Arnavüdluk İşgâlinin Kısa Tarihcesi Musolininin Bugün Yaptığı Sey,TaGaribaldi Devrinden Kalma Bir Projedir |Bugüne Kadar Gelip Geçen Bütün |*ölyan Devlet Adamları Bu Hedefi üttüler, NeticeMusoliniye B Y san: Nizameddin Tnavutluğa yapılan taarru. Zi şöyle bir tarihçeye bağ- | Gaçittak mümkündür. Fiğ îfbdldı'nîvx İtalyada milli bire Krayal Masından ve - Sicileteyin | umuıkmın İtalya Krallığı halini İleyp dan evvel ve sonra Adriya- Tedip ÜEK kıyıları üzerinde - Ve- tilş “ Sümhuriyetinin varisi sıfa- “ hüfuz tesis etmek, hak iddim Do K sevdasının Romada — nasıl “Bl malümdur. Tubtu dokuzuncu — asrın üçüncü ,%."dı büyük bir siyasi rol oy- Vdi K: Olan İtalyan Başvekili Kant '-lym::" Musolini'nin bugün Ad | t tatbika başladığı proje- u'.,_-'”"" tarihde ilk işaret etmiş tı,,f"'." içinde - bilhassa - gös- Cebilir, Gatbi “Romanin İakırazından | 'ııb: İtalya yarımadasında deb küçük büyük her dev - mui:.'m dalma Adriyatiği «kendi Bi haline sokmak bir emel ol- deç 87 On beş gün önce Akdeniz- an tutu- bahsederken İtalyan Başve - Mussolini: * Bu iddiamız aynen Adriya- denzine de şamildir.» lemi, 'ekle asla yeni bir şey söye bet değildir. “yada, geksen yıl önce, yeni- çe Bir kuvvet olmak Istidadı be-| sen bu hedefe İngiliz müza- m';îı ile alaşabileceği kanasti en hij msrn»ş—;n devletini Fransa, tn-| lere ve Osmanlı İmparatorluk- İngR yanıbaşında Kırım harbinel İ> “ke sevkeden başlıca âmil bu ç M değil midir? ki..;:"“ harbinin dört müttefi - anıç” diğer üçü nasıl yalnız Rus- *in © “ağlübiyetini istedikleri - İ .“m_lrîeşmişh-nı ve üçü de bu | Bişg diyetten, bir müddet sonra haş ne tearüz edecek menfaat- | lip ,?'»Irmwlı»ne ilsteyin Kral-| ,,_m'l kendi hesabına böyle bir | g 2at, vani müttefiklerinden her! Dün menfaatlerine aykırı bir | Hfast elde etmeği düşünmüştü. ti * di Kavur'un Xirim harbine 'ı”'chan maksadı şu idi: İa İngilterenin yanında bu - .m;"-k ve Londranın gözünde, Pity :!-'-ı ve itimada lâyık bir Ak- devleti haline yükselmek. ieğ Beynelmilel mühim bir h- ter, ** Tol olarak Avrupa muva - lt ide hesaba katılır bir dev- Olmak, a — Balkanlar üzerideki Rus Manııarına nihayet vererek Os- ! İmparatorluğunun Avru - aki ereaya> sına şicileteyin ta- %u:ımıın her teselliyi bahşe- t bir kutub gibi tanıtmak. 'İ'-Lıg“ Babıâlinin bütün dirayet-| Bide ©e rağmen İngiltere yede - &m"—ı-"nııîâumnk isabetini göse | ..:'“ vur'un bu projesine ik | AFİ mertebede dühi - tahak B TEâni vermed! T 8 hâdiseden elli dözt yıl son- a "=llcıe_vııı devletinin yerini o- E İalyanın, müttefikteri Almın—l « n Çok Et Yiyen « Milletler “ ""lnllrın her milletten fazla diğç dkleri yanlış yere iddia el Gürur. Halbuki İngilizler da- *t yemektedirler. , Alm Giliz senede vasatt 35 ki- 12 AÇDAN 25, Fransız 20, İspanyol Yen, M*rikalı ti, İtalyan 9 kilo et aç lr. Ya biz* B VEs4i Arnavutluğun den izi Tiran'dan bir manzara ya ve Avusturyadan hp İngi-! n ederek umumi harbe girişi de yine bu projeye ta- hakkuk imkânı bulmak - emelile olmuştu. Fakat umuümi harbin za- feri de İtalyayı bu hodı tıramadı. Hatta Osmar torluğunda beklediği i kan harbi akabinde tahakkuk € tiği halde dünya haritasının bu paftası üzerinde en büyük rakibi bsburg İmparatorluğu mah- volduğu halde, Kırira harbinden sonraki yıl- nin Osmanlı Avrupa- ası, devamlı su - tirakçı hareketleri kör ibaret olmuştu. B nhilâl vusturya, Rusya ve İtal; da devamlı bir gizli mücadele kay- dederek geçer giderdi. partisi en büyük müzahı yadan görmüştür. diseleri, Malisörler İsa Bolatın hep İtalyan ir. Hattâ Os - ğüna Ferma- Osmanlı imparatorluğunda açı lan ilk Mason locası Berat'da ve