— İLE SATILIYORMUŞ Imanyada, beyin reçete ile sağılıyormuş. Artık, ne ka- dar az beyin olduğunu va- rın kıyas edin.. Bizim Balıkpa - ' zarında, beyinler, salkım salkım — asılı durur. Kimse, dönüp yüzüne — bakmaz. Canınız beyin istedi mi, 'TA, ön kuruş verince, en âlâsını, en okkalısını alabilirsiniz. Yaz günü, güzelce hazırlanmış beyin salatası yenmez mi?, Üstüne de — bolca lâmon siktiniz. muü, değme keyfine... Beyinden mahrum o - Oydanlara acımırz. DÜĞÜNE GELMİYEN DAMADIN FİKRİ — Fransız gazeteleri, üç defa a- ikim kalan bir evlenme teşebbü - sünden bahsediyorlar. Düğün ha- — zırlığı yapılıyor, davetliler çağı- rılıyor, tam merasim olacağı za- Man, bekleniyor, damad gelmi - Üç defa, bu hal tekerrür etmiş.. Bu gelin olacak kıza acıdık doğ- “ gusu... Çünkü, zımnen değil, ale- — men hakaret değil mi? Anlaşılı - yor ki, delikanlı bu işe taraftar “değil... Zavallı taze gelin, acaba, bir dördüncü sefer için de hazır- h Bir gâzetenin verdiği havadise göre, bu bayanlar, Zafranboluda takibe uğradıklarını anlayınca, İs- tanbul « Acaba, süç- lari' neydi, diye merak ediyor * sunuz, değil mi?. Ben de, bu me- rakla, havadisi veren gazeteyi o küdüm. Şu tafsilât vardı: «Alenen ve halkın âr ve haya duygularını rencide edecek şe - kilde hareket etmek» itiraf ede- yim ki, bu tafsilâtı okuduktan son-| ra, merakım bir kat daha arttı. FATİH GEMİYİ NEREDEN YÜRÜTTÜ?. Bir zat, yazdığı bir makalede, Fatih Mehmedin gemilerini hangi yoldan Kasımpaşaya indirdiğini mevruu bahsederek diyor ki: — | — Bu mesele münaziünfihdir. Tarihçiler yolu kat'iyetle tesbit edemiyorlar. İhtilâf vardır. Bizde, eski bir atalar sözü var- dır: Gemisini yüzdüren kaptan.. Gemiyi yürütmüş ya, siz ana ba- kın, nereden yürütürse, yürütsün. Bakalım, bizim Sami Karayel, Müstakbel İstanbula xid hayal makineleri yine işlemeğe başladı | dar. Dün, bir gazetenin uymım Boğaziçinde, bir î:nz denizin altından bir tünel açılacakmış... Aman yavaş yahu.. Uskumruları, torikleri, palamut- İkisi de yirmi üçer yaşında iki — bayanı İstanbul müddeiumumiliği — tevkif etmiş.. Bunlar, suçlarını, tâ Zafranboluda işlemişler. Oranın — gnüddel umumisinin talebi üzerine — burada yakalanmışlar. , İskenderon limanında bir de - — niz liman reisliği teşkilâtı yapıl- masi için tetkiklere başlanmış - — tor.. diğer Hatay limanlarında da * Muhacirler için yaptırılan ev- — lerin tesellüm muamelesinde Na- fıadan da mühendis bulunduru! - “ması lüzumu alâkadarlara tebliğ * Alklafyüya dün 80 bin kilo iktatında çorap eskisi ve çorap ihraç edilmiştir. Alman- laş pu gmalların kilosunu 35 kuruş üzerinden satın almışlardır. » aa d Ahıwıyı yapılan tiltik ih- — racatı dün hararetli geçmiştir. 50 bin kilo Gerede, Çerkeş, Kayseri ve| — koönya öva malları 97 - 103 kürüş- — tan satılmıştır. — * Şimdiye kadap #stanbulda ha- mallık için bulunrgakta olan tah- Sermed, Celâlin sözlerindeki manayı anlamış gibiydi.. Cebin - den sigara paketint çıkardı.. ve ge- niş bir nefes alarak: — Birer sigara içsek fena olmaz, değil mi yavrum? dedi.. Paketi / Seline uzattı. 4 lin düşünmeden aldı.. Penbe dudaklarının arasına kıstırarak: dit — Dodi ve gözlerini Sermedin göz- “erine dikti. " O dükikaya kadar birbirlerine, — Ateşinize yanalım. beyefen- ! ları ürküttün... Şu İstanbulda bol ve ucuz bir balık var.. Maazallah, Boğaza bir kazma, kürek sallamağa başladın mı, ba- lıkların grtık, hayrını bekle... AHMED RAUF önü ve Sultanahmet meydanla- rile Karaköy köprüsünün ileride alacağı şek'i çizmiş, Mütehassıs Prosta vermiştir. & Bu sene itfaiye bütçesine ko- nulan 72,000 lira ile bir otomatik | merdiven, 4 pompalı kamyon, 2 arazöz, 2 motopomp, 10000 metre | de horlüm satın alınacaktır. 4 Ankarada bulunan İngiliz e- çisi Kantabul Hugessenle Alman sefiri Fon Papen şehrimize gel - mişlerdir. * Devlet Denizyolları Adalar ve Yalova hattı yaz tarifesinin tat- bikına dünden itibaren başlar - mıştır. *& İzmir fuarı için ihdas edilen 15 günlük tenzilâtlı biletlerin, sa- biblerinin Hataya uğraması şar- tile iki gün daha temdid edilebil- mesi takarrür etmiştir. & Ankarada feci bir motosik- let kazası olmuş. matbust umum müdürlüğünde mutemed Hilmi öl. ket yaralanmıştır. Yazan: İskender F. SERTELLİ —— ritten sigaralarinı yaktılar. Ser - | med sordu: — Acaba Büyükdere de burası Bibi kalabalık mı? — Zannetmem.. Kalabalık olsa da, orada, Floryada olduğu kadar sıkılmayız.. Kendi evimize gide- riz. Celâl atıldı: — Daha önce bir gazinoda otu- | rup soğuk bira içsek fena mt o- | hu? Selin gülerek: — Sermed bey, dedi, arkadaşı- mız galiba içkiye yeni alışmış.. Sermed birşey anlıyamadı: — Hayır, hanımefendi, o on se- işçilere Açılacak Kurslar Fabrikacılar Bu İşir Tehirini Temenni Ediyorlar Maden ocaklarile yüzden fazla işçisi bulunan iş yerlerinin çırak, kalfa ve ustaları için mesleki kurs- lar açmak mecburiyetleri hak - kındaki kanuna göre bu İş yerleri kurslarda takip edecekleri müf- redat programını temmuzun on beşinci gününe kadar İktısad Ve- kâletine bildirmek mecburiyetin- | de idiler. Banı vilâyetlerde, kurs açmağa mecbur iş verenler aralarında top-. lanarak kantınun tatbikatında ön- lerine çıkması melhuz olan güç - lükleri konuşmuşlardır. Moesclâ, fabrikalarda çalışan çırak, kalfa, ve işçilerden birçoğunun henüz o- kuma yazma bilmemeleri mesele- si) kendilerinin açılacak kursları lâyıkı veçhile takib etmelerini güç- deştiren bir âmil olarak görül - müştür. İstanbul fabrikacılarının bu ve bunun gibi bir iki noktayı Vekâ- lete agrzetmek ve kanunun tatbi- katının mümkünse bir müddet sanraya bırakılması temennisin- | de bulunmak için bugünlerde An- karaya bir heyet gönderecekleri zannediliyor. ada üi Karaköy Köprüsü Dubaları Belediye Çürüyen Dubaların Tamirine Karar Verdi Karaköy onu ih « tiyat olmak üzere elli ikt duba Tayk'ihtiyaç vardır. Karıköy köprüsündeki dubalar uzun za - mandanberi değiştirilmediği | - çin çürümüş, kullanılmağa gay- Ti müsait hale girmişlerdir. Çü - Tük dubalar yüzünden — köprü tedricen çökmektedir. 52 köprü dubasının bu hale gi- rişi köprünün açılıp kapanma - sında arıza yapmağa başlamış - tır, Bir haftadanberi köprüyü a- çıp kapıyanlar ziyadesile müş - külâta tesadüf etmektedir. Bu hsl devam ettiği takdirde bir müddel sonra köprü hiç açıl - mıyacak deniz vasıtaları Halico girip çıkamıyacaklır. Belediye dubaların tamirine karar vermiş ve bu işe harcan - mâk üzere altmış bin lira ayır - mıştır. — — Ekmek Fabrikası Ekmek fabrikası inşa etmek ü- | zere belediyeye bir çok müra - eaatlar yapılmaktadır. Bu mü - racaatlar tasnif edilecek fabri - kanın inşasına ait — şartnameyi hazırlamak üzere bir komisyon kurulacaktır. nedenberi içki içer. Bu işin ace- | misi değildir. Selin alaycı bir tavızla ilâve et- tz — Biradan bahsediyor da. Hal- buki sizin gibi olgun erkekler ra- | layı bütün içkilere tercih öderler. Celâl cevab vermekte gecikme- di: — Bendeniz de rakıyı tercih ede- tim amma., Kadın yanında bira içmek âdet olmuştur da. Yoksa birayı içkiden bile saymam ben- deniz. Selin şen bir kahkaha savurdu: — Ben hiç bir yerde böyle bir Berib üdete rastlamadım. İnsan içkiyi midesini şişirmek için değil, neş'elenmek için içer. Sermed: — Çok doğru söylüyorsunuz, hanimelendi! dedi. Bira, insana mallık yaptırır. Lüzumsuz yere böbreklerini yorar, Onu içmenin İGBLÇE KARST İKDAM: A. N, Karacan bugünkü yazı - sında diyor ki: *Su veya bu tesirlerle, Bulga- ristanın komşularile bir düşman- hğa kalkmasına, öyle tahmin e- diyoruz ki, komşularının kuvve - tinden evvel, kendi kendisinin aklı mânidir.» Maksle muhazriri bu kanatte bulunduktan sonra yazını şöyle bitiriyor: Bulgaristan, ticari ve iktısadi münasebetlerinin zaruretinden dolayı üzerinde tazyikini hissetti- ği Almanya ile kraliçesinin sihri- yetinden delayı kendisine karşı bir nevi hâmi tavri takınan İlal- yaya karşı dost olabilir. Fakat o nün bu iki devletle dost münase- batı idame etmesi kendisine ha- kikaten dast olduklarını bilfiüi gös-) termiş olanlara karşı düşmünlık etmesi için neden bir sebeb teşkil etsin? Böyle bir düşmanlığa, kom- şularının kuvvetinden evvel, öyle tahmin ediyoruz ki Bulgaristanın aklı münidir. YENİ SAIAİ. H. Cahid Yalçın bugün «Bulgar hududunda tehkimat» adlı yazı- sında Balkanlarda nifak çıkarmı- ya çalışan totaliterlerin son faz- liyeti olan; Köselvanofun Bezlin seyahatinden bahsediyir ve diyor ki: *Türkiyenin kuvveti Asyada olduğuna dair Atatürkün kanaati bahsine gelince, Atatürkün ka - maatlerini, maksadlarını, irşadla- rını Sofya ve Berlin mehafillerin- den öğrenmek ihtiyacında olma- dığımızı karşımızdakilerin lütfen teslim etmelerini rica ederiz. Mülli) Şefimiz İsmet İnönü, ilk dakika- lardanberi Atatürkün en yakın dostu ve mesai arkadaşı idi. Bu siyasetin tekmil inceliklerine ve kuvvetlerine bugün İsmet İnönün- den daha fazla vâkıf bir zate te- sadüf edilemez. Bu gibi noktalar hakkında biz hiç Bir ecnebi ile mü- nakaşaya ihtiyaç hissetmiyoruz.> Liman Amelesinin İtirazı Maliye, şimdiye kadar hamal sayılarak yüzde beş kazanç ver gisine tâbi tutulan timan tahmil tahliye amelesinin <işçi» adde - dilmesine karar vermiş ve bu hususta liman — işletmesine bir tezkere gönderenek bundan gan- ra tahmil tahliye amclesinden yüzde yirmi bir kazanç kesilme- sini bildirmiştir. — Ameleler bu vaziyete şiddetle itiraz etmiş - ler, liman işletmesi de vaziyeti Münakale Vekâletine bildirmiş:.. Samsunluların müracaatı Samsunlular Karedanize işli- yııı Denizyolları — vapurlarının kâyette bulunmuşlardır. Yapılan tetkiklerde limanın kumluk ve sığlık olduğu ve bu yüzden va - purların sahile yakın demirle - melerine imkân olmadığı anla - galmıştır. bir de çıkarması vardır. Bir kere geşme açıkdı mi, mütemadiyen tu- ıılele taşınmak İâzım. Bir müddet sustular.. — Otomo- bil Topkapıdan şehre - giriyordu. Ortalık iyice kararmıştı. Sermed otomobilde giderken, Selin hakkındaki fikir ve kanaat- lerini tamamile değilse bile kıs- men değiştirmişti. Rakıdan hoşlanan, plâjda tanı- dığı iki erkeği evine götürmek is- tiyen bir kadın nasıl temiz bir a- ile kızı olabilirdi? Selin Beyazıda gelince, Serme- &e sordu: — Büyükdereye gidiyoruz, de- | ğil mi? — Bvet. Otomobile binerken böyle arzu etmemişmiydiniz? — Benim arzuma tamamile iş- tirak edip etmediğinizi anlamak i- SG 3ST CUMRURİYET; Nadir Nadi bugünkü başmaka- lesinde Köseivanolun Berlin se - yabati münaşebetile meydana çı- kan siyast cx ları tahlil et - tikten sonra diyor ki: *Şimdi, dünyanın bu fakir fa- kat hür parçasına göz dikenlerin teşebbüslerile karşılaşıyoruz. Bize yol göstermek, hareket tarzı ta- yin etmek istiyorlar, Bu vaziyette buluman bütün Balkanlıların va- | zifesi birdir: Yalnız bizi alâkadar eden iç meselelerimiz üzerinde on-| larla konuşmıya bile razı olma - mak, istiklâllerimizi - herşeyden üstün tuttuğumuzu açığa vurmak. Gospodin Köselvanofan Berlin ' seyahati, Bulgaristarın Balkanlı» | lığı bakımıtıdar bir irtihan ehem- ini haizdir. TAN: M Zekeriya Sertel bugün «To- taliter devletlerin taktiği: Blöf» adlı başmakalesinde totaliter dev- letlerin takib ettiği siyaseti tahlil ettikten sonra şu kanaate varıyor: «Demek ki mütecavizi durdur- mak, dünyayı huzursuzluktan kur- tarmak için en kuvvetli yol, mü- tecavizlere karşı zaaf gösterme - mek, kuvvete kuvvetle mukahele etmek, ve totaliter devletlerle mü- zakere yolu ile hiçbir meselenin halledilemiyeceğini güzönünde bu- Jundurarak müsamahaya sapma- moktur. Önümüzdeki aylar için hazırla- nan sinir harbinde muvaffak ol- mak için bundan başka çare yok- tür dut bir saha dahilinde değil, bü - tün paseller halinde istimlâk ede- bilecektir.. Ucuzla: 'or Taşdelen ve Defneli sularının Kiatlarını belediye pahalı bul - muş, ucuzlatılmasını — Vakıllar U. Müdürlüğünden istemişti. U. Müdürlük bu husustaki tetkikle rini bitirmiş, sularını daha ucu - za satmak imkânını bulamamış - tır. Pamuk İpliği ve Mensucat Sanayii Hakkında Ankara, 6 (AA) — İktisat Vekâletinden bildirilmiştir: Mexmnleketimizde tesis edilecek pamuk ipliği ve mensucat sana- yilnin tebi olacağı şartlar hak - kındaki 2/8903 sayılı kararna - me hükmü 2/11171 sayılı karar- name ile kakdırılmış olduğurdan eski kararnamelerin meriyette olduğu sırada müracaatta bu - lunup ta talepleri reâdedilmiş o- anlar, yeniden müracaat edebi - lirler, — Aman hanımefendi. biz çar- çabuk sözünden dönen kimseler değiliz. Sizin arzularınızı yerine getirmek bizlm için bir zevktir. — Teşekkür ederim. Haydi şo- för, çek öyle ise Büyükdereye.. Selin merakından çatlıyordu: Birkaç gündür Florya plâjında ta- nuıdığı Serimed bey acaba ne iş ya- piyordü?. Güzel konuşan, kadınlara kar- | a çok nazik davranan, hayatın neş'e ve ızlırablarile oldukça yu- l Burulmuş bir erkekti. Çirkin de- ğildi.. Hele arkadaşı gibi sünepe l ve beceriksiz hiç değildi. — Peki amma, ben, Büyükdere- ' e varmadan, bu adamın mesleği- ni öğrenmeliyim.. Diyerek mütemadiyen şeytan - | fıklar düşünüyor ve soruyordu: | — Baş ağrısına ne yapmalı, Ser- çin tekrar sormağa lüzum gördüm med Bey? de. y — Bir aspirin. Devletin Mühim Bir Kararı Hazineye Aid Olan Ecrimisiller Affediliyor' Küylerde ve kasabalarda muh- | telif kamunlarla hazinenin mül- kiyetine dahil olmuş birçok ziraat arazisi vardır. Bu arazi 2510 vu- maralı kanım mücibince muha - cir, mülteci yerleştirmek ve borçe lanma kanunu Mucibince toprağa muhtaç yerli çiftçilere dağıtılmak Üzere sıhhat ve içtimai muavenet vekâleti emrine tahsis edilmiştir. Bu vekâlet, İera Vekillerinden al- dığı kararla faaliyetini 26 vilâyete hasrederek, geri kalan vilâyetler. deki toprakların muhtaç çiftçile- Te dağıtılmak işint hazineye bi - Takmıştır. Sıhhat ve içtimai mus- venet vekâleti ve hazine tarafın- dan kanun ve talimatları daire - sinde borçlanma yolile tevzi © - Tuhmakta olan bu araziyi, levzi müamelesinin icab ettirdiği mua- melenin, tekemmülünden — önce muhtaç çiftçi böş bırakılmıyarak işletmek — suretile kendisine ve devlete faydalı bir variyet temin etmektedir. Ancak kanun karşı - sınde fuzuli olan bu işgal için köy- lerder. ecrimisil aranması zaruri olup arttırma ve eksiltmekananu- nun 67 inci maddesi mucibince bu ecrimisilin takdiri için hâkimin arazinin bulunduğu köye gitmesi lâzım gelmektedir. Halbuki bir taraftan takdir olunacak ecrimi- sillere kadar ve bazan daha fazla masraf ve külfeti mucib olan bir vaziyet, diğer taraftan hâkimleri mizin ve hazine avukatlık teşki- lâtının daha mühim işlere tahsis #derekleri vakitlerini de kaybet- tirmektedir. İ Hükümet, bu ecrimisillerin affı için bir kanun lâyihası hazırla - için Hazırlıklar Sıır'ıtle Bitirilecek | | nqmmımxwi | ka yolunun tevsii için icab eden hazırlıklar sür'stle ikmal oluna- caktır. Dahiliye Vekâleti bu hu- | susta dün vilâyete tebligatta bu- | hunmuştur. Koska yolunun tev: için yol kenarlarındaki evleri is- | timlâk etmek lâzım gelecektir. Belediye, Koska caddesinin tev- | sii için yapılacak olan istimlâke he kadar para tahsis edilmesi icab edeceğini ayrıca tetkik ve tesbit edecek ve derhal işe başlıyacak- | . | Hazır'ıklar bitirilince bina sa - hiblerine ittimlâk kararı tebliğ edilecek ve tahliye için bir müh- let verilecektir. Bu tevsiata aid inşaâta gelecek ay başlanması kuvvetle muhtemeldir. Koska cad- desi genişlediklen sonra, esasen imar hareketlerine sahne olan Ak-| saray civarı bir kat daha güzelle- şecektir. — Doktor gibi konuşuyorsu - nuz! — Hayır. Doktor - değilim. Ve | revsleğim doktorlukla taban ta- | bana zıddır. — Sormak ayıb olmasın amma, ne iş yaparsınız? ve hemen güldi — Bunu söylemek - daha ön- ©e - size düşerdi. Bir insan, tanış- | tığı kimsenin adı gibi mesleğini | de öğrenmelidir.. değit mi? — Hakkınız var, Bu kâbahat be- nimdir. Dün dilimin ucuna gel - mişti. Söyliyaceğim sırada başka bir Iâf karıştı galiba.. söyliyeme - Otomcbilde birdenbire müthiş bir sarsıntı oldu.. Yolcuların baş- ları birbirine Çarptı. Şolür: — Hay görü kör olusı piç. Az kaldı tekerleklerin altına giri - yordu. (Devamı var) | ve bu sıfatla bir takım vazi SA Bulgaristan ve Mih! Devletleri ğ Yazan: Ahmed Şükrü ESMEİ Devlet adamlarının seyahatle? ri, bügünkü beynelmile! hai Jini almışlır Ki artık İşunlarda susi siyas! mâna aramak beyhü dir. Bununla beraber, Balkı daki nazik vaziyet dolayısile gar Başvekili Köseivanof tarafi dan Berline yapılmakta olan WE yahat, her tarafta yakın alâka F yandıracaktır. Köselvanol, linden bildirildiğine göre, biği Fütler tarafından karyılanacakll Hakkında gösterilecek olan ihti” 'yam, Almanyanın Balkanlar rindeki alâkası namına bir nüm yiş mahiyetini alacaktır. ayni nümayiş Prens Pol'ün ziyf reti münasebetiyle de yapılı Yugoslav devlet adamları, Berli deki kabulün debdebe ve tan sını biraz da sulh cephesine boffi lu olduklarını o zaman anla: lardı. Ayni şey şüphesiz pek anlif| yışlı ölan Köselvanof'un gözlerli” den kaçmıyacaktır. Açık bir hakf kattir ki bugün, mihver devletl| rinin entrikaları Balkanlar rinde temerküz etmiştir. Balkanların politikası iki ctf heden mülihaza edilebilir: 1 — Balkanların dahili emnil M la diğer dört Balkanlı devlet ai sında bir görüş ayrılığı e€i olduğu inkâr kabul etmez. Bul”) garistanla iki Balkan devleti aff| sında ihtilâf vardır. Bir zamâfi bu ihtilâfların halli mümkün SİF| pesentlik dolayısile fırsat mıştır. Bu şartlar altında B ristan, dâvalarının halli için T it bir zemanâ intizar siyaseti Ü kip etmektedir. Köseivanof. düvaların Balkanları alâkadar ” den birer mesele olduğunu Balkanların dışında bir d bu işlere karışmasını asla etmiyeceğini söylemiştir. | Bu sözle möhterem — Başvekt Bulgaristanı diğer Ba'kan d lerine bağlıyan menfaat ve görü birliğini tebarüz ettirmiş oluytf| Filhakika bugün Balllanları lıyan siyasİ mesele, hariçten 8 bilecek tehlikedir. Ba tehlike di de vardı. Fakat İtalyanın Arg ” vutluğu işgali üzerine, artık tf like Balkan milletlerinin kap! rına kadar gelmiştir. İtalyan zetecisi Ansaldo geçenlerde yi bir makalede İtalyanın bir <B kan devleti» olduğunu — söylet ve mes'üliyetleri - buluynduği Balkanlılara hatırlatmış. Bu v? fe ve mes'uliyetler arasında, H& | yan gazelecisine m Yugoslat dusunun Fransız b elinde âlet olarak nıbrı .| Yunanistanın ve Bulgaristanın yslu oturmalarını temin gibi İf ler de varmış. Aynı gazeleci, ” gayeye matuf olmak üzere İt mın Arnavutluğa yüz elli bit ker sevkettiğini yazmıştır. B katen İtalya Balkan yarım pa ayak basmış bulunuyor. İtalya Balkanlı bir devlet bir müstevlidir. Savrulan ler de her şeyden siyade, Balki” yarımadası hakkındaki t darını aydınlatması bakı dikkate lâyıktır. Bu şartlar da Bülgeristanın, kendisi de © hil olduğu halde bütün Balki milletlerinin istiklâllerine W suikasd mânasına delâlet bir politikayı kolaylaştırmıyâ * şebbüs etmesi beklenemez. gâariptir ki otoriter devleti Bulgaristandan bekledikleri H met budur. Balkan mület rüklerine karşı hürmetsizlik t€ ki edilecek olan böyle bir Ü Yugoslav devlet adamları manya seyahatinde kırm Şimdi de Berlinde aynj şeyi mak Köscivanof'a — terettüb bir vazife olmuştur. 4