IRASEYDAYA DÜŞEN iÇ VE ATEŞLİ AŞIKLAR Böyle zamanlarda da, başında aşk igüm esenler var. Dün bir gazete N uzadıya yazıyordu: Henlz 18 ya- bir mekteb çocuğu, 14 yaşında | kizı delice sevmakş. 14 yaşındakl | gökiden «parmak kadar - çocuk» | di. Se, uzatığıyalım.. İki sovdalı, du- | bürüyen başlarını birbirine daya- lar, düşünmüşle: - Ne yapalım?. Leylâ ile Mecnun gibi. görle demiş: Bensiz yaşıyamam.. Cevab vermiş: düşünmüşler ki, evlenmek i- | | yaşları müsaid değildir. — Öyle e kaçalım, demişler. ilkayet, başlarını almışlar, İslan - dan kaçmışlar.. Dağ, Cepe gitmiş - Fakat, nihayet — yakalanmışlar... gocukların vaziyeti tetkik . Çocuk 9i ne tatlı şeyi. ü ERVERLERİ DA DÖGÜŞÜRKEN... istiklâli yeniden temin edilecek.. c alaylar teşkll ediliyor. » valanlarını istilkdan f İngilizler de, Çekoslo- yeniden hayala doğacağını , Vatanperver Çekler takdi- dar, bir de Beneş conabları var, lır, Gayet rahat. Konforlu villâlarda — oturuyor, l #lemobil gezinlileri yapı- , Çek milliyetperverleri, Avrupada | , canlarını feda edecek - | , memleketi kurtaracaklar. Sonra, Buyurun efendim, başımıza ge- | , diyecekler.. Ve Beneşin bütün kayamet günlerinde yaplığı İş, A telgraf çekmeklen, mesaj göa- ikten ibaret olacak! âlâ memleket! BİR LÜGATCE ETMELİDİR. zime bir başka garelede Emk- | Ebüzsiyazade Velid İtalyanın ne ya- eağını sorüyor. Diyor ki: <Bizim kus fHimizce bir kere İtalya bile, yani tü tek başına idare eden Musolini bi- yarın ne yapacağını bilmamektedir. litler Lehislana girdikten sonra, Mu- olini için artık hâdisala hâkim olmak a geçmiş, bilâkis hâdisata tâbi Mlarak, onun sürükliyeceği yere git- mecburiyeti hasıl olmuştur.» # Sadri Ertem, Sovyet - Alman üdemi tcavüz muakedesini her türlü riva- bakmıyarak, bu iki . devlete fgi cepbe kurmuş olan devletlerin üfaatleri çerçevesinden tetkik et Jözımdır, diyor. Sovyetlerin ei fa işan edildiği gibi Polonya ve Ro- ayayı taksim etmesine imkân yok- . Realist bir güzle bakılırsa, ademi cavüz — muahedesinin metni değil, alâkadar devletlerin menfaatle- l korumak için yeniden — tertibler No. 39 4 Fakat bir sigara yakar insan öldüren bu kadar soğuk-) flı bir katile daha hiç rastla - B. esi konuşur gibi: — Haydi şu ağacın altına! dedi, yi ver orası! | u sözler birdenbire müthiş bir almıştı. Demek ki gangister- bu tenha yerde daha birçok NS öldürmüşlerdi. Maksi bu| | sözleri, sanki Templar'ın foto- | f abıyormuş gibi. gavet tabii ırla söylemişti. iz» bir an tereddüdi etti, so- | öğe başaldı. [ lümle tohdid edilen bir ada - j bınca)ı niçin itaat ettiğini | | li dah aiyi anlıyordu. üplar İki adamın aramnda | dibine geldi. Büyük bir me- cı... Arkasını ağaca verdi. | Wister adeti mucibince, Temp- n son tuvaletini yapmağa baş- defa göğsünün bütün düğ - ni çözdüler, gravatını çı - lllar, aöğsünü iyice açtılar, faksi dedi ki: azı lipler var, çelikten ye- iyiyorlar, kurşun işlemiyor, için seni de muayeneden uZ. şimdi Tempları” silâhla eden bir kişi idi, öteki düğ- fi cözmekle m*ııuldk Soför laks | bakıyorsanuz ki, hepsinin çıplak omuz- | Yarında, birer de küçük çanta sar - | Çemberlaynın ne kadar ihtiyatkâr ol- CUMHURİYET: dair gördüğüm — bi havadisin içinde —erefoşe — kelimesini gördüm. O gazetenin yazdığına göre, Eminimünde müteaddid «reloşs lar yı pılacakmış.. Ayıb değli ya, bu kelime- yi anlamadım. «Bilmemek değll, öğ- Tenmemek ayıbır Tehvasınca, Belediye İmar müdürlüğünden serayorum: Bu | Hana kalırsa, — İstanbul rini vukufla takib edebilmek için, be- lediye, bir de elüzatçer neşretmeli « dir. Yoksa, nasılsa öğrenebildiğim şu meşhur erefüje kelimesi «refoşe Un muhaffefi midir?. MAYOLU GENÇ KIZLARIN SIRTINDA GAZ MASKESİ Son gelen — Avrupa mecmuaları Karfb resimler gözümüze ilişli. Lond- rada, Hayd Parkın Lidosunda banye yapan genç kızlar, küçük çanlalar 1- çinde, bir de gaz maskesi taşıyarlar. Parkta dolaşan mayolu genç kızlara kayot Bu ihtiyal tedbiri fena birşey de- KÜt Fakat, şu modern barb iasanları ne gülünç hallere sokuyor. — Sarışın, Mavi gözlü, uzun boylu, sportmen y Pili, lâstik vücudlü Londra düberleri- nin, çıplak sırilarında — gac maskesl!. Aşık ve sevdalı şairler kadın tasviri ede ise, gar maskesini de | ÇEMBERLAYN BU SEFER ŞEMSİYESİNİ ALMADI Ajanslar, büyük bir ehemmiyet ve ciddiyetle şunu haber veriyorlar: eCemberlayn, evvelki gün Parisle | toplanan harb konseyine giderken meş- hur şemsiyesini yanına almamıştır.» İngiliz Başvekilinin şemsiyesi meş- hurdur. Dalma yanında taşır. Bu da, duğünün bir delilidir. Çekoslovakyayı Almanyaya terkeden Münih konfera sına ciderken, Çemberlaya, şemsiye - sinl yanına almıştı. Demek ki, artık, Çemberlaynin ih- diyati hareket itiyadını huraklığını, s0- muna kadar harbe karar verdiğini şem- siyesini bırakmasından anlıyabiliriz. ’IMMHI RA! l7 vücedi Betirmelerine mâni değilbir. Yunus Nadi boşlıyan harb karşısın- dâ Türkiyenin vaziyetini telkik edi- yor. Diyor ki: «Bu harp, Almanyaya göre mucib sebebleri itibarile yalnız bir Alman - Leh ihtilâfina münbasır bir harb olarak ancak bu datrado ber hangi bir neticeye varması gözününde tutuldukça kâr ve zarari mahdut ka- | dabilir. Fakat harp dairesinin büyü - | Taesi yalnız ve ancak ziyanı çoğultur.r YAKİT: Asim Us, Türkiyenin askeri nokta- /dan harp dışinda olduğunu, fakat ik- tasadi noktadan harp dışında kalmak, hiçbir memleketin elinde — olmadığını söylüyor. Her memleket az çok iktı » sadi harb dalresi içindedir. Bu itibarla Cumhuriyet hükümeti icab eden ilk tedbirleri almıştır. Bu bir başlaagıçtır. Avrupa harbinin uzun devam etmesi Ahtimali karşısında —alınan — tedbirler | genişletilecek, daha esaslı iklsadi mü- | GANGSTERLER CELLÂDI ZABITA ROMANI dü. Templar tam müsaid zamanın! geldiğine hükmetti. Artık bun - | dan sonra başka fırsat heklemek zamanı kalmamıştı. 'Teplar, sanki Co'ya yardım et- mek istiyormuş gibi. sola doğru eğildi ve sol kolu bir şimşek sür'atile uzandı, Şiddetle Con'nun 801 bileğini yakaladı. Gangister bu âni hamle karşısında — şaşırdı. fakat bir metreden Templara ateş etti. Kurşun geçti. Templar ayni zamanda, Co'nun, burnunun ortasına öyle bir yumruk. indirdi ki, burun kemiklerinin ça-) tırdadığı işitildi. Co bir hırıltı çin- de yere yuvarlanmak üzere iken Templar hemen kendini tuttu ve onun vücudünü Maksi'nin kur - sununa karşı siper tuttu. Fakat ayni zamanda bir el silâh patladı ve Templar sanki sağ om zundan birisinin şiddetle vurma: sına benzer bir his altında kaldı, Az sonra omzunda müthiş bir 1z- tırap duymağa başlamıştı. Sağ ko- lu tırnaklarına kadar uyuşmuş biydi. Con'nun baygın vücudüni daima kendisine siper kullanıyor- du. Hatta haydudun elindeki ta> bancanın elinden düştüğünü de hissetmişti. Ah şu yere düşen ta- bancayı, oracıkta gebermeden e- line geçirebilse.. Vurulmuş ol - duğunu hiasetmesine rağmen, he nüz kuvvetlerinin verinde oldu « POLİS MAHKEMELER Alacak Yüzünden Alacak yürzünden hemşerisi Ahmed ile kavga eden, onu döğen ve yiz den yaralıyan Konyalı kahveci Hasa- am mühakemesine, dün üçüncü sulh | veza, cürmümeşhud mahkemesi baş- lamıştır. Tddiaya mazaran, kahveci Hasan, ev- | velki gün, Sultanahmet parkı yanın. da tesadlif ettiği arkadaşı Ahmetten alacağı olan bir buçuk Hirayı istemiş, Ahmet vermeyince, ona fena sözlerle hakarette bulunmuş, bilâhare de hid- | detini yenemiyerek, hemşerisini yü- | vünden yaralamıştır. | Suçlu Hasan mahkemede sucunu in- kâr etmiş ve şunları süylemiştir. «— Ahmetlen paramı isledim, bor- cunü inkâr etti. Bu para meselesinden kendisile münakaşaya başladık.. Ah- met kırdı, vurmak İçin üzerime sal- | dırdı, ben geriye çekilince düştü, kaşı yarıldı. Yoksa bea onu yaralamadım.» | Sorguya çekilen şahillerin hepsi de Hasan aleyhinde şehadette bulunmuş- dardır. Mahkeme suçü sabil görmüş, | Hasamı 1 ay yedi gün hapis cezasına malıkâm etmiş, tevkifine karar ver- | miştir. Sığınak nümuneleri Modern bir sığınağın şekli kımıza göstermek ve bu suretle ev. veya müesseselerinde sığınak yap- fıracaklara en son sistem bir nü- müne olmak üzere Kızılay umümi| merkezi tarafından muhtelif şe - | hirlerde modern sığınaklar inşası kararlaştırılmıştır. Bunlardan birincisinin Ankara- da Yenişehirde yapılmasına baş - Tanmıştır. Yakında şehrimizde de ayni inşaata geçilecektir. KÜ * İktisad Vekili Hüsmü Çakır dün | Sümerbank İstanbul şubesine gelerek fabrikalarımızın çalışmaları, ham mad- | de ve işçi meselelerile meşgul olmuş- tür. Vekil yarın Ankaraya dönecektir, | * Belediye sarayı için inşa edilecek | yerde yapılacak istimlâkler için me- | nafli umumiye kararı istenecektir. — | * Teşrinievvelin birinde - Silivride açılacak hayvan sergisine Trakya u- | Taym müfettişi ve Trakya valileri da- vet edilmişlerdir. * İlk mekteb başmuallmleri, İlk Aedrişat müfetlişlerinln de, İştirakile | Birinci dik mektebde toplanarak yeni | dern yılına aid mühtelif meseleleri gö- rüşmüşlerdir. | OAARARARAAAAARARARARARDADA dafaa teşkilâti vücude getirilecektir. YENİ SABAN: K HABERLER Hüseyin Cahid Yalçın garp devlet- derinin harp gayelerinin ne alabilcce- Hini soruyor. Almanlar İngiliz ve Fron- | sız topraklarına tecavüzderi çel lar. Gelen telgraflar garp devletler nin bu oyuna aldanmadıkların: gös- teriyor. Lehistan harbi gimdi Çekös- lovak meselesini de kurcalamaklıdır. Bu harp Çeklr içim dölüyisili — bir nimet teşkil ediyor. İngiliz Başvekili ve Hariciye Nazırının naziliğin imhası hakkında söyledikleri sözler, Almany: için müthiş bir darbedir. Eğer İngil- | tere İle Fransa tehlikenin kendi xapı- darını çalmadığını düşünerek dâha - yade gaflet ve müsamaha gösterinicr- , muhakkâk ki nasyonal sasyalizm müthiş gayelerine erecekti. Kunu hissediyordu. Yalnız bir sa- niyenin binde biri kadar baygın- hık göstermdeğe gelmezdi. Fakat bu sırada Maksi ne ya- pıyordu? 