Harg cıkalıdanberi... lngilierede dul kadinlar çabuk koca buluyor Bilhassa 35 ile 45 arasındaki dullar daha ziyade aranmaktadır — İngiliz gazetek Bina göre harp Tede evlenenler çoğ ned LKL bunun aks; ir.. Nikâh merasimi içi - ğ d BAlus- düzelerin gi Klzelere ef arttıkça artıyormi , ile bıhr.,;ıî!z muhar rinin 'Tinden KadRA aplaşıtr. beri İn, tır. Zan- olacak. Ha- 4 gecikmiş ve ni-| lediği halde ko. Trdan tiş Ki anla- Çok gö- aları daha ek itiyen ve uz olan bir erkek dull i Alınacak ka. KF A | dullar koca bulmakta gecikmi - yorlarmış. Fakat bunları söyliyen Londralı gazetecinin şu fikirlerine ne dersiniz? 33 ile 45 arasındaki | dollar daha ziyade aranıyormuş. | Kadınların yaşı ilerledikçe şöyle t ve teselli cihetleri de bulur- lar diyor: 20 yaşındaki kadın önünde daha| S0 senesi olduğuna kanidir. 90 ya- şındaki kadıt da daha 40 senesi ol- nu düşünür, 40 yaşındaki de acağını hesap 50 yaşma gelince daha 25 senesi olduğunu düşünerek Evlenmek için zaman yirmi beş yaş imiş. İngil « ade bu: yaşta kocaya Nasıl Evleniyoruz? : - a A EE Bir küçük tesadüf bütün bir hayat Okuyucula- | «Hayat ar- | izdivaç tekli. bulundu?,, Okuyucuların verdikleri oe Vaj ikkate değer Ki tacıyı tesadi fen gördüm. Çok güzel pasta ya- | Piyordu. Bilhassa yaptığı düği Pâstalarının emsali yoktu, İsim gü hüm için bana kocan Ca bir Pasta gönderdi. Pasta: FiSine küçük gümüş bir kutu içine de *Denlmle övlenmek ister mi- an ve çok ne- cevabını verdim, , Bir diğeri: «Zevcim, bü | i: im; bit pöliş komiserinin oğlu idi. Mahaflede :“"k"'dısnup kalkıyordu. Birgün! 'Ona kartkolu gezdirdi. Mevkuf - İf_" Tahsus höcreye - girdik, bir | minderin Üzerinç Banı ğil. Namuslu mek, yanyana o- | bir kadınla evlen - | ük bir ev sahibi olmak . Ne dersiniz?, dedi. Ben Cambazlık pan bir kadın da | #4 cevabı veriyor: «Bir Bün, traj , irapezin üzerinde baş SSAĞı mumara yaparken, ş %—-——— istikametini ş k3 Burası konforlu de-) | | Tarı, maymun ve ayı oynatır. Gençi çızıyor sam olan arkadaşım; «İdo, dedi, benimle evlenmek ister misin?.,» Hemen cevap verdim: .Evet! Bir başka kadın da: «Ben, di- | Yor, müstakbel kocamdan birçok kartpostal aldım. Hissiyatı ni açık- t : 4 3D açığa ve birdenbire söylemi - Yecek derece bir adamdı. sıkılgan ve rahcup Pazartesi günü gön - z fa «bonimle,, salı gür- künde <evlenmel», Şarşamba gün künde de «İster D | 5 Misiniz*, keli, leti yazılı idi eZ | yazılı bir. kâğu Vâürdı. Tabit - | :mınyı Çingeneleri Omanyada birçok Çin, n gene var- dir. Bunların - üstleri ve başları Perişandır. Sene on iki ay, bu SO KüŞ BU köy benim dolaşızlar. melülerin tavuklarımı çalarla, eyvalarını koparırlar, Çingene- an'anölerine sön 'derece rlayet ederler. Başka bir kâbileden kaz alıp vermezler, | Şehir ve kasaba haricinde ça - dırlarda yaşarlar, Tagâra, maşa, sepet gibi şeyler yaparlar, Yaşlı- 3 kızlar da, sokaklarda şarkı söy - ler, göbek atar, para toplarlar. Ek- Serisi güzeldir, çok para kazanır- har, | Okuyucularımıza cevaplar | Polonyanın dört defa taksimi nasıl oldu ? B.— Polonyanın dört defa laksime Uğradığını yazıyorsumua. Fakal hangi senelerde olduğunu söylemiyorsunuz. Niçin?. C — Söyliyeyim, Avustury: paratoriçesi Mari Terez, Zips kontluğunu - zap lonyamın parçalanmasına yol açtı. Üç sene sonra, 25 temmuz 1712 muahedesile küçük bir Polonya hüökü: bırakıldı. Denize mah- reci yoktu. Fakat, Kovno, Vilna, Gradno, Varşova, Pozen, Minsk, | Krakovi ve Lüblin şehirlerini mu- hafaza ediyordu. | İxinci taksim, 25 sonkânun 1793 te yapıldı. Rusya, kazaklarla mes- kün bulunan yerleri, Litvanyı Minsk'i işgal etti. Prusya da Vist Varta ve Danzig havalisini aldı Polonyaya; Vilno, Grodno, Kr i ve varşova şehirleri bırakıldı. Üçüneü taksim, 3 sonkânun 1795 te yapıklı ve Polonya, dünya ha- ritasından büsbütün silindi. la beraber, 1807 de Napol- Va dükalığını ilya ki 07 z üzerine bu imtiya: kaybetti ve Rusyanın bir vilâyeti oldu. 1848 de Avusturya, ni ve bütün üstakil Po-| r kalmadı.| mushedesile | sene, müslakil bir 'atı yaşadı. — Göçen ay, Bresi«Litovsk'ta Sovyet Rusya ile Almanya ara iktolunan ahede buna niayet verdi. Fakat bu da muvakkat olacağa benziyor. Kanadanın yardımı ne olabilir ? | Sö— Kanadanın da barbe girdiğini söylüyorsunuz. Bu hükümetin, İngil- tere ve Fransaya ne yardımı olabilir?. C — Kanada büyük ve zengin bir memlekettir. Harbi umumide de | İngilizlerin, Frarsizların safla - Tında yer almıştı. Kanada, 1914 de garp cephesine 620,000 asker gö derdi. Bunlar, bi nanların sayısı da 141,000 den fazla idi S— Almanların yiyecek hususunda gek sıkınlı çekliklerini, haftada * kile ekmek, 200 eram süt, ilâh... verildiğini söylüyorsunuz da Fransazlara verilen yiyecek miktarını neden söylemiyı sunuz?. €. — Fransada yiyecek şeyler | serbest «lınıp satılmaktadır. Hü - kümet, şimdilik kart usulüne mü racaate lüzum görmemiştir. Bu- ı nunla beraber ihtiyaten hazırla - nan Lstelene göre, ileride icabeder-| se adam başına günde 400 gram süt,| m peynir, 45 gram gram sebze, 100 gram | Bunların kalörisi yerinde bulunan, löri kâfi geldiğine göre bu çoktür bile. . * —.. . Köpekler, Kediler, ne oluyor? B— Paris, Londra ve Berlin ahali- sinin çoğu şehri lerkediyorlar, köpek- kerini ve kedllerini de beraber götü - rüyorlar mı? Bu savallı hayvanlar we oluyor?. C — Çoğu, büu sevgili hayvan - Denizaltılar nasıl batıp çıkıyorlar ?| S— Denizaltı gemileri nasıl batıp gıkıyorlar?, € — Den teknesi vardı gemilerinin iki İç teknesi, suyun tazyikine mükavemet 'edecek de- recede sağlamdır. Dış teknesi daha| incedir. Ve üzerinde birçok delik- 1914 te Cenubi Amerika S Cenahi - Amerika/ hükümetleri ( 19l4 de Almanyaya karşı — harp ilân | gttiler mi?. Cenubi Amerika nden Brezilya ve Uru- y, Alman denizaltıları, tüccar İngiltere harbe girdi. Fakat Lon- drada bunun farkında olmuy lar da varmış!.. Londranın bü - yük sinemalarından birinin mü - dürüne filim meraklılarından bir | kadın telefon ediy — Basılmış olan son programı- nız baştan aşağı yanlış!. Orada ya- zalı olanları göstermediniz!. Fevkalâde nerede ki?.. ların: beraber götüremedikleri için gözlerini kapıyorlar, öldürüyor - lar. Birçokları da; boyunlarına, ü- zerinde: <İsteyen, alsın, beslesin..> yazılı bir levha asıp sokağa bira- kıyorlar. ler vardır. Bu delikler açılınca, iki tekne arasındaki boşluğa su girer, denize batar, Suyun sathına çık- mak istediği zaman makineleri ver| sıtasile bu aradaki suları dışarı a- tar, delikleri de kapatır. gemilerini torpillemeğe başlayın- ca Alman hükümetile siyasi müna- sebetlerini kestiler, Ve harbin so- | nuna doğru da harp ilân ettiler, ! Fakat bu senbolik hareketten baş- ka bir şey değildi. Bunun üzerine sinemacı sinema- ların iki hafta tatil edildiklerini, ondan sonra tekrar işe başladık- ları için programlar da altüst ol - duğunu sanlatmak istemiş ise de meraklı kadın bir şey anlamamış: — Tuhaf şey, demiş, fevkalâde | ne gibi bir şey vardı? #i T Kitapla beraber gaz maskesi İngilterede mek: açılmış ere başları maş, Fakat bu se- ne mektebe giden talebe — kilapla - rile beraber birer de gaz maskesi götürüyormuş. Bu Tesim, bunu gös - teriyor. Londra ci- varında bir. kö - yün — mektebin - de talebe sabah -| leyin sinda gi -| rerken gaz mas- | kelerini — oradaki | piyanonun —üze - rine — yerleştiri - yorlar, akşam o - İup giderken de | götürüyorlarmış. Sınıftaki ıııyıno! bu süretle de işe yaramış oluyor. Polonya bir kere daha dünya haritasından silindi. Bir çok defa bu âkibetlere ugrayıp sonra tekrar dirile mek kudreti: kendinde bulan - Polonya müstakbel nesilden de ümidini hiç bir (ç zaman kesmiş deği 5 —SON TELGRAF — 7 BİRİNCİTEŞRİN 1930 ——0 ——— ——— — — İ ADİSELERİN ARASINDAN | MAJiNO KiMDiR? Umumi Harpte Garp cephesinde onbaşılık eden Majinonun Fransaya hizmetleri Majino hattı önünde Fransanın garp hudutlarını A- man istilâsina karşı ebediyyen kapatan «Majino hatlı» nın banisi eski harbiye nazırı «Andre Ma- jino» uzun boylu, geniş omuzlu ve çok cesur bir adamdı. «Majino», 1877 de Pariste doğ- du. Hukuk ve siyasl ilimler mek- tebinde tahsilini bitirdikten sonra hükümet memuru oldu. 1905 de Cezayir valil umumisinin ma tinde bulunuyordu. 1010 d. us intihap edildi. Bilhassa dafaa işlerile meşgul — oluyordu. 1913 de, Dumeng kabinesinde har- biye nezareti müsteşarı idi. Umu- mi harp çıkınca gönüllü alarak or- p ve 44 üncü piyade a- . Verdun'da a- va inti ile ceph hi Majino onbaşı İ bir tank tarağı iır surette yaralandı. Fakat, iyile- şince yine kıt'asına iltihak etf. Majino Nazır Harp nihayetinde çavuş olarak ter-| nuldu mu yine parlaı is edi'di. 1922 den 1804 e kadar Nazırı oldu. Bugün isı müdafaa hattınım plân- larını hazırlattı. İnşası için sarfı lâzım gelen 3 milyar franklık tah-| tı aldı, işe başladı. “ Fakat, bu büyük eserinin ikma- Hini görmek saadetine nail ola - madı, 7 sonkânun 1932 de öldü.. Majino hattı, İsviçre hududun- dan başlıyarak Belçika hududuna kadar uzanır. Boyu 300 kilo: reden fazladır. Yedi kattan ibaret olan bu hattın birinci katı, çelik ve! beton halstasından yapılmıştır. Derinliği 7 metredir. Diğer altı katta zabitan odaları, efrat ımğu.-l - Süt | denizi' | Akdenizden başka bir | — de süt denizi var | Aden ve Bingal görfezlerinden weya Cava denizinden geçen ge- miciler, bu yerlerdeki deniz sula- Tının renginin süt gibi olduğunu söylerle, Bunun içindir ki esüt de nizi> istnini vermşilerdi. Hakikaten, denizin sathı süt gi bi beyazdır. Bazı mehtaplı gece - lerde karlı bir ova gibi parlar, O derece ki, pervanelerden çıkan kö püklerin husule getirdiği izler gö rülmez. Bundan anlaşıloyr ki su- yun sathındaki beyaz tabaka ol - dukça kesiftir. Bu garip hâdiseyi - izah etmek güçtür. Bazıları bu hüdisenin fır fanalı gecelerde husule geldiği ta: diasında bulunuyorlar. Bulutlarır gökyüzünü kapatmasına ve elek- trik sebeplerine atfediyorlar. Halbuki bu iddia doğru değildir Denizin böyle süt rengi almasına sebep, milyarlarca küçük ve renk leri parlak balıkların denizin sat - hına çıkmalarıdır. Bu balıklar, bir su kovasının içe risine konuldukları zaman da pi larlar, Ele almıp ta bir lâmbanın ışığında yakılırsa, derilerinin üze- rinde parlak ve jelâtinli bir mad- de bulunduğu görülür. Bu, havay maruz kalınca derhal kurur, par- laklığını kaybeder. Paka, suya ko- ——— ları, mühimmat depoları, erzak ambarları, eczaneler, hastaneler, elektrik, telefon, kalörifer daine- leri vardır. Katlara asansörle çı - kılır, inilir. Altıncı katta, elektrik. le hareket eden bir tren — vardır. Hattın bir başından öbür başını kadar gidilir. Majino hattırın - üstünde nısıf küre zırhlı istihkâmlara — büyük çapta toplar yerleştirilmiştir. Bun dan başka mitralyöz ateşi için hu- Susi yerler, mazgallar da vardir. Mütehassısların - söylediğine göre majino hattı gayrikabili zapttır.