No, 16 ireton'un Kumanda Hey'etinde" | I Okuyucu Mektubları I azan: Rahmi Yağız İki Zıd Fikir Hakimdi Deniz Filotillâsı Boğazı Geçmiş, Kendisini Bekliyen Maceralarla Karşı Karşıya Kalmıştı ht. 12 süvarisi Nazmetin fevkalâ- Tehareti sayesinde bu korkunç :'Iıı— Atizasızca goçildi, Nağra bur- bi dönülürken Brodey yeniden 'ir haber aldı. | îî' Varda bandıra — komodora | 2 nn şu telgrafını akudu: —E. 13 de kamodor Brodey'e: “Benzin depolarımız iştial etti. emide yangın çıktı. Söndürmeğe uğı D ASiyoruz. Baştan kara edece - B. 12 süvarisi yüzbaşı Wenhom Kuvvetimizden bir gemi da- eksildi h’_“yu— kendi kendine söylenir - b 12 suyun altında tutuşan | btğru, depolarını söndürememiş, ti hemen dönemecindeki J:r:;l_a:'d. baştan kara etmiş, ni e stüne çıkmış, sahile ken- İ atmıştı. )“Bd" düşman tahtelbahrinin do- nh.ıug-_n.dumm çıkara çıkara m_u" Soştuğunu gören Türk top- ç El:uııa bir mana vermemiş - Tange CEN tahtelbahre ateş açmış- Mî» 12 bir eteslim» - işareti bile e Seğe vakit bulamadan vasat * b“"ı Parçalıyan bir tam isabet-| bile ";'hıvı olmuş içinden tek kişi a Urtulamadan bütünb sübay- | » Mürettebatı ile imha edilmişt! k::'P::en Nazmet torpil mınta - | hp»:ln Ötesine doğru kılavuzlu- kir;n devam ediyor; bir kaç saat di b:;t'vmd' nün dörtte üçünü Şötden filotilâyı yedeye ye- ie Marmara istikametinde yü- üyordu, _ğ":? Bün süren yolculuk sıra- & 18 ü takib eden B 7 nin 'drisi Nârayı geçer - ada sabih kale halin Tüt Bi gç aN zari Vazai, PeYe uğradı YAramamız, 1 gürül ğının batmış gitmişti. Sahneyi, B 7 nin arkasından | Yürüdü; “:ıf"h için bütün tef İngilizlerin bile im - 'ğux bir sükünet ve so- Vulıkla başaran, tasarlı; :__r;;::lhnn Fransız deniz kurdu, siıy,“mr Osmanlı zartılısı mes'u- bora ol bir tarafa yaslanarak a! Uğünu bayağı heyecanlı t: da Ecza deposu Moiz Parali TARZANI Yazan: EDGAR RAYS h.î'î:i Ve genç muallim, büyük Yürüdi tku He pencereye doğru Siçvan 'üler. Fakat çocuk, edalı bir Gülemellt odanın ortasına atıldı. aiyîmk’" Borneo vahşilerinin rei- n 'fnrkmıv.m, sizi yiyecek uı&,d: Vüahşilere mahsus bir oyu- «lid edezek mualliminin et- Te döndükten nesinin boynu- | Gikindi c | bi Küzüm anne, dedi, senden n AM var: Sirke büyük bir | Tet yADİĞ getirmişler. Akla hay- n ge$ Numaralar yapıyormuş. | İata Di VÜN görmüş. Anlata an- — Miremedi. Çok zeki bir hay- Öedrdeiei DSN K | müttefikler derhal askerf yardım- | kovada hazırlanmakta olan İngiliz | yırlarla objektifinden seyretmiş, ve mırıldanmıştı: — Birkaç gomina geride bulun- mak bazan insana en şerefli bir bir Türk proverbi vardır. Sen, iş- görmek iste... Marmarada daha ne Türk gemilerine raslıyacağız.. Boşuna üzülüyorsu: Klavye nedense iki, | türlü ısmamamıştı. Bir kere huy ben olsaydim ilk Türk zıri torpillemek şerefi benim olacak- tı... Yazık; komodorun arzusu ba- na bir fırsat kaçırttı Ötedenberi süvarinin sessizli - | t 1 küçük görme şeklinde tet n çekinmiyen ikinci, yüzbaşı | Oskar Sabot cansıkacak bir tavır Ja komodoruna karşılık verdi : | — Acelen ne kapiten... Kendine | ' borazancı başı olur diye | aüf ettiğini iddia; itibarile iki deniz subayı tamamen | birbirlerine zıd yaradılışta idiler, Klavyenin ses gukkanlılığına mukabil Oskar Sa- bot habbeyi kubbe yapacak ka - dar fazla heyecana düşkün, gü - rültücü, patırtıcı bir adamdı. ğukkanlılığına gelince böyle bir Kelimeye lügat kitablarında tosa- kadar varan uzun dili ile Sabot bu hassadan tamamen mahrumdu. (Devamı var) Baltık Devletlerinin İstedikleri Nedir ? (* üncü sayfadan devam) rinin müzakerelerine hazır oldu- | Hğunu biklirecektir. Bu müzakere- | lerden maksad da müttefiklerin derhal birbirine yardım için ne wakit harekete geçeceklerini tayin etmektir. Diğer taraftan Londralı- Deyli Hkspres gazetesi de Ruslar tarafın- dan ileri sürülen teklifleri İngilte- | renin kabul ettiğini, hattâ zan - nettiğine göce bütün noktaları ka- bul ettiğini yazmaktadır. İngiliz gazetesine göre ittifakın esasları şöyle olacaktır: Fransa bir taarru- za uğradığı takdirde Rusya ve İn- giltere gibi müttefikleri derhal harekete geçeceklerdir. Diğer bir | devlete yardım için müttefikler - | den biri girişmiş olduğu taahhüd- lerine sadık kalmak üzere devle- tin yardımına koşacak olursa di> | ğer müttetikleri deshal 6 mülte - | fike yardım edeceklerdir. Sonra bitaraf bir devlet taarru- 24 uğrıyacak olursa da mültefik- lerden biri bu taaruğu kendi İ âline ve varlığına karşı bir tehli- | ke görecek olduğu takdirde diğer da bulunacaklardır. İşte İngiliz gazetelerinin Mos- - Fransız - Rus ittifakmın esasla- rına dair verdikleri malümattan çıkan hulâsa budur. Sonuncu nok- ta gösleriyor ki bitaraf bir devlet No: vanmış, Rakamları, ona kadar sa- yarmuş. Bisiklete biniyor, do - pofraya oturüyor, çatal iyormuş. Tıpkı | Annesi, çocuğunu şefkatle göğ- süne bastırdı, yanağından öptü ve: — Hayır, jak- dedi. Bu gibi şey- lete merak sarma... Derslerine | çalış!. Küçük çocuk; arzusunun red - dolunmasından — mütevellid bir can sıkıntısı ile: — Oh! Annet. Arkadaşlarım her zaman sirke gidiyorlar. Halbuki N O bir taarruza uğrarsa ve müttefik- lerden biri de bu suretle kendini | tehdid altında görünse diğer müt- tefikler hemen yardım edecekler- dir. Bu maddeyi Baltık devletle - rinin vaziyetine tatbik etmök kar | bildir. İleride farzedilsin ki Al - —manya tarafından Estonya, Leton- ya ve Litvanya devletlerinden bi- rine bir taarruz vaki olursa o za - man Rüsya kendisini tehdiâ altın- da gördüğünü söyler söylemez İn- giltere ile Fransa dorhal askert | yardımda bulunacaklardır. Netice şu oluyor: İngiliz - Fran- Bız - Rus ittifak cihâzı derhal ve kendiliğinden harekete geçecek demektir. Moskova müzakereleri- nin uzaması da bütün bu cihetle- rin vâzih surette tayin edilmesi istendiğinden ileri geliyor, DEVREDİLECEK İHTİRA BERATI «Bitumlu maddelerden münte- şir dispersiyon halinde sulu mah- düller ihzarı ameliyesi» hakkın - daki ihtira için alınmış olan 3 a- Bustos 1935 tarih ve 2048 numara- hi ühtira beratının ihtiva ettiği hu- kuk: icadı Türkiyede mevkü fiile koymak için, icara verileceği tek- lif edilmekte olmakla bu hususa fazla malümat edinmek isteyen- lerin Galatada, Aslan Han 5 inci kat 1 - 3 numaralara müracaat eylemeleri ilân olunur. LU Çeviren: FUAD SAMİH sen beni, hayvanat bahçesine bile göndermiyorsun. Sanki bir bebek veya bir kız çocuğu imişim gibi... Dedi. Ve bu sirada odaya giren uzün boylu, çakır gözlü bir ada- ma hitaben ilüve etti: Annesi cevab verdi: — Sirke gitmek, antropoidi gör- mek istiyor. — Kivet, babacığım... Eğer mü- saade ederseniz. Babası gülerel — Peki, yavrum.. Zaten ben de Eidip görmek İstiyorum. Çok iri wücudlu, zeki ve iyi terbiye edil- miş bir hayvan olduğunu söylü - yyorlar. Numaralarını methedi - | BirOkuyucumuz İnhisar İdaresine Teşekkür Ediyor şik; ni neşrediyor göre alâkad eularımızın bu denileri ile yakın- dan meşgul olarak neticeyi de ba- zan gazetemiz vasıtasile, bazan da doğrudan doğruya okuyucuları - m irler, mekter T ile yakından alâka olan makamlara teşekkür ederiz. Bu vesile ile bir okuyucumuzun da gönderdiği teşekkürü dı yoruz. İNHİSAR İDARESİNE TEŞEKKÜR EDERİZ On gün kudar evvel gazeteni - ze yolladığım bir mektubda, al- mış olduğum sigara paketl ki bozuk ve delik bahsetmiştim. İnhisar idaresi gazetenizde neş- redilen bu mektubum üzerine der- hal tetkikat yapmış ve haklı ol- duğum anlaşılarak evime kadar bir memur gönderilmiştir. Bu me- mür vasıtasile inhisar idaresi siga-| raların bozük çıktığından özür di- | lemiş ve bozuk olan paket alına- rak yerine yeni paket verilmiştir. İnhisar idaresinin bu alâkasına teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Beyoğlu Firuzağada Cemal HIKÂYE:!: Milyoner Amca (4 üncü sayfadan devam) nın avdetinden bir iki gün evvel ölmüştü. Kizıridan başka kimsesi olmu - iyar fabrikatör Hensteinin bü Tveti Ledye kalmıştı. Ye- ni evliler bu haberi hem tecasürle, 'hem de sevinçle karşıladılar. Mi- Tasın kanun! merasimi icra edil- Gikten sonra Nejadla Ledy res - mmen evlendiler ve balayını geçir- mek üzere İstanbulu hareket et- tiler. M Nejadın nerelerde olduğu- nu merak ederken bir gün bir telgraf aldı: Amca, Ayın 3 ünde yanında olacağız. | Ellerinden öperiz. Henstein fabrikaları sahi. bi Nejad ve eşi Ledy. Selim Sadi önce birşey anla- madı. Birkaç kere telgrafı okudu. Sonra gülümsedi: — Kâfir yeğen, kârı zararı iyi hesab etmiş, dedi. MURAD KAYAHAN ZAYİ 4 Beyoğlu Malmüdürlüğünden al- dığım tekaüt maaşımın tatbik mü- hürümü, Emlâk Bankası ile Emin- önü arasında kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yok- tur. ilyoner amca Selim Sadi EMEKLİ ÜSTEĞMEN M. C, BAKİ ÇELEBİOĞLU yorlar, Hep birden gidelim, göre- lim. Ne dersin jan?, Genç kadın kaşlarını çattı, mu- allime baktı: — Tarih dersi zamanı geldi zan ederim... Dedi. Ve kocasile yalnız kalınca serzenişle: Dostum, dedi, jakın, bu ser best hayata, vahşi şi gösterdiği meylin önüne geçe miye çalışmalıyız. Bu, ona siz - den mirastır. Siz bile, bazan tek- rar vahşi ormanlara dönmek ar- zusunu izhardan kendinizi alami- yorsunuz. Buta mukavemetin pek güç olduğunu söylüyorsunu. Ayni arzunun, ayni meylin jakda da u- yandığını görmenin beni ne ka- İ, Müteessiredeceği- anlıyor, takdir e- diyorum, jan... Fakat, böyle kapa- | İçinde Geçen Bir | ve 1557 numaralı M. P. markalı iki züp oturmak da iyi birşey değil. Sirke gitmek, vahşi hayvanları < seladüzle GÜ n ee GĞ YÜ 4 Ölüm Kasırgası | Aşk Macerası (5 inci sayfadan devam) dizabet gözlerini kapamıştı. Bir İ t ürüyorsunuz beni? — Sabrediniz, biraz!. Otomobil sür'atle yol alıyordu. Nihayet şafak sökmeğe başladı. Zabit, bir çam ormanının yanın - da otomobili durdurdu — Hayı Dedi. Cebinden bü: çıkarıp uzattı; — Alınız bunu... Pasaportunuz, paralarınız içerisindedir. Beş da- kika kadar yürürsaniz istasyona 11 olursunuz. Elizabet hayretle zabitin yüzü- ne bakıyordu: Zabit: — Sizi yarın sabah tevkif ve idam edeceklerdi. Buna beni me- mur etmişlerdi. ! Sustu. Az sonra -ilâve eti — Sizi görünce kalbimin titre- iyücek bir zarf| Belki siz de beni sevebilirdiniz. Fakı İhtimal yarın beni kur şuna dizecekler... Elizabetin gözlerinden yaşlar Elizabet elini uzattı ve: — Beraber kaçalım!. — Kabil değil... Annem Viya - nada, onu tazyik ederler. Kadınlardan biri sordu: — Şimdi ne yapıyorsunuz, Ba- ron?. — Bir sinemada - figüranlık... Biraz da param var. Genç zabit pasaportumu verirken zarfın içe- risine 8,000 mark da koymuştu. Ge- çinip gidiyorum. — Ya jorjt. — İrenle beraber Londrada, Fa- kat kızları hastalanmış. Yakında Parise gelecekler sanırıml. — Genç zabitten hiçbir haber al- madınız mı?, — Hayir! Amcasına yazdım. Her) ay yazıyorum. Belki bir gün kur- tulduğu haberini alactığım. ZAYİ 3/4 Mart 1939 tarihinde Aşire- fandi caddesinde Küçük Ticaret han yangınında yanan depomda Doyçe Levant Line Vapur kum- panyasından aldığım: 1 — Frankfortde Fischer et Co, fubrikası tarafından yoldanılan M. P. Mârkalı 2960 den 2957 numa- raya kadar 8 sandık lâstik ve cam eşyaya aid ordeno, 2 — Frankfortde Alfred Motz | fabrikası tarafından yollanılan M. P. markalı 1190/1 numaralı bir sandık cam eşyaya zid ördeno, 3 — Dreadende Gebe et Co, fab- rikası tarafından yollanılan 1556 sandık eczayi tıbbiye aid örde- no, 4 —Nieder - Ingelheimde C. H, Bochringer Sohn fabrikası tara - fından yollanılan C, H, B. S, mar- kalı 2369/1-2 numaralı iki sandık eczayi Hibbiye aid ordenosu, 5— Radebeul - Dresden'den | Chemisehe Fabrik Von Heyden Jabrikası — tarafından — yollanıları 53959/1-4 numaralı FH markalı 4 görmek her çocuğun izhar etmesi tabii olan bir arzudur. Lord Greystok, elini karısının zarif omuzuna koydu, muhabbet- le ilâve etti: — Afrikanın vahşi ormanların- da geçirdiğim hayatı jaka anlat- maktan beni menettin, Fakat, iyi etmdein. ğer, babasınin, yani Tar- zanın vahşi ormanlarda, vahşi hay- vanlar arasında geçirdiği hayatı | ona kısaca anlatmama müsaade | vermiş olsaydın, macera hayatının, romanlarda tasvir olunduğu, fi - limlerde gösterildiği gibi hayali | ve arzu edilir bir hayat olmadığını| anlıyacaktı. Bana öyle geliyor ki | süküt etmekle büyük bir hata et- | tik... Leydi Greystok taannüdle ba- | şını salladı: — Hayır, jan! dedi. jakın gör- terdiği bu meyle karşı koymağa çalışacağım. Bu gibi şeylerle meş- | üyorun ar Uzş n mti âlı Y Yerleri Nereleridir? Japonların Abluka Ettiği Tiyen Olan Devletler Çinde Menfaati Çindeki imtiyazlı mıntakalar İngilizlerin Çin sahilinde, Ti- yençin'deki imtiyazlı mıntakaları 14 hazirandanberi Japonların ab- lukası allında bulunuyor. Tiyen- çi yerleşmiş olan İngiliz ko - lonisi muhasara hayatını yaşıyor- lar- Yiyecek hususunda sıkıntı çei kiyorlar, Haricden bir şey getirt molerine, ve harice müsasde olunmu: nakalât durmuş, mış... mini Fransız vmi İngiliz bulunar htakası da Ja- ndan çevril - n ahali de çekiyor- adaki İngiliz polisleri Japon deri arasında çıkan bir ihti- İngltere ve Fransa hükümeti ih-i tilâfın halli ve ablukanın kaldı « rılması için Japon hükümeti ile müzakerede bulunuyorlar. İLK PORTEKİZLİLER Çinde, yalnız Tiyençin'de de- Hil, Şanghayda, Kang Keu'da, Kan- ton'da da imtiyazlı — mıntakalar vardır. Evvelâ «imtiyazlı mınta - | kar nin ne olduğunu anlatalım: İlk imtiyaz, 16 ıncı yüz yılda ve- rilmiştir. Bu yüz yılın bidaye - tinde, Portekizli gemiciler Çine gitmeğe muvafak oldular ve ticari müesseseler tesis ottiler. Bu mü- esseselerin ea mühimmi Makoo'da bulunuyordu. İmparator Portekiz-| li tüccarlara burada bazı im' | lar verdi. Diğer Ayrupalılar, & cak Kanton limanına girip çıka - | koli eczayi tıbbiye aid ördeno ve | 6 — Berlin - Britz de J. D. Rie- del - E. de Haen A: G, fabrikası | tarafından yollanılan R. O. ma kalı 16420 den 16423 nu K dar 5 sandık eczayi tıbbiye aid or- | deno. Ve bu malları gümrükten | çıkarılması için Merkez Bankası (| tarafından verilmiş olduğu Alman | Klering Takas mektupları yanmış-| tır. Bu kere yenilerini çıkaracağım- dan eskilerin hükmü kalmadığıı beyan ederim. İstanbulda Meydancık hanım- gül olmasına müsaade etmiyece- ği jak, yemeklen sonra babasının yanına geldi: — Babacığım, dedi. Sirke gitme- me niçin müsaade etmiyorsunuz? — Annen razı değil de ondan... — Ya sen, babacığım?. — Annen istemedikten ben birşey diyemem. Çocuk bir an süküt etti, sonra: — Bütün arkadaşlarım, hattâ Villi bile gitti, gördü. Ben, niçin mahrum kalayım. Ben de gidip gö- receğim. Size haber vermeden gi- debilirdim. Fakat bunu yapmak istemedim, İşte size bir daha söy- lüyorum: Gidip ajaksi görüceğim. Babası kaşlarını çattı: iyle bir harekette bulu - Gdip Ajaksi göreceğim. sonra unutma!. — Pteki, babal... (Devamı var) biliyorlar, alış verşlerini de Çin memurlarının — kontrolu — altında yapıyorlardı. Portekizlile kontrol- dan muaftı. İngiltere, birçok sefirler gön - derdi, bu imtiyazı — kaldırtımya çalıştı. Fakat muvaak olamadı. Yüz sene afyonu ime in taz- 1 Çin hükümet red . 1840 da 4,000 kişilik ondusu Kantona çıktı. Şehir bombardıman etti, Şanghâyı zapt ve Nankin'i muhasara etti. 1642 de Çinliler, bir muahede ile Hong - Kong adasını İngiltereye terke mecbur aoldular ve Çinin beş büyük limanını İngilizlene açtılar, İmtiyazlı mıntakada bir konso- los bulunuyor, icrayı adalet di- yordu. Polis de emri allında bulu- muyordu. «İmtiyazlı mıntaka, bir çok şehri içinde tamamile serbest ve müstakil bir şehir gibi bir şey- di. İnglterenin Çinde elde ettiği bu. imtiyazın faydasını gören Fransa | ve Birleşik Amerika, sönra Belçi- ka, İsveç hükümetleri de Çin hü- kümetine müracaatla kendilerine de böyle bir mıntaka ayrılma - sını istediler. Arzularına muvaf « fak olamayınca Kanton'u topa tut- — tular, Çinlileri, Tiyençinde bir müu — kavele akdine mecbur ettiler. 1859 da Çüliler, muahedeyi nake ler. Bur asa, im bir kuvvei aske- zet İngiltere m riye gönderdiler. Çinin r Pel sonunda Çinli- mıntakanın fayda « larını etmeğe başladılar. Fakat, altı senednbri Japonya, harb ilânına lüzum görmeden Çi- nin büyük bir kısmını yavaş ya- vaş istilâ etti. SARILAR VE BEYAZLAR Japonlar, Çinde işgal ettikleri yerlerde bulunan beyazlara karşı hasmane bir vaziyet aldılar. Japon hükümeti; Japon askerle- — rinin takibatından kurtulmak i- çin imtiyazlı mıntakalara iltica eden Çinlilerin kendileri için bir tehlike teşkil ettiği bahanesile bu mıntakaları kaldırmak hulyasında — bulunuyor. * İşte son ihtilâfın sebebi bu... Yoksul Çocuklar Menfaatine Balo Erenköy 38 ci İlk okul yoksul — gçocukları — menfa: e 8 temmuz | 939 cumartesi akşamı Suadiye plâj gazinosunda bir Kır Balasu tertib Mühlelif eğlencelerle 'atkârlarımızdan Bayar M Tunay tarafından, & nıinmaş bir heyet Türk müziği konseri verilecek ve — balo sabaha kadar devam edeceke — tir.