—ÖN LİRA KESİLMEZ; BU, AYIB ŞEYDİR Bugün, yazıma başlarken, yine #lk mekteb bocalarından bahsede- geğim. Dün, gazetelerde, aşabımı bozan bir havadis okudum. Me- Bele şu: Köy okullarına bir tamim yapılmış. Köy başmuallimi, yaz tatilinde mektebde oturmazsa ma- kam ücretini alamıyacakmış... Başmusllümler bittabi, buna iti- Taz etmişler... Bu makam ücreti kaç lira biliyor musunuz?. Ya, on, a on beş.. Köyde oturarak binbir mahru- Miyele katlanan bir insan, yazın — #i ay bu mühim şervetten de mah-| Tum edilecek.. Ayıbdır. Zâaten, ilk mekteb ho- zaları kâfi derecede huzur içinde — ve müreffehdirler. Bu, sonuncusu Üstüne tuz biber eker.. Bu hâdise- h- devam etsin; sonra, köye mu- u:;t:nbulun bazı semtlerini çe- istilâ etmiş, diye, gazeteler- e bir havadis var. Ne yalan söy- Hiyeyim, evvelâ inanmadım.. Fa- kat, dün bir hâdise oldu. Tram - vayla Eminönünden geçiyordum. Bir yolcu bindi. Bir de ne göreyim, — yakasında koca bir çekinge.. Beni bir gülmektir aldı.. Fakat ben farkında değilim. Hay- van, uçtu, gitti zannettim. Bu se- fer, o zat, bana döndü: DAYANIR, ERİMİŞTİR Sıcakisra ne buyurulür?. Ha tulmuyan İzmir ve Yalova siga- talarını kaldırmıya karar ver- müiştir, Bunların yerine Doğu ve Iğik adirda iki çeşit sigara çıka rilataktır. * Adliye yaz tatiline bugünden itibaren girmiş bulunmaktadır. Tatüde Vekâletin listesine göre nöbetçi kalacak mahkemeler ça hışacaktır. *& Basın birliği İstanbul mınta- kası idare heyeti dün toplanmış, riyasele Hakkı Tarık Usu geç - miştir. & İktısat Vekili Hüsmü Çakır ya-; rın sabah Ankaradan şehrimize gelecektir, Vekil mıntaka iktı - sat müdürlüğünde meşgul ola- yeni teşkilât kanununa gö- ve şimdiye kadar yapılar hazır- ister miyim hiç?! Biraz sonra bir — Mezeler de birbirine geçmiş.. “Meyvaların üstüne peynirler dö - — külmüş. Tatlı, tuzluya karışmış. — Midemiz de de ıunpı:ık de- — gilmi? Mecdi gülümsedi: — Sen ne filozof karısın bel — Hiç bir şeye metelik vermiyorsun! * — Dünyanın benim indimde on — paralık kiymeti yoktur.. F K a t raret derecesi 35 i buldu.. Gazete- ter, buz kıtlığından şikâyet edi- yorler. Yüz paraya satılması lâ - zam iken, hem beş kuruşa satılı- yor, hem de arandığı vakit bulu - Damıyormuş.. Sıcağa kar mı dayanır?. Erimiş, bötmiştir. EVVELCE MUYAFFAKİYETSİZ BİR TİYATROCU İMİŞ Bir gazete, İtalyan Hariciye Na- zırı damadı hazceti şehriyari Kont Cianonun hayatından bahsediyor. Bu toy delikanlı evvelce, eserle - ini oymyacak gahne bulamıyan müvattakiyetsiz bir tiyatro mu - harriri imiş. Tevekkeli değil... O tiyatroda muvaffak olamadım, diye, şimdi, dünya sahnesinde envaı türlü terajedi, komedi oynayıp duruyor. AŞK ŞARKILARI KENDİSİNİ BİLE KANDIRAMAMIŞ... 'On beşinci asırda Avrupada ye- tişen musikişinaslardan — Gaskon isminde bir adam, yıllarca mes- leğinde çalışmış ve tamam öki bin aşk şarkısı bestelemiş.. Fakat, en nihayet, bekâr kalmağa karar ver-i miş.. Bu işe ne dersiniz?. Demek, a- damcağız, senelerce aşkın lâfı ile geçinmiş Herkesin en hassas za- manlarında hulyalarımı gıcıkla - mış.. Fakat, bizzat kendisi şarkı- larının tesiri altında hdınk ev- lenmemiş... Son Posta refikimiz, beyhude uğraşıyor.. Her gün bir sahide ya- z yazıyor; gençleri evlenmeğe teşvik için kâli gelir mi?. BİR HAYAT SAHASI TAVSİYE EDİYORUM Avrupal: coğrafya ve kozmoğ - rafya âlimleri ayın haritsını ya- Pip ikmal etmişler... Halbuki, he- nüz Avrupanın barttası bile belli değil.. Son bir senede Avrupa ha- ritası kaç defa değişti?. Hitler ve Müusolini, kendilerine «hayat sa- hası» ararken, ayı hatırlamıyor- lar galiba... Uçsunlar, gitsinler, hatir haritası da yapılmış... Ar- zullahivüsia... ARMWED RAUF İyhidarlar Halk tarafından te- | İıklar etrafında tetkiklerde bu - Tunacaktır. *& Bir sabah güzetesinin yazdı- daına göre Köroğlu gezetesi Vekil- ler Heyeti kararile kapatılmıştır. Ihlamur Stadyumu Buradaki Bostanlar İstimlâk Edilecek Yeni şehir plâninın, Dolmabah- çede ahbsahirların cak olan 17 bin kişi olan studyomdati başka Ihlamur- da da bir semt stadıyomu yapılma- S kararlaştırılmıştır. Bundan mak-| sad, Ihlamurun, tarihi vasfı olan eğlence yeri halinde muhafaza &t- mektir. Fakat Ilamur yalnız bu halile değil, ümar edilmek şertile muhafaza edileceklir, Büuradski bostanların hepsi istimlâk edile- rek kisinen semt stadına — tahsis edilecek, kısman de semtin bay- Tam merasimlerine, halkın eğlen- celerine mahsus olmak üzere ya- pılması düşünülen meydana tah- #is edilecektir. Bu sebebden do- layı şimdiden bu sahada inşaata müsaade edilememektedir. Belediye İktsad Müdürlüğü, gazino, kahve, lokanta, birahane, Zaraj ve saire gibi halkın devam estiği müseseselerin tatbik et - mekte olduğu tarileler ürerinde- Ki telkiklerini bitirmiş, tesbit e- dilen tarife tipleri Belediye dai- mi encümenine verilmiştir. Deniz Ticaret Mektebi - İİslahat Prqed Gelecek Sene Tatbik Edilecek Afünakalât Vekâleti memleket - te feyizli ve şümullü bir ticareti babriye kurmağa karar vermişti. Bu hususta tetkikata devam edi- Kiyor. Mekteb için hazırlanacak yeni projenin gelecek seneden i- tibaren tatbikine geçilmesi ka - rarlaştırılmıştır. Bu sene mektebe yine orta mek- töb ve lise mezunları slnscaktır. Mektebin lise sınıfına kabul edi- lecek olan orta mekteb mezunları- 'vın yaşı ön beşlen küçük ve on ye- diden büyük olmıyacaktır. Yü sek kısma girceck talehenin de li- seyi bitirmiş olması Hizımdir. Tedrisatla ve tahsil müddetin- de de şimdilik hiçbir değişiklik yapılmamışlır. Müddet eskiri gibi alu senedir. Bayat pahalılığile mücadelenen şiddetlendirilmesi hususunda alâ- kadar makarmlara yeniden direk- tifler verilmiştir. Ticaret Odası da 'bu mücadelede vazife ulmıştır. Ti- caret odası piyasada bilhassa gıda maddeleri üzerinde tetkikat ya * Dabhiliye Vekâlett mülhak | Pascak ve her madde ile ayrı ayrı Bülçeli idarelerle Belediyelerin alım ve satım işlerine iştirak « denler tarafından verilecek olan teminatların malandıklarına de- Gil, bu dairelerin kendi vezneleri- ne yatırılması Jüzumunu alâkalı - lara bildirmiştir. v Nafıa Vekili Ali Fuat Cebe- soy tetkiklerde bulunmak üzere bu sabahki trenle Erzincana git- * İzmir fuarının elektrik h tiyacını karşılıyabilmek için elek- trik santralında yapılması şirket- çe zaruri görülen genişletme a- meliyesine başlanmıştır. Yazan: İskender F. SERTELLİ — Hah şöyle; yola gel biraz. Ne idi o deminki telâşın? — Ben teliş etmedim. Fakat, — Aki kere aksıracak.. Sonra esniye- | bu, kavgaların sonuncusu olsun, Mecdiciğim. Ben aradığım erkeği buldum amma. Sakır şımarma. Sen de biraz fazla asabisin! Bu ka-| darı iyi değil. — Ne yapalım, güzelim.? Görü- yorsun ki, belâ ayağıma geliyor. Şurada bir oda tutmuşsun! Eğlen- toplayıp bizden önce gelmiş. Bu işte benim suçum var mı? Teret- ler dillerini tutup otursalar.. Gü- meşgul olarak toptan ve pera - kende fiatları tesbit edecektir. Ti- caret odası bu tetkikstı neticesin- de hazırlıyacağı raporda herhangi bir maln toptan ve pecakende kaça satılabileceğini dildirecek - tör. Gida smaddelerinden sonra gi- yecek eşyası ele alıaacak, fiatlar üzerinde osaslı surette tetkikat ya- pılacaktır. Bütün bu tetkikler so- nunda üzerinde ihtikâr yapılan maddclerin bir Uetesi hazırlana- cak ve belediye bu maddelerin sa- tışına karşı şiddetle mücadeleye başlıyacaktır. Fakat, onlarda bu ahlâk nerede? Hapishanenin en süfli köşelerin- de izmarit toplayarak — yaşamağa alışmış adamlarla ben bir sofra- da oturabilir miyim? Kendini methederek sörüne de- vam efti: — Ren e hapishaneyo girip çık- tım amma.. Benim arada da hatı- Tit sayarlardı. Sigaram, esrarım, her hafta ayağıma gelirdi. — Ayol, hapishanede esrar » çilir mi? — Neden içilmesin? İnsan yo - lunu bulunca her yerde içilir. İş yolunu bulmakta. Ziyaretcilerim getirdikleri eşyanın ve yiyecek - lerin içine sıkıştırırlardı. Zaten bet esrara hapishanede alıştım. İlk girişimde üç ay yatmıştım.. O zamandanberi kullanırım o zik- kumu.. — Başını döndürmez mi? — Ben alıştım. Sen çekersen el- zel güzel hep beraber eğleniriz. | bette başın da döner, gözün de. Nadir Nadi yetler» adlı yazısında diyor kt: «Hataylı azlıklar, Türkiyemizin başka yerlerinde yı lerine bakarak ginirl ettiğini görebiliriz. Trablusgarb vel hiyetini halktan ve doğruluktan alan Cumhuriyet hükümetinin ta- kib ettiği başka bir yol yokkur.» TAN: M. Zekeriya «Yıldırım harbi mi, yıpıatma harbi mit. adlı yazı « sında diyor ki: *Totaliter devletler mubanebe- yi kazanabilirler, fakat harbi mut- laka demokrasiler kazarımnış ola- caklardır. İktisaden terazinin gözü demok- vasilerin lehine ağır basmakta - dar. Böyle olduğu içim de demok- rasiler bir yıpratma harbi yapma- yı tercih edeceklerdir. O vakit harb Almanların zannettiği gibi Tüç dört ayda bitmiyecek, seneler- ce sürecektir.. "YENİ SABAH: H_mwımhı- yat sahası: İtalyat» adlı makale- sinde diyor ki: Denizbanktan Açıkta Kalanlar Bir Yangın Oldu IGSL:E'KARS!' Nhı—-— CUMHURİYET: e«Hataydaki ekalli - | «İtalya, Almanya için pek gü- zel bir hâyat sahası olabilir. Mtal yanın şimali Afrikada geniş bir müstemlekesi var ki, rubu esri tecavüz eden bir müddetltenberi bambaş durüyor. Alman azmi, gay- | Yeti, tekniği inzimam ederse, ora- da büyük bir medeniyetin inkişaf ettiğini görebliriz Trablusgarb ve Bingazinin temin edemediği Ihti- yaçları, zengin yaylâları, mütenev- vi mahsulâtı ve belki de madenle- rile Habeşistan, bol bol telâfi eder.> VAKİT: Sorrigüy adlı. bir muherririn (yarın da devam edecek olan) <E- ğer harb patlarsa» unvanlı yazı- sında bugünkü vaziyotte harb sah- nesinin tamamen meydana çık - miş olduğunu söyledikten sonra diyor ki: «Demokrasi cephesini teşkil - den devletler bir ideal üzerinde birleşmişlerdir. Bu vaziyet kar- şısında Anglo-Sakson memleket- lerini harbe sevkeden esbabı mu- cibe kuvvetini daha ziyade göste- receklir ve Amerikalılar da nihâ- yet bitaraflıktan çıkarak demok- Tasiler cephesine geçeceklerdir.. Ankarada Büyük Hizmet — Müddetlerinii On Dükkân Kâmilen Doldurmıyan Memurlar murlar bu hususta yapıldığı ha- ber verilen tetkikatın bir an evvel ikmalimi rica etmektedirler. Denizbank liman işletmesinden açıkta kalamlara derhal tazminat verilmesi açıkta kalan memurları Mmüşkül vaziyetten kurtarmıştır. Hizmet müddeti bir seneyö dol- durmuıyanlar hakkında yapılacak “muamele de bugünlerde Münaka- lât Vekâleti tarafından Devlet li- man işletme umum müdürlüğüne bikdirilecektir. Denizyollarından ,açıkta kalan memurlardan hizmet müdde'e bir seneyi dedurmiyan - lar hakkında da Vekületten gele- cok emir tatbik edilecektir. Deniz yolları umum müdürlüğü hizmet müddeti bir seneyi göçmiş olan memurlara kanunen verilmesi za- ruri olan tazmönatı da yakında tos diye etmeğe çalışmaktadır. Müsaadesiz Çalışan Ecnebiler Kenebi mütehassıs, motör ve iş- çilerin hükümelten müsaade alın- madıkça istihdamları caiz olmadı- & halde bunlardan bazılarının bir kısım müesseselerce müsaadeden evvel çalıştırıllıkları görülmüş - tür. Bu hareket mahzurlu olduğu için alâkadarlara sıkı tebliğat ya- pilarak müsaadesi verilmemiş ec- nebi işçilerin kat'iyyen işe başla- tılmamaları bildirilmiştir. — Yanında var mı? — Var ya. Ben esrarsız ve bı « çaksız gezer miyim hiç..?! Melin, Mecdinin boynuna sarıl- di: — Neolur, bana bir içimlik ver- sene, Alışmak için değil amma, İnsana yaptığı tesiri anlamak is- tiyorum. Merak bu ya. —— — Hiç merak etme çanım! Şim- di vereyim. Bir kaç nefes çeker sin.. Fakat, bir şartla. — Ne istiyorsun? — Haniya bu akşam yolda ge- lirken” <Saçlarıma ak düştü.» di- ye mırıldanıyordun. Onu istiyo » Tüm senden. — Vakit geç oldu. Etraftan şi- kâyet ederlerse. — Yok canım.. Kim şikâyet &« decek? Ben de sana avazın çıktı- ğ kadar bağır demiyorum ya. Şöyle hafiften geçersin.. — Pek âlâ. Haydi son sizaramt hazırla benim.. Yandı Ankara 20 (Hususi)— Dün ge- Ce saat 2135 de Samanpazarında 10 senedenberi görülmemiş bir yangın olmuştur. Samanpazarındaki ahşap dük- kânlardan 10 tanesi kâmilen yaz- mıştır. Yangımın nereden çıktığı ve sebebi henüz malüm değildir. Zararın 50 bin lira kadar olduğu söylenmektedir. Bir itfalye neferi ağır sürette yaralanmıştır. 20 seneye Mahküm ldu Çatalcada amcası Fehmiyi öl düren Lütfi adında biyisini, mah kümiyetini bitirip köyüne dön- düktun sonra bir gün tatlada ya kalıyarak kasatara de - öldüren kafil Murat ağırcezada yapılan muhakemesi sonunda 20 sene 4 ay beş gün hapis cezasına mah - küm edilmiştir. Süt ve Ekmek Meselesi Ektmek ve süt meseleleri etra- fında Belediye tarafından yapıl - makta olan tetkikler ilerlemekte | olup bunlardan süt işine taallük eden kısın hemen hemen bitmiş- tir. Ekmek meselesi otrafında ha- riç memleketlerde bulunan bazı | firmalara mektublar gönderile - | rek mü'aleaları sorulmuştur. Valinin Tetkikleri Vali ve Belediye Reisi doktor ı Ltfi Kırdar, Cerrahpaşa hasta- nesine giderek burada yapılmak- ta olan mutfak ve çamaşırhane dairelerini gözden geçinmiş, sipa- riş edilmesi lâzım gelen makine- lerin bir an evvel celbi için alâ- kadarlara direktif vermiştir. Mecdi cebinden bir tütün kutu- su çıkardı. Arasına toprak gibi bir şeyler e- kerek. kalınca bir sigara sarmağa başladı. — Biraz büyücek yaptım amma, bunun hepsini sen çekecek değil- sin! Ben de içeceğim. Akşamtan- beri kafam şişti hırıltılardan. Mecdinin istediği şarkıyı yavaş yavaş okumağa başladı: Saçlarıma ak düştü, Ona ad bulamadım. Gönüle uçmak düştü, Bir kanad bulamadım. Mecdi sigarayı yaktı. İlk önce kendisi çekti: — Ne tatlı sesin var, kâfir! İn- sanı kudurtur, çileden çıkarır bu Bes, Melinin sabırsızlandığını gören Mecdi, elindeki sigarayı sevgilisi- Dne uzattı: Oniki Tip Tarife Beyoğlundaki Eğlence Yerleri Dört Sınıfa Ayrıldı Encümen Beyoğlu kazasına aid tarife tiplerizi dün tasdik ederek İktisad Müdürlüğüne iade etmiş- tir. Bu kaza dahilinde bulunan gazino, kahve, lokanta, birahane ve bahçelerin yeni tiplere göre tarifelerini tadil etmeleri bugün Beyoğlu kaymakamlığına bildiri- lecektir. Encümen — Beyoğlu ka- zası için 12 tarile tipi kabul et miştir. Verilen karara göre bu ka- zadaki umumi yerler evvelâ, biri fevkalâde ulmak üzere dört sınıfa >efrik edilmiştir. Ayrıca bu sınıf- lara girecek umumi yerlerin iç- kili, içkisiz, çalgılı, çalgısız, ula- fturka, alafranga, varyeteli, var - yetesiz, yemekli, yemeksiz, içki ile beraber yemekli olmak üzere on iki tip tesbit edilmiştir. Yeni tarife tipleri henüz tatbik edilmemekle beraber, muhtelif Up tarifelerde, geçen seneki tari- felere nazaran balkın lehine ola- rak yüzde 25 ile 35 arasında ten- zilât yapıldığı temin edilmekte - dir. Alâkadar müesseselerin tat- hik etmekte oldukları tarifelerini bir haftaya kadar bu yeni tiplere uyduracaklardır. Lağım Suyu Kullanan Bostanlar 'Belediye Bu İşi Sür'atle Halledecek Belediye, lâğım sularile sula - nan bostanların epidemik hasta - lıklara sebebiyet verdiğini gözö - nüne alarak bu meseleyi cezri su- rette halletmiye karar vermiştir. Kurtuluş, Beşiktaş, Kasımpaşa, Nişantaşı ve civarıtda lâğım su- larile temas halinde bulunan yü- ze yakın bostan vardır. Belediye sihhat müdürlüğünce bu bostanların mufassal haritala- rı tanzim edilmiş bulunmaktadır. Earita üzerinde ve mahallinde ya- pilan tetkikler neticelenmiş - ve kapaltılacak bostanların hududları tayin olunmuştur. Esna—fîn Kontrolu Müayene kaçağı esnafıtı kontro- Tüne ehemmiyetle devam edil - mektedir. Şimdiye kadar muaye- | neden kaçtığı anlaşrlan yüz ka - dar esnaf yakstanmış ve cezalan- “dırılmıştardır. Kontrollere* ehemmiyetle de - vam olunmakta, bilhassa berber, garson ve saire gibi halkla yakm- dan temas eden esnafın cüzdan- ları gözden geçirilmektedir. Şim- diye kadar yakalananlar arasında cüzdansız esnaf olduğu da anla- dan almak mecburiyetine tutul- müştur. — Haydi çek bakalım.. Melin sigarayı aldı, bir nefes Ççekti.. Bir daha.. Bir daha çekti. Mecdi rakı içiyordu.. Birdenbire bağırdı: , — Ne yapıyorsun be? Kediye peynir tulumu emniyet edölir mi? Neredeyse bir çekişte hepsini biti- Melin bir kaç nefes çektikten sonra; — Başım döndü.. Pek baygın şeymiş bu. Nasıl içiyorsunuz bu pis şeyi..? Diye söylenerek, başıni olur - duğu kanapenin arkasına dayadı. — Oh.. Vücudüme bir kesiklik geldi. Dayak yemiş gibi, birdenbi- ve pestilleştim.. v Melin güzlerini kapamıştı. Mecdi kendi kendine gülüyor- dü. (Devamı var) İtalya ; İspanyâ | Yazan: Ahmed Şükrü ESİ | İspanya hacbinin nihay&bt , ği gündenberi, İtalyan ve © yol devlet adamları ari karşılıklı ziyaretler sorisi P mış ve hâlâ da devam c—ı ay İspanya Dahiliye * Suner İtalyayı ziyaret rada uzun müddet kalmişik di de İtalya Hariciye nazırt Ü Ciano, İspanyaya gitmiştir. Ciano'nun İspanyayı ziya! yyan ve Alman yardımile fi yı fetheden Frankonun benlik panyol milletinin kalbini W maktan uzak olduğunu götÜ, tir. Huzb sırasında İtalya dan yapılan büyük yardım! pEr sonra ılpllvm n!'ll“ no, İspanyol milleti tarafınCE | mimi kabul göreceğini zaff mişti. Halbuki İspanyadan P 4 haberler, İtalya Hariciye T4f nn her farafta, fakat bilhasti j talanyada soğuk bir kabul K yj ğünü anlatmaktadır. Her © Alman ve İtalyan kıtalarını panyol halkı srasında iyi bE fıra bırakımadıkları saribtif. Bununla beraber, tahmin #j ceği gibi. Ciano'nun resmi İf | ya tarafından kabulü, debd ihtişemli - olmuştur. İspanti muhtelif şehirlerini dolaşaf Ö no'nun şerefine her laraftâ g fetler verilmiş ve karşılıklk tuklar söylenmiştir. Resmi yya tarafından yapılan bu n gin sebebini anlamak için ralarında İtalya tarafından lan yardımın derecesini mak kâfidir. İtalya Frankoy$ dım için İspanyaya ordular V yyare müfrezeleri yollamış V€ j yonalarca para sarfetmiştir. kazandğu zaferi büyük mi İtalyaya borçludur. 4| de eden bu terahürattan bir mana da çıkarılmı rankonun ve taraftarlarını" yaya ve Almanyaya yapılâf damdan dolayı müteşekkir darı pek tabildir. Bu yardımı "j ralık, öyle hudutlara varroifi) İspanyanın bir İtalyan mi kesi, her balde İtalyaya en keri ittifakla bağlı bir olacağı zanmedilmişti. hakkuk etmemiştir. İtalyâ, İngilizlerin, biraz da İspaf' j rın tazyikleriyle İsptnî:â kerlerini geri çekmek 4 yetinde kalmış ve yeni bükümeti, dabili ve harici te serbest kalmıştır. Üç ıı' vam eden yardıma karşılıF yak İtalyanın elde ettiği Tesmi hp-wmw“hı-f“ tebellür etmiyen den ibaretlir. Gerçi iıpıı!' komintern pakta da girmi kat Frariko hükümeti, bu de, Almanyanın ve dikleri ıınb mânayı beraber, bu sempatinin yı; İtalya ve Almanya il€ akdine sürüklemiyeceği >Makfadır. mnlonecîl" daki mülâkattan sonra » yesmi tebliğde <iki memle' 'ne istihdaf edilen gayeler? Â men tekabül etmek için ğ İ iş birliğinin inkişaf ettif | den> bahsedilmekte ise ayyen siyasi ve askeri * Te girişmekten muhterif.