Floransadaki İtalyan Maşrıl Gzamına beçli İdi. * Savoya h Prenslik hanedanile sıhı da etmesi, Prens Nikita'nın kızı ile Viktoriye Emanuele di Savoya | mın izdivacı, asla basit bir tesadüf En hurda teferrüatına üş, biçilmiş bir siyasi | programın eseri idi. Böylelikle - | talya, Venedik Cumhuriyetinin | Hızvat kıyıları üzerindeki müd- delyatını bir kat daha kuvvetlen- UYKUSUZLUĞA KARŞI ykosuzluk çok kötü, taham- | U mül edilmez bir şeydir. Bir çokları, bunun önünü al - manın kola yolduğunu söylerler. Bazıları: «Solunuza yatmayınız..e, bazıları: Yatağınızın baş ta- rafını şimale değil cenuba doğru çeviriniz, sırt üstü yatınız.... der- ler, Öğüdler çok, çareler de o nis- bette fazla... Kanadalı bir fabrikatör uykusuz- luğun önüne geçebilmek için çok Bgarib bir çare düşünmüş. Birçok mütehassıslara, doktorlara müra- caat etmiş, tavsiyelerinden hiçbir fayda görmemiş. Fakat seyahat et-i tiği zamanlar, vagonun sarsıl - ması, teerleklerden çıkan gürül- tülerin uykuyu davet ettiğini farki etmiş Bunun üzerine gecelerini trende geçirmeğe karar vermiş. Her akşam, cline küçük bir çanta alıyor, yataklı vagona giriyor. er- tosi sabah bir başka şehirde uya - Venedik Cumhu! hüde yere mi ha Fakat bütün bu ha olmuştu?. larına ayak b Kralının kay hükümdarını acından mahrum tarihe kadar üçüncü sınıf bir dev let olan Sırbistana Sırbistan ( luğu he par İtalyan ş akabinde, | © devirde, ne nail bulunan Belgra sında bir Arnavut ele başladı. Bi bul ga: rana muhabt: n Ahmed Bey (Zogo) Belgradlâ Romanın pay- Taşı ra da bir İ: madığı şahsiyet mert di. Her iki tarafa milyon larca masrafa malolan bu müca- 1 u anda, mile Roma .| e neticele: üzere oldu- ğunu görüyoruz. İşte 19 uncu as- rTın son yarımındanberi İn ü zahereti ile ulaşmak istediği he- | a, eskiden böyle bir ma- cera için düşman saydığı bir kud- retin arkadaşlığı elde etmiş bulunuyor. le | mniyormuş. Oradan telefonla fab- idare ediyor. Akşam olunca yine rikasına emirler veriyor, işlerini trene biniyor, sabahleyin dönüyar- muş. Bu süretle — gecelerini hep trende geçiriyor, pek de rahat bir uyku uyuyormuş. — Fena değil... Para olduklan sonra... Fakat, bü gidip gölmeden usanan| Kanadalı milyoner, başka bir şeyi düşünmüş. Yataklı vagonlarda - kine benzer bir yatak yaptırmış. Altınada, trenlerdeki sarsınt ve gürültüyü yapan bir makine koy- durmuş. Şehirden şehre gitmekten bu sayede kurtulmuş. Kanada gazeteleri, milyaner fab-| rikatörün bu makineli yatakta pek| rahat ettiğini, rahat uyuduğunu yazıyorlar ve yatağın sallanmasın-| dan, tekerleklerin gürültüsünden başka odada, düdük gesleri, memur-| ların, hamalların seslerini taklid eden bir gramolon varmış. emmuzun en sıcak günlerin- den biri. İki eskici Yahudi mahalle dolaşıy layıml.. diye ba: ğırıyorlar. Birinin torbası boş, Ö- in omzunda kalırı ve ağır bir kürklü manto var. Bunu, ne ya- Pip yapıp arkadaşına — taşıtmak istiyor. Bir kurnazlık düşünüyor. darılma... Mukabilinde ne rehin Sin?... — Kürkü vereyim, olur. mu?. — Hay hayt... Jakup beş omuzlar. A yı verir, kürkü n am üzeri Tophane - de, eskicilerin toplandığı kahve- e gelirler. Japobun — yüzüşden erler akıyor. Levi, beş lirayı ce- binden çıkarır: — Jakop, der. Al beş liranı, ver kürkümü... HAYIRLI BİR KOCA İsi iri, karısı ile beraber| deniz na gitlmeğe ka - rar veri: İstasyona gelince, bir gilme bir de gidip gelme bilet alır. Karısı merakla gorar: Yalnız güme bileti kimin ya oturur otur ış, önündeki bar dağı dile he koymuş, Hiz- çilerden biri koşmuş, ikinci ak, bir üçünc: getirmiş. General gül Yavrum, evdeki bütün bar DBAKA| Holiv ESKİCİNİN KNRNALIĞI