Altı Kocaya Varan İngiliz Kadını (5 inci sayfadan devam) Tarken annemle bu adam birbir- lerini çok beğenmişlerdi. Bir müddet sonra annem v a- dama vardı. Bu adamla da iki se- ne yaşadı. Bu üçüncü kocasıdır. O da öldü. Başka birisine daha Yarmış. Fakat ben görmedim. O zamen umumi harb vardı. Ben de hastanede idim, Bu dördüncü ko- tası idi. Fakat annem bu adam - dan da dul kalmış. Sonra başka birisine vardı. Bununla daha zi- yade yaşadı. Sonra o da ölünce Medhurst ile tanışarak ona varmış-| tır, Annem bana bir kere dedi ki: — Ben bu adamla en bü Macerası yaşamış oldu: Medhurst annemin altıncı ko- tası Idi. Ben onu şimdiye kadar ancak üç dört defa gördüm. Kon- üsini çok beğeniyordum. Yaşlı bir kadınla, yaşlı bir erkek bir- birlerini çok seviyorlardı. ük aşk Birkaç ay evvel annemin bu al- | tıncı kocası da öldü. Ölürken he- imiz başucunda idik. Martın 18 inci günü annem akrabusnu zi- yaret etmek üzere bir yere gidi- yordu. Biz de istasyona kadar gi derek annemi teşyi edecektik. Bu sırada kapımız çalındı. İki kişi geldi. Bunların sivil polis memur- ları olduğunu sonradan anladık. Bunların biri dedi ki — Sizi ziyaretimiz hoşunuza git-| miyecektir. Fakat öğrenmek iste- diğimiz noktalar vardır. Ondan sonra anneme uzun uza- dıya birçok şeyler sordular. An - nem de bunlara tamamile cevab | verdi. Annemin altıncı kocasi 76 yaş- darında olarak ölmüştü. Öldüğü zaman doktor muayene etmiş, Ö- Jümünün tabli olduğuna dair ra- por vermişti. Fakat övey babamın cesedi kabirden çıkarılarak mu- âyene ediliyonmuş. Londra gazetelerinden anlaşıl - dığına göre tahkikat devam edi - yormuş. İnhisarlar U. Müdürl! üğünden: Nakolunacak Sevk Ton başına nak. M. Bedel Teminat tuz miktarı mıntakası liye ücreti Ton Kuruş Lira Lira 18 000 — Karadeniz limanları 350 — 63000 —— 4725 12 000 — Akdeniz limanları 300 —— 386000 —— 2700 10000 — Marmara denizi limanları — 150 15000 1125 40 000 285 — 114000 —— 8550 1— 980 malt senesi zarfında Çamaltı ve Foça tuzlalarından Kara- deniz, Akdeniz ve Marmara Denizi limanlarına ceman 40.000 ton tuzun nakli işi şartnamesi mucibince kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur. I— Her mıntakaya naklolunacak miktar ve muhammen bedelle- tile teminatları yukarıda yazılıdır. I— Eksiltme 5/VL/939 Pazartesi günü saat 15 de Kabataşta Le- vazım ve Mübayaat Şubesindeki Alım Komisyonunda yapılacaktır. IV— Şartnameler her gün sözü geçen Şube ile Ankara ve İzmir Başmüdürlüklerinden 570 kuruş bedel mukabilinde almabilir. . V— Talibler gerek üç mintaka için birden ve gerek 1 veya 2 mın- faka için teklifatta bulunabilirler. Bu takdirde verecekleri” teminat Akçesi teklif edecekleri mıntakaya aid miktarlarda olmalıdır. Fiatlar haddi lâyık görüldüğü takdirde 3 mıntaka için birden ya- pılan teklif tercih edilir. Vi— İstekliler mühürlü teklif mektubunu kanuni vesaik ile 96 7,5 Rüvenme parası makbuzu veya banka teminat mektubunu ihtiva ede- tek olan kapalı zarflarını ihale saatinden bir saat evveline kadar «saat 14 de kadar» mezkür Komisyon Başkanlığına makbuz vermelidirler, Postada vuku bulacak gecikmeler kabul edilmez. mukabilinde «BÂT6. Beyoğlu İstiklâl Caddesinde 213 No, BELER OTELİ BAHÇESİNDE 8 Haziran Perşemb. gününden İtibaren 12 Kişilik Fevkalâde SAZ HEY'ETİ her akşam İcrayı âbenk edecektir. Aytıca Filistin Rad yosu Ses Kraliçesi İPek yakında: Masir Rakkasesi Bayan ZEKİYE HAMDAN NAAMADT'ı Sabırsızlıkla bekleyiniz. lcuz yemek - temiz ve serin hava almak İsterseniz; öğle yemeğinizi BELER BAHÇESİNDE yemeyi tercih ediniz. Halbuki Tanrının oğlu, iri boy- tu adamın altına kendini bile bile atmıştı. Bu bir oyundu... Şimdi gülmek sırası Azaka gel- mişti, ne diyeceklerini — şaşırmışlardı. Hamatlı pehlivan dağdan kopan bir kaya parçası gibi sırtüstü ye- Te yuvarlanmıştı. Azak hasmını yere öyle bir vü- Tuş vurmuştu ki.. Bu işin nasıl ol duğunu seyirciler bile anlıyama- dılar, İ Seyirciler bu sırada bırmnh;e* Yazan: İskender F. Sertelli Yerde strtüstü yatan kahraman, kumların üstünde hâlâ toparla kalkamıyordu, Seyirciler hep birden. — Toga yenildi.. | Diye vağrıştılar. 'Togarın sırtını o güne kadar, Hamatlılar arasında kimse yere getirememişti. 'Toğa ağyağa kalktığı zaman, her- kes onun tekrar genç çocukla dö- Büşe tutuşacağını umuyordu. Fakat, Toga çok insaflı bir a - damdı. Azakın yanına sokularak alnından öptü: HIKÂYE: Gelin (4 üncü sayfadan devam) — Haklısın kocacığım.. en büyük hatamız, evi biraz bü - yük tutmak oldu.. «Yatacak yer- leri var..» diyen koşuyor. Ne ya- / palım, bilmiyorlar.. Sana acıyo- rum.. Dinlenmeğe — mecbursun. 1 Bir teklifim var: Kaynanamı ç: gıralım.. Kaynana, gelini, gelin kaynanayı sevmez derler.. Fakat, nasıl sevmezsin Niyazi.. Bu kadar gürültüden daha iyidir ya. Çağı- | ralım anneni torunlarını da al - sın, getirsin. Yerleşsin buraya.. O vakit evin içi komple olurdu.. Gelen misafirler de, artık gece kalmak için niyet etmezler.. Za- ten fazla iki odamız var.. Birinde kaynanam, birinde torunları ya- tar. Niyazi bu teklifi çok parlak buldu.. İçin için gülüyordu. Misa- firler, Nazanı ne kadar çok rahat- Bız etmişlerdi ki, kadın, kaynana ile beraber oturmağı tercih edi- yordu.. Niyazi, aiddi görünmeğe çalı- şarak: — Bu fikir güzel karıcığım, de- di.. Sen yarın git, çağır.. Gelsin- ler, yerleşsinler.. El âleme hizmet edeceğimize kendi annemize hiz- met ederiz.. Bizim RESAD FEYZİ Üsküdar Hukuk hâkimliğinden: Zehra tarafından Kandillide Hamal çıkmazında 30 No. l1 hane- dş sakin kocası Ziya aleyhine a- çılan boşanma davası üzerine müddeizleyhin ikametgâhının meç- huliyeti hasebile