hî*:emkm yoldaş; Sovyet Rusya 'MIÜJY;; Komiserinin en mutemet Babası 18716 da doğmuşur. k wuokıqıuıdı 'Tahsilini lra 'niversitede —yaptı. bal aa ada Çar idaresine kargı ier ” larında bulunan ta - nglerinden birine iş- idi. msı da komünist par- 'aal azalarından biri oldu. ,m"";' Mf teşkilötını idare etmek dü $ tisinin £ “Plomasi silkine intisap etti. İi * Sövyet Rusyanın — İstanbul F solosluğunda, üç sene de sefa- teşarlığında bulundu. Son- gaBa sefiri oldu. Buradan İtab % tine tayin edildi. İki sone -dı kaldı. İki sene de Pa- 1837 de, Sovyet Hariciye ği baş muavinliğine geçti. in yııldış çok ince bir dip- ku Tet mi ı A— nım.,,. ı::uıı. Üniversitede, meşhur fi- ğ Vladmir Solovlef'in en çalış- 4 idi. Potemkin yold Şok Lirapaya. Teti Parlak bir hatip ve hoşgü bir öt İstenildiği vakit istenilen Ve ÇA islenildiği kadar bahseder U asla sığmaz. Sözleri tatl Satl B g “lıı Ginlenir. Mektepte hocalık Ğİ zamanlar talebesi, verdiği M eri saatlerce dinlemekten | 'Anmazlardı. & Alman hava —ordusu —İngül - * VEya Fransaya günün birinde * hücumlarına kalkacak mı? kıı"'m istikbal gösterir. Şayet "vylni taarruz için kullanacağı | "ele'ın çoğu Bimotör, yanl __n Motörlü Heinkler bombardı - | fayyareleri olacaktır. (HE MI) ületler, bilhassa aerodinamik Mindan fevkalâde mükemmel - "I(He HI) tayyareleri, profesör ©$ Heinkel plânı Üzerine, Ber- | Civarında yeni Oranlenburg ve- Rostok yakininde Marienş fab- oıl"'nd-ı yapılmışır. '#nienbung dabrikaları, dünya- &a DöYcut tayyare fabrikalarının Mükemmel olanlarından biridir, ı_:ııınıııu İvma 211 motörlü | Beçtİ N tayyareleri yapar, — | ,h'“_’mm bu teyyarelerin nak- | *A kullanılması mutasavverdi. 5 l'[“a.ı alçak ve şeklen zarif o- | K y 6 IU lere ilk evvel 600 bey- ân üvvetinde ve gliserinle soğu- | St A 12 silindirli (B.M. M. VI) mar- * iki motör konulmuştu. Fakat ::: © vakit, daha kuvvetli mo - B ç tebdili düşünülmüştü. V ile azami sür'at saatte | m :İomelıı idi. Daimler Benz 600) tipi motörlerle bu sür'at reye çıkarıldı. ş'mdı He IN lerin şekli He 20 ı Mzer ki bu tayyareler, mü- ' tayyareler sınıfına da - H. n D I ticaret tayyaresi olarak | uliyordu. Fakat, çok geçme- fefi halinde yapıldığını ve Vladimir Petroviç «POTEMKINE emleketimizde de uzun müddet ulunmuş olan Sovyet Hariciye Omiser muavininintercümeithali apse girdi. 1917 ; t :sıw Rgönderildi. Sonra or İ diğielâtina memür edildi, 1929 rinin evsafı nedir? B'"'llarm icinde saatta 320 İulo- Metre sür'atle giden ve ikişer ton- uk bomba taçıyan ta yyareler vVar | relere He IN ismi verilmiştir elemkinin en son resimlerinden setine ve bilhassa İtalyan, Fransız siyasetlerinin iç yüzüne bilhakkin kıftır. Bu sebeple Hariciye Ve- K bombardıman tayyaresi olarak kul- lanılacağı anlaşıldı. Bunların sa- W denizaltı mürettebatın Yukarıki resim: Mitler, Vühelmshafende harekete müheyya bulunan «Kahraman askerlerim! Size muvaffakiyetler temcani ediyor ve elveda di yorum, Belki bir daha biribirimizi görgmeyiz'.r diyor. Belki Birdaha Biribirimizi| Hıç Goremeyız' ' bir * Deyli Ekspresten - İngiliz gözetelerinde okunduğu- 'na göre, Londrada boşanın adava - larına bakan mahkeme - tatilden sonra tekrar işe başlamıştır. Mah- kemenin karar verdiği boşanma da- vaları 2,657 gibi büyük bir sayıya kadar çıkmaktadır. Bu miktar ge- çen senekinden 641 fazla imiş. Bu davaların kadınlar tarafı hinedir Bunlardan bü; da hemen hâkimin kararile neti - celenerek kadın boşanmış olacak- tır, Çünkü bu gibi davalarda koca suçhu görerek müdafaa et , o zaman da nikâh bozul- Londra gibi 11 milyon- u kadar boşanma luk bir şehirde davası görülmesi bir fevkalâdelik olmadığı söyleniyor, Yalnız bu ve- sile ile l'ıgı..z payıtahtının en ki- | bar mehafiline mensup bâzi aile- lerin de adları mahkeme listesine geçmiş- bulunuyor. İngiliz Jordla- rından biri 931 de almış n!dnğu Merikalı kadından artık ayrılmak yor. Bir lordun kız ka ndan sekiz & xuıl val adamdan ayrılacak. Londra sahnesinin sayılı aktör- lerirden biri de aktris olan karı- | sından ayrılacak. Kadın bo: ik istiyor, Bir de küçük çocuk! tnış. Sonra Lomilardan bir kardeşi de kocasından ayrılmak için müracaat etmiş, Fakat mah - xzemeye müracaat edenler arasın- da biri de geçen sene Londrayı haftalarca meşgul eden hir vak'a | kahramanını hatırlatıyor. Göçen sene Londranın kibar de- yısı nekadardır. Bu malüm değil- | dir. Orduya mahsus yapılan t: İs- panya muharebesinde bu tip tay- yareler bilhassa Kondor havali - sinde tecrübe edilmiş ve tecrübe- ler muveffakiyetle netscelenmiştir. 22 sonteşrin 1937 de Micke ve Diterl tarafından sevk Ve idare olunan tip bir. «He M V. tayyaresi 1,000 kilo yük ile ve sa. atle 503 kilametre Watle 1,000 kilometre mesafe katetti. Bu tip tayyareler 2000 kilo bom- ba taşır ve 3.000 kilometmelik müntakada ferayı — fanliyet edor. | Yalnız sür'aleri, santte 320 kilo metreden fazla değildir. «He H U tayyareleri muhtelif silâhlarla mücehhezdir. 1985 se- nunda ordu emrine verilenlerde, öne ateş eden tek bir mitralyöz bulunuyordu. Avusturyanın işgali sırasında mitralyözlerin, yukarı da ateş edecek sürette la- | liği görüldü. profesör Er- | nest Heikel, sür'atin de saatte 40 ki- lametre arttırıldığını — söylemişti. | Mitralyözlerin bu vaziyeti, asker. yeni likanlılarından birkaçı bir kuyum-' cuyu tuzağa düşürerek — adamın | mücevherat dolu çantasını kapmak, istemişler ve — yakalanmışlardı. Bunlar ağır cezalara çarptırılmış, | içlerinden Vilmer de beş seneye reahikâm edilmiştir. Bu adam ev- lidir, Şimdi karısı kendisinden aye| rılmak istiyormuş. Vikmer üç sene Ruzvelt'in oğluna balayı zehir oldu Londrada boşanacakw kibarlar Bu dâvâların çoğu bilhassa kadınlar tarafından! kocaları aleyhine açılan boşanma dâvâlarıdır | Mi evvel evinmiş o zaman 18 yaşında Vilmier imiş. Arabistanin | Venediği ; Kızıl denizin bir tarafında Sü- veyş kanalı, öbür tarafında da A- den körlezi vandır. İngiltere, bu Börfezin nihayetinde çok asri bir Timan yapmıştır. En büyük gemi- ler barınabilirler. Aden