22 Mayıs 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

22 Mayıs 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ALEME VERİR TALKINI KENDİ YUTAR SALKIMI | seriyi erbiye, pedagoji bahisleri üzerine yazılar yazan bir âlimden — bahsediliyordu. Hazır bulunanlardan biri, eler terbiye, ırdus. nıflarda disiplin ve saire bahisleri üzerinden konuşulurken, o âlimin Böki talebesi olan arkadaş şöyle dedi: — Ekseriya insanların sözleri ile hareketleri bisbirin Meselâ, bu y limin İdeal bir hoca olduğu zan- nedilir, değil mi? Halbuki hayu Vaktile, bize hocalık ederken, nıfın gürültüsünden ders yapıla- mazdı. Çocuklar, derste şimendi. fercilik oynarlardı. Bir gün hiç unutmam.. Hocanın gözleri ya- gardı: «Çocuklar. siz beni verem edeceksiniz. dedi. vakti- AŞK KARACİĞERDR KUMA OTURDU Bilgisine saygı gösterdiğim bir doktor, karaciğerden bahseder - den, şöyle yazıyor: *Eski zamâanlarda İsrall oğulla- yının hekimleri aşk arzusu kara- giğerden gelir, derlermiş... Erme- miler de bu itikadda imişler. Ka- raciğeri aşk merkezi diye tanıdık- larından, eski bir Erme: aşığın sevgilisinden tasvir ederken: «Karacl; di diye tarif edermiş. Bu sözlerin tivayet olduğunu, muhterem doktor, kaydetmeyi Ahmal etmemiş.. Eğer karaciğer, hâkikaten aşk merkezi ize, bunun bugün için büyük ehemmiyeti ve manası var. Çünkü, son senelerde karaciğerde kum, taş olan hasta- aldı. Bugün ise, eski devir- lerde olduğu gibi; çılgın aşk ol- madığından — şikâyet edilmiyor mu?. Arada bir irtibat aramak ve bulmak pekâlâ mümkün.. De- mek ki, âşk karaciğerde kuma o- turdu!. ÇİRKİN KIZLARLA EVLENEN MAHKÜMLAR Asyanın uzak bir ülkesi olan Si- yamıda garib bir âdet hüküm sü- rermiş. Burada, her genç kız 0- tuz yaşına kadar muhakkak evle- | geri hükümet a- lâkadar olu: irmiş.. Ek öyle evlenemeyip de evde kalanlar, çirkin kızlarmış.. Hükü- net bunları, hapishanedeki mah- kümlarla evlendirirmiş. Eğer, bir mahküm, böyle yaşı otuzu bul - rkin evlemdi müş ve çl: ir kızla evlenirse, kalan ceza müddeti af Bu satı azan Fransız uası Ş ve ediyor: «O- tuzu aşmış ve çirkin bir kızla ev- lenmekten ise, hapishanede sene- lerce mahküm kalmayı tercih e- denler ekseriyettedi Hakikaten, bu, erkek için, ikin €i bir mahkümiyet olmaz mı?. ALTINI TANIMIYAN İBTİDAİ İNSANLAR miş., mec 4 tetkikler yapan bir mu n yazdığına göre, iptidal insanlar, asırlarca, altın dediğimiz kıymetli madeni bayağı taştan a- d edememişler.. Altını, bıçak, balta yapmakta kullanırlarnış.. İlk insanların bu cehaletine şaş- mamalıyız. Altını tanımamak pek büyük bir cehalet değil... Hemen hemen, şimdi biz de o hale gel- dik. Kaç kişi, sarı sarı, çilçil altın Bra görmüştür?. Birgün gelecek ki, galâba, altıyı biz de tanıyamaz | olacakız. Allah, o günleri göstermesin.. UMUMİ HARBDEN SONRA DEĞİŞMİŞİZ Arkadaşımız Salâl gör yeni bir hakikat keşfetmiştir: | «UÜmumi harbden sonra bir hayli değiştik.. diyor. Yok canım?. A- | n yirmi bir sene geçti, daha yeni mi farkına varıyorsun?. Bu içtimal mevzu üzerine yirmi edir, binlerce cild kitab, neşredildi, M K, ga- in insanlık ü- zerindeki, mı ü tesirlerini tetkik ve tahlil et acağın Sa Yani, senin « & abah oldu!. Sa- haddin Güngör, na bakıyorum da hâlâ fıstıkı makam, eski terane - desin.. Yazılarında hâlâ, on beş se- ne evvelki ahenk, ayni fikirler, ayni kelime oyunları, ayni ses, ayni koku... Umumi harbden son- ra, bir hayli değiştik, diyorsun | amma, hani nerede?, AHMED RAUF İKÜÇÜK HABERLER 'k Cenazesi şehrimizden Edir - neye naklolunan Edirne meb'usu | Şeref dün merasimle defne miştir. ** İzmitte namus yüzünden kan-, l bir cinayet olmuş 2 çocuk anası | genç ve güzel bir kadın nardusu- | na tecavüz eden Hüseyin isminde bir erkeği balta ile öldürm Genç kadın, hâdi: kendisi gidip vak'ayı bildirmiş ve köyün muhtarına teslim olmuş - tur. İ TÜ Yectlnlk oküpidekı c - miyeti bugün ticaret odasında se- nelik toplantısını yapmaktadır. —| 4 Karadenizin muhtelif liman- larındaki sisin hâlâ devam ettiği bu yüzden vapur seferlerinde ge- cikmeler olduğu anlaşılmaktadır. *& Dilendilerle yapılan müca - deleye hararetle devam — edildiği 'halde bir türlü bunların önü alı « namamaktadır. Kısa bir zaman i- çinde 300 den fazla dilenci tutul- muştur. öerekösir Yeni Maliye Şubeleri İstanbul maliye şubelerinin ye- | nilenmesi faaliyetine devam olun- maktadır. Kadıköy ve Üsküdar mal müdürlüklerile bu iki sem - | tin tahakkuk ve tahsil şubeleri için | Halifenin Sarayında Bir ispanyol Güzeli Tarihi Romanı No, 88 Şeyh Said kurnaz ve uzağı gö- | rür bir adamdı. O, her — ihtimali düşünüyordu. Hattâ bir gün ken- disine (aşk) dan bahseden kulı ği delik bir başka kal «Âşıkın gözü daima gördür.. Bir- | ğilim. A.annuı elin bir yere kaçırmıyacı Diyetek yavaşca odasından çık- tı. Kapısının dışında bekli betciy — Sen buradan ayrılma! Erarini verdi.. Ayağının ucuna Yazan: CELAL CENGİZ basarak, Beçti. Şeyhin kafasında doğan şüphe- ler gittikçe derinleşiyordu. Said, İspanyol dülberinin çadırına girer- ken, onu âşıkiyle yakalıyacağını çadırda bu gizli seviş | meye ait emareler bulacağım u- muyo: Öysü ki, miş, Maryananın — dairesine Maryana yatağı işt? maşil üy va çok sıcaktı.. beri soyunup dökülmüş, uzun saç- larını omuzlarına atarak derin bir uykuya dalmıştı. Şeyh Sald: | raştırdı. Burada, bir yabancıya ait İspanyol dil- | | fikan külliyetli miktarda sipariş | re Bürhaniye kazasında garib Amerika ile Ticaret Ne Halde ? Anlaşmıya Rağmen | Geniş Mikyasda Faaliyet Yok Bu ayın 5 inden itibaren meriyet mevküne giren Türk - Amerikan ticaret anlaşmaları esası Üzerine piyasadaki tüccarlar ile Ameri - kan firmaları arasında bazı an - ı gajmanlar yapılmağa başlanmıştır. | Ancak Amerikadan gelen haber - lere göre, bu anlaşma Türkiye ve andaki tici isına geniş mikyasta im- kân vermediğinden her iki tara - fın bazı tedbirler alması lüzumlu | görülmekte ve Amerikan firmaları bu tedbirlerin alımacağını kuvvet- | le ümki etmektedirler. Son anlaşmadan sonra yapılan angajmanlara aid ilk mallar men leketimize önümüzdeki aylar için- de gelecektir. Ancak Türk - Ame- rikan müzakereleri cereyan eder- ken birçok tüccarlar birçok mad- deler bilhassa radyo malzemesini eski mukaveleler ahkâmına tev - faali - | etmişler, fakat eşyalar gümrüğe gelince icabeden ardiye parasını vererek harice çıkarmamışlardır. Anlaşma ayın beşinde imza edi - lince bu malzeme ucuz gümrük esi dahilinde muamele göre- rek gümrükten çıkarılmıştır. Mal- zemenin