dava arzuhali ile davetiyenin ilânen - tebliğine karar verilmiş ve tahkikat 26/6/ 999 pazartesi saat 10 a bırakılmış olmakla davaya karşı tarihi ilân- dan itbaren 20 gün zarfında ce- vap verilmek ve tayin olunan günde de mahkemeye gelmek ü- zere yazılan işbu ilân varakası ar- zuhal sureli ve davetiye ile bir- likte mahkeme divanhanesine a- sıldığı gibi keyfiyet ayrıca gazete ile de ilân olunur. — (939-338) DEVREDİLECEK İHTİRA BERATI «Tabı kaidelerinin - silindir ve plâk - Formatik surette kalıpları irmali için müsavi nisbette mevad- dı kimyeviye ile ihata edilmesi usulü» hakkındaki ihtira için alın-, mış olan $ haziran 1937 tarih ve 2422 numaral ihtira beratımın ih- tiva ettiği hukuk bu kerre baş- kasına devir. veyahud — ihtiran Türkiyede mevkii fille konul için icara verilebileceği teklif e - dilmekte olmakla bu hususta faz- la malümat edinmek istiyenlerin Galatada, Aslan Han 5 inci kat 13 numaralara mürecaat eyleme-i deri ilân olunur. ZAYİ— İstanbul İthalât Güm- rüğünün 29468 S. 50 liralık ve de- nizbankın 2168 S. 150 liralık 26/5/ 939 günlü iki depozit makbuzu ile 70 8. Gümrük Komisyonuc karne- mi zayettim. Yeniler'ni çıkaraca- Kaynana Seven | nası| | HİKAYE Hortlak asan, _mhhııılurııu bitirdik-i H ten sonra, mekteb - tatilini geçirmek üzere köyüne git mişti. Hasan, bazı şeylere itikad et « mezdi. Hasan, peri. cadı, hortlak gibi şeylere hiç İnanmazdı. Bir gün köy kahvesinde otururken ih- tiyar köylüler şu yolda konuş « mıya başladılar: — Ayol Ahmed Ağa; bu me - zarlık meselesini ne yapacağız? — Evet; bıktık bu cadı ve harte Jak İşinden mısır zamamı tarlala- rımıza gidemez olduk.. Domuzlar göce sürü ile mısır tarlalarına ini- yorlar ve mısırlari kökünden bi- çip koparıyorlar.. Tarlalarımızın yolu Üzerinde de mezarlık var... İhtiyarlar bu mezarlık işini na sil halledeceğiz diye dertleşiyor - lardı. Çünkü; mezarlıkta hortlak ve cadı var diye akşam ezanından sonra önünden kimsecikler geçe- kadın erkek hortlaktan korkuyorlardı. | — Hasan; mekteb terbiyesi gör- düğü için bu gibi zihniyetlerden tamamile tecerrüd etmişti. İhtiyarların bu meraklı konuş- malarına şu suretle karıştı: — Attfedersiniz ağalar, müsaade ederseniz ben de bir iki kelime söyliyeyim. İhtiyarın birisi müsaade etti. Ve Hasan söze başladı: — Hortlak ve cadı diye bir şey yoktur. Yanılıyorsunuz Ben de küçükken korkardım. Mezarlık - tan geçemezdim. Fakat; şimdi bunların hep uydurma şey - ler olduğuna kani oldum. İster - seniz bu gece ben mezarlığın yo- Tundan geçerim ve hatta oraya gb dip yatarım.. dedi. İhtiyarlar, Hasanın hayretle dinledikten sonra: — Bu kabadayılığa gelmez. Se- nin gibi ntce kabadayılar bu yüz- den çarpılıp gitti. Hasan sözlerinde ısrar etti. Ve 0 gece eline bir sopa bile alma - dan mezarlığa gitti. Selvi ağaç - larının altına uzanıp rahat, rahat uyudu. Köylüler, Hasanın bu haline hayret etmekten ziyade acımış - sözlerini iımdan hükümleri yoktur. lardı. Çünkü; sabaha ölüsü çıka- — Haydi gel benimle, Sana kö- yümün her yerini göstereceğim. Ve cski bir döst gibi, Azaxın kos luna girerek şu sözleri ilâve etti: Biz kuvvete tapan insanla - rız. Bu güne koedar köyümüzde herkes bana tapardı. Bundar sons) ra da sana tapacaklar. Yürümeğe baçladılar. Azak: — Biz Hamata gideceğiz, dedi. Sizin köyünüzde bir iki fazla kalamıyacağız. Toga güldü: — Kabilemiz seni buradan ko- | den yoktu. gündeti caktı. lay kolay birakmaz. Yarın bir da- ha döğüşeceğiz. Beni nasıl yen - diğini onlar da görecekler. Buran bu neticeden çok sevin- mişt Azak! Buradan at ve yiyecek tedarik | edebileceğiz. diyordu. l Toganın yenildiği haberi kabile arasında çarçabuk yayılmıştı Kabil — Tanrımız öldü Diyerek çadırından fırlamıştı. Kabile arasıntla garib bir he- yecan ve kaynaşma vardı. Herkes (veni Tanrı) nın kim olacağını an- lamak istiyordu. Köyün meydanına toplanan yer- liler ortada, iki genç çocuktan ve onların yanında duran Togadan başka kimse göremiyorlardı. | (Yeni Tanrı) kim olacaktı?. | — Bunu Togadan ve biraz Öncoki döğüşü seyredenlerden başka bi- vu | 'Tanrı bize yardım r(iıyor,l l (Devamı var) | V | Hortlak mı, Gadı mı? | | Köylüler sabahı güç yaptılar... Gün ayar aymaz yola çıktılar.. Her halde Hasanı ölmüş bula - ecaklardı. Halbuki Hasan bir selvi sağacının dibine uzanmış horul ho- Tul uyuyordu. Köylüler ellerinde tüfenkler ve sopalarla mezarlığa kadar geldi - lor.. Etrafı gözden geçirdiler.. Fa- kat, ortada kimsecikler görün - | müyordu. Nihayet; biraz yakınlarında bir horulfu işittiler,. — Horr, horrr... Köylüler Hasanın horultusunu hortlak zırıllısı ve sesi zannede- rek hep bifden çilyavrusu gibi da-| Bllıp kaçtilar. Gürüküye Hasan — uyanmıştı. Başını kaldırdı. Etrafına baktı. Bir de ne görsün? Yüzlerce köylü ellerinde av tü- fenkleri ve sopalar kaçışıyorlardı Arkalarından bağırdı: — Heyyy Hemşeriler nereye gi- diyorsunuz be?. Bu bağırtıyı duyan köylüler du- racakları yerde büsbütün —daha fazla hızla koşmağa başladılar, -| Çünkü onlar bu sesin metmişlerdi. Soluk, soluğa — kahveye gelen köylüler birçok — mübalâğalı ve korkulu sözlerle kadınları ve ço- cukları heyecana vermişlerdi. — | Hortlak zırlıyordu. Hasan, or - | tada yoktu. daha, daha hortlak bağırıyordu. Fakat, çok geçmedi. Hasan dip-i diri sallana, sallana köyün kahve- sine geldi. Köylüler gözlerine inanamıyor- lardı. İşte o günden itibaren mezarlık- ta ne hortlak ve ne de cadı olmadı-| dığı anlaşılmıştı. hortlak | Ve yahud cadı sesi olduğuna hük-| | Müsabakamızda M gie di el gönü, Kazananlar: Birinci; Hediyesi otograf ma - kinesi: Balıkesir üçüncü mekteb be- şinci sınıf talebesinden Sinebora. İkinci: İnce yazlı yün kazak: Yüceülkü lisesi altıncı sınıf ta- lebesinden Hikmet, Üçüncü: Bir spor çorabı. Beşiktaş Yıldız. Çeşme sokuk No. 16 Fuad. 1 — Haydar Altınbaş İstanbul Unkapanı Zeyrek C, 40. 3 — Sadi Baycık 1314 Kabataş erkek lisesinden, 4 — Tomris Topakçı 23 üncü O, 8. V. 5 — Hasan Sürmeli Fatih Hır- kal şerif Muhtesib İskender Ca- mi S, 16, 6 — Cezmi Çatık Karagümrül İpekkaytan numara 29, ? — Talât Tunalı Kasımpaşa 1 inci O, O. JIT. 8 — Güler Erdek Askeri Ş. R. kızı. 9 — Kemal Önen Taksim O. O, 212. 10 — Şevket (No. 204). 11 — M. Kataryavaş Kasımpaşa Bahriye caddesi 15/1 evde, , 12 — Melâhat Bahaeddin Bin « birdirek Piyerloti C. 310. 18 — Yaşar Arıateş Davudpaşa ©. O. numara 183, 14 — İsmail Gürkan Beşiktaş Muradiye bayır 8. numara 22, 15 — A. Arlan Senjozet mek - tebi talebesinden . 16 — Hediye Süleymaniye Fet- vayokuşu 8 inci ilk O, No. 349. 7 — Ada Tezcan Beşiktaş tram- vay C. Nazif Ap. 2 18 — Sacide Aytun. 19 — Mümin Bayraktar Kurtu- lüş Marsık S. 75 de. 20 — Asüman Beşiktaş Akaret- ler Ş. Nedim C. 25, 21 — Suna Emin Alp Kumkapı istasyon C, Bahayiğit S. 19. 22 — Semiha Kutlu Çınar, Be- yoğlu 31 inci O. O. da, 23 — Yusuf Akın Büyükada is- kele C. No, 7. 24 — İsmail Tarlalı: Fen Tatbi kat okul hizmet bölüğünde. 25 — Saadet bilen: İstanbul K. ©. ©. No, 699, Üsküdar Kumkapı O. O, Muhtelif Hediye Kazananlar: 2 — H. Necat Emirgân ortaokul. & Ayten kardeşin! arabaya koy muş sokakta gezdiziyordu. Biraz dolaştırdıktan sonra:; kardeşi ağ- lamağa, avazı çıktığı badar bağır- mağa başladı: . — Eyyyy!. Ayyı Aytlen kardeşinin - Lağırmasını teskin için uğraştı. cfindeki emzi- | ği ağzma tıkadı. Fakat: küçük y | ramaz bir türlü durmuor bağırı- e Ayyyyl Nihayet; Ayten mekteb arka « daşlarından Mehmede rast geldi. Ve sordu: — Mehmed, kardeşimi nasıl sus- turayım? — Ağrına mendilini tıkı Muallim — Söyle bakalım, Tur gud. niçin ay bazan gökyüzünde ince bir parça halinde kalır? Turgüd « — Etendim, dönerken dünyaya çarpar, bir kenarı kırlır da onun için Çocük: — Skıntı ne demek büyük anne Şey, çocuğum. Mesell sewin üzerine çok elbise giydirsem $ı « kılırsm?. — İyi amma; bazan babamın pa rası olmadığı zaman sıkiliyorüm (Dev mı gelecek Hufta) Yukarıda gördüğünüz boşlukla; nuz zaman yüce ve olu bir meveu: diye bağırıyor!.. HAZİRAN MÜSABAKAMIZ ı harflerle doldurunuz. Okuduğu diyet ortaya çıksın. Müsabakamızı halledenlere: Birinciye: Bir fotograf makinçsi, ikin ciye: Bir kol saati, üçüncüye: Bir kazak, dördüncüden ellinciye kadar müuhtelif ve kıymetli hediyeler, BİZİ OKUYANLAR No. 25 Tomris Toprakçı, Haydar riye Kasal, Halime Kuşçu, Kabatas Abay, Kemal Onen. Altınbaş, Semih Kutluçınar, Yu- #erkek lisesinden Sadi Basçık, Esad, FEKL L MEİR aaT ÜREİTÜÜEÜÜLEEEEÜÜEÜDEMENEÜNÜÜMÜNÜEAREĞR AĞN