şehri iki kısma ayrılmış- tır. Eski şehir ve yeni şehir... Ye- | ni şehir, Avrupalılarla meskün - | duür, Büyük kiliseler, hastaneler, | kulüpler, bankalar ve ticari mües- seseler ve eğlence yerleri burada- dir. Yerli #hali ve Yahudiler eski ge- hirde otururlar. Bircok Hindli ve Japon da vardır. — Yeni şehirde, Hazreti Süleyman zamanında, Krı— lleç Belkiş tarafından yıp(ırı!mış büyük bir sarnıç vandır. S*ırin sokakları, — bahçeleri bu sarnıçın suyu ile sulanmaktadır. Sarnıçta her zaman 40,000 ton su bulunur. | İ | lik bakımından çok fenadır. Pilot-, Harbin her memlekele wsak yakın kötü tesirleri oldu ve oluyor. Fakat bal-| ların, hasım tayyareler tarafından | ayma çıkan bir çifi gencin alelâcele dönmeğe mecbur kalışlarına —ne diyelim. fakip olundukları zaman arkaya | Banlar Amerika Cumhurretsi Ruzveltin oğlu ile yeni karısıdır. — Kaliforniyaya) ateş edemiyeceklerinden müşkül gitmişlerdi, fakat babalarının emrile d öndüler. bir vaziyette kalacakları muhak - ——— kaktır. | Son yapılan tayyarelerin mitral - | yerleşirmişlerdir. Fakat bu, sür'at-| Almanlar, bu mahzuru iza'e için| yözlerini öne, arkaya, havaya ve | lerini ve faaliye sahalarını azalt - lâzım gelen tadilâtı yapmışlardır. | yere ateş edebilscek bir vaziyette | mıya sebep olmuştur. SESONOİRDGEAN — 14 BİRİNCİTEŞRİN Ie Gece Tatlı Bir Keman Sesi İşitiliyordu ';_:â GençKızElektrikDüğmesine Bastı Oda Aydınlanınca Korku İle Kaçtı ni kaldırdı, niyaz- — Cicim! (,ıl' Durma çı Dedi, Piyer, müşfik ve sevdalı rla karısına ibakıyordu. Ke - ma n tellerini akort ederek sor du — Ne çalayım?.. Şopenden mi, yokza Son Savens'ten mi?., tel anını dine Hiyeceğim. Haydi, çal elcim! Çalt.. Piyer önündeki notaları karış - tırarak birini seçti, önüne koydu. Evvelâ mütereddit, sonra serbest bir surette çalmıya başladı. Bu Şo- penin «Bitmemiş senfoni» #i idi. Marliz bağırdı: — İstamem bunu... Çalma.. tişir, çalmal... Rengi sapsarı olmuştu. Bütün vücudü titriyondu. Piyer şaşırdı: — Ne oluyorsun, Marliz? Yalnız, rica ede - Ye- Taziyi mi hatırlikyart? — Başka say ça Gtimi. Börke şe, - myu. Öğrenmek istiyorum. Madem ki benim karımsın, ben den gizli bir şeyin olmamalıdır n bu valsi dinlemek istemiyor-| Elbet bunun bir sebebi var.. emem, Piyer. rar etme, Söyl Bırak bunü Ney r, divanın kena n ellerini elleri unutacaksın?.. oturd çerisine öyle Marliz, dedi. öğrümek istiyorum. Her şeyi Söyliyeceğim. ene evvel, Fontenblö'de bir| köşkteoturuyorduk. On sekiz ya gında idim, samimi bir arkadaş am. . Köşkümüzün karşısı lar arasında küçük ve h T bei'vkdnn oturduğunu söylü - yorlardı. Fakat, kendisi nasıl adam olduğunu Bir gece, yatmıya hazırlandığım, sırada karşıki köşkün penceresi a-, çıldı. Fakat lâmbalar sönük oldı ğu için yalnız zayıf bir erkek göl- | Hesi görünüyordu. Az sonra keman çalmıya baş - ladı. O kadar tatlı, çalıyondu ki ben penceremin ö - | nünden ayrılamıyondum. Bu par- | çayı, «Bitmemiş senfoni» yi iki, üç kere tekrarladı. Sonra penceresini kapadı. Acaba bu adam kimdi?... Bunu mutlaka öğrenmek istiyor - dum, Ertesi gün köşkün etrafında dolaştım. Bir şey göramedim. Bi ... Ben, bos. ».| | &üyordum. Nihayet bütün cesare- © kadar güzel | lün pencereler, pançur kapalı idi, Gece, ayni saatte, ayni parçayı çalmıya başladı. Bu, bir hafta böy-| | Je devam etti. Bir gece kendimi | zaptedemedim, ellerimi birbirine gçarparak alkışladım, yabancı adam)| memnun olacak yerde kızdı, pen- cereyi kapadı. | aktan çatlıyordum. Ne olur- öşke gidecek, bu yabancı| ile görüşecektim. Annem ve ba- bam yatlıktan sonra yavaşça köşk- ten çıktım. Karşıki köşkün önün- de dolaşmıva başladım. Tereddüt topladım. Bahçe kapısını it- Ses ve sada yok- da aralıktı. Kal- iyacakmış gibi arpıyordi 0( yine ayni parçayı | Çalıyordu. Gayrt Ahtiyari mendi » | Bak, venleri çıktım, Karanlık odaya gir- dim. Ah! Piyerl.. | Marliz sustu. Piyer, saçlarını ok-, şıyarak: Devam et, cicim!... Çekinme göyle!... - O, ayakta ve arkası kapı; nük duruyor, çalıyondu. Oday diğimi hissedince birdenbire dön- dü, ve bağırdı: — Kimdir 0? Sen misin Alis?. Cevap vermedim. Üzerime doğ- rTu yürüdü: — Kimsiniz siz?. | — Kapının yanında idim. Nasıl ol du bilmem, elim elektrik düğme - iverdi. O da birdenbine ay- | dınlandı. Acı bir feryat ile gri çe- | kildim. A! Piyer, Piyer... Bilmezsin nastl anlatayım... Karşımda öyle çirkin, öyle korkunç çehreli bir a- dam vandı ki sen de olsan korkar-| dın.., Burnu, hani şu iri cüsşeli | | maymunlar yok mu, onların yıını-l eri girdin tu. Köşkün kaj ne benziyordu. Hele o kocaman aj zı... Nasıl tarif edeyim, bir cana - var gibi bir çey.. Bir söz söyle - miyor bana bakıyordu. Nihayet: — Niçin geldiniz? Niçin geldi niz?. Dedi. Cevap vermedim. Hiçkır: rak ağlamıya başladım. Elimder tutmak istedi. Korku ile geri çe kildim. Kapıdan çıktım ve kaçtır Merdivenleri ngsıl indim, odan nasıl geldim bilmiyorum. Korku- dan ölmediğime ol'an hayret edi- yorum,*Ertesi gün Paristeki tey zemin yanına gittim. Bütün yaz Fontenblö'ye ayak basmadım. İş bu sırada seninle tanıştım. sev - gili Piyerim... Sık beni kollarınır arasında... Bu acı hatırayı unuttı baı:ıv Nasıl? İstemiyor musun” vermiyorsun? Ne düşünüyorsun' — O zavallı adamın halini, on: verdiğin ıztırabı düşünüyorum... Yunan köylüleri nasıl giyiniyorlar ? Snn yirmi asır içinde YW *tan tamamile sahasında dev adımlarile Değişmiyen yalnız bir şey var Köylülerin kıyafetler Yunan köylüleri çok çalışka kanaatkâr ve muktasittir. Kadın lar yortu günleri çok şık fistanla giyerler. Bunların üseri ipek işle melklir. Köylü kadınlar, tarlalar Tasalya, Trakya ve Makedo: ya kadınlarının kıyafetleri başk: başkadır. Bunu hiç değiştirmez ler, değiştirmek istemezler. Maskesiz Gezmek Yasak! terenni büyük şehirlerinde herkesin bir Kaz maskesi var ve herkesin gas maskı A cezasını icap eltirir. Yukarıki resim gax maskelerile beraber alelyelerine ç- hışmuya giden teral kızlarını gösleriyor. Fakat sanki muharebe olmuyormuş gibi, hepsi de meş'eli değil mit,