TFW ENİEE İ Sehrimizde tetkiklerde bu - İanmakta olan Gümrük ve İn- Vekili Raif Karadeniz, İstanbulda bira imalinin mu - bira fiatlarının 20 kuruştan Mağı düşürülmesi için tetki - yapılmakta olduğunu söy- n haşasdi biza fabrikası bütün tesisatile 31 ftmmuzda inhisarlara geçmiş tağı cihetle inhisarlar bu tarihe kadar yeni bi- : Tlatımı tesbit elmiş olacak - Maliyet hesablarının 31 tem- nün Meselesi: Yaz Günlerinde Ucuz Bira 15-7 7,5 Kuruş Üzerinden Satışa Ağustosta Başlanacak Tuş arasında satılacaktır. İnhi- sarlar idaresi İstanbul suları ile vafık olup olmuyacağı hakkın- da ayrıca Cetkikat yapacaktır. Alâkadarların söylediklerine göre biranın İstanbulda imali, nakliyat masrafından yapıla - cak tasarrufla ucuz salışın da- ha kolay, çabuk ve geniş ta - hakkukıma imkân verecek ve İstanbul sularile yapılan bira- dan halk da memnun kalacak- tır. Ayni zamanda daha taze bi- Muza kadar intacı keyfiyeti ta- a istihâlk edilmiş olacaktır. hakkuk ederse ucuz bira satışı Ucuz ve taze bira satışile bi- Ağustostan itibaren başlıyabi ra istihlâkinin çoğaltılması, in- kcektir. Bugünkü tahminlere | — hisarlar idaresinin rakı ile mü- Köze biranın şişesi 15 - 17,5 ku- | — cadelesini kolaylaştıracaktır. Srren A a Z B AAA ae _' . Amerikan Yeni Açılacak Malları Gümrükteki Bütün ar Piyasaya Arzedildi Türkye - Amerika yeni ticaret B mer'iyete girmesin- Gen sonra gümrüklerde epeyce A- malı birikmişti. Tacirler Bu eşyaları gümrükten çıkarmak Kin acele etmiyorlardı. Sön zamanlarda Amerikadan Mal gelmemiye başlayınca güm- Tükteki Amerikan eçyalarının pi- Yüsaya arzına başlanmış ve kısa bütün Amerikan malla- T gümrükten çekilmiştir. Yeni ticaret anlaşması her iki Mtdeket malma karşılıklı geniş tenzilâti bahlettiğinden ikan malları azami gümrük ilâtından istifade ile memle - kete sokulmuş bulunuyor, Fakat 'asaya arzedilmiş olan bu mab Jar yine pahalı satılmaktadır. Alâkadarlar bu hususla mütead- dd sebebler — göstermektedirler. Bununla beraber ileride Ameri - fazla mal gelmeğe başlayın- Ucuzluğun derhal kendini gös- tahmin edilmektedir. — Ruhsatname Hilâfında Bir Hareket Belediye fen heyeti, Cihangirde Matra #okağında bir arsaya, biri n olmak üzere üç kat inşa- MA Verilen proje hilâfina olarak ”'âd vermek suretile inşaatı dört Üzerine yapan Galatada Büyük hanında mimar Tomaya, in- Hat rühsatnamelerine ald tali - Rainame ahkâmma aykırı hare- Ketinden dolayı bir sene müddetle NML ruhsatiyesi verilmemesini l""'lıhrıım;uı-. No. 38 ,_:ı"-b_nı Balledı; Kiğisiala Vu farketmediğini anladı. Ya - “AKCa makası ve mendili cebine in Cüi Tokrar mutfağa çıktı. Ma - a Bil ve Mansüs orada kendi- *ini bekliyorlardı. _f-m #akin görünmeğe çalışa- ı.; Galiba bu mahzenin altında & 'a bir mahzen daha var, de- Madam Bij cevab verdi: ll: Evet var, fakat Sarı Yanis li Kat mahzene duvar ördürmüş- ,_; Pekslâ, pekâlâ © halde bu- Va ŞöTülecek başka işimiz yok, Vaş Yavaş merdivenleri çıka- GA "-ı.'îmü””""*" doğru yürüdü. Zihnen son derece meşgul- Mektebler Maarif Vekâleti Bu Hususdaki Tedkikatını Yakında Bitirecek Maaril müdürlüğü İstanbulla yeniden açılacak olan ilk ve orta mektebler için tetkikata devam etmektedir. Mekteblerin hangi semtlerde açılacağı yakında tayirk edilecektir. Bu sene ilk mektebleri bitirip orta mektebe geçecek talebe sa yısının epeyce bir yekün tutaca- ğı tahmin edilmektedir. Dershanelerin fazla kalabalık olmaması için maarif müdürlüğü Maarif Vekâletinden aldığı direk- tifle tetkikat yapmaktadır. Bina vaziyeli yeni şubeler ilü- vesine müsaid mektebler bir ta - raftan tesbit edilmektedir. Bu mekteblerin Bulunduğu semtler - deki talebe çokluğuna göre ne ka- dar şube açılacağı ayrıca tesbit edilecektir, Yeniden açılacak mektebler |- çin bina temini hususunda Bele- diye maarife yardım edecektir. AŞ Taksim Bahçesi Açılıyor Taksim bahçesinin tanzimi işi bitmiştir. Bahçe dahitindeki yab Jar da bugün saat 17 ye kadar ik- mal edilecek ve bahçe saat 18 de Vali ve Belediye Relsi Lütfi Kır- dar tarafından merasimle açıla- caktır. Mahallelerde Ekmek Tevzi Yerleri Belediye, ekmek nizamnamesi- nin beşinci maddesine tevfikan mahallerlerde ekmek tevzi yerleri açılmasını dün bütün fırıncılara tebliğ etmiştir. Meslek hayatında ilk defa bir cinayetten mahküm olan ma - sum bildiği bir adamı kurtarmağa uğraşıyordu. Fakat acaba Sarı Ya- nisi öldüren Mis Holanda olma - sın? Daha ilk gördüğü zaman sev- diği bir kız... Fakat eğer o öldür- müşse, nasıl olmuş da, Sarı Yani- gin odasına girebilmişti? Madam Bil'i tekrar çağırttı. Za- vallı kadın bütün akşam mutfak- ta oturduğunu ve hiç bir gürül- tü işitmediğini söylüyordu. Bu i- kinci sorgu faydasız olmadı. Çün- kü Fişer'in bir çeyrek saat kadar taktan uzaklaştığım ve dön « düğü zaman son derece sinirli ol- duğu anlaşıldı. Meredit tekrar mahzende araş- tırmalar yapmağa karar vermişti. Yanındakilere: — Siz burada beni bekleyin! gedi. Kendi kendine: | büyükse, etrafına — gezdirsin de e A ÇA Burnunu Her Şeye Sokuyor Amma.. İtalyanlar, şimdi de Hatay ân- Taşmasını tanımadıklarını söylü - yorlar. İnsan, şaşırıyor: | Hatayla, Türkiye ile, Fransa ile Anlaşma ile İtalyanların ne alâ - kası var?. İtalyanlar kim oluyor da, böyle bir anlaşmayı tanıma- dıklarını söylüyorlar?. Tanısalar ne olacak, tanımasalar ne olacak? İtalya, burnunu herşeye sok - makla, kendi hesabına iyi yap - Muyor. Eğer, burnu o kadar çok çizmenin içindeki kakuyu duysun! Hele, İtalyanın, mandanın — ne | demek olduğuna dair, verdiği der- se gülmemek elden gelmiyor. Kimin kime ders vereceğini ehli insaf söylesin!, BURHAN CEVAD Meslek Seçmek İstiyen Gençler İ . çın Gazetemiz çocuk babalarını, ve- lilerini ve kendilerine bir meslek intihab etmekte güçlük çeken genç- leri tenvir etmek maksadile bu süfunu açmış bulunuyor. Her gün şehrimizdeki muhtelif mekteble- rin kayıd ve kabul şartlarını der- ce devam edeceğiz.) Temmuzda Kayıd ve Kabule Başlıyan Mektebler Yurd dahilinde, Milli Müdafaa Vekâletine bağlı askert lise ve or- 'ta mekteblerle, hususi mahiyette olmakla beraber Maarif Vekâleti. ne bağlı sayılan şehrim'zdeki Da- rüşşafaka lise ve örla meklebinin kayıdı ve kabul zamanı temmuzda başlar, Diğer kültür müemkesele- rinin kayıd ve kabul zamanı, ma- arif müesseselerile beraber ye - lülde başlar. ASKERİ LİSE VE ORTA MEKTEBLER Memlekdtimizde; kara ve de niz harb mekteblerine talebe ye- tiştiren askeri liseler, Bursada bay-, tar askeri lisesi, Maltepe askeri li- sesi, Kuleli askeri lisesi, askeri deniz lisesi olmak üzere dört ta- nedir. Bu lisdlerde kayıd ve ka- bul zamanı bir temmuzda başlar; temmuz sonuna kadar devam eder. Bu mekteblerin birinci sınıflarıa görmek için 15 - 19, ikinci sınıfına girmek için 16-20, üçüncü sınıfına Birmek için 17-21 yaşlarında öl- mak ve lise birinci sınıf için orta mektebi bitirmiş olmak şarttır. Kendi kendini yetiştirmiş, ya- hud husüsi muallimlerden ders gürmüş, muadeleti tasdik edilme miş hususi orta mekteblerde oku- muş ve orta dereceli meslek mek- teblerinde tahsil görmüş olanlar askeri liselere girmek isledikleri takdirde girecekleri sınıftan — bir evvelki sınıfın imtihanın: vermiş olmaları şarttır. Muadeleti tasdik Gülmiş hususi orta mekteblerle — Her halde şu aşağıdaki mah- | zene inecek bir yol olması lâzım! diye düşünüoyrdu. Araştırırken, hakikaten alt kat mahzene açılan kapağı buldu. O da aşağıya indi ve buradaki lüks mobilyaları görünce şaşır — İçeri- de bir elektrik ampülü yanıyor- gu, Işik bir yatağın başı ucundan | geliyordu. Bu yatakta daha de - minden birisinin yatmış — olduğu anlaşılıyordu, çünkü yatakta vü- cudün bıraktığı oyukluğu — hâlâ duruyordü. Fakat burada kim yat- mıştı? Orada yoktu. Çeviren: MUAMMER ALATUR (Ş e OLİS İntikam Alacağız ! Bunu Söyliyerek, Odama Hücum Ettiler Sulltanahmedde, Mehmedpaşa yokuşunda Buhara tekkesi 40 nu- maralı evde oturan Nakiyeyi ö - lümle tehdid eden ve yine ayni evde ikamet eden Zehra, Fatma ve Ormanın duruşmasına dün ü- güncü sulh cera Mmahkemesinde başlandı. Davacı Nakiye hükime derd yandı: — Zehra, Fatma ve Osman e vimde kiracı idiler. Üç dört ay - danberi beraber oturuyorduk. Bu müddet zarfında onlardan neler çektiğimi bir ben bilirim, bir de Allâh... Her zaman, ehemmiyet- siz meselelerden kavga çıkarır - lar, bana hakaret ederlerdi. Bundan tahminen. on beş yir- Mi gün evvel ir meseleden dolayı yine onlarla kavga ettim. Her üçü de fena sözlerle beni tahkir etti - ler. Bunun üzerine ben de onlara: — Artık şizden bıktım, istemi - yorum, defolup gidin evimden.. Toplayın eşyanızı hemen şimdi çı- kın.. dedim. Fatmanın oğlu Osman derhal evden çıktı. Akşama doğru geldi ve annesine: — Haydi anneciğim, dedi, evi tuttum, şrabayı getirdim, gidiyo- ruz. şöyle Giderlerken her üçü de merdi- venin başına çıktılar ve: — Allah ısmarladık Nakiye Ha nım... İnşallah evinder. hayır gör- mezsin; evin başına yıkılır, altın- da kalır, ezilirsin... dediler. 'Onların bu sözü beni çok mü- feessir etmişti. Kendilerini azar- ladım. Her üçü de bulunduğum odaya hücum ettiler., — Şimdi senden intikamımızı alacağız, canını cehenneme yol - hyacağız, diye beni tehdid ettiler. Korktum, feryad ettim. Komşu - dar yetiştiler... Fatma oğlu Osman ve Zehra bana birşey yapamadı- lar.. Evimden çıkıp gittiler... Mazaunlar suçlarını inkâr etti- ler. Şabidlerin dinlenmesi için mubakeme başka güne kaldı. BIRPRODRIROATARIN Tesmi orta mekteb mezunları as- keri liselere imtihansız girerler. Bu liselere vuku bulan müracaat- lar, alınacak talebe miktarından fazla olursa talibler bir müsabaka imtihanına tâbi tutulurlar. Heybeli deniz lisesinin kayıd vel kabul şartları € V r askeri Üsele- rin şartlarından farklıdır. Bu mek- tebin birinci sınıfına 15-18, ikinci sınıfına 16-19 yaşlarında olan or- ta mekteb mezunları kabul edilir. Son sınıfa burada talebe kabul e- dilmez. Bu mekteb için sıhhat ra- porundan başka umumi kavrayış, zekâ, bedeni kabiliyet ve vücud düzgünlüğü da aranılmaktadır. ÜM ÇENBERİ ABITA ROMANI Meredit araştırmalarına devam I ederken, örülmüş bu duvar nazs- rı dikkatini celbetti. Şu halsı mah- zene ancak kapaktan girilip çıkı - labiliyordu. Mahzenin çimento zemini üze- | rine tahta bir taban yapıl;sıştı. | Vantilâtörler vasıtasile n.> nevi | havalandırma tertibatı vücude ge- | tirilmiş, evvelce şarâp fiçılarının konulduğu anlaşılan oyuk Kir yer- de de iptidat bir mutfak vücude getirilmişti. Burada bir tek dolab da vardı. Meredit dolabin içinde €n iyi cinsten konserve kuluları | | | Ve MAHKEMELER İstanbulun Göbeğinde Genç “Bir. Kızı Kaçırmak İstediler Sabahat on yedi, on sekiz yaş- larında, orta boylu, kumral, güzel | ve sevimli bir kızdı, Eğl çok | esverdi. Arkadaşlarile sık sık şu- raya buraya eğlenmeğe giderdi. Genç kız evvelki akşam biraz hava almak, gezinmek için yalnız başına sokuğa çıkmıştı- Saraçhane başında iki arkadaşına rasladı. Onlarla kısa bir müddet şuradı buradan konuştu, daşlarından bi — Neriye gidiyorsun Sabahat? Diye sordu. Sabahat: — Akşama kadar evde oturdum, canım sıkıldı, şöyle bulvara ka- dar uzanmak istedim, dedi. — Bizimle Yenikapıya gelmez | Orada gazinolardan biri- ne gireriz, biraz deniz havası alı- rız, Müzik dinleriz. Sabahat de arkadaşlarına sine- mayâ gitmeyi leklif etti. Birisi: — Aklını mm kaçırdın kardeş, dedi. Hiç bu havada sinemaya gi- dilir mi?!. Sıcaktan bunalmak is- tiyorsan 6 başkı Ve Sabahatin koluna girdi. — Haydi, haydi. Budalalık etme. Gazinoya gidelim.. Sabahât daha farla itiraz ede- medi, — Peki, dedi Üç ğenç arkadaş Yenikapıya in- diler. Çalgıh bir gaz'noya girdi - ler. Gece geç vakte kadar orada | kaldıler, tatlı tatlı vakit geçirdi- ler, eğlendiler. Nihayet on iki - den sonra gazinodan çıktılar.. Ak- saraya gekl'kleri zaman İki arka- daşı © semtte bulunan evlerine gitmek üzere, Sabahatten ayrı- dılar. Sabahat yalnız başına, Kü- çükpazardaki evine gitmek üzere, Horhar caddesine doğru yürüme- ğe başladı. Bu sırada, kendilerini tanımadığı birkaç delikanlı genç kızı takib etmeğe başladılar. Bir aralık bunlardan biri Sabahate sokuldu, kendisile tanışmak islte- diğini söyledi, admı sordu. Fa - kat genç kız ona ceyab vermeden yoluna devam etti. Hayriye Tisesine — yaklaştıldarı sırada ayni delikanlı kızın karşı- suna geçti ve aylardanberi aşkı ile yanıp tutuştuğundan, onu deli gi- bi sevdiğinden bahsetti ve ken - disi ile beraber gelmesini rica et- ti. Genç kız muvafakat etmeyin- ce, delikanlı kolundan tuttu, âmi- rane bir tavırla: — Benimle geleceksin! dedi. Ben herşeyi göze aldım. Kendiliğin - den gelmezsen, kaçıracağım seni, anlıyor musün kaçıracağım!. Bu esnada yanlarından bir oto- Mobil geçiyordu, genç adam elile Şoföre işaret ederek, otomobili durdürttü. Kızı otomobile götürmek istedi, Sabahat sesinin bütün kuvvetile: ve diğer çeşid erzak bulunduğunu gördü. Meredit yatağın başı ucundaki lâmbayı aldı ve iyiden iyiye tet- | kikata koyuldu. Bazı kan izleri | gördü. Bu izleri takib etti ve izler- | den yaralanan adamın — yukarı | mahzene doğru gittiğini anladı. | Fakat kan izleri kapağa çıkan mer-, divenin yanına geldiği zaman k. boluyordu. Elindeki elektrik lâm- basının teli daha uzağa gitmesine müsaade etmediği için, ceb lâm- busına müracsal etmeğe mecbur kaldı. | edilecektir. Tam tiyatronun önün- | lacaktır. Bu caddde «Mete caddesi» | denin alt tarafında inşa edilecek | camlaşmış, dili dışarıya sarkmış- K MA Mete Caddesi Beyoğlu Halkavi de Bu Caddede İnşa Edilecek Yeni imar plânına göre Taksim- le Ayaspaşâ arasırda bulunan şim-| diki Beyoğlu jardarma kuman - | darlığinın — bulunduğu — binanın yerinde büyük şehir tiyatrosu in- d yazmıştık. Tiyatro- inde de, Beyoğlu iyük bir bina inşa den başlıyacak olan bir cadde şim-| düki Taksim asile Taksim bah- | çesinin arkasından geçerek Tak - | simi - Gazhane caddesine vâsıl o- ismilo adlandırılacaktır. Bunun i- çin Taksim bahçesinin arkasın - dak bostan, heyeti umumiyesile istimlâk edilecektir. Bostanın bir kısmı Taksim bahçesine Hhak c- dilecek, bir Kısmı Mete caddesine Bgidecek, kalan kısım da çocuk bahçesine tahsis edilecektir. Be- lediye imar müdürlüğü gerek bu caddenin istikametini, gerek cad- çocuk bahçesine aid plân ve ha- ritayı hazırlamıştır. — Bir Maya Fabrikası Kurulacak İki Firma Belediyeye Müracaatta Bulundu Belediye, ekmek işini tetkik & derken ekmek imalinin de sıbhi metodlar- tatbiki hususunu gözö- nünde bulunmuş ve iptidat bir şekilde ihzar olunan maya ile ek- mek imaline nihayet vermek iç'n bir de maya fabrkası kurmasına karar vermiştir. Belediyenin bu kararı üzerine yerli bir firma, Be- | lediye kooperat'fi ile beraber bir Taüya fabrikası kurmak üzere mü- racaatta bulunmuştur. — İmdad, imdad!.. diye bağır - mağa başladı. Delikanlı kızın fer- yadına aldırış etmedi. Onu zorla otomobile sürükledi, Diğer arka- | daşları da gence yardım etliler. Fakat tam Sabahati — otomobile yerleştirecekleri sırada, aksaray tarafından polis ve bekçilerin gel- diğini gördüler. Kızı bırakarak kaçtıları, Sabahat — otomobilden çıktı, Şoför de arabatını hareket ettirdi, gitti.. Aradan bir çeyrek saat geçme - den, Sabahati zorla kaçırmak is- tiyenlerden Seyfi Saraçhanebaşın- da yakayı ele verdi. Seyfinin duruşmasına dün Sul- tanahmed üçüncü sulh cezada başlandı. Delikanlı suçunu inkâr etti.. Sabahate tecavüz edenler a- rasında kendisinin bulunmadığını iddia etti. Hâkim bu davaya bakmayı mah- kemenin vazifesi baricinde gördü- günden, evrakın müddelumumili- ğe indesine karar verdi. Yürüdü, biraz ilerideki kapıyı | açtı. Burası bir Banyo salonu idi, Bu banyo salonumun içinde de | Başka bir kapı vardı. Meredit bu | kapıyı da açmak istedi, Fakat ka- pr mükavemet etti. Elindeki lâm- bayı banyo salonunun içinde gez- dirdiği zaman, iri bir köpek leşi- nin yatmakta olduğunu gördü. Hayvan kaskatı kesilmiş, gözleri tı. Boynunda koparılmış bir zin- Gir taşıyordu. Meredit vaziyeti kendi kendine mütalen ede ede yukarı mahzene çıktı, eradan mutfağa geçti. Belinda Meri acaba köpeği mi öldürmüştü, yoksa Sarı Yanisi mi? Çünkü Meredit — genç kızın | bunlardan - birisini - öldürdüğüne | kat'iyetle inanıyordu. Her ikisini titredi. HK Meredit uykusuz geçen bir ge şünerek : ; S | re, Gaterkol'e benziyen bir öldürmüş olması ihtimalini de dü- | |P—15 ' İBEE Ayıb Değil Ya, Hoşlanmıyoruz “Geçen gün Adaya gidiyordun Vapurun orta kat kamarasında, hemen karşimdaki kanapede otu ran, kadınlı erkekli, yedi sekiz ki- şiden mürekkeb bir vatandaş ka filesi, tam bir buçuk saat, buşamu ağrıttılar. Rahatsız olan sade değildim. Bütün civarda oturar ların da ayni rahatsızlık — içinde bulunduklarına kanijim. — Çünkü, hareketlerindeki, en basit nera ket kaidesi noksanları şunlardı: 1— Evvelâ, bu vatandaşlar türke çe konuşmuyorlardı. Binacnaleyh, yabancı bir dille, kulaklarımızda| asla boş akisler brrakmıyan, - bir takım gürültüler yapıyorlardı. — 2— Bu vatandaşlar, yüksek sesk le konuşuyorlardı. Şakalaşıyor « lar, gülüşüyorlar, kahkahalar yorlardı. Neş'elenmek haklarıydı. Fakat, sanki, etraflarında kimse yok muş ve kendi hususi yatları seyahat ediyormuş gibi bir halleri vardı. Nihayet vapur umumi bir mas kil vasıtasıdır. Benim burada, asıl temas c istediğim mokta, umumi ket kaidelerine sadakatsizlikten ziya yade, memleketin öz dili konuşul mıyarak - belki de kastedilmedez. yapılan - toprak nankörlüğüdür. Ayıb değil ya, türkçe konuşmı- yanlardan, kendisini Türk hi miyenden hoşlanmıyoruz. Ne ya- lan söyliyeyim, dün tramvayı tesadüfen karşıma çıkan, bilmem. hangi milletten seyyahları ce bile, şeytan gürmüşe döndün REŞAD FEYZİ Birimizin Derdi — Hepimizin Derdi | Tepeköy Mahallesi | Halkının Bir Dileği Paşabahçede oturan bir o- | kuyucumuz yazıyor: *Boğaziçinin güzel bir ye rinde, bilhassa Polonez 'köyü- Bgüzergâhı üzerinde Paşabah- çenin Tepeköy mühallesi ço acınacak bir haldedir. Bu ma- | hallenin 150 metrelik bir tek | sokağındaki evlerde aileler kokudan oturamiyorlar. Çün- kü bütün lâğımlar açıktadır. | Buradan vessit te geçmiyor. Yazın bu sıcak günlerinde us | fünet artık tahammül edile - mez bir hale geldi. Soka tamiri için altı, yedi ay evvel mahalleli bir istida ile Bel diyeye müracaat etmişti. Fas | Kat o zamandanberi bir saş da çıkmadı. Bütün mah halkı belediyenin himmet termesini sabırsızlıkla bekli yorr cenin ertesi sabahı derha) şefinin yanına gitti. Gazeteler, bu eszat cinâyetin tefsilâti ile idi. Fakat bu cinayetin esrar desini bir türlü izah edi lardı. Meredit dedi ki: — Ne Gaterkol'ü, ne de hizr çiyi yakalayamadım. — Gater hakkında bildiğimiz bir şey v. © da kartı ile birlikte Taymis gi zetesine bir makale göndermiş | mas idi, Kulüpteki hizmetçi kı lar yeni hiç bir malümat verea vazyette değildi. Gaterkol alell cayip bir adam olduğu için, kulü be muntazam devam etmezdi. ki de kimseye hiç bir haber bural madan kimbilir nerelere gitmlş ti? Yalnız aldığım malümata man dün akşam saat 11 de ti parise hareket ettiğidir. (Devamı var C