4—SON TELGRAF —7 HAZİRAN 1939 l Avrupada Lehistanı Nasıl Yeni Didişmeler Taksim E Edeceklerdı — Rusya Me: Olan | Münasebeflere — MihvercilerÇokEhemmiyetVeriyorlar İtalyanın Endişeleri Nelerdir ?. dikodusu daha arttı. Ortaya çıkan rivayetlerin, Avrupa gazete- lman - İtalyan ittifakından Asomı politika âleminin de- lerinin sütunlarına geçen yazı - ların hududu genişledikçe geniş- ledi. Yeni gelen Avrupa gazetelerine göz gezdirilince bu hususta daha tam bir fikir edinlek kabil elü- yor, Evvelâ şu anlaşılıyor ki, Ber- Tün - Roma 'eri siyasi faaliye- mihver bugünlerdi ha arttırmıştır. İngiltere, ve Rusy sında r Alman ve İtal - bilhassa Alman e gayr müzake cereyan ed seyirci kâl , Paris ve Mos! Va anlı önüne geçmel. n Berlin tarafından Rusyu; £ vukubulmuştu Lehistan: m etmek üzere Rusya ile A Lohistan anlaşamaz mı temas: Bu — rivayetleri sonra Avrupa gazetelerinde Rus - Alman münasebatına dair görü- len yazılara sıra geliyor: Alman- lar şu son zamanlarda daha gay- Tet göstererek Rusya ile Almanya arasında Ucar! ve iktisadi müna- sebetlerini canlandırmak istemiş lerdir. İktisadi erünasebetleri sık- laşması için Almanyanın göster- diği faaliyet “muhakkaktır. An- cak siyasi sahadaki faaliyetten bir netice çıktığını gösterecek fili tlâmetler görülmüyor. Lehistanı m için Almanya £ de bu mahyiet- e kadar Rusya ile laki münasebet - r çıkmış olan rivayetlerin hepsine birden tnanmak lâzimgel- seydi netice hakikaten garip ©- lardu. Çünkü Almanya ile Rusya arasında bir anlaşma ola- iler sürmüş olan $ muharrirler ottâ- pallo muahedesini koyuyı lardı. Rapallo muahedesi 921 de, yani Almanya ile Rusyanın Av- rupanin garp devletlerile müna- sebatı iyi olmadığı zamanlar ak- tedilmişti. O zaman Rusya Ile Al- geçecektir. Almanya ara; lere d tarafından i-| Sovyet Başvekili Moloto manya birbirlerine dost olmayı daha doğru bulmuşlardı. Halbuki şu son senelerde Almanya ile Rus- yanın arası gergin olmakta de - kaydettikten | ,,, Galyor. Fakat Rapallo mua- hedesi bozulmamıştır. diğer muahedı kin 921 Rapal muhafaza edi; Almanya ne İehte, aleyhte. Manalı bir İşte şimdiye kadar muhtelif ve- söylüyor, ne dikkati celbetmekten geri kalma- | mışlardır. Bundan beş altı ay ev- vel Avrupa gazetelerini o kadar meşgul etmiş olan rivayetler de daha unutulmamıştır: Almanya artık Ukranya meselesini tazele- miyecek. Çünkü — Ukranya bahsi Rusyanım hoşuna gitmiyeceğini bilmez değildir. Buna mukabil Al- | manyanın hoşuna gitmiyecek her-| hangi bir harekete de Rusya işti- rak etmiyecektir. Rivayetin - birsi bu idi. İ iyle idi: Rusyadan buğday ve saire ile mevaddı iptidalye gönde Tilecek Almanya memnun e tek. Buna mukabil Almanyadan da Rusyaya harb malzemesi gönderi- Yo.. Kalamam, babam beni evden iki saat içi Çıkardı Çok geç kaldım. En son mimar yazihane- sinde yoktu, bekledim.. diyecoğim. Daha çok kalmı- yayım, haydi beni bırak sevgilim!!, Diye gitmek istiyordu. Delikanlı: — İmkânsız. Seni bırakmıyacağım. Diye ayak diredi. verdi. runtu dayanıksızlığile: — Peki kalıyorum. Bu geceyi beraber geçirede- ğiz. Sabahleyin gideceğim. Yalvardı yakardı, diline bü- tün gücünü, gözlerine bütün tılısımlı kandırıcılığını Ve en sön onu yumuşattı. Nesrin onun nteş, heyecan, sevgi taşıran esrarlı ve manalı gözlerine baktı dayanamadı ve esinti önüne katılmış bir sav- rusunu karşıladı: — Ne mi olur? Her şey olur. Beni eder yine ne sana Ferit dudakları £ ve Mareşal Voroşilef zere de Almanyadan Moskovaya bir ticaret heyeti gidiyor. Fakat gene unutulmamıştır ki bu müzakerelere grişilmedi. Bah- sedilen heyet de gitmedi. O Mandanberi de Avrupada vazi £(Devamı 7 inci sayfada) DİKHAT Günlük taze. halis v Femmaffz A 1 | AAA Gercih ediniz ber Bakkaliye dükkanlarında | aruyınııyı TEL$232İ | di — Söylediğimi anlamıyorsun galiba?, Der gibi hırçın Ferid'in yüzüne baktı, onun s0- parça parça verir, ne de seninle oturur. ını bura bura bir saniye düşündü: | lMeraklı Şeyler ESKİ SİRKLER VE YENİ STADYOM- — T0 Taoror LAR. '€r dört senede bir tekrar olunan ulrmniyıl oyunları, — medeni memleketleri büyük siadyom - | dar imşasıma mecbur biraktı. Dünyanın ea büyük stadyomu Les | Anjeles'tedir. Eski sirklerle bu modern siadyom - lar arasında pek çok fark vardır. zişli$i 32 metre idi. Etrafında seyirci- alşliği 32 metre idi. trafında seyirei- lere mahsus mall setler vardı. Pistin boyu 180 metre kadardı. Ramanın meşhur Kallee'si 80,000 se- yirel alırdı. Meydanın boyu 80, geniş- Hİ de 54 metre İi Viyana stadyomu 25.000, Kolembi- ya stadyomu 60,000, Los Anjeles stad. yomu da 150,000 seyirei alır... «KAVGAM» KİTARI | ararcısı | Tillerin «Kavgama ismindeki kitabı | İnzttir gazetelerinin yazdığına göre A- Tabeays da tercdme edleirek neşrolun- muştur! Kitabın kabında Hitlerin res- Kitab edebi bir liaanla a- rabcaya çevritmiştir. aN şadur; Kitabın aslında Yahudiler ve gark milletleri aleyhine yazılmış olan parçalar arabeaya teretime edilmemiş- tir. HOLANDA MÜSTEMLEKELERİ Holanda hükümeti dünyanın en gü- zel, en zengin müstemlekelerine ma - Üktir. Amerikadaki — müstemlekeleri: Bürinam, Güyan, Antil adalarıdır. Asyadaki müstemlekelerinin mesa - hal sathiyesi 2 milyon kilometro mı rabbama yakı daha büyük... Bu müstemlekeler: Cava ve Madura adaları, Sumatra, ararisinin büyük bir kısmı, Seleb ve Moluk adaları, “Timror ve Yeni Gine- | nin bir kismindan ibarettir. Holanda müstemlekelerinin umumi nüfusu 62 milyondur. Bu zengin mem- deketlerde 8000 kilemetre demiryolu vardır. NEHİR YOLLARI Avrupada, Amerikada zahire ve sa- ire makli için nehir yollarından çok | istifade olunur. Fransada Laar nehrinin uzunluğu 1400 kilemelroder. Rin mehri 1.228, Diniper 1.980, Don 2,100, Ural 2,300, 'Tuna nehri 2,800, Volga nehri de 3400 kilemetrodur. Amorikadaki Misisipi nehrinin uzun- duğu 7,200 kilometrodar. da da Birçok mehirler vardır: Yenlsesi nehrinin — usunluğu - Tse 5SN | .FOLONYA NÜFUSU 1 sonkânun 1939 da yapılan tahrir- Vde 35,000,000 müfes olduğu anlaşıl - maştır. 1038 senesinden 370271 fazla. Doktorun Öğütleri: Boğazda Balık Kılçığı Kalırsa... Ekseriyetle balık dikkatsizlik veya dalgınlık e- seri olarak boğazda bir kıl - çık kalır. Bunu çıkarmak ga- yet kolaydır. Dilin üzerine bir kaşık sapı bastırıp bakmalı, Şayed kılçık görünüyorsa bir cımbızla tutup çıkarmalı, Gö- hmüyorsa koyuca bir lâpa veya bulamaç yemeli. Bu, kıl- çığı boğazdan mideye indirir ve hazmettirir. yerken, — Balayımız güzel geçer.. Daha devam etti: — Ben yarın sabah erkenden giderim. Ufaktefek Biraz da param var, onu da alırım, birkaç şey alı gideriz. Hem biliyor musun gitmek ğümü?, Öyle vapurla filân değil, Uşakla gidelim. di- Fakat asıl yayanı dikkat olan olbet | ır. Fransadan 65 defa | Lombok, — Borneo | , İnsan, ekseriya düş- Yüğü yerden kalka- bilir. Pakat (aşk) n düşürdüğü kimseler, kolayck kalkamaz - lar.s | <D0F Tapan sekislesi: aa bir filozoftu. Her gün dağlarda, bayır - ırda, ormanlarda — dolaşır, n yparan yol- cular gibi, buralardan felsefe il - hamları toplardı. Söylediği sözler, el ile koparıl- ar kadar carilı birer Onu, olgun k'mseler daha çok severlerdi. Gençlerin ona ne sevgisi vardı, yEısı, Hattâ onu kendi ço- cukları bile sevmez ve saymazlar- dı Zavallı filozof, evde kaldığı gün- çesinin bir köşesine kirpi | makla vakit O, hayata miyen bir l yüğurulmamış hamüra benzet'rdi Onun inanı- | kes, sırtındaki p kalkacak. Fa - , insan bütün bunlara taham - mül edecekti. Bu tahammülü gös- | te * Nasıl insan denebilir. x O, bütün fik kayalar ve orı üzerine yazandı Geliniz, onlardan bazılarını si- zinle beraber okuyalım: eHılkat - in esrarını mi anla - | bakı- | -| bir bir san'atkârın eserini göre - | | ceksiniz.. Kendinizi göreceksiniz! Kendini görebilen insanlara ne mutlu. Tini, dağlardaki anlardaki ağaçlar Ben, altmış senedir kendimi a- rıyorum..> * Fransada son zamanlarda Mil İyeni bir topun talimi görülüyor. A —e Ferit kaşlarımı çattı, — © da olur. Nüfus cüzdanlarımız olacak. Pasaportlarımız da var. Mesele yok. Kâğıtla- rımızı orada da, burada da asacaklar, Sonunda ev- leneceğiz. — Tabil.. — Evet!. Ferit içine düşen bir hızla hemen bütün bu iş- leri başarmak istiyormuş gibi birden alevlendi: — E heydi, fotograflarını, nüfus kâğıdını ver için ne düşündü- — de pasaport İşine Fransada Hazırlıklar |ha ehemmiyet verilmiştir. Fabrikalar her gün yeni bir silâh yapıyor- 'lar, Bu silâhlar derhal teertübe ve talim ediliyor. Yukarıdaki resimde Nesrin güle güle katılarak: — dJapon Edebiyatından — Filozofun Söz V *Kadın,onu okumasını bilmi - | yenler için, sahifeleri boş bir ki- taba benzer. Ben, bu yaşa kadar onu okuyamadım. Bundan sonra okusam da neye yarar? Saçlarım bembeyaz oldu.. Ve gözlerimin a- teşi söndü.r * <Aşıklar tken aldatildiği- nın farkına varamazlar. (Aşk) ın gözü daima kördür Aşık, aldatıl- dığını gördüğü gün, aşk rüyasın- dan uyanmış demektir.» * «İnsan, esasen hodbin yaradıl- dığı içindir ki, zulmü sever. Zalim olmamak için - her şeydan önce- rul u terbiye etmeliyiz.» . «<Arslanlar kadar faziletli oldu- gün, alnımıza vu: navar» damgasını silmek hakkını kazanabilirsiniz. Çünkü, arslanlar: kendi enslerinden olanları - aç kalmadıkça - telef etmezler. Bi: karnımız tokken de bir! öldürüyaruz. » * «Kadın - in teheyyüç anımda söy lediği sözler hakikate daha yakın- dir. Bünün içindir ki, kadik, giz- lenmesi icap eden işlende fazla ke- tum olamaz. Onu söyletmek, pa- pağanı konuşturmaktan dana ko- ydır'. ge n *ca- * | «Kadın! Sana hitap ediyorum: yirmi dört saatte bir ker olsun is- tikbalini düşün ve yaşadığın muhitini terkedip - bir an için göz- müdafaa hazırlıklarına bir kat da- bir saniye düşündü: yanımızda başlıyalım! leri ©-— Türkçeza çeviren: İskender F. SERTELLİ rimizi suratındaki ça * ciye kadar görecektir!* * «Geçen gün ormanda dolaşır * ken, bir saray mensubu ile karşir laştım. Beni (çıplak) kelimesile tahkir etti. Bu harekete hiç de mü” kabele etmedim. O, bir hakikati itiraf etmiş oldu. İkimiz de - het- kes gibi - dünyaya çıplak gelme dik mi? Çıplak olarak başlıyan ve çıp” lak olarak bitecek olan kısa bİF ömrü kendi kendimize kıymet izafe ettiğimiz - ziynetlerile bu dalaca öği a var?. Ankara Radyosu BUGÜN 19415 Türk müziği (Fasıl heyeti). 20,00 Memleket saat ayarı, ajans v melcoroloji haberleri. 15 Neşeli plâklar - B. Türk müziği. —— 1— Osman Beyin - Saba peşrevi. &— Dedenin - Saba şarkı - Güşeyle gel bülbülleri. 3— Aşık Mustafanın « Saba şarkı - Bir esmere gönül verdim. 4— Kâzım Ur'un Hüzram şarkı - Bensemezsin kimseye, S— Keman taksimi. G— Halk türküsü - İndim dağdan e- vaya. 1— Halk türküsü - Damından görlü- mür bağlar. . $— Mehmet Nasibin - Hicazkâr şar> kı - Göremzsem eğer. $— Refik Fersanın - Rast şarkı Yakdı cihanı ateşin, 2100 Konuşma, 2L1S Müzik (Saksafon soloları - Ni- hat Esengin). ZLAS Haftalık posla kutusu. 32,00 Müzik (Küçük Orkesten - Şef t Necip Aşkın). 23,00 Son ajans haberleri, ziraat, e ham, tahvilâi, kambiyo - nukut borsa- Bi (fiyat), 2320 Müzik (Cazband - pL). 2355-24 Yarınki pragram. YARIN 1230 Prorram. 12,88 TTürk mürüği. Neveser peşrevi. 2— Sadettin Kaynağın - Neveser şar- ka - Micranla harap oldu. &— Salâbatltin. Pınarın - Mihavesi yarkı - MÂLA yaşıyor. 4— Santur taksimi. #— Nihavent şarkı Kın suya bir bak. G— Neşetkârın Mahur şarkısı - Gü- cendim ben sana. İ— Mahur sar semalsi. 1800 Memleket saat ayarı, ajans ve Körferdeki dal- | meteoroloji haberleri 13.15-14 Müzik (Karışık program). 1857 Hicri Rebiulâhir 1355 Rumi Mayıs 1939, Ay 6, Gün 158, Hızır 33 yorum. Sen pasaportları çarçabuk çıkartırsın. Valizi- ni alırsın, Büyükdere hava istasyonuna gidersin, be- nim telefonumu beklersin. Geliyorum.. dediğim gün uçakta iki yer alırsın, gitme saatinde ben gelirim ve hemen İstanbuldan uçarız. PFerit: — Bu fikir çök güzel. Kaçabilmek için bundan daha kestirme yol olmaz. Diye mırıldandı ve sordu; — Peki nikâhımız?. Nikâhimızı gitt — Ne yapmalı bunun için?. — Yapılacak şey yok. Kaçacağız. Dedi. Ferit bu ilk uyarlığı koparınca: — Yoo., Artık hiç gitmek yok. Karı kocalığımız bu günden, bu geceden başlıyor. Yarın sabah ben ni- * kâh kâğıtlarımızı astırmaya gideceğim.. Demeğe başladı. Nesrin güldü — Her şe — Ayol burada resmimi, nüfus kâğıdını nere- den bulayım? Dedi, sonra çok ciddi bir tavırlı — Sen benim sözümü dinle. Şimdi ben gideyim. Gece evde fotoğraflarımı, nüfus kâğıdımı filân ha- zırlıyayım. Hiçbir sızıltıya, şüpheye de meydan ver- meden yapılacak işlerime başlıyayım. Sabahleyin er- kenden istediklerini sana getiririm. Sen pasaportla- fi çıkartırsın. Sonra dediğim gibi yaparız... Dedi, ilâve etti: © kadar kolay görüyorsun ki! — Hayır Avrupaya, im? Nesrin bunu söyler söylemez yüzünde dağılan — Babamın ters, deli, çok eskiye bağlı bir adam bir gülücükle: Oolduğunu kaç kere sana söylemiştim.. —- Hem daha iyi değil mi?, E ne olur. Diye başladı, yüzünü hafif kızartan ve sesini tit. — reten bir duruş ve g