'Templar hamleye geçtiği ıımın, dört adım ride ve biraz solda bulunuyvordu. Templar'ın ilk yum- ! ruğu Co'yu öyle bir vaziyete ge - tirmişti ki, Maksi ateş etsevdi ar- kadaşını vurmuş olacaktı. Şimdi Templar bir taraftan Co- nun vücudünü kendisine siper o- larak küllanıyor, bir taraftan da yetdeki silâhi almağa çalışıyardu.| Fakat kolunun ağrısı, daha uzun müddet gangisterin vücudünü si- per olarak kullanmasına maâğn! o- laçaktı. Birdinberi eğildi, tabancayı al- dı ve mütemadiyen Co'nun vüçu- dünü sağa sola sallayıp siper ha - linde kullanırken sesini yükseltli: — Maksi Allahına dua et, sana iki dakika izin veriyorum. — Müksi şoföre bağırdı: — Hunk! Nerdesin be hergele? Nerdesin? Templar, haydudun soförü ça- Bırdığını anlamıştı. Eğer şoför de gelirse, o zaman - Templar'ın işi bitikti. Haydud tekrar bağırdı: — Hunk! Hunk! Haydud gözlerini Templardan ayırmamak için başını geriye çe- /— gçevirmiyordu. | |Sahilde bir kilometrelik Eminönü Unkapanı rıhtım yapılacak Prostun hazırladığı imar pro - jesine nazaran Eminönünden U kapanına kadar açılacak geniş as- falt ceddenin tamamen sahili ta- kib etmesi tensib olunmuştur. Bu- luğu bir kilometre olarak tesbit - dilmiştir. Belediye imaz işleri mü zarlamak ve hududlarını da tayin ederek dün istimlâk mü - dürlüğüne vermişlerdi bir atraftan E- işi de- | ten şeh - rin en işlek bir İş ve ticaret mer- kezinde bulunan bu yeni cadde- nin sür'atle açılmasını karatlaş - tırmıştır. Bu münasebetle istim - lük mük ıkılacak dükkân ve hanların sayısını haritaya göre mahall | decektir. Bilâhare — yıkma İşine sür'atle başlanacaktır Bu suretle «Balıkpazarı» nın darlığından dolayı meşhür kala - balığı ve araba, otomobil izdihamı ile ticari nakliyat zorluğu da tarihe karışacaktır. | MeER ae Tapudaki mahkemeler gümrük binasına taşınıyor Sultanahmeddeki ne taşınan mahkemı binasına uzaklığı hakkında avu - * atlar tarafından Adliye Vekâleti- ne yapılan müracaat üzerine biz- zat Adliye Vekilimiz Fethi Okyar dâ dün bu işi mahallinde tetkik etmiştir. Neticede mezkür mahkemelerin | sür'atle Sirkecideki gümrük bi - pasına nakli kararlaştırılmıştır. | Nakil işine hemen başlanacaktır. Mete caddesinde çocuk bahçesi 'Taksimde Mete caddesinde pılacak çocuk bahçesi pr zırlanmıştır. Bu civarda bahçede başka küçük bir park vücude ge- tirilmesi de kararlaştı: rıca bu caddeden Gazhaneye ka - dar imtidad eden sırt tamamen çlanacaktır. Halkın vazifeleri İhtikâr mevzuunda halka düşen va- zifeler, devlet ve belediye teşkilâtının vazifelerinden daha a1 değildir. Bir- çok maddeler, az ve çok fiatlarımı ar- farmışlardır. Kontrol vazifesile mü - kellef olan teşekkül — ve elemanların, bülün bunların kepsinden Haberdar | olmasıma imkân yoktur. Binsenaleyh, halk, kendisinden fazla para istiyen küccar veya ennalı en yakın alâkadar | daireye haber vermelidir. Halk, ağsı | yette kalmamalı, boy- | mühtekirin istediğini ver- memelidir. Çünkü, halkın, muhtekirin arzularına iakıyadı. düzenbazları bu ziyade — teşvik — edici BURHAN CEVAD Şoför artık arabasının Üüzerine ekilmiş vaziyette değildi. Maksi - nin imdad seslerine de cevab ver- miyordu. Şoföt otomobilin yanın- da sanki uyuyarmuş gibi yöre u- zanmıştı. 'Tam o siradâ Templar, Maksinin arkasındam doğru bir kadın haya- letinin belirdiğini gördü.-Haya - | Jet gessiz, sadasız yaklaştı ve dedi ki: — Maksi ateş etme! Büyük pat- | rondan emir getirdim. Maksi biran durakladı. Fakat ta- bancasının namlısını Co'nun az - kasına saklanan Templar'dan hiç 8 nyordu. Başını hiç arkaya çevirmedi: — Ne var, ne oluyor? — Benim, ben! Fay Edvars! * Templar geniş bir nefes aldı, O dakika hissettiklerini tarif etme- ğe hiç bir kelime muktedir değil- dir. Ölümün kara meleği siyah ka- nadile yüzünü okşadıktan sonra, bir. adamın tekrar hayata mek Tidine kovuşması. hakikaten ke- l Timelerle- tarif edilemiyecek bir * şeydir. Templar, sanki bir rüyada imiş gibi Maksi'nin boğuk sesini işitt: — Sen buraya nasıl geldin” Genç kadın: — Yürüyerek geldim, dedi, işi- tiyorsun değil mi? Büyük putron bu adamı bırakmanızi emretti, — Öyle atmma.. Öyle amma.. Maksi kadının bu sözlerine inan- mayor gibiydi. — Öyle amma, dedi, Co'yu öldürdü, baksana, (Devamı var) | “Ordularda manevi kuvvet Bir ordunun en büyük kuvvellerin. dea biri de manevi kuvvetlir. Manevi- yatı bozulmuş olan kit'alar harbede- mezler, ellerindeki silâhları kullana- marlar, Polonya ordusu, bu bakımdan çok takdire lâyık bir cesaret gösler - mektedir. Değme milletlerin ordusun- da maneviyat denen şey kadar kud - ret yoktar. 1914 harbine başlıran Kayserin Al- man ordusunda maneviyat yoktu, de- nemez, Fakat, 1939 mazi Almanyası - Hi kıl'aları ordusunda — maneviyalın © kadar kâfi olmadığı, uzaktan dahi anlaşılıyor. Meselâ, Alman şelleri, birçok ha- kikatleri, ordudan saklamağa —lücam #örüyorlar, Gelen haberlere göre, Po- lonyada çarpışan — Alman kıl'alarına, İtalyanın da beraber — harbe girdiği, Hattâ Sövyetlerin kendilerile — birlik olduğu söyleniyormuş.. Buna mukabil de, İngillere ve Fransanın Almanyaya harb ilân ettiği gizli tutuluyormuş.. Vine, dünkü haberler arasında ea yayanı dikkat olanı şu idi: İngilie tay- | yarelerinin —attıkları — beyannameleri okuduğu görülen herhangi bir Alman derhal idam olunacakmış.. Ordu içinde ve şehirlerde, propaganda nerareti akıl ve hayale gelmiyocek şekilde çalışıyor. — Pakai, kulak kabilinden kalıyor. Yani, mazır ekselâns Göbels, müssadelerile, bi işle muvaffak olamamaktadır. Bütün bu hâdiseler, Alman şefle - rinin, kıl'aların manevi kuvvetine, şu- uruna güvenemediklerini isbat eder. Binbir. tekayyüdala rağmen, gizlen - meğe çalışılan hâkikatleri her Alma- min, ne yapıp yapıp öğrendiğini kabul etmek Küzımdır. Zaten, Alman şefleri de bunu aihayel idrak etmiş bulunu- yorlar. Mareşal Görlnzin xon söyledi- H muluk, yıllardır çalışan nasi propa- gandasının Hlâsinın İtirafı değil mi di REŞAD FEYZİ Usülsüz diploma veren bir muallim Divanyolundaki bir muallim tar: diploma verildi ndar süz maarif müdür - usi Alman | dershanede | ni HARĞINİÇIKARDIGIV MEĞ_ıağ_Eâ—] Almanya petrol arıvor |Rusyanın çıkarıp göndereceği petroller acaba Maske (B satışları Kundak çocukları için de maskeler yapılacak erkezi, zehirli | Tağbet üzerine evvelki gün yeni « | den iki yerde de maske - satışına | batlam suretle maske sir tılan yerler 17 den 19 a çıkmışlır. ine yarıyabileceği görülerek her yaştaki çocuklar için de maske ye-| pılmasına başlanmıştır. Ayrıca kundak çocuklarına da maskeler imal olunacak ve henüz doğmüş yeni Yavrular için de an- ne veya sütninesi ile bereber ço- cuğu içine alan cibinlik seklinde maske tertibatı da vücude geti rilerek yakında satışa çıkarıla « caklır. ——— sirçarşısı esnafı yer isliyor| Mısir çarşısının menafli umü - miye namına Belediyece istimlâk kararının Duhiliye letince 148-| dik olunması tekmil Mısır carşısı dükkâncılarile esnafını 1 sürmüştür. Çoğu yarım asıra yakın bir za- mandanberi mezkür çarşıdaki dük- kânlarında hayatlarını kazanmak- ta olan müteaddid esnaf Beledi - yeye müracaat ederek kendileri - | he bir yer gösterilmesini istenleği kararlaştırmışlardır. Tasdik kara- rının duyülması ile beraber evvel- ki günden itibaren civardaki han ve dükkânlarda da büyük bir kira ihtikârı başlamıştır. | Esnaf bu hususta da Belediyenin! nazarı dikkatini — celbedecek ve Eminönündeki bir kısım dükkân- cılar gibi ayni sebebden mağdur edilmemelerini Belediyeden isti « yecektir. haber alınarak he- geçilmiştir Neticede mezkür muallim hak- kında takibat açılmıstır. Vilâyet makamı da şimdiye kadar veril - miş olan bu? diplomalar — kimin elinde görülürse hük z addü- lunarak iptal edilmesini dün alâ- | kadarlara resmen tebliğ etmiştir. unda! Almanyanın ihtiyacına kâfi gelecek mi? | Almanya Lhistana taarruz etti. İn- Kiltere ile Pransa da onu karşı harp açtılar. Almanya bu iki garp devleti. ni hürbe gireceğini tahmin eli dü. Fakat harp artık baştamış, devam ediyor Almanya yiyecegini, fabrikals. rına lâzim ölan mevaddi İptidaiyeyi nereden bulacağını düşünmek mecbü- riyetindedir. Büyle olunca acaba 23 - Bustosta Aktedilmiş glan Rüs - Alıman anlaşması Almanya için elzem olan maddeleri Rusyadan temine kâli ge- lecek midir?. Almanyanın en ziyade Rusyadan'almak islediği madde pet- roldür Bünün hesabini “Prankfürter Zeltung islmli Alman gazeçesi yapmışlır. 926 da Rusyanın petcol istihsalâtı 10,448,500 Yo1 olmuştu. 936 de Ho 29,300,000 ton — ulmuştur. — Ne kadar artlığı görülüşor. Fakat Rusyarın da peteole büyük bir ihtiyacı vardır. Öye de ki 926 e nisbetle — Rusyada petrol istihsalâtı yüzde 200 arttığı ha de Rusyanın Alınanyaya olan ihracatı bülüsdü bundan vonra ne oldeuğı çok düşünütüyor. yanIN Peköl İstihsalâtı yükarıda geçen 29 milyon küsur tondan fazla olmgımışlır. Halbukı bu miktar ezasan 936 senesinden kaları derecedir. Çünkü © seneki istihsalâi 29,200,000 tandur, 938 deki istihsülât ise 20,200,000 ton ol. Mmuştur. 100,000 tt bir dark var. Almanlar istiyorlar ki Rusyada is- tihsalât artsın. Daha çok calışılsin ve Saire., Almanyanın — Rusyadan temin cimek islediği petrol mikları senede azaml 10,000,000 tondur. İşte bunün temin edilip edilemiyeceği şimdi bir meseledir. Çünkü Rusyanın çıkardığı petrellerin mühim bir kısmını kendi sarfetmesi lâzım geliyor. Rusyanın da- ha birçak işleümemiş petrol” memba- ları vardır. Fakal bunları İşletmek için hem zaman lâzim, hem de vesait. Çı- karılan petrolün makli 'de ayrıca bü- yük bir meseledir. Almanların dedi- Kine göre Rusyada 937 de çıkarılan petrolden şimendilerle nakledilen mik- tarın 56,000 tonu, nehirlerden nakle- dilen miktarın da 177,000 tan vesdtitin iyi olmaması yüzünden dükülmüş, sa- çılmaş, ziyan olmuştur. 908 senesinde de petrollerin nakli için sarfedilen pa- Ta 1,000,000,000 rablaye çıkmışlır. Almanların dediğine göce bu istih- galâtı hem çoğaltmak, hem de ziyan olmaktan kurtarmak mümkündür. On- lara göre Rusyadan Almanyaya pot - örolün nakli meselesi bundan sanra dü- ha ehemimiyet alacaktır. Rusyadan Al- Vmanyaya geçen 980 senesinde gönde- | rülen petrol ve ondan çıkarılan öiğer ham maddeler 14826811 ton olup yi- ne petrolden Çıkarılan yağ ve yanan maddelerden de 2,640,552 ton mevaddı iptidalye — sevkedilmiştir ki — yekânu 4,968,M2 tan ediyor. Halbuki harb ha- ünde bu kadarı kâli gelmiyecektir. O- nün için Almanları bugün çok düşüne düren bit mevele de Kusyadaki pet - | röllerden. istifadeyi azami — dereceye massıl çıkarmaktır. Rusyanın en büyük petrol kuyuları | Kalkasyadadır. Diğer yerlerinde de vardır. Hlele Almanların dediğine güre daha birçok işlenilmemiş yerler bulu- nuyor. Fakal Rusyada bügünkü n | ün yüzde 90 miktarı Kat - yulardan çıkarılmaktadır, düşünüyarları — Senede | Rüsyadan 10,000,000 twu petrol alnak kabil olscuk deretede istihenlât artlı- Dözidıği tarzedilse bile acgba bunu' Als | manyaya — istendiği gibi — nakletmek mümkün müdür?. Yine Kafkasyadaki petrot boruları Körüdenize inmekte- dir, Fakat bu yaldan Almanların is- Gfüdesi nümkün değildir. O halde Rus | Petrollerini Almanyaya nakeetmek için ancak şimendifer vasıtası kelıyor de- mektin. Yani bütün Rusyayı baştan ( baaa cenubdan şimale dolaşarak Bal- tık sahilinde bir kmana varışak, ora- | dan da bu kiymetli maddei iptidaiyeyi Almanyaya gelirmek Jâzım gelecek. * Bütün ba hesablara bakılırsa Al - manyanın muhtaç olduğu mevaddı ip- bdaiyeyi ve bilhassa petrolü Rusyadan temin ve tedarik etmek kabil olarağı babsinde bütün Almanlar ittifak et miş bulunmuyorlar demektir, Yukarıda ismi geçen Alman gaze - desi bu mevzu Üzerinde muhtelif he- saplar yürüterek bunları 21 ağustosta neşretmiştir. Neşredilen rakamlar ge- rek Almanyada ve gerek Ruryada tu- tulan istatistiklere göredir. Rus - Al- man muahedesinin 23 uğustasta imza- sandan evvel bu rakamların neşredil- diğine göre © zaman Almanların Rus Perollerinden ne süretle istifadeyi dü- şündükleri bundan da — anlaşılabilir. Netice şu çıkıyor ki Rusyanın kendi pelrollerine kendinin de ihtiyacı var- dur. Almanyaya 10 milyon ton petro- Tün çıkarılıp - gönderilmesi — meselesi kolay halledileceğe benzemiyor, ALİ KEMAL SUNMAN Ddi SO Cephe gerisindeki'kz Yazami Ahined Şül Bugün vam 14 bağı yanyana iki nevl karp de- ediyor; Biri cephelerdeki ha uşma, diğeri de cephe gerilerin- Ü de ve bilhassa harp haricinde — kalaa memleketlerin topraklarında yapılan mücadele, Bu ikinci harp birincisin. den dühâ az ehemmiyetli - değildir. Çünkü burada kazanılıp kaybedile- cek olan emeydan mühazebeleri> tep- helerdeki boğuşma üzerine müeesir 0- dacaktır. İhgiliz islihbarat teşkilâtınin be - deti, Alman mülletinin nazi partisi di- rijanları hakkındaki itimadını sars - maktır, Filhakika bunu temin etmek için de vaziyeti olduğu gibi anlatmak kâfidir. Senelerderberi Alman mille- tinin kulakları tıkanmış, dili bağlân- miş, gözleri kapanınışlır. Dünya hüs diseleri, Nazi partisinin istediği şekil- de gösteriliyor. Binaenaleyh eğer vi xiyet olduğu şekilde etkârı umumiyo- ye arzedilecek olursa, İngilizlerin dü- #ündüklerine göre, Alman milletinin gözü açılarak büyük harpte olduğu bi, dirijanlarına karşı ayaklanacaktır. Bunun içindir ki Almanya Üzerine milyonlarca — beyanname atılmaktu - dır. Alman propaganda teşkilütinin ha- deti, herşeyden evvel kendi efkârı u- mümiyelerini İngiliz ve Fransız pro- pogandasına kârşı korumaktır. Bir defa radyo ile yabancı istasyonların dinle- nilmesi menedilmiştir, İngiliz tayy releri tarafından atılan beyannamele- na müstel- Sonra Almanya matbuatı ve n Tadyoları, Alman halkına hâ- diseleri nazi görüşile anlatmaktâ ve Sit etmektedir Alman prapagandasının pek ziyade üzerine düştüğü diğer bir mesele de İngilterenin ve Fransanın harp yap - mıyacakları keyfiyetidir. Bu, Polonya- man da harp yapmıyaceği ve Çeke vakya gibi teslim olacağı faraziyesile başladı. Harbe tekaddüm eden h lar zarfındaki hazıclığın bütün ma bu idi. Almanya yetmiş firka askeri Polonya bududu Üüzerine tahşit ettik- tan sonra Hitler Polonya Hariciye Na- zarı Beck'l - İsml zikretilmemekle be- raber bu zatın gitmesi bekleniyordu « Berline davet etti. Dikkate lâyıktır ki Kidecek olan adamın tam salâhiyetii ye yalnız müzakereye değii, İmzaya da hazır olmasında israr ediliyordu. Tıpkı Şuşalg ve Haha'nın — güttükleri gihi. Beck, kendisi gitmeyip de müzakereye Berlindeki Polonya sefirini memur e- dince, Hitler hiddetine kapılarak Po- boyayı istilâ etti. Fakat hâlâ İngilte- renin Arkadan gekmiyeceğini ümit e- diyordu. İngiltere de iştirak. edince, Fransanın iştirakine mâni olmuya çı lıştı. Buna da mâni olamayınca şimdi İngitterenin ve Fransanın hurbi ilân etmekle berabar, ciddi surette düğüş- aiyecekleri iddia ediliyor. Garp cup- besindeki #üratejik vaziyet dolayısile aökeri harekâtin yavaş yürümesinden de bu uğurda istifade edilmesi unü - tulmamaktadır. Fakat bir tayaftan ber safbasının ar- Kkasısıra yanlış ve yulan olduğu anla- gılan bu propaganda devam ederken, diğer taraftan da İngilizler ve Fran- zlar ciddi döğüş için bazırlanmakta- . İngiltenenin bu işte pek ciddi olduğundan usla şüpha adilemez. Pran- sa da İngillere ile mütesanit hareket etmektedir. Esasen İngilizler sulh şari- larını da tesbil etlmiş bulunuyorları Hitler çekilinciye ve Hitlerizmin teh- didi bertaraf edilinciye kadar döğü- şeceğiz diyorlar. Evvelki gün Fransız toptaklarında iki devlet başvekillerinin nin de iştiraklle harp konseyi ilk iç- tunsmnı yapikıştır. — İngiliz - başvekili, Landraya geri dündükten sonra avam kamarasında yaptığı beyanatta İngi- Vö - Pransiz tösünüdünü şu sözlerle tebarliz ettirmiştir. — Frunsız müttefiklerimiz de upkı bizim Ygibi barışı seviyorlar. — Pakat Hitlerizin tehdidi bertaraf edilmedik- çe barışın mevcüd olmuyacağına Bi- zim Kadar onlar da kani bulunuyo; lar, Garib tecellidir ki bu söz Münih an- daşmasının yildönümünde süylenmiştir. Ve Hitlerizmin idam hükmünü dünya- ya ilân eden bu Sözde propaganda - dan ziyade aldatılmış bir adamın gay- z ve kini ile takviye edilmiş azmi Be- zilmektedir. ÇAĞIRI Müddeiumumilikten: İstanbulda bulunduğu anlaşılan Erzincan sulh H. Hasan Fehmi Eğmenin hamen memuriyetimize müraçaati. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Hanımeli sigaraları Bir bayan okuyucumuz yazıyar: «Ben öledenberi Hanımeli si- garası içerim. Fakal bu sigaralar sen günlerde taş gibi sert bir hal- de imal ediliyor. iyok. Zaten ince yumuşatmak İcab etliği, zaman, kâğıd parçalanmakla ve sigaralar dağılmaktadır. Acaba İnlisar Tasi bu. sigaraların - daha şak bir halde imal edilebilmesini