Tefrika Numarası » 131 Yağmanın en hazin ve göz ka- Maştıran taraflarından biri, Şam istasyonunda dördüncü ordu ihti- yacı için gönderilen altın yüklü vagonların talamı idi. Haris çöl adamlarının, gözü doymaz bede- vilerin altın hırsile dönen gözleri Muhafızların cesurane vuruşma- sına rağmen bu treni ele geçirme- lerine imkân vermiş, sandıklar dolusu çil altın ve meeldiyeler kirli bedevi heybelerine doldu - Tulmuş, Mmuhafızlar da - kılıçtan Beçirilmişti. Dördüncü ordunun menzil hiz- metine bağlı ambarlarla kiler ve Gdepolar da yağmacıların haris el- lerile bir anda boşaltılmış, Cemal Paşanın kötü idare ve iradesile ondunun kullanmağa vakit bula - “madiğı eşya, erzak, teçhizat ve cephane — yağmacıların — ellerine Beçmişti. Suriye kanla sulanan, Sulandıkça alevi artan bir ateş sahası, bir cehennem parçası ke- silmişti. Artık, bir hayal ve bir hiç uğru- ha İdaresiz bir kumandanın hata- #ile ifade edilen bu kıt'ada Os- manlı hâkimiyetinin teessüsünü 'fummak dahi boş ve faydasız bir hareketti. Fevzi Beyin can verircesine bir Rayretle Gâvurdağı muıntakasında tesis ettiği müdafaa hattı, İngiliz Vö ürban akınını durdurmuş, bu “hızla hamleye devam etmek şar- *tile karadan İstanbula inocek ka- dar korkunç görünen düşman ta- arruzu burada ve Toroslarda sür- atle meydana getirilen müdafan tes| #isatile ve güçlükle bertaraf edil- - Mmişti. Umumi karargâh, resmi tebliğ- den ve raporlardan evvel ordusu- nu bırakıp İstanbula kaçan Bah- Tiye Nazırından işi öğrenmiş bu- lunuyordu. Cemal Paşa İstanbula ayak ba- Bar basmaz soluğu sedaretle al- mış, Almanların fena halde sıkı- Şan cephelerinde aldığı haberler- le koyu koyu düşünen Sadrazam Talât Paşaya selâm vermeden şöy- le haykırmıştı: — Paşa, Paşa, mahvolduk. Talât Paşa ümidsiz gözlerini bu meş'um haberi veren sakallı çeneye dikerek sordu: — Ne var? Ne oldu Paşa? — Suriye ve Irak cephesi hapı yuttu. — Anlamadım. — Arkadan tebliğler gdinne an- larsın!. Talât Paşa can sıkıntısı d züntü dolu bir sesle karşılık ver- di: | | ı — Allah aşkına muammayı bi- | gezdirişle okudu. Bunlar Şamın. tak, açık konuş Paşa, ne oldu, ne | söylemek istiyorsun? Cemal Paşa bir koltuğa yerleşti. 'Topuklarında iri deveboynu mah-| muzlar çakılı rugan çizmeli ba - caklarını birbirinin üzerine attı, anlattı: *Büyük bir taarruza hazırlanı- yordum. Düşman benden evvel davrandı.. Bir hamlede ordu cep- hesini yardı, ş'ddetli bir takble kuvvetlerimizi önüne katıp kova- lamağa koyuldu. — Siz buradasınız ya!. — Nered olacaktım. Artık ora- dan ümid yok diyorum size, Talât Paşa ağır ağır yerinden kalktı. Mabanın üzerinde duran bir sürü telgrafi aldı.. Bütün ha- talarına rağmen hâlâ mağrur tav-i rını muhafaza eden sakallı nazıra uzattı: — AL. 'Dün skşam gelmiş. Da- hiliyeden bu sabah gönderdiler.. Henüz saraya arzetmedim. Oku paşa!... Cemal Paşa telgrafi birer göz ——— Garib Bir Adet (Devomı 7 inci sayfada) dolaşmış, yırtılmış. Bu yüzden a- ralarında kavga çıkmış, dövüş - müşler, nihayet, birisi: — Bu böyle olmaz, bir sendika teşkil edelim. İçimizden ikisi el- masları arasın, ikisi de onları göz altında bulundursun. Diğerleri de balık tutmakla meşgül olsun. Çı- karılan elmasları, tutulan balık- ları satar, ne butarsa — aramızda taksim ederiz... Demiş. Bu teklif kabul olun - | müuş. Derhal'bir sendika yapmış- lar. Bir umumi kâtip, bir vezne - dar tayin etmişler, İki de dalgıç