f | Fatih Birgün Zagnos Paşayı Çağırdı Ve Sordu Acaba İstanbulun Muhasarası ve Fethi İçin Vakit Müsaid mi Dersin? Onu Öğrenmek İstiyorum İkinci Mehmed, bir gün Zağnosi Paşayı çağırarak sordu: — Paşa; İstanbulun muhasara ve fethi için vakit müsald mi dersin? Zağnos Paşa, kulağı delik bir adamdı. Sonna, Padişaha sadık bir ende idi, Vezirlâzam Halil Paşa le her nekadar sureta iyi idilerse © içten birbirlerinin hasmı bia- sanı bulunuyorlardı. - Zağnos Paşa, Padişahın İstan - 1 üzerindeki fikirlerini blüiyor- » Yabancısı olmadığı bu mese- üzerinde söz — söyliyebilirdi. rhal cevab verdi: - Padişahım; artık düracak ne Mit - Ben de öyle düşünüyorum.. - Papanın Tuna üzerinden bir salib tertibi fikri suya düş- ' bulunuyor. Yapsa yapsa, İs- “eker yollıyabilir.. Evet, Sırp ve Macar Krolları| viş bulunuyor.. Kıpırdayamaz- d, Bizim de sayel şahanelerin- sazırlığımız tamamdır.. Yok... Deha yapılacak çok er var.. dedi. e— ” — Türk Toprağının Her Karışı Türk Ordusunun Kefaleti Altındadır.. ıtla Rumeli hisarı kalesinin l isını takarrür etlirdiklerini niyordu. İstanbul kalelerini &-| toplar dökerek yıkmak fikrin- a de habersizdi. Halbuki, Padişahla Karabulut asında Rumelihisarının — inşası takarrür otmişti. Bu kale, icabın- da Türk ordularının gerek ric'at- leri esnasında ve gerekse taarruz ve muhasaraları zamanında sev- külceyşi bir merkez olacaktı. Son- ra da Karadenizden Bizans üzeri- ne gelecek imdadı keamiş bulu - nacaktı. Padişah, Karabulutla ikinci bir! mühim meseleyi de hal ve fasley-| lemişti. Ağır top dökmek... Bizans İmparatorunun yanında Usban namında Macarlı bir mü- hendis vardı. Bu adam İmpara - tor Kostantine toplar dökmüştü. Üstad bir adam olduğu işitilmişti.| Türklerde de top döken mü - hendisler vardı. Hatta, Fatihin Babamı sultan Murad zamanında bile birçok toplar dökülmüştü. Fakat, Fatihin istediği İstanbul| kalelenini bir iki vuruşta darma- dağın edip büyük godikler açabi- lecek ağır toplar döktürmekti. Padişah, İstanbuldaki casusları vasıtasile Urban'ı el altından av- lamıştı. İstediği zaman Urban E- dirneye gelip Padişahın emri al- tanda çalışabilecekti. Ü inci sahifeden devam) tahmin ve tefsirlerin ilhamı al - tında bu gizli protokol havadisini uçuruyor; yahud da propaganda | servisleri bu haberi uçurtmak için iski Devirlerde Ve Şimdiki Yolcuiuk ga.. Bu lândonun döşemeleri kırmızı kadifeden Idi.İçerisinde rahat ra- hat oturulur ve yatılırdı. Üzerin- de çanta ve sandık koymağa mah- sus yeri vardı. Bugün, bütün bunlar tarihe ka- rıştı. Trenlerde banyo ve yemek salonları, lâvabolar. Jokantalar, dans salonları var. Otomobillerde ve tayyarelerde- ki konfora diyecek yok. Hele | Transatlantikler, seyyar bir şehir- | den farksız... “Yaşadığımız devir sür'at ve kon- for devri. Yakın bir zamanda ha- va Transatlantiklerinin bir günde yüzlerce yolcuyu Avrupadan A- merikaya götüreceğini göreceği - miz muhakkak. p -Ş Kadına İnanma (5 inci sayfadan devam) f — Büyük baban ölürken, sana bu vatiyetnameyi yazıp bıraktı. Mektubu açtım ve gözlerimi u- | Buşturarak okumağa başladım: *Yavrum! Ben, zengin değilim. Sana, ölümümden sonra bir çift #özden başka hiç bir miras birak- miyorum. Hayatta çok tecrübe görmüş, çok aldatılmış bir ünsanım. Eğer sen de benim gibi bedbaht olmak istemezsen, doksan yıllık tecrü - bemden istifade et!.. Sözümü div * Te Ve kadıng inanmalr Deyli Ekspresi müsaid bulmuş vaziyettedirler. Her iki sebeb ve mülâhazadan bangisi hakikste uygun olursa ol- sun bu haberin asılsız ve Türkiye ile Sovyet Rusya arasındaki kuv vetli dostlük münasebatımı kun- daklamıya matuf — bulunduğuna derhal hükmetmek yerinde olur. Ayni zamanda Sovyet Rusya - mın bütün Balkanları, Ak ve Ka- radenizi, Polonyayı sırf - Baltık devletleri, Polonya —Ukranyası, Besarabyayı ilhak ve Uzak Şarkta hareket serbestisi mukabilinde Almanyaya terketmesi ne bugün, he yarın, ne de öbür gün için asla bahis mevzuu olamıyacak lâübali bir mantıktır. Sovyet Rusya bu- | günü kurtarmak için yarını feda l etmiye razı olacak bir vasıf ve Yıldıray Bugün Türk işçi ve Türk mühendisinin elile meydana getirilen Ay sınıfı- n& mensup denizaltı gemilerimiz- den <Yıldıray» bugün saat 12 de Haliçdeki Valde kızağında mera- simle denize indirilmiştir. Merasimde, Donanma kuman - I danı Amira) Şükrü Okan, İstanbul | kumandam General Halis Biyik- tay, İstanbul Deniz komutanı Ce- vali ve belediye reisi doktor ÇERÇEVE BİLMECE ettiki şübe üzerinde en koyu cahil olduğunu meydana çıkaran bir tecrlli safhası gördünüz mü hiç? üzerine, başmakale dedikleri yazı salâhiyeti yüzüsuyu hürmetine mürettibe dizdirebildikleri karalar malardır. Rus Alman anlaşmasına sürprir değil, tabil bir netice gözile be- kanlar, misak Almanları büsbütün zâfa düşürecektir diye - iddia edenler, vakıâyı sulhun lehinde görenler ve saire ve saire... Yedi başlı bir deniz canavarı Yalrız, ortalığı dağdağaya ver-, memek için şimdilik Urbanın İs- tanbuldan kaçıp Edirneye gel - mesi muvafik görülmemişti. Fakat; İstanbul ve civarının ha- ritaları, Rumelihisarının — nereye ve ne şekilde inşa olunacağının projesi, Urban ve Türk mühen - disleri tarafından dünyada ilk o- larak dökülecek olan ağır topla- rın resimleri, Türk — ordusunun mevzileri ilâh.. Padişahla Karabu-| lut arasında mahrem olarak ha- zırlanmış bulunuyordu. Bötün bunlardan Veziriâzam Halil paşa bihaberdi. Yalnız, orta- da büyük hazırlıklar — olduğunu biliyor ve bizzat bu hazırlıkları da kendi teşkilâtlandırıyordu. Binaenaleyh; Zağnos Paşa; Pa-) dişahın: — Yoo... Daha çok yapılacak geyler var, Demesi üzerine hayret etmişti. İstanbul muhasaarsı için daha ne- ler yapılabileceğini — düşünemi - yordu. (Devamı var) mahiyette gösterilemiyeceği gibi Sovyet Rusyanın Türk dostluğu- na halel verecek en basit hare - ketlerden dahi tevakki eylemeyi bir şeref ve kara günlerin hatıra borcu bileceği tabiidir. Dünya efkârı umumiyesinin bir kere daha ve her vesileden istifa- de ederek bütün vüzuhu ile öğ venmesi lüzumdır ki, Türk milleti kendi milli hududları dışında hiç bir emel sahibi olmadığı gibi, ken- di hak ve hududlarının etrafında beslenebilecek ümidleri de daima kırabilecek bir vasıf ve kudret ifadesi içindedir. Sulha sadıkız; sulhu muhafaza ediyoruz, sulhu korumak için bü- tün imkânlarımızla hazırız. Buna © karşı en küçük bir tecavüz ihti » mali karşrsında da her karış Tütk toprağının yüksek Türk ordusu- nun yüksek kefaleti altında bu - Tanduğu aşikârdır. EYEM İZZET BENİCE Denize indirildi Lütfi Kırdar, vilâyet ve belediye erkânı ile yüksek rütbeli deniz ve kara asekrleri, deniz müesseseleri erkâm ve gazeteciler hazır bu - hunmuşlardır. Merasimi Donanma kuman- danı Şükrü Okan söylediği çok ve- ciz bir nutukla açmış, bundan san- Ta şampanya şişesi kırılarak, e- tiklâl marşı çalarken gemi denize indirilmişti. (1 inci sahijeden devam) İşte o salha, son dünya vaziyeti nevi içinde bazı kalemlerin, patron Bulğaristan Yabancıları Dişarı Çıkarıyor (1 inci sahifeden devam) büyüdüm. Ailemi de orada aldım. Kendim 20 - 30 yıkdanberi Bul- garistanda ticaretle meşgul bu- lunuyorum. Size şunu söyliyeyim ki Bul - Raristanda vaziyet pek iyi değil- dir. Bulgar halkı bizim gibi ya- bancı tabiiyetinde olan aileteri Bulgaristanı terketmeğe mecbur ediyor. Sekiz on gün — zarfında Bulgaristandan 1000 - 1500 hatta 2,000 kişinin — çıkarıldığımı size kuvvetle söyliyobilirim. Bunlar- dan bir kızmı yani Cek olanlar ve Cek tabiiyetinde bulunanlar Fransaya, Yunanlılar Yunanista- na, İtalyanlar İtalyaya hicret et- meğe mecbur. ediliyor. Yalnız Bulgar tabiiyetinde bulunan Ya- büdilere dokunmuyorlar. Bulgaristanda da harb hazırlı- İ devam ediyor. Hükümet mü- i topluyar, Kış- iyor. Benim ,vat mim demek olan Bulgaristandan ayrılışım bana çok dokundu. Bü- tün servetimi orada yapmıştım. Gördüğünüz gibi yalnız iki ba- vul ile dönüyorum. Cocukları- mm tahsilleri de yarım kaklı. Bakalım ne yapacajız. Bugün İ- rana hareket edeceğim.» FROFESÖR BÜRHANETTİNİN ANLATTIKLARI Bir müddestenberi Avrupanın muhtelif menkezlerinde tetkikat yapmakta bulunan cerrahi pro- fesörlerinden Bürhaneddin bu sa- bah ailesile birlikte konvansiyo- nel trenile şehrimize gelmiştir. Profesör Bürhaneddin tedkik- lerine daha bir ay devam etmesi icab ettiği halde daha evvel dân- müş bulunmaktadır. Kendisini istasyonda gören bir arkadaşımı za profesör bunun eebebini söyle anlatmıştır: *— Benim Avrupada daha bir müddet tefkikat yapmaklığım Tâzımdı. Pskat siyasi vaziyet her tarafı karartmış olduğundan ben de herkes gibi biran evvel mem- leketimize dönmek mecburiye - tinde kaldım. Berlinde, Pariste hakikaten vaziyet çok fena bir durumdadır. Eğlence yerleri tamamen kapan- mış, sehirler harbe karşı her tür- lü tedbirlere baş vurmuş, hava taarruzuna karşı bütün sığınak- İae hazırlanmış bulunmaktadır. Hastanelerde Harbe karsı esas- h bazı tedbirler almış, hasta ba- kıcıların sayısı coğalmıştır. Fran- sada birçok kadınlar hükümete müracaat ederek hastanelere gü- müllü olarak hasta bakıcı olmak istediklerini bildirmişler, ve akın akın muhtelif hastaneler bu nevi kadınlarla dolmağa başlamıştır. Diğer taraftan Berlinde vaziyet hemen hemen bunun aynidir. Hükümet ekmek, un ve palales- ten maada gıda maddeleri — için vesika dağıtmağa başlamıştır. Bu vaziyet her tarafta derin bir endişe ve korku havası ye- Tatmaktadır. Gazeteler hergün gok ateşli yazılar yazmakta, Po- konyada Almanlara karşı bazı mezalim yapıldığını ileri sürmek- tedirler. Ben buradan ayrıldığım ilk hafta ancak kendi hususi işlerim ve tetkikatımla — mesgul olabil - dim. Sair zaman bunun icin ne zaman ve ne de imkân buldum. A tam manasile umumi | harririmize: barbi halırlatacak bir manzara arzetmektedir.» İSTANBUL LİMANI BOŞALDI Alman ve İtalyan yolcu ve yük vapurlarının aldıkları emir üze- rine limamımızı - terkettiklerini yazmıştık. Bu sabah İstanbul limanında iki Yunan ve iki Holanda şile - binden başka gemi kalmarmıştır. Bu sabah Beyruttan gelmesi beklenilen — Fransız — bandıralı 'Teofil Götye vapuru da yolunu değistirmis, doğrudan doğruya Marsilyaya gitmiştir. Acentalar, vaziyet tevazzuh edinciye kadar dMmanımıza ecnebi gemisi gelmi- yeceğini söylüyorlar. Romanya vapurları da Pire ve İskenderiye seferlerini tehir etmişlerdir. FRANSIZ KONSOLOSU GLDİ | Fransız kansolosu Emery düm- kü ekspresle Paristen avdet et- | miştir. | Mösyö Eme—- kendisile görü- şen bir. arkbadaşımıza, bir harb zuhuruma ih al — vermediğiini söylemistir. ATAŞEMİLİTERLER Fransız ataşemiliteri -kuman- dan Vuazen, yebancı — sefaretler atasemiliterleri şerefine dün ge- ©e Park otelinde bir ziyafet ver. miştir. FRANSIZ KONSOLOSU GELDİ İngiliz ve Fransız sefirleri dün aksamki ekspresle Ankaraya git- mişlerdir. İSTANBULDAKİ FRANSIZLA- RIN ASKERLİK HİZMETİ Şehrimizdeki Fransız konsolos- luğu, askeri hizmete tâbi Fransız tebaasının hemen konsoloshaneye müracaat etmelerini kendilerine tebliğ etmiştir. Z İTALYAN SEFİRİ GELDİ İtalya sefiri Otovyo Seva bu sa- bah ekvpresle şehrimize gelmiş, Sirkeci garında sefaret müsteşarı, umumi kâlib ve konsolos tarafın- dan karşılanmıştır. Sefir bir mu- — Siyasi vaziyet inkişaf etme- dikçe herhangi bir vaziyet üzerin- de hiç bir mütalca serdetmek doğ- ru değildir. Demiştir, TALEBELERİMİZ LONDRADAN İngiltere hükümetinin daveti ile Landrayı ve muhtelif İngiliz kül- tür müesseselerini tetkike giden Türk Dil Enstitüsü talebesinden 20 kişilik talebe kafilesi bu sabah şehrimize dönmüştür. Kafile reisi Bayan Saffet Benki bu hasusta bir muharririmize şunları - söylemiş- tir: «— BSeyahatimizden çok mem- nunuz, İngilterede fevkalâde ha- rarct ve muhabbetle karşılandık. Çemberlayn'in harici siyaset hak- kında Parlamentoda verdiği iza- hatı dahi dinledik. Hemen bütün kültür müesseselerini gezdik. Bü- Yük kilisede de bir org faslından sonra Türk İstiklâl marşının çalın- dığına bahtiyarlıkla sami olduk.> Makineye Verirken : Hitler Bugün Son Kararını Paris 28 (A. A) — Matbuat Almanya ile mesele - sinde Daladier ve Çemberlayn tarafından ittihaz edilen tarzı ha- reketi tazvib etmekte müttefik- tir. Petit Parislen şöyle yazıyar: Demak ki Führez Alman - Leh ihtilâfının halline çalışmak için Polonya ile tokrar müzake- veye girmek istemiyor. Polonya ise bulunacak sureli -tesviyenin kendisine zorla kabul ettirilme- sine razı olmadığı - için Hitler'in red cevabı uzlaşma teşebbüsleri- ni bir çıkmaza çokmuş ve vazi- yeti son derece vahimleştirmiş Ooluyor. Hâlâ parlamakta olan ü- mid ısığı zayıflamıştır. Tam bir inkıtaa yaklaşmaktadır. Bununla beraber Hitler'in son - kararını vermeden evvel İngilterenin ce- yabmı bekliyeceği kuvvetle muh- temel olduğu için ellerdeki silâh- lar bırakılmadan müzakerelere busün de devam edileceği ümid olunmaktadır. Hitler'in müma- naatı sulhu tehlikeye koymustur. Alman devlet reisi İngilir ve Fransız sefirlerine - söylediğine göre sesi til - harbi iste- gibi karaya vuran ve kimine kedi, mediğine dair teminet vermiş ol kimine köstebek, kimine kaplan şeklinde görünen son vaziyeti, ba- | , n F ğmen harbi kaçınılmaz kalım ben nasıl görecezim! L SA NECİB FAZIL KISAKÜREK bir hale getirmek istiyormuş Bir erecek bi hareket etmekten geri durma- yar. ESRARENGİZ BİR ALMAN MURAHHASI Londâraya esrarengiz bir Alman murahhast geldiğime dair verilen haberler hakkında Jour - Echo- de-Paris Londradan şu malümatı almaktadır: «Pdk emin bir membadan alı- nan malümata göre Londraya gönderilen murahhas Von Rib- bentrop'un samimi arkadaşların- dan ve bürosunun nüfuzlu aza- sından Sehmidi'dir. Bu diplomat Londraya ne gibi bir vazife ile gitmiş olabilir? Sehmidt, simdiye kadar İngilterede ne bir nazır, ne de bir memurla görüşmüstür. Von Ribbentrop'un bu murahhası İngiliz haleti ruhiyesi, efkârı u- mumiyesi ve İngiltere tarafından verilkm kararın ne dereceye ka- dar ciddi olduğu hakkında bir anket yapmağa memur etmiş ol- ması muhtemeldir. Eğer bu tah- miin doğru ise bu murahhasın İn- giliz hükümet merkezinde göre- ceki ve işiteceği şeylerin kendisi- ne Dönzige indirilecek bir dar- benin umumf bir harbin patla- ması icin bir isaret mahiye€nde K İlk ngiliz Kıt'alari| Fransaya (1 inci sahifeden devam) €n son ve kat'i cevabın metnini hazırlıyacaktır. Hitlerin İngilte - reye teklifleri hakkında azami ke- tumiyet' muhafaza edilmektedir. İngiltere ile Almanya arasında bir harb çıkarmak istenmediği bildir- diği söylenmektedir. Hitlerin ve mesajının ve İngilterenin - buna verdiği cevabın neşri ve çarşamba günü İngiliz parlamentosunun toplanması muhtemeldir. Hitler, Fransız başvekilinin ce- vabına verdiği mukabil cevabda, Danzig ile Leh koridorunun Al - manyaya iadesini istemiş, veril - mezse Lehistanın sonu fena olaca- ıi kaydetmiştir. Fransaya kar- şı hasmane hiç bir niyet besleme- diğini, Almanyanın garb hudut- larımı değiştirmek — islemediğini mükerreren temin etmiş olduğunu kaydetmiştir. MACARİSTANLA ANLAŞIYOR- LAR Londra 28 (Hususi) — Peşte- deki Taymis muhabirinin haber verdiğine göre. Almanya bir harb çıktığı takdirde erzak, ve saire a mak için Macaristan ve Romanya ile anlaşma aktetmek istemekte - dir. RUSYA BİTARAF KALACAK Paris 28 (Hususi) — Moskova- dan gelen haberlere göre, Sovyet mahafili bir harb çıktığı takdirde Rusyanın bilaraf kalacağım temin ediyorlar. Sovyet matbuatında ar- tik Faşizm ve Nazizim aleyhinde- ki hücumlar görülmemektedir. 300 BİN ASKER HUDUTTA Tondra 28 (Hususi) — Budapeş- tedeki Taymis muhabirinin bil - dirdiğine göre, Slovakyadan bu - raya gelen yolcular Sloyak Alman hududunda 300 bin Alman seke- ri, bin tayyare ve tank mevcud ol- duğunu beyan ediyorlar. ALTIN STOKU Londra 28 (Hususi) — Alman- ya ile İtalyanın fhtiyat altın sto- ku iki buçuk milyar raddesinde- dir. İngiltere ile Fransanın altın stoku ise 176 milyardan fazladır. Londra 28 (Hususi) — Dün ak- şamdan itibaern bütün İngiliz ti- caret gemileri Amirallığın kontro- Tü oltına girmiştir. Kaptanlar, bun- dan sonra Amirallıktan emir ala- caklardır. HİTLER VAZİYETİ VAHİM GÖRÜYOR Berlin 28 (Hususi) — Meb'us- ler Hitlerin riyasetinde uzun ve gizli bir toplantı yapmışlardır. Hitler, vaziyeti «vahim» kelimesi ile tarif etmiştir. olacağı kanaatini vereceği mu- hakkaktır.. İNGİLİZ GAZETELERİ HARB EDECEĞİZ, DİYORLAR Londra 28 (AA.) — Gazeteler Fransa ve ngilterenin tam bir kat- iyetle harekete göçecekleri ve ha ikiki ve devamlı bir sulh temin et- ralyeek olan bir surti tesviye ile iktifa etmiyecekleri oktasında müttefikan israr etmektedirler. Matbuata hâkim olan ifade tarzı budur, Deyli Meyil yazıyar: Stbrumız. tükeniyor. İlânihaye harb tehdidi altında yaşıyamayız. Çarpışmak mecburiyetinde kala - cak ve daha evvel sulhü kurtar - mak için ne mümkünse yapmış olduğumuzu müdrik olarak çar - pışacağız. Deyli Telgraf yazıyor: Polonyanın zararına olarak hiç bir anlaşma kabul edilemez. Hali- bazırda —yopılacak — bir — ric'at düktatörlerin arzularının — kanun hükmünde olduğunu ilân etmek üzere dünyanın herhangi bir kıs- mıni herhangi bir saatte - tercih ettikleri zaman onlara her defa - sında boyun eğmeğe hazırlanmak demektir. Polonyanın ezilmesi şar- ki Avrupanın küçük milletleri için bir matem sonu manasını Va - zammun edecek ve Avruparım hâ- kimi olacak olan Almanya o za- man yalnız eski müstemlekelerini Geğil daha fazlasımı — istiyecektir. Çünkü Almanya o zamân bütün mukavemetleri kırmış - olduğunu hükmedecektir. Çıkarıldı Hitlerin arzutarmın buğül kitab şeklinde neşredil ber verilmektedir. Bütün Almanya, seferb ikmal etmiş vaziyettedir. nakil vasıtaları yalnız ask87 O şımaktadır. M50 TAYYARE IS Vaşington 28 (Hususi) — | sa ve İngiltere 1450 harb #ÜĞ Pesi sipariş etmiştir. Bu (8 der sür'atle ikmal edilecek VÜ Hm olunacaktır. Bunun 's*' rikan tayyarc fabrikaları ÜN D müddetle ve üç ekip bi $ hışacaklardır. Fransa 80Ü, (50 tayyare ısmarlamıştır. İKİ GAZETE KAPATİ Paris 23 (Hosusi) — BW ve Soir gazeteleri kapatılıt ği man - Sövyet anlaşmasili lar şekilde neşriyat yaptık Vi dan dolayı bu gazetelerif Ö tıldığını, — Dahiliye nazifi ELERÇEŞEEYER | ? Fransızca İstanbul — g857 ge Londradan öğrendiğine gÖÜ yet - Alman ademi tocavüt ” kına bağlı bazı gizli maddt | yr l dır. Fransızca İstanbul dâ beri Deyli Ekspres'in Nev3” habirinin bir yazısından * maktadır. Bu gizli protokolun göyle olduğu iddia edilmel? Madde 1 — Çine askeri sadi yayılma ile mücadelt f zak Şarkta Savyet Rusyay# ğ ket serbestisi, gf Madde 2 — Nüfuz # taksimi: Koi ll Alman nüfuz mıntal ristan, Romanya, YugoslüYİk, manislan, Türkiye, Bulgarif Sovyet nüluz mıntakasit © devletleri. « Madde 3 — Polonyanın | lanması, Rusya Polonya V sını alacaklır. Madde 4 — Sovyet RuST? rabyayı ilhak odecektir. SON TELGRAF — DE T pres'in Nevyork muhal li maddeleri nasıl ve renmiştir? Bu bir mestl habirin, sırf gazetecilik ##İY İ bu maddeleri hafızasında çati tiği zanmı da, bu kadar protokol karşısında N « Na geliyor. Herhalde, :.ğ k azami ihtiyatla telâkki © , q' zamdır. # Almanyanın talemi 5 r edilecek olursa bu bir ri addedilebilir. Çüakü PDi hareket yalnız Polonyatıf tini tayin etmekle kalmö” müteakip ve seri m mokrasilerin aiıuıöın'” necat verecek bir hale $ leri kanaatjni tevlid MMİ 4 daki hür milletlerin aHa | kildeki hürriyet artık ş kelimeden ibaret kalır. , & Nf Ha ÖLLERRER , ESENEKESE ELEFSEZ 5 KU insasf göY de Z? YAL TEFESEEYLAER SON DAKİKA: — :| Japon Kabin” İstifa Etti ; | YVaşington 28 (AAJ— HĞ ı ma kabinesi istifa exmistir, ÖĞ ber alan mahfellerde F gu D ı ne göre Alman - sovı"f* l | velesi bu iştifanın ni teşkil nııımeııgdlf' feller paktın daha ziyati şiddetlendiren bir kanaatindedirler. z Hükümetin her sahidi gü | hassa iktısadi sahada F? g Ş müşkülât burada söf binenin bu istifası ile F gll mtüzakereleri — cerey3h at İ | dalr birkaç gün evvel | yizlar arasında bir ; görülmektedir. e Hiranuna Minsin"; » sinden doğacak netict : debilmek için buraya « fassal haberler gelmesi O — mekledir. z ı & & a b& a | i ı