No.17 Halil Paşa Sultan Mehmedin Hiddeti Karşısında Dona Kaldı Ne de Olsa Bir Padişahtı, İste;se Dudaklarından Çıkacak Bir Emirle Kellesini Uçurabilirdi Sultan Mehmed; göze karıştı ve | dık bir bendesi halinde bulunan Halil Paşanın acib bir şekilde - lan mütaleasına şiddetle muka - bele ettiz — Neden Anadolu kuvvetleri- nin bu târafa geçirilmesi kabil değilt. — Bugün gelen banerlere göre kardinal Fransua yetmiş parçâ harb gemisile Gel.boluyu kesmiş ve boğazı kapatmış Sultan Mehmed; çocukluğile be- raber büyük bir adem gibi kö - pürdü. Elini hançerine atarak: — Veziriazam olduğunuz haldz meden bu fırsatı bu kefereye ver- miş bulundunuz?. Halil Paşa; Sultan Mehmedin bubiddeti karşısinda donakaldı ve sustu. Çünkü ne de olsa bir pa- dişah idi. İsterse bir anda kelle- Sini uçurundu. Mecliste bulunan Rümeli ve Anadolu kazaskeri Molla Hüsrev söze karışarak: — Efendimiz, olan olmuş şimdi mesele âcikdir. İrade buyuzursa- nız görülecek işin çaresini araş taralım... dedi, Vezir Şahabeddin Puşa da Sul- tan Mehmedi teskin sadadinde: — Etendimiz, kazasker kulu - Buzün — buyurdukları — doğrudur, dedi. Bu mülüyim sözler üzerine Suk tan Mehmed elini hançerinden çekti ve.. Saruca Paşaya h-tabla: — Lalat, Bütün bu felâketlerin nereden geldiğini biliyorum... Fa- kat; bu tehlikeli zamanda bun - ları teşrih eylemek istemem... Şimdi çare ne ise onunla meşgul olalım... Devlet ve millete hiya- net edenlerin hesabını sonra gö- Türüz. 4 Demesile Halil Paşanın rengi- nin sapsarı olduğu görüldü. Sul- tan Mehmedin bu sözleri Halil Paşaya tdi. Zagnos Paşanın hiç sesi çıkmı- yordu. Vezir Zagnos Paşa da az fırıldakçı değildi. Halil Paşa ile kafadengi bir müstevli Idi Mecljg kararını vermişti. Su- tan Mehmedin başkumandanlığ- le bütün Rumeli ordusu toplana- Tak Varna üzerine üç koldan ha reket edilecekti. Geliboluyu kurtarmak ve bo- gazı açarak Anadolu ordusunun Rumeliye geçmesi için de Şaha - beddin Paşa Gelibölu üzerine yü- Sultan Mehmed, on dört yaşın- da bir çocük olmakla bera çok ze- ki ve kavrayışlı idi. Temkinli, cür- vetkâr bir gahsiyetti. Sultan Mehmedin anası Türk- oğlu Türk olduğundan ona karı- pek fikirler aşılanmamıştı. Tam Türk karakterini ve terbiyesini muhafaza ediyordu. Mecilsten sonra; padişahın fer- manları sağa sola yollandı, ordu bir anda hazır oldu. Varnayı alan Ladislavs Arna vud beyi İskenderin Sırb arazi - sinden geçmesi meselesi için Sırb Kralı jle muhabereye girmişti.. Sırb Krah, İskender beyin or- dularını arazisi dahilinden geçir- memek istiyordu. Bu muhabere biraz uzamıştı Ve bu hareket 'Türkler için zaman kazanmak ve- siles! olmuştu. * VEZİRİAZAM HALİL PAŞANIN| FIRILDAKLARI Edirnede Sultan Mehmedin dolunan meclis da - ra Hzlil Paşa derhal men yeniçer'lere başvurdu. O va- kitler devlet ve milletin çok sa- bu askerlerin ilk isyan Tubunu aşılamağa ve onları devlet işle - rine müdahale ettirmeğe fırsat ve hak verici harekete - tevessüil etti. Halil Paşa; Varna üzerine ha- zırlık yapmakla meşgul olan ye- niçerileri elaltından şu suretle kışkırtmıştı: ç — Padişah, on dürt yaşında bir çocuk!... Devlet ve milleti kurtar- mağa muktedir değildir. Tecrübeli vezirlerin de sözlerini dinlemer. Her birerlerini ölümle tehdid ey- ler, Din iman ve memleket elden Bitmek üzeredir. Hiç on dört ya- şındaki çocukla Varna üzerine gi- dilir mi?.. Sultan Muradı tekrar tahta çağırmadılar... Halil Paşa; Yeniçeri ocağına fi- Yirmi Dört Saatte Lisan Değişti (4 üncü sayfadan devam) İşte İtalyan mehafilinin şimdi düşündükleri böyle imiş. Voye Ditalya ismli gazetenir. yazdığına göre Lord Halifaks anlaşmaktan, | devletler arasında teşriki mesai- | den bahsederken bu hususta ne Londranın, ne de Parisin müza - herelini temin etmiştir. Çünkü bugün Fransa - İngiltere cephesi- de Almanya - İtalya cephosi ara- sında bir mücadele vardır, devam ediyör. Palitika sahasında olan bu Mücadele iktısadiyat ve para &- demlerinde de zendini göstermek- tedir. Fransanın İtalyaya karşı o- lan vaziyeti gitgide daha düşman- €a olacal Fransa ile İngilterenin Alman ve İtalya aleyhine girişmiş ol - dukları çemberleme politikası fa- Bılasız surette devam edecektir. Bunları yazan bugünkü İtalya- man harici politikaya dair neşri - y&t sahasında en ileride bulunan Muharriri Sinyor Gaydadır. Sinyor Gayda dediklerini is - bat etmek için şimdiye kadar İtal- yaya karşı dalma aykırı birer va- ziyet almış olan İngiliz ve Fransız | devlet adamlarını da saymaktan geri kalmıyor. Eski İngiliz Rariciye Nazırı E- den, eski Fransız Başvekili Blum, şimdiki Fransız Maliye Nazırı Rey - no, Fransız meb'us ve muharrir- lerinden Kerilis, Ingilterenin en sayıl meb'uslarından Çörçil, eski Romanya Hariciye Nazırı Titü- Jesko gibi... Sinyor Gayda makalesine nihş- yet verirken diyor ki: Lord Ha - Tfaksın sözleri — endişeyi arttır - maktan geri kalmıyacaktır. Onun için filiyat sahasında ne olacağını beklemek Tâzımdı. — İşte Sinyor | Gayda bunu söylüyor. İngiltere- nin anlaşmak politikasını menfi surette karşılamaktır. Betlin nasıl bir vaziyet almış ise Roma da öyle hareket ediyor demektir. Berlin ile Roma arasında mat- buat ve neşriyat işlerinde de na- sıl bir söz birliği meveud olduğu anlaşılıyor, İngiliz Hariciye Nazırının an - laşmak için el uzatır. mahiyette Olan nutku etrafında Londrada neler söylendiğine gelince; bazı İngiliz mehafilinin ve matbuatının endişesi sudur. İnhisarlar İdaresi Köylü İçin Bir Kitab Bastırdı Yazan: M. SAMİ KARAYEL ti vermişti. Sureta söylenenler doğru idi, fakat; hakikatte Halil Paşanın kellesi vardı. Yoksa; Sultan Mehmed, on dört yaşında olduğu halde, Saruca Pa şa, Molla Hüsrev, Şahabeddin Pa- | $8 ve salre gibi sadık - vezirlerle düşmanı Varnada mağlüp edebile- cek enerjiye sahipti. Yeniçeriler isyan etti. Bir gece içinde olan oldu. Ortalar ayak di- redi. Ayak divanına çıkmadılar... Sabah namazında Mehter hakani bile çalmadılar. Yenlçerilerin bu harekaeti, Padi- şahi istemeyiz manasım taşıyor- du. Ayak divanına, yani — sabah yoklamasına ve Mehterhakaniyi çaldırmamak buna alâmet idi. (Devamı var) İngiltere mart ayındanberi mu- kavemet politikasına girişmiş, da- yanıyordu. Şimdi tekrar anlaşmak için Almanyaya el uzatınak vazi- | yeti acaba İngiltere pol tikasının | zayıf olduğunu zannettirmez mi? Buna verilen cevab da vardır: Avrupada sulhu kuvvetlendir - mek için bir cephe vücude geti - Tilirken diğer cephedekilerle yi- ne sulh için konuşmayı istemek neden İngiliz politikasının zayıf olduğunu 2annettirsin?. Diğer taraftan İng'lterenin kuv- veti günden güne arttığı için po- litikasının zayıf olmasına #htimal verilmiyor. Tütün Bilgisi İnhisarlar idaresi köylüye tev- zi etmek üzere hazırladığı tütün bilgisi kitabını tabettirmiş ve tev- zlata başlamıştır. Memleketimizin kıymetli ihraç mahsullerinden bi- ri-olan tütüne lâyık olduğu tak - yid ve ihtimamın gösterilmesi i- çin bazırlanan bü kitapta tütün- cülüğün fenni esasları hakkında köylünün - anlıyabileceği lisanla malümat verilmektedir. Tütün bilgisi kitabı bütün köy mekteplerinde mecburi tedrisat olarak okutulacaktır. Bundan baş- ka sırf tütün ekicileri için de, tü- tönün kurtlanmaması için fennt | temizliğin nası! yapılacağına da- | ir öğüt geklinde bir kitap hazır- | lanmıştır. Bu kitabın da parasız e- larak köylüye tevziine başlanmış- tır. Tütün İkramiyeleri Beyoğlu Yerli Askerlik Şube - sinden: Beyoğlu Yerli Askerlik Şube - sinden tütün ikramiyesi almakta olan in şehit yetimleri ile harb “malülü olan subay ve eratın ka- yıtlarındaki noksanlar tamamlan- mak içih hüviyet cüzdanları, se- nedi resimleri ve ellerinde mev - cut diğer vesaikle birlikte ve en geç 4 / Haziran / 8930 zevaline Kkadar şubemize müracaat etmele- Ti Iâzımdır. Müracaat etmeyenlere bu yıl ikramiye verilemiyeceği ilân| olunur. | beyanstta bulunarak şunları söy- | Temmuzda Yapılacak Deniz Bayramı 1 temmuüzda yapılacak olan De- niz bayramı progi -mı tesbit ddi miştir. Merasime saat I1 de baş- lanacşktır. Denizciler saat 10,30 | de Galatasaray lisesinde toplana - | caklar, evvelâ Taksime giderek â- bideye çelenk koyacaklar ve bay- rak çekilecektir, Bundan sonra bir | geçid resmi yapılacak, İstiklâ! | caddesini takiben Şişhane yolile | Karaköye inilecektir. Saat 14 da | Deniz Ticaret mektebinde bir gar- den parti verilecektir. Bunu deniz yarışları takip edecektir. Gece denizde büyük şeplikler yapılacak, Ege vapurunda da bir balo verilecektir. Merasim geçişine deniz silâhen- daz kıtası, Yüksek Deniz Ticaret mektebi talebeleri, deniz - ticaret zabitanı, tahlisiye, Denizyolları Limanlar idaresile Şirketi Hayri- ye ve armatörlere mensup müret- tebat iştirak edecektir. İspanya Mihver İttifakıne Ka Girmiyor ( inci sahifeden devam) Ramaya yaptığı ziyaretl inile et- mek üzere, İtalyan Hariciye Na- zrı Kont Ciano'nun Madride g: - deceği teeyyüd etmektedir. Caze- telerin yazdığına göre, bu ziyaret bilhasa İspanyanın mâhver dev » letlesin aakeri ittifakına girme- sini istihdaf etmektedir. İspanya Dihiliye Nazırının Romayı ziya- retinden böyle bir netice hasıl ol- mamıştır. Madridden dönen genç İspan- yya Dahiliye Nazırı gazetecilere lemiştir: — Allahtan iki memleket mu- kadderatına yardım etmesini te- menni ederim. Fakat bu maksada vasıl olmak için de gidilecek epey- ce yol vardır. Çünkü İspanya müt- hiş bir htilâlden daha yeni çık - maş bulunuyor. Milli " kalkınma yaziyetindeyiz. İspanya, iki sene- denberi İtalyadan gördüğü yar - dımdan dolayı müteşekkirdir, fa- kat kendi ya: anı sarmağa çalı- gan bir memleketin askeri ittifak- larla meşgul olacak vaziyeti yok- | tar. Yakın bir istikbalde her mem- leketle iktasadi ve külfürel anlaş- malar imza edeceğiz. General Franko ile eylül sonunda Romaya gidecektir. Siyasi mehafil bu ziyaretin de askeri ittifakla netlceleneceğini zannetmiyorlar Bir_öo_cuh Boğuldu Dün akşam üzeri Topkapıda bir facia olmuş, küçük bir yavru su tenekeine düşerek feci surette bo- Hulmuştur. Facia şöyle olmuştur: Topkapıda Pazartekke sokağın- da 4 numaralı evde oturan Dur- muş adında birinin karısı dün ak- şam üzeri 14 aylık kızı Cemileyi odada oyuncaklarla oynar bir hal- de bırakarak asılı olan çamaşır- ları toplamak için bahçeye inmiş- tir. Odada yalnız kalan küçük Ce- mile evin taşlığına inmiş. terkos musluğunun altında bulunan te- nekenin yanında düran küçük bir sandalyenin üzerine çıkarak te- nekeden sü içmek istemiştir. Kü- çük Cemile eğilerek su içmek is - 'terken, baş aşağı tenekenin içine düşmüş ve bu vaziyetten kendini kurtaramıyarak boğulmuştur. Bah- çedeki — çamaşırları — topladıktan sonra odasına dönmokte olan bed- 'baht anne terkos musluğunun a tındaki tenekeden dişarı sarkmış olan yavrusunun bacaklarını gö- Tünce faclayı anlamış ve feryad etmeye başlamış biraz sonra da düşüp bayılmıştır. Kadının feryadını işiden, kom- şular yetişmişler, polise haber vermişlerdir. Çocuğun kaza neti- cesinde öldüğü tahakkuk etmiş, gömülmesine izin verilmiştir. | ! | iskelesinde, İstanbul Emniyet di- | seyretmiştir. Tiyatro binası önün- Mısır Hariciye Nazırı Yalovaya Gitti ( inci sahifeden tevam) Misafirler hajkın alkışları ara- sında otamobillere binerek doğ - ruca kaplıcalara gitmişlerdir. Mil- | N Şef İsmet İnönü sast 11445 de misafirleri kabul etmiş ve öğle yemeğine alıkoymuştur. Masır Hariciye Nazırı bugün sa- at 16 da Hariciye Vekili Şükrü Sa- racoğlu ile birlikte Yalovadan yi- ne Ülev vapuru ile Pendiğe geçe- cek ve hususf trenle. Ankaraya hareket edeceklerdir. Misafir Hariciye Nazırı Pendik rektörü, Kartal kaymakamı ve Pendik belediye reisi tarafından karşılanacaktır. ANKARA MİSAFİRİ BEKLİYOR Ankara 18 (Hususi) — Misir Hariciye Nazırı ile Hariciye Veki- limiz yarın sabah saat 8,35 de bu- raya geleceklerdir. Misafir Hariciye Nazırı, Anka- ra garında, Ankara Vali ve Bele- diye Relsi, Harlciye Vekileti U- mumi kâtibi, Ankara mevki ko - mutanı, Protokol dairesi reisi, Ha- riciye Vekâleti birinci dalre reis vekili, Ankara Emniyet direktörü, Merkez komutanı ve Mısır sefare- ti erkânı tarafından istikbal edile- cektir. Bir ihtiram kıt'ası resmini ifa edecek ve & - kat eden bando Misir ve İstiklâl marşlarmı çalacaktır. Misafirler için —Ankarapalasta daireler hazırlanmiştır. Misafir Nazır saat 10 da Başve- kili ve saat 1030 da Büyük Mil- let Meclisi Reisini ziyaret edecek ve bu ziyaretler saat 11 de Başve- kil ve saat 11.20 de Büyük Millet Meclisi Reisi tarafından iade olu- nacaktır. Misafirler, öğle yemeğini Mısır sefaretinde husust olarak yiyecek- lerdir. Misafir Hariciye Nazırı ekse - lâne Abdüllettah Yahya Paşa, sa- at 16 da Atatürk'ün kabrine çe- Jenk vazedecektir. Yarın akşam Hariciye Vekili Hariciye köşkünde bir ziyafet ve- recektir. MİSAFİRLERİMİZİN AVDETİ Misafirlerimiz 22 haziran per - şembe günü sabahleyin şehrimize döneceklerdir. Nazır o gün öğle- den evvel Cumhuriyet âbidesine | bir çelenk koyacak, müzeleri ve gamileri ziyaret edecektir. Sayın misafirimizin Mısıra avdeti tarihi | tesbit edilmiş değildir. Danzig'de Şiddetli Bir Nümayiş Oldu (1 inci sahifeden devam) Göbele saat 20 de buraya gel - miş Danzig tiyatrosunda bale'leri de halk Göbele'i alkışlamış ve bir hitabe irad etmesini kendisinden rica elmşitir. Alman propaganda nazırı İngil- tereyi, Polonyayı istediğini yap- makta serbest bırakmakla ve Al- manyayı ihata etmek istemekle it- tiham ettikten sonra demiştir ki; *Fakat karşılarında zayıf ve bur- juvalaşmış bir Almanya bulmağı ümid edenler akdanıyorlar. Nat - yonal Soyalist Almanya zayıf de- ğildir. Almanya —kuvvetlidir. ve H ordusuna maliktir.» hali hazırda dünyanın en kuvvet- Bu sözler üzerine halk: «Bir devlet, bir millet, bir Püh- rer> diye bağırmıştır. Göbels sözlerine devam ederek demiştir ki: «Dünya Führerin tehdidlerin ö- nünde gerilediğini ve şantajın karşısında boyun eğdiğini zan - netmekle tehlikeli bir hata işle - miş oluyor. Bunun içindir ki Dan- zig'li Alman erkekleri, kadınları ve çocukları istikbale emniyetle bakabilirsiniz. Nasyonal - Sosya - list Almanya sizinle - bereberdir. Almanyâ nerede Alman varsa o- radadır. Binsenaleyh sizinde bu- lunduğunuz yerdedir. Bu bayram gününde bütün kalbimizle -Yaşa- sın Führerimiz, yaşasın Alman Danzig'imiz, yaşasın büyük Al - man devleti diye bağıralım.> Hslik nutku, hararetle alkışla - muş, bundan sonra Almanyayı, Fübhreri selâmlamış ve: — Yahudilerle Polanyalılar det- | olsunlar — diye mükerreren ba - | Barmışlardır. Diplomatik mehafillerde hâsml olan kanante göre, Göbels'in nut- ku ve bilhassa halk üzerindeki te- sirleri, Alman propaganda nazırı- 'nan ziyaretine vesile olmak üzere tertib edilmiş olan Danzig kültür baftasına bu nevi tezahüratın çer- çevesini geniş mikyasta aşan bir mahiyet vermiştir. ALMAN ERKANI HARBİYESİ- 'NİN SEYAHATİ Berlin 18 (Hüsusi) — Bu ayın sonunda Finlandiya ve Estonyaya | giden Alman Erkâmıharbiye rei General Haddern bu mömleket- ler erküniharbiyeleri ile yapaca- ği askeri müzakerelere ehemmi- yet verilmektedir, Bu seyahat, A- land adalarının tahkimi için Fin- İandiya tarafından Mületler Cerp' yi yetine vaki olan teklif e de alâ- kadar bulunmaktadır. SLOVAKYANIN BAŞINDA BİR FACİA DOLAŞIYOR Varşova 18 (Husui) — Slovak- yada Alman tahşidatı devam et- mektedir. Yollar askeri nakil va- sıtalarından geçilmez bir manza- Ta arzelmektedir. Bu sevkiyatın hedefi henüz malüm değildir. Slovak tolgraf ajansının tebli - ğine göre, Slovakya ile Çekya a- yakında münasebet — kesilmiştir. Bununla Bersber Almanlar askeri tahşidatla bulundukları hakkın - daki haberleri bir kere daha tek- zib etmişlerdir. ğ—);ençinde İngilizler Aç Kaldı (1 inci sahifeden devam) | Japonlar tarafından teslimi iste nen dört Çöri'nin Japot eril- mesine muvafakat edilmiştir.. An- cak bu Çinlilerin bir Japoz, bir İngl'z ve bir de bitaraf azadan mi-| teşekkil müuhtelit bir mahkeme tarafından muhakeme edilmeler! şart koşulmuştur. Bununla bera- ber abloka henüz kaldırılmış de- ğildir. Tokyodaki İngiliz büyük elçisi Japon Hariciye Nazırımı bu sabah bir kere daha ziyaret etmiştir. İngiliz imtiyaz mıntakasına gir- mek istöyen bir Rus Japon nöbet- çisine hüviyetini gösterirken ÖL dürülmüştür. Sovyetler de Tiyençindeki Rus konsoloshanlsin'n — beyaz Ruslar arafından işgalini protesto etmiş- tir. ABLUKA KALDIRILMAZSA NE OLACAK? Londra 18 (Hususi) — Hariciye Nazırı Lond Halifaks dün sabah sayfiyesinden Londraya dönmüş- tür. Tiyençindeki Japon ablukası kaldırılmadığı takdirde ,nasu bir tedbir ittihaz edilmesi lâzım ge - leceği Paris ve Vaşingtonla mü- zakere edilmektedir. İmtiyaz mantakasının iaşesini temin etmek üzere Tientisin'e harb | gemileri gönderilmesine dair he - nüz bir karar verilmediği söylen- mektedir. Bu hususta bir teşebbü- ve girişilmesi için Çin sularındaki İngiliz deniz kuvvetleri kumanda- nının kararına bağlıdır. İngiliz nazırları bu meselenin beyeti umumiyesini yarın tetkik edeceklerdir. Yakınlaşai Harb Tehlikesi Karşısında ( inci sahifeden devam) en yüksek taleb kademelerinden en basit uyuşma ve yatışma ted birlerine ineceklerini zannetmek güçtür. Ahnan — tertibler, sağda solda, küçük büyük devletlerle ya pılan Mmüzakereler ve sınıf sınıf silâh altına çağırılan askerler bu Wki devletin de son tedbir ve son gare olarak harbetmeyi göze al - mış bulunduklarını veya son bir Dlöfe kalkıştıklarını ifade etmek- tedir. Harbetmek — kolay değil - dir. Kolay olmadığı kadar kazançlı olabileceği de milyonda bir iht- mal derecesindedir. Fakat, buna rağmen ve maatteessüf gün geç- tikçe harb gayri kabili içtinab bir akıbet halini almaktadır. Yer yü- zündeki bugünkü karanlık, karı- gık, bütün işlere ve insanlara hu- zursuzluk veren havayı ancak bir muharebenin — dağıtacağına kani olanlar vardır. Yalnız, Muharebenin bugünkü niza ve ihtilâfları ortadan kaldı- racağım zannetmenin de büyük bir safdillik olacağına şahsan ina> nanlardanız. Kazanan da, kaybe- den de neticede sadece yıpranmış ve gadece kanımnı, malını, servetinİ beyhude yere israf etmiş olacaktır. Esasen, bugün bizim de içinde bur kunduğumuz sulh cephesinin tak> dirinden kaçmıyan yegâne haki - kat budur ve.. yine bunun için beşeriyetin huzur ve emniyetini muhafaza etmenin bütün şartla - Tını tahakkuk ettirmenin imkân ve tedbirleri alınmaktadır. Bütün bu gayret ve enerjiye — rağmen, sırf hissi ve gayri iradi sebehlerle herhangi bir noktadan herhangi bir tecavüz patlarsa muhakkak ki; alev bütün dünyaya — sıçrıyacak ve büyük harbi gölgede bırakan dehşet ve fecaat misalleri ortaya çıkacaktır. Bu gşartlar altında harb dehşet vericidir ve her millet onun kor- kusunu çekmektedir. . Muhakkak ki Alman ve İtalyan milleti de iç- ten içe bu — korkunun ve dehşet | sadüflerin, baş ve şahsiyetlerin mevceudiyetinden korkulabilir. Bunun içindir ki, harbi önliye- cek, beşeriyeti kurtaracak daha weniş ölçüde tedbirlere muhakkal ki, ihtiyaç var. Bu tedbir, yakım- laşan harb tehlikesi — karşısında mütecavize karşı kayıdsız ve şart- sız derhal diğer bütün millede rin elele vermesi ve bir hedef ü- zerin?2 birleşmesi ile yaratıla - bilir. O hedef do, sadece şuduür: — Her ne pahasına olursa olvun sulha sadakât ve sulhu flilen ko- Tumak için icabında her şeye kar- Ş* bazır bulunmak. ETEM İZZET BENİCR Batan Fransız Tahtelbahiri Saygon 18 (AA) — «Phenix» tahtelbahirinin 300 kadem derin- likte bulunduğu nokta nihayet «Camranh> körfezinin açıkların- da tesbit edilmiştir. Suyun yüzi de geniş bir yağ lekesi vardır. Ka- zanın vukubulduğu mahallin et- ratında Fransız harb gemileri do- laşmaktadır. ÇAA Türkiye - Filândiya Ticareti Ankara (Telefonla) — Türkiye * Finlandiya ticaret anlaşmasının 2numaralı listesine Hâve e cek munzam ve yeni köntenjazı - lar ile Finlandiyaya ihraç oluna- cak Türkiye menşeli buğday be- dellerinin yüzde kıtkının serbest döviz ve yüzde altmşunan da kle- Ting kanalile ödenmesi hakkında iki taraf arasında anlaşma olmuş- fur, Bu husustaki kanun lâyâhası yakında Mecliste müzakere edi- l