edi Lamar; misline ancak ivudda tesadüf olunan garib kadınlardan birisidir. Çko güzel, çok şen ve çok sevimli bir kadındrı. Hedi — Lamari; stüdyoda — olsun, Holivudun — lüka lokantalarında, kahve olsun mutlaka tezgâ nelerinde | önünde esile gezer. Bunu da dakları bana mı sildi şüirir ki.. Heydi, diğer sinems yıldırları gibi kibirli ve çekingen değildir. | üdür. Her-| kesle temas eder, Heske: Bilâkis çok alçak gönül le senli benli konuşur. Heydi, güzel tuvaletlerine el - ! wddak Yıldızlara Hedi La Mar Stüdyo Sahiplerinin Kurduğu Nizama Aldırış Etmiyor İçki lçiyor, Serbest Dolaşıyor, Bununla Beraber Kendisine Hiç Ses Çıkarılmıyor maslarına pek ehemmiyet verme: Bunları ancak fi- lim çevirirken gi yer, tekrar, Amerikalılar kendisini Marler Ditrihe benzetirler. Hedi, yeni ü filim çevirmeğe hazırlanıyor. Bur ların birisi: «Dames ds Tropigus ikincisi de: Vaktile Klark Gabel diği «Saygon güzeli» film Getiren Hizmetçiler Hizmetçi Kızın Aile Reisi Erkekle Sevdalandığını Düşününüz oktor İslovak, merkzi Av - | rupanın karışaacğımı, mem-| beyaz dişli gözel bir Arab kızı: | zu edersen kal burada... | leketinin İşgal olunacağını anlayınca Fasa hicret etmiştir. Vatanını terketmesine bir başkal sebeb daha vardı: Kendisinden bir| kaç yaş büyük bir kadını seviyor- du. Allesi bu kadınla evlenmesine Tuhalefet ediyordu. Sevgilisi ile beraber” Kazablan- ka'ya gitti. Bir muayenehane açtı. İşini yoluna koydu. Bir sabah kapı çalındı. Madam îBu Nevi Alâkal;-, Ekseriya Aile Kadınlarının! Yok Yere Mahvolmalarına Sebeb Oluyor İslovak kapıyı açtı. İri siyah gözlü,! — Bir hizmetçi istemişsiniz?.. | Dedi Karı ve koca birbirlerine bak- tılar, Kendi ayağile gelen bu hiz-| metçiyi kaçırmak istemediler. Solda; Felâket gö- türen — hizmetçi: Fatma, ortada: Ma- dam İslovak, sağ - da: Doktor İslovak | zayirde bir doktorun yanında ça- — Yanlış gelmişsin!.. Fakat ar- | Hizmetçi Fatmanın, evvelce Ce- lıştığını öğrendiler. Az sonra Fatmanın iyi bir şöh- ret sahibi olduğunu — öğrendiler. Bütün kendisini tanıyalar: «Gittiği eve felâket götürür, sihirbaz, u - Bursuz bir kirdır..> Diyorlardı. Fakat. doktorla karısı bu dedi- kodulara ehemmiyet vermediler. Fatma, sabahtan akşama — kadar durmüyor, - çalışıyordu. —Ailenin küçük çocuğunu da eğlendiriyor- dü. Sonra, tanıdıkları çok. Bunlar- dan biri hastalandı mı: — Gel, bizim döktora göster. Bir lâç versin... Hemen iyileşir- sin... Miyor; bu suretle, doktorun müş- terilerinin artmasına sebeb olu - yordu. Günün birinde küçük Lili has- | talandı. Çocuğun hastalandığını — işiten köy halkı buna, Fatmanın, bizzat (Devamı 7 inci sayfada) Kedisi Varmış İngiliz payitahtının civarında bi yerde oturan Mis Elenor isminde yaşlı bir kızın aleyhine komşuları tarafından dava açılarak bu kızır beslediği kedilerin tahammül e- dilmez bir halde konu komşuya zararı dokunduğundan şiküyet » dilmiştir. Komşulardan biri mah: kemede şöyle demiştir. — Bir zaman evveldi ki Mis Ele norun kedileri 40 ile 50 arasında idi. Bngün 46 olduğuna eminim gular kedilerin kendilerine n vermiyecek halde tu - tulmalarını- istemiştir. Mahkeme tahkikata lüzum görmüştür. Çemberlaynin Oğluna Geza Londra gazetesinde okunduğun: göre İngiltere Başvekili Çember- layn'in oğlu Fransis Çemberlayn kullandığı otomobili — fazla hızla sürdüğü için takibata uğramıştır. Aid olduğu kemeye giden M Fransis avukat tutmuş, kendini müdafas ettirmiştir. Yolun esasen pek tenha olması hasebile otomo- bilini sürdüğünü söylemiş ise de hâkim, nizam harlci sür'atle sür- düğü anlaşıldığını söyliyerek ken- disini 25 şilin para cezasına mah * küm etmşitir.