SPOR ANKETİNE — GELEN İLK CEVAP — ideler ruşen!. Spor klüb « Dk:—ımn isimlerinin değişti- rilmesine lüzum kalmıyor » muş.. Hele şükür, geniş bir mefes aldık.. Nefesle beraber, açtığım ankete birkaç cevabı da birlikte aldım. Bir okuyucum şöyle yazı- Ş «Anketiniz pek — hoşuma gitti. Tekrar tekrar okudum, — güldüm. Spor klüblerine isim bulmak hu- susunda mehlretim, kat, bu ihtisasi bedava kul - lanmam.. İsim arıyan kulüblere Tütfen sorünüz. — Hangisi, bana, dolgunca maaşlı, bir bankada, bir | iş bulursa, © klübü, derhal ada, zım. Bugünlük bu kadar. Diğer mektubları sonra yaza - | tım. Bungünkü bu kadar, BAREM LAYIHASI Yeni barem lâyihası müzakere- si münasebetile, meb'uslar, mmlis—" t.. Hatır, | te neler söylemiyorlar gönül, ahbablık, katakulli ve sa- ire Bütün bunlar iyi, güzel.. De - mokrasi zejimle Idare edilen bir memleket parlâmentosunda, h şey söylenebilir. Fakat, bizim di diğimize göre, ekseri “meb'uslur, ta Cumhuriyetin ilâ nberi, ya- at 1923 den itibaren meb'usturlar. YAKACIK BAGLARINA DA HASRET GİDECEĞİZ Bursa kaplıcaları, Çelikpalasla, Yalova otel Termalle bize da- rıklılar. Alemdağında bir otel in- şası tasavvuru varmış.. Demek ar-| tık Alemdağına da elveda!. Dün gazetelerde okudum: — Yakacıkta da asri konforlu bir otel yaptırıl- ması muvafık görülmüş! Elveda Yakacık!. Sana da, bun- dan sonra hasret kalacağız demek- tir. Çünkü, dikkat ediyorur |ı<ÜğUı< HABERLERI # İstanbul limanından başka diğer limanlarımızın da ıslahi için İngiltereden mütehassıs getirtil. mesi kararlaştırılmıştır. * Türkkuşunun bütün mensub- Jarı 1 temmuzda İnönü ve Anka - radar açılacak olan kamplara gi- decektlenaj * Halkevlerinde ve Parti bi- nalarında düğün ve ziyafet tertib olunabileceği dün Vali ve Bele- diye reisi Lütfi Kırdar tarafından alâkadarlara bildirmiştir. * Könunusaniden mart niha - yetine kadar şehrimizde 1777 çift evlenmşitir. Wr Süvari ekipimiz İsviçrenin Bel şehrinde 6, 7 ve 8 birinciteş - rinde yapılacak olan beynelmilel | müsabakalara davet olunmuşlar. dır. * Asri mezarlık, otobüs. ve Sürpagop davalarından dolayı es- ki Vali ve Belediye reisi Muhittin Plâj Bü No. 13 — Haydi bakalım, doktor bey, oturmağa gelmedin buraya. Şu kutuları aç.. Şu şişenin mantarını| çıkar. Böş oturanı Allah da sev - mez derler, Feridun derhal yerinden fir - Tadı.. ilbülleri l Kutuları ve şişeleri açmağa u,—1 ladi. Feridun, Pelinin samimiyetine bayılıyordu. — İçi dışı bir insanları nekadar | severim, Pelin hânım? Siz cidden çok temiz kalbli, huvarda bir kız- #sınız! Hayatta sizin gibi bir eşe malik olmayı nekadar arzu eder- istidadım | çoktur. Hatta ihtisasım vardır. Fa- rede modern, konforlu, lüks bir e- tel yapılırsa, artık oranın ıupıı.nl bizim yüzümüze kapanıyor. Yakacıkta bu otel | Fürsünüz, hemen ilânlar başlar: | | — (İstanbulün cenneti Yakacık.. | Temiz hava, temiz su.. Hayat, neş'e,| sihhat ve könfor. Yeni Yakacık | otelinde kalınız.. Fiatlar gayet mu- tedildir. Bir kişi (pansiyon dahii) 15 Jiradan başlar.. Lüks odala - rımız banyolüu 12,5 lira.) ATEŞ ÜSTÜNDE YÜRÜYEN İNSANLAR Bulgaristanda — Nestinari ismi werilen bir kısım halk sınıfı var- mıaş.. bünlar çıplak ayakla ateş ü- zerinde yürürler, hiç müteessir olmazlarmış.. Ve, her yıl, bu iş, geniş bir programla, bir âyin şek- linde tekrarlanırmış.. Öyle ise, biz, hepimiz, Nestina- Ti'nin daniskasıyız. Çünkü, Arna- vud kaldırımlı İstanbul sokakla- rında meharetle yürüyoruz. | EVLENMEGE TALİB l OLAN VATANDAŞ | Geceyarısı, bir vatandaş, kafayı | iyice dümanladıktan sonra, bir di- | ier vatandaşın önüne çıkmış, bı- | çağını çekerek: — Kızkardeşin; istedim, verme- diler, demiş.. Söyle, verecek mi- sin, veçmiyecek misin? Lâfı uzatmıyalım. Bu azılı kız taliblisi yakalanmış, karakola gö- türülmüş. Kendisine sormuşlar: — Neden geceyarısı kız istiyor- sun?. — Bvleneceğimi kimse görme - sin, diye.. eki, neden bıçak çek! İyar « sun?. — Ne yaptığımi biliyor muyum | kiz.. Evlenmeğe kalkışan adüm bu-| | nu düşünebilir mi?, — Peki, kızı neden yol üstünde istiyorsun? — Sonra, yollaması kolay olsun,| diye... AHMED RAUF | | Üstündağ e arkadaşlarının mu- hakemelerine bugün Ankarada de- ı vam olunmaktadır. * İktisad Vekâleti bu ayın 25 | inden itibanen — oksijenin beher metre mikâbmın fabrikada teslim toptan azami 50 kuruşa ve 5 met-| ve mikâblık tüplerin - depo haric-, 250 kuruşa satılmasını kararlaştır- mıştır. & Bir müddettenberi Londrada bulunan «Ulus» başmuharriri Bay| Falih Rıfkı Atay bu sabahki eks- presle şehrimize gelmiştir. î Kapalıçarşı Tamir Edilecek Kapalı çarşının tamire ihtiyacı görülmüştür. Bu tamir için 200 bin l liraya ihtiyaç olduğu anlaşılmış- tır. Esnaf masrafa iştirak edecek- tir. Tamire başlanınca ortadaki bü- yük ana yol asfalta çevrilecektir. Yazan: İskender F. SERTELLİ ı — Bekâr mısınız? — Bvet. — Halbuki ben, sizin çocukları- nız olduğunu duymüuştum. — Evet. Bunu inkâr - edemem. | lik karımdan olmuştu onlar. — Ayrıldınız ni? — Geçinemedik.. Çok huysuz | bir kadındı. Ayrılmağa — mecbur | olduk. Pelin dudağının ucile güldü: — Çok oldu mu ayrılalı?.. — Üç sene oluyor.. — Üç senedir bekârsınız de - mekti — Evet.' b Ucuz Mekteb Kitabı Vekâlet Bazı Tedbirler Alıyor Mekteb kitablarının flatlarının ucuzlatılması için bu kilabların da gazeteler gibi tenzilâtli gümrük ( tarifesine tâbi kâğıdlara basıl - ması Maarif Vekâletince lurınq—ı tırılarak şehrimizdeki tâbilere bu iş için ne miktarda kâğıda öhtiyaç-| darı olduğu ve bu kâğıdların hangi memleketlerden nasıl bir vasıta ile hangi tarihde getizebilecekleri sorulmuştur. Bunun için verilen mühlet evvelki gün bilmüş ve mek-İ teb kitabı bastıracak — kitabcılar Vekülete birer beyarname ver - mişlerdir. Bu beyannamelerde hangi sı - nıfların kimler tarafından yazı - lan hangi ders kitablarını ne mik- tarda bastıracakları - bunün için nekadar kâğıd lâzım olduğu ayrı ayrı bildirilmiştir. Vekâlet tenzilâtlı kâğıdlar için beyannamelere bakarak hemen müsaade verecektir. Bu kâğıdlar ayni gazete kâğıdları gibi filigram-| l Olacaktır. Esasen bazı cencbi memleket - lerdeki kâğıd fabrikalarile temasa geçilmiş okduğundan — kâğıdların önümüzdeki ay içinde şehrimize gelmesi ve hemen tab'a başlanması. mukarrerdir. Bu suretle önümüz- deki ders $ yetiştirilecek nekteb kitablarının fiatları li jesine oları Vekâlet tarafından tenri rak yeniden tesbit edilecei a. —ii Yalovada Bir İskele Daha Yaptırılacak İskelenin Baltacı Çiftliğinde Yapılması | Kararlaştı | Denizyolları İşletmeleri Umum müdürlüğü Yalova yolcularına ba- zı kolaylıklar düşünmektedir. Hk- len Yalovada bir tek iskele var- ! dır. Kaplıcaya gidecek olanlar Ya- lova iskelesine çıkmakta ve oto- büslere oradan binmektedirler. Denizyolları İşletmeleri Umum müdürlüğü Yalovaya yarım saat mesafede bulunan Baltacı çiftli- ğine de bir iskele yapmağa karar | vermiştir. Baltacı çiftliği aynı za- manda Yalovalılgrin bir nevi me- sire yerini teşkil etmektedir. Kap- hıcalar yolu da - çiftliğin içinden geçt ği için buraya ehmemiyet ve- rilmektedir. İskele yapıldıklan sonra Yalo- vaya gider Baltacı çiftliğine de uğ- rayacaktır. Otobüsicr çiftlikte bek- liyecekler ve yolcuları buradan a- hp kaplıcalara götüreceklerdir. Bu suretle Baltacı çiftliği Yalv kaplıcalarının iskelesini teşkil et- miş olacağı gibi bu mesire Yalo- valılar için canlandırılmış ola - caktır. — Sizin gibi yakışıklı ve hassas bir erkeğin üç sene bekâr yaşa - | masina inanılır mı hiç? | — Dedim ya, Pelin Hanm, iste- diğim gibi — bir eşle — karşıla - | şamadım. Ben tesadüflere pek ( - | nanan bir jhsanım. — İlk evlenişim | de bir tesa düfle olmuştu. Zaten | herkesin hayatı tesadüflerle delu-| dür. Bu akşam- buluşmamız, ta - | Bışmamız da bir tesadüf eseri de—l Bil midir? Feridun kadehleri doldurdu: — Rakıyı, bütün içkilere tercih ederim, Siz?.. — Ben de öyle. Biradan birşey anlamıyorum. Bu gece Süadiyede içtiğim bira başıma fena çarplı. Adeta Neodetin biraya - ben gör- meden - bir şey katmış olmasın * dan şüphelenir gibi oluyorum. B şımdaki sermeslik hâlâ gitmedi.. | Vücudümde müthiş bir uyuşuk- | luk var, B. Yunus Nadi «Uzak Şarkta Ja- | ü ponya» isimli bugünkü başmaka- lesinde Tien-çin hâdisesinden bahsetmekte ve bilâhare; Japon- ların Çine tecavüzünün Çinin si- yasi vahdetini hazırlamış olduğu- 'nu da kaydederek diyor ki: «Denebilir ki fırsattan istifade de Çini istilâ etmek istiyen Ja - ponya bu hareketile ortaya siya- si ve askeri bütün birliklerine sa- hip bir Çin yaratmıştır. İşte im- tiyazlı mıntakalara verilecek şe- küle miletlerarası münasebetle - rini yarının bü hür ve müstakil Çin devleti tayin edecektir. Vaz'yet bu noktadan mütatalea olunduğu zaman Tiyençin abluka- sının manasızlığı zâhir olur. tün bu oyunda Avrupa devletle- rinin Japonyaya ldiğine fır- sat veren ihtilâflarındaki mantık- sızlığı şimdilik doğruyu görme - menin şaheseri saymakla ıktifa edebiliriz.» TAN: B. Zekeri”a Sertel <Yen: bir bulran arefösinde miyiz?» isimli buügünkü başmakalesinde; bütün haberlerin ve hâdiselerin; geçen | eylölü hatırlatan veni bir buhran arefesinde bulunduğumuzu gös - | terdiğini söylemekte ve bilâhare Sovyetlerle bir ittifak akti için Moskovada yapılan müzakerelere temas ederek İngilizler Moskovadan bir a6- Marangozların istedikleri Ağaç sanayii erbabının bazı di- lekleri üzerinde dileklerde bu - lunmak maksadile Ankaraya git- miş olan marangozlar cemiyeti kâ-| tibi umumisi Fuad Tezel şehrimi- ze dönmüştür. Fuadin temasları neticeşinde gayri safi varidatı 500 liradan az olan yerlerde çalışan ağaç sanayii| işçilerinin gündelik gayri sali ka- | zançları üzerinden «karne» usulü | ile kazanç vergisi verilmesi icab ettiğinin İstanbul defterdarlığına kat'i surette bildirilmesi karar - laştırılmıştır. Ayrıca, bu husustaki eski emre| rağmen 935 - 938 seneleri için İş sahiblerinden yapılan cezalı vergi tahsilâtının da yeni bir iş'ara ka- dar durdürülması defterdarlığa | tebliğ olunacaktır. Yeni İlâve Edilen Otobüsler Taksim - Büyükdere hattında işleyen otobüslerin sayısının gayri kâfi görülerek bu hatta & otobi ilâvesine Belediyece karar verildi-| iini yazmıştık. Mezkür hatta çalışan otobüsçü- ler, Belediyenin bu kararına itiraz! etmişlerdir. Bunlar arabaların ih- tiyaca kâfi olduğunu iddia etmek- tedirler. Belediye reisliği itirazı tetkik etmektedir. Feridun bir dakika düşündük - ten sonra: —O böyle Kilelerb müracoat e- | decek kadar zeki ve kurnaz bir ae dam değildir, Pelin hanım! dedi. Fakat insanlar kavun — değildir.. Koklamakla anlaşılmaz. Şimdi be- nim de içime bir şüphe düşürdü- nüz, İnsan iki kadeh bira ile bu derece sersemlemez. — On düble içtiğim vâkidir. Yine bu derece sarhoş - olmamiş, | kendimi kaybetmemiştim. — Necdet bu gece sizden ayrıl- mamak için. belki kadehinize af- | yon akıtmıştır.. Bunu zayıf bir h- timal olmak üzere kabul ediyorum.| Sevgi her şeyi yaptırır. — Mazur görünüz. keri HHtifak aktetmeden döner ve yine uzlaştırıcı bir siyasete de - vam ederlerse; gevcek aylar İ de Avrupada büyük bir buhrı nın patlak vermesine muhakkak rile bakılabilir!.» demekte - dir. VAKİT: B. Asım Üs «Almanya enflasyo- na gidiyor» isimli bugünkü baş- makalesinde «Rayişbank: ın sla- tüsünde yapılan son değişiklikten bahsederek bankanın doğrudan doğruya Hitlerin emir ve iradesi altına — verildiğini — kaydettikten sonra diyor ki: «Doğrudan doğruya Alman dev- let reisini emri altına verilen Rayşbankın karşılıksız olarak çı- karacağı marklar Almanya dahi- linde muayyen Lir kıymet ifade edebilir; fakat bu marklar müte- | madiyen beynelmilel p'yasada art- tırılırsa bugünkü kıymetini mu> | hafaza edebileceği şüphelidir. — | Onurt için Almanya ile iş yı bülün memleketler — Rayşbar statüsünde vukua gelen değişik- amdır.. in nutku» isimli bugünkü başmakalesinde Macar — hükümet l Cezalılar ilân Edilecek Belediye Kontrollerini Şiddetlendiriyor Ay başından itibaren faaliyete geçen İstarbul ve diğer şehirlerde- ki mıntaka ticaret müdürlükleri Vekâletten verilen direktif üzeri- | ne «hayat pahalılığı» mevzuu ile ehemmiyetli surette meşgul ol - mağa başlamışlardır. Bvvelce bu hususta tetkikler ya- pan İsviçreli profesör Lorens ve İngiliz mütehassısı Benhana'nın telkikleri ve raporları gayri kâfi görülmüş olduğundan şimdi her ticaret müdürlüğü kendi mıntaka- sının vaziyetine göre — tetkikler yapmaktadır. Bu suretle yeni ve rasyonel - tedbirlerin alınmasına peyderpey başlanacaktır. Diğer taraftan Ankarada oldu- | ğu gibi şehrimizde de pazarlık - | sız satış kanununun tatbikatı mın- taka ticaret müdürlüğüne bıra - kımıştır. Aşrıca belediye zabı - tası memurları da bu hususta ma- | Bazaları kontrola devam ettikleri gibi licaret müdürlüğü köntrolür- leri de ayni maksadla harekete ge-| girilmişlerdir. Pazarlık yaptıkları görülen cs- natbinin Macar meb'usan meclisi- ni açarken irad ettiği nutku tahlil! etmekte ve Amiralın parlâmen- | ter reğim taraftarı olduğunu te ğ eyyüd ettiğini söylemektedir. — | URRER F PRIUPRERRO HATAY | (1 inci sahifeden devam) Büyük Millet Meelisinin bu- —| günkü içtimaında hükümet'n Türk - Framuaz anlaşmaları hakkında beyanatta bulun - ması ihtimal dahilindedir. Hatayın idari teşkilâtı et- rafında çalışan komisyon me- saisini bitirmiş ve proje ha- HATAYDA BAYRAM Antakya (Hususi) — Gün- İderdenberi bayram yapmak. ta olan Hatayda bütün vatan daşlar anavatana kavuşmanın sonyuz sevinci içerisinde bü- yük bayrama hazırlanıyorlar. Bu maksadla bir. komisyon teşkil edilmiştir. Kamisyon bayram programımı bazırla - maktadı RRRORD CA ,Bu Sabah Bir Kamyonla' Tramvay Çarpıştı Şoför Mustafanın idaresindeki bir kamyon ile vatman İhsanın i- dares'ndeki tramvay Bu sabah Findiklıda çarpışacak her iki ara- ba da hasara uğramışlardır. İn - sanca zaylat yoktur. —— Sarıyer Emniyet Aıııirliği Emniyet müdürlüğü İkinci şu- be müdür muavinlerinden ve ka- çakcılık kısmı şef. Tahsin Nuha Sarıyer kazası Enniyet üm'rliği- ne tayin edilmiştir. — Karışmadığından emin misi- niz? — Evet, O kadar eminim ki. Kastamonudan ilk defa İstanbula gelmiş bir leblebici bile, bir ka- di karşısında bu derece sarsıl- mazdı. — Müşahedenizde isabet var - dir. Hastalığı çok iyi keşletmiş- siniz! Necdet benim çocukluk kadaşımdır. Babası onu — Parise gönderdi.. O Avrupada üç yıl kal-! di ummma.. Bütün ömrü felsefe ile geçil. Kıdmıırıbayıuı eğmeyi zillet addederdi. Pariste, bir ka dın, böyle hodbin bir erkeğin nünde elbette eğilemezdi. Bu se- beble o da iddia — edebilirim ki - Avrupada — kaldığı müddetçe - — Sevgi mi dediniz? O adam bence şimdiye kadar kalbsiz yaşa-| memleketine alnının akile döndü.! mıştır. Kalbi olsaydı, bügüne ka- | dar hayatına birkaç kadın karı - şabilirdi. hiçbir kadınla temas etmedi ve — Bu karakterde bir erkeğin be-, ni sevmesine ne dersiniz? Bu man- | larımızdan kaldırılmış olan Deniz-| naflan birinci defasında ,para ce- zası alınmaktadır. Bunun teker - rürü halinde mağazalar 1 - 3 gün | kapalılacaklardır. Ankarada olduğu gibi şehrimiz- de de kapatılan mağazaların isimle ri muntazaman gazetelerle ilân e- Tunacak ve bu süretle muhalif hareket eden tüccar ve esnaf teşhir olunacaktır. kanuna Vapurların Şimdiki Forsu Değiştiriliyor Denizbankın tı sona| a yakın ve uzak Sahiller vapur- yolları — şdaresinin eski forsunun tekrar kullanılması kat'i olarak kararlaştırılmıştır. Bu hususta dün bütün acenta - lara ve vapurlara bir emir veril - miştir. Bu emre göre 1 temmuz kabo- taj bayramı günü. tekmil vapı lardan ve diğer vasıtalardan, bir kadirga ile yanyana — bir kayığı temsil eden (B. D.) harfleri kal - dırılacaktır. Bunların yerine bacalara sarı -| beyaz zemin üzerine eski Deniz- yolları idaresinin alâmeti farikası olan <çapa» resmi konacaktır. Taksim Gazinosu Binası | | Taksim bahçesinde yapılacağını| | yazdığımız yeni modern — gazino binasının inşaatı dün 170 bin lira- ya ihsle olunmuştur. Mukaveleye göre yeni gazino 15 teşrinievvelde ikmal olunacaktır. Resmi küşadı da 29 teşrinievvel Cumhüriyet bayramında yapıla - caklır. boyun eğdiğim manası — çıkıyor. | Halbuki benim peşime düşen, e- | mıyan. Hatta bana' «Geliniz, sizin bir portrenizi yapayım!» diye 15- rar eden odur. Benim — karşımda | ilk günleri dimdik durur, sarsılma- dan çalışırdı. Halbuki şimd; par- omakları titriyor, hatta bazan hr- çaları elinden düşürdüğünün bile farkına varmıyor. — Bütün bunlar, — sizi çılgınca sevdiğine delildir. Fakat, o, ne de olsa hodbindir.. Mağrurdur.. Bu- Bün sizi şeverken, yarın, yarata- cağı esere sizden fazla tapar.. Ve sizi ihmal eder. Necdet, çok garib ruhlu bir erkektir. Böyle insan - | Jarın aşkına inanılmaz. Çünkü o, ayni zamanda <aşk. 1 da inkâr e- der. <Aşk, bir cinnettir. Bir zâf- tırl> der, | Yahya paşs. etklerime sarılan, yakamı bırak- | | tıka göre, benim onun karşısında | (Devama var) Müfettiş Romanya'nın Hariciye Vekili B. Gafenko ile kardeş Mi- sırın Hariciye Vekili Abdülfettah Her iki muhterem misafir de görmüşlerdir ki hak- larında gösterilen candan kabul, bu nevi resmi ziyaretlerde göstes rilmesi mutat olan protokoler me- rasiminin hududunu aşmış; iki hariciye vekilinin temsil ettikleri milletlerle türkler arasındaki dost. luk namına samimi tezahür ma- hiyeti almıştır. Bu tezahür bütün sulhperver memleketlerde mü- sait akisler uyandırmıştır. Çünkü her iki ziyaret ancak yakın şark- ta sulhun istikrarına ve sağlamlaş- masına yardım edebilir. Türkiş bir taraftan S7 dabât paktı ve ana- nevi dostluk münasebetleriyle ce- nupta büyük bir milletler kütiesine bağlıdır. Diğer taraftan da Balkan paktiyle Balkan milletlerine bağ- lanmıştır. Türkiye de bu ik! grup arasında bir bağ — vaziyetindedir. Aşağı bakınca arap ve İranlı kar- deşlerimizle sev . Yukarı bar kınca Balkanlı dostlarımızla anla- şırız. B. Gafenko ve Abdülfettah Yahya Paşanın ziyaretleri böyle görüşme, anlaşma ve sevişme için iki vesile teşkil etti. Ve bütün ba- rış seven memleketler de bu zi- yaretleri.böyle kabul etmiştir. Yalnız otoriter devlet matbuati garip ve garip olduğu kadar da gü- Tünç istisna teşkil etmektedir. Bü gazeteler bilhassa Gafenko'nunAne — kara 2iyaretini Romanyaya hücum için bir vesile addetmişlerdir. Al- man gazetelerini hiddetlendiren mesele, ziyaretten ziyade görüşme- lerin samimi atmosler içnde ya- pılması ve Balkan paktının carlı olduğunu bu vesile ile tebarüz el« mesidir. Alman matbuatı Balkan paktının zayıfladığına kendilerini inandırmışlardır. Ve bunu okuyu- | cuları üzerine de telkin etmekte- dirler. Alman matbuatının bir kaç hafta evvelki yazılarına bakılacak ulursa Gafenkonun ziyareti Balkan paktının zâfını tebarüz ettirecek- ti. İstanbuldan gazetesine söz de «haber» yollıyan bir zavallı Alman muhabiri şöyle yazıyor: — Türkler paktın zayıfladığını bir türlü anlayamıyorlar, Hele bir defa Gafenko gelsin de görürler! Gafenko geldi. Buradan da Ati- naya gitti. Bu temasların ne dere- ce samimi bir hava içinde yapıldı- ği mey dandadır. Bu manzara karşı- sında Alman gazetelerinin yazıla- Ti hayal sukutunun ifadesi olarak ahnabilir. Fakat Gafonko ziyareti münase- betiyle yazılanlar hayal sukutu- nun ifadesi ise, Abdülfettah Yah- ya Paşanın ziyareti vesilesile ileri sürülen fikirler şüphesiz bariz bir gaşkınlığın eseridir. Anadolu A- jansının verdiği bir habtre göre, Nazi gazeteleri, bunda Türkiyenin Arap memleketleri üzerinde em- peryalizm emellerini sezmekte ve bu memleketleri tehlikeye karşı teyakkuza davet etmektedirler, İm- paratorluk zamanında türklerin Arap ve müslüman âlemi üzerinde hâkimiyet kurmalarına en çok ta- raftar olan Almanya idi. Çünkü Almanya bu nüfuzu kendi politika- &: narnına İstismar etmeği düşünü- | yordu. Fakat büyük harp, bu poli- tikanın iflâsını flân etmiştir. Türk mükadderatının idaresi, macera arkasında koşan adamların ellerin- den çıkıp da realist ve ileriyi gö- ren devlet adamlarının ellerine intikal edeli vaziyet tamamiyle değişmiştir. Biz kendi istiklâlimi- zene kadar kıymet - veriyorsak, cenuptaki arap kardeşlerimizin istiklâllerine de o derece ehemmi- yet vermekteyiz. Kemalizm, türk milleti için bir hak olarak istediği şeyi başka milletlerden esirgemez. Bizim şiarımız budur. Bir karış a- Tap toprağında gözümüz yoktur. Ve bunu araplar da biliyor Bu va- ziyette Alman matbuatının emper- yalizm isnatları arapları korku- tamaz. Bölki güldürür. Belki ya- kın şarkta bir emperyalizm tehli- kesi vardır. Fakat bu, Türk em- peryalizmi değil, başka emperya- lizmdir. Ve Türkiyenin bu bahis- 'teki rolü, bulunan inkişafını önle- mek iç'n alınan tetbirlere yardım- ibarettir. olmaktan