunları söylüyor: «Eğer düşünüldüğü gibi Moskova- du bir Türk - Rus karşilikli yandım paktı imza edilmiş olsaydı, Türkiye e Sovyet Rusya Karadeniz havzasır- da solhun muhafazası için askeri bir dttifak yapmış olacaklardı; Sovyetle- Te Karadeniz havzasında ve Balkan- Tarda bir taarruz yapıldığı tekdirde 'Türkiye bu memleketi silâhla müda- faa edecekti: Buna mukebil Sovyet- ler de Karadeniz mintakasında ve Balkanlarda Türkiyenin — emniyetini müdalas eyliyecekti. Fakat bu karşılıklı yardım paktı- 'nin imza edilmemiş olması iki mem- leket arasında menfaat ihtilâfından | ileri gelmiyor. Avrupa işlerinin için- den çıkılmaz şekilde karşılıklı arzu edilen paktın tahakkukuna mani ol- muştur.> No.19 Jandarma, tüfengini eline aldı. Onlar köyderde neler görmemiş - Terdi! Hüseyinin annesi jandarmaya yalan söylemişti Yalanını biraz Sonra nasıl doğruluyabilirdi' İki odadan ibaret evin her kıyı- sını gezdiler. Jandarma, odalar - daki yatak ve yorgan yığınlarına warıncıya kadar evin her tarafını aramışlı. Sıra samanlığa gekmişti. Hüseyinin anası, oğlunun oraya, saklaşdığından emindi. Hüseyin iki yıl önce bir çobanla, kavga ettiği zaman da oraya sak-, Tanmıştı. Jandarmanın canı sıkılmağa baş-| Tamıştı. — Askerlik şubesine bu ihbarı yapanlar elbsite bir şey biliyorlar,| Diye söylenerek samanlığa girdi.| İhtiyarlar samanlık kapısı önün- de duruyordu. Yeni mahsaul almışlardı. Saman- lik tavana kadır arpa, buğday. sa- manla dolu idi, Jardarma belinden kasaturası- ni çıkardı, tüfenginin ucuna tak - ti ve samanlara, arpa, buğday çu- vallarına sapladı. — Haydi, nerde isen meydana çık, Hüseyin! Dünyada askerlik - 'ten şerefli bir wazife —yoktur. Bu vazifeden kaçanlara kahbe derler, namert derler. Haydi, vatan seni gağırıyor, Hüseyin! aâzeleler M. Zekeriya Senlel Moskova mü- zakerelerinin — neticesiz - kalmasının sebeplerini anlatarak diyor ki: «Bir ittifak akdinde anlaşamamış olmak, iki memleket arasındaki — dostluğun devamına mani değildir. İki devlet de bir ittifaka manl olan görüş ayrılık- larını telif için güphesiz eflerinden geleni yapmakta tereddüt etmiyecek- terdir. Bu defa müzakere müsbet bir netice vermemiş, fakat ergeç anlaşma ümid kapıları da tamamen kapanma- mıştir.> CUMHURİYET: &, iki komşu memleketin inkılâp ta- rihleril: başlamış en samimi dostluk- larına halel veremez. Bizim itikadı- muza göne, Türk - Rus dostluğu here hangi vesile ile herhangi bir vesika- min — imzalanıp imzalanmamasından mütcessir olmuyacak kadar kuyvesli- diz3 YENİ BABAR: Hüseyin Cahit Yalçın Tirk - Rus müzakerelerinden — bahsedecek diyor ki: «Ruslar, Balkanlar ve Karadeniz yolunu Almanlara dostare kapadıkta; sonra Karadenize kimin tetavüzün- den korkulabilirdi ki, bu endiye 'Nirk- lerle Sovyotler arasında bir. tedafüi | Ittifaka lüzum göstersin? Onun İçin | taşavvur edilen muahedenin aktodil- memesi ile Karadenif vaziyeti de- #miş olmuyor. Türk - Rus destlu- una da bir halel gelmiyor.> Samanlıklan ses alamıyan jan - darma yavaş yavaş ümidini kese- Tek: İ — Gerçek bu yaşta bir Türk ka-; dını yalan söylernez. Eğer Hüse - | yin Surada saklansaydı, anası onu, elile tatup çıkarır ve bana teslim ederdi, dedi. İhtiyarlar başlarını önlerine eğ- , samanlığın önünde cansız birer hq'le_ gibi, konuşmadan du-| ruyor ve bu komedyanın sonu ne- reye varacağını düşünüyorlardı İhttyarlar Hüseyinden çekinme- seler belki de jandarmıya ısrar e- decekler: — O buralardadır. Bir daha sra: Diyeceklerdi. Fakat Hüseyin son| güzlerde Ayşeyi ekle etmek he - vesine düşmüş ve bu yüzden eşi- | ni dostunu kırmağa, kudurmuş bir sırtları gibi sağa sola saldırmağa ı başlanıştı. Köyde, orün evde sak-| Jandığını ve askerden — kaçtığını bilmiyen yoktu. Ne yapsınlar ki, jamdarma köyden uzaklaşınca, köy- Tüler Hüseyinle başbaşa, karşı kar- #ya kalacaklardı. O zaman Hüse- yinle kim başa çıkacaktı? Samanlıktan ayrılan jandarma: — Sizi aldatmışlar, “Bu kadın yalan söylemez. Diye söylenerek alına binip u- zaklaşmıştı. POLİS vE MAHKEMELER Perapalas hadisesi Yanındaki üç kadınla birlikte; Pe. rapalas otelinde 72 gün yularak bi- lâhare 4500 lira tutan ötel borcunu ödemekten imtina ettiği iddiasile As- liye 8 inci Ceza mahkemesine verilen Yemenli kahve tüccarı Galip Efgu- ninin muhakemesine dün devam e- Tunmuştur. Dünkü celsede evveli Beyağlu kay- makamı B. Ahmet dinlenmiştir. Mu- malleyh; suçlumun iki defa kendike- rine müracaat ederek Perapalar sa- hibi B. Misbahla aralarındaki ihtilâ- fi anlaltığırı ve borcunu — 3800 lira Üzerinden kabul' edip imzası olan masraf pusulalarını tanıyacağını bil- dirdiğin! söylemiştir. Bilâha duğuna dair mahkemeye rapor okunmuştur. Bunu takiben süz alan Perapalas oteli sahibinin veki- di evukat B. Suat Galip Etga- nin'n bundan 10 sene evvel de İstan- bula gelip şimdiki Özipek Palas oteli sahibi B. Osmanın Aydın - otelinde yattığını ve bilâhane meskür otelle Matmazel Piyosyant isminde bir halı tüccarı kızı dolandırdığını ve kendisi- nin Elganislanda bir entellicens ser- vis memuru olduğunu iddla et Bu ithamlar karşısında suçlu: — Evet 10 sene evvol İstnbula gel- dim ve 2 ay kaldım. Fakat hiç bir golandırıcılık yapmadım!». demiştir. Kendisinin avukatı B. Hamid ise — Velev ki böyle eski hâdise ol sada artık bunlar Af konunu ve adli ahkâm müucibince mürur zamsna uğ- Yühüyet Polis İlipci gübe Konier müavinlerinden Osman sahit olarak dinlemiz; — Emniyet Müdürlüğünde Misbahın; Galib efendiye hitaben e— Öyle ise paraları Mısırda — ver'> dediğini işittiğini söylemiştir. Netlcede muhakeme, Beyoğlu mer- kez nahiye müdürü Fevzi ile Mixba- hın ve komiser Sadikla Eşrefin din- denmeleri için ayın 25 inci çarşamba günü öğleden sonraya talik olunmuş- * Cumhuriyet — bayramında - geçit resmi bu sene Beyazıt moydanında ya- Sünsnktir Gümlden gaket Şluhtolit yerlerişde tükların inşasma buşlan- anıştır. Sarıyerde 3, Kadiköyde 16, Bakıre köyde 3, Üsküdarda 7, Beşiktaşta 3, Adalarda 4, Beyoğlunda 11, Beykozda 3, Eminönünde 4 tik inşa edilecektir. * Bin yutaklı Mecidiyeköyü hasta- nesinin belediyeye &it arsada yapılması Nafia Vekâletince kabul ve tasdik e- dilmiştir. * Fransız üküğiğti rossamlarımız- dan Salrin bir sAtatürka portresini sü- tın alarak jen de Rome müzesine kay- müştür, * Türkiye şeker, fatrikalırı Türk anonim şirketine 2000 ton şeker İthali için müsaade verilmiştir. * Silivriye bağlı 28 tonluk Gönlü- ferah motörü Kızılkaya tahlisiye is- tazyonu önünde siz yüzünden karaya oturmuş, hamulesi olan 6 ton mangal. Kömürünü denize dökerek — güçlükle kurtulmuştur. Mehmetçik Geçiyor Iı Yazan : İskender F. SERTELLİ Jandarma köy sınırlarından ay- rılınca, ihtiyarlar da Hüseyinin a- nasına: — Tanrı senin yardımcın olsun, hatun! Diyerek evden döndüler, Hüseyinin anası samanlığa dö- nerek bağırdı: — Çekirge bir zıplar, iki zıplar, ü le ele geçer, oğul! Haydi, çık bakalım sindiğin yanden, Hüseyin, samania örlüülmüş dü- dibinden başıti yavaşça u - — Gittiler mi? — Gittiler... — Kapının önünde — kimseler yok mu? — Hayır. Herkes işine gitti. Va- | zifesine gitmiyen bir sen varsın, Hüseyint Hüseyin samanları meydana çıktı: devirerek | — Canımı sıkma, anne! Günün | birinde elbette ben de o vazifeyi | yapmağa gideceğim. Sen çok iyi bilirsin ki, ben toptan, tüfekten, düşmanın hücumundan korkan bir erkek değilim. — Ohade neden kaçıyorsun, oğul? Köyün bütün erkekleri har- be gittiler. Geride kalmak sana ya-, Taşır mi? davacı Misbahın hasta ol- | | oğlun değil miyim? Beni koruma Askeri liseler Bu seneki spor spor bıyrı- mına 1500 genç iştirâk edecek milkeri liselerin her sene vap - olduğu spor bayramı için aei İyee e ae mıştır. Memlekette — mühim bu spor hâdisesi teşkil eden bu bay- ram şehrimizde binlerce kişi tara- fından lakip edilmektedir. Bursa, Kuleli, ve deniz lişesinden bu sone| 1500 sporcu bu bayrama iştirak e- decektir. İdare beden terbiyesi ge- nel direktörlüğüne müracaat ede- rek Cumhuriyet Bayramının ilk haftasında Kastıköy veya Taksim stadlarından birinin kendilerine tahsisini istemiştir. Bundan başka aekçri Tiseler arasında her sene yapılmakta olan atletizm, futboi, Henübol, voleybol, güreş ve boks müsabakalarına da yakında başla- r*:x'ık"ı' Yeni okul binaları ; 11 ilk mektebin in: sından vaz eçildi Bu sene şehrimizde — yeni ilk gektep binaları inşesı' için Beles diye bütçesine 600 bin lira konuk duğunu yazmıştık. Bilâhare Bbu pa- ranın 100 bin lirası başka bir kis- ma alınarak mktep inşaatına 500 bin lira bırakılmışsa da bu kere Belediye reisliğ imezkür binaların irşasırları vaz göçmişlir. Buna se- bep; ilk münakasaya talip çıkma- ması ve malzeme fiatlarının pa- haliliğidir. Binaenaleyh yeni 11 mektebin inşas: gelecek yıla bırakılacak, an-i cak bazı semtlerde acele binaya ihtiyaç olursa münsaip yerler ki- ralanacaktır. Ayda 100 bin liradan fazla yol yapıldı Yeni mali yıl başlangıcından bu aya kadar şehrimizin — muhtelif semtlerinde nekadar yol yeptırıl- dığı takkında Belediye reisliği bü- tün kaymakamlıklardan izahat is- temiştir. Neticode; hazirandanberi, İstanbulda 600 bin liralık _yoı ınşı olunduğu anlaşlmıştır. Bu suretle ayda 100 bin liralıktan tııı yol ya-| Basit Nezaket Kaideleri Basit bir takım âdahı muaşeret, ter- biye kaldeleri vardır. Bunlar, bütün yatandaşlarda aranır, Ötobüse bini - yörsümüe; arabanm içi dolu, Tesadü- fen, yanıbaşınızda, biletçi ayakta di- | kilmektedir. Aramıda — yarım metre güale yak.. Fakat, biletçi mütemadiyen, aEzını bir karış açıp ememektedir. Siz, «i- nirlendikce, a. sanki inadına yapıyor- muş gibi, bu harekelini tekrarlamık- tadır. | Kilnizden ne gelir, ne yapabilirsinte? Onun, çürük dişli, pis ağammı seyret - mekten başka çare yoktur. Âşte, küçük kusurlarımızdan biri... BURHAN CEVAD Hüseyin sert bir tavırla ana - sına baktı: — Sen benim burada neden kıl— dığımı pekâlâ bilirsin! Ben onu | elde etmeden bir yere gidemem. | Bana yardım edersen, bü iş çabuk, biter. — Sana daha nasil yardım ede- yim oğul? Bu yağıma kadar kim- seye yalan söylememiş, hele bir asker kaçağını himaye etmek şöy-| le dumsun saklıyanlardan bile nef- ret etmiştim. Bütün korktuklarım başıma gekdi. Jandarmaya yalan söyledim.. Köylüleri akdattım. Bir| daha seni evde aramağa gelirlerse..| Hüseyin yumruklarını sıkarak haykırdı: — Ey.. Yeter artık. Ben senin yıp ta kimi iksın? Onu seviyorum, onu bir kerecik olsun kollarımla sarmadan bir yere gi- demem dedim sana! İşte o kadar.. Var, ötesini sen düşün. Hüseyinin anası cesaret ve me- tantini kaybetmemişti, — Ben de sana son sözümü söy-| ledim, dedi, eğer bir daha seni a- Tümak üzere eve gelirlerse, suk- landığın yeri göstlmmeğe mecbur olacağım. Ben seni askerden kaça-| sın diye doğurragdım. Köyde beni (işte bir asker kaçağının anası!) diye gösterirlerme, yüreğime iner. Ben bu rezalete tahammül ede - mem anladın mı? (Devamı var) | karşıdır. od Güzel Vecizeler Cumhuriyetin an altıncı yıldönümü merasimi Ssırasında valandaşlara tel- kin edilmek üzere, umumi yerlere a- sılacak olan vecizeler, bir liste halinde masatın Üzerinde duruyor. Derhal İ- fade edeyim ki, bu yıl hazırlanan ve- gizeler cidden muvaffakiyetiidir. Ba Bukumdan, Cumhkuriyet Halk Partisini febrik etmeyi bir vazife bilirim. Benim bu arada ürerinde duracağım vecize, bühassa şudur: KMedeni hayat herşeyden evvel hhi hayattır.ı Ah, bu vecizeyi eeberlemiye, benim- Betsiye, her an, her yerde dalma ka- famızın içinde bulundurmuya ne ka- dar muhtlacız. Birde, mülesef, en bastt Sılhal kaidelerine kargı bazan, ne bü- Yük bir ihmal varder. Halbuki, buzün- kü cemiyellerin, belki, birinci derece- Geki ideolojisi sıhhat ve soğlamlıktır. Devletler zağlam ve gürbür valandaş istiyorlar. Çünkü, en çek ihtiyaç, buna Günlük kayatımıza —dikkat — ediniz. Temirliği, shkatimizi me kadar az dü- günürüz, sağlığımız, sağlamlığımız, te- mizliğimiz için me kadar az zaman »- | yarırız. | Halbuki, medeni insanların 24 saat- | lik iş hayalı içinde, sağlık tedbirleri ve bakıma uzün bir müddeti doldurut, Bizce, Fartinin bu vecizesi, «Kema- | llzm bayrağımızdaş, <İnönü Türk bir- liğinin Umsalidir.» vecizeleri ile ayni sıraya konmakla, Jâyık olduğü - yerk Bulmuştur. Yeni Türk devleti, sağlamlığa, sıh- | hate verdiki büyük ehemmiyeti, reji- min sağtamlığı ile dalma isbat etmek- tedir. RESAD FEYZİ Atat rk köprüsü Cumhuriyet bayramında açılıyor Atalürk köprüsünün Cumhuri- yet bayramında — açıla». - cağı kat'i surette anlaşılmıştır. Bunun birinci sebeplerinden biri de köprünün Azapkapı cihetinde- | ki rampa kısmının betonurının evvolki gün dökülmesidir. Bu tetonların kuruması için 15 güne ihtiyaç görülmektedir. Diğer taraftan yayaların geç - mesinden gayri yollar, yani vesaiti| nakliye yerleri de henüiz natemam- dir. Köprünün küşadında ancak ya- yalar için kaldırım kısımları açı- acek vesaiti maldliye ize ancak bir buçuk ay sonra buradan geç- meğe başlıyabilecektir, aai Köylerde yatılı mektepler Kâğıthanede Alibey — köyünde leyli bir köy mektebi açılması hak- kında maarif müdürlüğü) diği karar bütün diğer köylerinde alâka ile karşılanmış- | tir. Muhtelif semtlerdeki köylü halk maarif müdürlüğüne müracast e- derek kendi köylerinde d: tmektep açılmasın: istem Maarif müdürlüğü bu ları da is'afa karar vermiştir. Ancak bunlar sıraya — konacak ve evvelâ en düzumlu yerlerde ya- tilı köy mektepleri açılacak öY | tetk | de ihtikâr hareketlerine tesadüf İzci gençler Ankuadakı merasim-| den sonra Karabüke gidecekler Cumhuriyet bayramı münasebe- 'tile Ankarada yapılacak olan bü- yük resmi geçlde iştirak edecek izcileri hazırıyan 'beden lerbiyesi muallimleri dün de öğleden sonra maarif müdürlüğünde toplanmış- lardır. Diğer taraftan — öğrendiğimize göre Ankarada merasimin hitame m müteakıp, İstanbudan ve diğer şehirlerden gelen izciler yurt için- de bir tetkik seyahatine çıkarıla- Bu seyahat Karabüke kadar u- zayacak ve gençlerimize, kısa bir Zamanda issiz bir dağ — başında yyoktan yaratılan — büyük sanayi şehrimizle- oradaki 'fabrikalar ta- nittirilip gösterilöcektir ll İnşası bir türlü bitmeyen yoleu salonu İnşaatı bir türlü ikmal edilemi- yen yoldu salonunün inşaat İşle - rini gözden geçirmek için Müna- kalât Vekâletinin şehrim'ze gön - derdiği heyet dün yolcu salonunu gezmiştir. Salonun büyük bir kısmı ilk in- şaat projelerine göre ikmal edil- mişken bilâhare tadil edilmesi ka-, Tarlaştırılmış ve müteahhit bazı kısımları yıktırarak tekrar yap - mak meoburiyetinde — kalmıştır. Mütehastıs heyet bu tadil projele-! rine göre yeniden yapılan yerleri k ederek şartnameye uygun 'müş Ve tasdik etmiştir Salonun dahili aksam: kâmilen itmam edilmiş, yalnız sahtlde be- ton olarak yapılcak bazı aksam ile harici tezyinatı kalmıştır. Bundan başka elektrik tesisatımın bazı kı- sımlarının da yeni bağtan yapıl - ması kararlaştırılmıştır. yti Bozuk jilet makineleri San günlerde piyasada jiletlerde | edildiğini yazmıştık. - Avrupadan 31 ağustostan sonra jilet bıçak - ları gelmediği için yerii müesse- seler jilet fiatlarını arttırmışlar - dır. Fakat en mühim ihtikâr bıçak-| ların kalitelerini buzmak suretile yapılmaktadır. Hariçten mal gel- mediği için yerli fabrikalar bu ji- letlerin çeliğini azaltmışlar ve bir defa tıraş etmiyen bozuk kaliteli mallar imal ederek piyesaya cı - karmışlardır. Bu bıçaklar, kulla « nanların ciltlerini tahriş etmekte ve umumi sıhhati ihlâ, etmokte- dir. Bolediye iktısat müdürlüğü bu bozuk jiletlerden bazı nümuneler alarak tetkik ettirecek ve bunları imal eden mücsseseleri cezalandı- iacaktır. İAVRUPA HARBİNİN YENİ MESELELERİ l İtalyanın Deniz Ticareti Artıyor İtalyanın deniz Ürareti gittikçe art- mması karşısında Almanların elddi en- dişelere — düştüğü —Alçanyaya komçu İtalyanın ieri — gelon gazelelerinden Lavoro Fasisla diyor ki: Versayda yapılmış olan halayı la- mİr etmek icin zeçen umumi Barplen evvelki Avrapanın vaziyetine dön - mek lâzım gelir, Yanl Avrupada eski müyazeneyi iade etmeli. Orta ve şarki Avrupanın örflerine Tiayet edilsin. Umumi harpten evvel Avrupa Alman ve Avuslurya - Alman- ya teşekkülleri varken bu örflere e- hemmiyel verilmiyordu. Bundan son- va Anglosakson, Fransır, İtalyan, Al- | man ve İspanyol medeniyetlerinin bir- deşmesile bir Avrupa vücüde zelmeli. Gir. fşte ha İtalyan zazetesi bu fikri ya- sayor, Şayanı dikkat olan fark besbel- ma anlatıyorlar: deştirilmeli. Karşılıklı emniyet kurul- malı, Bir gün İlalya da Avrupaya nasıl bir şekli verilmesi lâzım geleceğine da- ir söyliyeceği sözü söyliyecektir. dşte bir zamanlar — Berlin - Roma Mmihverinin noktal nazarı tamamile bir olduğuna dair çok şeyler söylenmişti. Zaman başka türlü âmilleri meydana çıkardı. ıııoıkıınnıuııı—ıı derine bir istikamet layim ederek A rapanan hal ve istikbalini oaa güre düşünüyorlar, .. Baltık sahasında Ru “ile Almanya Yazan; ALİ KEMAL SU Rasya e Ballık devlctleri ve f dandiva arasında neler cereyan eli me dair vecilen telgraf ni gününe okuyorsunuz. Bul kurken hatıra gelen mülâhazaları © dece sıralamak mümkündür: A ile Kusya arasındaki anlaşmanını İ histan sahasında verdiği neticcleri tün dünya gördü. Baltık sahasında Ü Teyan eden hâdistler üzcrine BU Jaşmanın neye vacacağını düşünü mesele kendini şöyle gi Acaba Finlandiya da Estonyaı fonya ve Litvanya gibi uysal dav Tak kendisinden İsteneni kabal Suretile mi işin içinden cıkacak? V€ a Rusya da Riga körfesini hükülü müfüzu altına almakla kalarak Finİf diya körferini ele geçirmek arnusfi) bugnülük bir tarafa mı t | Bundan tam yüz eluz şene evvel veş devleli Finlandiya ile Aland darını Çarlık Rusyasına terketmişlk Keçmiş zaman ikidebir hatıra te, acaba Rusyanın bütün şimali fk sahasını tamamile nüfuru alıp almak istemiyeceği düyüni tedir. Avrupalı mütehassıslar Balık Gü zi için de bir takım tahminlerde dunmaktan kendilerini — alamıyorlafi) Bagün bu dahminlerin hopsi Bile bir Kısmı hakikal sahasına W) yor. Rusya Ballıkla ufaklelek derle kalmıyor, cesim harp gi yapmağa girişmiş bulunuyor. Ballık denizindeki tahtelbahirleri © den aşağı sayılmıyor. — Bunların kasmı 6-7 yüz tonluktur. Her birl fonluk olan dahü küçükleri fi gibi, her biri 8 bin tonluk birkaç M yazörü olduğü gibi bu sene bitecek yeni kruvazörleri de dananmasına iltihak edeceklir. Rusyamıa Ballık devletleri bu sürede hüküm ve nüluzunu elmesi yaltız oradaki — üssül malik olmak noktasından değil, müun karada ne neticelere varacağı hetinden de ayrıck düşünülmek! KLehistanın taksiminden sonra yanın eline geçen arazi şimale uzanıyor, Ballık denizine varıyor. mektir, ÜUmumi harpten sonra Rusya dini Asya ile meşgul olmağa Avrüpa sahnesinden çekitmiş bir ziyel almıştı, Fukat bu sene birdenbire Avrupâ lerine karışmış oldu ve 23 ağı akledilen Rus Alman — anl başlıyarak gü sön İki aylık zamazı fında pek faal bir rel oynamış muyor. Rusyanın — Finlandiya tarafında müfuzunu genişletmek isltemesi sında diğer bir mesele daha çıkıyof © da İskandinav devlellerinin ne yet alacaklarıdır. İskandinavyalılar xzun zamandanberi bitaraf bir val muhafaza etmişler, Avrupanın yerlerindeki ihtilâllara l.ıııııı.ı' lardı. Bu bitaraflığın kendi Hivaki ile karşılaşmışlardır. Rusya ile Almanya anlaşmış, tan Caksim edilmiş, Avrupanın bu W | valisinde büyük bir değişiklik tur, Almanya ister İstemez Avruğ şimali şarkisinde ve cenubu | Rusya lehine birçük şeylerden vi meğe mecbur kalmış oldu. Şimdi amukabil Avrupanın şimalinde sine bir müfoz tesiz etmek suretile * Tâfi cihetine gitmek istiyecektir. Bunun nelicesi olarak Şimal zindeki müvazene bazulacaktır. O , man bu denizle şiddetli birer bulunun İngiltere, Fransa, Belçikâ Holanda seyirci kalamıyacaklardır. Otobüs servislerind Disiplin lâzım alır, müşteriyi hw yerde n dirmez, Bunun ikisi de olmâ” malh. Otobüsler durak yerle” rinden — maada hiç bir yerd müşteri alıp indirmemelidirİ Sonra otobüslere koca eşya ile binen müşterilere © demeli? Biletçi bazan bu & yaya bilet bile kesiyor. Müşteri sigara içemiyor. kat şoför fosur fosur — sigâf içiyor. p inmeden fazla yolcu almak” i beis görülmüyor. Hulâsa d ? mek istediğim, İstanbul 010 ” büsleri pek kontrolsuz!. S G SĞ KA E İ B YÜT LA PS

Bu sayıdan diğer sayfalar: