i Ü Nİ Yazan: M. SAMİ KARAYEL Şehzade OrhanElimizde Rehindir OnuOsmanlıTahtınaGetiremeyiz Bizans İmparatoru Kostantin Dragazes Son Derece Hiddet ve Asabiyet İmparator, mektubu dikkatle o- kudu. Hayretle Notorasa sordu: Monla Hüsrev, Paşanım bu söz- leri üzerine kendini toparladı. İ- kinci Muradın vefat ettiğine hük- metti. Herhalde Halil Paşa bu işi saklıyordu. Cevab verdi: — BSaklamaktan ne çıkar?. Ne demek istiyor?, — Belki, Marinin oğlu şehzade Ahmedi tahta çıkarmak niyetin- dedir. — Bunu yapabilir mi? — Neden yapamasın; kuvvetler elindedir. Monla Hüsrey olduğu yerden fırladı ve bağırarak: — Ulemayi dini unutuyor mu?. Onlar din ve devlet bekçisidirler. — Öyle amma... Her iki yarükafadar bu san söz- den sonra derin bir süküta daldı- lar. Eğer, vaziyet böyle ise Os - manlı devleti için vahamet ve şe- amet melhuzdu. Karaca Paşa sükütu ihlâl ederek: — Efendi hazretleri, arzu bu- yürursanız Zagnoe Paşayı çağır- talım.. — Bırak şu adamı?. O da Halil -| Paşadan başka nedir? — Zannettiğiniz kadar değildir. Biraz iyi tarafları vardır.. Hele, bu meselede kat'iyyen Halil Paşa ile beraber olamaz... Bizimle be- raberdir. — Emin misiniz?, — Bvet... Nihayet; Zagnos Paşayı da ça- Rırmışlardı. Fakat; Karaca Paşa, Zagnos Paşa gelinciye kadar Ma- nisaya adam — gönderdiklerinden bahsetmemişti. bütün Bizans veziriazamı Notaras im- parator Kostantinin huzuruna çı- karak Halil Paşanın mektubunu verdi. — Ne demek istiyor Hali) Paşa? — Şehzade Orhanı tahta çıkar- — Nâasıl olur © bizim elimizde canlı bir rehinedir?. Onu nasıl ve- Tebiliriz?, — Bendeniz de böyle düşündüm. le cevab verelim bu adama? — Gayet basit Marinin oğlu şehzade Ahmed varken Orhana lüzüum yoktur, diye yazarız. — Evet; esbabı mucibesini de yapmah... Mari hazır elimizde de-, mektir. Şehzade Orhan da ço - cuktur, Halil Paşa nasıl olsa bize hizmet ediyor. — Evet; Orhanı elden kaçırır- sak felâket olur işimiz.. — İkinci Mehmedin Örhana ga- lebesi neticede Bizansın mahvıdır. Fskat; Orhan elimizde bulunursa ne de alsa Osmanlıları her vakit için tehdid kolaylaşır. Bu konuşmalar karar altına a- | hnarak Halil Paşaya esbabı mu- cibe gösterilerek şehzade Ahme- din tahta çıkarılması için bir mek- tub yazıldı ve gelen adama veril di. Hakl Paşanın adamı ancak iki günde cevab alabilmişti. Ağa E- dirneye geldi. Veziriazama mek- tubu sundu. Hali! Paşa, İmparator Kostan- taniye Dragajasın cevabıma hay- retler etmişti. O, işin içinde bir fı- rıldak olduğuna kani oldu. Belki, Mari kendisnden gizli imparatora bir haber yollamıştı. E... Olmaz olmazdı. Halil Paşa; imparatordan gelen cevahn Mariye göstermeyi muva- fik bulmadı. Hemen kâğıdı kale- mi eline aldı. Esbabı mucibe zik- rederek Orhanın tahta gelmesi « Ka Vin ll Ve nin muvafık olacağını anlattı. Ce- vabın bir yerinde deş şunları teh- did makamında zikretti — Eğer, şehzade Orhan, dedi - ğim prensip dahilinde Osmanlı tahtına gelirilmezse işin sonu fe- naya varacaktır. Şehzade Ahmedi şimdilik tahta getirmek mümkün değildir. Orhan üzerinde ısrar &« derseniz ikinci Mehmedin pede - rinin vefatını haber alıp Edirneye | gelerek bir emrivaki vücude ge- tirmesi melhuzdur. Bu hepimiz - çin nedamet edilecek vekayiden olur, Sâf mektubu alıp tekrar Bizans yoluna çıkmıştı. Bu gidip gelmeler | cevablar altı günü bulmuştu. Da ha hâlâ ikinei Muradın vefatını | kimsocikler bilmiyordu. Halil Pa- | şa ile Mari kozlarım oynamak i- çin Bizansla muhabere halinde 1- diler. . *r Gökçe yaman bir adamdı. Mü- teaddid muharebelerde ve eşk'ya takibinde kesbi hünâr eylemiş as- kerlerden biriydi. Subaşının kur- duğu tuzağı bilmemekle beraber herşeye rağmen uyanık bulun - mayı bilen bir şeytandı. Subaşı tamamile kararını ver- | mişti. Çünkü, handa geceliyen a- | dam herhalde tekin bir şahs'yet değildi. Şehre girişi, ayağının to- | pal olmayıp şehir dahilnde ta - pallayışı bal ve etvarım gizlemek- te gösterdiği mehareti şüpheleri üzerine tevcih etmeğe kâli delâ - ilden idi. Gece oldu. Ortalık karardı. Gök- çe atını kemali itina ile tımar et- | ti Arab kırması olan atının se- |- vimli yüzünü sevdi ve öptü. U- | sületle kulağına şunları fısıldadı. | — Demir; seni göreyim... Sa - | BU GÜN Silkei z eeei İçinde İdi bahtan evvel yolculuk var. Hem de hiç konaklamadan ha!, Gökçenin atının ismi Demirdi. Demirde üç ok, bir de kılıç yarası | vardı. Gazi idi. Demir, Varna muharebesinde kılıç yarası almıştı. Öyle olduğu halde sahibini meydanda bırak - madı. Gökçenin düşman eline & sir olmamasını temin için idrâkli bir insan gibi sağrısından aldığı kılıç yarasına rağmen sonuna ka- dar cenk . meydanında - kişnedi, şahlandı. Gökçe, Demiri çok severdi. O- na âdela bir çocuk gibi bakardı ve yöve onunla bir insanla konuşur Kgibi konuşurdu. Demir, yola çıktığı zaman, tı- mar olduğu zaman Gökçenin gi- yinişinden ve yola çıkış tarzından binişinden, seslenişinden, ne bi- çim yere ve işe gideceğin b'lirdi. Demir, uzun yola çıktığı vakit bir aaa, kadar eşkin ve tırıs gi « derdi. Bir saatten sonra, rahvana dökülürdü. Ondan sonma hiç ak- samadan mütemadiyen rahvan | giderdi. Bir düşman takibinde ve bi düşman kovalayışında koşacağını düşmanın ne dereceye kadar yaklaştığını hissederdi. Hulâsa Demir, sahibi Gökçe kadar muharib ve anlayışlı idi. Bu sebeble, Gökçenin tımar eder- ken Demirin kulağına söyledikleri beyhude değildi. Demir bu söyle- meden ve bu fısıltıdan birçok şey- ler hissetmiş bulunuyordu. Gökçe hanın odasına — çekildi. Yatsı namazıni kıldı ve uyuma - mak üzere sedire uzandı, gözü, ku- nasıl | lakları tetikte idi. (Devamı var) FARIN CE?ŞI_I%ZEFTEDJKEH bMEL OLACAKTIR “rile Japonlar arasında Kalkingöl U kabil 71 Günde 522 Tayyare Düşürülmüş (1 inci sahifeden devam) müsteşarların bulunması kabul edilecektir. ö— Dahili Mongolistanda Japon gernizonları bulunacaktır. 4— Çin antikomintern pakta gi- recek, yani Japonya ile Çin ara- sında Sövyetlere karşı bir nevi ittifak aktedilecektir. $— Haynan adası Japon müs- temleke imparatorluğuna girecek- tir, Bu muhabir, bu şartların en as- gart şartlar olduğunu da ilâve et- mektedir. Londra 15 (Hususi)— Tiyençin meselesini müzakere edecek olan iiz « Japon kanferansı bugün yoda açılacaktır. Japonlar de- ha şimdider etki taleblerinde 18- rar edeceklerini açıkça söylemek- tedirler. 'Tokyo 15 (Husüsi)— Domei a- jansının verdiği malümata göre, Japon hava Fuvvetleri son 71 gün içinde 522 Sovyet tayyaresi dü - şürmüştür. Ayni ajansa göre Ja- Ponlar ancak 4 tayyare zayi et - mişlerdir. Ajans, düşürülen —tayyarelerin dört, beş senelik eski model tay- yareler okluğunu ve tecrübesiz pi- lotlar taraifından idare edildiğ'ni ilâve etmektedir. Moskova 14 (AA )— «Tası a- jansı Mongol - Sovyet kuvvetle- nehri civarında muharebelere de- vam edildiğ'n; bildirmektedir. 5 temmuzda Moyol - Sovyet kıt- aları, hava küvvetlerinin de işti- rakile yaptıkları şiddetli bir mu- taarruzlara Japon - Mançu kat'alarını Mogol'stan halk cum - huriyeti hudutlarından dışarı st- mışlardır. Japon - Mançu kuv < vetleri, © temmuz akşamı tama - mile Mançu arazisine sürülmüş- tür. Bundan sonra yeniden çarpış - malar olmuştur. Mogol - Sövyet genel kurma - yanın verdiği malümata göre, 6 | ilâ 12 temmuz çarpışmalarında Ja- pon - Mançu kuvvetlerinin zayi- Atı, 2000 kadar ölü, 3500 kadar ya- | rakdır. Bu müddet zarfında Mo- gol - Sövyet kıt'aları 254 esir, 4 top, 4 muharebe arabası, 15 zırhlı otomobil, 60 makineli tülek ve diğer silâh almışlardır. miş sayılamıyacaımı | Mussolininin Ağustos Tehlikesi Tahakkuk Ediyor (1 inci sahifeden devam) ! dahil olmak üzere askeri ittifak « lar yapılmasını istemektedirler. Müzakerelerin bugünkü şekilde devam ettiği takdirde bir çıkmaza | gireceği anlaşılmaktadır. Sovyet Rusya ayni zamanda bir Avrupa ve Asya devleti olduğu i- çin, Uzük Şark muharebelerinin neticesini anlamadan, bir karar vermek niyetinde değildir. Şark- ta bir muharebe İhtimali daima mevcut oldukça, garpta yeni ta- ahhüdlere girişmek istememek - tedir. Şimdi her devlet kendi kendine şu suali sormaktadır: «Yarın bir muharebe olursa, be- nim askeri vaziyetim ne olacak - tarda Moskova müzakereleri do hep | bu safha üzer pde temerküz et - Mmiş bulunmaktadır. VAZİYETİN GERGİNLEŞME- SİNDEN İNGİLTERE MES'UL İMİŞ. . Berlin 15 (Hususi) — Alman gazeteleri, bugünkü vaziyetin ger- gin bir safhaya girmiş olmasından İngütereyi mes'ul tutmaktadırlar, «Fölkişer Beobahter» — gazetesi diyor ki: «Almanyanın Danzig hakkın - daki emellerinin — tahakkukuna mani olmiya imkân — yoktur. Bu, belki gecikebilir. Fakat bu ge - cikmenin de manası yoktur. İn- giliz Başvekili Varşova hüküme- tinin müdafaasını eline almış gö- Tünmekledir. Binsenaleyh Dan - zig meselesinde bir hakem vazife- sini göremezr Doyçe Algemayne Zeitung di - yör ki: <İngiltere Polonya şövinizmini teşci etmekle, hiç bir şey kazana- maz.> MUSSOLİNİNİN İETEDİĞİ Roma 15 (Hususi) — Gazeteler, Danzig meselesinni halledilmesi ile, Avrupa sulhunun temin edil- yazıyorlar. islediği şey, ihtilâflı meselelerin birer birer değil, kül halnde halledilmesdir. MÜSBET NETİCE YAKINLAR- DA TAHAKKUK EDECEKMİŞ Varşova 15 (Hususi) — Dan - zigden gelen haberlere göre, bu- gün zabıta, 17 Almamı sosyalist ol- mak suçu ile tevklf etmiş bulunu- yor. Diğer taraftan Danzig âyan re- isinin Almanyadan Danzig Al - manlarma Hitlerin selâmım taşı- yarak döndüğü ve Danzigde yapı- lan hazırlıkların yakında müs - bet bir tahavvüle intizaren ikma- M yolunda talimat aldığı bildiri- | Jiyor. Ekasen Alber Parster'in radyoda 'Danzig Almanlarına hitabesinde: «Alman milletine mensup her- kes Polonya taarruz ve tehdidine karşı Almanlığı müdafaa için ha- zar olmalıdır.» sözleri - vaziyetin hâlâ ayni vehameti muhafaza et- tiğine delil sayılır. ŞİMDİLİK SÜKÜT Varşova 15 (Hususi) — Dan - Zigdeki Nasyonal Sosyalist partisi pefi Forster erkâiniharbiyesine sü- | Xütu muhafaza etmeleri hakkın- | da emir vermiştir. Forster garb devletleri araşında bu yakınlarda çıkacak herhangi bir ihtilâftan, derhal istifade edi - lerek Almanyaya iltihak kararı ve- rileceğini söylemiştir. | AMERİKA BİTARAF KALAMAZ| Vaşington 15 (Hususi) — Ame- rika Hariciye Nazırı Hul kongre- 'ye gönderdiği mesajında diyor ki: Bu tehlikeli anda sulh ve bita- raflık meselesine ve gelecek aylar zarfında Amerikaniın emniyet ve menfaatleri üzerinde yapacağı te- sirlere büyük bir ehemmiyet at- fetmek lâzımdır. Kanaatime gö- ve bu mesele, büyük bir dikkat ve itina ile tetkik edilmeli ve ma- masız bir teehhüre meydan veri- meden hükümetçe bir karara bağ- Tanmalıdır.» Mull'ün mesajında silâhlara ko- nacak ambargo hükmünün kaldı- Tılması istenmekte ve şöyle denil- mektedir: RUZVELT'İN KONGREYE MESAJI Vaşington 15 (ALA.) — Dün öğ- leden sonra Reişicumhur Ruzvelt tarafından köngreye gönderilen meninin 11 reye karşı 12 rey ile mesajın metni şudur: yan meclisi Hariciye encü - sulh ve bitaraflık meselesi hak- kındaki kararını köngrenin gele- | cek içtima devresine bıraktığını öğrendim. Tarafımdan tamamile tağvib edilen Hariciye nazırının | bir beyannamesini leffen gönde- riyorum. Bu vesikanın dikkatle tetkik edileceğini ümid ede ». Sulh davası ve Amerklanın bita- raflığı ve emniyeti için kongre- nin bu içtima devresinde elzem o- Tan bu kararı ittihaz etmesinin pek arzuya şayan olduğu keyfiyeti benim için bir müddettenberi pek açık bir hakikat mahiyetini al - mıştır. Dünyanın halihazırdaki vaziyeti karşısında bu kanaatimi değiştirmek — için hiç bir sebeb göremiyorum » Altı sahfeden ibaret olan Hull'- ün beyannamesinde muhariblere gönderilecek silâhlara ambargo konması usulünün kaldırılmasını Amerika hükümetinin hangi se- beplerden dolayı istediği izah e- dilmektedir. Şayanı Hayret bir Dolandırıcılık (1 inci sahifeden devam) lutan ayni aileden bir dul kadı- na da çok namuslu bir müddei mumiyi münasib görmüştür. Mi- safir Emine ile ev halkı böylece İki düğünü bir arada yapmağa kâ- Tar vermişlerdir. Aradan iki gün geçmiş ve Emine ev halkina, İzmirden mektublar aldığını, her iki tarafın da izdivacı kabul ettiğini, kızın babası İstan- bulda kırk bin liralık apartıman alacağından hemen münasib bir bina aranmasını istediğini söyle- miştir. Bunun üzerin€ Bayan Mustafa ve dul akrabası Eminenin peşine takılarak İstanbulda apartıman a- «amağa başlamışlar, fakat wuna- #ib birşey bulamamışlardır: Emir? birkaç gün Sonra İzmir- den tekrar mektub aldığını ve bu defa 80 bin liralık apartıman al- Mak istediklerini yazdıklarını söye lemiştir. İstanbulda seksen bin li- ralık apartıman da bulunamayın- €a kadın: . — Anlaşılan, iki apartıman al- maktansa bir büyük apartıman almağa karar vermiş olacaklar, İzmirden bir mektub daha aldım, yüz elk bin liralık apartıman a- Tamamızı rlca ediyorlar,» Demiştir. Kadın böyle söyleyince Bay Mustafa bu apartıman hikâyesin den şüphelenmiye başlamış - ve © esnada da kadın Bay Mustafa - nn küçük oğlu 12 yaşında Hay - darpaşa lisesi talebesinden Fik - reti alarak sırra kadem basmıştır. Bir müddet sonra Emine Bay mustafanın evine mektub gönder- miş, Fikretle beraber sağ ve salim İzmire geldiklerini, fakat zengin kızın Çeşmeye gittiğini, on beş gün sonra döneceğini ve kızı alıp Fikretle Yalovaya — geleceklerini | bildirmiştir. ' Yalovadan kadının İzmirdeki ad-| âresine mektublar gönderilmiş, | hepsi de «bu namda kimse yoktur» ibâresile geri gönderilmiştir. Va- ziyetten çok şüphelenen Bayan Mustafa yatak odasındaki çekme- ceyi açınca beş yüz liralık mücev- heratının da yerinde yeller esti- ğini görmüştür. Hemen emniyet müdürlüğüne müracaat edilmiş ve sabıkalılar defteri karıştırılınca bayan Mus- tafa dolındır.ıîu Eminenin reşmini | mütecavizdir. Hasadı takibef Ulunmak için ihtiyat fik | menedecek yegâne bir y Harb Dramınll | Son Sahnele ( inci sahifeden d zular üzerinde ve her türlü GÜP | altında herbangi bir & sulh cephesinin umunut müt) lesini celbedip etmiyeceğiri '| kik eylemiştir. Bu tetk klef denemeler neticesinde gö ür ki, gerek İngiltere, getek tün müttefikleri ve sulh €0 devletleri en basit sayılab bir hareket karşısında dahi © miyetle harekete ve müdaht”) hazırdırlar. Geriye kala kala tek ihi Ümid kalmıştı; 6 da şuydik manya ve İtalya hemen heti aydır yarı seferber — haldi On beş gündenberi de müt yen yeni sınıfları askere © dırlar. Tahmin edildiğine £ u Almanyada silâh altında bultğ, | efrad, üç, İtalyada iki mil . B düya iltihak etmek üzcre sınıflı da seferberlik rilmiştir. Mevcud ve silâh bulunan kıt'alar iki devletit için istihdaf ettikleri nokl tahşid edilmiş bulunuyorlaf: | na karşılık sulh cephesi rında seferberlik veya norif) fevkinde ve aşırı bir tecenntf | rzeketi yoktur. Bu vaziyettet fade etmek, ansızın taarrota Ü mek, «yıldırım harbi> geyi yapmak, işgal edebil mıntakalarda yerleşip mü kalabilmek ve sulh şar ü taya sürmek. Fakat, bugün için buna ** küe kalmıyor. Çünkü, İi böyle bir plânın tatbikine vermemek ve tetik üzerinde | dahil olduğu halde deniz ordularını seferber kararını vermiş ve fiile bulunuyor. Bu hareket sulbu - ki kuvveti mukabil ve daha bir kuvvet cevheri ile harek herhalde İngüterenin bu rından sonra tecavüz ve İ emeli besliyenlerin bütün ve tahminleri, cesaret ve cü! kırılmış olacaktır. Bunun ki, — Harb olacak mı?. — ğf Sualini günün tek mev: Tinde tekrar edenlere: — Herhangi bir cinnet kendisini göslermedikçe ha? Demek, bugün için en ihtimal balinde mümkün hi miştir. * ETEM IZZET BET) Ki & Bir Kadın Ces€| » Bulundu |: Bu sabah saat 7 raddelerif' Ji | yübde Bahariyede kontrplâk y v rikasındaki işlerine gitmektt ği fabrika amelesi fabrikanın * de ve denizde bir cesed polise haber vermişlerdir. yerine gelen memurlar ların yardımile cesedi sahilt | karmışlardır. Cesed 45 yufl? bir kadına aittir. Üzerinde Pj entari başında siyah bir DAĞ tü vardır. On beş gün kadaf nizde kaldığı anlaşılan : hüviyeti henüz tesbit edilett | tir. a n & * YD Dokuma Kongre Memlekette bulunan d? tezgâhlarının ayni tipte © ; ma yapmasını temin ) kında Ankarada bir korgresi toplanacaktır. Emine her tarafta aranın? ğ dır. Kadın şimdi paradan VĞ cevherlerinden vazgeçmis “ P | gunu merak etmektedir. — ğ | 1 İ : ı tanımıştır. ı ç) Dalandmunırı beraberini” y ü çocuktan — hiçbir Vnku:r. İşin tuhaf tarafı Emin€€ Jdovaya mektublar getmek? vam enıuıldl:. ü