14 Temmuz 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

14 Temmuz 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HÂDiSELER KARŞISINDA KİMSEYE RAHAT OLMIYAN MEMLEKET İa besliyorlar, yü: yorlar ve bu suretle yün istihsal edi; Sözde, bu suretle elde edilen yün miktarı, bizim bil- diğimiz canlı koyunun yününden 6 defa daha fazla oluyormuş.. Zavallı ölü koyunlar!. Demek onlara da rahat yok.. Şu Almanyada, Alman vatan- Gaşlarına rahât yok, Yahudiye ra- hat yok, serbest meslek erbabına tahat yok, işçiye rahat yok, 95- kere rahat yok, ölü koyuna rahat yok.. © halde, kime rahat var, yahu. Ne kendi etti rahat, me âüleme verdi huzur Yıkıldı gitti cihandan dayansun ehli kubur DEV ÖMER ADINDAKİ VATANDAŞIN ROLÜ Pi | — Boyu iki metre otuz sanlim, a- Bırlığı 150 kilo olan Dev Ömer - simli bir vatandaş, bir doktor ta- Tafından muayene ediliyor.. Bu kadar uzun boylu, cesimülcüsse ©- İan bu vatandaşın, ne gibi fevka- — lâdelikleri var?, Şimdi, bu araştı- mlıyor.. Fakat, dünkü gazetelerden biri, Dey Ömerin, şehirde dolaşırken, bir caddede mürur ve uburu sek- tedar ettiğini yazıyordu. İstan - bul caddelerindeki mürur ve u- bur Dev Ömerle sektedar oluyorsa işimiz var... Hurda şehir otobüs- leri Dev Ömerden daha mı az cad- Gelerin seyrüseferini işgal ediyor?. 'YÜZMEK BİLMİYEN — İSTANBULLULAR VARMIŞ —— aa Dün bir refikimizde, İstanbulun ı' “Mmühim bir meselesi diye, bir yazı | gördük.. Hulâsatan diyor ki: Şeh- Jin her tarafı denizdir, Fakat, bir armış.. KUEÜK HABERLER Âi i)AHhDB: * Faki Dallçider Küzım, Maliye| Vekâlöti vergilde temyiz komis - | yonut birinci reisliğine tayin odi | Mmiştir. *& Fransanın Ankara elçisi Mas- Biglidür sabah tayyare ile şehri- mize gelmiştir, v Hatay vilâyeti emniyet mü- dürlüğüne emniyet memurların - dan Yorahim Akıncının tayini ka- Tarlaşmıştır. . *& İthalâtçi tücgarlar, Ticaret ve Zahire Borsasında yakında ya- pilacak olan seçim için faaliyete Beçmişlerdir. * İzmir belediyesinin yaptır - makta olduğu elektrik tesisatı ta- mamlanmış ve kabul muamelesi yapılmıştır. * Adana elektrik şirketi dün belediyeye devredilmiştir. * Urlada bir saniye süren ha - fif bir zelzele olmuştur. —t İzmir belediyesinin Avrupa- | | LA KA çok İstanbullular yüzmek bilmi- yöz. Hayret değil mi?. İnsaf be renmek ( kinci bir defa dal Bu arada okur dığım mektublarda, Küçüksu plâ jwan da pahalılığından ve paza ları, insanı rahatsız edecek kadar darlığından şikâyet ediliyor. FAZLA SÜR'ATTEN BİR SIFIR YUTULMUŞ Dünkü Son Posta refikimizde, 1 temmuz büyük Fransız inkılâ- binin yıldönümünden - bahseden bir yazıda şu serlevha var renkli Fransız bayrağının 15 inci yıldönü, Seneler ne çabuk geçiyor?. De- mek Fransız inkılâbı olalı 15 yıl geçmiş... Son Posta mürettibhanesi, faz- la sür'atten bir sıfırı yutmuş. 15 in, önünde bir de O olacaktı. İSTANBULUN EKMEK MESELESİNE DAİR İstanbulun ekmek meselesi gü- nün mevzuu oldu. Gazeteler ya- zıp duruyorlar. Herkes fırıncılara çatıyor. Belediye yakında ekmek fabrikaları kuracakmış.. Çok isa» bet eder. Ekmek mevzuu, bu şehir için, nazik bir meseledir.. Çok acısını çekmişizdir. İstanbul ekmekçile- rinin bazılarının, âdeta Alikıran, Başkesen olduklamı devirleri de hatırlarız. Büyük harbde, içinden sıçan çı kan ekmekleri halka yedirı fırın tablakârlığından milyonerli- ğe yükselenleri de biliriz. On para narhı yükseltmek için, günlerce ekmek çıkarılmadığını, halkır. aç bırakıldığını da bliriz. ümkün mertebe çok kazar. - için, eksik, hamur, çeşrisi bozuk ekmek çıkarıldığını da bi- liriz. Bütün bunları bildikten sonrs, kabahati siz kimde görürsünüz”, AHMED RAUL! cladığı 27 otobüsten altı tanesi daha İzmire gelm: * Bu sene Çukuroyada hubübat mahsulü çok bereketli olmuştur. Pamuk mahsulü de ayni derecede iyi bir vaziyettedir. HARİCDE: * Tiençin hâdisesini görüşecek olan İngiliz - japon kol mühtemel olarak bu cumartesi toplanacaktır. e Norveç bahriye idaresinin talebi üzerine, hükümet yeni dört denizaltı gemisi inşasına müsasde etmiştir. * Prag - Pilzen polis idaresi, Yahudilerin umum! banyolara ve belediye yüzme havuzlarına gir- mesini menetmiştir. 4 “Milli tesanüd> Bohemya ve Moravyada hasadın normal bir şekilde cereyanını temin için genç- liği sivil seferberliğe davet eyle - miştir. — Pastorize Süt İngiliı—î’irması |Mümessilleri Tedkikata Başladılar İ:hnbuldı yapıl u“.— süt fabri- talib çıkan a dir- e ık İstanbula gön- lediye Reisi Lütfi Kırdarı gör - müş, ondan sonra da Belediye İk- tısad Müdürü Saffet Sezen ile süt komisyonu reisi Ekrem Reşidi zi- | yaret ederek pastörize süt İstih - salâtı için Belediyenin yaptırdığı etüd hakkında izahat İstemiştir. Bu izah sonra firmanın mü- messili şehirde fabrikaların ku- rulacağı yerleri, bu semtlerin de- nize olan uzaklık ve yakınık va- ziyetlerini, nakil vasıtaları itiba- rile durumlarını tetkik etmiştir. Firmanın mümessili bugün da Yalovaya gidecek ve oradaki süt- haneyi gezecektir. İstanbula süt sevkiyatı yapan diğer yakm kazaları da gezdikten sonra en son teklifi yapacaktır. — Hasköyde Bir Genç Boğuldu Hasköyde Camialtında Mustafa adında birisinin kiraladığı be- kâr odalarında oturan, Haydar oğlu Aziz adında birisi arkadaşı Mehmet ile beraber Camialtın - da denize girmiş, fakat yüzme bilmediğinden çırpınmağa baş - lamıştır. Aziz bir hayli çırpınıp su yuttuktan sonra denizin dibi- ne çökmüş ve bir daha su yüzü tır. Aziz'n cesedi dal- dan aranmış, fakat bulunamamıştır. Gizli Radyo İstasyonu Yeşilköyde oturan bir ecnebi komisyoncusunun evinde hem a- hıcı he rici bir telsiz cihazı bulunmuş suçlu hakkında tahki- kata başların Denizbank Denizbanktan yeni deniz teğ- kilâtlarına devredilen bütün iş- ler yeni baştan gözı mektedir, Bir sene içinde Deniz- bank tarafından yapılan veya ya pilmasına başlanarak yarıda | böylece yeni teşekküllere tesbit edil kâlete bildirilmektedir. Valiler Arasında Ali Riza Çevikin Emniyet umum müdürli lan Adana Faik, Niğde val'i meclisi idare reisi Safa tayin e- dilmişlerdir. Emniyet umum mü- dürü Şükrü Sökmensütrin Hatay valiliğine tayini yüksek tasdik - ten geçmiştr. —ai zilin * Bundan 52 gün evvel Ports- mouth yakınlarında batan Skua- lus denizaitı gemisinin yüzdürül- mesi ameliyesine başlanmıştır. tir. Heyetin A. Naci Karacan, bugün bir seri | halinde neşrı «Hayat pahalı müs « zolü Yekilisiin V ste | hatı ve Tiçcar 1 mevzuu bahsede - | *Fiatlar sureti umumiyede in- yecektir, fakat içler belki çoktan icab ettiği miyenler hangileridir? Hiç şüp- he yo kki bu mevzuda ev let sermayesile işliyen v let sermayesinden istifade eden Müesseselerin çıkardıkları eşya - tan maliyetini hesab etmek Jcab r. Hayat pahalılığı dava- sını ele aldığımız zaman ilk göze ik da zaten bura - lâ dev- | dev- edeci Nadir Nadi bugün «Bir yıldö- nümü» adlı başmakalesinde Fran- sız ihtilâlinin 150 inci yıldönümü- nün ehemmiyetini tebarüz ettire- rek Türk ve Fransız inklâpları arasındaki münasebeti kaydettik- ten sonra diyor »Ayrı şartlar ve ayrı tesirler al- | tında doğan Türk inkılâbı da fer- di hürriyet prensipini başlıca esas- larından biri olarak kabul ve ilân | etmiş bulunuyor. Biz de sosyal iradenin, ferdi irade ile mepsu- ten mütenasib olarak yükseldiği ne inanıyoruz. İleri cemiyetlerin ancak hür insanlardı leceğine e: dilmesi den güne gel tahakkuk Buü itibarla 14 temmmuz Fra ile beraber insanlık tar hürmetle yâdedeci nüdür.. değil, imesi sayesinde edecektir. nin de eği bir zafer gü- Beyn>lmilel Şimedifer Konferansı | şehrimizde toplanacak beynelmilel şimendiferler konfe- ransı programı hakkında temas - larda bulunmak üzere bir müd - reisi Sedad Etker, şehrimize dön- müştür İskenderun Limanı imanını dev! manları işi ğü namu kişilik heyet, İ: gitmiş- si olan liman umum muav'ni Hâmid Sa- F iki güne kadar Tiftik Satışları Bir müddettenberi piyasaları - mizda tetkikler yapan İngil'z fir- maları, dün külliyetli miktanda tiftik satın almışlardır. Bu mal - lar 115 kuruştan muamele gör - müştür. Diğer taraftan Almanyaya da bir vagon elma ve yaş sebze gön- derilm'ştit. İtalyaya da beş bin kilo kuşyemi satılmıştır. — | tecrübel, [ Maroaşal et Veki- | n on iki adada yaptığı Yunanistan hududuna askerlerin hedefi nedi Bir harb vukuunda Arna taki İtalyan kuvvetleri der nanistan üzerine sarkmı denizaltı gemileri, torpitolar tayyareler de İtalya ile on iki a- da arasındaki deniz yollarını miye teşebbüs edeceklerdir. Hal- l hal Yu- seri ve | Çakmak Dün Aydında Hararetle Karşılandı Genel Kurmay Başkanımız Ma- | rTeşal Fevzi Çak: | de Örgeneral İzzettin Çalışlar, | Korgeneral — Mustafa — Muğlalı, Tümgeneral Avni Uler ve Genel- | kurmay Hava Müşaviri l fik Çakmak ve maiy halde, dün Aydına lis ve jandarma müfrezesi, kala - balık bir halk kütlesi tarafından selâmlanmı buki Akdenizde İngiltere ve Fran- Maliye Vekili Fransaya sanın hâkim bir vaziyette olduk- ları ve kuvvet müvazenesinin de- mokraslerin lehinde olduğunu u- Matuyorlar,» YENİ SABAH: Hüseyin Cahid «Çıkmaz sokak» adlı yazısında diyor ki: «Alman ve İtalyan milletleri, heyeti umumiye ve ekseriyet iti- barile, harp istemedikleri gibi biz eminiz ki hükümet şefleri de har- be taraftar değildirler. Çünkü harbde kendileri için bir fayda görselerdi hiç bir mülâhaza onla- rı hareket göçmekten menede - mezdi,» | VAKİT Asım Us «General Franko Mü- | eoliniye borcunu ödiyecek mi?» adlı yazısında diyor ki: *Eğer General neler getireceğinden emin olsa, bundan sonra hiçbir suretle İtal- yan yardımına muhtaç olmıyaca- ğına kani bulunsa belki bu ceva- bi verocektir. Fakat bir taraftan meçhul —maceralara atılmaktan kurtulmak, diğer taraftan her ih- timale karşı yine İtalyayı darılt- mamak ve elinde tutmak için ih- tiyatlı bir dil ile konuşmaktadır.» Tamir Edilen Romen Gemileri Gitti Haliç fabrika ve havuzlarında tamir olunan Romanya donanma- Franko yarının sına mensub Deifinüs denizaltı ge- | misile Köslence ana gemisinin A- dalarla ok iyi bir şekild r. Rumen gerrili Köstenceye bareket etmiştir. ticelenmiş Hareket Etti Maliye Vekili Fuad A, gün öğle üzeri tedavi maksadile deniz yolile Fransaya hareket et- miştir. Haziran Ayı Vergi Tahsilâtı 19309 mali yılının birinci ayı o- lan haziran ayı vergi tahsilâtı 30 milyon 235 bin 927 lira olarak tes- bit edilmiştir. Gümrük Resmi İndirilen Kumaşlar Gümrük tarifesinde 98 numa- rada mukayyet kumaşın gümrük resmi Vekiller Heyetinin bir ka- rarı ile tenzil edilmiştir. |Heybeli Çamlıklannda Yangın Başlangıcı Heybeliadada Rum mektebi ar- | kasındaki çamlıkta atılan sigara- | dan yangın çıkmış ise de sirayeti- | ne meydan verilmeden söndürül- 1 müştür. | Pencerede Kedi İle Oynarken | Beyoğlunda Fırın sokağında o- turan Tacettin adında bir çocuk | evin ikinci kat penceresinde kedi | ile oynarken düşmüş muhtelif yer- lerinden yaralanmıştır. Şehrimizde Zelzele Düz saat 16 yı 20'dakika 52 sa- niye geçe şehrimizde şiddetlice bir| kaydedilmiştir. Metkez mün İstanbuldan 280 kilometre| mesafede bulunduğu tahmin edil- mektedir. |Kadeş Vapuru Geliyor Yugoslav Sefiri Geldi Almanyada Ka yapılmakta vapurunun inşaatı olan bitmek | üzeredir. Vapuru tesellüm etmek üze ön kişiden mürekkbe bir heyeti mi'z dün Almanyaya hareket et- miştir. Alacak Yüzünden Kanlarcılarda oturan Dursun oğlu Kâzımın adında bir hamal alacak yüz ticesinde eskici Mehmedi başın - dan yaralamıştır. Hava Gazi Yakarken Nişantaşında Valikonağı cadde- sinde Tuna apartımanında otu - ran Salih havagazı musluğunu a- çarak yakmak isterken, gazın par- lamasile yüzü ve kolları yanmış hastaneye kaldırılarak tedavi al- tına alınmıştır. No. 34 —maaz Yazan: İskender F. SERTELLİ — Biri Mağribde, öteki Maş - | lın bakalım. Bugün de pazar - rakta... Bu ne biçim ahbaplık ya- hul Uyukluyor musunuz yoksa? Selin hemen cevab verdi; — Sizi beklemekten uykumuz Bgelmişti. Fakat mimar bey İspan- yada bir şato yapmağa kalkıştı. O kadar ucuza maletmek istedi ki.. O kadar az para ile ancak mu- kavvadan bir ev yapılabilirdi. to birdenbire çöktü. Celâl şaşkın şaşkın devam etti: — Hangi mimardan, hangi şa- bakmakta todan bahsediyorsunuz, Selin ha- | mnim! Birakınız Allah aşkına ya - kayı.. Kollarım koptu. Şunları a- miş. Unuttum gitti. Hiç bir iste- diğimi bulamadım. Sermed pişkin bir insan tavri- | le yerinden kalktı: — Ya bunlar ne, Celâlciğim? —| — Ne buldumsa aldım yahu. | Peynir.. zeytin.. domatles.. armud.. | şeftali. francelâ.. börek.. daha sa- | | yayım mı? Selin atıldı: — En mühimini saymadınız yalti — Bvet.. evet.. hakkınız var, İ- mam suyunu en başta sayacaktım. Buz dolabından çıkardım © kâfi- ri.. Öyle soğumuş ki. Haydi ço - | cuklar hemen şişeyi açalım.. Ağ- zam sulandı v Celâl rakı şişesini a; Buz gibi canım, buz.. Ne gü- zel soğumuş. Haydi geviş getirip durmayın orada, Selin sofrayı çarçabuk kurdu. — Buyurun, Mimar bey.. Diyerek Sermede takıldı. Celâl bir kadeh içerek: — Bu mimarlık da nereden çık- ti Allah aşkına, Ben gidip gelinci- ye kadar bizim Sermed galiba bir Mimar şahadelnamesi alıvermiş.. Sermed gülüyordu. İçmeğe başladılar. Selin kendi kendini — Bunlar efendi iye benziyor, dedi, biri kendi- sine memur süsü vermiş. Fakat hanbıllik üzerinden akıyor. Öteki mimarım diyor, hesab bilmiyor. Züğürt alayına çattık yine galiba! klı iki ser- Selin bir aralık şöyle bir kur- nazlık düşündü. — Ben tuvalete kadar gidiyo - rüm. Şimdi gelirim.. Diyerek odadan çıktı.. Küçük bir koridordan yürüyerek geçti. Son- ra birden iskarpinlerini çıkararak tekrar, parmağının ucile koşa k: ga kapının arkasına geldi. kula - | ğanı verdi. İki arkadaşın neler ko- ştuğunu dinledi: «— Yine bir pot kırmışa benzi- yorsun? | Potu kıran sensin! Mademki ortada bir mimarlık dönüyor, an- layıverseydin işi.. - Benim zekâm seninki ka - dar keskin değil, Kusura bakma!. n gidince yine bizim mes- Tekten bahsedildi. Ben de mima - rım diyip çıktım işin içinden.> e— İşin içinden çıkamamışsın ki. Kadın — seni ediyor şimdi. de.» «— Eh.. Ne yapalım. Yolda ge- | le alay lirken seninle alay ediyordu. Şim- di sıra bana geldi. Mutlaka ona hesab mı vereceğiz. Kim olduğu- Muzu söylemeğe mecburiyet yok yar «— Kadın belki tanıştıklarının sicilini tutuyor.. Kimbilir? Ötelde yatar gibi, iyi kötü bir adres ver- | meğe mecburuz demel Celâlin sesi biraz daha dik çıkı- yordu: «— Şakayı bırak da Sermedei- | ğim, bende paralar suyunu çeki- yor. Sabaha kadar başka masraf- lar da çıkarsa.. Yarın yaya kalırız burada?. «— Peki amma, bu kadına bir- şey vermiyecek miyiz? e— Ne gibi.. T! «— Bedava mı eğlendirecek bi- zi? Sabahleyin giderken — cibette avucuna bir şey sıkıştırmak lâ - zam. «— Ayıb olmaz mı?» den çıkan kavga ne- | Yugoslavyanın Ankara elçisi bu sabahki ekspresle Ankaradan Şehrimişe gelmiştir. Sefir bir müddet sefarethanenin yazlık bi- masında istirahat edecektir. Tehlikeli Direkler Kadıköyünde Kadıköy iskele- ak, refakatlerin- | sinde gazete müvezzi Ali oğlu | Btem tramvay'a Pazaryolundan | geçmekte iken başını tramvay - dan dışarı uzatmış ve bu sırada başı elektrik direğine çarparak ağır surette yaralanmıştır. Etem Haydarpaşa nümune hastanesine kaldırılmıştır. Eşekten Düştü Kadıköyde Mısırkoğlunda ka- laycı çırağı Mehmed oğlu Mehmed eşekle taş taşırken hayvanın ürk- mesile düşmüş, başından yaralan- mıştı i— Neden ayıb olsun?! Artık her şey anlaşıldı. O, umdüğumuz gibi bir aile kızı değilmiş..» *— Ne diyorsun, Sermed? O da mi kokot çıktı? Yahu bizim de hiç talihimiz yokmuş. Bir türlü temiz bir aile kızı çıkmıyor karşımıza... Kabahat onlar da değil, bizde ga- Hiba! Seçmesini bilmiyoruz.» Selin koridorda bu konuşmaları dinlerken fena halde sinirlenmiş- ti. İçinden: — Alçaklar! - diye söylend Ben gökten zenbille inmedim ya. yar., Kardeşlerim iz barkımız var, Benim- a şimdiye kadar temiz i, vefalı bir erkek çıksay- elinin dedikleri doğruydu. O bir kaç kere evlenmeğe teşebbüs ettiği halde ablası Pelin buna ma- ni olmuş, âdeta - pişmiş aşa soğuk su katarak - işi bozmuştu. (Devamı var) “Bitaraf,, Amrî Yazan: Ahmed Şükrü KSMEİ | ba Amerika, olduğu gibi, nihayet demok! rin cephesine Ütihak - edecek Ti a edecek? Yalnız Amerikayı değil, bütüf dünya devletlerini alâkadar bu suallerin cevabı büyük ölgçü bugün Amerikada «bitaraflık BH nunları» etrafında yapılan mü0f delenin neticesine bağlı bulunu ” yor. Bu mücadelenin mahiyeti anlıyabilmek için Amerika halkf nın samimi surette sulha bağli duğunu göz önünde tutmak lâzüf dır, Fakat bu sulh meselesi üzE* rinde iki fikir cereyanı vardıf: 1 —Bazı Amerikalılar, yalti Amerikanın harbe istirak etmet' ne mani olmakla alâkadardırlif' Bunlara göre, Avrupada harb $f masına mani olmuya çalışmak btf” hudedir. Avrupada ergeç bir hi çıkacaktır. Binaenaleyh Ameriğt bu harbe girmemek için şimdidt? tedbir almalıdır. Eski Cumhufff islerinden Hoover, Amerika kil sına bir tecavüz vukubulmadık$ Birleşik Devletlerin, harbe iştil etmiyeceklerine dair bir beyafi * name neşredilmesini tavsiye && *| | meğe kadar ileri gitmiştir. 2 — İkinci bir zümre ise, bir AY rupa harbi çıktığı zaman Ami kanın bitaraf kalamıyacağına myor. Bunlara göre, Amerikattf harbe iştirakine mani olmak ff en iyi çare, Avrupada harb çık ” | masına mani olmaktır. Yani AME rika dünya sulhunu korumiya tuf bir siyaset takip etmelidir. taraflık kanunları da Cumhüt | isine böyle bir siyaset takip €&? mek imkânını verecek şekilde zim edilmelidir. Meselâ - muhü ripler arasında müsavat temil den vazgeçilsin. Silâh satışı edilmesin. Cumhurreisine de hu korumak imkânını - vereci? salâhiyetler verilsin. İzaha lüzülk yoktur ki, bu kanaati taşıy cumhurreisi ile taraft edecek bir formüli kabul edilmesini talep etmi Ruzvelt'e göre, bu salâhiyet mücehhez olduğu - takdirde harb çıkmıyacaktır; çünkü mütf) caviz devletler, sulhu muhaf ekmek mecburiyetinde kalacakli dır. Fakat parlâmento Ruzvelt moktaj nazarını aynen kabul memiş bunu tadil etmiştir. # şekilde ki: 1 — Amcarika hükümı harip devletlere top ve sili masıni menedecektir. a 2 — Fakat harp âletleri satf ması memnu değildir. Bu formüle göre, İngiltef” Fransa ve müttefikleri, dan top ve silâh satın almıyaci” lar, fakat tayyare satın alı ceklerdi. Fakat bu kanunun yele girmesi için meclisten #0f âyandan da geçmeli ve Cuml reisinin de tasdikine iktiran * meliydi. Bütün bu mücadelelerin nr“ sında dahili politika mücadeliifi y nin saklı olduğunu unutmi gerektir, Gelecek sene c.ımxıu!' isi seçimi yapılacaktır. Ruz' üçüncü devre için namzet gö rilmesi bahis mevzuudur. Cumlf riye! partisi ve kendisine ;!t;;g olan demokrat partisi — içli zümre, Ruzvelt'in tekrar int edilmesine çalışıyorlar. Dıhı“; litika mücadelesinin iç )'üıî», önünde tutulmadıkça bu bil lik kanunları üzerinde Ruzveli / muhalifleri arasındaki mücadt'| , nin şümul ve manası da anl*[ maz, Hakikatte - Amerika Pily demokrat devletlere zan Ve v min edildiğinden ziyade bağ

Bu sayıdan diğer sayfalar: