24 Temmuz 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6

No.48 “azan: M. SAMİ KARAYEL Halil Paşanın Sarayında Yüzlerce Cariye Ve Gözde Vardı Fakat, Gül Fidan Çok Kıskanç Olduğundan Paşa Yeni Gelen Kızlarla Meşgul Olamamıştı Halil Paşanın sarayında yüzlerce gariye ve gözde vardı. Bu cariye - lerin ekserisi Bizans kızlarından - dı. Bu sefer Notarasın gönderdiği cariyeler fevkalâde nadide şeylerdi. — Halsl Paşa sarayında mevcud göz- deler içinde yine Bizanstan gelme bir dilber vardı ki Paşanın hayatı bu kıza bağlıydı. Bu kızın asıl is- mi Teodora idi. Müslüman olmuş ismi de Gülfidandı. iki dilberin birisi görülmeğe seza idi. Halil Paşa bu kıza ilk geldiği gün gönül bağlamıştı. Fakat; Gülfidan çok hırçır ve kıskanç olduğundan Paşa yen: ge- den kızla fazlaca meşgul olama - mıştı. Paşa, mabeyin dairesinde kızla kısaca şunları konuşabil - mişti: — İsminiz? — Anna! — Kaç yaşındasınız: 1 — On sekiz. Anna; Notarasın sarayında ye- tişmiş Rodoslu bir kızdı. Küçük yaştan Bizans veziriazamının sa- rayına gelen bu kız on sekiz ya- şına geldiği zaman gönülleri alev- liyen bir mevcudiyet olmuştu. U- zun ve altın renginde saçları, ince ve balık etinde vücudü, havai ma- wi gözleri, kıvırcık kaşları ve kir- Pikleri, duru pembe beyaz teni, mevzun boyu bu kızı Bizans için- de bir seher yıldırı gibi parlat - mıştı. İstanbulda rehine olarak firari | bulunan şehzade Orhan Ansaya meftundu. Şehzade Onhan Anna- yı Hipodromda imparator Koıun-î tinin yanında görmüştü. Osmanlı şehzadesi daha ilk görüşte bu kıza âşık olmuştu. Anna da, pek dilber bir deli - kanlı olan 'Türk şehzadesine ilk görüşle gönül bağlamıştı. Fakat; kurnaz Notaras işi anladı. Annayı Orhanm dâmüğfaline kaptırmak- fan uzak bulundurmak için anu bir daha meydana çıkarmadı. Şebzade Orhan elaltından Anna ile münasebet peyda etmek için Çok çalıştı. Kattâ, Bizansm kuy- tu sokaklarında yaşıyan âlifteler vasıtasile Annayı elde etmek fır- satın bulmak için avıç dolısu pas raler sarfetti. Lâkim, Notarasın srkı disiplini Türk şehzadesinin do-, lapları karçısında demir bir kale gibi dikili kaldı. Fakat; şehzade Orhan bütün zorlukları kırmak ve emeline mu- yaffak olmak için dunmadan bu gönül yarası üzerinde didindi dur- du. Hattâ bir keresinde Annanın eline geçebilecek bir mektub yok hiyabildi. Arma; tereddüd etmeden şeh - zadeye kaçmak, onunla yaşamak sevdasına düşmüştü. Onhan mek- * tubunda şöyle diyondu: — Güzel Anna; korkme kaç'ba | na gel.. Hayatım senindir... Ba- 'na geldikten sonra, seni benim sa- Tayımdan kimse alamaz... Notara- sın emirleri benim olduğum yer- de yakamaz... İmparator bile be- ni tatmin etmek mecburiyetin - dedir. Anna; kaçmak için fırsatlar kol- ladı. Hattâ, bir mehtab gecesi Ha- liçte Notarasın aikei ve malye - tile bir şarab ve saz âlemi yapar- ken yüzlerce eğlence sandalları içinde şehzade Orhanda bulunu - yordu. Orhan, Annayı gördü. Ve san- dalını ona yaklaştırdı. Notaras bu âlemxde mevcud olmadığı için şeh- zadenin harekâtından kimsecikler şüphe almıyordu. “Anna da, Orhanı görmüştü. Dil- 'ber kız heyecana kapılmıştı. Türk şehzadesi başında kavuğu, üze - Tinde a) canfesten yapılmış samur kürkü, ince ve siyah bıyıkları, iri we müşekkel gövdesile esasen tün Bizans kadımlarını çileden çı- kartacak derecedeydi. (Devamı var) Rus - Japon Harbi Şiddetini Arttırdı Moskova, 24 (Hususi) — Uzak Şarkta, Mogol - Sovyet kuvvetle- Ti İle Japon - Mançuko arasında çarpışmalar temmuzun 12 si ile 20 si arasında çok şiddetlernmiştir. Kalkin göl nehri civarında Sovyet kuvvetleri topçu ve makineli tü- fek ateşine maruz kalmıştır. 12 temmuz gecesi Japon piyade kuüvvelleri, topçu kıtaatının da yardımile Sövyet - Mögol kit'ala- Tının arasına — girmeğe teşebbüs etmişse de, Sovyetler derhal mu- hasara ve imha etmişlerdir. Ja - ponlar muharebe meydanında 100 ölü bırakmışlardır. 4 top, 8 tank defi topu, 500 obüs bir çok maki- neli tüfek ve sair harb Tevazımı itinam olunmuştur. 21 temmuzdan 23 temmuza ka- dar Japonlar mütcaddit hücum- lar yapmışlarsa da püskürtülmüş- lerdir. 16 temmuzda — 50 kadar Japon avcı tayyaresi hücuma kalkmış, Sovyet tayyarelerinin mukabelesi karşısında muharebeyi kabul et- miyerek geri çekilmişlerdir. 21 temmuzda Japon tayyarele- | zi, Sovyet hudutlarını bir kere da- | ha tecavüz etmişlendir. Mogol cum- huriyeti arazisi üzerinde — vukua gelen bir hava muharebesinde 120 Japon tayyaresi ile 100 kadar Mogol - Sövyet tayyaresi çarpış- maştır. Bir aat süren bir hava mu- harebesinde 14 Japon — tayyaresi düşürülmüş, 2 Japon pilotu esir edilmiştir. Sovyetler de üç tayya- re kaybetmişlerdir. 23 temmuzda da şirldetli kara ve hava muharebeleri olmuş, şid- detli topçu düellosu olmuştur LOZAN | Dörtbin Çam (1 inci sahifeden devam) cenkleşmek — için Lozana gitti. İsmet İnönü, aylarca güren çe tin müzakerelerden sonra, Türk milletine şeref dolu bir sulh mu- ahedesi kazandırdı. Bugünkü büyük, müstâkil ve kuvvetli Türk devletinin tanın masını 15 yıl evvel, Lozanda, Milli Şef İamet İnönü temin etmiştir. Lozan sulh konferansının yıl- Aönümü bizim en büyük bayram- larımızdandır. Bu sene de Lozan yıldönümünü, içten gelen sevinç ve heyecanis kutluluyoruz. Bu mümasebetle, Ankarada, İs- tanbulda, yurdun her köşesinde merasim yapılıyor. İstanbul Üni- versitesi gençliği de bir kutlula - ma programı hazırlamıştır. Mera- sim öğleden sonra Üniversitede yapılmıştır. Rektör Cemil Bilsel, bukuk fakültesi döçentleri ve ta- Jebe heyecanlı hitabeler söyle - mişler, bu büyük günün ehemmi- yetini tebarüz etlirmişlerdir. Müuhammen bedelleri aşağıda yamılı 3 liste muhteviyatı malzeme 4/9/19.8 cuma günü saat 15,30 dan itibaren sıra ile ve kapalı zarf usu- öle Ankarada idare binasında satın alınacaktır; Bu işe girmek istiyenlerin miktri aşağıda yazılı muvakkat teminat J€ kanunun tayin ettiği vesikaları ve tekliflerini #yni gün saat 14,30 a| tadar komisyor. reisliğine yermeleri lüzundır. Şartnameler parasız olarak Ankarada Malzeme dairesinden, Hay- arpaşsda Tesellüm ve sevk Şefliğinden dağıtılacaktır No, ismi Perçin çivileri (63 kalem) Vida, Rondelâ ve Gupüyalar (66 kalem) 4 baru ve manaonlar (8 kalem) (5505) Muhammen — Müvakkat bedeli teminat Lira — Lra Ka , 12088 906 60 6000 m ool 6440 Ağaçının Yakan Müthiş Yangın (? inci sahifeden devam) reze ile halk ateşi söndürmek için saatlerce uğraşmışlardır. Yangım söndürmek için uğra- şan Heybeli itfalyesinden Reşaxi ve Durmuş adında iki itfatye ne- fori dumandan bayılmışlar, sana- toryoma kaldırılarak tedavi altı- na alınmışlardır. Yangının neden ve nasıl çıktı- ği hilâ tesbit edilememiştir. Büyük yangın başlamadan bir saal kadar evvel de Heybelide Çı- nar mevkiinde Roza adında bir ka- dm tarafımdan kahve pişirmek - çin yakılan ateşten yangın çıkmış, sirayetine meydan verilmeden bir kaç çam ağacı yandığı halde sön- dürülmüştür. Bunlardan başka Flarya ile Ye şilköy arasındaki Koyundede de- nilen mahal ile Zeytunburnunda ve Şehremininde Çukurbostan nam mahakle de orman yangın- ları çıkmıştır. Bunlardan en mü- him olanı Koyunderedeki yangın- da 80 bin metre murabbalık bir saha temamen yanmıştı. Diğerle- ri ateşin büyümesine meydan ve- rilmeden söndürülmüştür. | Yunan Vapuru Suvarisi Kudüs 244 (AA)— Yafa mah - kemesi, gayrikanuni surette mu- hacir nakletmiş olan Yunan va- puru süvarisini bir sene hapse mahküm etmiştir. Diğer mürette- bat 6 ile 9 ay arasında tehalüf e den hapis cezalarına mahküm © dlwvd"ı ? | | — İspanyada Meslek Seçmek İstiyen Gençlere (Çocuk babaları ve velileri ile kendilerine bir meslek intihab etmek istiyon genç- lere bir kolaylık olmak ü- zere şehrimizdeki mekteb- lerin kayıd ve kabul şart - Tarmı sıra ile derce devam ediyoruz.) Orta Orman Mektebi Orman mühendis muavini yetiş- tirmek üzere açılmış olan bu mü- essese Bursadadır. Buraya orta mekteb mezunları — kabul edilir. Tahsil müddeti üç senedir. Mües- sese leyli ve parasızdır. Mektebe girmek için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, 20 yaşından büyük olmamak, dilinde, Böz ve kulaklarında bir arıza ve vücüdünde noksanlık olmadığına, bünyesinin yüksek ve arızalı yer- lerde yürüyüp gezmeğe ve hay - | vana binmeğe elverişli ve müte- hamımil olduğuna ve hiç bir has- talığı bulunmadığına dair tam te- şekküllü bir hastaneden rapor al- miş bulunmak, çiçek aşılı olmak, iyi ahlâklı olmak ve hiç bir suçla mahküm bulunmamak, üç fotoğ- | raf ibraz etmek şarttır. Bu mek - tebe de, ağustosda talebe kayıd ve kabulüne başlanır. Bu muame- İ içeyili Basıha kadür devesi'ader: | Kabul edilen takebenin, yukarıda yazılı vesikalardan gayri, tahsil | esnatında mektebi terkettiği tak- dirde ve yahud mezun olduktan | sonra Ziraat Vekâletince tayin - dildiği vazifeyi kabul etmediği tak- dörde tahsil müddetince kendileri için yapılmış olan masrafları - diyeceklerine dal> noterlikçe mu- saddak bir de kefalet senedi alı - nır. Bu mektobi bitirenler birinci derecede orta ihtisas mektebi se- | , viyesinde tahsll görmüş sayılirlar. Askerlik ve bir memuriyete tayi- ni hususunda da lise mezunu hak- kından istifade ederler. Frankoya Karşı isyan Çıktı (1 inci sahijeden devam) geçmemişti. Dahiliye Nezareti, neş- rettiği bir emirname ile evvelce müsaade alımmadıkça bütün iç- tima ve tezahürleri men etmiştir. | Yalnız dini içtimalar, bu yasak- tan hariçtir. Hazbiye nezaretinin emrile son zamanlarda terhis edilmiş olan bir çok zabit ve küçük zabitler. tekrar hinmete davet edilmişlar - dır. Bu. tedbirin dahili bir bare- kete karşı koymak maksadile ya- pıldiği beyan edilmektedir. Kralcıların Faaliyeti Lozan 23 — Havasın hususi muhabirinir öğrendiğine, son gür- lerde burada, sabık kral 13 üncü Alfonsan da iştirakile, İspanyol kraliyetçi delegelerinin bir tap - lantısı vukua gelmiştir. Bu toplantının hedefi kraliyet partisinin İspanyadaki son hâdi- tetkik eylemekti. Bir çok delegeler, 13 üncü A- fonsun oğtu prens İnfant don Ju- an'ın tahta namzed gösterilmesi- nin yüksek siyasi faydalarını te- | barüz ettirmiştir. Fakat 13 üncü | Alfons, buna şiddetle itiraz eyle- | miş, kendisinin katiyen taht üze- rindeki hukukundan — vazgeçmiş - bulunmadığını ve herkesten daha ziyade bizzat prens de Asturits | Don Juan'ın yegüine İspanya kra- | h olarak 13 üncü Alfonsu tanrma- 51 icab eylediğini söylemiştir. Sirem Belçikalılar Müdafaaya Karar Verdiler (1 inci sahijeden devam) Devrimizin müşküliti. karşısın- da her zamantlan ziyade bütün Belçikalıların istikbale itimad ile | bakmanın - ve milletimizin kendi nefsine olan iüimadı ile istihkak kesbedeceği iyi günlere kavuşma- nn antak bütün geyretlerin bir - leşmesi, teşriki mesai #ini ınğgını_î_ın Scabeder. » Makineye | gi heyetini ahdılar, önde Türk bay- | Tağı taşıyan motosikletli polislerle | rağı çekildi. Asker, | mandanı Kemal, takviyeli alay Arzusu ve | malarından dolayı sürur ve heye- kardeşlik hissi lle kabil olabilece- | canı ifade etmiştir. Nevyorkda Türk | büyük elçimizle kömisyon reisi - HATAYDA Verirken: Bugün Çember- layn Beyanatta Bulunacak Londra 24 (AA.) — Craige ile Arita arasındaklson görüşmeye müteallik olarak gelen haberi hepsi de Japon menabiinden gel- miştir. Londranın resmi; mahafili, bu haberlerin» ihtiyatla karşılan- ması lâzım olduğunu ve B. Cham- | berlain'in bugün yapacağı beya- nati beklemek muvafık olacağı- ni beyan etmektedir. KONFERANS TOPLANDI 'Tokyo 24 (Hususi)— Bu sabah saat 9 da Hariciye Nezareti kona- ğında Tiyençin — konferansı — ilk celsesini akdetmiştir. Tiyençin meselesinin esasını teşkil eden u- mumi meseleler üzerindeki İngi- liz - Japon anlaşmasının imzası üzrine, bizzat Tiyençin hâdisesi - nin teferrüatına ald meselelerin müzakeresine başlanmıştır. Günü Tesid Edildi Nevyork 24 (AA.) — Anadolu Ajansının husust muhabiri bildi- riyar: | Nevyork sergisinde Türk günü şerefli ve bararetli bir şekilde | kutlandı. Sabah gazetelerindeki program ve haberler Türk günü üzerine | dikkati toplamıştır. | Sergi gazetesinin ilk sayfasında | mizin Amerika halkına ve sergi diyaretcilerine birer mesajı çıktı. İkisinde de Türk barış siyasetinin dünyasına ait ideallere uy- tebarüz ettiriliyordu. Sergideki ordu ve donanma mü- messilleriyle serginin Avrupa şu- besi müdüründen mürekkep bir heyet Türk bayraklarını hâmil bir otomabil kafilesi ile Y1 de komis- yon merkezine geldiler. Büyük elçimizle refikasını, misafir olarak bulunan Tokyo sefirimizi ve ser- kafile Nevyork'ta — cumartesiye mahsus kesif münakale akınını yandı, geçti. Sengi merasim kapr sında kafileyi süvari müfrezesi karşıladı. On dokuz pare top atildi. Sergi büyük direğine Türk bay - bayrağımızı selâmladı. Teşrifat datresinde mi- safir defteri imzalandıktan sonra pavyonumuzun önünde geçid res- mi yapıldı.. Sonra Amerikan Fe- deral binasında heyete şampanya- lar ikram edildi. S ş Büyük Bayram (1 inci sahifeden devam) heyecanlı olmuştur. Kişlaya İstiklâl marşımız — çalınırken Türk bayrağının çekilmesi, merasim yerinde toplanmış 0: lan gn binlerce vatandaşın sonsuz alkışlarile karşılan - maştir. Hatayın het tarafı baştan . başa — dönatilmiştir. Herkee bayram yapıyor. HAMİDİYE GEMİSİ ŞEREFİNE İskenderun 24 ÇAA.)— Dün- denberi İskenderan limanında bu- lunan Hamidiye mekteb gemisi subayları şerefine, dün İskende - Tun halk partisi tarafından parti binasında 50 kişilik bir öğle ziya- feti verilmiştir. Ziyafette burada bulunmakta olan Adana 'Tüm ku- kumandan muavini, Hamidiye ku- mardanı ve subayları, kaymakam ve parti erkâni hazır bulunmuşlar- dır, Ziyafet çok samimi bir hava içinde geçmiştir. Ziyafetin sanlarında parli baş- kazu tarafından Tüm kumandanı- 'na ve ordumuzun asfl bir cüz'ü o- lan bahriyelilerimize İskenderun halkı namına beyan: höşümedi ve teşekkürlerde bulunarak kurtu - duş bayramında aramızda bulün: Bu nutka cevab. veren sayın Z: G. Saray Maçında Hadıse Ol KÜ Demırs Di Z) Hakem Tarık'la Kaleci Ne Sahada Döğüştüler Günlerdenberi dedikodusu ga zete sütunlarında yer alan milli küme şayıpiyonunu tayin ede - cek maçların birincisi dün Fe - nerbahçe stadını hinca hinç dol- duran bir seyirci kalabalığı ö - nünde Demirsyor ile Galatasa - Tay arasında oynapadı. Fakat bu sefer memleketimizde İlk dela gördüğümüz ve Türk sporu na- mına çirkin bulduğumuz bir bâ | dise meydana geldi. Her maçta veya her maçtan sonra oyuncu- ların biribirine tecavüz etmesi 'bir itiyat halini almıştı. Bu hal bazı bazı da seyircilerin hakem- lere taarruzu halinde de cere - yan ediyordu. Fakat bu seferki | hâdise hepsini bastırdı. Oyun Nasıl Oldu ? Dün Fenerbahçe stadını dol - duran seyirciler arasında spor- cu' Hariciye Vekilimiz. Şükrü Saraçoğlu ile eeki Müdafaai Mil liye Vekili General Kâzım Öz - alp ta yer almış bulunuyorları Saat 17,0 da mutad merasimi yapan Demirspor ve Galatasa - ray bu mühim maç için bütün hazırlıklarını temamlıyarak şu kadrolarile sahada yer almış - lardı: Domirspor: Neodet - Şevket, Gazi - İbrahim, İbrahim, Kâ - mil - Salih, Arif, Hakkı, Orhan, Orhan. Galatasaray: Osman - Adnan, Faruk - Yusuf, Rıza, Musa - Bo- dü, Buduri, Cemil, Salahattin, Salim. Hakem Tarık Özerenginin ida resinde başlıyan oyunda Ga! tasaray rüzgür altında Demir - spor da güneş altında kalmış bu- lunuyorlardı. İlk vuruşu Demir- sporlular yaptılar. Ve ilk dakikadan itibaren ağır basmağa başlıyan Demirşpor hü cumları 3 üncü dakikada soldun bir korner atışı ile Galatasaraya ilek tehlikeli anı geçirttiler. Ga- latasaray buna mukabelede ge - cikmediyse de Necdetin müdaha- lesi'netice almalarına mâni oldu. Oyun tekrar Demirsporun bas - kısı altına gindi. Demirsporun biribirini takip e den hücumlarını mütcakip kor- nerlerle durduran Galatasaray müdafaası da oldukça yorulmuş- tu. 30 uncu dakikadan itibaren canlanmağa başlıyan Galatasa - yaylılar Demirspor kâlesini teh- dide başlamışlarsa da gerek haf hatlarının irtibatsızlığı ve gerek s0) cenahın değiştirilmesile Bu- durinin şaşkır oyunu semere ver / meden birinci devre O - O bitti. Tüm kumandanı, Hatayın bu mes- Zıraat ekil p bulunmak ud gününde burada bahtiyarlığına —nail olduğumdan dolayı gerek kendisinin ve gerek bahriyelilerimizin ne kadar sevinç daysalar az olduğunu söylemiş ve vatana kavaşan Hatayın saadet ve refahına kadehini kaldırmış ve bu bayram şerefine içmiştir. ANTAKYADA BAYRAM Antakya 24 (AA) — Büyük Millet Meclisi ve Parti mümcesil- leri, dün öğle yemeğini misatir bulundukları Defne otelinde ye- mişlerdir. Yemekte vali Şükrü Sökmensüer, Korgeneral M. Er- güder, Albây Şükrü Kanadlı, Ha- Taldiye kumandanı da bulunmuş, Bidilmiştir. Akşam Parti tarafından Detne otelinin bahçesinde büyük / bir gerdenparti verilmşitir. Antakya dünkü geceyi derin bir şevinç içinde geçirmiş, her taraf | Zin zirai asayiş- kanumli Ö donatılmiş - ve önlerinde Gdavul zurna olduğu halde halk şehri hemen sabaha kadar dp ar. | | Mecincs işi iyi yürümet'i ç yemekten sonra da Müsadafma | y Guzu üzerinde Bursadi | | İkinci Devre — İkinci devreyl rü ne alarak Galat ladılar ve büyük — bit Demirsper kalesine ye *l Bu mütemadi hücumlar # | saraya ilk fırsatı verme> F” cikmedi. Kaçırılan Pene” " 5 inci dakikada Galâli taayıkı devam ederken spor müdafii topu elle T Hakemin verdiği penaltif duri çok yüksekten avtâ bir şampiyonluğun ekdlen #ine azami surette yard Demirsporun Galatasarayın kaçırdı tan iki dakika sonra 7 kikada sağdan atılan bİf vuruşundan gelen top Galatasaray kalesine # müdafaanın hareketint uyduramıyarak çıkışta eden Osmanm müdahalt ) mesi yüzünden — Demif Hakkıya geçti. O da vuruşla takımının yi nü yaptı. 33 üncü dakikada haki mirspor kaptanı kaleti oyundan çıkarmak isti rine tafsilâtını aşağıda mniz hâdise vukua gelkdi kem de oyunu 33 üncü & | tatil etti. Hâdise Nasıl Ol İkinci devrenin 33 kasında Demirspor nen bir Galtasaray hüfü top oyun harici olmuş! mizspor kalccisi Necdetili, bir oyuncuya yaptığı hf zerine ve evvelce de miş bulunmasından h: fından oyundan çıkması diği bir sırada Necdet yanına gelerek biribiriti ” akip yumruklarla kendi cavüz etmiştir. —Bunun hakem — Tarık da Necdete — müukabelede muş zabilanın saheya bastırılan hâdise hakemifi | tatil ederek sahadan AYf ve Demirspor kaptanınıd lisin nezareti altında OY" rinden ayrılmasile müf edilmşitir. Hakem Tarıkın — allj sağ gösünün biraz altınd ğ kak kemiğinin üzerindi bir şişkinlik halindedif. diseyi müteakip hakenl hakkında davacı buli söyliyerek her ikisi dö meşhut mahkemesine tir. mmâîıâhfuıi—ııuıfm AT LN Ğ ğ?zx—ıfr u ygızr Yeni Beyar' ( inci sahifeden larının dört beş senelik netieesinden çok memnut / Oradeki arkadaşlar iyi $ lar ve çalışmaktadırlar. ticeleri İzmicdeki müesst da da gördüm. Havalar $ olmakla beraber ben mül ğilim. Gördüklerimin tesirleri sıcağın mıddi unutluruyor. Birkaç gü f Ankaraya gilecek ve IS0 tekrar İstanbula dönerek gideceğim — ve bilhassa fabrikasında tetkikler Yi şümde daha çok konuf - Bursadaki tetkikleri) fırsat bulursam Trakyâf? — deceğim. f Ziraat Vekili bir mub'iğ daki sualine bu kanun lanmakta olduğu " miştir.