bulmuşlar, Ertesi gün dalgıçlar de- nize inmişler, nişanlıların attık - ları yüzükleri, bilezik ve küpeleri çıkarmışlar, Balıkçılar sevinç içinde, fakat, bu sevinçleri uzun sürmemiş. El- masları satmak için götürdükleri kuyumcu: Bunlar hakikt elmas değil - dir! Cevabını vermiş. Dalgıçlar, üc- retlerini almak için mahkemeye müracaat etmişler... Mahkeme, balıkçıları mahkümiyetine karar vermiş... Yazan: Rahmi YAĞIZ Ordusunu Bırakıp İstanbula Gelen Bahriye Nazırı Bâyülz Bir Taarruza Hazırlanıyordum. Düşman Benden Daha Evvel Davrandı,, | Halebin sukut ettiğini bildiren ve) son dakikada dahiliyeye ve sada- rete verilen mahalli telgraflardı. Cemal Paşanın gözleri bunlara ça| kıldı.. Ağır ve düşünceli bir tavır| takındı.. İki ittihadcı nazır iki ko-| miteci arkadaş karşılıklı süküt da-) kikaları geçirdiler.. Cemla Paşa ağlar gibi söylendi: — Her şey bitti.. Her şey mah- voldu.. Çok talihsiz insanlarını - gız... Talât Paşa karşılık verdi: — Talihsiz deme paşa talihsiz deme.. İdaresiz insanlarmışız de.. Fakat henüz herşey bitmiş, her ü- mid mahvolmuş değildir. — Ne kaldı?.. Yapılacak başka ne var? Selünk cephesine yapılan Fran- sız taarruzunun — neticesini bek- lemek var.. — Anlamadım!.. — Zaten anlatacak halim yok.. Haydi kalk harbiyeye - gidelim, Enveri görelim.. Onun bundan ha- beri var mı acaba? (Devamt var) YENİ NEŞRİYAT ; Eski Şehremini Cemil Topuzlunun Başından Geçenler Muharrir — arkadaşlarımızdan Sabih Alaçam tarafından selis bit üslüple yazılan eski şehremini ve Naha nazırı general Cemil To - puzlunun hatıraları muallim Ah- med Halid kitab evi tarafından neşredilmiştir. Eserde, Tıb fakültesinin tesisine| General Cemil Topuzlu ile Ab - dülhamid I ve Mehmed Reşadla arasımdaki münasebetlere ve mü- tareke yıllarındaki siyasi hâdises lere aid olan kısımlar vardır. Bir Günahın Romanı Son Telgraf'da Nezahet Gültan taratından neşredilen «bir güna - hin romanı» adlı edebi roman tab halinde neşredilmiştir. Genç muharririn bu ilk — eseri pek içli bir aşk ve ıztırabı kuv - vetli bir üslübla ifade ve hikâye etmektedir. Okuyucularımıza tav- siye ederiz. Üvey Ana Aka Gündüzün çok sevilen bu romanının 2 inci tab'ını İnkılâb ki- tabevi neşretmiştir. (3 inci sayfadan devam) Birlikte seyahat etmekten bü - yük bir zevk duyduğum ve ken- disinden fikren bir hayli istifade ettiğim münevver ve nazik dip- Tomatımız Bay Nebil - ki eskiden Kâbil sefirimizdi - bana dedi ki: Bunların aynı Hindistanda var-| dır. Efganistlanda da yapılmakta- dır, Ben bizde bunun kolaylıkla tatbik edileceğini sanırım. Bu ne-| vi teşkilâtlarda lüks binaya kaç- tınız mi muvaffak olamazsını. . Büyük otel bir başka ihtiyacın eseridir. Faraza Yalovada, Bursa- da İzmirde büyük otel yapıyoruz. Güzel. Lükin dağ başında bir gecel beş gece ön kişinin konaklıyacağı yer için öyle muazzam bir mas - taf göze alınamaz. Çok haklıydı. Faraza Kayseri- de herhangi bir büyük ev derhal bu şekle sokulabilir. Bodrumda da, Edirnede de, Tekirdağı ve Malatyada da mevcut evlerden bi- rini veya birkaçın! bu şekle ko- laylıkla sokmak mümkündür. Ha- ni Anadolu ve Trakyadaki her bü- | yük kasabamızda üçer, beşer, o- nar bin lira sarfettik mi bu da- va iki yılda kökünden halledil - miş olur. Tabit paraları bilerek sarfet - mek ve her kasabanın keyfine ter-| ketmemek suretile. Turistik otellerin içleri bir or- dunun her mangası nasıl birbirine benzerse tıpkı öylece birbirine benzemelidir. - İranın bu muvatfakiyetinden Devlet Demiryoll işletme U. id 268/5/989 tarihinde Ankaradan paşa arasında 3005 - 3008 numaralı saat 655 de Ankaraya varacak vı Kadıköy birinci sulh hukuk hâ- kimliğinden: Kadıköy Yeldeğirmeninde Tepe sokağında 72 No. da iken halen nerede olduğu bilinemiyen Yaşar | Bölen'e; 22 No, da Jozel Cebe vekili kat Ömer Cemil tarafından mal kemenin 939/158 sayılı dosyasile | aleybinize ikame eylediği 42 lira | 36 kuruşun İaiz ve avukatlık üc- retile birlikte tahsil talebi dava- sından di ta rağmen muayyen günde mah- kernede hazır bulunmamış oldğu tevfikan ve 20 gün müçldetle ilâ- nen giyab kararının tebliğine k: rar verilerek muhakemenize ba- pazartesi günü saat 9/30 da Ka - dıköy birinci sulh hukuk mah - kemesinde bizzat veya tarafımız- lunmadığınız takdirde gıyabınız- da muhakemeye devam olunacağı rve ilân olunur. — (18401) ederek saat 8,20 de Haydarpaşaya varacaktır. Galatada Haraçcı Ali sokağında| ayı ilânen vaki tebliga-| nuzdun usülün 401 inci maddesine| kılmak için tayin kılınan 28/6/939) dan musaddak vekâletname ile bir öndermek suretile hazır bu- tebliğ makamına kaim olmak üze-| Bu Dâvâyi Nasıl Halledebiliriz? bahsedince, Şahinşah hazretleri- | nin turizm sahasında yarattıkları diğer büyük eserden bahsetme - mek hata olur. Sıri Şahinşah haz- retlerinin eseri olan Mazendiran- dan bahsetmek istiyorum. İranın şimalinde ve şimali Ha- zer suları ile çizgilenen Mazen- diran vilâyeti, - tabir caizse - ha- kiaten İsviçreleştirilmiştir. Dağla- rı, ovaları yemyeşil olan bu vilâ- yette her tepeye bakınca muhte- şem bir bina görülüyor. Hazer k- yapılmış deniz banyola- ları hakiaten göz kamaş- tıracak kadar güzeldir. Faraza bunlardan biri Romsar her gele- ni teshir eden bir yer olmuştur. Alburz yaylâsı çok yüksek oldu- ğu için (*) devamlı surette otur- mak bir hayli alışmağa bağlı. Kıy- metli sefirimiz Enisten öğrendim. Bizzet Şahinşah hazretleri; — Eğer iki ayda bir Hind deni- zi kenarına veya Mazendrana git- mezsem olamıyoruni. Derlermiş, Mazendiran iç turizm davasını sür'atle halletmekte olan kardeş İranın yirminci asra, göğsünü ge- re gere gösterebileceği bir eser- dir. İsviçre Bayron tacafından te - rennüm edileli bir asır oluyor. O, bir asırda milyonlarca seyya- hın döktüğü milyarların eseridir. Mazendiran ise dört buçuk yılk da tek insanın irşadından ve ener- jisinden doğmuştur. NİZAMETTİN NAZİF ()ıuman_ arı ve Limanları aresi ilânları ve 27/5/989 tarihinde Haydarpaşa- dan hareket etmek üzere Haydarpaşa - Ankara ve Ankara - Haydar» gündelik munzam bir yolcu katarı işlemeğe başlıyacaktır. Bu tren Haydarpaşadan 1405 de hareket ile e Ankradan saat 16442 de hareket (3635) İstanbul asliye birinci ticaret mahkemesinden: katı Arif Aras tarafından İstan - bulda Fincancılarda Mahmudiye aleyhine mal bedelinden bakiy 1010 lira 34 kuruşun tahsili hak « kında açılan dava — zımnında M. yhin şimdiki ikametgâhı belli olmadığından tebliğin ilân yolile tebliği lâzım gelen arzuhal sureti sine asılmıştır. Müumaileyhin dava — arzuh: cevâb vermesi ve muhakeme | nü olrak tayin edilen 10/7/1939 pazartesi günü saat 14 de mahke- meye gelmesi Yüzumu bu ilân ile tebliğ olunur. — (18335) ZAYİ — İstanbul rüğünün 4243 No, 28/6/938 tarihli beyannameye aid 503561 No. 18/ hükmü yoktur. Şekeroğlu Limited Şirketi TARİHİ ÇOCUK ROMANI ğarken, akşam güneş batarken, “bu çadırın etrafında toplanır, yer- lere yatarak (Tanrı) ya tapınır- lardı. Azak gülütömek için güçlükle tutuyordu. Kardeşine: — Nihayet Tanrı oldum, Bu - tan! Habbuki ben böyle - şeyden hoşlanmazdım.. (Sirtellâ) da E- cemizin semtine bile uğramaktan çekin'rdim. Şimdi bu kadar aha- linin etrafımda toplandıklarını Bgördükçe, korkarım ki içimde ye- Hu aa kend'sini Kabile ofradı sabah güneş do - | Yazan: İskender F. Sertelli ni bir ihtiras doğmasın. Diyordu. Buran kan kardeşinden çok e- | mindi — Sen kolay kolay değişmez - sin tanrım! Diye cevap veriyordu. Azak: — Haydi, alayı birak! " Bana (Tanrıl) filân deme. sinirleniyo- rum. Ben, düşmandan babasının öcünü akmak üzere yola çık'nış bir çobandan başka birşey değilim. Buran gülüyordu: — Bu bir hakiattir, Azak! Ne * den kızıyorsün? Koskocaman bir. kab'leye tanrı oldun.. Herkts sa- na tapıyor.. Ben tapmazsam, yer- | Hler bana düşman olurlar, Onla- rın yaptığını yapmağa, onlar gibi | hareket etmeğe mecburum. — Katdeş okluğumuzu unutma Buran! Ben bir Sirtellâ çobanı - ( yım.. Sen de bir Nipür iş; Buran çadıra girince siyah su- ratlı cariyelere bakarak, Azaka sordu. — Bunların üçü sağında, üçü s0- lunda, elleri göğsünde sabaha ka- lar yanında dürürken nasıl uyu:- yacaksın? Merük etme, ben onları ya- nımdan uzaklaştırmanın — yolunu bulurum. — Ben nerede yatacağım? — Yanımdaki bölmede.. Sakın yanımdan uzaklaşmayasın! Üç de fa hızlı öksürünce hemen yanıma | gelirsin! Aradan bir ay geçmişti. Yeni Tanrı, eski Tanrıyı yanı- ma almıştı. Toga, Tanrının oğluna © kadar bağlanmıştı ki, Azak ne derse ilizaz etmeden, düşünme - den yapıyordu. Bir gün Buran, yeni Tantıya: — Biz bu adamı, yanımızdan a- | yırmıyalım, Azak! Ondan istifade ederiz. Yollarda bize yardımı do- kunur. Demişti. Azak Tanrılık ettiği bu kabile ıçinde bir aydan fazla ya- dar ayakta durıeılhmı.ı.. Bun- KÖ şıyamamıştı. Burana: — Buradan uzaklaşmak zamanı geldi. Diyerek, Toga'ya u.'ıyuudııkım. ni açtı: rısı emretti; Kimseye sezdirme - den Hamata gideceğiz. Orada gö- nimle beraber geleceksin! *«— Gelemem...> Diyeceğini sanıyorlardı. bakıyordu. Toga sevindi: — Beni burada yalnız birakma! Bim.. hizmet edeceğim. Dedi. O gün kararlaştırdılar. Atlarını, | çıktılar, —— G. A, Baker limited şirketi avu-| hanında 29 No, lu Alim zade Halim)| yapılmasına karar - verilmiş ve | ve davetiye mahkeme divanhane- halât güm- | 7/938 tarihli makbuz yandığından enisini çıkaracağımdan eskisinin — Bu gece bana Tanrılar Tan- | rülecek işlerimiz var. Sen de be- 'Toga'nın tereddüt edeceğini ve: Buran, Toga'nın gözünün içine | Nereye gidersen yanında gelece - Sana sadık bir köpek gibi yiyeceklerini hazırladı- | lar. Yanlarına para ve mücevher | alarak, bir sabah erkenden yola | P,_!'— var) Şişe ve Cam Paşabahçe Fabrikamız temmuz edeceğinden bu renk şişeye ihtiya lecek siparişler ©40 senesi renkli dan alâkadarları ona göre tanvir Beyoğlu 4 üncü sulh hukuk mahkemesinden 'Tophanede Faikpaşa Çukurcuma) İntifak apartımanı 1/6 No, da o- turmakta iken akıl hastalığından dolayı Bakırköy — emrazı akliye hastanesinde tedavide — bulunan Yorgi Fatinikyadis ile Persifoni- den doğma 1322 doğumlu Yuanna- nin mübrez tıbbi âdli raporuna atfen hacriyle kendisini temsil ve hukukunu siyanet etmek üzere ayni ikametgâhta oturan annesi Persefoninin 27/5/939 - tarihinde vasi tayin edildiği ilân olunur. ı* (939/425) İLÂN Bamatyada eski Hacıkadın yv—l ni — Abdiçelebi mahallesinde Pulcueyüb — sokağında — eski 25 yenl 27 kapı sayılı kügir ev | hakkında — senedsiz — tasarrufata kıyasen — mahallen — tahkikat icrası için 5/6/939 — pazartesi günü saat 11 de mahalline gidile- ceğinden bu hususta bir itirazı ö- lanların mezkür güne kadar ve - saikile birlikte Fatih sicil muha - fızlığına müracaatları — veyahud ayni günü gidecek memura mü - racaatları ilân olunur. Halil Yürük; Fatih Okumuş a- dam sokak 13 numarada. Fatih sulh ikinci hukuk hâkim-) Anonim Sosyetesinden : geç 15 haziran 939 tarihine kadar fabrikamıza siparişlerini geçir- miş bulunmaları son defa olarak rica olumur. Bu tarihten sonra ge- Fabrikaları 939 ayı içinde sarı renk şişe imal c olan sayın müşterilerimizin en şişe imalâtı devresine kalacağın- ederiz. Beyoğlu 4 üncü ıulh hukuk mahkemesinden Taksim Sıraserviler Zekibey &- partımanmın 2 inci dairesinde o- turmakta iken akıl — hastalığına müptelâ olan Fatma ile Zekeriya- dan doğma İlfet Nimet Dinonun vesayet altına alınması — kardeşi — tarafından istida edilmekle tetki- Kat sonunda verilen tıbbi adif meclisi raporuna nazaran muma- ileyhanın hacrına ve vesayet al- tına alınmasına ve kendisini tem- sil ve hukukunu siyanet etmek Ü- zere hayvan borsası memurların. — dan kardeşi Rüşdünün vasi tayi- nine 27/5/939 tarihinde karar ve- rildiği alâkadarlara ilân olunur. (839-571) Çocuk Hekimi Dr. Ahmed Akkoyunlı Taksim - Talimhane Palas No. Pazardan maada her gün saat 15 den sonra. 'Tel: 40127 l.ııınbul asliye — ikinci hukuk mahkemesi reisliğinden: Davacı İstanbul vilâeyti muha- sebei hususiyesi tarafından müd- deaaleyh Şehzadebaşında Anka- ravi İsmall efendi medresesinde 7 No. lu odada mukim Rizeli Meh- med Ali aleyhine açılan tahliye ve eeri misil davasından — dolayı tebliği muktazi davetiyenin mu- malleyh Mehmed Alinin ikamet - 1 liğinden: menin 39/351 sayılı evrakile aley-| hinize ikame eylediği 47 lira 60 kuruş alacak davasının ilk muhar, kemesi için ilânen yapıları tebliga-| ta rağmen haberdar olup gelme - diğinizden bittalep — gıyabınızda davaya bakıldı. Müddei bir sened ibraz etti. Muhakemenin bu ker - re muallâk olduğu 28 haziran 39 cuma saat ön birde — duruşmaya lmez veyâ bir vekil göndermez- seniz senedi ve vakıaları kabul et- miş sayılacağınızı - bildiren işbu | münmeleli gıyab kararına tahri - ren İtiraz etmekliğiniz için tebliğ | makamına kaim olmak üzere on beş gün müddetle ilân olunur, (18350) tesi isbat Jozet Cebe; tarafından mahke-| gınlıklarına ve ağrılara karşı — ASPİ R İ N in tesirinden, ; emin olmak için lülfen kasına dikkat ediniz. gühı hazırasının — meçhuliyetine mebni H. U. mahkemeleri kanu « nunun Mİ inci maddesine tevfi - kan 20 gün müddetle ilânen teb- Iğine ve emri talikikatın 1/6/938 perşembe saat 13/30 « talikine tah kikat hâkimliğince karar verilmiş olduğundan müddeaaleyhe yapı - lan ilânen tebligata rağmen tayin edilen işbu günde Ğ Mehmed mahkemeye gi den hakkındaki tahkikatın giya ben devamına ve İşbu giyab kara: rinn berveçhi sabık 20 gün müd; detle yine ilânen tebliğine ve emri tahkikatın 27/6/939 saat 10 a bi- rakılmasına karar verilmiş oldu- ğu bir nüshası mahkeme divan - hanesine asılan giyâb — kararının tebliğ makamına kaim olmak ü- * zere ilân olunur. — (18406) Çünkü ASPİRİN senelers — denberi her türlü soğukal. ri şaşmaz bir ilâç olduğunu etmiştir. mara