dörtte üçünü radyo, rad- yo malzemesi ve parçası teşkil et- tiği halde şehrimizdeki radyo fi - atlarında hiçbir esaslı değişiklik yapılmamıştır. Alâkadarlar bu va- ziyet karşısında icabeden tedbir- leri alacaklardır. Bir Şerir Ölü Olarak Yakalandı Balıkesirden büldirildiğine gö - | vak'a olmuştur. Asker kaçağı ve katil Hamza isminde bir adamın Bürhaniyenin Sübe yaylasında olduğunu haber alan jJandarmalar derhal takibine çık- mışlardır. Katil ve firari Hamza bunu yunca o civardaki köylerden bi -- rinde Ali ağanın evine girmiş ve Ali kulaklarını erek ııaı_vı bir| çarşafla kadın kıyafetine girmiş evden 200 lira para da alıp kaç - i bırakmıyan kendisini yaylada bastırmışlar, fa- kat silâhla mukabele gördükle - rinden kısa bir müsademeden sön- ra öldürmüşlerdir. jandarmalar Kadıköy iskelesinde yaptırılan bi- bugünlerde bitecektir. Önümüzdeki haftadan sonra Fa- th mal müdürlüğü için Kıztaşında Beyoğlu mal müdürlüğü için de Şişhane karakolunda yeni birer bina inşasına başlanacaktır — Ah, bu kıskançlık. Diye mırıldanarak, yavaş yavaş Maryananın yanına doğrı dü.. Odanın içindeki eşy irer gözden geçirdi. Her yeri a- ufak bir emare bile yoktu. hin kalbi koparcasına çarpı- Said, soğukkanlı bir er- yle olduğu halde Marya- nanın odasınt girince, yüreğinde duymuş ve a ilk defa olarak vi nile baş başa kalmıştı. Şeyh Satd: Bu kadımi Onü benim gözümden düşürmek için tiyorlar Diyor ve derin bir hayranlık i- çinde Maryanayı seyrediyordu. İspanyol dilberi o gece ne ka- Genç ir şeyden haberi yoktu.. Yatağında uyürken, Şeyhin masumdur. | ol | ve Bastaner taraflarında bir ge - | disini takip ve tecessüs edeceğini aklından bile geçirmemişti. MASTSLLIP'KARSUŞI —G BEKU CUMHURİYET: N di < İsimli bugünkü başmak lüzumu | bugün Berlirde res mekte olan Alman » İtalyan aske- ri ittifakı münasebetile total: tler tarafından yapılan pagandaları ve ezcümle: Biz 150 milyonluk bir cephe kurduk. Buna soldırmağa cesaret edeceklerin vay haline!» gibi ma- nasız iddlaları mevzuu bahsı rek bunları lüzumsuz bulmakta ve ezcümle şöyle demektedir: «Bunları saymağa ne lüzum v: Totaliterler hakikati bizden iyi liyorlar. Matbunt vasıtasile halk- larına her gün aşılamıya çalıştı! ları şey de harb, kin ve düşmanlık duygularından ibarettir. Bu işte ne kadar muvaffak ola- caklarını şimdiden kestirmek güç Yalnız şurası muhakkaktır ki, onlar taarruza kalkmadıkça, yani onlar Mücrim olmayı göze almadıkça, sulh cephesinden bek- | ledikleri çılgınca hareket vuku bulmayacaktır. Hakkına ve kuvvetine güvenen- ler soğukkanlı olurlar, telâşa lü- zum görmezler.» 'TAN: Zekeriya Sertel «Almanya — ile ticaretimiz. isimli bugünkü baş- makalesinde Almanyanın bütün | iktısadi faaliyetini orta Avrupa, | Balkan ve yakın şark memleketle- rinde teksif etmiş olduğunu, Bal- kan devletleri ile iktısadi müna- sebatın idamesinin Almanya için W hayati bir ehemmiyeti haiz bulun- u kaydettikten sonra Al - ) | | devli manyazın Türk mahsullerine olan | şiddetli ihtiyacını tobarüz ettir - mekte ve <İngilizlerle yapacağı - mız iktısadi anlaşmadan sonra Al- manlarla da olan iktısadi müna - beynelmilel iktısadi kaidelere uy- gün bir şekle sokmak mecburiye- Vali Bu Akşam Ankaraya Gidiyor Vali ve Belediye reizi Lütli Kırsi dar bu akşam Ankâraya gidecek- tir. Vali ve Belediye Reisi Anka- rada Belediyeye aid muhtelif iş- lerle meşgüul olacaktır. Butların başında — Belediyeler Bankasından borç alınan 5 mil yön lirasının sureti sarfı bulun- maktadır. Vali dün öğleden sonra Suadiye| varın * imarı iklerde bu - | zinti yaparak, bu c bakımından bazı tet lunmuştur, ——— İstinye Yolu Devam Ediyor Bebek - İstinye asfalt yolu in - şaatına devam olunmaktadır. Yol. hâlâ Rumelihisarının ait ta- rafındaki eski tekke binasına ka- dar yapılmıştır. Bu tekke bina - sından sonra gelen postane bina- sile kablo şirketine aid tesisatın da Kabile reisi daha fazla sessiz ve hareketsiz duramazdı: O gece onunla mutlaka konuşmak isti < yordu. Yavaşca yatağının dibine eğildi: | — Maryana,.. Maryana... Halifenin gözdesi uykusunun i- Çinde esniyor ve konuşuyordu: <— Beni çağıran kimdir? Beni rahat birakın!'e Şeyh Said elini getç kadının u- zun saçları üzerinde gezdirerek, tekrar: — Matyana... ran adam, yabancı değii di, gözlerini aç! Maryana aksırarak uyandı. Gözlerini uğuşturdu: — Kimdir o başımda duran...? — Sesimden tanımadın mı bes nit! laryana gözlerini açınca le reisini karşısında gördü. rTedi! — Ah- Siz misiniz, 'hazret? — Başka kim olabilir? Senin Başı ucunda du- r. H Tit- | daşıldığı ade ti hasıl olacaktır.» demektedir. YAKİT: Asım Us «Hatayın kalesinde; Türkiye ile Fransa a rasında vukua gi prensip an- nasını Mmevzuu — bahsettikten | imle: | rk Hatayın Türkiyeye ilti. hakı zamar şmiştir. Bi tihak tahakkuk ettiği gün kuv - vete müracaat edilmeksizin bey- nelmilel bir adalet yerini bulmuş olacaktır. Cumhuriyet hükümetinin yo - rulmak bilmiyen bir sabır ve se- batla senelerce uğraşarak ihraz et- tiği bu yeni muvaffakiyet Türk giyaset —âlemine cak bir zaferini teşkil e- decektir.» demektedir, Hüseyin Cahid Yalçın «Avam kumarasında» isimli bugünkü baş- makalesinde — İngiliz Başvekili Çemberlaynin Türk - İngiliz an- laşması münasebetile geçen gün verdiği ızahatı tahlil etmekte ve | bu anlaşmanın büyük kıymeti bir kere daha tebarüz ettirdikten sonra: «Türkiye ile İngili berlayn'in Çem - ifadesinden de an - üzere, — Balksnlarda emniyeti idame — ve muhafa - zayı da — taahhüd — eylemişler - dir. Türc Cümhuriyetinin Balkan- hi müttefiklerine bu sayede temin edebilmiş olduğu İstikrar ve sü- kün, Balkanlı dostlarımızla zaten samimi ve sağlam olan münase - betlerimizi bütün bütün takviye edeceği şüphesizdir. Türkiye dost- larına yük teşkil eden bir mütte- fik değil, tedbirli ve basiretli si- yaseti ile onlara fayda ü e- den, sadakti ve fedakârlığı ile her zaman xendisine lüzum hisset! bir dost olarak temey demektedir. Açıkda kalan Memurlara Tazminat 1 hazirandan itibaren memuri- | yetleri lâğvedilecek veyahüd açık- ta kalacak olan memurlara Bele diyece tazminat verilmesi karar- laştırılmıştır. Bunun için 10 bin liralık bir tah-, sisat ayrılmıştır. Diğer yeni kadroları tesbit eden Belediye taraftan reis muavinleri ile muhasebe ve ekkeb kimisoyn bu hafta içinde mesalsini bitire cek olan tazminatın miktarı da hafta içinde belli olacaktır, murin müdüründen mi ir, Her memura v kaldırılması kararlaştırılmıştı Tesisatın sonbahara kadar, Ru- melihisarından biraz daha ileriye naklolunması Nafıa — Vekâletince âlâkadarlara kat'i olarak bildiri! - miştir. Bunu takiben de postane binası yıkılacaktır. — yattığın yere benden başka kim | | gelebilir Maryanı başını kaldırdı: Birdenbire korkmuştum, hazret! Gerçi, şeytanlar çöle ko- lay kolay gelemezler amma.. Bir- denbire sizi karşımda görünce... — Korkmakta haklısın, Mar- yana! Burası ne de olsa, Halife- nin sarayına benzemez. Seni kar- gti nöbetcilerimizden başka mu- hafaza edecek kalırı ve yüksek du- | varlarımız, demir kapılı odaları- | mız yok. | Şeyh Said, genç Kadının yata- | ğının kenarına oturdu. — Seni uyandırmak istemezdim, Maryanat Bu gece uykum kaçtı. Seni görmeden gözlerimi kapa- yamaı Maryana yatağında doğrulmuş- tu.. Çok neş'eliydi. Kendi kendi- ne: — Tahirin getirdiği zehiri bu akşam Şeyhe verebilsem ne iyi olacal | dülmekte izmir Fuarında Ecnebiler Yabancı Memleketler i Bu sene Daha Geniş Ppavyonlar yaptıracaklar| a Şehrimizdeki alâkadarlara bil- dirildiğine göre 9 uncu beynelmi- lel İzmir fuarının hariç ve dahil- ndırdığı alâka gi Bi leketlerden resmi ve hususi işti- bu yıl daha fazladır. Fuara iştirak etmek kararı ver. diklerini bildirdiğimiz © hükümet- | ten başka bu kere de Pransa, İtab ya ve Polonya hükümetleri de iş- tirak etmeği kararlaştırarak fu- arda pavyon yeri kira Ecnebi devl nin — yapılma Fransa ve İlalya devlet pavyon- ları geçen yılkinden daha geniş bir saha işgal edecektir. Polonya pavyonunun hazırlan- | ması için bir Leh eti İzmire geli Polonya ticaret ataşesi T. Zunaskinin de dahil bulundu- ğu heyet azaları - pavyonlarının yerini tesbit etmişlerdir. Heyet İzmirden şehrimize gel- miştir. Diğer taraftan İtalya milli iktı- sad nezareti harici ticaret enstitü- sü sergiler müdürü prof. mimar Petroni Dante de İlalyan pavı nunun ihzarına nezaret etmek zere İzmire gelmiştir. Karısını Ve İki Çocuğunu Öldürdü Çanakkalede dün kanlı bir aile faciası vukua gelmişt | Polislikten müstafa 35 yaşların- da halil isminde bir adam bir kıs- kançlık neticesi olarak karısı Ay- | şe ile iki çocuğunu öldürmüştür. Katil Halil bundan sonra da bi yük bir soğukkanlılıkla cesedleri [ sahile kadar götürmüş ve denize atmıştır. Vak'a kısa bir zaman içinde an- [ laşılmış Halil tevkif olunmuştur. niştir | Tahkikata ehemmiyetle devam e- ve aranmaktadır. v üğeeni | Dolmabahçe - : Bebek Yolu | Yaptır.lıyor —| Dolmabahçe ile Bebek arasında- ki yolun asfalta çevrilmesi karar- laştırılmıştır Bu yolun 2 milyon cağı anlaşılmıştır. Ye; hrken her ağaçlar da yeniden tan lunacak, saray duvarı dibindeki ağaçlar büsbü -« tün kesilecektir Beşiktaş - Or sındakl bir kısım yüksek duvarlar da yık-| tırılıp bunların yerine alçak bir parmaklık konmak suretile deniz görülebilecektir. Ancak inşaata gelecek sene baş- Tanacaktır. faciarın sebebi de iraya çıka - yöol yapı - | Diyor ve kafasının içinde bu i- şin plânını çizmeğe çalışıyordu. Şeyh Said birdenbire İspanyol güzelini kucaktadı: — Seni bir yere bırakmyıaca- ğim, Maryana! Günler geçtikçe | sana ısınmağa ve senden hoşlan- mağa başladım. — Sizin yanınızda kalmak be- nim için, erişilmez bir saadetlir, | hazret! Fakat, küçük karınız emi- dm ki bana rahat vermiyecek - — Onun seni ne kadar kıskan- dığını tahmin etmiyor — değilim. Hattâ biraz önce de bu mesele et- a münakaşa yapmiştik. Se- 0ce bir haşkasile göri nü söylodi.. İnanma- dim, Koştum.. Ve seni yatakta bulurica sevindim ranalı bir gülüşle ve- yap verdir (Devamı var) | na girişmemesi de Sovyetlef Sovyetlerle İşbîfm' : , Go e&'" sulh we ealinAİz politi aftar olan endişe tevlid etmeğe başl Bu endişe evvelki gün vam kumarasında — yapılafi Ü bir münakaşada açık olat de edilmiştir. Yalnız muhâl deri Attlee değil, Eden ve ehill gibi mubalazakârlar vE George gibi Liberal de Çembtf v hükümetini bu yüzden çenlil | mişlerdir. Bu tenkitlere hedef olan liz Başvekili müzakereleriii seyrini takib etmekte oldul miş ve bir çıkmaz içint Fi miş bulunduklarını inkâr elit Bunun!a beraber, aradaki BH4 mahiyetini sarih olarak izâö $ mekten çekinmiştir. Herhaldt | teahhurdan Sövyet hükümeti | mes'ul addedilemiyeceği Çetf laynin sözlerinden de anlaşıl tadır. Bir defa harbin başladığığ zedelim, Sovyetler harbe #i lendikten sonra garb demokff ) lerinin mütecavizle sulh yap' Sövyetleri yalnız. birakmıy#f latı hakkında hiçbir teminat tur. Gerçi Stalin, komünist Pf sinin kongresinde tecavüze komşu devletlere yapılacak & yet yardımından bahsetmiştk kat Stalin ayni zamanda ŞU leri de söylemişti: <Ateşten kestane çekmek İf ’ başkaları tarafından provok& len bir harbe iştirakten kıçm"' diyız.> İşte bu sıralardadır ki Sı-v'”Jı ler siyasi inzivaya çekilerek di kendilerini müdafaa edebir ceklerini bütün dünyaya ilâb xman 'a mi ü kendi küvvetleri hakkındaki İ itimadlarının yerinde uıdnz*" Bgöstermiştir. Otoriter devlel komünistlik üzerine g.ıaımıl' Tı yerde biri Fransanın impaf4' luğu, diğeri de İngilterenin h- ti menfaatleri ile alâkalı sahâl! doğru yürüyünce, iki demok devlet: — Yangın var! Diye bağırmıya başladılar birkaç hafta evvel hiç de Kıyf ve ehemmiyet vermedikleri yetleri yardıma davet ettiler. vet yukarıda izah di “te yapıldığına göre, bit y şüphelerini Bununla, bereber, — Sotlll hükümeti İngiltere ile Pransâf tecavüzü önlemek için dmııl yapılmasını veklif etti. $ yet teklifinin İngiliz teklifi farkı şu noktadadır ki, Sovyet!' derhal işbirliği yapılmasına tafâ” tardıtlar. İngilizler ise, ilk teki Yerinde, işbirliğine yanaşmamış * lardır. Bir defa harb başlarsa, de arkamızdan geliniz demişlif” dir. 'Harb baştadıktan sonra YÖ nız birakılmaları ihtimalini İl sürünce, Fransanın buna bir $ bulduğu ve İngilterenin de bull kabulü söylenmektedir. Şöyle W7 Harb vaziyeti hasıl olup da $07 | yetler bu harbe iştirak ottiklef takdirde İngiltere ve Fransa, S50Y” yetlerle işbirliği yapmayı ve ı) sulh imzalamamayı bugünden K, bul etmektedirler, İşte son tekil 'bu imiş. Bunun pek karışık kombinezon olduğunu itiraf et * mek lâzımdır. Demek oluyor İngiltere ve Pransa, Sovyetleri? bugün ittifak akdetmekten çeki ” niyorlar. Fakat harb çıkarsa itl” fak akdetmek için şimdiden taal” hüd altına girmiye razıdırlar. P' teklifteki büyük mantıksızlık #i” dadır ki, İngütere hükümeti, hârb halinde Sövyetlerle ittifak akdet” miye hazır olmakla beraber, hâf” be mâni olmak için bugünden le bir münasebete girişmiye rif dıııld nedildiği gibi, Ukrar “

Bu sayıdan diğer sayfalar: