HÂDiSELER BELEDİYE MEMURLARININ | ZAMMI REDDEDİLDİ Zavallı belediye memurları. — Bir | kaşmanan maaşına zam yapılmışlı. Ve- | kâlet, bu zamları kabul elmemiş.. Relki | 'de Vekâlet şöyle düşünmüştür. İstan- | bulda, belediyeden — çok şikâyet var, Halkın şikâyeti nihayet buluncıya ka- | dar, İstanbul belediyesi memurlarına zam yokt, n iyisi, görümüzlü açın, vehir işlerimi daha iyi yapın.. Bu gidişle, bilmiyo - Tum, daha kaç yıl zam alamı İRTİKARIN TETKİKATA TAHAMMÜLÜ YOKTUR İhlikârdan Maarif Vekâleti de sikâ- yelşkı Meklep deflerleri pahalarımı Çoçüğu olmalar bilir, yüz paralık def- der, beş kuruşat. Mektep levazımalı, ŞE günlerde en çok haroanan madde- derdir. Bu iş nazik mevsudar. Cünkü, gocuklar hemen şu günlerde derkal, | Ahliyaçlarını tedarik etmek mecburi- | yelindedirler. Eğer, maarifin bu Ih - barı, tetkikat; tahkikat, muhaberat, ve daha bir sürü muamelâta yol açacak, Kemixyonlar toplanıp müzakeratta bu- Tunacaksa, hiç sahmet edilmenin.. Çün- Kül, o zamana kadar yaz gelir, mektep- der tatil olur! POLİTİKACILIK VARYETE TİYATROSUNA BENZEDİ Siyasi hâdiseler öyle bir hal aldı ki, Kimsenin hakikati, hâdiselerin içüzü- diği yak.. En diplamat kesilenler bile, hüdiselerden: — Munmma, esrar, sürpriz.. Diye bahsediyorlar. Ne oluyor? Yoksa, arlık, diplomatlık, falcılığa, tiyatroculuğa ma — benzedi?. — Sürprix, müunmma, esrar, bilmece, bulmaca.. Maydi bakalım, seyri kırk paraya.. — Ne günlere kaldık Yarabbi! MM İS$LTR7 KAR»SI AdE B3 İKDAM: | Ebürziyazade Velid eİktısadi koran- | ma meselesir isimli bugünkü başma- | kalesinde hükümetin yeni hazırla - | makla olduğu kanundan bahsetmekte | ve dünyanın ba bulranlı günlerinde | Tiayeti saruri olan tasarruf ve iktısat | kaldelerinden bahsetmektedir. Kbüzri- yazide Velli, makalesinde, devletin, fapka ferkler gibi, yalnız böyle buhranlı | zamanlarda değli, sulh zamanında da | fasarrafa riayet etmesi lâzım geldiğini | işaret etmektedir. OCUMMURİYET: Nadir Nadi bugünkü — makalesinde, sözüne her Türke düşen büyük vazife diye başlırar ve son yıllarda ve bil- hasta son aylarda Avrupada başlıyan karşılıklı ve binbir çeşilli prepazanda- dan bahsediyor. Muhtelif kaynaklar- dan gelen bü propazanda — seslerine Karşı gayet titiz olmamız lazım gel - diğini izah ediyor. Muharrir, bundan sonra, bagünkü harbin birden uzak | bulunduğunu, bize sirayet etmemesi i- | gin çalışıklığımı, fakat, bazı propazan- | danın, harbi bise yakın gibi göster - | mek istediğini anlatıyor. TA: . Zekşriya Sertel: «Sovyet - Al- man deklârasyonu boş bir kâğıtlan i- rettira buşlıklı yazısında Alman pro- paçandasının, son zamanlarda, Sov - yellerle Almanların bir askeri ittifak İÇİN ŞEMSİYE DÜKKANINDA İğŞİ NE?. YENİ SABAN: |önadığını izah. etm KARŞISINDA Son - Telgrof- İŞARET MEMURLARI Belediye işarek memurlarının bu - lundukları yerlere birer şemsiye yap- karıyormuş. Kışın yağmur geçmesin diye muşamba bir şemsiye, yazın da, bezden şemsiye. Oh ne âlâl Ne gü- neş dokünacak, me yağmur islatacak. İmsanın işaret memuru olacağı zeliyor. MİKROPLAR DA MUHAFAZA F A ALTINA ALINDI Pariste, Paslör emslitüsündeki mik- yoplar da, her türlü ihtimale karşı mu- hafara altına alınmış.. Mikroplar bi hava taarromu vukuunda, Parise yayıl- masan, diye tedbir düşünülmesi ne rü- zel şey.. Öyle ya, maarallah, burada bulunan — milyonlarca mikrop birden göklere uçuşa âkıbel ne olur?. Bari, mikroplara da küçük birer zaa maskesi imal edip giydirmeli! KATIRIN MAHALLEBİCİ Gazelelerde okudunuz mut, Bir ka- | far mahallehici dükkânıma rirmiş. alt üst elmiş!. Da işe herkes şaşıyor. Ka- lır, bağırmış. çağırmış, diyorlar.. Katır mahallebici dükkânında tak irat etmiş olabilir: — Ey insafsır mahallebici.. Bu san oğullarına laze ve temiz süt, rün- lük yumurta, halis tereyağı, şekerden Süflüç, nefis aşure diye verdiğin mal- arın hepsi hakikaten böyle mi?. A- demoğulları, şimdi, çok nazik kesildi- , Ağızları var, dilleri yok.. 5: karmıyorlar. Mahallebici dükkânında- ki bu nesneleri zannetimem ki, bele- | diye - refüj yapmaktan vakit bulup - kentrol edebilsin.. Benim bu hareke- | tim, umümi bir proteslodur!. Rundan sonra, aklını başma topla..» AHMED RAUF Veler | yapmak üzere bulunduğunu işas etliğini kaydetmekte ve böyle birşeyin asla - | lamiyacağını, sön yapılan deklürasyo- | 'mun da kiymetsiz olduğunu ve Alman- yanın vaziyetinin çok mazik balundu anu kaydetmektledir. Muharrir mı Kalesinde, Almanyanın sulh için mü- | temadiyen teşebbüsler yaptığını, harbi | üN pökeaamilüne banb gimmek ei ı Hüseyin Cahid Yalçın: aHarbin mes üliyetir işimli bugünkü makalesindi yeni harhin mes'ulünü araştırmakla ve bu mes'ulün — İngillere — olduğunu | söylemektedir. Muharrir, son iki yil- danberi, Alman istilâsının hareketle- rini birer birer sayıp dökmekte, Avus- turyadan başlıyarak, diğer birçek mem- leketlerin Almanlar tarafından işcal | ve istilâ edildiğini, fakat İngilterenin | Alk zamandanderi, harekete geçmedi- | Hini, Alman işgaline karşı ves çıkaı ktedir. VAKİT: Azım Us: «Kont Ciano Berlindes i- simli makalesinde — İtalyan MHariciye Nazıtının son Almanya seyahatini tah- Mi etmekte ve bu e farafından tertip edilmiş ve sulha mu- favassitlık yapmak maksadile oldu Bumu kaydetmektedir. M: sında, esasen, İlalyanın, kal'iyyen har- be girmek istemediğini, batlıyan Av- rupa barbini de durdurmak için b | züme bir zersevatçı atı iişti. MA[IKFMFLFR Öteberi satacaktım Sirok isminde oldukça genç bir a- damı: Tüperündür. bir sebsecinin ke- caman topuzlu kantarını alıp kaçmak xuçile yakalanarak Sultanahmet birinci S#ulh ceza mühakemesine verilmiştir. Üstübaşı oldukça düzgün, şivesi bi- vaz çetrefil ol ake- me haşlamadan evvel koridorda Jan - darma mezareli altında beklerken te- düş ve heyecan içinde etrafındakilere dert yanıyor: — Beni hırsir. zannediyortari. Ne münasebet.. Maksadım sadece kanla- rın borak elup olmadığını bir ustaya müayene etilrmektli. Eğer sağlamsa pa- Tamla satın alacaklım.a Diye söyleniyordu. Nitekim biraz senra mübaşir ken- disini çağırıp muhakemesi başladığı zaman da ayni Kidlasında wrar etli: .— İşsi en bunaldım. Şöyle bir Meyvahoşa gidip biraz — öleberi alıp satmanın yolunu bulayum, dedim. Lü- kin terazi veya kantarım yoktu. Ye- miş civarında bir köşeyi dönerken gö- Atın Ü- zerindeki küfelerde iki kantar asılı du- ruyardu. Bahibi olduğunu sonradan öğrendi- #lm Zeyroma: e— Bu ki dedim. O di «— Peki. Ammua pazartıkta uyuşu- bilirsekte cevabını vererek kantara 4 lira istedi. O esnada kendisini — bir dükkândan çağırdılar. Ben de kanları | eivardaki Kantarcılara muayene ettir- mek üzere aldım. Halbuki o beni çaldı zanhetmiş! Civardaki kanlarcılar mu- gyene etmediklerinden mecburen Un- kapanındaki bir kanlarcıya gölürür - Ken polider yakaladılar!.r | Bunu takiben davacı Zeyron suçlu- mun bu söylediklerinin yalan olduğu- nu; kendisine <mertaba> bile dememiş | nların birini satar mesın?a b el DD Yeremn S | dim, 'Bizim kanlar çoktan albe kanı: | gacaktı; demiştir. | Hâkim bundan sonra şahitleri din- ı lemiş ve etlcede saca SADit görerek Kanlar harszını A ay 20 gün hapse mahiktım eleniştir. tıramı apart katına n Halil oğlu Hü- seyin adındı dün ani olarak haz- talannuş da ölmüştür. İ üyE l Süt fabrikası şimdilik yapılamıyor İstanbul süt fabrikas zırlıklar nazari olarak tamamlan- mıştır. Şirketin nizamnamesi ha- zırlanmıştır. Fakat rağmen kurulmasın sini imkânsız kılr ika: ma ait olduğund. rikaya aif malzem imtina etmeki | kenemeerererarmLacALALALAR mamelirn - kevnetter | halinde yi vern etmektedir. aydanberi yapmak Üzere teşebbüslere — geçtiğini Yük arabaları Lâstik tekerlek takma- ğa mecbur tutulacak Belediyeler kanununun muad- del 19 uncu maddesi şehir dahilin- de münakak vasıtaları! maktan başka yük nakliy belediyelere verecek hükümleri h- mektedir reis anunun bu & mü- eşkil etmeyi imi bu gü tedir. n şehir dahilindeki n z kamyonlar prnağı arza e'mektedi beple yük arabalarıı Fakat bunla - Tâstik takılmı t tutulacaktır. T'vicaçlı Ti bilâ- İstanbulur sokaklarına kadar girdiki hare bu sokaklardan güç lmaktadır. Çöpçüler kakların dışinda bekliye - n çöp kamyonlarına geti - lerdir. dar v tıkları; çöpleri dar kl cek ol recel SPOR Dü_nlîspor hareketleri Dün, çirilmiştir ünü ge- K z spor Balkan . İlk günkü karşilaşmalarda takımı birinci olmuştur diköyünde yapılan Galata- başlamışt. Türk t y - Fenerbahçe maçında da Fe- netliler -o et- Salatasaray ağll Büleymaniye - Kası Vefa - Beykoz 3-2, İ Beşiktaş paşa maçı 1-1, bulapor - Hi- kapı 12-0 gek 1âl 5-1, ğ linde tir. Din netlcesi şu- A. kisa Davutpaşa gll - Yeniy Dor 4-3, Anı 1-1, Feneryilmaz - Seyrüsefer işleri İstanbulun seyrüsefer işleri rariplir, Cumartesi günü sabahı, saat on sula- Tında iramvayla kâprü üstünden E- minönüne doğru zeliyorduk. Arabı Jar köprüde sıralanmışlı. Tramvay: bi- letçisine sorduk? Z Nere tarayoru?. — Önümlüz dela. — Nedent. — Fminön &a de yolcu inip biniyor. velbe ve mühakeme nasil? di ki, köprüden mey- dana girerken, 6 Saha kazılmış. ole mobiller de tamvayların gectiği da- racık yerden geçmeğe mecbur. Bina- enaleyh, şöförler süra'le iramvayların yolunu iramvay yolcuları bekliyor. Bu saatte, meydanda bir tek belediye mamurunun bulunmayışım ve tramvaylarla otemobillere sıra ile yol vermeyişini hayretle gördük BURHAN kesiyot ve Na 2 — İyi yapmışsın! Ayşe bana her zaman takılırdı: «Bize ne zaman | izüm yedireceksin?» derdi. — Ne yazık ki, sen yanımızda değildin! Ayşenin annesi seni geç! wakle kadar bağda bekledi. yinle beraber o- din mi ön- — Benim Hüs guna gittiğimi lara — Söyledim amma.. Bazan ba- fan kenarından geçtiğinizi de duy- muşlar. Belki yine geçersiniz diye beklediler. | enin — annesi mi | Ayşenin de gözleri yollarda id Mehmet annesine sezdirmeden | ini çekli: | — Bugün düğüne dakdık. Yolu- | müzu değiştirdik. Ne yapalım baş- ka zaman haberli gelirlerse, biz de bulunuruz. — Oblar beni” istiyarlai met! Yalmız seni,. Ayşe, B den hiç haşlanmıyor. Onun adı göç-, tikçe: Mehmedin başı bir &- nun yüzünden ateşe yanacak.e di- | — Haltetmiş 0. Hüseyin benim çocukluk arkadaşımdır. Ne o ben- den ayrılabilir. Ne de ben ondan. | — Cahül kız.. Kimbilir neler dü-| şünüyor. Eğer Hüseyin kâdın ol> saydı, belki kıskanfyor derdim. “-Mehmet eski bir kilim parçasının üstüne uzandı Mehmetç 1 k Geçı yor I Yazan : İskender F. .—.uıııııl — Kızlar, çok defa erkekleri de kısknairlar, Bu da ne demek?! — Ne demek olacak! Hüseyinle gece gündüz beraber — yaşıyoruz. Gezmeğe, dağa, düğüne, yarışa, Çarşıya pazara beraber gidiyoruz. Âyşe bunu gördükçe küplere bini- yor, Hüseyni bırakıp onunla mi | Golaşacağım? Mehmedin annesi yere bir sini köyduü. Gündüzün plşirdiği tya getirdi : | — Haydi yemek yiyelim, oğul! | Mehmet doğruldu. şına oturdu. Annesi o akşam Mehmede ne- den sık sık Ayşeden bahsediyordu? Mehmet lâfı değiştirmek isted — Bu yıl üzümlerimiz epe para edecek, değil mi anne? — Evet yavruşm! Bu kış sıkıntı | çekmiyeceğiz. Fakat, bize biraz d ha fazlaca para lâzım olacak — Biraz daha fazlaca psra mı din? — Öyle ya.. Bu çireceğlz sanıyorsun? lehmet bir şey anlamamış lü: -Benden habersiz bir yı mu yaptın yoksa?.. emeği or- NÜ Safranın ba — Hayır hiç bir yere borcumuz | lunun yüzüne bakarak gü- lokmasını sahanın ( Be var, gelmeden — Bu lâfi kapayalım anne! evlenmeme daha vakit yirmi beş yaşıma girmemeğe ant içtim. evine PINAR BAŞINDA TOPLANAN Bir subah H nın önünden geçiva | Hüseyin arkasına b sika & vap verdi — Acele işim var. Sonra konu - şuruz. Mehmet şüphelendi. O gün y- ne oduma birlikte — gideceklerli. eyin, arkadaşını bırakıp n"h’vc gidebilirdi? Onun Mehmetter gizli hiç bir işi yak eyin değ ı tut- arkadışmı takip hmet v ediyordu. r başında durdu kayanın üseyin p: lekmet bi arkadaşını mda köyün kızlarından | asker kaçağımı rkasına | planmış türkü söylüyor- Mehmet uzaktan tanıd: duydu Su yalan dünyaya zeldim geleli Daha neler gelecek başıma benim Eğer sevdiceğim benim olmazsa Bakın şu çözümün yaşına benim. Kızlar gölüştü!er nar başında dur t, Hüseyinin t âşla evden| | Smigly Ridz'e açık mektup Dün bir gazelede, sabık Polonya or- Guları başkumandanı Mareşal Smigiy Ridz He mühlerem zevceleri madamın yanyana alınmış bir fotoğrafilerini gör- düm, İktsi de mütebessim çehreli, zin- de ve sağlam edalı, rahat ve mes'ut Sörünüşlü, şık ve itinalı giyinişli idi Bir zamanlar hayli methüsena edi- Leh Mareşalinden artık #rtkım sy- Gördüğüm Tesmin altında — ya yazılı idi. mligiy Ride halen Roma saya harekel edecek ve Pi gecektir. Oh ne âlü! Azirim, Folonyalı Mareşal! Sana, hir kağ satırlık bir açık meklup yazmak- zi kendimi alamadım. Çünkü, belki sen, bizi pek tanımazsın dın, çok yakından fanırlar.. Bizim ka- nımızda kaynıyan öyle bir cevher var- t Ki tâ maaklarda bile ola namect- lklere karşı isyan düyarız. Biz, Türkler böşleyirdir. Senin de hareketini beğenmedim. Daha Polonya orduları çarbışırken, sen. Romanyada soluğu aldın. Malbuki, © orduların başkumandanı değil miydin?. — Haydi, diyelim, Iyi bir müdafaa plânı yapıp farla “dayanamadın; buna, beceriksiz. Hüine, bilgisizliğine verelim. — Fakat, sonuna kadar harbedip kahramanlık, mertlik de yapamaz miydın. Bana öyle gelir ki, sen şimdi, Mareşal değil, li meşakkatleri zatlinizi ve mühterem Fefikanızı fazlara rahatsız etti. Ne o- dardu, Polonya ordusunda, allı, yeşilli, dallı çiçekli, xüslü püslü üniforma â- dekleri çıkaracağına, son nefer kalın- cıya kadar döğüşmesini bilen bir baş- kumandanlık karakteri — yaratsaydın; mne çıkardı sanki, bu uğurda öleydin! REŞAD FEYZİ haliharbin KÜÇÜK HABER u;ı:l * den sınıf fazla olmaması yıl gibi, 45 * Je tetkik ediliyor. Dün Karadenizde Kefken bir mayn gi * İstanbulla Mudanya arasında farifesine güre soferlerin yarın t: kine başlanacaktır. * Dün Silivridi ayva irmiştür. Valı Kırd ve bir nutuk söylemi: * Arnavutköyünde otu aninde iki kişi sergiyi n Emin ve bir birahanede * idaresinin — bütün kadroları kat'i şeklin bir memur açıkta kaln * Afyotkarahisarının Akçışar k yünde bir yangım çıkmış, yedi kişi dir diri yanmıştır * Resmi daire ve mücssesı Denizyolları alınıştır memür- rını bugün yeni barem * Ka elrma * Edebiyat fakültesin al I AVRURA HARBİNİN YENİ MESELELERİ Fakat, ecda- | ordusunu birakmış bir | Sahaflar çarşısı Beyazıt meydanı açılır- ken yıktırılacak İstarbul belediyesi Beyazıt mey- deninin gayet güzel bir şekilde tanzim; için harekete geçmiştir. İnkılâp müzesini temamen mı dana çıkaracak olan geniş mik « istimlâk hareketlerinden Beyazıt camlinin de etra - finın açılması ve güzel ark haline ifrağ olunması içir civarındaki kahve, lokanta v ango bayü dükkânları n istiinlâk olunarak yıkılması i- tetkikler ulmaktadır. Bu | | | le meşhur| “dü'çrtaden Ka aktır. Belediye Beyazıt anan tamzim, tevsi ve güzel- çin Belediye imar ında | milyon tahsis yetiştirilccek Orm geçme le fa mühendis manlarımızın inden sonr n nuavink yaç olduğu anlaşılmıştır Bu maksatla orman u ve Boludaki küçük| gibi diğer bazı mıntakalarda da «orman mühendis, muavini» yetiştirecek üç sene Uzan vadeli emlâk satışları murların ve bilhassa az k- kın ev sahibi olmalarını k ve Eytam ban- afından yapılar «Uzun çoğaltılmsar k edelleri 8 etile yapı büyük bir Tağbet gö Halk hamamları Bledi. liği muhtelif da <Halk hamamlarıs n teşebbüse geç Üsk aktır halk 75-5 kuru: nebilecektir. san kurları tede Hisan sinden sınıfta kalanlar pek azdır. p Üniversite talebesinde| üne Hsana karşt olan alâ- kalarının artmasıdır. Halbuki İstanbul Üniversitesine ait muhtelif dekan ve profesörle - eden lisan derslerinin kaldırı! lehinde bir cereyan vardır. | biyet profor , Mustafa Bgetirilecektir * Dahiliye ihat | r tamümde fazla masraflara meydan leme emiştir. — | Küçük İzlandanın lâkırdısı çıktı Allas denizinin şimelinde — İztanda adı verilmiş 152 bin küsur kileme murabbamda ve 100,000 küsur müfu dük bir adacık vardır. Halkı balıkçi hıkla g riyet ve istiklâle çok bağlı olan dalıların bin senelik bir. parlâmento hayalı vardır. İzlanda parlâmentosu - mün Bininci yıldönümü birkaç evvel tes'ik edilmek vesilesile © zaman adaya ve adalılara dair dünya matbu- alında hayli malümat verilmişti. Ba- Kin İrlandanın bahsi san senelerin Av- rupa politika Heminin — dedikoduları arasına da karışl. Bundan kimbilir adalılar me kadar Üzülmüşlerdir. Çünkü Almanların İslandada tay- yare kararçâhı yapmak istemekle ori dan günün birinde Amerika kıt'asına, Kanadaya kadar tayyare göndererek Domba alması ihtimalinden bahsedil- meğe başladı. Bunun etrafmda neşri- yat artlı. Almanların bir gün Amerika kıl'a- sına da taarraz emelleri beslediği söy- lendi, hayli yazılar yazıldı. Avrupada harp çıkmca İzlandanın nan sebebini anlamakta ge-| bahsi yine fazelendi. İslanda hükü - meti bitaraf kalıyor. Bu bitaraflığını — ©, kızlardan birini seviyor, | Muhalaza icin tedbirler alıyor. Va - dedi, pınar başına boş yere gitme- miştir İşte, şimdi de Hüseynin sesi, Kızlar gülüşüyorlar. Hüseyin mani sölüyor: BSazımızı ele alıp çalalım. Çareslz derilere çare bulalım. Sabahta, seherde yoldaş olalım, Ba; de burada kal benim için. Kayanın ar saklanan Mehmet bu mani duyunca fena Halde sinirlendi. Kızlardan yi birine lâf (Devamı var) bancı harp zemilerinin, harp tayyare- lerinin adaya gelip gitmesini istemi - yor, Balık ihracatını tahdit ediyor. Bu neşriyat Kanadalıları düşüm dürdü. Bugün Kanadalıların anavalan İn- zillereye olan merbütiyetlerini zöster- mek İçin Almanyaya karşı harbe gir- miş olmaları istikbalin türlü tehlikeli ihtimalleri düşünüldüğündendir; diye neşriyala zirişildi. Geçen umumi harp- te 40 bin Kanadalı ölmüş. 141 bin K madalı yaralanmış olduğunu İngilirler söylüyorlar. gimdi yine Kanadalılar harbe girmekle tereddii etmemişler. bu harp göze almışlardır. Hem de Kanadanın bu selerki harp- de oymyacağı rul gecen umumi harpte kinden çok mühlm olacak diyorlar, Çünkü Kanadanın bugünkü İklısadi vaziyeti büyük bir ehemmiyet kazan- miştir in mülyonlarca para surfını | Birinci derecede zahire yetiştirmek- te Kanada başla geliyor. silâh, mü - kimmat yaparak İngiltereye gönder - mekte de Kanada birinci gelecektir. En yeni malümata göre Kanada dün- yanın Ihtiyacına lâzım olan nikelin yüz de 90 miktarını istihral etmektedir. Al- tın çıkarmakta da Kanada dünyada üçüncü zeliyor. Kanadanın bu seferki Avrüpa har bine ne kadar asker loplayıp gönde- receğini kendisi bilir, Geçen harple €20 bin kişi toplayarak Avrupaya zönder- mişti. Bu sefer daha çok gönderebile- | ceği söyleniyor. | İngilir imparatorluğunun diğer mü- him bir parcası olan Avustralyanın da anavalan olan İngillereye gönderil - mek üzere axker topladığı anlaşılıyor. Yakında 40,000 askeri yetiştirilerek İn- Kiltereye gönderileceği bildirilmiştir. Ondan bir ay sonta da bir bu kadar daha asker yetiştirilecektir. İngillerenin harbe girmesi domin yonlarca da muvafık görüldüğü, bü- hama kaydedilmekledir. Fakat Kana- danin oynuyacağı rol bu sefer — daha kaymetli sayılıyor. Çünkü daha geçen senedenberi İngilterede ileri sürülen fikirler hep büyük tayyare fabrika - larının Kanadada yapılarak öğer Av- Tupada harp çıkar da İngiltere de ka- Tacak olursa oradan getirilmesi mer- kezinde idi, Geçem seneki Avrupa buh- ravında bu cihet düşünüldüğü gibi bur sene de İngtltere harbe zirmiş bulu - nuyar, ALİ KEMAL SUNMAN Bugünkü şartlar altında devletler Harbi, bir dram veya bir facla ha- Hinde dahi tavsif edebiliriz. Dramla- rın veya fadlaların oyumadığı suhne- Trim mühleşem, — cazlbeli, — heybetll' Gekorları, seyredenleri içinde ve ar- kasındaki tesitatı, sağlamlığını etini düşünmede ve a sevkeylemez. Alelâmum, bütüm oyunlarda seyirellerin vazi - yetleri bu darıdadır. Güreş yapan pehlivanların, yarışa çıkarılan at - darın, üstündeki — binlellerin — dahili bünyelerini, hastalıklarını, hayatları- nin, taviyellerinin zayıf ve çürük kı- M seyirellerden bir kısmı bir an için belki de fikrinden geçirir, fa- kal hesaplamaz, fazla düşünmez. ki- 4, hangi el geleceğini alâka ve heyecanla takibe koyulur. Drami veya £ oynuyanlar, pehlivanlar, yarış atları üzerlerinde bulunanlar dahi, bu anda ve zamanda kendi iç bünyelerini, durumlarını he- taplamazlar, Yenmek, birinci gel - meklen başka bir şey düşünemerle Garp cephesindeki büyük — harbıl sevk ve idare eden Krkânıharbiye he yetleri, kumandanlarta birlikte çar - aşan askerler dahi bu vaziyetledir. | ler, Fakat, cephelerdeki muvaflaki - yelin müsbet veya menfi — neticesi zafer veya mağlübiyet, daha ziyado iç bünyenin, harp yapan milletin da- hili vaziyetinin kuvveli, — metaneti, sağlamlığı veya çürüklüğü e ölçü - bür, Mukayeselerimizi yaparken, mu - hakomelerimize göre neticeler — clde etmeğe, hükümlerimizi vermeğe ça- daşirken, harp yapan devletlerin — ve mülletlerin iç bünyelerini, dahili du- Tumlarını dalma ölçü olarak kullan - mamız İâzımdır. Harbin başlamasındanberi bir ay 35 milyonluk Polonya milleti taksim geçli mağlüp ve muzmahil bile edildiği halde, İnçlltere tayyare- leri, nazi Aln ikima atlığı mil- yonlarca beyanmamenin sayısına, y ni mülyonları ilâve etmek faaliyeti ile meşrul bulunuyor. Alman milletine değli, Almanya - dakl bazünkü rejime. hitlerieme kar- sı harp yapıldığımı beyan edeti Nazır Misler Antonyo Eden ve arkada Alman milletini burünkü idare erkâ- Bi ve Hitlerizm aleyhine Byana, ih- ülâle teşvik ederek, bu suretle harp cephesinin borulmasını temin ile za- fere kavuşmak gayesini takip edi- yorlar Almanyada erzak ax, iptidal mad- dö stokları urun sürecek harp - için KÂf Geğli, Iktısadi Abluka devam c - decek, sonuna kadar — mükavemet keyfiyeti müçhul ve kara külfetler de. Başka türlü dahlli tehlikelerin, İn- giltere ve Fransada dahi bulunmadı- iddia eylemek basli — ve yersiz düşüncedir. Bir kimsenin ne müdafliyiz, ne de hasını, yalnızca, vaziyeti güründüğü gibi tetkike, anlatmağa çalışmakla - ” yar. düğu nya he Hapishanenin yıkılması işi bitti bsi umumi hapishanesinin yıkılması işi tamamile bitirilmiş Yıkılma işile vj e ustalar en iç k larca pirenin isti ramışlar ve ancak kilolarca haşa- rat öldürücü ecza kullanı sonra buralara girip çalışabilmiş- lerdir. Buradan çıkan taş, tahta, pencere, kapı ve saire gibi enkaz halka satılmaktadır. Bilhasi nbul lendikten sonra yeni adliye sa inşaatı için tesviyel türabiy sür'atle buşlanacaktır. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Hastahanelerde Alınan 25 Kuruş Şehremininde Bayan Hacer isninde Üç çocuk anas, dul bir kadın dün matbasmıza derek gu şikâyette bulundu. «— Çocuklarımdan ikisi üstüs- te hastalandılar. Bunları muaye- ne 've tedavi ettirmek üzene bele- diye hastanelerinden birine gö - türdüm. 25 er kuruş ücret istedi ler. Bitlabi veremediğimden bak- tıramadım. O vakit: Fakir oldu- ğuma dair ilmühaber — getirmem icap ettiğini söylediler. Bu ilmü- haberi #İmak için tam üç gün uğ- raştım. O vakte kadar da çocuk- larımın hastalığı “arttı. Bizim gibi fakirlerin her zaman muhtaş olduğu bu kabil d belediye haztanelerir haması utülünün kaldırılması adayaşlarımla alâkadarlardan rica ederim .e —e0 — oturan M e Rmye e a A aZ